27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhun>«: Matbaacılık vc Gazctccılık Turk Anomm Şırken adına Nadir Nadi 0 Gencl Ya>m Muduru Hısan Ctmal, Muessese Muduru EmiB< Lşıldıgil, Yazı tşlcn Muduru: Okıy Gonensin, 0 Haber Merkezı Muduru Yılfin Bmytt, Sayfa Duzenı Yönomenı Ali Aof, 0 Temstlaler ANKARA Atımef Tın. tZNllR Hikmet Çcttnkayı. Iç PoUuka Cctal BcffauıpÇ D15 Haberter Eıjmı M a , Ekonomı. Ongiz Turtan, lş Sendıka Şnknn t t n a Kultur O U L'snr. ESmm O K T Şofen. H a w Ara$urma tsrön Bafcan. Yun Habcrkr Nccdet OOJMU Spor Dajujmarj AbdnJk*dlr Yucdmra, Dıo Yazıiar. Kcmn r»h^«n \rasunna. Şabuı AJpty, Duzeitme' Abdufialı \azjo. 0 KoordınatOr <kme1 Ronüsaa. % Malı Işlcr Erol Efku, # Muhasrt* Bufenl «cmr #But<*Planlama. S n ç Osmınbc^totlu # feklam Ayje Torun, 0 Ek Yavmlar Hafo Akvol 0 loarc Hıacyta Gurer, • işimiK. Oodcr ÇHik, 0 Büplşlcm Nıil t n l . • Pcrsonet Srvp Bosunooitu. BtBtm •* Yarai Cımhun*! Matbaaaiık w Gaaealık TAŞ. TUrk Ocajj Cjd 39/41 1 U1M Is Ph.. 246lsunbul Tö 512 05 05 (2) hal). IUOL 22246 F«x. (I) 526 «I 72 9 flumtar M * m : Zj>a Gokaıp Bh Inlulap S. No 19/4. Td 133 II 4147. lüet. 42344 F n (4) 133 05 65 • baar H Zıya Bh 1352 S2.3. TH. 13 12 30, Tüoc 52359 F«x: (51) 19 53 «0 # • *rı r !nönü Cad 119 S. No 1 Kat 1 Td. 19 3T 52 (4 halj. Tdou 62155. F n . (71) 19 37 52 TAKVIM: 13 KASIM 1989 Imsak: 5.14 Guneş: 6.41 Oğle: 11.53 Ikındı: 14.30 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.17 Hatikarnas Bahkçısı'na 18 yıUık sansür 1971 yılında yazımı tamamlanan The Civilizations of Western Anatolia (Batı Anadolu Uygarlıkları) adlı kitap, Dışişleri Bakanhğı arşivinde bulunuyor. Bakanlık Sözcüsü Murat Sungar, kitabın bastırılması için özel bir fon bulunmadığını söyledi. İDİL GÜRSEL ANKARA Ccvat Şakir Kabaağaçlı'nın (Halikarnas Balıkçısı) 1971 yılında tamamladığ) kitap 18 yıldır Dışişleri Bakanlığı'nda bastırılmayı bekliyor. 1971 yılında Dışişleri Bakanlığı'nca telif hakları satın alınan tngilızce yazılmış "The Civilizations of Western Anatolia" (Batı Anadolu Uygarlıklan) adlı kitapta Yunan uygarlıklarının Anadolu uygarlıklarından kaynaklandığı tezinin savunulduğu öğrenildı. Edinilen bilgiye göre 1965 yılında Adalet Partisi hükümetinde Dışişleri Bakanlığı'nda görevli Mukadder Sezgin'ın Cevat Şakir'e onerisiyle yazılan kitap, Balıkçı'nın hasta olması nedeniyle 1969 yılına kadar bitmedi. 1969 yılında Tanıtma Müsteşarı olan Sezgin'in onerisiyle kitabın telif hakkını Dışişleri Bakanhğı ödedi. 1969 yılında yapılan anlaşmaya gore kitabın bastmlma işlemi Turizrn ve Tanıtma Bakanlığı'nca yapılacaktı. 1 Temmuz 1971 yılında yazılması tamamlanan kitap, Dışişleri Bakanhğı Kultur Dairesi'ne devredildi. 1975 yılında kitabın yabancı yayınevlerinde bastırılmasına karar verildi. tsviçre'de bulunan Najil yayıneviyle anlaşmaya varıldı. Buna göre kitap yedi dilde basılacaktı. Ancak kitabı basacak olan yayınevi sahibinin Kıbrıs Başkonsolosu olması uzerine, anlaşma birçok tepkiye neden oldu. Basında, kitabın Turk yayınevlerinde değil "Makarios'un konsolosu"na bastırıldığı tartışmaları yer aidı ve konuyla ilgili çeşitli soru önergeleri verildi. Bunun uzerine kitabın basılma anlaşması feshedilip kitap, arşive gonderildi. Kitap, 1979 yıhndan bu yana Dışişleri Bakanhğı arşivinde bulunuyor. dım. Omuzlanmın üzerine bir de baş koymuşlar. Herkes kendi başının ışığında gerçekleri görmeli. Yoksa insanlığına ihanet etmiş olur. Benim gorduğum hakikaller bunlardır. Ben de onları yazıyorum ve her gerçege hurmel eden Avnıpalıyı (Hoşuna gitsin ya da gitmesin) gerçeği kabule zorlayacaklır." Prof. Dr. Ekrem Akurgal. Halikamas Balıkçısı'run kitabım görmediğini belirterek Dışişleri Bakanlığı Kültur Daıresi yetkililerine "Böyle bir kitabın" TürkYunan ilişkilerini bozabileceğini söylediğini açıkladı. Akurgal, "Balıkçı'nın tıim filozoflann Anadolulu olduğu tezi abartma" dedi. 'Sanat sanat içindir' "Sanat sanat içindir demek, sanaün toplumdan kopması demek değildir. Tam aksine, sanatın toplum için, ancak kendi ilkeleriyle sınırlı kaldığı ölçüde yararlı olacağına inanıyorum." "Kavgayı büyük çapta Marksist kesim körükledi, hızlandırdı. Glasnost samyorum çok yararlı olacak. Birçok dergi, yaymevi, yazar, eleştirmen toparlanacak. Kavga ile sonuç almamayacağını anlayacaklar." Televizyona uyarlanmış romanları ve öyküleri, oyunlanyla tanınan Tarık Buğra Yatağaıı'da sodalı su • YATAĞAN (AA) Muğla'nın Yatağan ilçesine bağh Bağyaka köyünde MTA tarafından yapılan araştırma ve sondaj çahşmaları sonucunda, Ilıca mevkiinde zengin soda kaynaklarına rastlandı. Muğla Valisi Erol Çakır, yöredeki diğer kaynaklar arasında en kaliteli ve sağlıklı suya sahip olduğu belirlenen soda kaynaklannın, il özel idaresince işletileceğini söyledi. I PORTRE TARIK BUGRA 19553ten beri 11 roman 1918'de Akşehir'de doğdu. Konya Lısesı'ni bıtirdı (1936). Bir sure tıp fakultesinde, bir sure de IÜ Hukuk Fakultesi'nde okuduktan sonra oğrenimini yarıda bırakıp askere gittı. Donuşunde bırkaç yıl da İÜ Edebiyat Fakultesi Turk Dili ve Edebiyatı Bolumü'nde öğrenim gordu. Istanbul'da çeşitli gazetelerde sekreter, yayın muduru. koşe\azan olarak çalıştı (19517"1). Cumhuriyet'in "Yunus Nadi Mükâfatı" varışmasında "Oğlumuz" başlıklı oykusüyleikincilik aldıktan (1948) sonra bu dalda urunler \erdi, daha sonra romana geçtı. Oğlumuz, Yarın Diye Bir Şe> Yoktur, İki L'ydu Arasında adlarını taşıyan kitaplarında yer alan öykulerinı. daha sonra yenılerini de ekleyerek Hikâyeler başlığını taşıyan iki ciltte topladı. llki 1955'te, sonuncusu 1989'daya\ımlananonbir romanı var: Siyah Kehribar, Kuçuk Ağa. Küçuk Ağa Ankara'da, İbiş'in Rüyası (TRT Başarı Odulu, 1971), Dönemeçte, Gençliğim Eyvah. Firavun İmanı. Yalnızlar, Yagmur Beklerken, Osmancık, Dünyanın En Pis Sokagı. Sahneye konulan beş oyunu, Oyunlar başlığını taşıyan iki ciltte bir araya getirildı. kesinlikle küçümseyen bir yazanm." Edebiyatm, sanatın kamplara bölunmuş olmasını, aynı zamanda en buyuk kültur sorunu olarak görüyor. Diyor ki: "Politikaya karşı bağımsızlıgını koruyamayan edebiyatlann, sanatlann buiunduğu yerde kultur çürumeye mahkumdur «e Türkiye'de kültur yok gibidir. Türkiye bir kültur sömurgesi olmuştur. Açın televizyonunuzu, bakın yayın hayatımıza... Bu da büyük çapta politik kavgalar juzünden olmuştur. Degerlerimizi, politik anlavışların çerçe ALPAY KABACALI ~ vesi içinden bir turiü ön plana çıkaramamışsınızdır. Yıpralmışsınızdır." Ya 12 Eylul ne yönde etkiledi kultur ortamımızı? Tank Buğra'ya göre, "12 Eylül'ün sagsol kavgasını yatıştırması" onemli bir etki sayılabilirse de sanat adamlannın, eleştirmenlerin bundan pek yararlandığı soylenemez. Onun umudu " g l a s n o s f t a ! "Çünkü" diyor, "Kavgayı büyük çapta Marksist kesim körükledi, hızlandırdı. Rusya'daki degişim, sanıjorum çok yararlı olacak. Belki izleri daha görülmuyor. Fakat birçok dergi, yaynnevi, yazar, eteşrirmen toparlanacak. Veyahut gelenler bunlann düştügü yanılgıya düşmeyecek. Kavga ile sonuç alınamayacağıru anlayacaklar, görecekler." Zehirli mantar uyarısı • ANKARA (ANKA) Sağhk Bakanı Halil Şıvgın, geçen yıl da yine ekimkasım aylarında ortaya çıkan ve yaklaşık 40 dolayında yurttaşın ölümüyle sonuçlanan zehirli mantar yenilmesi olayları konusunda yurttaşları uyardı. Halil Şıvgın, zehirli mantarlardan kaynaklanan ölumlerin artması üzerine, bu olayların önünün ahnması bakımından, tüm illerdeki sağlık müdürlüklerinin ve sağlık kuruluşlannın dikkatlerini çekti. Ara Güler ne diyor? Kitabın mizanpajını yapan ve içinde 150 fotoğrafı bulunan Ara Güler de kitapla ilgili şunlan söyledi: "Kitabın mizanpajını 35 X 27 boyutlannda yaplım. Anadolu uygarlıklarıyla ilgili 150 fotoğraf verdim. Ancak sanınm başka. örneği bulunmayan slaytlann renkleri 20 yılda solmuştur." 1970'lerın ikinci varısında, beş yıl boyunca Cumhuriyet'e "Sağcı Basın Ne Diyor?" başlıklı koşeyi hazırladım. Tarık Buğra, Tercüman Gazetesi'ndeki yazılanyla 197677'de o köşenin konuğu olurdu arasıra. Şimdi ben Tarık Buğra'nın konuğuyum. Hangı "kamp"ı (bu, onun kullandığı sozcük) seçmiş olursa olsun, roman ve oykumuzde yeri olan bir sanatçı o. Tartışmaya değil, yaşamından onemli dilimleri ve çeşitli konular uzerine goruşlerini öğrenmeye geldim. Nitekim, soz gelip buraya da>anınca, "Bunun acısını çok çektim" diyerek açıklamalara girişiyor, ornekler veriyor: "Bir Küçiik Aga'yı yazmışım. Sayın Ecevit'in, yani sosyal demokra! kesimin dergisinde, en başanlı on Tank Buğra Turkce bahtıkara bir dil roman arasına alınmış büyük anketler sonucunda. Yok sayıvorlar... Üç raevsim oynanmış Ayakta Durmak lsti\onım adlı oyunura ki Türkiye ile alakası olmayan, Macar thtilali'ni anlatan bir oyundur kafatasçı, ırkçı gibi saçma sapan saldınların hedefi olmuş ve yok sayılmış... Hikâyeciliğimizde yeni bir merhale diye karşılanmış, Nurullah Ataç'tan Mehmet Kaplan'a kadar en değerli kişilerce övülmüş hikâyelerim de yok... Bu beni duşundunır, uzmez. Türkiye için üzer." bize karşı" diye değerlendirilmesi yuzünden çok şej'ler yitirildiğini de öne suruyor Tarık Buğra Ve ekliyor: "Başanlı bir eser ne sizdendir ne size karşıdır. O, kendiliginden bir değerdir. bu toplumundur. Bu ihmal ediliyor, gozardı ediliyor. 195859'da. sağsol meselesi başladığında, komunist diyorlardı bana. '60'tan sonra birdenbire faşist, ırkçı, şeriatçı, kafatasçı oluverdim. Ne onunia ne onunla ilgim var. Mumkun oldugu kadar dürust olmaya çalışan, herhangi bir peşin hıikme bağlanSanatın, sanatçının "bizden mamaya gayret eden ve sloganlan Dışişleri ne diyor? Dışişleri Bakanhğı Sözcüsu Mural Sungar kitabın 'Dışişleri Bakanlıgı'nın gorev alanına girmediğini belirterek, baslınlması için de ozel bir fon bulunmadığını söyledi. Kitabın basılmasının Dışişleri Bakanlığı'nda oluşturulan komisyonlarda uygun bulunmadığı sonucuna varıldığına değinen yetkililer, "kitabın komisyonlarda" içerik bakımından uygun bulunmadığı"nı belirttiler. Dışişleri yetkilileri kitabın içeriği konusunda aynntıh bilgi veremeyeceklerini söylediler. Kitabın basılması için iki sene önce Kultur Bakanhğı 'na teklif göturulduğu, ancak sonuç çıkmadığı öğrenildi. Cevat Şakir, Mukadder Sezgin'e yazdığı mektupta bastırılmayan kitabı hakkında şunlan soyluyor: Çadır kuntular Yeşiller, termik santral yapımı tasarlanan Gençellı de cadır kurdular ve ateş yaktılar Gıtar çalarak, şarkılar söyleyerek sabahladılar (Fotoğra) Cumhuriyet) "Bu yazmakta oldugum kitap, altı a>ın mahsülu değil, belki bir omur boyunun concentrationu (birikimi) dur. Bittabi kitap basılınca büyük lartışma olacak Avepeyce etkilenmiş: "Buralan ölçnp biçiyorlardı. Ne leri de var güçlenyle yardıma koşrupa'da. Malum ya Avnıpa'nın Yeşiller ve yöre sakinleri,. termik santralın , , „ ,. , „ . . . ., "Çoğunun olayın içeriğinden oldugunu sordugumda onemli bir tular. Yöreyi ilçe belediye başkanfossiiize (geienekseiieşmiş) bir yapımı planlanan Gençellı ye agaç dıktıler. yeni haberi oldu. Bölgelerine bir şeyin olmadığını soyluyorlardı. ları ve yurttaşları, özel araçlarıystandart biigisi var. Benimalt üst Yeşiller Partisi Izmir II Başkanı Savaş Emek, termik santral yapılacak, burada Bir gün genç bir mühendis, 'Tey la ya da otobüslerle, santral bölsayacağım gercekler karşısında yaşayan insanlar en son duyuyor zeciğim, buralan Japonlara \eri gesini sanki teshm alıyorlardı. Terolacak. Ben tesadüfen bir Tür "Ektiğimiz her ağacın ömrü 50, termik lar. Birçoğu dava açacaklar. Dile yorlar, termik santral yapılacak' mik santral yapılması planlanan kum, çunkü Türkiye'de dogdum. santralların ömrü 25 yıl" dedi. yenlerin, dava başvunısunu Yeşil deyince dünya başuna yıkıldı. Bu koca arazi ye ardı ardına ağaçlar Ama insan oluşum tesadüfi değilsantralın yapılacağı alana kurduk lei Partisi avukatına verebilecek güzelim denize, yeşile kıyılır mı? dikildi. Önce belediye başkanlan, ÜMİT OTAN dir. Goril ya da kedi dogamazları çadırlara once eşyalannı taşı lerini soyledik. Bu yeşil nöbet, da Tüm yöre halkının bu eylemi ya ardından Yeşiller ve yurttaşlar. İZMİR Ahağa Gencelli'de dılar, ardından ateşlerini yaktılar. ha başlangıç. Bu yemyeşil doğayı panlara destek olması gerekir, öyle Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, Aliağa'yı gozden çıkarmayapımı tasarlanan termik santra Yeşillerle birlikte genç ve yaşhla sonuna kadar bekleyebiliriz. Biz de olacaktır." yı kafasına koyanlarla mücadelela karşı tepkilerini surduren Yeşil nn da buiunduğu grup, "¥eşil Nö termik santralların yalnız buraya Muzik sesleri yükseliyor, çaylar lerini sürdureceklerini belirtirken ler, önceki gece nöbet tuttukları bet"i baslatıyorlardı. Gitarlar, saz degil, hiçbir yere yapılmamasını tazeleruyor, zamanın nasıl geçtiği Yeşiller Partisi İzmir II Başkanı santral bolgesine dun de ağaç dik lar çahnıyor, şarkılar soyleniyor, istiyoruz." anlaşümıyordu. Sabaha doğru gü Savaş Emek. "Ektiğimiz her ağatiler. Yeşiller Partisi Izmir ll Baş değişik sloganlar ortahğı çınlatıYapılması planlanan termik ne dinç baslamak için biraz uyu cın omrü 50, termik santrallann kanı Savaş Emek, yöre halkının yordu: santralın buiunduğu yerin 100 olayı yeni yeni kavramaya başla"Biz bu dünyayı çocuklanmız metre kadar ilerisinde oturmakta mak gerektiği önerısine herkes ka ömrü 25 yıl" deyip ağacını dikitıldı. Ateşin kontrolü için iki kişi yordu. Tum kamuoyunu termik Dış Haberier Servisi Orman dığını ve dava açmaya hazırlan dan ödünç aldık." olan Yıldız Kalender, yanında arlar kotu durumda. Tropik bölge dıklannı belirtti. Yeşillerin tzmir ll Başkanı Sa kadaşı Guler Yener ve iki kızlany dışında herkes çadırlanna çekildi. santrala karşı olmaya çağırırken şöyle diyordu Savaş Emek: lerde ormanlar acımasızca yok Önceki gün Izmir'den başlayan vaş Emek, çay servisini ustlenmiş, la birlikte destek vermeye gelenYeşil nöbetçiler, kısa bir uykuedilirken kurak bölgelerde yakıt bisikletli yüruyüşün tüm yorgun ateşin kontrolünü gençlere yükle lerden. "Buraya geldikten sonra nun ardından, ağaç dikilecek çu"Biz çocuklanmızın Gencelli sıkıntısı, ormanların oluşmasına luğunu yaşayan sanki onlar değıl mişti. Savaş Emek, gunboyu yore saglıgım düzeldi" diyor ve surdü kurların açılması için kollan sıva sahillerinin tertemiz kumsalında bile izin vermiyor. Oysa onumuz di. Gencelli yöresindeki termik halkı ile yaptıklan söyleşilerden rüyor Yıldız Kalender: dılar. Genci yaşlısıyla yöre sakin yürumesini istiyoruz, ya siz?" dekı yıllarda odun ihtıyacı daha da artacak. Giderek daha çok insan, enerji kaynağı ve hammadde olarak oduna muhtaç olacak. Termik saııtrala sazlı sözlü hayır' 6 Tank Buğra, "sanat sanat içindir" ilkesine bağlı bir yazar. Bunu şöyle açıklıyor: "Sanat sanat içindir demek, sanatın fildişi kuleye cekilmesi, toplumdan kopması demek değildir. Tam aksine, ben sanatın toplum için, ancak kendi ilkeleriyle, kendi deger yargılanyla sınıriı kaldıgı olçüde yararlı olacağına inanıyonım. Sanat toplum içindir sloganını politikacılar, sanalı kendilerine bir araç yapmak için çıkarmışlardır. Sanatçı bagımsız kafaya sahip, hür düşünen insandır: bir ideolojinin veya partinin propagandacısı degil. Ancak bu şekilde topluma ya• İstanbul Haber Servisi rarlı olur." Romanını ya da öyküsünü ya Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği'nin (IPRA) zarken bir şeyi kanıtlamayı değil, " O dönemde, o şartlar içinde in düzenlediği toplantı ve sanların ilişkilerinin ne seminerler dizisi dün olabilecegini" anlamayı ön plan başladı. Etkinliklerin ilk da tuttuğunu; herkes gibi yanıl gününde tanışma kokteyli masının "mumkün" olduğunu, ve IPRA Yönetim Kurulu • herkese olduğu gibi kendisine de Toplantısı yapıldı. Bugünkü yanılma payı tanınmasını istedi etkinlikler içinde ise, ğini ifade ediyor ve ekliyor: komite ve konsey toplantısı, "Bir olay bittikten, hükümler "Uyuşturuculara Karşı kesinleştikten sonra bunlara gö Karikatüristler" sergisinin re yazmak çok yanıltıcıdır, kay açılışı, Ruhi Ayangil " , • . bettiricidir. Hüküm kesinlesmiş, orkestra ve korosunun " " haklı haksız belli olmuş; siz hak konseri ile Büyükşehir sıza vuruy orsunuz. haklıyı övünuBelediye Başkanı Nurettin yorsunuz... Bu iş değildir. O olaySözen'in daveti yer alıyor. lar içerisinde, o dönemde, o koşullarda insanlar ne yapabilirlerdi, hangi etkenlerle sınırlıydılar, karşılannda hangi yollar vardı, bu yollar için hangi etkenler vardı? Bunlan anlamaya çalışınm. Bu • İstanbul Haber Servisi sanatçıyı onurlandınr. sanatçıyı Türkiye ile Macaristan sanatçı yapar, sanatçıdan bekle arasındaki dostluk ve neni sağlar." ilişkileri geliştirmek amacıyla düzenlenen Macaristan Ürun Sergisi Dil özleşmesi bugün açılacak. Etap Geliyoruz kaçınılmaz soruya. Marmara Oteli'ndeki Tank Buğra'nın dil özleşmesi üzeTÜYAP Ticaret rine görüşlerine... Merkezi'nde hafta boyunca On beş yıl kadar önce C'umhuaçık kalacak sergide, riyet'te "en çok Türkçe kullanan Macaristan'da üretilen gıda yaıar" olarak tanıtıldığını belirmaddeleri, madencilik, ten Tarık Buğra, "Türkçe bahtı eczacıhk, moda ürünleri yer kara bir dil" diye başhyor söze. alacak. "Divan Edebiyatı ihanet etmiş, Servetifünun, Tanzimat ihanet etmiş... Ve çok insanı tedirgin edecegini bilerek söylüyorum, Turk Dil Kurumu ihanet etmiş... Türkçe, Genç Kalemler'le çok guzel bir • MONTE CARLO (AA) yola girmişti. Edebiyat ve düşünce Monte Carlo'da önceki halkla butunleşiyordu. Birdenbigun yapılan antika re bir dil ırkçılığı çıktı ortaya. Çok otomobil müzayedesinde, zarariıydı, çok şeyi tahrip etti. 1961 model Ferrari Daha dünku onunımuz Sait FaBerlinetta 250 GT marka ik'i, Yahya Kemal'i okuyamayabir otomobil 2.5 milyon cak insanlar yetişti. Beslenmeyen dolarlık (yaklaşık 5 milyar insanlar bir yere varamaz. Besleıılira) rekor fıyata satıldı. mek, yani öz költunimuzden, oz Aynı müzayedede, 1959 degerlerimizden beslenmek imkânı kaldırıldı. Okunmaz hale gel model bir Berlinetta da 2.1 milyon dolara alıcı buldu. diler. Kitap vakmanın bir başka Ferrari marka antika otolar şekli oldu bu." IPRA toplantısı Macaristan Ürün Seı^isi 5 milyar liraya Ferrari Külttir kelimeleri z. "Kültur kelimeleri'ne dokunmanın bir cinayet olduğunu da savunuyor Tarık Buğra. "Şebir" sozcuğunu ornek veriyor: "Kent dediniz, kelimeyi öldürdünüz mu Beş Sehir, Hayal Şehir, Şehirler içinde Konya'dır Konya'... O güzelim türküler, atasözleri ne olacak? Hepsi guve yeniğine dönecek." Bu yuzden her zaman Turk Dil Kurumu'na karşı tavır aldığını beliniyor; "Dil Kurumu bugün de ehil ellerde degil" diyor. "Bir dergi çıkanvorlar, evlere şenlik! Yazık oluyor. Dili yazarlar yapar, zenginleştirir, güzelleştirir. Kunımlarla, politik etkilerle, şu veya bu yönde yorumlann kavgasıyla dile varar sağlanmaz. Ama yazarlar da birbirine girmişse, o konuda da ümit kalmaz." Aynı gerekçelerle "akademi" kurulması göruşune de karşı: "Akademi üyelerini kimler seçecek? Mutlaka politik etkiler olacak. Hâkira grup, bugün diyelim muhafazakârlar, yann diyelim solcular olacak. Akademiyi bunlar kuracaklar ve hiçbir şey degişmeyecek. Yazariann onünü açın, onlan halkla buluşturmaya çalışın, dil kendiliğinden gelişir." Tarık Buğra'nın Cumhuriyet okurlannca ılginç bulunacağını sandığımız goruşlerini fazlaca özetlemekten kaçınarak aktardığımız için kendisini edebiyata yönelten olay ve etkenler uzerine açıklamalanna yer kalmadı. Ama birkaç cümlesini daha vermek yerınde olur: "Emin olun. Yemin ederinı. Yola çıkarken de butün hayatım boyunca da ne şöhret için ne para için çalıştım. Ben sadece kendi yapabileceğim en iyi şeyi yapmak için çaba harcadım. Yokluklara katlandım. Birçok imkânlan reddettim sırf bunun için..." için, bundan önce verilen en yüksek fiyat ise 2 milyon dolardı. Geleceğin ağaçları aranıyor İzmir'de Alman çevreci • İZMİR (AA) F.Alman uzman Dr. Bernhard Glaser, 16 kasım perşembe günü Izmir Alman Kültur Merkezi'nde "Kalkınma ve Tarımsal Gelişmede Çevre Politikalan" konulu bir konferans verecek. Alman Kültur Merkezi Müdürvekili Martrud Scherrer, yaptı|ı açıklamada, Dr. Glaser'ın özellikle çevreye ilişkin sorunlarla yakından ilgilenen bir uzman olduğunu kaydetti. TERMİK SANTRALA TEPKILER "Frankfurter Allgemeine" Gazetesi'nde yer alan haberde, bugüne dek uzmarüarın, ormanlann işletilmesi için on, hatta yuz yıllık planlar yaptıklanna dikkat çekiliyor. Ne de olsa bir köknann, bir meşenin ve de bir çam ağacının isterulen buyukluğe ulaşması zaman alıyor. Ama şimdi, daha hızlı buyuyen ağaç çeşitlerine ilgi giderek artıyor. Bunlann bir kısmı tropik ülkelere, bir kısmı Avrupa ülkelerine uygun. Tahminlere gore 2000 yılına dek yalnızca Federal Almanya'da bir ya da iki milyon hektar arazi tarımsal yararlanmanın dışında kalacak. Avrupa Topluluğu ulkelerinde ise kullanılamaz hale gelen arazınin 1216 milyon hektarı bulacağı sanılıyor. Federal Almanya'da yaklaşık 500 bin hektar arazide hızlı buyuyen ağaç fllizlerinin ekimi yapılabileceği hesaplanıyor. Ancak bunun için toprağın belli bir kalıteye sahip olması ve traktörle sürulebilmesi gerekiyor. Bu arazilerde kavak ve söğüt ağaçları yetiştirilecek. 'Aliağa'da tarıın ölecek' İnsan Hakları Derneği ve Elektrik Mühendisleh Odası Izmir şubeleri, yurttaşları Gencelli'de kurulması planlanan termik santrala karşı çıkmaya çağırdılar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Aliağa Gencelli'de vapımına karar verilen termik santrala karşı değişik kuruluşlann tepkileri suruyor. insan Hakları Derneği ve Elektrik Mühendisleri Odası İzmir şubeleri yaptıklan açıklamalarda herkesin sağlıklı bir çevrede yaşamaya hakkı olduğunu vurgularken hukumetin aldığı bu kararın faturasımn halka çıkartıldığını belirttiler. İnsan Hakları Derneği Izmir Şubesi yaptığı açıldamada herkesi, termik santrala karşı çıkmaya çağırdı. Dernek Başkanı Alpaslan Berktay, 19 kasımda Aliağa'da yapılacak mıtinge katılım için yurttaşları duyarlı olmava çağırırken Aliağa Belediye Başkanı Hakkı geler kurularak, dünya ekonomik sistemiyle daba uygun entegrasyon olanaklan yaratma gerekçesiyle siyasi iktidarlar karar almakta ve bu kararlann ortava çıkardığı ekonomik, sosyal veçevreyi ilgilendiren faturalar ise halka çıkartılmaktaÜlkü. "Türkiye'nin enerji fazlası dır. Bugün bu faturanın samut bir var. Buna karşın ithal kömurle kuorneğiyle Aliağa'da karşı karşıvarulacak santralın mantığını anlayız." mak mümkün degil. Bu santral Gediz Ovası'nr tümuyle yok edeAçıklamada "Daha uzun yıllar cek. Buradaki tarım ölecek. Ali enerji üretim fazlası olacağı biliağa'ya illa bir şey yapılacaksa gö nen ülkemizde neden bir termik ğus hastanesi kurulsun, yöre hal santral yapımına karar alındı? kının buna ihtiyacı var" dedi. Termik santralın teknolojisi, işletmesi ve yakıtı neden tamamen dıElektrik Mühendisleri Odası Izşa bağımlı olarak seçildi? Resmi mir Şubesi'nin açıklamasında sağGazete'de termik santralın yapımı lıklı bir çevrede yaşamanın herkeniçin serbest bölge kurulmasıyla sin hakkı olduğu vurgulanarak şu birlikte anıldı?" diye sorulara yergörüşlere yer verildi. verilerek "Kamuoyunun büyük "Gencelli yoresinde bir termik tepkisi olacağı bilinmesine karşın santral yapımına karar verilmiştir. başka bir yorenin değil de AliağaKarar, termik santral yapımı ve nın niçin seçildiğinin yanıtlarını serbest bolge kurulmasını birlik bu sorularda bulabiliyoruz" te tanımlamaktadır. Serbest böl denildi. Kayak merkezi Bozdag • ÖDEMİŞ (AA) Izmir'in Ödemiş ilçesi Bozdağ'da "kış sporlan merkezi" kurulması çahşmaları sürdürülüyor. Bozdağ Belediye Başkanı Halim Avcı'dan alınan bilgiye göre Gündalan bölgesinde gerçekleştirilecek tesisler, 8 bin metrekarelik bir alanı kapsayacak. Avcı, Ege Bölgesi'nde en fazla karın Bozdağ'a düştüğünü ve uzun süre kaldığını, bu nedenle yörenin her türlü kış sporlarına elverişli olduğunu belirterek şöyle dedi: "Yörede halen bir turistik motelimiz var. Yöreyi en iyi biçimde değerlendirmek ve bölgeyi kayak merkezi olarak vatandaşların hizmetine sunmak için kollan sıvadık!'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle