Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 KASIM 1989 HAVA DURUMU MefeoroiojiC İi Genel MudurlüBü'ndenakan Mgiye gto yvdun kuzey w doju Kimton patfçata çotc buMkı, Marmaı* w doOusu, Karadertz, Iç Anadohı'nuı uay ve doOusu. Dofrı NtrJenc ile Oo)u ve Guneytoju An*Mu Mtgeteri yafetgeçece* Yatelar yagmur, 8atı Ka•adann, Orö w Dofcı KaradenoTn ıç keiMari, Iç Anadokı'nun kuzey v« doju! J 9e DoOu AnadcHu'nun kuzey w dojusunda karia kanşık yajmur ve kar jekinde otacak. H*H SCÂKLJĞI: Aotacak niz mılı hızla eseeek OENİZ; Muteda dalgak, yer yer kaba ve çok kaRÛZGAR' Kuzey ve bab yOnlerden orta ba dakjaiı olacak Ddga yukseUft 12 metre, giruş uzaklıfr 19 km , taNvtth, yer yer kuvvetlira esecek. De* 0 e anmda 35 km dotaymda t»4unacak Vin6«ü'nde haa: Çok rfthfMaJe Rfegir. Ooftı Afefenrtfc buKıtlu. yaOmurtu, karla kanşık yajmuf ve kar yaftşlı geçecek RuzgOntabsı ve lodosbn öMo denizteriRiz gâr guney ve batı yönlerden orta kuvvette yer yer kuvverjıce esecek. de yıkhz ve guntatoınd» * & Bab Ka Göt mutedH dalgatı, gftrüş uzakhty 510 km. dotayında bukınacak radens ve Ege'fe 74 kuvMMe saatte «•27. Bat Karadenz ve Egette XW0 rfc•yajmurlu CUMHURÎYET/17 TURKİYE'DE BUGUN 9° 5°Mamsa ¥ 18° 10° OryartBkır Mara 8° 2°KMara$ Adapazan Y 6° PMfne F OPMersın Mıyaman Y 11" 7°Erancan 7°3° Muflla B 6°1° Erzunjm Myon 5°1° Muş Y 2°3° Estaşetm Ajn 10° 6°NiJde Y 4° O°Gaziantep Ankarj 11" 5°Ortu B 18° 11° Oresun Antakya B 18° 6GumüşhineY 5° 0 ° H » Antatya Y 7° 5°HaWdn W Y 4° CSamsun Artvm 7° 3° Srt B 14° 3°lspam 7» 3°Snop B 7° 2°isant)Uİ 12» tfSnas V 6° Pizror Bıleo* 1Uta O O»Kars BıngO 4° (PKastamonu Y 4° O°lrataxt BDhs 4»T» Tuncel 4° FKaysen Sokı 6° 1°Usak 7° PKırttarei Burea 6P3° V» 8» 3»Konya ÇanaMofe Y 5° (PKJOhya g Çonım B 11° 2°M«tya Dendı 6° 2°ZonguMak A açık e tHıtuIkı Ggtıne^k Kkath Sssk yyajmuıi B 11° 3° Y 15° 8° B 11° 1° Y 5° 0° Y 4°1° Y 10° 4" Y 11° 5» Y 10» 4° Y 9° 9° Y 6° 3° Y 3° 0° B 7» 3° Y n° 5° Y 9° r> B e° o° Y s° r> Y 3°1° Y 5° 2° lenıngrau Mn BafilM DUNYA'DA BUGUN Amsterdam Y A B A Y B 9° 19° 20° 20° 14° 7° Lemograd Londra Madnd Mfeno Montreal Moston Mumh NMYork Osk> Pans ^ d Rofra Sdya Şam felAviv Imus Moskova Cj • •Bemn ^ j . , »Vıyana Brukul Omun Onir CMda Dub* Frankfurt Sme B 22» A 30° A 32° B 9° A2C B 3" lütm B 2J> Kopntag B 6» B 9° KMn B 20° Lefkoça Kahıre» veneıik Y 18° Vlyjrıa VtohngtonA 22° Zunh B 7" B 4° Y 8° Y 17° B 13° B 16° Y 1° B 9° B 18° B 4° Y 10° 6 7° A 33° B 17° B 8° A 16° A 27° A 29° B 6° B 15° POLTnKA VE OTESI MEHMED KEMAL Beriiıfin Duvariarı... Yıllardır Beriin'de oturan Arif Gelen bana, "Bu iki Almarrya erinde gecinde bir gun birleşir" diyordu. "Birleşmenin yollarını da kendileri bulurlar. Almanlar bdyledir." Batı Beriin'de Arif'in evindeydik; geleceğini düşündüğü için karı koca başiarını sokacak bir ev almışlardı. "Kaça aldın?" Kaça aldığını markla söyledi. Bir bizim paraya vurdum, dünya kadar ediyordu. "Kaç yıl oldu?" "Dört