Katalog

Cumhuriyet Sahibı: Cumhurıyet Maıbaacılık ve GaMiecılık Turk Anonım Şrkeıı adına Nıdir Ntdi 9 Genel Yayın Muduru Hasan Ccmal, Muessese Muduru Emint Lşaklıgil. Yazı Işlen Muduru Ok«> Goneosin, • Haber Merkezı Muduru. Yalçın Ba>er, Sayfa Duzenı Yonetmenı. Mi A£«r. • Temsıküer \NKARA M«ın« TIB. İZMİR Hilanet Çtimkra. Iç Potaka U ı l Bt^angıç. Dış HaboİCT Erçun M n . Ekonom Cmgu Turtan. lş Sendıka. Şaknn K ı n a , k'ultur Otal IMtr, E&tun Gescn Ş«vtan. Haber Araşürma l s n « Bofcın. Yun Haber ler N«cd« Dogmn, Spor Dan^manı Abdnlkıdır \ o c d a i u , Dızı Yazuar Kcran Çal^kın, ^laşumıa ^ h m Alpay. Duzetane. Abdugmh Yaaa. 0 KooniınalOr Aiunrl Kanıtau, 9 Malı lşkr Erol EıkBL • Muhascbe Buknl Vnw # BütçePlanıama Se«ji OsnunİK^eothı # Reklam: An« Tonm, • Ek Yayınlar Holja \kvo( • Idarc Hıuryın Gum. • Ijleıme Ondcr Çdik. • Bıletşicm MMI InmL • Pnsond Sp &san vr Hmvr Cumhuma Vtabaaalık vt dzrualık T A £ Turk Oca& Cad. 39/4! Î4334 isl PK Ktlsanbul Td 512 05 05 l » luKl * > 22246 Fu. (I) 526 60 72 BunAar AnkMK Zıya Gokalp Blv Infalap S. No 19/4. Td 1)} 1 »147. Tdoc 42344 Fı>c (4) 1 05 65 • Imir H Zjra Blv 1352 İ 2 3. Td. 13 12 30. idOL 52359 Fu. (51) 19 53 # U a c Inunu Cad. 119 S No ! K ı I. Td 19 P 52 (4 hal). Tda. 62155. F«ı (71) 19 37 • 133 60 52 TAKVİM: 8 ARALIK 1989 Irasak: 5.37 Güneş: 7.09 Öğle: 12.01 tkindi: 14.21 Akşam 16.42 Yatsı 18.08 istanbuUu Bıırsa'yı lodos kıırtardı su şaşkını Doç. Yıldız Tümerdem: HepatitB virüsünün suyla ilgisi yok. Enfeksiyon yoluyla geçiyor. Prof. Ekrem Kadri Unat: Suyun kaynatılması pratik değil, sadece bir önleme yöntemi. Yrd. Doç. Hilmi Erginöz: Sudaki mikroplar 100 derecede 10 dakika süreyle kaynatılırsa yok olur. Egitinı Servisi Istanbul'da içme suyundan sorumlu iki üst düzey yetkili Göknel ve Sözen'in son 5 gün içinde sürekli şekilde "sabuın kaynaolraası" yolundaki uyarılan, vatandaslar arasında tepkilere yol açjyor. Sulann kaynatılması konusunda görüşünü aldığımız Istanbul Universitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hilmi Erginöz, sudaki mikroplann 100 derecede 10 datstanbul ll Sağlık Müdüru Prof. Temd Dagoglu, sartlık virüsüyle mücadelede en etkin yolun temizlik olduğuna, bunun için de suyun büyük önemine dikkati çekerek şunlan söyledi: "Su 100 derecede kaynatıldıgı takdirde içindeki virus ve bakteriler ölıir. Kaynatılması ilk ahnacak önlem. Ancak sebze ve meyvderin yıkanması De çeşitli temizlik işleminin de suya bağlı oldugu düşiinülürse ber evde bunca suyun kaynatılması konunun çözümünii zoriaşünr." Istanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Doç. Dr. Yıldız Tümerdem, hepatitA virüsünün besin ve sulardan geçeceğini vurgulayarak suyun en az 3 dakika kaynatılması haJinde önce mikroplann, daha sonra ise içindeki virüslerin etkisiz hale gdeceğini belirtti. Tümerdem, şoyle konuştu: "HepatitB viriisiınün suyla ilgisi yok. Enfeksiyon yoluyla geçiyor. Aynca piyasada satılan antma cihazlan sudaki mikroorganizma ve viriısler için etkili olrauyor. Sadece suyun sertligini alıyor." Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisı Prof. Ekrem Kadri Uoat da kaynatma yönternınin pratik olmadığını savundu. Unat, şöyle konuştu: "El yıkama, ban>o yapma gibi temizlik konulannda su, deri ile temas ediyor. Ancak virüsün (amamı bir anda vu'cuda girmiyor. İçme suyunda direkt viicuda girme olayı oldnğu için kaynatüması pratik olraamasına karşın bir onleme yöntemi." Aynca bazı uzmanlar, suyun kaynatılması halinde içinde belirli miktardaki kalsi>*umun azalacağım belirttiler. Kaynatsın mı, kaynatmasın mı? Valüiğin hava kirliliğine karşı aldığı önlemlere aldıran yok Çevre Konferansı • FRANKFURT (AA) Dünya Sağlık örgütü rWHO) tarafından düzenlenen 1. Uluslararası Çevre ve Sağlık Konferansı, Federal Almanya'nın Frankfurt kentinde dün başladı. Örgütün Avrupa bölge teşkilatına jye 32 ülkenin çevre ve sağlık bakanlarımn katıldığı konferansta, Türkiye'yi Sağlık Bakanlığı Müsteşan Dr. Ergun Özdemir başkanüğındaki heyet temsil ediyor. Kirli havanın kenti terk etmesini sağlayan lodos, hava sıcaklığım da 24 derece arttırdı. Bu nedenle 'soba ve kalorifer yakma' yasağı devam ederken trafikteki 'tekçift plaka' uygulamasmın da süreceği bildirildi. Bursa'nın çukur semtlerinden olan Santral Garaj'da bir metreküp havada 1.400 mikrogram, daha yüksek bir semt olan Tophane'de ise 1.200 mikrogram kükürt dioksit olçüldu. BLRSA (Cumburiyet Bürosu) "Bursa can çekişiyor", "Bursa'ya kâbus çöktü", "Bursa'da kara çarşamba" ve "Kirlilik yatağa düşüıüyor." Bunlar, Bursa'da yayımlanan yerel gazetelerin dün 8 sütuna çektikleri başlıklar. Dunya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporlanna göre kabul edilebilir hava kirliliği oram; bir metreküp havada 75 mikrogram kükürt dıoksit (SO2). Oysa önceki gün V'alilik tarafından yürürlüğe konulan 2. kaderae önlemleri pek dikkate alan olduğu söylenemez. 2. kademe önlemler, butün gayri sıhhi isletmelerin kapasitelerini yüzde 50'ye düşürmelerini, kaloriferlerin ise sabah ve akşam 3'er saatten 6 saat >akümasım öngörüyor. Ancak dün öğle saatlerinde Tophane sırtlanndan kente bakıldığında birçok apartmanın bacasının faah'yette olduğu görülüyordu. Yine 3. kademe bir önlem olmasına karşın valilik tarafından uygulamaya konulan "tekçift plaka" zorunluluğuna da aldırış eden yoktu. Kentin işlek caddelerinden Altıparmak ve Atatürk caddelerinde trafığe çıkmaları "yasaklı" tek plakah özel araçlar "vızır vıar" dolaşıyor lardı. Bursa'da ölümcül boyutlara varan hava kirliliği kentte 3 yıldır etkisini sürdüniyor. özellikle kış aylannda kentin üzerine bir "karabasan" gibi çöken kirlilik, her defasında insanlann hastane kapılannda yığılmasına neden oluyor. Yetkililerin aldıkları tüm önlemler, konutlara ve araçlara yönelik. . Bursa'da dün öğleden sonra başlayan lodos, kirli havayı bir kez daha temizleyerek kentin nefes almasını sağladı. Kirli havanın kenti terk etmesini sağlayan lodos, hava sıcaklığım da 24 derece arttırdı. Bu nedenle "soba ve kalorifer yakma yasağı" devam ederken trafikteki "tekçift plaka" uygulamasmın da süreceği bildirildi. Öte yandan Izmit'te hava kirliliği giderek anarken, kükürt dioksit oranı tehlikeli boyutlara ulaştı. Pul. nıotifleri • ANKARA (AA) PTT, gelecek yıl basılacak pullann motiflerini belirledi. 1990 pul emisyon programına göre PTT Genel Müdürlüğü gelecek yıl içinde Çanakkale savaşları, Expo 90 Uluslararası Bahçe ve Yeşil Sergisi, Avrupa TAırizm Sergisi, Europa Cept (posta binalan), Dünya Çevre Günü, zararlı alışkanlıklarla mücadele, Van Gogh'un ölümünün 100. yılı, Dünya OkumaYazma Yıb konulanru simgeleyen motifli pullar basacak. KADH\ HAKLAREVIN 55. YILDÖNÜMÜ Kadın gruplarının laiklik endîşesi înönü, Ecevit ve Demirel'e güven yok ŞÜKRAN KETENCt "Türban" sembolünde gelişen sağ siyasal kadın hareketi ve örgütlenmesi, "kadın haklan" geniş çerçevesinde karşı kadın örgütlenmesini gündeme getirdi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin düzenlediği uluslararası toplantıda, "Kemalist" çizgıden "feminist" çizgiye kadar, SHP'nin il ve ilçe kadın örgütlenmeleri, DSP'ii kadıniar, sanatçılar, lionesler, üniversiteli kadıniar dahil bilinen bütün kadın örgütlenmeleri kalabalık gruplar olarak vardılar. Çok sayıda ünlü bilim kadımmız, iş kadını, sanatçı bütün işlerini bırakarak iki günlük toplantıya, aktif, tepkilerini göstererek, tartışmalarda söz alarak katıldılar. Siyasi parti liderlerini, panelistleri, uzmanlan sorulan ile terleterek, kadın haklannın her alanında somut adımlar atılması, bir an önce eyleme geçilmesi, örgütlenilmesi istemleri ile laikliğe, kadın haklarına, aykırı gelişmelere karşı tepkilerini ortaya koydular. "Türkiye'de kadınlara seçme ve secilme hakkımn verilişinin 55. yıldönümü" nedeniyle düzenlenen uluslararası toplantı, cumhuriyetten bu yana belki de en değişik kesimler, görüşler ve örgütlenmelerin temsilcisi "aydm" ağırlıklı kadınlann bir araya gelmelerini sağladı. Çok değişik kesimlerden ve siyasal görüşlerden kadınlan ortak bir kaygı ve korku etrafında birleştirdi. Toplantıya çok yoğun ilginin odağındaki kaygı ve korku "türban"da sembolize edılen laikliğe aykın siyasal akımlann güçlenmesi ve bu akımlann kadın baklanm hedef almış olması idi. Toplantıya katılan kadıniar siyasi parti liderleri İnönü, Demirel ve Ecevit'in laiklik, kadın haklan ve kadınlann siyasete katılmalanna ilişkin verdikleri güvenceleri yeterli görmediler. Hükümet adına seçimle gehniş tek kadın bakan olduğunu söyleyen İmren Aykut'un "Asla kara çarşafa girmeyecegi ve kara çarsaflılara karşı mücadele verecegine" ilişkin verdiği sözü güvence saymadılar. Kadıniar "türban"da sembolleşen hareketin masum bir başını örtme, dini inaçla ilişkisi olmadığını da kendi haklarına yönelik çok ciddi ve hızla gelişen bir siyasal hareket olduğunda birleşiyorlardı. Mustafa Kernal Atatürk'ün kadınlara verdiği haklarla açılan yolun, siyasi iktidarlar tarafından "laikMk" iikesinin çiğnenmesi, ile engellendiğini söylüyorlardı. Mış HEPATıTB PAKİKA KAYWATIL Yıh 1990Okuma te, kika süreyle kaynatılması halinde yok olacaklarını belirterek "Ancak bu arada suyun içindeki karbondioksit gazı da çtkmış oluyor. Ve su, tadını kaybediyor. Bunu önlemek için suyu kaynatma işleminden sonra birkaç saat havalandırmak, dinlendirmek laznn" dedi. Erginöz aynca, kaynatılmış suyun çocuklar için hiçbir zararı bulunmadığını sözlerine ekledi. • NEWYORK(AA) Birleşmiş Milletler, 1990*ı "Uluslararası Okuma Yazma Yılı" ilan etti. BM Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Sekreteri Federico Mayor düzenlediği basın toplantısında, önümüzdeki yıl okuma yazma bilmeyenlerin sayısuu azaltmak için seferberlik ilan ettiklerini söyledi. Yeryüzünde okuma yazma bilmeyenlerin sayıstnın 965 milyon civarında olduğu sanıbyor. Santral ovayı yok edecek • İSTANBUL Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, Aliağa'da yapılacak termik santralın, Gediz Ovası'nı yok edeceğini söyledi. Hakkı Ülkü, dün akşam Bilsak'ta düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, sanayileşmeye karşı olmadıklannı, ancak sanayileşirken sorunlann en aza indirilmesi gerektiğini bildirdi. Eski ÎSKİ Genel Müdürü Damalı: Haber Araşbrma Servisi tstanbul'un su sıkıntısı aslında bitebilir. Istanbul Su ve Kanalizasyon tdaresi ISKl'nin resmi rakamlanna göre önceki sabah itibanyla lstanbul'a su sağlayan 7 baraj, yüzde 21.63 oranında doluydu. lstanbul'un barajlan içinde en "kritik" durumda olanı Terkos, yüzde 16.33 oranında dolu ve bu su, barajın dağıtım alanına giren bölgeleri 69 gün beslemeye yeterli. Eski tSKl Genel Müdürü Atom Damalı, su kesintisini hemen kaldırmak gerektiğini söyledi. ISKl'nin günlük olarak hazırladığı ve bilgisayar tarafından hesaplanan 'Su Faaliyet Raporuna göre önceki sabah saat 08.0Cde lstanbul'a su veren 7 barajda toplam 150 milyon 65 bin 700 metreküp su bulunuyordu. Kısıntının tümüyle kaldınlması durumunda Istanbul bir günde 1.5 milyon metreküp su kullanıyor. Su kısıntısı yapıldığında bu rakam 1 milyon 128 bin metreküpe düşüyor. Bu hesaba göre tstanbul barajlanndaki su, lstanbul'a ortalama 103 gün yetecek düzeyde. Ancak barajlardaki toplam su miktarı bazı durumlarda hiçbir şeyi ifade etmeyebiüyor. Barajlar birbirlerine bağlı olmadığı için bazen önemli bir bölgeye su veren baraj boşalırken diğer bölgeleri besleyen barajlar dolu kalabiliyor. Halen İstanbul'da en ciddi su kısıntısı yapılan bölge, Terkos ve Alibeyköy barajlarından su alan bölge. Bu bölgenin ana kaynağı Su kesintisinin bitmesi gerek BtR tTÜRBANU< ÖĞRENCİ 'Hoşgörü insana saygıdır' FUAT KOZLUKLU Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki "Kadınlann Siyasal Yaşama ve Karar Mekanizmalanna Katılımı" konulu seminere arkadaşlanyla birlikte gelmişti. DYP lideri Süleyman Demird'in konuşmasım dikkatle dinlemişti. Demirel'e sorular bölümüne geçildiğinde, oturduğu yerden kalkıp, ön sıralara yöneldi. EUni kaldırarak, semineri yöneten Prof. Aysel Çelikel'den, soru sormasına izin verilmesini istedi. Baktı ki, farkedikniyor, bu kez, soru yöneltmek isteyenler arasında dolaştınlan "seyyar mikrofonu" görevh'nin elinden kaptı ve "Ben, Çapa Tıp Fakültesi'nde okuyan bir ögrenciyim. Bizler okula, türbanla giremiyoruz. Demokrasi herkese eşit hak, dilediği gibi giyinme falan deniyor. Ama bizi okula sokmuyoriar. Kim koruyacak bizi?" diye sordu. Münire Gündoğan, bu sözleri sonucunda, salonda bulunan kadınlann çoğunluğu tarafından "yubalandı" ve "defol git" denerek kovulmak istendi. Ama o, Demirel'in yamtını alıncaya kadar, bekledi. Foto muhabirlerinden bir ara rahatsız oldu ve başörtüsünden taşan saçlarını toparlayıp DYP liderini dinledi. Çapa Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Münire Gündoğan'a, Demirel'den yanıünı ahp salondan çıkarken, "Konuşmamz tepkiyle karşılandr dedik ve nedenini sorduk. "Allah razı olsun" diyerek anlatmaya çalıştı: "Hoşgöriinün temelinde insana saygı yatar. Bunun tem«linde de egitim yatar. Yani, insanlan egiteceğiz ki, kavga etmeden insanlar fıkirieriyle birlikte huzur içinde yaşayabilsinler. Üniversite egitimi gören benim gibi birçok armamasını demokrasiyle bağdasır bulmuyorum ve Atatürk'ün bahsettiği laiklik kavnunımn da bu olduğunu zannetmiyorum." lcadoymiTin, eğjtimden yanuiana olan Terkos Gölü'nde su seviyesi 11 santimetreye kadar düşmüş durumda. Maksimum su seviyesinin 4 metre 50 santim olduğu barajda halen 23 milyon 630 bin 100 metreküp su var ve bu, barajın yüzde 16.33 oranında dolu olduğunu gösteriyor. ISKl'nin hesabına göre baraj kendi beslerae bölgesine 69 gün su verebilecek durumda. lstanbul'un Anadolu yakasını besleyen en önemli barajlardan olan Omerli'de ise su 48 metre 86 santim seviyesinde. Barajda halen 33 milyon 713 bin 800 metreküp su var ve bu yüzde 12.60lık bir doluluk oranı anlamına geliyor. Baraj bu haliyle kendi bölgesini 41 gün besleyebilecek durumda. Ne var ki ünlü Darlık Barajı'run pompalan büyük ölçüde işlemeye başladığından Darlık'tan ömerli'ye sürekli su basılıyor. Darlık yuzde 43 oranında dolu olduğu için bu 41 gün bir anlam taşımıyor. Yine Anadolu yakasının önemli barajlarından Elmalı'da ise 98 gün yetecek kadar su var. Avrupa yakasında büyük ölçüde Topkapı sur dışmı besleyen Büyükçekmece Barajı ise yüzde 31.82 oranında dolu. Bu hesaplara baküdığında lstanbul'un tamamını hiçbir su kısıntısı yapılmadan 2 ay besleyecek kadar su zaten mevcut. Eski İSKt Genel Müdürü Atom Damalı da su kesintisinin derhal kaldınlması gerektiğini söylüyor. Cumhuriyet muhabirinden barajların su seviyelerini öğrendikten sonra Damalı, "Bu kompozisyona göre ben olsam bemen suyu verirdim" dedi. GÜRÜLTÜDEN RAHATSIZLAR Yürüyüse katılan çocuklar, gürültüden duyduklan rahatsızlıgı, elleriyle "sus" işareti yaparak ve kulaklannı kapatarak belli ettiler. (Fotograf: Ümit Otan) Gürültüye karşı yürüdüler İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Anakent