Katalog

Cumhuriyet Yazarlar, bakanlığı eleştirdi Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve GaKiecılık TurV Anonım Şıtkcıı adına Nadir Sadi 0 Gcnel Yaytn Muduru Hısmn O m ı l , Muesiese Vluduru Emine L>aklıgil. Yazı Işlrrı Vluduru O k ı j Gontnsi». 0 Haber Merkczı Vluduru Ydçın Bıyfr, Savfa Duzem Yönetmenı Ali ACH. # Temsıiater ANKARA Alunel Tan. IZMIR HikmM Çeoakıy». İC Potoka. Cttal Ba^trçıç, Oış Haberlcr fcrsun Bala. Ekonomı Ctnfiz Turtam. I; Sendıta Şuknn Kztno. Kttkur C<W L'«KT, Efttım GCBOB ŞaytuL Haber Araşumıa lsnei Bofcıo. Yun Haberler NccdR DOJM. Spcr Danışmanı AMnfludir Y ı n h n a . Dm Yaalar K r a Çjkşkaa. U j i ı ı m Şabuı AJp«v Düzeltme \bdulak V m # Kooniınator Ahınrı Koraiaıı. 0 MaL Işier Erai Eltan. 9 MuhaKbe Balcnl k n # BUifZPlanlama Sevgj OnMnbejcothı • RrUam V x Tonm, • Ek Yayınlar Hulya Akjul • ldare H « r i n Ganr. • tsleune Ooder Çefil. • Bılgılsiem S«ıl lnal. • Persone' Srvjı Basunaotfcı. Bassn w Hmm Cumfeunyn Mjtbuc&k w rartlımlık 'LVŞ. TUrk Ocajı Cad. 39/41 Ca(ıtat)u M334 ta PK M6lsunbul Tö. S\2 05 05 (20 Iml, TMOL 22246 FM. (1) 526 « 72 • Bumlar Aakm: Zıya Gukaip Blv Inkıtop S. No 19"». Td. 133 11 4147, WHL «344 Ifec (4) IH 05 65 • ba* H Zıy» BS 1352 S2/X Tfct 13 12 30, "fcta. 52359 Fta. (51) 19 5J 60 9 A * K lnOnu Cad 119 S. No 1 Kat 1. T 19 37 52 (4 hat). THac 62155, Fu. (71) 19 37 52 M TAKVIM 14 KASIM 1989 Imsak 5.15 Guneş: 6 43 Oğle: 11.53 Ikindi 14.30 Akjam: 16.54 Yatsı: 18.17 'Cevat Şakir'in kitabı derhal yayımlanmalı' Halikarnas Balıkçısı'nın (Cevat Şakir Kabaağaçlı) 1971 yılında bitirdiği 'Batı Anadolu Uygarlıkları' adlı kitabın, telif haklannı satın alan Dışişleri Bakanlığı'nca basılmaması yazarların tepkısine yol açıyor. İDtL GÜRSEL baagaçlı'nın (Halikarnas Balıkçısı) 1971 yılında yazımını tamamladığı son kitabının, Dışişleri Bakanhğı'nda 18 yıldır bastınlmamasına yazarlar tepki gösterdiler. kır'in Anadolu uygarlığı gibi bır konuda son ürununu hapsetmeye kımsenin hakkı olmaması gerekliğıni kaydederken Nazlı Eray, kitabın çurumeye terk edilmesinin korkunç olduğunu soyledi. Muzaffer İlhan Erdost, Ingilizce yazılan "The Civilizations of NVestern Anatoha (Batı Anadolu Uygarlıkları) adlı kitabın yayımlanmamasına neden gostenlen Muzaffer İlhan Erdost, Cevat Şa Çevre Koruma Başkaııbgı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Basbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığa kurulmasını öngören kanun hukmıinde kararname dün Resmi Gaz£\€ât yayımlanarak yiirürlüğe girdi. Kararnamede, başkanlığa özel çevre koruma bölgesi ilan edilen alanlann çevre değerlerini korumak ve sorunlannı gidermek için tüm önlemleri almak, bu alanlann koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlanru yapmak, mevcut ölçekteki plan ve plan kararianru revize etmek gibi görev verildigi kaydedildi. Basbakanlık Musteşarı'nın başkanhğındaki özel Çevre Koruma Kurulu'nda, Turizm Bakanlığı ve çevre müsteşarları ile Orman Genel Müdürü'nün yer alacağı ifade edildi. ANKARA Cevat Şakir Ka tanın goruşunun Turk hükumetince sakıncalı bulunup, yasakmasını anlamak mumkun değil. Olayda ihmal olduğunu sanmıyorum. Bıhnçli ve yanlış bır tutuculuk söz konusu. Olay, kitap uzerinde bir bakanlığın mülkiyet hakkı olan telif haklannın çiğnenmesı değil, insanlık dışı bır suçtur. Sevgi Özel: Bir yazarın bir urununun yayınlanmaması akıl alan bir iş değil. Dışişleri Bakanlığı'nca engelleniyorsa bu devletin resmi goruşunun kitaba bakışını gosterir. Ahmet Telli: Olaya iki açıdan bakıyorum; resmi ideolojiyle evrensel insanlığın çatışması. Bu ulke, balıkçıyı, Bodrum'a surgun ettiğınden beri bağışlamadı. Ayrıca "teknik ve burokraük" engellerin, genelde devletin humanist sanat18 yıllık gecikmenın ozüru olama çıya yuz vermedıği bir gerçek. yacağını belirttı. Erdost, kitabın Olay gayn insanıdir. basılmamasıyla ılgilı şunlan A>la Kutlu: Bu külture saygısızsöyledı: lıktır. Bir fikir yapıtını, yeni ure"Bizde çoğu zaman iki resmi potimlere kaynak olması için yayım AĞAÇLANDIRIYORLAR Gencelliler yöreye agaç dikiyorlar. Kimi çukurlann açılmasına yardım edi>or. kimi çukurlara fideleri yerleşüriyor. (Fotoğraf: Cumhuriyet) litika olması gibi iki resmi kultur olduğu da gözardı edilmemeli. Bi larnak gerekir. Sanat adına sansur ri açık resmi kultur, ikincisi gizli vardır. Kitabın doğruluğunu veya (kapalı) resmi kultur. Bugun açık yanlışlığını bırakın dunya tartışsın. resmi kultur 'Ataturk ilke ve inkılapları', gizli resmi kultur ise Gönen'de çevre derneği • BANDIRMA (Cumhuriyet) Çevre kirliliğine karşı mücadele için Gönen ilçesinde "Çevre Koruma ve Geüştirme Derneği" isimli örgüt kuruldu. Derneğin amacı, "Çevre konusunda duyarlı bir kesirn oluşturmak, bilimsel yöntemler ışığında çevre sorunlannı araştınp çözüm yolları önermek, çevre konusuna esas olmak üzere külturel çalışmalar yapmak" olarak açıklandı. Kuruluş çalışmalan tamamlanan Derneğin başkanhğına Ahmet Tetik getirildi. Dışişleri ne diyor? Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, kitabın basılmamasına ilişkin "çelişkili ifadeler' kullandılar. Yetkililer. kitabın Dışişleri Bakanlığının gorev alanına girmediği için bastırılmadığını belirtirken kitabın dış kaynaklarda "Türkiye aleyhine fikirler' oluşturacağı gerekçesiyle basılmadığını kaydettiler. Kitabın Dışişleri Bakanlığı'nda oluşturulan komisyonlarda "içerik bakımından uygun bulunmadığı"nı ifade eden yetkililer, kitabın konusunun "kendi konulannın dışında oldugu gerekçesiyle" basılmadığını one sürdüler. Yetkililer, kitabın içeriği hakkında ayrıntılı bilgi veremeyeceklerini de kaydederek basılması için iki sene once Kultur Bakanlığı'na teklif goturduklerini açıkladılaı. Halikarnas Balıkçısı, 1969 yılında tanıtma musteşarı olan Mukadder Sezgin'e yazdığı mektuplarda, kitabın "bir ömur boyunun urüniı" olduğunu belirtiyor. 'Turktslam sentezi'dir. Halikarnas Balıkçısı, insan perspektifi, kavimler ve dinler aynşmasına değil, evrensel insan birliğine donuktur. Onun bu insancıl duşuncesi, oyle gorunuyor ki gizli resmi külturlerin, yani gericiliğin duvarına çarpmış olmalı. Umanm kitap daha fazla çurutulmez." Nazlı Eray, kitabın "çurumeye terk edilmesi"mn "korkunç bir şey" olduğunu ifade ederek "Dıinyanın kabul ettiği bir gerçek, kimin ilkelerine ters duşuyor ki çürutuluvor. Bu olaj irdelenmeli ve kitap gunışığına çıkartılmalı. Bu her yurtseverin uzerine gitmesi gerekea bir olaydır" dedi. Aliağa için dava yağmuru lar. Termik santral yapımı kararının yasalara aykırı yönlerini belirleyen avukatlar, bu hafta içinde Damştay'a dava açacaklar. Bu avukatlardan Senih Özay, Aliağa1 da çalışan avukatların yurttaşlardan vekâletname alma işlemini sürdurduklerini belirterek, Danıştay başvurusunun bu hafta içinde yapılacağını söyledi. Termik santral yapımına karşı geçen hafta Damştay'a dava açan SHP Izmır Milletvekili Kemal Anadol ve yeni Danıştay başvurularında bulunacak avukatların hukuksal dayanakları şöyle: • Anayasa nın 56. maddesine göre herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi korumak ve geliştirmek, kirliliği önlemek devletin ve yurttaşlann ödevıdir. Yine anayasanın 166. maddesine göre yatırımlarda, toplum yararı ilkesı ön plandadır. Anayasada böylesine açık hukümler olmasına karşın santralın çevreyi kirleteceği, en son Yatağan Termik Santralı orneğinde gorülduğü gibi açıktır. • Bakanlar Kurulu'nun kanun hukmündeki kararnamesine gore santralın kuruluşu ve işletmesi 3096 sayılı "TEK dışında elektrik üreteceklerie" ilgili yasaya dayanarak yapılacaklır. Bakanlar Kurulu karan, bu maddeyle bile çelişmektedir. Çünkü bu yasanın 11. maddesinde bir kamulaştırma gereği doğuyorsa, bunun bedelinin, görevli şirket tarafından odenmesi koşuluyla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca yapılması öngörülmüştür. Oysa Aliağa Termik Santralı'nın yapımını sağlayan Bakanlar Kurulu kararında bu hukum çiğnenmiş, şirketın yerine Vialiye Bakanlığı'nca yapılacak kamulaştırma bedelinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca odenmesi ongörulmuştur. • Termik santral yapımı kararı, Gayn Sıhhi Muesseseler Yönetmeliği'ne de aykıdır. Çunku bu yönetmeliğin A/38. maddesinde termik santrallar 1. derecede gayn sıhhi muesseseler olarak kabul edilmiştir. Umumi Hıfassıhha Yasası'na göre 1. derecede gayrı sıhhi muesseseler için Sağlık Bakanlığı'ndan izin alınması gerekmektedir. Aliağa Termik Santralı yapımı için alınan kararda, Sağlık Bakanhğı'mn izni yoktur. • Termik santral yapımı, 2872 sayılı Çevre Yasası'na da aykındır. Bu yasanın 10. maddesinde, yapılacak tesislenn, "Çevresel etki değerlendirilmesi raponı" hazırlanması ongörülmektedir. Bu maddenin açık hükmune karşın Aliağa Termik Santralı için bu nitelikte bır rapor hazırlanmamıştır. • Yine Bakanlar Kurulu karan Serbest Bölgeler Yasası'na dayandırılmıştır. Ancak bu karar, dayandığı yasayla bile çelişmektedir. Çunku, 3218 sayılı bu yasaya göre serbest bölgeler, Türkiye'de ihracat için yatırım ve üretimi