Katalog

CUMHURİYET/10 HABERLER 11 ARALIK 1989 Inönülden 'seçimli kıırultay' Güven t a z e l e n e k Ocak ayındaki tüzük kurultayını seçimli yapalım. Partide güven eksikliği havası varsa, buna son verilmesini isteyebiliriz. Bunun yolu kurultayın bir haJkoylaması, bir genel belediye seçimi, bir cumhurbaşkanlığı seçimi geçirdikten sonra birbuçuk yıl önce seçmiş olduğu genel merkez yöneticilerine genel başkanı ve parti meclisi ile ne kadar güven duyduğunu yeni bir seçimle göstermesidir. B a y k a l : ö r g ö t ne d e r s e o olur Yapmakta olduğumuz iş çok güçtür ve tüketicidir. Bilerek girdik altına. Örgüt yaptıklarımızı kabul etmiyorsa o noktada devam etmeyip bitiririz. Örgütün kararını kabule hazırız. Örgüt devam et derse, hiçbir suçlama, bizi partimize hizmetten alıkoyamayacakur. Yaptıklanrruzm doğru olduğuna inanıyoruz. Bir an önce hastalık hastalığından kurtularak dışa dönelim. kaydeden inönü, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın tarafsız olacağına ilişkin yemin etmesine karşm, hâlâ ANAP Genel Başkanı ve Başbakanmış gibi davranmaya devam ettiğini belirtti. özal'ın ANAP genel kongresinde yeni genel başkan seçiminj istediği gibi yaptırmak için açıkça müdahale ettiğini, Basbakanla birükte bütün bakanlan kendisinin sectiğini anlatan tnönü, "Bütün bunlarla da yetinmeyeıck, sanki Başbakanmış gibi, basına, muhalefeti küçük düsurecek deraecler vermeye devam ediyor. Ekonominin yönetimini elinde tottaganu ilan ediyor. TBMM'ye gelip orada çalışıyor, orada ANAP heyetlerini, ANAP mUletvekillerini kabul ediyor" dedi. lısacak? Deviet bakanmın dile getirdigi anlayış, günnmiiziin knülannın da değil, eski krallıklann anlayışıdır. Kral ülkesinde istediği yere gider, istediği yerde çalışır. istedigi mıilke tasamıf eder. Cumhuriyette, pariamenter demokraside böyle şey olmaz. Sayın Özal1 ın amacı keyfi yönetimini adım adım, üikede her yerde gercekleştirmektir. Herkes bilsin ki buna yapbrmayacağız. Halktan aldığımız güçle bu keyfi yonetime son verecegiz" diye konuştu. Yeni yıl bütçesinden, ANAP milletvekillerinin kabul ettikleri katsayıyla, memur maaşlarmda ilk altı ayda yüzde 24 dolayında artış sağlanmasına karşın enflasyonun yüzde SO dolayında oiduğuna dikkat çeken tnönü, "milletvekilierine kıyak emeklilik" yasasının girişimleri üzerine şimdilik durdurulduğunu kaydetti. lnsan haklarına aykın uygulamalann hâlâ ortadan kaldınlmamış olmasımn, toplumun sürekli kanayan yarası olduğunu kaydeden İnönü, "Hâlâ özelUUe fikir suçlanm içine aian kapsamlı bir af pkanlmamasını" eleştirdi ve şunları söyledi. "A.NAP'ın bu alaoda yaptığı, bep savsaklamak, kandırmak, ileriye atmakbr. Bogünlerde ceza yasasının 141,142 ve 163. maddelerinin biikümetçe d e alındığının söylendiğini görüyoruz. Biz, Tiirkiye'de arük düşünce suçn diye bir soç olmamalı, TC vatandaslan, Avnıpa Topluluğo'nan öteki vatandaşlan gibi, onlar kadar serbest düşünebilmeli ve düşuncelerini açıklayabUmelidirier, dryoruz. Sayın Akbniat, günlenlir bn konuyn de aldıklannı söylüyor. Ama henüz hiçbir ileriemc yok. İlerteme sadece («rtısmayı böyütmek, karan almayı gedkttnnek dograltusanda. Ve bütnn bu çababuin düşünce suçunu ortadan kaldırmak için yapıldığını söylenirken, gazetelertk okuyorsonuz, ild şairimiz, şiirieri, konuşmalan yüzfinden tntBklamyorlar, beş gün gözalünda tutuluyoriar." Inönü'nün konuşmasından sonra kurultay basına kapab olarak devam etti. Bu bölümde, milletvekili ve il başkanı delegeler, genel merkeze yönelik eleştirilerini ve görüşlerini dile getirdiler. Içel Milletvekili Eidn Dikmen ile Diyarbakır Milletvekili Faat Atalay, ihraçlan eleştirerek, kararı "ağır" bulduklarını söylediler. tstanbul Milletvekili İsmail Cem, partinin iktidara geldiğinde uygulayacağı politikaların belirgin olmadığıru savundu. İstanbul tl Başkanı Erean Karakaş, görevden alınmalan eleştirirken, ihraç kararını ağır bulduğunu, ancak, bu milletvekillerinin disipiin suçu işledikleriııi belirtti. Adana tl Başkanı Fevzi Ciritçi de, ihraçların "istismar" edilerek partinin yıpratümasında kullamldığını öne sürdü. Bingöl İl Başkanı Fahrettin Demir ise, "Kürt sorununun parti içinde tartışılması gerektiğini, aksi takdirde. başka platformlarda tartışılarak partiye zarar verdiğini" bildirdi. SHP Genel Başkanı ocak ayında yapılacak tüzük kurultayının 'seçimli' olmasını istedi SHPli başkanlar eglendi • ADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Metropol belediyelerin sorunlarını göruşmek üzere Adana'da bir araya gelen büyükşehir belediye başkanlan, toplantıdan sonra, bir tavernaya giderek eğlendiler. Istanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Ankara Belediye Başkanı Murat Karayalçın, İzmir Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, Adana Belediye Başkanı Selahattin Çolak, Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan ve Kayseri Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu ile SHP Genel Sekreter Yardımcısı Adnan Keskin, neşeli dakikalar yaşadılar. (Fotoğraf: AA) Btiyükelçiden yemek • İstanbul Haber Servisi Federa) Almanya Büyükelçisi Ekkehard Eickhoff ve eşi dün akşam Federal Almanya tstanbul Başkonsolosluğu'nda bir akşam yemeği verdiler. Yemeğe Federal Almanya Devlet Bakanı İrmgard AdamSchwaetzer, Başbakan Yardımcısı Ali Bozer ile ANAP Milletvekili Bülent Akarcalı katıldı. Federal Almanya Devlet Bakanı irmgard AdamSchwaetzer Ali Bozer ile çeşitii konularda görüş alışverişinde bulunacağım söyledi. Ali Bozer de konuk bakanla AT liderlerinin Strasbourg'da yaptığı toplantı hakkında görüşeceğini kaydetti. Konuk Devlet Bakanı, F.Almanya'nın tstanbul Başkonsolosluğu'nun yeni binasının açılışı için geldiğini ve bugün binanın açılış törenine katılacağını belirtti. F.Almanya'nın Istanbul Başkonsolosluğu binasında bir suredir restorasyon çalışmaları sürdürülüyordu. Şevket Kazan, ldlisede konustu • MELBOÜRN (AA) Avustralya MUli Görüş Teşkilatı'nın davetlisi olarak Melbourn'a gelen eski bakanlardan Refab Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, bir kilisede verdiği konferansta, Türkiye'de namusunu satarak geçimini sağlayan bir milyon kadın bulunduğunu öne sürdü. Kazan'm konferansı, lstiklâl Marsı'ndan sonra Kuran okunmasıyla başladı. Türklerin yoğun olarak bulunduğu Brunswick semtindeki Katolik kilisesinde düzenlenen konferansta, sözlerine, "Batılı yaymak için kurulan bir kilisenin çatısı altında bir araya gelerek hak davayı konuşmak, uyanış hareketinin en büyük sembolüdür" diye başlayan Kazan, şu görüşleri savundu: "Bugün Türkiye, kuvveti üstün tutan bir sistemle yönetiliyor. Biz, hakkı üstün tutan bir sistem istiyoruz. Meclis, kanunları niye yapar? Adalet için... Bizde adaletsizlik için yapılıyor. fşte buna örnek, Seçim Kanunu" Sungurlu'ya protesto telgrah • ANKARA (ANKA) SHP Ankara İl Kadın Komisyonu, Adalet Bakanı Oltan Sungurlu'ya bir telgraf çekerek son yargıç tayinlerinde, "kadın hukukçulara yüzde 5'lik kontenjan ayrılmasım" protesto etti. SHP'li kadınlar, partilerince düzenlenen "Kadınlar Politikaya" kampanyasının dördüncü gününde aldıkları bir kararla yargıç atamalarun protesto etmek amacıyla, Adalet Bakanı Sungurlu'ya gönderdikleri telgrafta, "yasalar önünde herkesin eşit olma kuralının çiğnendiğini" bildirdiler. Protesto telgrafında daha sonra şöyle dendi: "Adalet Bakanlığı'mn tayin politikasında yaptığı mülakatlara başanlı kız öğrencileri, başvurulanna karşuı çağırmamakta dırenmesi ve savcılık görevine şimdiye kadar hiçbir kadın hukukçuyu atamamış olması, sistematik biçimde cinsiyete dayalı bir aynmcıuk politikası güttüğünü kanıtlamıştır:' ANKARA (Cnmhnriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal laönii, dün yapılan partisinin küçuk kurultayında, ocak ayında yapılmasım önerdiği tüzük kurultayında genel nıerkez ve parti meclisi yönetimi için "seçün"yapılmasını istedi. İnönü, "Güven eksilcligi havası, eger varsa, kunıltayda son vermesini isteyebiliriz. Bunun yolu kunıltayın bir halkoylaması, bir genel belediye seçimi, bir Cumburbaşkaıüıgı seçimi geçirdikten sonra bir buçuk yıl önce seçnis olduğu geoel merkez yönettaüerine, genel başkanı ve parti mectisi ile ne kadar güven duydutann yeni bir seçimle göstermesidir" dedi. Genel Sekreter Denfcı Baykal da örgütün yapılanları kabul etmemesi durumunda, "O noktada devam etmeyip bitiririz." dedi. Örgüt devam et derse, hiçbir suçlama, bizi partimize hizmetten alıkoyamayacaktır. Vaptıklarımızın dognı olduguoa inanıyoruz. Bir an önce hastalık hastalıgından kurtnlanuV dısa dönelim" biçiminde konuştu. SHP lideri, partiden ihraç edilen 7 milletvekilinin "disipHıı s»çu tsledikkrini" vurgularken, "DisipUa Kuralu karan özeriode parti nin hiçbir organında karar alınamayacafım" ifade etti. İnönü "Yataız bu disipiin olayının tiimüyie partimizin aleyhinde yommianma girisimlerine karsı partflilerimizi nyarmak ve hallumıan hiçbir kesimi aieyhine bir tavnnuz olmadığım, olamayacagını duyurmak isüyonım" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Turgut özal ve ANAP iktidannı da sert bir şekilde eleştiren İnönü, Özal'ı "eski krallara" benzeterek, "Kral ülketinde istediği yere gider. istedigi yerde çalışır. İstedigi muJke tasarraf eder. Cumhurivet'te böyle şey olmaz. Sayın Özal'ın amacı keyfı ydaettmi adım adım üikede ve her yenfe gerceklestinnektir. Ama bu•o yapdnnaymcagız" görüşunü ortaya koydu. SHP'in 5. Küçük Kurultayı Genel Başkan Inönü'nün çağnsı üzerine dün Ankara Gölbaşı Sineması'nda topianarak son siyasi gelışmekri gözden geçirdi. İnönü, yaptığı açış konuşmasmda parti içi sorunlan da değerlendirdi. nik kökeni farklıdır diye hiçbir aynm yapmayız, böyle «ynm yapmak isteyenlerin ber zaman karşısında olduk, olmaya devam edecegiz" diye sürdürdü. Kadınlann parti etkınliklerine daha etkili biçimde katılmalannı sağlayacak bir tüzük değişikliği yapılacağını kaydeden Inönü, kadın ve erkek üyelerin, bütün parti kurullannda en az yüzde 25 orarunda temsil edilmeleri koşulunu, bir tüzük değişikliği olarak parti meclisine önereceğini söyledi. tnönü, "Böyle bir şart koyarsak, kadınlar da parti karnUanna gene seçilerek girecekler, ama seçilme şanslannı artnrmış olacagız" dedi dnyduğunu, yeni bir seçimle göstermesidir. Şüphesiz parti içi seçimleri yapmak için önümnzdeki olagan kuraltaya kadar da beklenebilir. Ancak balkımızın daba fazla bekleycıneyeceğini, sorunlara sahip çıknğımızı artık daha büyük güçle göstermemizi istedigini görüyorum. Onun için de partimize yeni ve cagdaş ablımların yolunu açacak tüzük kurultayunızı gecikmeden ve secimie yapmayı öneriyonun." Eski krallar gibi SHP Gend Başkanı konuşmasında, son ekonomik gelişmeler, Turgut özal'ın Cumhurbaşkanı secilmesi ve bunun ardından yaşanan siyasi olaylara da değindi. İnönü, Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk iradesinin istedigi doğrultuda gerçekleşmediğini belirtti. Kişisel çıkar amaçlannın ve seçime gidilirse bir daha seçilememe korkusunun Meclisteki ANAP grubunun basiretini bağladığını kaydeden İnönü. kendi grup başkanlarını seçer gibi Cumhurbaskanı seçmelerinin Türkiye'nin gündemine yeni bir huzursuzJuk getirdiğini söyledi. Seçimli kurultay Tüzük kurultayının bir an evvel toplanmasını öneren Inönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tuzuk değişikUği yapmak için toplanacak kurultayın, günlerdir basında devam eden tarüşmalann yansıttıgı güven eksikliği havasına da son vermesini isteyebiliriz. Banun yolu, kurııllayın bir nalkoylaması, bir genel belediye seçimi, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi geçirdikten sonra, birbuçuk yıl önce seçmiş olduğu genel merkez ANAP grubunun kendi başına yöneticUerine, genel başkanı ve Cumhurbaşkanını seçmesinin büparti meclisi ile ne kadar güven tün devlet yapısını alt üst ettiğini Krallık anlayışı özal'ın artık Mecüste calışmaması yönündeki eleştirilerine karşılık bir devlçt bakanının "Niye itiraz ediyorsuniiz, o Camhurbaskanıdır. istediği yere gidip çalışabilir, onun her gjtligi yer Cumhurbaşkanlığı olur" dediğini anımsatan Inönu, "Camhurbaşkanı MecUse geldi, orası da Cumburbaşkanbğı oldu. t , pdd Meclis oereye gidecek? Medts Camhnrbafkanbğı olnna, naal bügjmnT ça Olafeanüstü kurultay SHP'nin kasım 1987 genel seçimlerinden ikinci, 26 Mart seçimlerinden ise birinci parti olarak çıktığını anımsatan tnönü, partisinin hedeflerini anlattı. Inönü, Paris'teki Kürt kongresine kendisinin karşı çıkmasına rağmen katılan yedi milletvekilinin partiden ihraç edilmesi konusunda SHP'ye yöneltilen eleştirileri şöyle değerlendirdi: Tozüğümüze göre, disipiin knndlannın inceleme ve karerlan hakkında partinin hiçbir organ, kaml ve toplantısında göriişme yapdamayacag] ve karar alınamayacağı için ben de karar üzerinde dnnnayacağım. Yalnız bu disipiin oiayının tümüyle partimizin aleyhinde yorumlanma girişimlerine karsı partUUerimizi uyarmak ve halkımızın biçbir kesimi aieybinde bir tavnnuz olmadığını, ofaunayacağını bir daha lüunnoynna duyunnak istiyorum." Inönü'nün bu sözleri, küçük kunıltayda bulunanlarca uzun süre alkışlandı. SHP Genel Başkanı, tempolu alkjşlar sürerken, konuşmasını, "Vatandaşlanmız aragında, anadili, mezbebi. dini, et 'Silahlanmadan endişeliyiz' • DtYARBAKIR (Cumhuriyet) Bölge barosundan yapılan açıklamada, olağanüstu hal sımrları içerisinde Oturan yurttaşların ellerindeki silahların ruhsatlandınlması eleştirilerek "Bu durum halkm silah sevgisiyle açıklanamaz. Aksi takdirde Orta Anadolu halkı bu sevgiden neden mahrum ediliyor" görüşü savunuldu. Diyarbakır Bölge Barosu Başkan Vekili Avukat Hüseyin "Rryfun dün yaptığı yazılı açıklamada, bölge halkının yeni bir yasayla süahlandınlmasından endişe duyduklannı belirtti. Uygulamanın ülkeye ve bölgeye hiçbir yarar getirmeyeceğini savunan Tayfun, şöyle dedi: "Bir kilometrelik mesafe ötesine kadar etki aJanı olan uzun namlulu silahlar için ruhsat verilmesinin hiçbir mantıklı gerekçesi olmaz. Bu durumu halkın silah sevgisiyle de açıklayamazsınız. Böyle ise Orta Anadolu halkı bu sevgiden neden mahnım ediliyor?" Trafik kazası: 7 ölti • BtRECİK (Cumhuriyet) Şanlıurfr'nın Birecik ilçesi yakmlannda iki düğün aracı çarpıştı, kazada 7 kişi öldü, 13'ü ağir 32 kişi de yaralandı. Birecik yönünden gelen Hasan Tungaç yönetimindeki 56 AR 9% plakalı taksi, hatalı sollama yüzünden karşı yönden gelen Celal Tokal idaresindeki 63 DP 485 plakalı düğün otobüsüne çarptı. Kazada, otomobilde bulunan Hasan Tungaç, Emine Kılıç, Murat Kılıç, Şevket Kılıç, kimliği belirlenemeyen bir kişi ik otobüste bulunan Sabiha Genç ve Dursun Şen öldü. Yaralılar Birecik Devlet Hastanesi'ne kaldınldı. Eleştirilerden sonra kürsüye gelen Genel Sekreter Deniz Baykal, SHP'nin "çok saglıklı bir doğu politikasTna sahip olduğunu, ulu>al bütünluk içinde, etnik farklılıkları kabul ettiklerini, herkesin anadilini konuşmasını, kuJtürünü geliştirmesim savunduklarım anlattı. Baykal, "Bu konuda farklı poliükalan olan varsa gdsin, ama gelmedi" diye konuştu. Baykal, Eskişehir İl Başkam önal'ın konuşmasını da "hasmane lutnmun (ipik bir örneği" diye niteleyerek, disipiin kurulunu "enıir alraakla" ÖZAL'IN KEYFİ YÖNETIMİ.NE HAYIR İnönü, 'Özal'ın amacı keyfi yönetimini gerçeklestirmektir" dedi. (Fotoğraf: AA) suçlamayı "12 Eylül mantığı" bi^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ çiminde değerlendirdi. Iktidarın SHP'nin etkinliği nedeniyle isteKUÇUK KURULTAY^DAN NOTLAR digini yapamadığını, partinin "halk tarafından diilendirilmese de" her konuda politikası bulunduğunu savunan Baykal, bunlara karşın SHP'de sürekli disipiin so"kadınlare yönelik!" tüzük deği ce bskişehir II Başkanı Niyazi kim bu illerde yerel seçimlerde ba runu çıktığını belirtti. Baykal 7 kiÜMİT ASLANBAY şikliği gereği seçim yapılacaktı. Önal'ı yaıutlıyordu. şan kazamlmıştı. Bunun hesabı şinin ihraamn kendilerini de üzANKARA "Bu iş bitti. Tii O halde yönetim de yeniÖNAL Bu disipiin kurulu m "secimli tüzük kurultayında ve düğünü, ancak bu kararm sorumziik kurullayi seçimli oluyor. Er lenirdi. recekierdi." SHP'de gözler şimdi luluğunu genel sekreter olarak takisiye bağlı. dal Bey bence güven verdi" sözBöylece hem parti içi muhaleBAYKAL (Otnrduğu yerden) ocak ayındaki olağanüstü kurul şıdığım ve hesabım vermeye haar leriyle çıkmıştı "bir muhaiif üye", feti n istemleri yerine getirilecek Kime bağlı açıklayın. taya çevrilmişti. Ama bir başka olduğunu ifade etti. Baykal, SHP'de bugünkü sorunun "dar yaklaşık 4 saat süren son MYK hem de genel merkez yönetiminin ÖNAL Size bağlı olduğunu sorun daha vardı: bir kamuoyu tarafından yaşandıtoplantısmdan. "Baykalcı" diye nitelenen çoğun söylüyorlar. Kars'tan, Van'dan, lstanbul ğını", kaydederek, görevden almaluğu "dogrndan kaışj cepbeye tlk istifa dalgası geldiğinde, BAYKAL Teessüflerimi bii dan kilometrelerce yol katedip larda "dar kadrocu çıkarian de1 "Olağanüstü kurultaya gidecek alınmay^caktı' ... Ustelik kadınlar diririm size... Ankara'ya gelenler, "dinJeyid" gil, partinin uzun vadedeki çıkarmisiniz" diye soran gazeteciye da parti meclisine en az 11, ÖNAL Teessüflerinizi kabul tnönü, "Şirndi söylersem, söyledi MYK'ya da 3 kişi gireceklerdi. ederim. Karan veren 5 üyenin si olarak dahi salona alınmamışlar iannı duşündüklerini" söyledi. dı. Dışanda kar, yağmurla ittifak Baykal, "Başanya yaklaşüan günolacak. Onümüzde küçük kurulİnönü, olağanüstü kurultay ka ze bağlı olduğunu yazanlara ne halinde üstlerine yağarken saatler lerde yaşanan bu krizin baa kişitay var" karşılığını vermişti. rannı, küçük kunıltayda açıkia yapılacağını merak ediyorum... ce sinema salonunun önünde bek lerin zihinlerinde yer aJdiğını" öne Ama dünkü küçük kurultaya makla tansiyonu da düşürmüş, bir Baykal, daha sonra, konuşmasürerek, "Yapmakta olduğumuz kadar, belki kimse İnönü kadar il başkamnın deyişiyle "Kendile smda, "Partinin her konuda po lemekten vazgeçmemişlerdi. Ama iş, çok güçtür ve tüketicidir. Biledelegelerden işini ayarlayan, kapıemin değildi "olağanüstü knrul rine söyleyecek bir şey bırakma titikasj var. Ekonomi, demokrasi; daki görevlilerin gözünden kaçkn rek girdik altına. Örgüt yaptıklataydan"... nusü." Doğu sonmunda mı yok" diye so herkes içeri girmişti. Gazeteciler rımızı kabul etmiyorsa o noktada Son MYK toplantısında, genel inönü formülü, bir taşla birkaç rarken kendisıne laf atılıyordu: bile "basına kapab" toplantıya bir devam etmeyip bitiririz. Örgütün merkez yöneticilerinin karşı çık kuş vurmuştu. Ama hizipcuik var. Parti kış biçimde sızmıştı. karannı kabule hazınz. Örgüt demasına rağmen, "Tüzük kunıltaBaykal, Erdal Bey ile beraber UL.. vam et derse, hiçbir suçlama, bizi yı ocak ayında yapılacaktır" diye girdiği salonda, karan "genel O halde bu eziyet niyeydi? partimize hizmetten alıkoyamayaBaykal'a göre bu suçlamalar, rek biraz da kestirip atrnıştı. başkamnıa" ağzmdan dinlerken "parti olamamanın mantığı" idi. Sonunda SHP yönetimi de bu caktır. Yaptıktanmızın doğrn olVe ardından "lnönn formülü" kafasını sallayarak onaybyor, heT Görevden alınan il saynsı 7, ilçe sa nu anladı ki gazetecilerin de da dağuna inanıyoruz. Bir an önce ortaya konulmuştu. Nasıl olsa kesten de önce alkışlıyordu. yısı ise sadece 54 idi. Ve bunlarda yatmasıyla Baykal'ın konuşması hastalık hastahgından kurtularak "ber iki cinsin parti organlannda Baykal alkışlarla ve laf atmalar "dar kadroculuk degil", "uzun va sırasında kapıları sonuna kadar dısa dönelim" diye konuştu. en az yuzde 25 temsilini" öngören la sürüp giden konuşmasmda, ön deh° çıkartar hesaplanmıstı". Nite açmak zorunda kaldı. inönü formülü destek buldu CUHEYT ARCAYUREK yıayor İnönü, Lider Kimliğiyle Ortaya Çıkarken... ANKARA Sağduyu konuşuyor ve Erdal İnönü, partiyi yeniden kitlelerin umudu yapacak yoliarı net biçimde ortaya koyuyor. Lider kimliğiyle hiziplerin üstüne çıkıyor. Küçük kurultayın duraksamalar geçirmesini önluyor. Son haftalarda "canlanan" parti içi tarfışmaları "bir an önce bitirmenin", halka SHP'nin sorunlara sahip çıktığını göstermenin tek koşulunu gösteriyor. Tüzük kurultayında parti yönetimine "ne kadar güven duyulduğunu" kanıtlamak için parti meclisi seçimi istiyor. İnönü'nun dünkü konuşması birkaç bölume aynlabifir. Kuşku