yıl." "Satacak olsan kim bilir ne kadar eder? Daha çok değil mi?" "Hayır, daha az eder." "Neden?" "Almanya böyledir. Enflasyon oranı çok kuçuktür, bize benzemez." Söz döndü, gene iki Almanya'ya geldi. "Nasıl birleşir bunlar?" "Kolay, bir çözümünü bulurlar." "Ama birisinde mülkiyet başka, ötekinde başka, nasıl olur?" "Basbayağı olur. Biri demokratik, öteki federal değil mi?" "Eh, Demokratik Almanya bir eyalet gibi yönetilir, Federal Almanya bir eyalet gibi... Yıllardır eyalet olarak yaşamaya alışmışlardır." ı İki Almanya'nın sınırları açıp, 'hadi buyurun' demesı bana bunları düşündürdü. Kaç yıl önceydi Arif in söyledikleri... Demek orada boşuna oturmuyor, Almanya'ya bakarken dalga geçmiyordu. Arif, uzatmak için gittiğinde pasaportu elinden alınmış sıyasal göçmendi. Pasaportunu alanlar için Danıştay'da dava açmıştı, yıllardır sürüyordu. Daha o yıliarda öteki siyasal göçmenler, 'ne olursa olsun' diyerek yurda zorla dönmüyorlardı. Arif, bekliyordu. Beriin'de sıkıntıda değildi. Öğretmendi, yabancı çocuklara Almanca öğretiyordu. Almanlar gözünde öğretmenter bizdeki gibi değersiz değildi. Dahası el üstünde tutuluyordu. "Bu Almanlar biraz budala değil mi" diye sordum. "Nereden çıkardın?" "Bunca yıl Httler'i başlanna geçirip nasıl dayandılar?" "Onların doğasında var bu... Bir Bismark, bir Hindenburg çıkarmadılar mı?" Bana Beriin duvariarını gezdirdi İlkin birbirierine bağlanan büyük caddeleri gördüm. Unterden Lindeu Caddesi'nin bir ucu bir sınırdan, öteki ucu o bir sınıra değin gidiyordu. Göller vardı, yansı Batı'da, yarısı Doğu'da... Ormanlar da öyleydi. Ya yeraltındaki yollar. Bizim metro dediğimize onlar UBahndiyorlardı.Vagonlar yerin altında birbirlerine girip çıkıyorlardı. Yeraltında da bölünmüşlerdi ama gene bütün gibiydiler. Bir aralık Doğu Berlin'e geçtim. Orası da öteki gibi bakımlıydı. Yemek, içmek Batı'ya göre daha ucuzdu. Doğu Alman Markı düşüktü. Resmi kurda esH gibi görünüyordu, ama gerçek sosyalist ülkelerdeki gibiydi. Üstüne resimler yapılmış o duvarlar sırıtıp duruyordu. Türlü türlü resimler çizmişlerdi. Bir yere değin yaklaşabiliyordunuz, sınırı geçerseniz ateş edebiliıierdi. Bakıyorlar, selam verecek kadar yaklaşıyorlar, sonra aynlıyoriardı. Bir kapı vardı ki Amerikaiıtann elindeydi. Adı Check Point Charlie gibi bir şeydi.Kapıya varıyorsunuz. Amerikalı, yüzünüze bakıyor, 'buyurun' diyor geçiyordunuz. Ama karşıda sıkı bir inceleme vardı. Kapılar açıldı deniyor. Kimbilir ne şamata vardır. Bizim Bulgar sınırı da Jivkovdan sonra öyle mi olurdu? Vizeler kalkacak, gene "Hoşgeldin komşu" diyecek miydik? BULMACA SOLDAN SAGA: 1/ Istanbul'da kurulu, Deniz Kuvvetleri1 ne bağlı askevi tersane. 2/ Felsefede bir durumdan başka bir dununa geçmeye verilen ad... Ergin. 3/ Anadolu'da yaşayan kimi Alevilere verilen ad 4/ Haysiyeı... Manganez elementinin simgesi. 5/ Büyük Okyanus'ta Fransa'ya ait bir ada. 6/ tlkel bir silah.... Eyer kolanının tokaya geçen kayişı. 