arttırmayı, dış finansman ve ticaret olanafclannı çoğaltmayı amaçlamaktadır. Oysa termik santral için kurulan serbest bolgedeki uretimin niteliği, ihracat değil, ithalattır. Çünkü Aliağa Termik Santralı yurtdışından alınan ithal kömürle çalışacaktır. Değişik mesleklerden yurttaşlar "termik santrala hayır" kampanyasmdaki avukatlara vekâletname veriyorlar. Termik santralyapımı kararının yasalara aykırı yönlerini belirleyen avukatlar, bu hafta içinde Damştay'a dava açacaklar. SERDAR KIZIK İZMİR Aliağa Gencellı'de yapılması planlanan termik sant' rala karşı hukuksal alanda da mucadele suruyor. Alıağa'da balıkçılardan çiftçilere, öğrencilerden emeklilere değin toplumun değişik kesimlerinde yer alan yurttaşlar, Damştay'a dava açma hazırlığında. Aliağa'da balıkçı, çıftçi, oğrenci, emekli gibi toplumun değişik kesimlerindeki yurttaşlar, 'Termik santrala hayır' kampanyasmdaki avukatlara vekâletname veriyor 'Doğayı koruvalınv • BODRUM (AA) Bodrum'da minik gönullüler, "Doğayı Koruyalım, Orman Yokolmasm" kampanyası başlattı. Bodrum Lisesi Orta Bölümü 2. sınıf öğrencisi Özgür Aras'ın başkanlığını yaptığı minik gönüllülerin halk eğitim merkezinde düzenledikleri panele çok sayıda öğrenci, veli, öğretmen ve Bodrumlu gönüllUler katıldılar. Kitabın bastırılmamasıyla ilgili olarak yazarlar şu tepkileri verdiler: Erdal Öz: Olayı şaşkınlıkla karşıladım. Üstelik buyuk bir uygarlığın kökenini bugun anayurda bağlayan Halikarnas Balıkçısı us Kapkara bir dünyanuz olacak EVRIM COŞAR^DAN Sigara ve içki ıçerek içindeki çevreyi kirleten bir insan, dışmdaki çevreyi nasıl temiz tutsun? Çöp kutusu yerine yere çöp atanlara, tükürenlere anında ceza kesilmeli. 3 yaşındayken Mudanya'da denize girdiğim yerde şu anda giremiyorum. 20 yaşında nerede denize gireceğim? HANDAN ŞENKÖKEN~ lZMtR "Şimdiki çocuklar harika!.. "Gerçekten de Türkiye1 nin en genç çevre denetleyicisi, 10 yaşındaki Evrim Cosar'la konuştuktan sonra bu saptamaya kat ımamak mumkun değil. Evrim Coşar, televizyonda "Hodri Meydan" adlı programda çevre koruması konusundakı goruşlerini dile getırince tum kamuoyunun ilgisini çekti. Tire Kurtuluş Ilkokulu 5B sınıfmda okuyan Evrim çevre mühendisi olmak istiyor. Annesı Kadriye Coşar Tire Eskioba koyünde ilkokul oğretmenliği, babası Sadullah Coşar da Tire Şehit Albay İbrahim Karaoğlanoğlu Lisesı'nde felsefe oğretmenliği yapıyor. Evrim'in kendinden kuçük bır kızkardeşı var. Evriın Coşar, çalışmalarıru gerçekleştirmeyi planladıklan düşuncelerini anlatıyor: Çevre korumasıyla ilk olarak ne zaman ilgilenmeye başladın? COŞAR Ben bu konuyla ılgiii makaleler okuyordum, televizyonda belgeseller seyrediyordum. Televizyondaki belgesellerde ozellıkle denizlerin ve fok balıklanmn olümu çok ılgimi çekti. Çok uzüldum. Sonra sizın Bilim ve Teknik derginizde Çevre Genel Mudüru Zeynep Arat'ın bır yaasıru okudum. Çevre konusunda "egitime çocuklardan başlamak gerektiğini" vurguluyordu. Bu duşünce bana çok sıcak geldi. Bu düşunceyle imza