23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 ARALIK 1989 CUMHURİYET/7 ANKARA Cumhuriyet Ankara Bürosu HAFANIN TELGRAFI PİKNİK PtYALE MADRA Tannnın mesleği Gazetemız yazan Şinasi Nahit Berker, Öğretmenler Haftası nedeniyle TBMM Başkanı Kaya Erdem, bakanlar, SHP Genel Başkanı inönü ve DYP Genet Başkanı Demırel'e bırer telgraf çekti. Telgraf metnı aynen şöyte: "Öğretmenler Haftası nedeniyle geçende vefat eden kız kardeşim öğretmen Lezız Berker'ın bır sözünü affınıza sığınarak tekraıiıyorunr 'Tanrı meslek seçseydı, öğretmen olurdu.' Şinasi Nahit Berker Cumhuriyet Gazetesi" HAVASI TINAZ TITIZ'DEN OGUTLER HIZLI GAZETECI mcDET ŞEN BİRİUİ ĞtiSRİCEM. AMA\ Kl . COK OEHVfmScl. } COK U/HUT VERlCl Sorunun nasıl çözülemeyeceğinin ipuçlan Teknik sorunların tartışıldığı, "bedensel engellilerin yapılarda karşılaştığı mlmari 2orluklar" panelınde, TMMOB Mimarlar Odası Genel Sekreterı Emln Atala'yı not alırken görenler meraklandılar. Konuşmacı Tınaz Titlz'dı. Anlattıkları ise bır sorunun nasıl çözülmeyeceğine ilişkin ıpuçlarıydı Titiz'in anlattıkları, Atala'nın saptadıkları şöyle sıralanıyor. Sorunları çözmek içın değıl, çözmemek ıçin ısrarlı olanlara bır reçete olarak sunulur: 1. Bır sorunu çözememenin ilk ve kaçınılmaz koşulu, sorunu anlamamak, o yönde kafa yormamak, aklına ılk iddıa edilmelidir. Aksini düşünenler gelen ve gözune ılk çarpanı sorun hayalcılikle suçlanmalıdır sanmak ve bu yönde ısrar etmektir. 2. Söz konusu sorunun dünyanın her 6. Sorun, Türkıye'nın demokratıkleşme yennde var olduğunu bildırmek ve süreciyte birleştırılmelıdir Böylece, o hıçbır yerde çözümlenmemış olduğunu ana dek zaten karışan akıllar bıraz ıddia etmek gereklıdır daha kanşacak ve içinden çıkılmaz bir 3. Bu sorunla ilgili yasalardan söz sorunla karşı karşıya olduklarına edilerek, somna çözüm getirecek inanacaklardır. kurumun yetkılerinin sınırtılığından söz edilmelidır 7. Sorunu gerçekten çözmek isteyenler 4 Başka ülkelerden kesinlikle örnek dıkkatle ızlenmelı, her türlü çaba alınmamalı ve buna kalkışanları, "bizim harcanarak bu çabaları boşa şartlanmız başkadır" dıyerek çıkarılmalıdır. uyarılmalıdır. 8. Sorunun çözülmesi ıçtn yeni bir kurum otuşturulması istenmeli ve 5 Sorunun çözümü için çok paraya gereksinim olduğu ağlamaklı bır sesle böylece zaman kazanılmalıdır. ACH NE BU AZKAPAŞH ?J • WY 4 fiilM! DlUMN UGUNPA $EYPI. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI GÜNÜN FOTOĞRAFI \v»r "• *• İNONU HIKAYELERI Çankaya Köşk'ıi hâlâ boş. (Fotofraf: Banş BU) ON BIR YENİ ÜYE Kadınlar Birliği 'erkek'leşiyor Türk Kadınlar Birliği "erkek'Meşiyor Geçen hafta Milka'da duzenlenen törenle, birlığe erkek üye kaydına baslandı. Aralarında işadamları, doktortar, sanayıciler, ust düzey bürokratlar da bulunan 11 "erkek", Kadınlar Bırtığı üyesi oldu. Ormak Genel Müdürü Yılmaz Erşenkal, Bırlık Başkanı Ayseli Göksoy'un eşi Durmuş Göksoy, Dr. Kemal Özoran, sanayici Serpil Aytemiz, emekli paşa Nurhan Aydmalp, Mehmet Gençler, Tlmur Erk, All EIHaltıoğlu, Aygün Emlrpglu, Orhan Urel ve Gökalp Baydar, ilk cesur "erkek"ler arasında yeraldılar. Bırlık Başkanı Ayseli Göksoy, "erkek" uyelere "Aramıza hoegeldiniz" derken, güzel bir bayan yeni üyelerden gırış aidatlarını kesmeve başlamıştı bıle. Yüzlerce kadının arasında bulunmanın nasıl bir duyduğu olduğunu sorduğumuz Ormak Genel Müdürü Yılmaz Erşenkal, "kadınlann ikinci plana itilmetednden son derece rahatsız olduğunu" &3yledi. Erşenkal'a göre, TBMM'de kadın üye sayısının artması zorunlu. T&rene, eski Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan ve eşı, Anayasa Mahkemesi Başkan Vekılı Yekta Güngör özden, Danıştay Başkanı Süleyman Sım Kırcalı ve eşi, bürokratlar, işadamları ıle çok sayıda güzel ve şık bayan katıldı. Merak edenler ıçin hemen ekleyelim. Türk Kadınlar Birliği'ni erkeklerın ele geçırme olasılığı mümkün değıl. Çünkü bırlığın tüzüğü engel oluyor. Erdal Bey, Mersın'e gitmişti Burada beledıyentn yaptıracağı 5 bın konutun temel atma törenıne katıldı. Tabıi önce bir konuşma yapü. Bılindığı gıbı Erdal Bey'in partısındekı gıdışatı beğenmeyenler var. Bunlardan, ön sıralardayer tutan bır grup, Erdal Bey tam konuşmaya başladığı sırada "istHa, istifa" dıye bağırmaya başlamazlar mı.. Büyük bır saşkınlık yaşandı Beledıye başkanı Kaya Muttu Bey, guvenlık görevlilerine ricada bulundu: Lütfen. halkı, Sayın Genel Başkanı yakından görmesl için buraya doğru yaklaştınn. Bu hengâmede btr de bazı guvenlık görevlılen, protestoculara kaba davranmaz mı. Erdal Bey, "istffa" diye bağıran protestocuları dövmemelerı ıçin polıse ricada bulundu. Kaya Bey'in ricası üzerine polis barajı açıp halk Erdal Bey'i yakından görmek içın öne doğru harekete geçtnce protestocular ezılmemek içın fıskiyedekı su mısalı istemeyerek sağa sola serpıldiler ve "mecburen" alandan uzaklastılar. Uzaklaşııiarken de bazılan Erdal Bey ve Genel Sekreteri Deniz Bey'in bır kaç resmıni de yaktılar Yaktılar, ama temel atma törenıne getırdıklen bazı gıda maddelennden yumurta ve domatesler üzerlerine bulaşmış halde uzakiaşan protestoculara Erdal Bey seslendı Gitmeyin, sozlerimi dlnleyln... Gitmeyin... Kaya Bey'in formülü AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKHAN GVRSES GARFIELD jm DAVIS H A R B İ SEMİH POROY BAŞKANA AD Başkentın belediye başkanlan değişik adlarta anılır Bu gelenek 12 Eylül dönemınde dahi bozulmadı. Önce "Göbek Vedat" vardı. Onu "Çukur Ali" ızledi. Ali Oinçer, 12 Eylül'le makamını bir emekli pasaya bırakmak zorunda kaldı: "Atom Süteyman." ANAP'h Belediye Başkanı Altınsoy ıse kendisine lakabıyla hıtap edılmesine sınirlenenlerdendi: "Kınalı Mehmet." 26 Mart seçımleriyle biriikte başkent belediye başkaniığı yeniden sosyal demokrat ellere geçtı. Batıkent deneyimi ıle ünlenen Murat Karayalçin başkan oldu. Karayalçın seçım öncesi programını uygulamaya çalışırken, Ankara'nın artyapı sorununa çözüm ıçin Dünya Bankası'ndan kredi buldu. Projeyi 1990 başlarında uygulamaya koymanın sevınci ile şimdi her fırsatta, "Başkenti kamıyank glbi oyacağa, bu zor iş için" diyor. Böylece Karayalçın kendisine lakap bulan ılk belediye başkanı