7/ Eski Ahit'e göre, Yahudilerde elli yılda bir Tanrı'ya ve dinlenraeye ayrılan yıl... lşaret. 8/ öldürrne, yok etme... Kars yakınlanndaki ünlü harabe yeri. 9/ Yiğit... Çoktannb dinden olan kimse. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Aynı düşünceyi değişik terimlerle tekrarlamaya dayanan üslup kusuru ya da oyunu. 2/ Meydan.... Tiımsek biçimindeki yığın. 3/ Afyon'un bir ilçesi... Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu. 4/ Yanardağ kayalıkları arasında bulunan bir feldispat türü. 5/ Seciye, karakter... Suriye'de bir kent. 6/ Eskiden alkotlü içküerden ahnan vergi. 7/ Kimi hastahklara karşı bağışıkhk sağlamak için vücuda verilen eriyik.... Uzaklık anlatmakta kullanılan söz... GUmüşOn simgesi. 8/ Bir bağlaç... Olta ipi. 9/ Konuşmada sesin duygulan belirtecek biçimde çıkması... Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı. IABTIŞMA Türk Sineması Fahişe Değildir Türk Sineması, 75. yılında, çağdaş dünya sinemasının gelişmelerinin bilinci, yurtiçinde ve dışında elde ettiği başarılarının onuru ile burada tümünü sergileyemediğimiz bütün konulan tartışmakta, çözümler aramaktadır. Türk Sineması'nın 75. doğum yılını kutladığıımz 14 Kasım 1989 günü yayımlanan Cnmhnriyet'te, Füsun ÖzbOgen'in sütununda "Fahişe Benzetmesi" başhklı bir yazıya yer verilraiştir. Sflz konusu yazıda, gazetenizin Sinema yazarı Atilla Dorsay'ın, iki gün önceki bir panelde sarfettiği şu sözler yer almıştır: 'Türk Sineması bir fahişeye bcnzer. Önce bölge işletmetilerinin alüna yattı, sonra videocnlann. Şimdi de devletin ve TRT'nin. lyi film yaparak seyirci>e ulaşması laznn. Bu yollardan vazgeçmelidir." Yazannız özbilgen, gene yazannız olan Dorsay'ın bu son derece yakışıksız ve çirkin sözlerini "tartışmanın doruk noktası" olarak nitelendirmekte, bu sözlerin bir espri ile tathya bağlandığını iddia ederek yazısına şu cümleyle son vermektedir. "Tiirk Sineması, bu tarüşmalar içinde bngüa 75. yılını sokak etkinlikleri ile Aytaan Işık Sokagı'nda kntluyor..." Hayır, Türk Sineması "bn Urtışmalar" içinde 75. yüjnı kutlamıyor. Dorsay'ın duzeysiz benzetmeleri, özbilgen'in nedense sözlerine hiç yer vermediği öbür tartışmacılar tarafından gereken yanıtı almıştır. Aynca aynı panelde, Aroerikan sinema sanatının değil, ama nedense ülkemize yeni gelen "Amerikan Şirketleri"nin gönüllü avukatı kesilen yazarınıza da gerekli yanıtlar verilmiştir. Bu konulara gazetenizin ilerıde daha ciddi yazı, haber ve incelemelerle eğileceğine ınanmak istiyoruz. Türk Sineması'mn tüm meslek örgütlerinin üyeleri adına şu noktanın altını çizmek istiyoruz: Türk Sineması, kendi sorunlarını, Cumhuriyet Gazetesi'ne yansıyandan çok daha düzeyli bir biçimde tartışmaktadır. Türk Sineması, 12 Eylül'le son verilen mesleki örgütlenme sorunlarını tartışmakta ve çözümlemektedir. Türk Sineması, başta sansürsüz ifade özgurlüğü ülmak üzere sanat ve kültür alanları Ustüne konan tüm ambargolann kalkması, tabulann yıkılması, gerçekten demokratik bir sinema ortamı yaratılması konularını tartışmakta; başta filraleri yasaklanan ya da yakılan sinemacüanmız olmak üzere bütün sanatçılanrmza tam bir özgürlük için mücadele vermektedir. Turk Sineması, AT'ye girişin gündemde olduğu şu günlerde, Avrnpa sinemasının dev Amerikan şirkeüerine karşı kendi varhgını koruma çabasına katılmak için mümkün yollan tartışmakta, "Eurimage"dan "Avnıpa Dagıtım Biriigi"ne kadar bütün Avrupa organizasyon, fon ve birliklerine katılma taleplerinde bulunmaktadır. Turk Sineması, kimsenin aluna yatarak degil, ama bütün dünyada sinema sanatının yaşaması, gelişmesi için zorunlu olan fınansman konulannı tartışmakta, Devlet'ten, TV'den ve başka kuruluşlardan, "bütün dünyada oldu| u gibl" onlar için de zorunlu olan diyalog ve işbirliği "talep etmektedir". Türk Sineması, 75. ytlında, çağdaş dünya sinemasının gelişmelerinin bilinci, yurtiçinde ve dışında elde ettiği başanlann onuru ile burada tümünü sergileyemediğimiz bütün konulannı tartışmakta, çözümler aramaktadır. Çok değer verdiğimiz Cumhuriyet Gazetesi'nin yazarlan, 75. yılında Türk Sineması'run bu konulanna, son haftalarda "Batman"e verdiği yer kadar yer verirlerse, umuyoruz ki değerli okurlanmız da kendi ulusal kültürlerinin vazgeçilmez parçası olan Türk Sineması hakkında daha sağhkh bilgiler edinirler. Saygılarımızla. SESAM Türkiye Sinema Eserieri Sahipleri Meslek Biriigi Başkanı TÜRKER İNANOGLL FtYAP Film Yapımcüan Dernegi Başkanı MEMDUH ÜN SODER Sinema Oyunculan Dernegi Ba$kanı TÜRKÂNŞORAY FtLMYÖN Film Yönetmenleri Dernegi Başkanı ORHAN AKSOY StNEKAMDER Sinema Video Stiıdyo ve Kamera Arkası Meslek Dernegi Başkanı MUZAFFER HİÇDURMAZ 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Gazi Heykeli 18 KASIM 1929 Gazi Hazretlerinin lzmir'e rekzedilecek heykelleri için faaliyete geçilmiş ve ttalyada bulunan Belediye muhendisi Tahsin Beye tstanbul ve Ankaradaki heykellerden bazüarını yapan Sinyor Kanonika ile temasa geçmesi için selahiyet verilmiştir. Tahsin Bey Sinyor Kanonika ile mutabık kaldığı takdirde sanatkâr şehrimize gelecek ve heykelin rekzedilecegi mahalli görecektir. Heykel, Gazi bulvarının birinci ve ikinci kordonlarla iltisak ettiği noktaya konulacaktır. Heykel, askeri üniformalı ve at üzerinde olacak, eü ile Akdenizi gösteTecektir. Bu suretle: "Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir!" düsturunu ebediyen yaşatacaktır. ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI OKURLARDAN Y1LMAZŞİPAL Batonlaşma Gtizelçamh'yı da yakaladı Güzelçamlı Köyü, Kuşadası'run gecikmedi. GüzelçamlıKuşadası 23 km. güneyinde, Dilek arasındaki sahil, bir beton Yanmadası Milli Parkı ormanına döndürüldü. Yabancı bitişiğinde, şirin bir sahil turistlerin deyişiyle, "Adeta yere köyüdür. M ö 3000 yülannda basmadan, Güzelcamlı'dan "Paniyoniyon" adıyla, 12 Kuşadası'na beton yığınlannın lyonya şehrinin toplantı yeri üzerinden geçmek mümkün!' olan Güzelçamlı, son yıliarda, Bu yetmiyormuş gibi, şimdi yerli ve yabancı birçok turistin Güzelçamlı Köyü beton ziyaret ettiği, konakladığı bir cehennemine çevrilmek yer oldu. Güzelçamlı, doğal isteniyor. Yeni imar planı v güzellikleri, tarihi « kültürel kararlan ile Güzelçamlı değerleri ile aynca Dilek mücavir sahası içinde 6 kat Yanmadası Milli Parkı inşaat izni verihniştir. Bu izin, girişindeki son yerleşim birimi zemin katta yapüan yükseltme olmakla, turizm içerisindeki ve en üst kattan sonraki ilaveler yerini aldı. Ne var ki; (çatı katı, su deposu vs.) ile ülkemizin tüm kıyı şeridinde şirin Güzelçamlı Köyü'nü gözlenen ve bir salgın hastalık mahvetme iznidir. Bu beton halini alan; "doğal çevreyi yükseltilerin, doğal çevreyi tahrip etme, betonlaşma, bozmaları yanında, beraberinde plansız yapılaşma" getirecekleri, hava kirüliği, Güzelçamlı'yı yakalamakta deniz kirliliği, trafik, ulaşım, haberleşme, gürültü, çöp, yol, su, elektrik gibi sorunlardan en çok Güzelçamlı'da yaşayanlar zarar göreceklerdir. Aynca bu sorunlar ileride gelecek yerel yönetimler için icinden çıkılmaz bir hal alacaktır. Ve sonucta ülkemizdeki sorunlar zincirine bir halka daha eklenecektir. Küçük bir azınlığın, kısa vadeli kar hırslannı tatmin etmeleri için böylesine bir yara açmalanna izin verilmemelidir. Günümüzde evrensel bir boyut kazanan çevre sorunlanndan küçücük bir örnek, Güzelçamlı Köyü. Ancak küçücük örnekler bir araya geiince koskoca bir bütün oluşturuyorlar. Güzelçamlı şu anda, betonlaşma dolayısıyla mahvolma tehdidi altındadır. Güzelçamlı'da yaşayanlardan ve turistlerden yüzlerce kişi, aynca köy muhtarlığı, yazdıklan dilekçe ve imzalan ile Güzelçamlı'nın kurtanlmasını istemişlerdir. Guzelçamlı'mn beton cehennemine dönmemesi için yetkili kuruluşlar ve kişiler, gerekli önlemleri almalı, çevrenin özelliklerine uygun, yükseklik ve yayılma sınırı koymahdırlar. Yeşil ormanları, pınl pınl denizi, verimli topraklan ve tertemiz havası ile bu çevre bize, oburca kullanıp yok etmemiz için armağan edilmemiştir. Onu koruyup gelecek nesillere devTetmemiz için emanet edilmiştir. ÖZKAL YÜKSEL lstanbal "Ücretim İndirildi" SORU: Bea, 1982'den bu yana bir kamu kuruluşund* oto tamir ustası olarak çalışmakta idim. Duyarlı bir yapıya sahip olduğum için, işverenin güniltülu ve kalabahk ortamına uyum sağlayamadığımdan, 1985'te bir depresyon geçirdiğim. 1989'a dek bir çok kez tedavi gordüm. 1988'de aldığım saglık raporuna dayanarak u\gun bir iş isteginde bulundum. tşveren bu istegime karşılık y* tazrainatımı alarak aynlmamı ya da vasıfsız işçi olarak çalışmamı önerdi. Ben de o günün koşullan ve ruh dunımuyla, bir başka işverenin yanında çahşamam döşiincesiyle, vasıfsu işçiliğe nakil belgesini imzaladım. lşveren, vasıflı eleman iken sırf raporuma dayanarak beni vasıfsız işçi pozisyonuna oturltu ve ücretimi indirdi. Böylece kazanılmış haklanra elimden alındı. Gerekçe olarak da toplu iş sözlesmesi gösterildi. Ögrenmek istedigim, işveren toplu iş sözleşmesine dayanarak yaptıgı bu uygulama ile Iş Vasası'run verdiği kazanılmış haklan geri alabilir ve ücretim indirilebilir mi? Bu konuda hakkımı İş Mahkemesi'nde aramam söz konusu mudur? A.Y. Ankaradan verilen bir habere göre cuma yerine pazar gününün tatil günü olarak kaim olması lehinde öteden beri mevcut cereyarun yakında kanun halinde tebellür etmesi muhtemeldir. Bu takdirde pazar gününün ismi cumaya tebdil edilecektir. Cuma tatili 30 Y I L ONCE Cumhuhyet 18 KASIM 1959 Tünus'taki geçici Cezayir hükümeti mensuplanna yakın çevrelerden bildirildiğine göre milliyetci liderler, De Gaulle'ün son beyanat ve daveti üzerine Paris'e giderek müzakerelere başlamayı kabul etmişlerdir. Milli kurtuluş hareketi liderleri şimdi Paris'e, Cezayir meselesinın Birleşmiş Milletler'de konuşulmasından evvel veya sonra gitme hususunu tartışmaktadırlar. Cezayir'deki silahlı kuvvetlerin, TUnus'taki hükümetin Silahlı Kuvvetler \ekili Bel Kasım'a tam selahiyet verdikleri bildirilmektedir. Kızü Çin'in yülardan beri vadettiği silah yardımının bir türlü gerçekleşmemesi ve Fransa'run Cezayir'e mukadderatını kendi tayin etmesi konusunda teklif etmesindenberi bir değişikliğin husule geldiği bilinmekte idi. Milliyetci liderlerin Paris'e, Birleşmiş Milletler'den ikili rnüzakere tavsiye kararı alarak daha itibarlı şekilde gitmeyi arzuladıklan söylenmektedir. Bu arada Paris'te iki tarafm şimdiden gizli görüşmelere başlamalan da muhtemel görulraektedir. Cezayirli milliyetçiler KTIAP/YAYIN ADAM/veniçıkü! REFİK DURBAŞ Bugüne değin FRANKFURT OKULU üzerine yaztbnış en iyi en nesnel inceleme: Milletlerarası bir şöhrete erişmiş olan Türk sopranosu Leyla Gencer, şehrimizde yarm akşam Çocuk Dostlan Derneği yararına vereceği bir konser münasebetiyle dün bir basın toplantısı tertip etmiş ye çeşitli sorulara cevap vermiştir. Tanınmış sopranomuz Ankara Devlet Operası'ndan ayrılışını şu sözlerle Leyla Gencer kısaca izah etmiştir: " İki yüdan beri Türkiye'de Devlet Operası'nda söylemek imkârum olmadıfını, kontratımın feshedilmiş olduğunu biliyorsunuz. Ben de onlar da haklı idiler. O zaman bir devlet memunı olduğum için bana empoze edilmek istenilen tarihlerde söylememi istemeleri haklı olabilirdi. Fakat ben de yabana memleketlerden gelen birçok angajman tekliflerine müspet cevap vererek Türkiye'nin prestijini daha çok koruyacağıma inanıyor ve bu tezi savunuyordum. tstanbul Operası kurulursa, ki çok ümitliyim, söz verdim. Arada sırada angajmanlarım arasında gelip mukaveleli olarak çalışmalara katılacağımV Leyla Gencer GEÇTÎMÎ GEÇEN GONLER şür DİYALEKTİK İMGELEM FRANKFURT OKULU ve SOSYAL ARAŞTIRMALAR ENSTÎTÜSÜ TARİHÎ MARTINJAY ,6400 YAN1T. İş Yasası'nın 60. maddesi "Ücretten indirim yapılamayacağı"na ilişkindir. "Madde 60 Her türlü işte uygulanmakta olan günlük veya haftalık çalışma sürelerinin kanunen daha aşağı sımrlara indirilmesi ve bu kanunun hükümleri gereğince işverene düşen herhangi bir yükümlülüğün yerine getirilmesi sebebiyle veyahut bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.5.1986 tarih, 1986/9100 Esas ve 1986/546 Kararı "Vasıflı ve pozisyonlu işçi olarak çalışmakta iken" düz işçi olarak calışabileceği bir başka iş teklif edilmiş olanlarla ilgilidir. Bu davada Hukuk Genel Kurulu; "1475 saydı tş Kanunu'nun 60'inci maddesine göre işçi ücretlerinde her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamaz. Davalı işverenin davacımn ücretinde eksiltme vapması Kanunun bu emredici hükmüne aykındır" diyerek karar vermiştir. Bu nedenle toplu iş sözlesmesi ile getirilen, Yasa ile belirlenen ve verilen haklan azaltıcı, yok sayıcı uygulamalar geçersizdir. Iş Yasası'na göre işçi sayılanlarla, işveren ya da işveren vekilleri arasında iş sözleşmelerinden ya da tş Yasası'na dayanan her türlü hak iddialanndan doğan hukuk uyuşmazlıklan tş Mahkemelerinde çözümlenir. i/IHI dcğerli kitaplar 4 ,) SorunYayınları Bıbı.lı ( d \u Tir 6 : K 1 ( M.luJlu.lST W00DY ALLEN BİR EGÎTİM DİZİSİ 1. Harry K. VVells 2. 3. 4. S. Anton Makarenko Vasili Suhomlinski Fvodor Korolvo\ M. I. Kalinin " EMPERYALİZMİN FELSEFESİ PRAGMATİZM ÇOCUK EĞİTİMİ EGÎTİM UZERİNE LENIN VE EĞİTİM DEVRİMCİ EĞİTİM DEVRlMCl AHLAK 425 BUGÜN c r Butto, fark yaptı PSfMHMB ^^pi^^i^B ^W J^^^k • ^M V ^ H H ~W J ' ^ B F* jt ^ H «V *• I H İ ^ ^ " ^ ^ Î 18 KASIM 1988 Pakistan'da önceki gün duzen e ' n e n parlamento se ir Ç nlerıni kazanan Pakistan Halk Partisi lideri Benazir Butto, kendisini başbakan atamas» için Devlet Başkan Vekili Gulam İshak Han'a ara yayıncılık 4200 5800 10500 6000 \t Ankara Cad. Konak Han No: 4315 CagaloğluİSTANBUL Tel: 527 87 30 •Tck siparijltr pusla pulu alarak VToplu sıparişkr edcri PÇ. » 8 2 1 » >atlrılarak edinilcbilir tndirı mli MUZIRETKIL (The Side Effects) Tam metin, eksiksiz çeviri UYARI: Bu kitap saghğmıza zarar verebilir. Aynca bazen canınıa yakar, bazen de soluğunuzu kesen gülme krizlerine yol açabilir. Benazir Butto çağnda bulundu. Butto'nun en büyük rakibi Demokratik lslami tttifak lideri eski Başbakan Muhammed H a n Juneco ise seçilemedi. Toplam 215 seçim bölgesinde oyların çoğunun sayımının tamamlandığı ve Pakistan Halk Partisi'nin mecliste 92 sandalye kazandığı bildirüdi. "Müslüman Birlik"in öteki dokuz tslami partiyle birlikte olusturduğu "Demokratik tslam lttifak"ı 54 sandalye sağladı. Bağımsız ve küçük partilerden de 58 aday parlamentoya girdi. Barış Düçünen Araştıran Ele^tlren Çözüm arayan Gazate DİL DERNEĞİ'NİN YAZIM KILAVUZU çıkb, KDV İçinde 4.000 llra. DH Demaği'nde öğretmen, öğrendlere %25 indirimli. Tuna Cad. 5/10 KızılayANKARA Tel.: 135 24 56 Posta Çeki: 30 51 11 SAMSUH'DA E> ÇOK 0MMAN BA2ETE Duşündüklerinizle, eleştirilerinizle destekleyin, yayılmasına yardımcı olun ABONE OLMAK İÇİN Tel: 11 62 22 SAMSUN ALTIN KİTAPLAR 522 40 45 526 80 12