kampanyası başlattınız. Bu kampanyarun gerekçesi neydi? Bu imzaları kimlere ve niçin gondermek •stiyorduBuz? COŞAR Aslında imzalan toplarken belli bir metnimiz yoktu. Ama ben sözlü olarak ozon tabakasının delindiğinden, hava kirliliğinden, bazı hayvan türlelere bir şey yapamıyorlar, tutuyorlar büyüklere yapıyorlar. Biz fabrika sahibiyle kulübumüz kurulduktan sonra dostça görüşeceğiz. Zaten arıtma tesisini yaptırmaya başladı. Bir Hotlanda fabrikasıyla anlaşma yapmışlar. Nasıl bir çevre duyariılıgı gerekiyor sence? COŞAR tnsanın bir doğası vardır, bunu bilmeniz gerekir. Insanın doğası, bir de çevresindeki doğası vardır. Benim için çevre, benim dışımdaki her şey, benim çevremdir. Bedenimin içindeki ben, sigara ve içki içilmesine çok karşı. Çünkü bu alışkanlıklar, insanın içindeki çevreyi kirletir. tçindeki çevreyi kirleten bir insan, dışmdaki çevreyi nasıl temiz tutsun? Annemle babam bizi çok kötü zehirliyorlar, arkadan vunıyorlar bizd. Haberimiz olmadan. Onlann dumanlanyla, fabrika bacası gibi biz zehirleniyoruz. Bu konuda bir uyarı toplantısı yapacağım evde, "Bizim sağlığımız için içmevin" diyeceğim. Aslında kötu örnek oluyorlar. Annem, "babam, beni örnek alın kendinize" diyor. Ama kardeşim anneme dedi ki geçen gün, "siz sigara içiyorsunuz, büyüyünce ben de sigara içecegim". Türkiye'nin en genç çevrecisi, lOyaşındaki Evrim Coşar: Termik santrala 'yaşlı öfke': Tenıizlik kampanyası • KÜTAHYA (AA) Kütahya Valisi Erdoğan Atasoy, kentteki işyerlerinde geniş çaplı b«r temizlik kampanyası başlattıklarını, temizliğe özen göstermeyen işyerlerinin büyük para cezasma çarptınlacağını veya kapatılacağını bildirdi. Vali Atasoy, temizlik kampanyasının başanlı olabilmesi için valandaşlann kampanyaya destek olması gerektiğini söyledi. Bizim yeşiümiza, mavimize kıymayın 80 yaşındaki Seyfettin Kutlu "Bu güzelliğe kıyılırmı"diyesoruyor. ''Yatağan'ınbaşına gelenleri çoluk çocuk anlatıyor. Yetkililer bilmiyorlarmı?" ÜMİT OTAN Recep Gücii, hızını kesiyor: "Biz yeteri kadar yaşamışız. Bundan sonraki insanlar ne olacak? Torunlanmız ve sonraki insanlık için bu yapılır mı? Ne olur yetkililer bizim mavimize, yeşilimize, zeytinimize kıymasınlar." Santral bölgesine yeşillerin ağaç dikmesi büyuk sevinç yaratıyor yörede. Foça'dan, Dikili'den insanlar geliyor. Yöre çiftçileri çukurlann açılmasına öncülük ediyor. Küçük çocuklar fideleri çukurlara taşıyorlar. Bir gün önce yeşilleri ziyarete gelen Yıldız Kalender geliyor nefes nefese. "Otobıis bulamadım, zor geldim" diyor. Bir dilekçe hazırlamış. Avukat kızma da "Dava için ne gerekiyorsa yap" demiş... Dava için hazırlıklar başlıyor. Öncülüğü de yaşhlar yapacak. Genceili "termik öfkeyi" yaşıyor. Tüm çabalar güzelim doğa ölmesin diye. Oysa santralın yapılacağı alana bir sigara içimlik uzakta neler olabileceğinin somut ornekleri var. Demirçelik tesisleri bacalarından zehir kusuyor. Hava kirliliği ovayı teslim almış, ama henüz GenceUi'ye ulaşmamış. Yeşiller Partisi tzmir tl Başkanı Savaş Emek, Aliağa Horozgediği köyunde çevre kirliliğinden her yıl 10 kişinin kanserden öldüğunu belirterek, "Bir gün sanayi ürünlerinin yenmediğini anlayacaksınız" diyor. İZMİR "Bu köyiin ustüne abanan yemyesil çam ormanlan, lüm hayvan, haşarat, bortübocek ve biz çok önemli bir tehditle karşı karşıyayız" diyor biri. "Bu yastan sonra nerelere gideriz" sorusuna duygulu bir yanıt geliverıyor, "Ahir omrümde işittigim en acı haber bu..." Asıl adi Gençerük. Şimdilerde Gencelli diyorlar. Bir yam mavi, bir yaru yeşil. Kasım ayının ortalarında bile bahan yaşamak için ne gerekiyorsa hepsi var. Yapımı tasarlanan termik santralın silip götüreceği Kozbeyli köyü alışılagelmişin dışında günler yaşıyor. Yeşiller, gönulluler ve yöreden gelen insanlar, insanlar... Yaşhlar, kahvenin önune sıralanmış. Guneşleniyorlar. Tepkisizmiş gibi görunuyorlar, ama "bir dokun bin ah işit'M yaşıyorlar. Gündemleri: Termik santral. "Nereden çıktı bu santral, başka yapacak yer mi bulamamışlar?" diye başhyor 80 yaşındaki Seyfettin Kutlu: "Ne yeşil kalır ne çiftçilik, bu güzelliğe kıyılır mı? Bu santralı yaptıklan >erleri gormuyorlar nu? Yatağan'ın başına gelenenleri çoluk çocuk anlatıyor. yetkililer bilmiyorlar mı? Atalanmızdan kalan bu güzelim yerleri bırakıp nerelere gideriz?" Kozbeyli koyunde 400500 yıldan bu yana insanlar yaşıyormuş. Koyun üç mezarlığı da dolmuş. "Gitmeyenler, kalanlar da kanserden ölup gidecek" diyor 77 yaşındaki Osman Ergürböz. Termik santral için kımbilir ne elverişli yerler olduğunu soylüyor ve sürdürüyor Ergürbuz: "Bu köydeki yaşlılara bir bak. Epeyce uzun ömıirlu sayılırız. Ama bu santraldan sonra ömürlerinin ne kadar kısalacağını, buralann nasıl yaşanmaz hale geleceğini düşünmek bile kahrediyor insanı. Ahir ömnımde işittigim en acı haber bu. Gelsinler bu işten vazgeçsinler. İnsanlar benim altmış yıllık kahvemde yine aynı sevecenlikle çavlarını yudumlarken birbirlerine merhaba desinler." Mehmet Yalovaç 72 yaşında bir "delikanh". "İstemiyoruz kardeşim" diyor hışımla. 74'luk Turizm ve nükleer santrel • TAŞUCU (AA) Içel'in Silifke ilçesi Taşucu Mevkii'nde, 1973'ten bu yana yapım çalışmalan sürdürülen Akkuyu Nükleer Santralı'nın Akdeniz turizmini olumsuz yönde etkileyeceği görüşü dile getirildi. Taşucu Bahkçılık Derneği Başkanı Aslan Eyce, yaptığı açıklamada gelişen teknolojiye uyum sağlayabilmek amacıyla kurulması planlanan nükleer santraüara karşı olmadıklarını, ancak Akkuyu Nükleer Santralı'mn yer seçimine karşı olduklannı söyledi. Akkuyu Nükleer Santralı'nın Akdeniz turizmi için "risk" oluşturacağı'nı ve turistlerin psikolojik olarak etkilenerek kendilerine başka yerler seçeceklerini kaydetti. Önce antma tesisi Şu anda Tire Belediye Başkanı Nazım Çulpu'nun "fahri damşmanhğı"nı yapıyorsun. Kaymakamınızın destegiyle kulıibünuz kurulduktan sonra ne gibi etkinlikler yapmayı tasarlıyorsunuz? COŞAR Önce butun fabrikalarda antma tesisi zorunluluğu koyanm. Olmayana çok büyük para cezaları veririm. Mutlaka antma tesisi yapıldıktan sonra ruhsat veririm. Sonra nasıl ki trafik polisi trafik kurallarına uymayanlara hemen anında ceza kesebiliyorsa, bu konuyla ilgili görevlendirilenler de çöp kutusu yerine yere çöp atanlara, tukürenlere anında ceza kesebilmeü. tzmir Körfezi de lzmit Körfezi gibi ölıiyor. Aliağa Korfezi'nin de iki yıllık y^şamı kaldığı söyleniyor. Yatağan'dan sonra Aliağa Gencelli'de bir terrnik santral yapılması kararlaştmldı. Bu santral çevreyi kirletecek ve bozacak. Buna karşı, "bisikletli eylemler", "Doğa katliamına hayır" yiıruyusleri yapılıyor. Siz "Çevre Koruma Kulübii" olarak, EVRİM COŞAR "Büyttklerimiz termik santrallar yerine çocuklar için oyun alanlan, parklar açsalar daha iyi olmaz mı? Bizim dünyamızı neden boyle kirletiyorlar?" (Fotoğraf: Zafer Aknar) rinin neslinin tukendiğinden söz ediyür ve bunlara karşı imza topladığımızı açıklıyordum. Bu imzalar toplanınca ABD Başkanı George Bush ve SSCB Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'a gonderecektik. Ç ^ recilik, doğal hayatı koruma konulanna eğilmeleri, bu konuda duyarlı olmalarını isteyecektik. Ama olmadı. Bazı ımzalanmız yırtıldı. Annem, "Bırakın bu işi, derslerinizi calışın" dedi. Babam da şaka yoluyla "Yapın, başann, gelin bakahm" dedi. İmzalar toplandıktan sonra neden mektuplannızı gondermediniz? COŞAR Biz biraz geç kaldık. Bizden once bu tur mektuplar gönderen oldu. George Bush ve Mihail Gorbaçov benden once harekete geçtiler. Boyle olunca babam once desteklerken sonra, "olmaz kızım, artık tren kaçtı" dedi. Bunun uzerine Çevre Genel Muduni Zeynep Arat'a mektup yazdın. COŞAR Zeynep Arat'a yazdığım mektupta imzalanmızın elimızde kaldığını, gerekenin yapılması için yardımcı olmasını istedik. Zeynep Hanım da yazdığı yarııtta, "Sen ve arkadaşlann, butün çocuklar için daha çok çalısmak geliyor içimden. Siz çocuk Neden yırtıldılar? COŞAR Arkadaşım Özlem'in annesinin çahştığı bankaya gittik imza toplamak için. Ancak bir teyze imzayı attı, sonra sanırım tedırgin oldu. "Siz imzanızı buyüklerden değil, kuçiıklerden toplayın" diyerek yırttı imzasıru. Çok şaşırdık ve üzulduk tabii. Ailenizden destek almadınız mı? COŞAR Aile uyelerinden sadece babamdan destek gordum. lar çevre için duyariı oldukca, biz büyükler de daha dikkatli olmak zonındayız" dıyordu. Çevre koruması çok geniş bir alan. Kirlilik konusunda ciddi bir örnek ilk kez ne zaman gordun? Senin tepkine yol açan ilk gozlemin ne oldu? COŞAR Tire*deki kâğıt fabrikası Menderes Ovası'ndan geçen Küçuk Menderes Nehri'ni kirletiyor. Ben bunu gözledim. Balıklar yaşamıyor ama kurbağalar yaşıyor. Tabii, şimdilik. Fabrikanın sahibine tepki gostermediniz mi? COŞAR^ imza kampanyamıza fabrikada çalışan bir işçinin oğlu ve kızı da katıldı. O fabrıkamn sahibi, babasına sormuş, "Bu senin kızının imzası degil mi?" diye, babası da "evet, burada oglumuu da imzası var" demış. O da "ayıp olmuyor mu, ekmek yediğin kapıya nasıl yaparsın bunu" diye sormuş. Kuçuk (Arkası 14. Sayfada)