yok, ilk elde parti içi sorunlara bakış açısı önem taşıyor. Fakat inönü, lider kimliğini konuşturarak Baykal ekibinin istekle bakmadığı sonucu birden açıklıyor. Seçim önererek tüzük kurultayını olağanüstü kurultaya dönüştürüyor. İkinci önemli nokta, partiden ihraç edilen yedi milletvekiliyle başlayan ve süren tartışmalara bakış açısı. Disipiin suçunun ıçeriğini anlatırken, "ihraç kararı ile ılgili partinin hiçbir organ, kurul ve toplantısında görüşme yapılamayacağını, karar alınamayacağım" vurguluyor. Bu nedenle üzerinde durmayacağını söylüyor. Oysa ihraçların halkın hiçbir kesimiyle ilgili olmadığına dokunarak giderek büyüyen ve sonunda uniter devteti yadsıyacak kavgalara kadar uzanacak politikaları kesmek, kapatmak istiyor. Siyasal partiler yasası, zaten Türkiye'de "azınlıkların varlığından partilerin söz edemeyeceğini" buyuruyor. İnönü, tüzük kurallarını anımsatarak partiye güveni sarsan ihraç ölayını tümüyle dışlamaya yöneliyor. inönü "güven eksikliği havasının" bir an önce giderilmesini birinci plana alıyor. İktidara geldiğinde sorunlara hangi gözle yaklaşacağını yıneîerken bir yandan da parti yönetimine güveni sağtamayı vazgeçilmez önemde bir gereksinme ola ta "zaptedilmeyen bir kırgınlık ve kızgınlığtn" doğrak ele alıyor. Tabii, liderin konuşmasıyla küçük duğunu belirliyor ve yargıya vanyor "Halkımız kurultaya egemen olacağı söyienen gergin hava kendi iradesine karşı yapılan bu saygısızlığı birden dağılıyor. affetmemiştir" diyor. Ocak ayında toplanacak seçimli kurultayda inöHalk affetmiyor, TÛ ile devlet yapısı altüst olunü'ye önemli bir görev daha düşüyor. Dün baş yor. inönü'nun TO'ye ve yerleştirmeye çalıştığı lattığı süreci pekiştirecek adımlar atması bekle "eski krallıklar anlayışına" karşı sert çıktığı saatniyor. Parti yönetimini bir hizbin eline bırakma lerde, gazete bayileri, Nokta Dergisi'nin son sayacak seçim yapmalarını delegelerden istemesi yısını halka satıyor. gerekiyor. Bugünkü parti yönetimine "güven TÖ'nün yedi yıl dilediği gibi krallık anlayışını tazelemekten" ötede, örgüteve halka "güven ve sürdürebilmek için yeni planlar içinde olduğunu recek, birliği ve bütünlüğü sağlayacak" yeni bir dergiye verdiği demeç, açıkça gözler önüne sekarşı çıkar ve TÖ, yukanda kalmayı sürdürebilir. Tezgâhlayacağı oyumın, sezilen manevraların özet içeriği bu. Ne demokrasi ne öteki partilerin Mecliste temsil edilmesi. Öte yandan başka partiler iktidara gelirse, "bugünkü davranışlarından vazgeçmeyeceğini" daha şimdiden duyuruyor. Bugün yaptığı gibi ileride de "kendi görüşlerini yeni hükümetlere söylermış". "Dediğim dedik" bu görüşlere yeni iktidarın uymaması halinde ne olacak? Karamame ya da çtkarılan yasalar üzerinde onay yetkisini sahneye sürecek. Tarafsız konumuyla hukümet arasındaki olası çekişmelerin, anlaşmazlıkların tohumlarını daha şimdiden atıyor. Krallık anlayışıyla 1990'ın ilk gürterinde muhalefet liderlerini çağıracak konuşacakmış. İnönü, yeni yapılanmayı her gün ızieyecek ve sonra Çankaya'ya çıkıp hükümeti, partiyi, devleti tek elden yöneten "taraf insanla" ne konuşacak, hangi demokratik ilkede anlasacak? Dünkü ve daha önceki açıklamalarından sonra İnönü'nun, TÖ'nün gerçekleşeceğini hayal ettiği ve siyasal meşruluğunu sağlama amacmdaki manevralanna sırt çevirmesi olağan bir davranış olacak. Beklenti de bu yönde. Tersine davranış, öne sürdüğü kural ve ilkeleri bir günde yıkacak, halkta aradığı güvenirliği yeniden ortadan kaldıracak. "TÖ'nün amacı keyfi yönetimini adım adım ülkede her yerde gerçeklestirmektir, Herkes bilsin ki bunu yaptırmayacağız". Bu sözter, TÖ'nün İnönü ile görüşme isteğine yeterince açık bir yanıt değil mi? "Halktan alacağı güçle keyfi yonetime son vereceğini" söylüyor ki ilk seçimde TÖ'yü 864 rakımlı tepeden Ankara ovasına, sinei millete indireceklerini bir kez daha ilan ediyor. inönü dün, doyurucu oluyor. ÖLÜM Şükrü Yürür'ün annesi • ANKARA (ANKA) Sanayi ye Ticaret Bakanı Şükrü Yürür'ün annesi Hacı Hayriye Yürür, dün sabaha karşı öldü. Ordu'nun Ünye ilçesindeki evinde ölen Hacı Hayriye Yürür'ün cenazesinin bugün Ünye Büyük Carnii'nde öğJeyin kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verileceği öğrenildi. Bakan Yürür, annesinin öliim haberini aldıktan sonra cenaze törenine katıimak uzere, Ünye'ye hareket etti. ANAP'lı eski başkan • CEYHAN (AA) Adana'nın Ceyhan ilçesi ANAP'lı eski Belediye Başkanı Mahir Akboydak geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. önceki gece fenalaşarak Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balçalı Hastanesi'ne kaldınlan Mahir Akboydak (60) kurtarılamadı. 26 Mart seçimlerinden önce Ceyhan ilçesi Belediye Başkanlığı görevi yapan Mahir Akboydak, evli ve 4 çocuk babasıydı. İnönü'nün dünkü konuşması birkaç bölüme aynlabifir. Kuşku yok, ilk elde parti içi sorunlara bakış açısı önem taşıyor. Fakat İnönü, lider kimliğini konuşturarak, Baykal ekibinin istekle bakmadiğı sonucu birden açıklıyor. Seçim önererek tüzük kurultayını olağanüstü kurultaya dönüştürüyor. İnönü, "güven eksikliği" havasının bir an önce giderilmesini birinci plana alıyor. yonetime gereksinildiğtni açıkça duyurması tek riyor. Meclisteki 450 üyeiiği 500 e çıkarmaktan koşul olarak beliriyor. inönü'nun dünkü konuşma söz ediyor TÖ, "icap ederse... yüzde 10 barajını yüzde 89'a düşürerek biraz daha 'öbür partilerin' sı bu umudu veriyor. Meclise girmesi imkânının verilebieceğini" şimdiden duyumsatıyor. TÖ'ye güvensizlik Tehlike ve amaç ortada. ilk seçim, yeni Mecİnönü, devletin içine düştüğü açmazları hem lis, yeni aritmetik ve bugünkü seçim yasasıyla doyurucu biçimde özetliyor hem de SHP'nin önü SHP ile DYP'nin ağırlıkla Meclise gelmeleri, ya müzdeki günlerde izleyeceği politikaları açıklıyor. tek başlarına ya da aralarında anlaşarak anayaBugün Türkiye'de "bambaşka, tümüyle demok sayı değiştirmek ve TÖ'yü dergiye göre sağlığıratik ve iyimser bir havanın esmemesindeki na kavuşmak için çıktığı Çankaya'dan apar topar nedenleri" anlatıyor. aşaöıya indirmeleri! Ne çare, "kişisel çıkar amaçları" ile beklenti"Oteki" diye adlandırdığı, yüzde 10 barajını nin berhava edildiğini adeta hayıflanarak söylü aşağı çekerek DSP ve RP gibi partilere Meclise yor. Bir iki çarpıcı cümleyle TÖ'nün yarattığı zor girme olanağı verirse, "aşağı indirme planının" lu sorunlan kaldırma olanağı varken "hepsini yürürlüğe giremeyeceğini hesaplıyor. Belki bir kcunutturacak yeni bir huzursuzluğun gündeme alisyon dönemi açılır ya da anayasa değişikliğini geldiğini" örneklerle yineliyor. TÖ'ye karşı halk gerektiren 300'e iki parti ulasamaz. "Ötekiler" HEDEF İYİYASAMAKSA • •• MİUJ HYANGO YILBAŞI ÇEKİÜŞİ ...VE 150 Otomobil * PİMANGO ' 11r * « i t 11 ! '