Katalog

CUMHURÎYET/10 HABERLER 13 KASIM 1989 EreglTde KİT paneli • KDZ. EREGLİ (Cumhuriyet) Ereğli'de Adımlar Gazetesi'nce duzenlenen "KÎTlerin Satışı, Erdetnir ve Demokrasi Sorunu" konulu panelde, iktidarm 80 trilyona ulaşan iç ve dış borçlan ödeyebilmek için kârlı devlet kuruluşlannı satışa çıkardığı ve bunun "ülkenin geleceğini satmak" anlamına geldiği bildirildi. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Aziz Nesin, SHP Miiletvekili Kemal Anadol ve Veli Aksoy ile Kimya Mühendisleri Odası Genel Başkanı thsan Karababan ve Arslan Başer Kafaoğlu'nun konuşmacı olarak katıldıklan panelde, hükumetin bu tutumu eleştirildi. Aziz Nesin, muhalefetin etkisizliğini eleştirerek, "Hani muhalefet1, özal'ı cumhurbaşkanı yaptırmayacaktı. özal söke söke cumhurbaşkanı oldu. KtT'leri de söke söke satacaklardır. Bizim dış borcumuz yoktur. Aksine, NATO'dan askerlerimizin hizmeti karsılığı alacağımız vardır" dedi. Beyaz eylem davası • ANKARA (ANKA) Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının mesleki sorunlannı dile getirmek amacıyla mayıshaziran aylannda gerçekleştirilen "beyaz eylemler" nedeniyle haklannda 1836 ay hapis cezası istenen bir grup sağhk çalışanmın yargılanmasına salı günü devam edilecek. Altındağ 3'üncu Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, daha önce savunması ahnamayan sanıkların savunmalannın okunmasıyla başlanacak. Aralannda Türk Tabipleri Birliği (TTB) Ikinci Başkanı Prof. Dr. Kâzım Türker, Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Dr. Selim ölçer, Türk Hemşireler Derneği (THD) Genel Başkanı Lalezar Murşitpınar ve ATO hastane temsilcisi Dr. Şükru Hatun'un da buhınduğu sanıklaı, 23 ekim günkü ilk duruşmalarında gerçekleştirilen eylemlerin "yasal olduğunu" savunmuşlardı. 13 kişi toprağa verildi • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Silvan'a bağlı Yolaç köyünde şiddetli yağışlar sonucu çöken iki katlı evin enkazı altında kalarak yaşamını yitiren 13 kişi törenle toprağa verildi. önceki gün kına gecesi şenliklerinin ardından Hasan Fidan'a ait iki katlı kerpiç evin çökmesi sonucu ölen sekizi çocuk 13 kişi Yolaç köyünde belediye tarafından toprağa verildi. Yurttaşların cenaze giderleri Silvan Belediyesi tarafından karşılandı. Diyarbakır Valisi Cengiz Bulut, olayda yaşamını yitiren yurttaşların ailelerine Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracıhğıyla yardımda bulunulacağını belirterek olayda anne ve babaları ölen S yaşındaki Mehmet ve 3 yaşındaki Zehra Fidan'ın yakınlarının rızası alındıktan sonra Diyarbakır'daki çocuk bakım yuvasına yerleştirileceğini söyledi. Sığınmacı Kürt çocuklanna çadır okııhı KIZILTEPE (Cumhuriyet) "Çadırkenfte bir küçuk çadır... İçinde, yaşları 5678 arasmda değisen 30 Kürt sığınmacı çocuğu. Çoğunun önunde, çimento torbalanndan bozularak defterleştirilmiş kağıtlar, bazılarının önunde bir formahk defter. Kalemlerı minik minik... Bağdaş kurup oturmuşlar. Burası "çadır sınıf..." Çadırın küçukluğune uygun bir karatahta, bir de öğretmen... Çocuklar. Arap alfabesıyle Kürtçe öğren\>orlar. İlk once öğretmen heceyi okuyor, ardından çocuklar bağırarak tekrarlıyorlar. Anlatılan sınıf, Kızıltepe kampındaki ilkokul duzeyindeki 20 çadırdan yalmzca biri. Diyarbakır, Muş ve Kızıltepe "geçici bannma merkezleri"nde yaşayan toplam 12 bin sığınmacı çocuğunun eğitim sorununa burada böylesı ara çozum bulunmuş. Kampta, ilkokul duzeyinde 20 çadırın dışında iki çadırda Türkçe, dort çadırda İngilizce, 10 çadırda Latince öğretiliyor. 36 sınıf, 30 çadırda donuşumlü olarak eğitimöğretim görüyor. Çadırlara kayıtlı öğrenci sayısı ise 1400. Derslerin tümu.asıl görevleri oğretmenlik olan Kürt sığınmacılar tarafından veriliyor. Kampın Kürt liderlerinden Binbaşı Reving Hururi'ye "bu noktaya nasıl gelindiğini" soruyoruz. Hururi, uzun süre beklemelerine karşın sorunun çözüme kavuşturulmadığını, "Turkçe mi, Kürtçe mi" tartışmasının uzun surdüğünü anlatıyor. Hururi şunlan söyluyor: "Eğitimöğretim, kamplara >erleştirildiğimizden beri tartışılan bir konu. Üç kampın sorununu çözecek genel bir yot bulunamadıgı için biz çadır sınıflar oluşturduk. Başka yolumuz yoktu, çünkıi eğitimden geçmesi gereken çocuklanraız ciddi bir bosluğa düşeceklerdi. Bu, onlar için saldırgan bir kişilik ve daha az ögrenme becerisi olan bir insan tipi olma anlamına getecekti. Bu çoziım konusunda karap >etkilileri bize hoşgöriıyle yaklaştılar. Defter, kalem sıkııttıraız ise halft var. Bazen kamp dışından yardım yapdıyor, ama ycterti degü. Elbette ki amacımız, lüm kampın egitimogretira sorununu çözebilecek koklü bir yoldur. Çunku kampımızda dört bin kişinin eğitim ve ögretirn görmesi gerekiyor." Arap attabesl Kızıltepe Çadırkent'tekı Kürt sığınmacılannın çocukiarı Arap alfabesıyie Kürtçe eğitımi görüyodar. anadillenm ve kultürleritıi korumaya çalışıyortar. (Fotoğraflar: llker Maga) Peşmergelere yeni kent Gazi Çiftligi betonlaşıyor • StLİFKE (AA) tçel'in Silifke ilçesinde ulu önder Ataturk tarafından kurulan ve daha sonra toprakları köylülere dağıtılan "Gazi Çiftliği", betonlaşarak yok olmaya başladı. Atatürk'un arsasını Rum Bodasaki'den 1925 yılında satın alarak kurduğu çiftliğin yönetilmesi için 1936'da oluşturulan Tarıtn Kooperatifi'nin üyelerinden Hüseyin Ateş, Gazi Çiftliği'nin yörede tanm ve hayvancılığın gelişmesinde yıllarca lokomotif görevi yaptığını belirtti. 82 yaşındaki Hüseyin Ateş, "Gazi'nin kurduğu çiftliğin betonlasmasına üzülüyoruz" dedi. Yozgat yakınlarında yerleşim alanı kurulacak DIRNE Sayıları 30 bin 600'e inmiş bulunan Iraklı sığmmacıların büyük bölütnünün yerleştirileceği yeni kentin kurulması, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından fınanse edilecek. Yetkililer, komiserliğin bu konuda önerdiği 9 milyon dolarhk ilk rakamı yükseltmesi üzerine anlaşma noktasına yaklaşıldığım bildirdiler. YASEMİN ÇONGAR ANKARA Türkiye'nin geçici sığınma hakkı tanıdığı Iraklı Kürtler için Yozgat yakınlarında yeni bir yerleşim alanı kurulacak. Bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği ile Türk hükümeti arasında süren görüşmelerde anlaşma aşa Yılın ögretmenine 3 milyon • ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, 24 Kasım öğretmenler Günü'nde, yıhn öğretmenine 3 milyon, il temsilcisi öğretmenlere de l'er milyon lira para ödülü verileceğini söyledi. Bakan Akyol, bu yıl ilk kez her ilden bir emekli öğretmen için de 500 bin lira ödül konduğunu belirtti. Bakan Akyol, yıl içinde YÖK, ÖSYM, Talim Terbiye Kurulu ve üniversitelerden bilim adamlannın katılımıyla oluşacak bir komisyonun, önümüzdeki yıl üniversiteye giriş sınavında ortaöğretim başarı puanının daha ağırhklı katılması konusunda çalışma yapacağını söyledi. Güneydogu'da bir gezı Yedek subay adaylan • ANKARA (ANKA) Arahk 1989 celbinde silah altına ahnacak yedeksubay adayı askerlik yükUmlülerinin yabancı askerlik şubelerine başvuruları, 15 kasım çarşamba günü mesai saati sonuna kadar kabul edilecek. Milli Savunma Bakanlığı'ndan ahnan bilgiye göre bu adayların yerli askerlik şubelerine baş.vuralan da 30 kasım tarihinde sona erecek. Bu dönemde silah altına alınacak yükümlüler, askerlik şubelerinden alacaklan sevk belgeleri ile birlikte 1 arahk cuma günü test ve mülakat merkezlerinde hazır bulunacaklar. SltRT (Cumhuriyel) Günlerden pazardı. Bolgenin en iri, en tatlı narlarının yetiştiği Eruh'a bağlı Narhdere köyüne gitmeyi düşünmüşlerdi. Araçlarına bindiler. Eruh sapağına gelince eğlence karakolunun bulunduğu köye doğru yöneldiler. "Vizeli yol" böylece başlamış oldu. Gidecekleri yol ise sadece 35 kilometreydi. tşte ilk durak: Eğlence karakoluna bağlı askerlerce durduruldular. Daha yollarının beş yüzuncu metresindeydiler. Uzun uzun kımlik kartlarına bakıldı. "Nereye, niye, kime, ne iş yaparsın, hangi gazetedensin, gidecek başka yer yok muydu, bu AUah'ın s ettiği yerde ne işiniz var, dönecek misin, kaçta gelirsin" sorularının yanıtlandığı uzun muhabbetten sonra, adlan, araçlanrun plakası ve rengi "kayıt defteri"ne geçirildi, yola koyuldular. "N'oldu acaba" sorusu içlerini kemiriyordu. Meraklannı az ileride giderdiler. Araçtan inen askerler, tüm mezrayı "güvenlik çemberi"ne almıştı. Askerler mevzide, kimlik kartlarına bakan astsubaya durumu sordular. Yanıtı alınca şaşırmışlardu "Yok bir şey olmuş değil, sadece lastigimiz patladı..." Hiçbir kontrol ohnadan yollarının yarısında bulunan TeÛi köyüne ulaştılar. Köyün ilkokulu karakola dönüşmüşiü. Telli köyünde "rütbesiz komutan" tarafından da soru yağmurunu tutuldular. Uzun süren muhabbetten sonra "vize'Merini alabildiler. Balhkavak köyünun girişinde yine dUTduruldular. Sorularm tümünü yanıtladılar. 35 kîlometrede llSize' PKK'ya yatakhk yapanlar • DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlarda PKK'ya yardım, yatakhk ve kuryelik yaptıklan gerekçesiyle 28 kişinin yakalandığı bildirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre 24 ekim günü Tunceli'nin Ovacık ilçesi Buzlutepe köyü Hindoru mezrasında çıkan silahh çatışmada sağ olarak ele geçirilen bir militaıun ifadesinin alınmasının ardından operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda yasadışı örgüte yardım ve yatakhk yaptıkları bildirilen 28 kişi gözaitına alındı. 3 milliyetli aile • ADANA (AA) Adana'ya yaklaşık 5 ay önce gelen Federal Almanyalı Rudiger Klauk'un, Adana Çocuk Yuvası'ndan Canan Cansu'yu, evlatlık edinmesiyle 3 milliyetli bir aile oluştu. Rudiger Klauk, Siemens firmasında teknisyen olarak çahşmak üzere, Arjantin uynıklu eşi ile 5 ay önce Adana'ya geldi. Daha önce başlanndan birer evlüik geçen, ancak çocukları olmayan kankoca, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Genel Müdürluğü'ne başvurarak evlathk olarak bir kız çocuğu almak istediklerini bildirdiler. Başvurunun olumlu bulunması üzerine, Canan Cansu adh çocuk,geçici olarak Klauk ailesine verildi.Adana l.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kararından sonra da küçük Canan'ın adı Klauk ailesinin kütüğüne kaydettirildi. Uç bakanlıkta atamalar • ANKARA (AA) Milli Eğitim, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı ile Kültür Bakanhğı'nın çeşitli birimlerine atama yapıldı. Atamalar şöyle: Milli Eğitim Bakanhğı: Nevşehir Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Hasbi Kıyaklı, Çorum Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Celal Eğilmez, Isparta Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Merdan Tufan, Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü'ne Erkan Özkan ve Muğla Eğitim Müdürlüğü'ne de Ishak Güner getirildi. Sanayi ve Ticaret Bakanhğı: Kahramanmaraş II Sanayi ve Ticaret Müdürluğü'ne Fatih Aydoğar atandı. Kültür Bakanhğı: Veli Ekin, Teftiş Kurulu Başkanı oldu. Öte yandan, Çorum Milli Eğitim Müdürü ömer Osman llbeyoğlu, Afyon Bayındırhk ve tskân Müdürü Rıfat Yıldırım, Tanm, Orman ve Köyişleri Bakanhğı Başmüfettişi Veysel Karakaş da başka göreve atanmak üzere görevlerinden ahndılar. • • Sonunda Narhdere köyündeydiler. Ama köyün içinde değil, girişinde. Asteğmen elbisesi giymiş, daha sonra üsteğmen olduğu anlaşüan yetkili "şimdilik" girmelerinin sakıncalı olduğunu söyleraişti. Köylüler değil, ama gazetecilerin köye girmesi sakıncalıydı. "Sakınca" süresi bitince koye girebildiler. Bir pazar günüydü. Amaçları, yeşilhkler içindeki köyleri gezmek ve en güzel narlardan birkaç tanesini yiyebilmekti sadece. Yollan 35 kilometreydi. Gezileri toplam dört saat sürdü. Bu süre içinde 11 kez kontrolden geçirildiler ve 11 kez "viıe" aldılar. Gezilerinin iki saatlik bölümünde ise askerlerce "konuk" edildiler. malann toplamı 52 milyar liraya ulaştı. Yetkililer, günlük harcama tutannın da 52 milyon lira dolayında olduğunu belirtiyorlar. Devlet Bakanı Bilindiği gibi, Türkiye 1961'de Konukman'ın 'çadırda onayladığı 28 Temmuz 1951 tarih barındınlan göçmen li Birleşmiş Milletler Mülteciler kalmadı' açıklamasına Sözleşmesi ile 1968Me onaylanan ek protokolu uyannca, Iraklı karşın çok sayıda Kürtlere "resmi sığınmacı" statü soydaşımız hâlâ sü vermek yükumluluğunü taşımı çadırlarda kalıyor. •yor. Türkiye ek protokolu EDİRNE/KIRKLARELİ onaylarken teyid ettiği hükümler (Cumhariyet) Devlet Bakanı masına gelindiği öğrenildi. çerçevesinde, sözleşmenin kendi Ercument Konukmaa'ın "çadırCumhuriyet muhabirinin Dışişsi bakımından yalmzca Avrupa' da barındınlan göçmen kalmadtleri kaynaklarından edindiği bildaki olaylara ilişkin sığınma giye göre, 25 Ekim 1989 itibanyla durumlannda gecerli olacağını fi" yolundaki açıklamalanna karsayıları 30 bin 600'e inmiş bulukabul ediyor. Bu durumda, ancak şın, Edirne ve Kırklareli'nde çoknan Iraklı sığmmacıların büyük Avrupa ülkelerinden gelerek siya sayıda ailenin, olumsuz hava kobölumunün yerleştirileceği yeni si, dinsel, etnik ve benzeri neden şullanna karşın çadırlarda kalmakentin kurulması, BM Mülteciler lerle sığınma hakkı isteyenlere bu ya devam ettikleri bildirildi. Son Yüksek Komiserliği tarafından figünlerde etkili olan yağışlar ve statü tanınıyor. nanse edilecek. Yetkililer, komiprefabrik konutlann tamamının bitirilememesi soydaşlanmızı "endişeye" düşürdü. Bu arada Bulgaristan'da Jivkov'un istifası da, soydaşlarımız arasında "Türklere yönelik baskılann azalacagY' yorumlanna neden oldu. Kırklareli'nden Cumhuriyet muhabiri Nazif Karaçam'ın bildirdiğine göre, Bulgaristan'dan gelen soydaşlanmız için yaptınlan 200 prefabrik konut, çekilen kura Ue dağttıldı. Kura çekiminde konuşan Vali Kenan Güven, Kavaklı Gaziosmanpaşa çadırkentinde halen 840 soydaşunızın banndınldığıru, hava koşullan daha da kötüleşmeden soydaşlanmızın çadırlan terk edebilmeleri için 450 konuta daha ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Edirne'de ise prefabrik konutlann henüz tamamlanamaması nedeniyle, 160 aile çadır ve karavanlarda yaşıyor. Edirne muhabiri Murat Savaş'ın haberine göre, 10 kasımda soydaşlanmıza dağV tılması planlanan 100 konut henüz tamamlanamadı. Yetkililer 37 metre karelik konutlann bu hafta içinde dağıtılacağuu bildirdiler. Çadırkentteki karavanlann çocuklu ailelere ayrüdığı, çadırlardaki soydaşlann ise soğuktan şiİlk durak Yolun beşyüzuncü kılometresmde askerlerce durduruldular. Aracın plakası ve rengi kayıt defterine geçirildi. kâyetçi olduklan bildirildi. Bu arada, Kapıkule ve Dereköy sırur kapılarından Bulgaristan'a geri dönen soydaşlanmızın sayısı 56 bini aştı. Bulgaristan Devlet Başkanı Todof Jivkov'un tüm görevlerinden recekti Evin Aydar. Güneydoğu'daki sürgünlerden bazılan üç ayı geçici bir durum istifa etmesi, soydaşlarımız araEvin Aydar'ın eşinin sürgün edilmesmden sında "Türklere yönelik baskılaolarak algılarken, bapları için durum farklıydı. Sürgün, 'göç' sonra yaşadığı iki yeni sorun vardı. Biri su nn hafUeyecegi" umuduna yol açkaran verdirebilmişti onlara. Doğup büyüdükleri, rekli babasını sayıklayan, bu yuzden huysuztı. Edirne'deki çadırkentte banbiçimlendikleri, işledikleri topraklardan ayrılacaklardı. laşan üç yaşındaki Ozan'a (asıl adı Hozan nan soydaşlanmız, Bulgaristan'Güneydogu'da 29 yıllık aradan sonra yine yaşanan "resmi olan Ozan'ın, nüfus kaydı sırasında ancak daki yönetim değişikliği ile her şe> buna izin verilmiş) gerekli ilgiyi göstermek, sürgün"ün geride bıraktığı tablolar hüzün renginde. yin düzelmesini beklemediklerini, bu arada da yaşamlannı surdürebilmek için ancak bir yumuşama dönemine Adana'da sürgün günlerinin dolmasını bek yeteri kadar gelir sağlamaktı. girilebileceğini söyledi. Cenuri İLKER MAGA lerken üç ayın bitiminde Güney kentlerinde Ozan, evlerinde ya da büroda gördüğü her Hatip adh soydaşımız, parti genel StİRT Güneydoğu'da 29 yıllık aradan yaşayabileceği yer seçiyordu. Buna neden yabancıya soğuk davranıyor. Evin Aydar, ge sekreterliğine getirilen Mladenov'sonra yine bir "resmi surgun". "Sürgün Se olarak "İş, ev, bahçe, tarla olmayacak, ama lenlerin dostları olduğunu anlatınca Ozan un kendi kimliğini kabul ettirebilzuliim görmeyeceğiz" diyordu muhtar Ertaş. Türkçe ve Kürtçe ayrı ayn soruyor: 'Nasdkizler": mek için "daha ılımlı" bir politiSurgün, göç karan verdirirken, acaba 'ge sıa?' / Tü çüvaya?..' Bu sorunun hemen arZiibeyr Aydar, Mehmet Ali Sevilgen. Ayka izleyebileceğini, bunun da Bul9 şe Karabulut. Remziye Riizgâr, A)dın Kıl ride kalaolar ın yaşamını ne denli etküemiş dından annesine dönüp soruyor: garistan'ın Türkiye politikasında van, Emin Turhan, Hasan Ertaş ve tzzettin ti?.. "Bunlar bizim dostlanmızsa neden Ziideğişiklik yaratabileceğini söyleAydın Kilvan'ın koyu Üçpınar, Siirt'in beyr'i göndermiyoriar?.." Aksu için 'üç ay' yeni bir dönemdi. Surgündi. Nedret Yıldız adh soydaşımız lerden bazılan üç ayı geçici bir zaman dili Kurtalan ilçesinden 12 kilometre uzakhkta, SHP'yle başlayan siyasi yaşamından önise, "Yeni dunımdan çok fazte mi olarak algılarken, bazılan için durum dağlık bir bölgede. Üçpınar, yoksul insan ce varlıkh bir besici olan Mehmet Ali Sevilumutlu degiliz. Ancak yine de bm fakklıydı. Sürgün, 'göç' karan verdirebilmişti lann yaşadığı, 40 kadar haneden oluşan bir gen, gözalular, tutuklanraalar sırasında ekodeğişiklik mutlaka baa ohımla onlara. Doğup büyüdüğü, biçimlendiği, iş köy. Aydın Kilvan'ın durumu da köydeki ge nomik açıdan yıpranmış. Sürgün de bu yıpsonuçlar doğuracakür. Yoksa Ulediğı, urününü biçtiği topraklardan ayrıla lir düzeyinin altında seyrediyor. Dört çocuk ranışın en önemlı halkası. nfamn bir anhunı kalmaz" diye caklardı... babası 31 yaşındaki Aydın Kilvan, yedi kişi80'li yüların 'resrai sürgıiu' olayı, son olakonuştu. Balkan Göcmenleri ve MülteciEmin Turhan'dı gözaitına alınmamak için lik Kilvan'ların tek gelir kaynağı. Yaşamla rak 1960'ta 50 Kün aydımnın sürgün edilleri Federasyonu (BalGöç) Başgöç karan verip, ailesiyle birlikte toprakla nnı koyun besiciliğı yaparak sürdüren Kil mesinden farklı bir yanı vardı. Çünkü bu kez rından ayrılan. Sürgünün üç ay olması onun van'lar, Aydııı'ın tutukluluk ve gözaltı süre "aile reisi kadın"da vardı. Ayşe Karabolnt kanı Miimin Gençoğlu ve Balkan için bir anlam ıfade etmiyordu. Turhan şimdi lerinde tüm varhklannı yitirmişler. Aydın, ile Remziye Rüzgflr'dı bunlar. Türklerı Kültür ve Dayanışma Adana'nın Ceyhan ilçesinde yeni bir yaşam sürgün karannı alıp topraklarından ayrıltrHer ikisinin de 'geride bıraktıklarT eş ve Derneği (BalTürk) Başkanı SaJOt ken, tek kuruşu yokmuş ailesine verebileceği. çocukları yoktu. Sürgün, çocuklarla yasanıkurmanın mücadelesini veriyor. Bahüyar da, Jivkov'un istifasıySurgunlerde Sürt eski SHP 11 Başkanı Zü yordu. la TürkBulgar ihşkilerindeki yuBir başka goç karan veren ise Eruh'un Narlıdere Köyu'nun sürgün muhtarı Hasan beyr Aydar'ın gazeteci eşi Evin Aydar için de muşamada "Türk ve dıinya kaGüneydoğu'da 29 yıllık aradan sonra yiErtaş'tı. Surgun, Ertaşlar için 'bu kadarı da yaşananlar yeni bir dönemdi. Hem gazete ne yaşanan "resmi sürgün"ün geride bırakmuoyunun baskısının beürteyid" yeler' dedikleri bir dönemdi. Muhtar Ertaş, cilik hem annelik hem de eşinin işini sürdü tığı tablolar hüzün rengındeydi. olacağını bildirdiler. serliğin bu konuda önerdiği 9 milyon dolarhk ilk rakamı yükseltmesi üzerine anlaşma noktasına yaklaşıldığım bildirdiler. Anlaşma sağlandıktan hemen sonra AnkaraYozgat karayolu kenannda ve Yozgat il merkezine yakın bir alanda kurulacak yeni kentte prefabrike konut yapımına başlanacağı ve halen GUneydoğu Anadolu'daki çadırkenüerde yaşayanlar başta olmak üzere Iraklı sığmmacıların büyük bölümünün, önümüzdeki kış aylarını geçirmek üzere buraya taşınmalarına çalışılacağı kaydediliyor. İlk olarak 1988 yılının ağustos ayında Irak Silahh Kuvveüeri'nin başlattığı ve kimyasal silahların da kullanıldığı yönünde güçlü iddialar bulunan saldından kaçarak Türkiye'ye sığınan Irakhlar'ın sayısının bir yıl içinde 20 bin azaldığı öğrenildi. Halen resmi statülerindeki belirsizlik devam eden ve Türk Dışişleri'nin "geçici sığınma hakkı tanıaan Iraklılar" olarak adlandırdığı sığmmacıların büyük bölumünün ulkesine geri döndüğü öğrenildi. Dışişleri kaynaklan, Irak'ın dönen sığınmacılara baskı yapmaktan ve "son dönüş tarihi" uygulamasından vazgeçmesinin Iraklı Kürtlerin ülkelerine dönuşünde etkili olduğunu belirtiyorlar. Halen Muş'ta 7 bin, Mardin'de 11 bin 500, Diyarbakır'da ise 12 bin dolayında Iraklı sığınmacı bulunuyor. Temmuz 1989 sonu itibanyla bu sığınmacılar için Türk hükümetince yapılan harca Çadırda yaşayanlar yağışlardan endişeli Güneydogu'da göçe doğru