Katalog

8 KASIM 1989 GÖRÜŞ Ölüm HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/7 INSANLAR FÜSUN Ö Z B İ I G E N İnsanoğlu var olduğundan bu yana yaptığı tek şey ölmektir. Bundan korkmak da basitliktir ama bu ölmeyı arzu ettiğim anlamına gelmez. „ . Camilo Jose Cela 40 SAHİYELİK MUAYENE İÇİM BİR AY Samatya'da yaşanan dram GECE saat 02. îlk hastalar görunmeye başladı. Samatya'da SSK'nın tstanbul Hastanesi'nin poliklinik binası önündeyiz. 4 katlı binarun dış sokak kapısı önunde yavaş yavaş hastalar birikmeye başlıyor. Buraya bir de defter konulmuş. Gelen hasta "hariciye", "dabiliye", "nisaiye" veya "kulak burun bogaz" gibi muayene olmak istediği servisin defterine adını kaydediyor. Sabaha kadar hasta trafîği surüyor. Gelen, ismini yazan ya orada bir duvar dibine çöküp bekleşmeye koyuluyor ya da sabah gelmek üzere dönup gidiyor. Gün ağardı, saat 8'e yaklaştı. Beyaz önlüklü, bıyıklı ve hoyrat tavırh hastabakıcılar göründü. Her servis defterinin başında bir hastabakıcı belirdi. Deftere yazılan hasta isimlerine sıra ile birer numara dağıtılmaya başlandı. Bu kâğırta dahiliye, hariciye, KBB gibı servisin adı ve sıra numarası bulunuyor. Sıra numaraları 150'lere kadar uzanıp gidiyor. Dernek ki bekleyen toplam hasta sayısı bine yaklaştı. KİM KtHE DUM DUMA BEHİÇ AK Kavga çıkıyor Poliklinik binasının kapılan açıldı. Doktorlar geldi, muayene başlıyor. Gece yarısı ilk gelenler muayene olma şansına kavuşuyor, diğerleri beklemede Ikinci kata çıkan merdivenlerde bir kavga basladı. Bir hasta ile hastabakıcı kavga ediyorlar. Hastabakıcı bağınyor: "Madem öyle ver bana 10 bin lira..." Hastaya soruyoruz neden kızdırdı hastabakıcıyı? Anlatıyor: "G«ce kanm boganndan rahalsızlanraıştı. Acile getirdim. Bir agn kesici >erip sabah getirmemi sojlediler. Şimdi getirdim muayene fişi vermek istemıyor lar. Kızdım, 'bizden aldığınız primlerle geçiniyorsunuz' dedim, herfaalde yaıütş anladı onun için bağınyor..." özellikle göz servisi önündeki kuyruk çok uzun. Arkadaşımız Ayşe Yıldınm hastalarla konuşuyor. Battal Koç, 20 yaşındaki kızını getirmiş. Anlatıyor: "1 aydan bu yana kızımla beraber buraya gelip gidiyonız. Bahçelievler'den her gün gelip gitraek için 15 bin lira harcıyonım. Emekli maaşımı da buraya yatınyonım, çektiğimiz sefalet yammıza kalıyor." 3 gundür fılm çektirmek için gelen Ali Erair adlı pamuk işçisı de işten atılmaktan korkuyor. 2'de başuyoıiar, 3'te de bitiriyorlar. Biz de muayene olamadan geri donüyonız." Sıra gelmiyor ki!.. Şamir Tekstil'de çahşan Nevin Savcı isimlı genç kız da ağlayacak halde şunları söylüyor: "Sabah 56 gibi geliyorum, zar zor fis alıyorum, o da 7080 numara. Tabii sıra gelmiyor. 'Madem sıra gelmeyecekti ne diye bu kadar yukseİc numaraları veriyorsunuz?' diye sorunca da bize, 'maksat uğraştırmak değil mi?' diyorlar. Bir keresinde de asabi>e>e gelmiştim. Doktor 70 numara>a kadar bakması gerekirken dışanya çıkıp bağınyor, '60'tan sonrası gıtsin' di>e. Bir de kendi özel muayenehanesinin Kapıcı Timur Karçay doktor karünı verip 'Buraya gelın, sızinlardan yakınıyor "Sabahın er le daha iyi ilgilenirım' diyor." ken saatlerinde sıraya girip dokBazı doktorlar muayene ettonı bekliyoruz. Doktorlar 10'da raezken bazüan da inaıulraa/ bir geli>or, hasta kabul etmeyip 11 buçuktan 1 buçuğa kadar yeme hızlıhkta 45 dakikada 110 hastayı muayene edebiliyormuş? ğe çıkıyorlar. Muayeneye saat Kulak burun boğaz servisinin kapısında yanan bir ışıkla kaç kışınin muayene olduğu yazılı. Hesapladık, doktor bir hastaya saniye kadar bir zaman ayıW rabıliyor. Asabiyede ise genç kızın anlattığı doğrulanıyor, hastabakıcı dışarı çıkmış, doktorun 60'tan yukarı numaraya bakmayacağıru söylüyor. Amil Bozkurt da Yerebatan Sağlık Merkezi'nden 3 Kastm 1989 günu aldığı sevk kâğıdıyla gelerek beyin tomografisini çektirmek ıstemiş, kendisine 3 Ocak 1990 gunu gelmesi için makbuz veriliyor. İsmini vermekten ve fazla konuşmaktan kaçınan bazı hastabakıcılar, hastanenin durumunun gerçekten rezalet olduğunu, bir an önce duzeltilmesi gerektiğini söylüyorlar. PtKNİK PtYALE MADRA fflZU GAZETECİ UECDET ŞEı\ YetkUiler ne dedi? Poflkllafk kapısuda SSK'lı hastalar akşamlara kadar bekteşip muayene olamadan ertesı güne kalıyorlar Bazen bekleyiş gunlerce stıruyor. 48 sanıyelık muayene için... (Fotoğraf Muharrem Aydın) 100 ERKEfiiN SEÇİMİ Seksi kadınlar, sanatçılar GEÇEN ay yılın en etkileyıcı 20 erkeği 100 kadın tarafından seçilmişti. Bu ay da yılın en seksı 20 kadınını 100 erkek seçti. Sanatçı, gazeteci, sporcu, işadamı, sinemacı, doktor gibi çeşitli mesleklerde çalışan 100 erkeğe yılın en seksi kadını soruldu. Erfcekçe Dergisi'nin yaptıgı anketlerde, 4 yıl iist uste "En Seksi Kadın" seçilen Müjde Ar. bu yıl da yüz erkeğin seçirniyle unvanını korudu. Kadınlann seçtiği etkileyici erkekler, Mehmet Ali Birand, Bölent Ecevit, Deniz Baykal, Cem Boyner gibi gazeteci, poiitikacı, işadamı, vazar ve sanatçılardan oluşurken, erkeklerin seçtiği en seksi kadınlann sadece sınema yıldızı veya sanatçılardan oluştuğu dikkat çekti. Listeyi delmeyi başaran kadınlar Bu manzaraları izledikten sonra yetkililerle görüşmeye çalışıyoruz. Başhekim Vekili Mustafa Okunakal, sorunun doktor azüğından kaynaklandığını belirterek şöyle diyor: "Buraya Isparta'dan bile hasta geliyor, oysa doktor savımtz az. Çogu da ögrenci, derslere gitmeleri lazım, vizite>e çıkraalan lazım, tabii hastalara yetişilemiyor." Başhekim Seyfi Özel ise konuşmayı kesinlikle kabul elmiyor ve "Benim yetkim yok konuşamam, siz gidin Mucahit Atmanoğlu ile gonısun. .Ne benim ne de Muslafa Bey'in adını da yazmayın, bizim' başımızı yakarsiDiz" diyerek kibarca odasından çıkarıyor. SSK her ay işcilerden dünyanın hiçbir ülİcesinde görülmeyecek kadar yüksek oranda prim kesiyor. Kesilen primlerle sağlık ve emeklilik sigortası olan işçiler, sağlık konusunda işte bu manzaralarla karşılaşıyorlar. SSK'dan sorumlu Bakan tmren Aykut Hanım'a bir sabah erkence saatte Samatya'da SSK Hastanesi önunde randevu veriyoruz. Gelsin, biraz hastalarla konuşsun. Primleri muntazaman kesilen ve hastane kapılannda bekleyen SSK'lılaria... m AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES Kemal Gökhan Gürses yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından "Ağaç Yaşken Eğilir"i bir süre yayımlayamıyoruz. GARFIELD JM DAVIS BUCOCKURUyu' Zuhal Olcay Hülya Avşar Ayşegül Atdinç modacı Neslihan Yargıcı, sosyete kadını Sedef Bozok ile yarı politikacı Fatma Girik oldu. Türk erkekleri anlaşılan kadınlann aksine, iş hayatında, politikada, yazarlıkta ve gazetecilikte başanlı olan kadınlan etkileyici bulmuyorlar. lşte erkeklerin seksi bulduğu kadınlar sı. ralaması: 1 Müjde Ar, 2 Zuhal CHcav, 3 Hülya Avşar, 4 Ayşegül Aldinç, 5 Şahika Tekand, 6 Burçin Orhon, 7 Yasemin Evcim, 8 Sezen Aksu, 9 Turkan Şoray, 10 Serpü Çakmaklı, 11Sedef Bozok, 12 Ahu Tuğba, 13 Yaprak Özdemiroğlu, 14Harika Avcı, 15 Sibel Turnagöl, 16 Sibel Can. 17 Neslihan Yargıcı, 18 Fatma Girik, 19Neşe Erberk, 20 Gönul Yazar. PROTOKOLKOROSU '030 Hah hah ha nanay nakaratını söylemenizi rica ediyorum. Bütiin salon pur dikkat, protokolden çıkacak sesi bekliyordu. Seyyal Taner şarkının ilk sözlerini bitiriyor, sıra protokol korosuna geliyor, ama "tek bir çıt" yok... Bunun. üzerine salondakiler tepkilerini "yııhh"larla dile getiriyorlar. Seyyal Taner müdahale ediyor. Onlan yuhalamayınız. Beyefendiler belli ki az once meşguldüler. Beni tam duyamadılar. Bir kez daha deneyelim. Taner bir kez daha "Karanfil deste gider" diyerek susuyor, sıra protokol korosunda, ama yine tek bir ses gelmiyor. Salonda yine gittikçe artan "yuh"lar duyuluyor. Seyyal Taner yeniden salonu susturuyor ve sözlerine devam ediyor: Size bu kadar yaklaştım diye korkuyor musunuz? Sizin üstünuze çıkıp, sizi yiyecegimi mi sanıyorsunuz. Ama ben kararlıyım. Sizden bu parçayı dinlemeden hiçbir yere ayrdmam ona gore. Seyyal Taner bir kez daha "Karanfil deste gider" diyor ve elindeki mikrofonu Hikmet Çetin'in ağzına uzatıyor. Protokol sıralarından oluşan koro cılız bir "Hahh hah ha nanay" çekiyor. Tatmin olmuş gibi gorunen Taner etrafını saran foto muhabirlerinin flaşları gölgesinde Çetin'e teşekkur ederek elini sıkıyor. Önce insan ve önce sağlık programı böyle tatlıya bağlanıyor. H A R B İ SEMİH POROY POLCMA . 7 KONUT'UN ÖNUNDE . TOPUMSAL Güzel'in plakası İLBJ fife &mOLfc> S6VLEMİŞ feü AOÜMIKİ ATAUIZI İÇİHPZ BöJ âOŞ/AUST VİİLİM OEM&JİM TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 8 Kasım TE 6U6UN, PAKlS'TEK.1 U3UVR£ SAKAYI, MUS.E OtAKAK HALKA AÇlLM/ÇTf. ESICIDEN FgANSIZ K&ALLAfiıM<H tüOMUTll PA/CI LOUİ/HE (JUVR}SARAYI, XV YÜZ.YHPAH DAHA A2 KUJLLANtLIG.&EN, ISOO'LERlN SOM PA YENIPEN PCyZEtlLEUEliEK HI2METE SuNULMUŞTTJ. OÜUYANIN £M BUYUK SAeAYLAHlNOAN 8AÇT# GELENI SAYfLAM LOUVHE'A 8//£ÇOK MlMARlfJ KATKISI OLMUÇTUIS. gUNLARPAN Bıe.1 £>£ CLAUPE PEÜ LOUVRE MUZESI HALKA ACIUYOR.. pkıştı Seyyal Taner şarkısına katılmayan Çetin'e "Sizı yıyecek değilim"dıye çıkışıyor. (Fotoğraf Muharrem Aydın) ISTANBUL Büyükşehir Belediyesi gecen hafta sonu Lütfu Kırdar Spor Salonu'nda "Önce tnsan Önce Saglık" haftası çerçevesinde ucretsiz bir halk şoleni duzenledi. Şölene binlerce İstanbullunun yaru sıra Belediye Baskanı Nurettin Sözen, Genel Sekreter Alev Coşkun, SHP İstanbul Milletvekili Yüksel Çengel, bazı ilçe belediye başkanlan ile eski SHP Grup Başkanvekili Hikmet Çetin de katıldı. Seyyal Taner, vucuduna yapışan siyah pantolon ve dekolte elbiseyle sahnede "Karanfil deste gider" adlı parçasını seyircilerle karşılıklı söyluyordu. Seyyal Taner protokol sırasına yaklaştı ve şunları söyledı: Parçamı halkla söyledik, şimdi sıra sizde. Bakalım sizin sesiniz güzel mi! Ben "Karanfil deste gider" dedikten sonra sizden "hah hah ha nanav" GAZİANTEP Milletvekili ve ANAP genel başkan adayı Hasan Celal Güzel, onceki gun Adana'dan tçel'e kadar illeri kapsayan milletvekili grubu ıçinde Turgut Özal'ı kutlama ziyaretine çıktı. Güzel, Konut'ta kutlama ile kanşık otururken kapıda kendisini beyaz bir araba bekliyordu. Arabanın plakası ise liderlerde olduğu gibi sahibinin isminin baş harflerinden oluşuyordu. " H ve C." Sadece numara biraz eskilerde kalmıştı. HC'nin 989 numaralı bir arabaya binmesini daha uygun görenler yeni bir plaka aranmasını önerdiler. (Fotoğraf: Rıza Ezer) fCEPl'G/ffl ÛMLÜ MASALLAG/N YAZAEI CHA&LES PEHRAULT'NUN KAS /SAULT'YPU. "SINPEKELLA", 'CİZVELİ oeçı ot#M BU MiMHe./ j.ouvee 'UN DOĞU YUZÜNPEKr SurUNLU YAP/N/N YAB4T/CISfyp/ ÇSOLOA). TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Jose Palomo (MEKSİKA)