oldu: "Karnıyank Murat..." Karnıyank Şarkılı ıbret Demokrasi: Elbet bir gün buluşacağız, bu böyte yanm kalmayacak * "Türkiye'de düşünce ve basın özgüriüğü tam anlamıyla ve geniş olçüde sağlanacaktır." Sen ılk değıl, son değılsin, son yalancı sen değılsin. * ANAP: Oy verdım koyverdiler, amanın amanın.. * Evren, 27 Mayıs'ı hatırlamak bile tstemıyormuş Bır yangının kulünü yenîden yakıp gittin. * Partı değıştfrentere: Yar üstüne yar seveni kursunlamalı. * Vatandaş: Benım yanm kara toprak. • Çankaya: Her yer karanlık, pur nur o mevki. TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN Iki tâıf gtmıa rortftr llki, koftoda 9e(a)j ıkjncısı >s* İ8K> +* dtnizm ıtd,n/mn ıkı hmcalı olandır. 2 ARALIK TAIF GEMISI GUCLUKLE ISTANBUL'A ULAŞIYOR.. 18S3'T€ SUCUN, TAIF 6EMISIt KAGAPEUIZ VOLUNMN İSTHNBUL'A UL4ÇMtŞTI 1853 OSMAMURUS SAVAŞI SlKA£INbA, &ÜyUICDEGE AÇ.IKLA FİLOMN BAZI 6EMILBIZ, KAKAOBNIZD£N <S£LE8lLECEK. Sie «ÛST SAUH&SINt eN6ELL£A/1Et£ tÇ/tJ £>£Mrg ALMtŞ77. ANOUC, KA/SAPEM'Z'Oe FlGTtNAYA YAKALAUlNCA, SINOP LlhlANIMA StĞfNM'ÇLAR, PAHA SONRA PA KUS GSMILERlNtN SALDl£lS/N/t UĞGAY/P YEMLMİÇL££OI SASte/N S/RASfMPA SATUMDAN DOMetSKEN SİNOP'A US/SAV4N TnİF GEKAlSI, ÇATIÇMAYA GlKMEOEN İSTANBUL'A YÖNELMiÇTl BU OLAY HALKlH TEPKÎSİNE VOL. AÇMl^'S/NOP'TAN KAÇAN TEKNE* OLA~ GA/C SaÇLAA/MlÇr/. PADtŞAH BlLE OMUM DÖÜU HOŞAtoŞnÇABOÜf) s ISTANBUfOA INfA EOıLEN T7MF USKUDONANIMU, TEK BACALI, İZ TOPLU BlK GEMIYPİ. TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Şinasi Nahit Berker RUSLARLA RADVÖAKTIF MUHABBET Sağlık Bakanı Şrvgın'ın davetlisi olarak Ankara'ya gelen Sağlık Bakan Yardımcısı Vasiliu Gremiko başkanlığındakı Sovyet heyetı büyük bir sürprızle karşılaştı. Sağlık Bakanlığı'nın konuk heyet için hazıdadığı programda "Kapadokya gedsi" gıbı "turlstik" bölümler vardı. Uzerinize afiyet, ama bu çaylar... bu programa uyamayız. Buraya iş goruşmeye geldik." Gremiko, sözlerini sürdürdükten sonra da ekledi: "Belki de uzun konuştum. O kadar ki, kahveler çaylar soğumuştur." Şıvgın, bunun üzerine "ikram faslı"nın unutulduğunu anımsayarak, Gremiko, Şıvgın'la servıs yapılmasını ıstedı. gorüşmesınde hemen bu Ruslann ısteğı uzerıne de konuyu dıle getirdi: "Kusura bakmayın, ama biz toplantının geri kalan bölümüne "çaylar höpürdetilerek" devam edıldı. Taraflar uzun uzadıya, ilişkılerı gelıştırmenın ne kadar lyı olduğunu aniattıktan sonra, sıra gazetecılerın Gremıko'ya yönelttiklen soruya geldi: "Efendim, Çemobil kazasından sonra Sovyetler Birliği'nin Turkiyeye iyiniyet tazminatı odemesi gündeme gelmişti. Bu konudaki gellşmeler rfi" Gremiko, yine uzun uzun bu işın kendi heyeöerinin yetkisi dışında olduğunu anlatarak, dıplomatık dille "sız bu tazminatı zor alırsınız" görüşunü ifade etti. Herkes "tazminattan olduk galiba" diye düşünürken, bir gazetecı "durumun vahametlni" anlatmak için Gremıko'ya şöyle konuştu: "Efendim, madem öyle, ictiğiniz çaylarda radyasyon olduğunu bildlrmek zorundayız." Doğan Tekiner Jiri Shva (ÇEKOSLOVAKYA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle