27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KASIM 1989 CUMHURİYET/7 BAŞKENTPROTDKOUU KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK ANKARA Cumhuriyet Ankara Bürosu Kokteyllerin tadı yok Politik havanın hareketliliği başkentteki kokteyllerin tadını kaçırdı. İşadamlannın, bankalann düzenlediği koktellerde bakanlar bir yana, üst düzey bürokratları görmek bıle zorlaşıyor. Gündüz Mediste, aday bürolannda süren politika kulisi gece de milletvekili evlerine taşınınca kokteyllerde sadece ekonomistler yüzyüze kalıyor. HAVASI BİR ÜYELİĞİN ÖYKÜSÜ SHP kaçırdı, DYP kaptı C.Ö. Ankara Kavaklıdere'de oturan, 42 yaşında, bankadan yeni emeklı bir bayandı. Sağcı solcu değildi, ama demokrat bir insandı. özal'ın "dediğim dedik" tutumuna, laiklıği hiçe sayan davranışlarına kızıyordu. 9 kasım günü SHP Genel Merkezı'ne telefon edip "bir vstandaş olarak' SHP ile birlikte Anıtkabir'e gitmek istediğini söyledi. SHP'liler kendısine aynen şu yanıtı verdiler. "Blz şu sırada toplantıdayız. Henüz ne karar verllecegi bllinmiyor. Ancak Anıtkabir'e yalnızca partlliler gidecek. Vatandaslar Için aynca bir karar alınmadt..." C.ö. bu sözlere hayli içerledi. "Slz bu kafayta nasıl halkta bütünleşeceksiniz? Kendi mezannızı kazryorsunuz' dedi ve telefonu kapattı. Ancak Anıtkabir'dekı törene katılmak istiyordu. Bu kez DYP'yi aradı. DYP Genel Merkezi'nden hemen Köksal Toptan'ı bağladılar. Toptan, C.ö.'nün Anıtkabir'e gelmek istediğini duyunca "Tabii hammefendi, ne demek, şeref verirsiniz. Biz halktan destek almazsak nasıl ayakta dururuz? Mutlaka gelin, gerekirse size DYP delegasyon kartı Verlr, yine aramıza alırız" dedi C.Ö. duygulanmıştı, gözleri doldu. O hava içinde "Oemirel ile görüsmek Istiyonjm" dedi. Tam ıçınden "Ben de biraz fazla oldum" galiba diye geçıriyordu ki, tejefona "sak" diye Demirel çıktı. C.Ö. gözyaşlan arasında ona "Slzinle Anrtkabir'e gelmek istiyorum" dedi. Demirel, C.Ö.'ye aynen şunları söyledi' "Ağlama kızım, ağtama kızım. Hepsi gecer. Bunları asanz. Gel tabll. Hadl bakiim, hadi baklim.' C.Ö. o gün "siyah şapka"sını giydi. DYP'ye gitti. Onu "Hosgeldlniz hanımefendi" diye ayağa kalkarak S4cak bir şekilde karşıladılar. 10 Kasım törenine DYP heyetı ile birlikte katılan C.Ö. o gün hayatında ılk kez bir partiye, DYP'ye kaydoldu. SHP "potanslyel bir üyesinl" daha kaybetmışti... PİKNİK PtYALE MADKA SINEIMILLET Korsanmiting BİR akşam vakti. TBMM'nin önü olaylara sahne oldu. Polis arabalan kalabalık bir grubu dağıtmaya çalışıyor. Ne ola ki? Millet kömür zammına mı kızdı, yoksa son siyasal gelişmeleri mi protesto ediyor? Hayrola, 12 Eylül öncesine mi dönüyoruz yoksa? Kalabalık grup dağılmamakta ısrarlı, bağırıyorlar çağırıyorlar. Polis resmen aciz. İşbilir gazeteci, yanındaki milletvekili ile birlikte kalabalığın arastna girerek birine sordu: Ne oluyor, neyl protesto edlyorsunuz? Mıllı takımın antrenman maçına almadılar ağabey. Stattan buraya kadar protesto ederek yürudük. Gazeteci 3 km. boyunca bu kalabalığın "korsan mtttng" yaptığını düşunürken. yanındaki milletvekili mınldandı: Dönersek, dönscsglmiz yer Inşallah bunlann slnesi olmaz... GÜLGEC İNONU HIKAYELERI Sorun çözüyor ERDAL