Belediyesi'nce güniltü kirliiiğiyle mücadele kampanyası çerçe\resinde düzenlenen "sessiz yiirüyüş" dün yapüdı. Yürüyüşe katılan Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, "Güriiltüsüz bir ortamda, saglıklı ve yüksek işgücüyle yaşamımızı sürdürebilmemiz için İzmirlileri dayanışmaya davet ediyorum" dedi. Anakent Belediyesi'nce sürdürülen "İnsana Saygı, Gürültüye Son" kampanyası çerçevesinde düzenlenen "sessiz yürüyüş" dün gerçekleştirildi. Anakent Belediyesi önünden saat 12.00'de başlayan "sessiz yürüyüş", Kültürpark'ın Basmane kapısında son buldu. KonakFevzipaşa Bulvarı, Basmane güzergâhında ilerleyen kortejde bulunanlar yürüyüş sırasında ellerinde "İnsana Saygı, Gürültüye Son" yanlı afiş ve pankartlar taşıdılar. Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, temel düşüncelerinin insana saygı olduğunu belirterek, "Bu anlayışla hepimizin ortak istegi sakin ve güriiltüsüz bir kent yaratmakdr" dedi. Çakmur, "sessiz yürüyüş"ün başlamasından önce yaptığı konuşmada şunlan söyledi: "Sağlığı ve çevreyi bozan, işgücü kaybına yol açan, verirai düşüren gürültüyü önlemek için sürdürülen çahşmalara lütfen yardımcı olnnuz." Bronz heykele 25 milyar lira • LONDRA (AA) Ingiltere'de 40 yıldır bir bahçede antika olduğu bilinmeden duran Çekoslovak bir sanatçının bronz heykeli, dün Sotheby's'de düzenlenen açıkarttırmada 10.7 milyon dolar (Yaklaşık 25 milyar TL.) gibi rekor bir fıyata satıldı. 17. yüzyıl Çek heykelcisi Adrien de Vrix'e ait 75 cm'lik dans eden bir yan keçi, yan insanı canlandıran heykelin 16101615 yıllan arasında yapıldığı sanıbyor. Yaşlı bir İngiliz çift tarafından 1950'lerde 150 dolardan az bir fiyata satın alınan ve bahçe süsü olarak satışa çıkanlan heykelin bir uzman tarafından keşfedildiği keydedildi. Heykeli kimin aldığı açıklanmadı. Barışın namluya yenik düştüğü gün YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM John Lennon'ın bir yaşam biçimi'olarak rocka neredeyse tek başına kalıcı anlamlar katan 40 yıllık varlığı, bundan tam dokuz yıl önce, trajik bir biçimde noktalandı. Kökenini (işçi sınıfından gelme büincini) hiçbir zaman unutmayan bu asi kahraman, New York'ta mesken tuttuğu ünlü Dakota House'un önünde imza dağıtırken Mark David Chapman tarafından 8 Aralık 1980'de kurşunlanarak öldürüldü. Bir davranışın, yerleşik duzen(ler)in ahlaki/siyasi her katmanına meydan okuyan bir yaklaşımın katledilmesi, banş/sevgi tutkusunun namluya yenik düşmesiydi söz onusu olan. Lennon, iktidarları ti'ye almanın yalan ve riyakârhğı tiksindirici bir ciddiyetle gizleyerek bireyler üzerine kendilerini empoze edenleri ince bir alayla teşhir etmenin simgesiydi. Lennon'ın 40 yıllık yaşamına sığdırdığı, rock tarihinin tayin edici kesitiydi. İşçi kenti Liverpool'de sınıfının tipik bir üyesi olarak 9 Ekim 1940'ta "kurallan budalalar tarafından saptanmış" yaşama gözlerini açan Lennon, "başkaldın misyonunun" bilincine hayli erken yaşta vardı: tlk topluluğu The Quarrymen'i kurduğunda 15'indeydi. Üç yıl kadar sonra da The Rebels topluluğunda çalmakta olan Paul McCartney'le George Harrison'ı aldı The Quarrymen'e. Sonrası malum. Rock tarihini John Lennon, 9 yü önce bugün kurşunlanarak öldürülmüştü TRT Lennon'ı anıyor Kültür Servisi John Lennon'ın ölüm yıldönümü nedeniyle, EM1 şirketinin belgesel çalışması "Imagine" adlıfilmTV2'desaat 23.10'dan başlayarak ekrana gelecek. "Imagine"de, "Crippled Inside". "Jealous Guy", "Don't Count The Wıves", "It's So Hard", "Mrs. Lennon", " I Don't Wanna Be a Soldier", "Power to The People", "Give Me Some Truth", "Oh My Love", "How Do You Sleep, How", "Oh Yoko" ve "Imagine" adlı parçalar yer alıyor. kalın puntolarla 1959'da The Silver Reatles adını alan, kısa süre içinde "Sihver" takısını atarak davulda Ringo Starr'la tamamlanan bu dörtlu beraber yazmaya koyulacaktı. Aralık 1962'de çıkan Love Me Do ile modern müzikteki Amerikan egemenliği kesin olarak kınlacak, bireye özgürlük ve başkaldın bilincinin aşılandığı 1960'larda genç kuşaklann en gözde kılavuzu The Beatles olacaktı. Gerçek Lennon, bütün olgunluğuyla 1970'lerin başından itibaren gösterdi kendisini. Hatta, biraz abartmayla, The Beatles'tan koparak sanatsal rehinelikten kurtulduğu da öne sürülebilir. On yıl boyunca sevgi/banş şian altında dev bir müzik manifestosu sergiledi. Yoko Ono ile Amsterdam'da bir otel odasında yatakta çırılçıplak düzenlediği ünlü Bed ve giderek bir slogana dönüşen Give Peace a Chance adlı bestesi, 1960'ların ruhunun, sönük 1970'ler içinde direnişinin simgeleridir. Eskiye ağıtlar da yaktı bu arada: Ünlü The Dream is Over dizesinin yer aldığı God ile McCartney'in solo calışmalanna bir yanıt niteliğı taşıyan How Do You Sleen, ilk akla gelenler. 1960'larda tümüyle açıklık kazanmayan görüşünü ise 1971 'de çıkan Imagine ile her türlü zırhtan antılmış bir biçimle sergiledi. Hüzünlü piyanosu ile "cennetin ve mülkiyet tutkulanmn olmadığı, insanlann barış içinde yaşadığı" bir dünya üıopyasırun tablolarını çizdi. 1972'de çıkan güçlü Some Time In New York City'de toplumsal angajmam doruğuna ulaştı. Irk aynmına, kadınlann ezilmesine, despotizme meydan okudu. Bu tavrı yüzünden, The Beatles'dan sonra yerleştiği ABD'den Nixon yönetimince sınırdışı edilmesine ramak kaldı. Mind Games ve \Valls and Bridges gibi ağırlıklı iki albümden sonra, 1975'teevine ve sessizliğe çekildi. 5 yıl sonra Double Fantasy'i çıkardığında, taptaze bir iyimserlik saçıyordu çevresine. Peşinden sürükîediği kuşağın umutlanm canlandırmak istiyordu belkı de. Barış ve sevgi tutkunu Jobn Lennon, Yoko Ono ile birlikte. Öğretmen isteği • MELBOURNE (AA) Avustralya'nın Nevv South Wales eyaletinin Türkiye'den öğretmen talebinde bulunduğu bildirildi. Eyalet Milletvekili Peter Nakle, Türkiye'ye yaptığı ziyaretten dönüşünde yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle, eyalette Türklerin yoğun olduğu bölgelerde 2 yıl süreyle görev yapmak üzere ögTetmen gönderilmesi konusunu görüştüğünü söyledi.