Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER borçlanmanın bır mılyar dolar uzerıne çıktı" Nereye gıdıyor bu paralar, hıçbır yenı fabrıka bacası tütmedığıne göre9 Neden Turk ulusu devreye gırıp bunun hesabını soramıvor9 "APO'ya ağalar yataklık edıyor" Neler dönuyor oralarda 9 Butun bu sorular ve bunların yanıtları, 'buyuk gerçek'te vatıyor Teknolojı: 1960'lara kadar ulkede cıddı sanayıden söz etmek komunıst propagandası olarak görulurdu Sanayı demek ışçı sınıfı, sendıka, grev, kargaşa, ıhtılal demektı Sonra bır sanayı parodısı dönemıne gırıldı ve boyle de gıdıyor Nıhayet geçen gun ISO'da toplanan buyuk ışadamlarımız Turkı>e'nın stratejık ve jeopolıtık önemının azaldığını vurgulayıp "Bugunku dengeler ıçınde Ttırkıye dunya ulkelerı arasında bır rol oynamak ıstıyorsa, bunu ancak addı bır sanayıleşme ıle başarabılır" göruşunde bırleşmışler Ne de olsa yayla memleket, geç buluğa enlıyor Devam edelım gazetelerı okumaya Cıddı sanayıleşme ıçın de nelerın gereklı oldu ğunu sıralamışlar Eğıtım, doğru teknolojı, yaygın vergı "Turkıye, dünvadakı oluşumların dışında kalmak ıstcmıyorsa teknolojıyı transfer eden değıl, teknolojı ureten sanayılere öncelık \ermelıdır" demışler Bugune dek *teknolojı ureten' ve 'teknolojı transfer eden' sanayı aynmını hıç duvmamıştık Bıldığımız kadar, sanaji daıma teknolojı uretir. leyelım Bır toplumda eğıtım sıstemı, o toplumdaki egemen sınıflann ıdeolojısı doğrullıısıınds gelışır. Fdeolou, ırgat yetıştırmek doğrultusunda ıse ala bıldığıne ımam yetıştırılır Sosyalızm, demokrası, lıberalızm, laıklık hep Fransız Devrımı'nın, ve bunu ızleyen obur Avrupa devletlen devrımlennın, feodal duzenı tasfıye edıp kurdukları ılencı, uretıcı burjuvakapıtalıst rejım lenn bır sonucu olarak ortaya çıkmış kavramlardır Sosyal demokrası ıse yıne bu burjuvakapıtalıst duzenın sosyahzme karşı geüştırdtğı bır 'aşı'dan baş kası değıidır Aşıda, mucadele edılecek mıkroptan bır mıktar bayıltılmış halde bulunur Bunun ıçın de sosyaldemokratlar, ılencı, ıiretımcı burjuva nıtelıklerının >anı sıra çalışma hakkına, tedavı olma, eğıtılme hakkına, ışsızlık ve yaşlılık sıgortaları hakkına sahıp çıkarlar ve özellıİcle eğıtımde fırsat eşıtlığıru on planda tutarlar Bınmkılerden hangısı uyuyor bu tarıfe9 Günlük Olaylar v e Türkiye Gergekleri Feodal duzen, tarih boyunca, her yerde olduğu gıbi, halka karşı sırtım daıma yabancı güçlere dayar. Kapsamlı ve geri donuşsuz bir toprak reformu ıle feodalçerci duzenine son verilmedikçe hiçbir şeyın duzelmesı mumkun değıidır. Yeni Çankaya?.. PENCERE 8 KASIM 1989 BURHAN OĞUZ Gazetelerde okuduğumuz, bırbırlenyle ılışkısı ABD'nın zoruvla kaidınldığı söylenır" dedı dıye yok gıbı görunen bırçok ola>ın, aslında bır 'büyük okuduk gazetede gerçek'ın bırer parvasından ıbaret olduğu kesındır Neden gudıce? Artık kaldınlamayacağı kesın mP Ola>Iara gelışıguzel bakalım New York Tımes'ın yazarı, cumhurbaşkanı seçunınden öncekı gunlerde sadece < o 22 oy almış, C bu seçım bugun tekrarlansa % 14 bıle alabıleceğı kuşkulu bır kışımn nasıl cumhurbaşkanlığına soyunduğuna bır turlu akıl erdıremedığını belırtmıştı Adam, Türkıye'mn 'büyük gerçek'ımn farkırıda değıl Çunku o, A.merıkalı ve Fransız devrımlennı çoktan gende bırakmış Gazetesını okuyan >urttaş, yakasında sosyal deraokrat rozetı bulunan kışılenn bırtakım olumsuz, yanı sosyal demokrası kavramı ıle uzaktan yakından bağdaşmayan davranışlarına bır anlam veremıyor "Buyuk gerçek"ı ona kımse söylememış de ondan Sayın Inönu, cumhurbaşkanlığı seçımırun ıptalı konusunda "sıyasal gerekçeler mevcut oldugu halde hukukı gerekçelenn yeterlı olmadığı sonucuna vardık" demış Bu nasıl bır hukuktur kı "h 22 oyla bır kışıyı devletın başına getırebılıyor7 Bunu anlamak ıçın 'büyuk gerçek'ın bılıncınde olmak gerekır Bu nasıl bır duzendır kı devlet başkanlığına kendını layık gören kışı, her turlu geleneği çığneyerek askerı bırlığı yazlık kısa kol gömle* ve şortla denetleyebıhyor ve sıvıl, asker kımseden addı bır tepkı görmuyor'' Görmuyor, çunkü 'bUyuk gerçek' var ortada ABD, Ermenı ve Kurt sorununu ılen ölçude kur calıyor Çok nazık ve dostlanm kırmaktan çok çekınen Dışışlerımız "bu bıraz ıstıskale benzıyor", "Amerıka a>ıp edıyor", "dostluğa yakışmaz" gıbı mırıldanmalarla yetımyor Meğer önce sert çıkmışmış, sonra pışman olmuşmuş Dışışlen Bakan bğı'run Ermenı soykınmı tasansına karşı Türkıye'mn gızlıce (?) uygulamaya koyduğu önlemlenn ABD Dışışlen yetkılılerı tarafmdan açıklanması uzerıne zor durumda kaldı Bır üst düzey yetkılı "Bu onlemierı artık kaldıramayız Kaidırırsak Bu tür tepkılenmız Amenka'nın umurunda değıldır O, daha öncekı bır yazımızda belırtmış olduğumuz hedefıne (yeraltı kaynaklarımızın ustune oturmak) yürüyecektır Bu durum, bır kuçuk öyküyu akla getırdı Adamın bırı yolda gıderken ensesıne bır tokat ınıvermış Hıddetle dönmuş kı karşısında ın kıyım, güçlü kuvvetlı bın "Sen" demış adama, "bunu cıddı mı yaptın, yoksa şaka olsun dıye m ı 9 " "Cıddı yaptım 1 " "Buna sevındım çünkO hıç şakadan hoşlanmara" Büyük Gerçek Nedir? Sorularla gerçekler Evet, neden Ataturk Türkıyesı uydu konumda olmayan, onurlu bır dış polıtıka ızleyemez7 Bu sorunun yanıtı ancak 'buyuk gerçek'te yatar tkıncı muhalefet partısı lıderı de ana ılkeler üzennde söyleyecek hıçbır degışık şeyı olmadığmdan muhalefetını "abdest tazeleme" önenlerıyle surdurup "kabadayılık edebıyatı yapıyor "ANAP'tan ıstıfa eden kabadayıdır'" Neden başka söyleyecek bır şeyı yoktur? Çunkü o da, yülar yılı, 'büyük gerçek'ın ıçınde ve onun aktörlerınden bırıdır de ondan 12 Eylül pışmış aşa su katmasaydı Çankaya, ;antasında keklıktı Şımdı bunu eskı çırağına kaptırdığına yarup tutuşmakla meşguldür Sürdürelıra manşetlere gelışıguzel göz atmayı: 'Mehmetçıkaşıret el ele", koca devletın polısı, jandarması, ordusu varken aşıret de nereden çıktı 9 "Elektronık sanayumızın umudu olan Testaş'ın makınelen çürüyor 100 mılyarlık fıyasko'" Neden sanayı göz göre göre kösteklenıyor9 Neden bunun sorumlulanndan Turk ulusu hesap soramıyor9 "Hayat kadınlan yüzbınlen aştı Cezaevlen, akıl hastanelerı çocuk dolu Uyuşturucu ve fuhujta rekor!" "Dış borçlarda hızJanma. Yılın ılk dokuz ayında yapılan borçlanma, geçen yüın aynı dönernındekı Turkıye'nın "buyuk gerçek"ı basıt bır ıkı tumceyle ozetlemr Ulkemız, Fransız Devnmı öncesınde olduğu gıbı, doğusundan batısına, büyük toprak ağalan ve aşıret reıslerı tarafından yönetılır TBMM, bu kışıler ya da bunların yakın temsılcılerı de doludur Nı tekım ANAP'ın sözde lıberallerı, o gunlerde Sayın Özal'a seçenek olarak yıne bır toprak ağasını ılerı Evet, bundan ıkı ay öncesıne kadar yabancı fir surmuşlerdı malarla evlıhğı, teknolojı transferı ıçın zorunlu göHangı partı bu ağalar ya da reıslerden çoğunu renler (ve teknolojı uretmemeye kararlı olanlar), şımdı böyle konuşuyorlar Aslında sözü edılen top kendıne çekmışse, o partı seçımı kazanır Çunku lantıda ılerı surduklerı önerıler hıç de yenı bır şey hıçbır köylu, ağanın emnnın dışına çıkamaz Dolayısıyla ınsanlar arasındakı bu ılışkı, ın ler olmayıp bunlan herhangı bır ıktısat kıtabında saniann üzenndekı gıysı ne turden olursa olsun, bır bulmak mumkündür ağaırgat ılışkısıdır O zaman akla şu soru gelıyor Bu kışıler, Batı tı Ağa, bunu bır ışverenışçı ıhşkısıne dönuştur pınde uretıcı, daıma ılerı gıdıcı, bılım ve teknolojılere sahıp burjuva kışılığıne burunup ıktıdara sa mek ıstemez Bunun ıçın de sureklı olarak, dış orhıp çıkmadıkça, ılerı surduklerı gereklerı kım ger takiarıyla güçbırlığı ıçınde, addı sanayıyı köstekçekleştırecek? Şımdıkı ıktıdar (ve görunürdekı ık ler tıdarlar) bunu yapamaz, çunku 'buyük gerçek' var Feodal düzen, tanh boyunca, her yerde olduortada Durum böyle olunca da bu dılekler, dışar ğu gıbı, halka karşı sırtım daıma yabancı güçlere dan gazel okumanın ötesınde bır anlam taşımaz dayar Kapsamlı ve gerı dönüşsuz bır toprak reforNıtekım bu ozel sektor, "Petkım'ı almaya evet, yettisını kurmaya hayır" dıyor Oysa DPT yetkılılen, mu ıle feodalcerçı duzenıne son verilmedikçe hıç"Hukumet", 3 tesısın kurulmasına. 'ozel sektör bır şeyın düzelmesı mumkun değıidır kursun' dıyerek karşı çıktı Bunun uzenne 3 kompBu temel verılenn ışığında olaylara bakıldığınleks projesı plana alınmadı" demışler Sam Amca da butün çelışkı ve olumsuzluklar, fazlaca duşun9 nın bundan haberı var mı dersınız meye gerek kalmadan, kendılıklerınden ızahlarını Sözü edılen İSO toplantısında ba$ta öne sılrülen bulurlar Ne burjuvası burjuvadır, ne sosyaleğıtım konusuna gelınce Neden durmadan ımam demokratı sosyaldemokrattır' Bu ıtıbarla vıne bu hatıp okullan, ılahıyat fakultelerı açılıyor da hâlâ sutunlarda çıkan Prof Dr Toktamış Ateş'ın değerlı günün bıhm duzeyıne uygun doğru durüst bır fı "Devnmcı Kımlık ve Devnmcı Mucadele" yazısız.V laboratuvarına kavuşamıyoruz7 Bunu da 'bu nın bu açıdan da ele alınması gerektığı kanısındayük gerçek'te arayacağız. Şımdıden şu kadarını söy yu. EVET/HAYIR OKT4YAKBAL Arkadaşımız Oktay Akbal yıllık ıznının bır bölümünu kullandığından bu sure ıçınde yazılanna ara verdı ARADABİR Dr. M. ŞEHMUS GUZEL Siyasi Mülteci: Dönüşün Adamı Sıyası multecı, ülkesınden ıstemedığı haide ayrılan, yurdunu terketmek zorunda kalan ınsan demek Bugun dünyada 10 mılydhu aşkın multecı var Afganıstan, Etıyopya ve Somalı'yı terketmek zorunda kalanların sayısı çok yüksek 7O'lı yılların sonundan bu yana Yakındoğu, ozellıkle Iran, Irak, Lübnan ve Türkıye mültecılık olayını çok yakından yaşadılar Hele Türkrye Onbınlerce ınsan Türkıye'den ayrılmak zorunda kalırken, Türkıye Afganlara kucak açtı Irak katlıamından canlarını kurtarmak ısteyen Kürtlerı kerhen kabul ettı Bulgarıstan Türklerının akınıyla pes ettı Türkıye'yı terketmek zorunda kalıp Batı Avrupa ülkelerıne sığınan ınsanlanmız sıyası multecı statusünü almak ıçın bırçok sorunla karşılaştılar Dılını gelenek ve göreneklerını bılmedıkierı, ıdarı yöntemlerını anlayamadıkları ülkelerde yaşamak zorunda kaldılar Bu arada Cemal Kemal Altun olayında olduğu gıbı dramlar da yaşandı Sıyası sığınma hakkı ısteyenlere ve alanlara yardımöa bulunan dernekler, partıler kışıler de oldu Bır kez yabancı ulkeye yerleştıkten sonra yaşam yoluna devam ettı Eşveçocuklarınıgetırenleroldu öğrenımlerını tamamlayanlar, doklora ve ıhtısas yapanlar da Bu duzen ıçınde Türkıye'yı hıç görmemış ama hep Türkıye özlemıyle yetıştınlecek çocuklar doğdu Su gıbı, toprak gıbı Geçım derdıyle kapıcılık, gece bekçıl'ğ". temızlık ışçılığı, gazete satıcılığı pazar satıcılığı yapanlar oldu Doktorlanmız, avukatlarımız ve oğretmenlenmız Avrupa sokaklarını temızledıler, ışportacılık yaptılar Baba, ana, kardeş ve yakınları Türkıye'de öldu cenazelenne gıdemedıler Yaşam surdu Ayaklar Parıs'te, gözler Turkıye'ye çevrılı, yürek 'sıla özlemı" ve dönuş hasretıyle dolu Çeken bılır Konfeksıyon atölyelerınde kaçak ışçı olarak çalışıp geçındıler Kımı konfeksıyon atölyesı ya da lokanta satın alıp "patron' ve hatta "kendı ışınde" çok çalışmaktan verem oldu Sıyası multecı, tanımı gereğı, yurduna dönmeye aday bır ınsandır Yanı dönüşün adamıdır Bırkaç ay önce sıyası multecı bır arkadaş yurda dönuş özlemım çok anlamlı bır bıçımde şöyle dıle getırdı ' Yurda dönüş ısteğım Parıs'e ayağım deger degmez başladı" Yurdu terk etmek ve sıyası sığınmacı olmak sürecı sankı yurda dönüş saatının donuşe doğru çalışmaya başlaması Multecı dönme zamanı geldığınde döner Ikı yılı aşkın bır süredır dönuş ısteğı genış kumelerı kapsamış bır durumda Türkıye'dekı sıyası ve toplumsal gelışmeler (seçımlerın gıttıkçe özgürleşmesı, başbakanın yurtdışı gezılennde takındığı tavırlan ve söyledıklerı vb), bazı sıyası partılerın bu konuda ılk gırışımde bulunması ve msancıl ıtıler, /am sıla hasretı ve dönme arzusu Kurufasulya, pırınç pılavı, karnıyarık, sımıt ve demlı çaya duyulan özlem Kumkapının salaş meyhanelerı, Dıyarbakır'ın donerı, Gazıantep'ın baklavası, Maraş'ın dondurmas Mardın'ın sırtım yamaçlara dayamış evlerı Toroslar'da eser rüzgâr, Gavur dağının buz gıbt sjyu, Sıverek'ın tozu toprağı Ne bıleyım7 Devrek'ın ınsanları, Amasya'nın sokaklan Yanı Türkıye Her gün duyulan ses Inançları uğruna "vatanını" terketmek zorunda kalanlann başındaMusa Isa ve Muhammet gelıyor Muhammet, yurduna donebıldı Bızım ınsanlanmız da dönmek ıstıyorlar Onurlarını, kışısel haklarını koruyarak, özgür bırer yurttaş olarak, Dönüş hakkı son derece doğal ve msancıl bu haktır Bırakalım çocuklar bar ba ve analarıyla sılada has et gıdersınler Toplumu rahatlatacak toplumsal banş ıçın genel af ve donuş özgurlüğü gerek Herkes ısrarla ıstıyor Açın kapıları, dışarıdakıler ıçerıye gırebılsın, "ıçerıdekıler" dışarıya çıkabılsınler kıyüar betonlaşmış ve yeşıl, dağlara doğru çekılmıştı Altyapı yetersız kalmıştı Sorunların boyutlan bılınemıvordu Buyükşehırlerın nazım plan büroları kapatılmıştı Ortada cıddı etüt ve araştırmalar yoktu Bırbınnden kopuk çözumler önerılıyor ve uygulamalar bazı kentsel dokuların sonu oluvordu ORHAN GÜNER Yüksek Mimar Anlaşılması en zor olgulardan bırı de kıyıların tunstık tesısler tarafından çırkın beton 26 Mart 1989'dan önce bırçok yazar ve dü kalacaktı. Yerel yönetıcılerın seçımle ış başına gel kıtlelerle doldunılması ıdı Bunların çoğu yanşünür yerel jönetımlenn doğal ve kültürel çevreyı yetennce korumadığından, hatta daha ön mesının >erel sorunların daha çabuk çözüme lış yer seçıyorlardı Projelerı genellıkle ışletme kurallanna aykırı olup tunstın ılgısını çecekı güzelım planlan olumsuz yönde zorlaya kavuşmasındakı etkısı buyuktu rak yoğunluk artürması veya bütünu ıle de Bugün artık fiziksel planlama ve çevre kecek öğelerden yoksundu Turıstık tesıslere karşı hoşgorulü davranılığıştırmesı sonucu oluşan betonlaşma ve çev koruma ışlevlen uluslararası sıyasal ve ekonore kırlılığınden yakınırlardı mik bır boyut kazanmış bulunmaktadır Ulus yordu Yeşılın ortasına vılla veya tarıhsel doYerel yönetım kavramından amaçlanan ıse lararası bır finans kuruluşu olan IMF geliş kunun göbeğıne gökdelen dıkmek ısteyenler genellıkle beledıyelerdı mekte olan ulkelerın çevre sorunlannı finan yapılarına tunstık tesıs ruhsatı almavı yeğleçevre so 'dıler Toplu konut fonundan devletçe destekEleştirilerin kapsamı ve içerigi se etmek istemektedir Bırçok ulkedeuygulata lenen ve yılda ancak bir ay kullanıldığı öterunlannın çözumu ıçın yaptırımlar Eleştınler genellıkle asagıdakj konulan kap bümek ıçın sıyası partıler kunılmuştur Böy den ben bıhnen ıkıncı konutlar tarafından sıyordu a) Yönetıcılerme ve personehne dö le bır zaman ve ortamda çevrenm sadece be plajlar halka ıyıce kapatıldı ledı>eler aracılığıyla korunması beklenmeme 26 Mart'tan sonra beledıyelenn çoğu ıknük eleştırıler tıdar partısırun dışındakı partılenn yönetımıne Beledıye yönetıcılerının fiziksel planla hdır Ban buyükşehır beledıyelerının sorun geçtı Şımdı merkezı hukumet beledıyelenn ma konusunda yeterlı bılgı ve deneyımlen yoklan öylesıne büyümüş, ülke sorunları ıle öy ımar planı hazırlama, onama ve uygulama yettu. lesıne özdeşleşmış kı onlan tek başına bele kılerını kısmaya uğraşıyor Teknık kadrolan yetersızdı Yerel çıkar çevrelennın baskısı altında dıyenın çözebıleceğını sanmak gerçekçı ola Sonuç maz ıdıler Tunstık yerleşmelerde yaşayan nufus aySanırız olumlu gelışmeler ön koşul nıte En küçük bır ışı dahı elemanlarına yap1 tırmaz, ıhaleye çıkanr, böylece kendılenne çı lara göre değışmekte, kışın 5 bın ıken yazın lığmdekı bazı duşuncelerın uygulama ortamı 50 bıne ulasabılmektedır Bu nedenle beledı bulmasına bağlı olacaktır, duşuncelenn uygukar sağlarlardı Bılım kuruluşlarından, kamuya yararlı yeler sadece kış nüfusunun değıl, tum nüfu lanabılır olması ıçın de onun tartışılması ve kurumlardan yararlanmayıp, konusunda uz sun ısteklerme cevap verebılecek daha demok kamuoyunca berumsenmesı gerekmektedır Bu yaklaşımla aşağıdakı konulann tartışılmasıman olmayan müteahhıtlerın danışmanlığını, ratık yasalara kavuşturulmalıdır araştırma ve plan yapmalannı yeğlerlerdı Fiziksel planlama genelden ayrıntıya ınen run faydalı olacağı kamsındayız Çoğu başkan kamu yönetımınde dene ve çeşıtlı ölçek ve ayrıntıdakı planlardan olu Yerel yönetımler ıl ve bölge duze>lerınde yımsız olmasına karşın saygınlık sınırlarını şan bır butundü Tamamının bır kamu kuru bır butün olarak ele alınmalı, tüm yönetıcıleaşan bır dozda kendını hem yönetımde ve hem luşu tarafından yapılması, onanması ve denet nnın atama ıle değıl de seçımle ışbaşına gelde teknık konularda uzman sayar ve kurum lenmesı ne doğru ne de olanaklı ıdı mesı sağlanmalıdır da çalışan deneyımlı personelın görüşlennı ku Çevre sorunları ıle fiziksel planlama ara Yerei yonetımlerın görev, yetkı ve gelırleçumserdı sındakı ılışkı ıyı tanımlanmalı, korunması ge rı yenıden saptanmalıdır Beledıyelenn bınkmış sorunlannı çözumb) lşlevlerıne ve örgutlenmeye dönuk eleş reken alanların çevresındekı alan ve yapılara planlarda kırletıa ışlevler venlmemelı ve böy leyebılmek ıpn oncelıkle araştırma, planlama tırıler Yerel yönetımler sadece beledıyelerden lece bazı çevre sorunları temelden çözumlen ışlevlerıne nıtelık ve hız kazandırılmahdır Planlar meclıslere ve halka etkılı bır bı ıbaret değıldı Valılıkler, kaymakamlıklar ve melı ıdı rauhtarlıklar da bırer yerel yönetımdı Yerel yö Kamu yönetımınde görevler ve olanak çımde anlatılmalı ve onayı sağlanmalıdır Büyukşehır beledıyelennın öncüluğünde netımlenn örgütlenme, yetkı ve görevlerı ıle lar bırbırmden ayn duşünulemezdı, görevlearalanndakı ılışkıler kamu yöneturuam temeh rın yenne getırılmesırun gereğı olan gelırler beledıye sorunlarımn ülke ölçeğınde tartışılolan ışlev ve hıyerarşı ılkesıne uy|rt»bır bı artmadıkça hızmet üretımı de artmayacaktı ması sağlanarak kesınleşen önerılenn yasal Yukandakı eleştınlerde genel hatlan ıle ru laşması ıçın etkın demokratık yaptırım yönçımde duzenlenmedıkçe bırtakım ıfftv ler sahıpsız kalacak, bazılannın ıse bırden fazla sa telıklen ortaya çıkan örgüt, yönetıcı ve perso temlerı ısrarla denenmelıdır Ve unutulmamalıdır kı koşullar ne olursa olsun halk özur de hıbı olacak, bu nedenle de çevre sorunlan gı nelının yaptığı uygulamalar sonucunda. bı bınmlerarası uyum ısteyen konular ortada Kentlerın köyleşme hızı daha da artmış, ğıl, başan bekler Yerel Y öııoriıııJertle PlaııJaıııa Bugun artık fiziksel planlama ve çevre koruma işlevleri uluslararası siyasal ve ekonomik bir boyut kazanmış bulunmakiadır. IMF gelişmekte olan ulkelerın çevre sorunlarını finanse etmek istemektedir. Özal'ın Cumhurbaşkanlığı'na tırmanışı, tavanda bır sıyasal kavganın sonucu gıbı görunuyor Ama olayın kokenınde ne var? Koktekı nedenlere ınebılmek ıçın 1980 e kadar gerılere gıtmelıyız Çünkü Özal'ın sıyasal kımlığı 12 Eylül'le ozdeşleşmıştır Daha öncesınde Turgut Ozal, Başbakan Demırel'ın emrınde musteşardı, bürokrasıden polıtıkaya 12 Eyiul darbesıyle geçtı, askerı yonetımın Başbakan Yardımcısı ve Deviet Bakanı oldu, cuntanın yapısında, Brüksel Kulübu'ne karşıt kanattakı yerını aldı llerıde bu karşıtlık, Başbakan Özal'ın Genelkurmay Başkan adayı Necdet Öztorun un ayağım kaydırmasına yol açacaktı • Vaşıngton desteklı 12 Eylul darbesının geleceğe dönük projesı ıkı ayak uzerıne oturuyordu Sıyasette Gudumlu demokrası Ekonomıde Dışa açılma 12 Eylul faşızmı devlet teroruyle ışe başladı, halk sındırılınce, muhalefet susturulunca, toplumsal guçler etkısızleşınce, güdümlü demokrasının (vesayet demokrasısı) hukuk yapısı oluşturuldu Sonra da yönetım askerı gozetım altında sıvıllere devredıldı Özal, bu sureçte Vaşıngton'un, IMF'nın, Oünya Bankası'nın güvenılır adamı olarak puan" topladı, cuntanın Brüksel Kulubü'yle ılgınç bır sürtuşmeden sonra Vaşıngton'un koruyucu kanatları altında 1983 secımlenne gırecektı Brüksel Kulubu'nden 'emeklı Orgeneral" Turgut Sunalp halkın gözunde askerı yonetımın devamını sımgelıyordu Ozal, 'sıvılleşme" ve "demokrasıye açılma" gıbı algılandı Halkın, o donemde zaten başka seçeneğı ve uman yoktu • Hesaba göre ANAR 12 Eylül faşızmıyle allak bullak olan sıyasal yaşamda "dort eğılımı" yapısında barındıran bır "merkez partısı" gıbı kurulmuştu Çoğu kışı bu göruntuye aldanmış, özal'ın "sıvılleşme" ve"demokratıkleşme" yolunda muhalefetle "dıyalog"a gırerek Türkıye'yı "normalleşme" yoluna sokacağını sanmıştır Oysa 12 Eylül'de tasarlanan "program" ya da "pro/e" çok başkaydı Güdümlu demokrası (vesayet demokrasısı) muhalefetı "fıgüran" rolunde görüyordu Özal bu göruşu sık sık "altematıtımız yoktur" dıye vurguluyordu Iktıdarın başı boşuna konuşmuyordu, atalarımız "söyleyene değıl söyletene bak" demışler, Başbakan "dış ekonomik çevrelerlr\r\ kanısını dıle getırıyordu 12 Eylul programı dışarıdan 40 mılyar dolar kredıyle desteklenıyordu Çoğu kışı, Özal'ın muhalefetle doğal bır parlamenter rejımın dıyaloğuna gırmesını beklıyordu, ama Başbakan boyle bır sıyasete "tenezzul" eder mıydı'' Hızlı yükselışı, ruhsal dengelerını de bozmuştu • Ancak 'merkez partısı"nm "gudumlü demokrası"y> yürütebılmesı ıçın bır temel koşul vardı Ekonomıde başan1 Bu koşul gerçekleşemedı Turkıye sözde "yenıden yapılanma" surecıne gırmıştı Kısa surede goruldu kı yenı yapılanma "rantfaızkâr toplumu" yaratmıştır 1990'ların eşığınde kalkınma durmuştur, ımalat endustrısı genlemektedır enflasyon yüzde 80lere ulaşmaktadır en önemlısı de halkın yüzde 8O'ı Ozal'a (ve sonuçta 12 Eylul modelıne) karşıdır Başlangıçta 'modeH destekleyen buyuk sermaye çevrelerı bıle artık umutsuzluk ıçındedırler Ozal, 1980'de askerı darbeyle sıyasete gırdı, 1990'a ıkı ay kala sıvıl darbeyle Cumhurbaşkanı oluyor * Ne yazık kı Sayın özal sağduyulu Erdal Inonü'nun son uzlaşma çağrılannı da duymamıştır Duyamazdı Başlangıçtan ben benımsedığı "merkez partısının tek adamı" rolune öylesıne ısınmıştı kı muhalefetle dıyaloğa gırmek olumle eşdeğerlıydı, onun butün amacı 'programı" Sonuna kadar gotürmektır, ' merkez partısı" projesı çökse de ekonomik model yıkıisa da Özal, Çankaya'yı sıyasal kavgasında sınırsız bır pervasızlıkla kullanacaktır, ulke buyuk bunalımlara gebedır Ne var kı şımdı durum daha aydınlık Türkıye'de demokrasının nasıl kurulabıleceğı artık çoğu kafada kuşkuya yer vermeyecek bıçımde aydınlanmış sayılabılır SENDİKALARINIZIN GENEL KURULLARINI İŞÇİLERİN SESİ'NDEN İZLEYİNİZ • Türkİş Genel Kurulu'na giderlcen; Şimdi bütün sendikacılar "demokrat"... • Petrolİş: Türkİs Genel Kurulu'nun provası... • Tesİş: Türkiye'de "yasaksız demokrasiye" " e v e t " ; Sendikaf demokrasiye "hayır"... • Yolİş: Değişen bir sey yok... • BasınU: Basın işçilerinin sesi yükseldi... • Otomobillş: Sorun, olmak ya da olmamak... • Laspetkimlş: Nereden nereye... • Banks: jşverene kemiksiz lokma... • Tekgıdalş Marmara Bl.Şb.: "Muhalefet" yönetimi Türkls'e ikram etti... • Harblş Ist.Şb.: "Size demokrasiyi ben öğrettim" diyen başkan... • Genel Madenlş: Genel Kurul hazırlıkları tamam... • Türkiye Madenİş: Genel Kurul canlılığı... • Özal'ın yeni piyonları; "Emekli sendikacılar"... • Sendikal demokrati ayaklar altında... • Grev alanları devletın açık işgali altında... • Sendika! anlayışın rehberi işçi sınıfı bilimidir... • Özal Cumhurbaşbakanı... • Teritoryal: Iç savas eğitimine maske... • Patronlann uyarısı: "Vur dediysek..." • Grevler, direnişler... İŞÇİLER... • BİRİNCİ OTURUM Bıldınler 9 3012 30 Oturum Başkanı Prof Dr Fevyaz GÖLCÜKLÜ (A\rupa tnsan Haktarı Dtvanı Yargıa) '09 30 AÇ1LIŞ Turgul KAZA V m 10. Sayı bayilerde BIR R€5IM I BİR ŞARKI veBİRTANIK Geçen yıl yıtırdığımız yönetım kurulu uyemız Istanbul Barosu Başkam Av konuşması AVRUPA KONSEYİ İLE İSTANBUL BAROSU ORTAK TOPLANTISI • KO\UŞWACILAR 10 0010 30 M Andre» DRZEMCZEWSKI (Insan Hakları Ydnetım Kurulu Üyesı) 'Avrupa Insan Haklan Aniasması nm uve ulkeler üzenndekı etkssme bakış 10 3011 00 Mr Cıvan TURMANGtL (Avrupa tnsan Hakları Sekreterlığı Üyesı) Airupa Insan Haklan komısvonu nun yargılama yerkısı 11 0011 30 M Marc Andre E1SSEN tAvrupa Insan Hakları Dıvanı Sekreten) 'Airupa tnsan Haklan Dııanı 11 3011 45 ARA Dr. CENGİZ KHJÇ'ı özlemle anıyor, ölumunun 1 yıldonumunde anısı önunde saygıyla eğıhvoruz AIVKARA TABIP ODASI YÖNETIM KURLLL ANKARA TABtP ODASI DR. CENGtZ KILIÇ ANISINA SEMPOZ"İXTM "Demokratık kıtle Meslek Örgütlerı ve Tabıp Odalan Perspekiıfler Sorunlaı 1112 Kasım 1989 Ankara Yer Turk Eczacılar Bırlıgı Toplantı Salonu Farabı Sok 35 Kavaklıdera 11 Kasım Bır demokraıık kıtle me^lek örgutu yönetrası olarak Cengız Kılıç, loplumsaiekonormk değışıkhder toplumsal muhalefet >enı top lumsal muhalefet bıçımlen, çogulcu duşünce kamu yararı ıdeolojısı >e rel yönetım teması, sendjkalaşma gereğı, sıyaset \e demokratık kıtle mes lek örgutlerı (S ölçer Y Koç Y Önen, T Bora, T Alkan G Şaylan, M Kara>alçm, A Işıklı S Aren ) Panel Demokratık kıtle meslek örgutlennm dünü, bugttnü, yanru (A Balamır A Soyer, B Tanık I Alkan M özdemır Ş Hatun) 12 Kasıra Serbest bıldınler (Ö Alpdoğan İSD M Sulku, B Pışmışoğlu S Şemın, A S Fak 1 Gökçay C Dırı, 1 S Kara, B Pıyal A H Turkdemır, C Fıdaner M Paker K Yıldız E özmen) Konferanslar Hekımlıkte etık hekım hareketının gelısımı, T O nın dlı nü bugünü yarını, T T B Yasası ve korporatızm (Y Ors, M Orıakaya, Ş Güner, N Yaacıoğlu) Panel Tabıp Odalan \e son dönem hekım hareketı (F Korkut K Tıirk er \ Fışek O Surer S Ol v er R Akdur) 151617/Kasım tarıhlerınde TUYAP Istanbul Sergı Merkezı'nde aralarında Tanm Makınelen Sebze ve Çıçek Tohumu Uretıcılerı, Sus Bıtkılerı Sera ve Yem Uretıcılerı Yıyecek Sanayıı Teknolojısı ve Muhendıslığı dallarında tıcaret yapan ışadamlarından kurulu heyetle goruşmek ısteyenler HOLLANDA BAŞKONSOLOSLUĞU İSTANBUL TEL. NO: (1) 151 50 30 TELEFAX NO.: (1) 151 92 89 ile bağlantı kurabilir. HOLLANDA TARIM ÜRÜNLERİ VE SANAYİCİLERİ GELİYOR "Avrupa Insan Hakları Komısyonu'na bıreysel başvuru hakkı ıle Dıvan'ın yargı yetkısını kabul etmış ol mamızın etkılen ve yaratabıleceğı so.nuçlar " II 45 12 30 SORULAR YA V1TLAR O İKtNCt OTURUM Panel 14 0018 00 HALEPCE TUmplakve kasetçOe«de YÜKSEL Plak ve Kasetçılık SOYSAL Oıurum Başkanı Prof Dr Mumıaz 15 KASIM 1989 ATATURK KÜLTUR MERKEZİ KONSER SALONU Smultane çevırı yapılacaktır Davetıyelf Baro'dan sağlanabılır) Prof Dr EdıpÇELIK Prof Dr Lulfi DVRAS Prof Dr Muncı KAP4Sİ Prof Dr Fevyaz GÖLCÜKLÜ Prof Dr Rona A YBA Y Buyukelçı Yazar Semıh GLNVER Prof Dr Sual BİLGE Dtşışlerı Bakanlıgı Dtınt^manı JlMÇ 6Blok No 6311 Lnkapanı Kt j Jel 512 00 90522 88 9 0 ^ / AVUSTRALYA İnlernational House English College. Sydneı Ekspres daktılo tez ve yazı ışlerınız ıçın hızmetınızdedır Tel 160 08 67 OZEL İNGİLİZCE PROGRAMLARI EĞİTİM BOYUNCA YASAL ÇALIŞMA OLANAĞI edr Limited Rumel/cad. Su>evman Nazıf sk 56/4 Osmanbev/lslanbul 131 17 27