Bey'ın bir özelltgi de, "«Ivri ve iddialı" konuşmalar yapmamasıdır Gerçi bir ara "sinel millete dönertz" diyerek herkesi şaşırtmıştır. Ama hemen sonra "duygusal konuştuğunu" açıklayarak ' özür dllwn«stnr' de bilmiştir. Bir gazeteci, 10 Kasım torenlerinden önce "belkl Erdal Bey'in duygusal bir anını yakalanm" düşüncesi ile olsa gerek, bir gün akşam a kadar kapısının önünde bekledi. Erdal Bey çıkar çıkmaz da soruyu yapıştırdı: Anıtkabir özel detterine ne yazacaksınız? Son siyasal gelismelere değlnecek mlslniz? Bunu sorarken kafasında da manşet hazırdı acar gazetecinin... Erdal Bey, Turgut Bey'l Ataturk'e şikayet etti, diye. fflZU GAZETECİ JSECDET KİM BU İAMU. V İ ™ V ^ T E N , YAUi 3RAV0 ÇCCU6A NKIL OA OTüRAKLI LâFUf? eTri. M£ '&£ İMİNLİZ0B tu MECUSlti OHURUNU 6UNU OA ICA7/M. ÇtZGİLİK KÂMtl MASARACI ŞİİR 10 Kasım'da Anıtkabir'de yapılan devlet törenine, muhalefet partilermden yalnızca MĞP'nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş katıldı. Devlet töreni sırasında, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın ardından, TBMM Başkanvekili, yeni Başbakan, eski TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanlan, yuksek yargı organları baskanlan, Bakanlar Kurulu üyeleri, YÖK Başkanı, ANAP milletvekilleri yürüyordu. Bu manzarayı goranlerin aklına Atatürk için yazılmış bir ailrin hafifçe degistirilmiş dizesi gelrverdi: "Gsilyor, peslne devleti takmts, gellyor." Devlet Bir müsteşarken bakanlığa. başbakanlığa ve cumhurbaşkanlığına yukselen Sayın Turgut Ûzal'ın bu üstün başarısı ıçın Sayın Erdal Inönü'yü kutlarız ve. GUNUN FOTOGRAFI Ama Erdal Bey dedi ki: Biz yasayan kişnertn destegl İle çözeceglz sorunlan... Gazeteciye teşekkür edip, iyi akşamlar dilemek düştü. ÖZFATURAVE KARAKEDİ GARFIELD jm DAVIS yı SEMVOBUZ Özal'a niye karşı? İZMİR'de belediye seçimlerini kaybeden Özfatura, öteden beri Özal'a bağlılığıyla tanınıyor. Ama Güzel'i Adnan Menderes Havaalanı'nda en hararetli karşılayanların başında da o geliyordu. Acaba Özal'la aralarına karakedi mi girmisti? Bir milletvekili konuya açıklık getirdi. Özfatura basbakan danışmantığından emokli oldu. Artık yukarıya bağımlılığı kalmadı. < y ÛZEBME SOŞ ı'STSZ. MİSİN? H A R B İ SEMİH POROY MECLİS KULİSİ SİYASETİN ısınması, giderek buharlaşmaya başlaması ile birlikte, TBMM İstanbullu gazetecilerin de akınına uğradı. Buntardan biri de Musa Agacık. "DYP grubuna ya da lokantaya nasıl gidilir" gibi arayışlardan ve genel kurula gelen "tezkerelere", "rapor" demesmden önce Ağacık özgün soruları ile hemen farkedildi. Son olarak bir muhalefet IkJerine sordu. Bu hükümetl nasıl değerlendlriyorsunuz? Lider soruyla yanıt verdi: Sen nasıl degerlendiriyorsun? Musa fazla düşünmedi: Efendim ben degerlendirirsem 3 yıldan başlar... 3 yıldan başlar YILDIRIM HUKUMET Son protokol. (Fotoğraf: Rıza Ezer) MANKEN DUASI Rüya kız saygı duruşunda SEMRAÖzal.10 Kasım gunü Anıtkabir'dekı merdivenleri, geünı Elvan Özal'ın yardımıyla tırmanırken, yanına, bugünlerde adı sıkça geçen bir güzel yaklaştı. Semra Özal ile Anıtkabir merdivenlerinde sarılıp öpuşen, Las Vegas'ta Türkiye'yi "Rüya Kızı" yanşmasında temsil edecek olan manken Meltem Doganay'dan başkası değildi. Doğanay, Atatürk'ün kabri başına Semra Özal ve papatyalar ile birlikte gittı. Ağır parfum kokusu aitında yapılan saygı duruşu sırasında, Meltem Doğanay'ın anlaşılmaz birtakım hareketler yaptığı gözlerden kaçmadı. Doğanay, ilk önce saygı duruşunda bulundu, ama eilerini havaya açmadan, ellerini yüzüne götürerek duasını bitirmış gibı yaptı. işin ilginç tarafı, Doğanay ellerini yüzüne sürmekten çekiniyordu. Gözlerinin maviligi nedeniyle "yerli U z " adı verilen ünlü mankenimiz, bol miktarda makyajının tüm yüzüne gözüne bulaşmasını öniemişti böylece... •YILDIRIM Başbakan" Akbulut, TBMM Genel Kurul salonunda "hükümetinln" programını okuyor. Muhalefet salonu terketmiş. Ama ANAP'iılar da yok.. "Yıldınm programı" genel kurulda, bakanlar ve 60 kadar milletvekili dinledi. Daha doğrusu onlar da dinler gibiydiler. Çünkü sürekli aralarında konuşuyorlardı. Dinleyici localarını sorarsanız, biri yabancı toplam 4 kişilerdi. Bu hıza kimse yetişemedi anlaşılan. Halbuki TRT'ye bir haber uçursalardı, iki kanaldan naklen yayınlayabilirdi... Programı kim dinledi? TARİHTE BUGÜN MIMTAZ ARIKAIS 13 Kasım LEONID METEOR Y/IGMURU! 1833 TE 8UGUN, AKÇAM S/tAT~LEH.İNDE t£L£AJM£Y£ 8AŞLANAH METEOti.(GâKT4Şl} SAGNAĞl BÜrÛN YOÇUUUJĞUYLA G&CE 8OYUNCA SÜeMÜÇrÜ. LEO (ASLAN) TA<lnAYH.OIZI Ğ RULTUSUNPA 6ELOIĞİ SAPT^NplĞI IÇ/ ONıp" APt \/EGlt£M SAĞNAK, ÖZBLLlKLE AMERİKA '&AN ÇOK lYr SÖZC£MM/fTI• KUM 6l8' KÜÇ.ÜK P/H2ÇACJ/eLABPAN OLJJfAN gU G&UP, &UNEŞ ÇEVRESlMDEKI 8lR rÖ&ÜNGEPE PÖNMEKTEYDı VS HEH 33 YILÛ/f BİR DÜHYA AKMOSFEftfNE YAKLAŞtYOZOU. gUMCAK fiTMOSFBftDE YAMARAK 7AMAMEN YOK.OLUYOHOU. NıretCtM, 6JZ.TE.Si GUN TÜM ARAtAALARA KARÇlN Btf! TANE 8İLE SULUNAMAMIÇTI. So/da, Utyagam avlarıı usfündekı sağnak g6rüliij/or(Ş»aHt2SBtiKİmi^ TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Amerikan Time Dergisi, Türicrye'dek/ cumhurbaşkanlığı seçimini şöyle tanımlamış: "Yeni tür bir darbe." Ne de olsa değişiklikten hoşlanan bir ulusuz. • * • * * VALIDEN DEMIREL'E Kızılay Rus şirketi mi? DEMİREL. hükümeti eleştırmek ıçın binbir yola başvuruyor. Geçen basın toplantılarından bihsınde de "Ankara da hergün ziyafet veriliyor. Bakın Hakkâri Valisi de bu hükümetten umudu kesmiş. Kızılay'dan yardım istiyor" demişti. Konuyu Hakkâri Valisi Şahabettin Harput'a sorduk. Sayın Harput, bu Kızılay'a muhtaç olma durutnu nedir? HARPUT Kızılay'ın amacı nedir? Kızılay da bir devlet kuruluşu değıl mi? ABD, Rus şırketı değil ya? 1988'de Hakkârı'ye 200 mılyon liralık yiyacekgiyecek yardımında bulunmuşlardı. Aynısını bu yıl da istedik. * Konu Demirel'e nasıl yansıdı? HARPUT Sayın Demirel'ın söylediği gibi bız Kızılay'a mektup yazmadık. Resmi yazı gönderdik. Bunun politıkaya alet edilmesı hoş değil. Hakkâri'nin gelişimi için daha ne tür girişimleriniz var? HARPUT Hakkân'de bir felaket durumu yok. Biz sadece kendı kendine yetemeyen aılelere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Harput'a başarıiar diliyoruz. Evren: "1982 yılında enftasyonu yuzde 107'den yüzde 24'e duşürdük." Lat aramızda hani bir daha gelseniz. Şinasi Nahit Berker Kibai Etsuko (JAPONYA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle