21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 13 KASIM 1989 Özürtüler için standart ANKARA (AA) Türk Standartlan Enstitüsü Kurumu (TSE), özürlü insanları barınuıracak binalann düzenlenmesine ilişkin kuralları içeren bir standart taslağı hazırladı. tlk kez hazırlanan ve görüş bildirmeleri için ilgili kuruluşlara gönderilen standart taslağında, özürlu insanların bina içinde yaşamlanm rahat sürdüraıeleri için gereken yapı ve eşya düzenlemesinin nasıl olması gerektiği üzerinde duruldu. Aralık ayı sonuna kadar kesin şeklini alacak olan taslağa göre bina girişleri araç geçişinden korunacak ve girişlerde 5 dereceden fazla meyilli olmayan ve en fazla 10 metre uzunlukta rampalar yer alacak. Bina giriş kapılarında döner kapıdan sakınılacak, asansör kapısı otomatik olacak ve asansör içinde tutunma yerleri ile açılır kaDanır bir sandalye bulunacak. OSYM adaylanna para uyarısı ANKARA (ANKA) 1990 üniversitelerarası öğrenci seçme ve yerleştirme sınavı için başvurular sürerken ÖSYM yetkilileri, adayların, yatırüacak sınav ücretleri konusunda dikkatli olmalannı istediler. ÖSYM yetkililerinin açıklamalarına göre, adaytar sınav ücretlerini mektupla gönderemeyecekler, bu ödemeler ancak ÖSYS kıiavuzunun arka sayfasmda belirtilen altı hesap numarasına yapılabilecek. Ücret gerektirmeyen işlemler için bazı "hayırsever" adaylann yanlışlıkla ücret yatırdıklarını kaydeden ÖSYM yetkilileri, bunların denetiminin zor olduğunu bildirdiler. Yetkililer, bazı adaylann ise aynı işlem için birden fazla ödeme yaptıklarını belinerek, "Bu şekilde yatırılan paralar geri odenememektedir" dedi. AlmanyanınColognekentmde, geleneksei karnaval mevsimı önceki gün başladı. Kentın unlü gotik katedralinin önunde başlayan karnavala, kent halkı. büyük bır mutluluk ve hevesle katıldı. Kış boyunca sürecek olan karnaval sezonu, şubat ayında yapılacak olan sokak eğlenceleriyle son bulacak. ederal Londra'nın doğum önceki gun, büyük şenlıkleıie kutlandı. Gece yapılan havaı fışek gösterılerinin renk kattığı kutlamalara. kentın yenı Beledıye Başkanı Sir Hugh Bidvvell de katıldı. Londra nın 662. belediye başkanı olan Sır Bidvvell. resmigeçit sırasında. altın işlemeli makam arabasından halkı selamladı. (Fotoğraf: Reuter) ' B i n n c ı D u n y a S a v a S ı n ı n bitimintn 71. yıldöy nümü, önceki gün Paris'te kutlandı. Paris'in ünlü Zafer Takı'nın önunde yapılan törende, Birinci Dünya Savaşı'nda ve Fransız Devrimi strasında kullanılan üniformalar içindeki askerter, Fransız ulusal marşının bestecisi Rouget de Lisle'yi de anarak, hep bir ağızdan 'La Marseillaise'ı söyledıler. (Fotoğraf: AP) hîttİ' ANAP çıkmazı ANKARA (Cmnhuriyet Börosıı) ANAP ve hükümet için "kritik hafta", bugün başlıyor. Akbulut bakümetinin programı bugün TBMM'de görüşülecek. Görilşmelerin bugün sonuçlanması halinde çarşamba günü güvenoylaması yapüacak. ANAP'ın olağanüstü kongresi ise curaa günü toplanacak. Adaylığmı resmen açıklayan genel başkan adayı Hasan Celal Güzel ve kendisini destekleyen milletvekillerinin hüküraete güvenoyu verip vermeyeceği konusunda net bir tavır yok. ANAP Genel Merkezi, büyük kongreye katılacak delegeleri Ankara'ya çağırdı. Delegeler gruplar halinde otuzar dakika özal'a "tebrik ziyareti" yapacaklar. Özal'ın delegelere, ANAP Genel Başkanlığı için Akbulut'un desteklenmesi konusunda "telkin ve baskı" yapabileceği öne sürülüyor. EdinilenbilgileregöreCumhurbaşkanı özal' inşaat'' gerekçesiyle Köşk'e taşınmayacak ve bir süre daha Konut'ta "çahşmalannı" sürdürecek. Genel merkeze göre Güzd'i destekleyen ANAP'lılar, yerel seçimlerde ANAP'tan uzaklaştırılmış kişilerden oluşuyor. Kongrede oy kullanacak delegeleri ikna için oluşturulan komite de kendi içinde anlaşmazlıga düştü. Mehmet Keçeciler, Mustafa Taşar, Ceogiz Tnncer ve Ibrahim Özdemir'den kurulu komite, Giizel'e karşı alınacak tavır konusunda görüş birliği içinde değil. Yıldırım Akbulut başkanlığında "62 dakika içiode kurnlan" yeni hükıimetin güvenoyu alıp alamayacağı ve ANAFın yeni genel başkanı, bu hafta içinde belli olacak. Akbulut hükümetinin programı 10 kasım cuma günü TBMM Genel Kurulu'nda okunmuştu. Program bugün TBMM'de görüşülecek, muhalefet partileri program hakkındaki görüşlerini açıklayacaklar. Meclis bugün saat 13.00'te toplanacak. Görüşme sırasında siyasi partilere ve hükümete birer saat konuşma süresi tanınacak. Kişisel konuşmalar ise 20 dakika ile sınırlandırılacak. Program üzerine SHP'nin görüşünü Genel Başkan Erdal Inönii, DYP'ninkini ise Gnıp Başkanvekili Köksal Toptan açıklayacak. Anayasaya göre güvenoylaması, program hakkındaki görüşmelerin tamamlanmasından iki tam gün sonra yapılıyor. Akbulut hükümetinin programı üzerindeki konuşmaların, bugün tamamlanması halinde çarşamba günü güvenoylamasına gidilecek. Hükümetin güvenoyu alması için oturuma katılanlann yandan fazlasınm oyu yeterli oluyor. ANAP Genel Başkanlığı'na adaylığını koyduğunu açıklayan Hasan Celal Güzel ekibinin, hükümete güvenoyu verip vermeyeceği konusunda ise henüz net bir tavır konmadı. Güzel, ayrıca bu konudaki sorulara, "Ayaküstü cevaplandınlacak konu değil" karşıhğını veriyor. Güzel, bu konuda son gune kadar konuşmayacağını söyledi. Güzel ekibinden sadece Veysel Atasoy açık bir tavırla hükümete güvenoyu vermeyeceğini söyledi. HABERLEREV DEVAMI 'Kongre heyecanı 17 kasımda yapılacak olan ANAP Olağanüstü Kongresi için de hazırlıklar bütün hızıyla sürüyor. ANAP Genel Merkezi, Güzel ekibinin Anadolu turu ve kamuoyundaki hissedilir yükselişi nedeniyle tedirginliğe kapıldı. Genel merkez bütün delegeleri Ankara'ya çağırdı. Delegelerin özal'ı gruplar halinde "tebrik ziyareti"nde bulunacağı öğrenildi. Ziyaret sırasında özal'ın genel başkanlık için Akbulut'un desteklenmesini isteyeceği, aksi takdirde "bunalım" doğacağı biçiminde "uyanlarda" bulunacağı öne sürülüyor. Delegelerin Ankara'ya çağrılmasının bir diğer nedeninin de Güzel'le temaslarını kesmek olduğu belirtiliyor. ANAP Genel Merkezi'nde Mehmet Keçeciler, Mustafa Taşar, Halil özsoy ve Metin Gürdere'den kurulu "Delegeleri tkna Komitesi" de uyumsuzluk içinde çalışıyor. Taşar, Güzel'e karşı daha sert tavır alınmasından yana olduğunu belirtirken, Özsoy, "kişilcrle ugraşılmaması" uyarısında bulunuyor. Devlet Bakanı Mustafa Taşar, Bakanlar Kurulu üyelerinin tümünün kongrede Akbulut'u destekleyeceğini söyledi. Taşar, AA'ya yaptığı açıklamada, "ANAP'lı milletvekillerinin tamamı da Akbulut'u destekleyecektir. Güzel'in şansının olduğunu sanmıyorunı, kendisine adaylığını açıklamasmın mahzuriu olacagını açıklamışbm" dedi. ANAP Genel Merkezi, Guzel ekibini DYP'lilerin desteklediği yolundaki iddialannı dün de sürdürdü. Genel merkeze göre Güzel'i gittiği yerlerde DYP'liler karşılıyor. Güzel, kongreye ilişkin soruları yanıtlarken ANAP'lı yoneticilere çatmamaya özen gösteriyor. Güzel, kongrede artık kanalların değil, demokrasinin işlemesinden yana olanlann ve olmayanların cekişeceğini vurguluyor. (Bajtarafı 1. Sayfada) dim edilen metni okudum. Maalesef Sayın Özal'ın giderken verdiği bazı guzel ve yeni perspektifler dışında eski programlann tekrarından ibarettir. Orijinalitesi yok. Kaldı ki baştan'beri söylediğim gibi, hükümetin kurulması hem anayasanın ruhuna aykırıdır, hem delegenin cuma günu yapacağı seçime peşinen ambargo koymaktır. Delegenin hür iradesini hiçe saymaktır. ANAP delegesine bir rialef getirmektir. Ona sen kendi genel başkanım seçemezsin demektir. Diğer taraftan Sayın Başbakan parti suçu işlemiştir. MKYK'yı ve parti grup yönetim kurulunu hiçe saymıştır. Bir saat içinde acelesinden bakan yazmayı unutarak bu hükümeti kurmaya kalkmıştır. Dolayısıyla bu hükümetin programının müzakeresi çok ügi çekici gelmiyor. Daha sonra güvenoylaması olacak, bir karannız var mı bu konuda? GÜZEL Bakınız. ben yaptığım basın toplantısında butün bu gerekçeleri sayarak sayın başbakanın ve sayın bakanların hü Güzel: Bize baskı sökmez kumette görev alıp almamayı bir kere daha gözden geçirmelerirü ve görev almamalarmı teklif ettim kendilehne. Bu hem kendileri için hem partimiz için daha hayırlı olur dedim. Ben hâlâ hükümet programı müzakereleri bakımından da güvenoylaması bakımından da bu çağnma verecekleri yanıtı iyiniyetle bekliyorum. Karannızı bu belirieyecek diyebilir miyiz? GÜZEL Evet. Gayet tabii. Bu belirieyecek. Bu güvenoylaması konusu hükümetin kurulmasının bu derece aceleye getirilmesi, Guiness'in kitabına geçecek tuhaflık içinde yapılması hep kongreye dönük olmasmdan. Ben 1 kasımda adaylığımı açıkladığımdan itibaren ANAP'ta ve hükümette yapılan bütün işler bu kongreye dönük olmaktadır. Bu da bir kongre hükümetidir. Onun için güya bizi güç durumda bırakmayı, eğer güvenoyu vermezsek, bakm bolücülük yapıyorlar, kendi partilerinin hukümetine güvenoyu vermediler çığırtkanlı^na girişmeyi, güvenoyu verirsek, bu çığırtkanlığa mani olmayı düşünüp gidip istemeden güvenoyu verir Yılmaz ekibi zayıflıyor Siyasi ortamın hareketlenmeye başladığı günden bu yana vitrine çıkmamakta direnen Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın arkasındaki 6070 kişilik milletvekili grubunun da giderek zayıfladığı gözleniyor. Yılmaz'ın tabanı Güzel'e kayıyor. Mesut Yılmaz'ın ekibinde yer alan milletvekillerinden sadece 20'si Akbulut'a oy vereceklerini açıklıyorlar. Diğer milletvekillerinin tavrı konusunda ise tarft bir açıklık olmadığı belirtiliyor. Ancak bu milletvekillerinden GüzeFden yana tavır koyacak olanlann hiç de az olmadığı kulislerde konuşuluyor. ANAP tabanında puan kaybeden diğer kişila de, Devlet Bakanlan Mehmet Keçeciler ve Mustafa Taşar. Her iki bakanın tabanı da "satıldınız" tepkisini gösteriyor. sek, kongreye gidip bakın iki gün önce hükümete güvenoyu verdiler, şimdi güvenoyu almış hükümetin başbakanıru genel başkan seçmemek olur mu diyecekler. Bütün oyunlan, entrikaları budur. Biz de bu konuda arkadaşlanmızla bir araya gelip düşünüp gerek"n yanıtı vereceğiz. Sizi desfekleyeeeklerin sayısıyla ilgili son gelişme nedir? GÜZEL Ben TBMM'deki hiçbir arkadaşımın şu kişinin şu grubun esiri, kölesi, adarru olduğunu düşünmek bile istemiyorum. I kasımdan itibaren ANAP'ta yıllardan beri özlediğimiz bir çığır açılmıştır. Artık ANAP'ta meclis grubuyla, teşkilatıyla, delegasyonuyla, en sade üyesine kadar herkes demokratik olmakla olmamak arasında karannı vermektedir.. Kanat politikalan iflas etmiştir. Şimdi benim yanıma bakınız, bu gerçekten demokrasiye, parti içi demokrasiye inanan, kendine saygısı olan herkes yarumda yer alıyor. Ben eminim ki şu anda karşımda görünen arkadaşlanm bile mutlaka bu gerçeği anlayacaklar ve Anavatan Partisi'nin zaferi için her beraber olacağız. Ha reketimiz birlik ve beraberliği sağlayacak harekettir. Aksine bölücü degildir. Bunlan düşünmeden kumar oynamak partiyi bölmeye yönelik bir harekettir. Neticede hep birlikte olacağız. Gün geçtikçe parti içindeki tırmanışımız sürecektir. Kanat politikalan iflas etmiştir dediniz. bunu açar mısınız? GÜZEL Yani ANAP içindeki kanat politikalan iflas etmiştir. Bütün ANAP'lılar artık demokrasi meşalesi etrafından toplanmaktadır. Kanatlarla oynayarak, onları birbirleri ile uzlaşmazlığa sokarak başarı imkânı kalmamıştır. Bu kongre, bu politikalannın iflas olacaktır. Delegeleri konuta çagırma meselesi, şantaj imkânı var mı? GÜZEL Onların işine gelir. Benim reaksiyonumu görüyorlar ve bu tabanda destan gibi yayılıyor. Parlamento feshedilse bile biz bu ekiple gidenz, daha güçlü Kongrede size söz verilmeyeceği öne sürülüyor. GUZEL Kongrede konuşmama kimse mani olamaz. Ben genel başkan adayıyım, genel başkan adayı olarak elbette kongrede konuşmamı yaparım. Genel merkezin baskısı kongrede sökmeyecektir. Ekrandan cumhurbaşkanının göriintüsü surekli yayımlanacak deniyor. Bu bir baskı oluştnrmaz mı? GÜZEL Büyük bir ekrandan veya küçük bir ekrandan kongrede şu adayı destekleyin diye konuşma yapacağını hiç zannetmiyorum. Eski konuşmaların yayunlanması. delegeler üzerinde bir manevi baskı olmaz mı? GÜZEL Sayın Cumhurbaşkanımızı bu şekilde kullanmalan son derece yanlış olur. Sayın cumhurbaşkanının dinleyici olarak gelmesi söz konasu olabilir mi? GÜZEL Ben de gazetelerde okudum, böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. İhtimal vermek bile istemiyorum. O zaman iş partinin genel başkanım seçme hadisesini geçer, Türlciye Cumhuriyeti'nin bır sistemi meselesi haline gelir. Fevkalade yanlış olur. Sayın cumhurbaşkanının hiçbir şekilde böyle bır hatayı yapmayacağını biliyoruro. Son 12 gündür devam eden, genel merkezin artarak devam eden haksız, adaletsiz baskılanna asla boyun eğmeyeceğim ve delege önunde bütün oyunlannı mahkum edeceğim. Benitnle beraber sayılan artan gnıptaki arkadaşlanm ve delege kardeşlerim kendi haysiyetlerinin mücadelesinj yaptığımı biliyorlar. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bile kongreye göre kurulmuştur. Beni marke edebileceklerini düşündükleri kişileri bakan yapmışlardır. Ben Sayın Akbulut'un şahsına bir şey söyleyecek değilim, arkadaşımızdır. Ileride ben de bakan yapabilirdim. Kimseye farklı ve kötü bakmıyorum. Birlik ve beraberlik her zaman devam edecektir. Bu entrikaları yapanlar sonunda utanç içinde yine hep beraber ANAP'ın zaferi için bir arada olacaklardır. Bakanlar Kurulu gibi sadece siyasi bir hükmü şahsiyeti olan devletin temel bir organını bir parti içi politikaya alet etmeleri, genel merkezin bir adayın bürosu gibi kuilanılması delegelere ve milletvekillerine tasav\'ur edilemeyecek kadar baskılann yapıhnası Sasanüeri, Bizanslıları aratacak entrikalara, iftiralara gidilmesi, sonucu asla değiştirmeyecektir. Sonuçta doğru olan kazanacaktır. Kongre Özal mı Güzel mi kavgası ile mi bitecek sizce? GÜZEL Hayır, böyle olmayacak. Özal'dan Güzel'e olacak. Bu duzerü kimse bozamayacaktır. Bu hareketimiz en başta sayın cumhurbaşkanımızın başarısı içindir. Onun da hayrına bir hareket olacaktır. Dogru Yokusunu. solcusunu ezip geçecegiz ifadesinden kastınız nedir? GÜZEL ANAP'a yeni bir ruh ve heyecan verebilirsek, karşımızda hiçbir parti duramaz, onlardan daha fazla oy alırız. Halk bizi tutar. Yoksa biz hiç kimseyi ezip geçmeyi hiçbir zaman düşünmüyoruz. Eğer nasip olur genel başkan olursam, bütün kamuoyu görecektir, onlar ne derece hırçınlık içinde bulunurlarsa bulunsunlar, bizim bu konudaki politikamız itidal olacaktır. Ilımlı olmak mücadele etmemek degildir. Başanlı olacağız demek istedün, yoksa vurmakla kırmakla bir ilişkimiz yok. SlYASETTAKVİMÎ 13 k a s ı m ( k « j | | ı ı | Akbulut hükümetinin programı Mecliste görüşülmeye başlanacak. SHP lideri Erdal İnönü ve DYP'ti Köksal Toptan, partilerinin görüşlerini açıkiayacaklar. 14 ka»iK (saiı) ANAF Grubu toplanacak, bu arada olağanüstü kongreye katılacak olan delegeler Ankara'ya gelecekler. ANAP Genel Başkanvekili Orhan Demirtaş, delegeierden Akbutut'un desteklenmesini isteyecek. Cumhurbaşkanı Özal da, delegeleri gruplar halinde kabul ederek Akbulut için destek isteyecek. 15 k a s ı m ( ç a r ş a s ı b a ) Akbulut hükümeti için güvenoylaması yapılacak. SHP ve DYP milietvekilleri guvenoylamasında ret oyu verecekler. ANAP'ta ise Hasan Cetal Güzel'i destekleyen çok sayıda milletvekili güvenoylamasına girmeme ya da girip ret oyu verme olasılıklanru tartışıyorlar. Güzel ve arkadaşlannın genet kurula katılmaması halinde Akbutut hükümeti 226'yı bulmakta zorlanacak. Necmettin Karaduman ve arkadaşlan da Akbulut hukümetine güvenoyu vermeyecek. 17 k u ı a ( c « n a ) ANAP olağanüstü kongresi öğleden sonra tek gündemle toplanacak. Gündemde yer almamasma karşıhk Güzel'in konuşma yapması istenecek. Başbakan Yıldırım Akbulut da genel başkan adayt olarak kongreye katılacak. Kongrenin divan başkanlığınm, özal'ın Meclis Başkanı olmasım ıstedigi Metin Emiroglu yapacak. 75. yılı nedeniyle düzenlenen panelde, beyazperdenin sorunları dile getinldt. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Özal kasetleri Öte yandan büyük kongrede oy kullanacak delegelere dağıtılmak üzere Özal konuşmalarından oluşan bir kasetin hazırlandığı oğrenildi. Kasette, Özal'ın "öğütleri" ve "ikna edici konuşmalan" yer alıyor. Delegeler için Ankara'da 8 otelde rezervasyon yapıldı. Kongre öncesinde kulis, otel odalanna kayacak. Güzel ekibi, otellerin "kotrol altında" tutulması için taktikler geliştiriyor. Bu konudaki çalışmaların başını Alpaslan Pehlivanlı çekiyor. Özal'ın kasetlerine karşıhk Güzel'in konuşmalannın da kitapçık haline getirileceği ve dağıtılacağı öğrenildi. Kongrede delegelerin Akbulut'u desteklemesini sağlamak amacıyla Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek de devreye girdi. Zeybek, delegelere gönderdiği mektupla Akbulut'un niçin desteklenmesi gerektiğini anlattı. UBA'nın haberine göre Zeybek'in mektubunda özetle şu görüşler yer aldı: "Yapılan son mahalli idareler ara seçimlerinin gösterdigi gerçek, partimizin oylarının şu anda >üz> de 38 dolayında olduğudur. Bu oran bir araştırma şirketinin oylanna göre İstanbul'da yüzde 40'tır. Bu genel kurulda önemli olan, partimiz için birlik beraberliği sağlayacak bir genel başkan seçmektir. Bu anlamda kesin desteklenmesi gereken adayın Yıldınm Akbulut olduğu konusundaki kesin kanaatimi arz ederim." Akbulut'tan boşalan Meclis Başkanlığı için Malatya Milletvekili Metin Emiroğlu, adaylığını koyacak. Emiroğlu, başvunıyu bu hafta yapacağını söyledi. ANKAnın haberine göre Emiroğlu, adaylığı konusunda ANAP'lı milletvekilleriyle görüşmeler yaptıktan sonra kararını verdi. 18 kasım cumartesi günü başvuru süresi bitecek Meclis başkanlığı adaylığı konusunda Taşçıoğlu ve Kalemli'nin de adı geçiyor. Ifeşilçam bunahyor (Baştarafı I. Sayfada) nın görunümünün tamamen olumsuz olmadığını söyleyen Dorsay, "Amerikan filmleri istilasından söz ediliyor, ancak bu sayede bir canlanma oldugu, kapanan salonlann yeniden açıldığı da bir gerçek, Ertem Eğilmezin 'Arabesk' filminin topladıgı izleyiciyi. 'Sis', 'Uçurtmayı Vurmasınlar" gibi Türk filmlerinin de çekeceğini düşünüyorum" dedi. Türkân Şoray, Türk Sinemasının günümüzde yabancı film işgali, salon bulamama vb. sorunlar yüzünden ölüm kalım mücadelesi verdiğirü, önüne sorunlardan bir duvar örüldüğünü, uçurumun kıyısına gelindiğini söyledi. "Devlel desteğinden yoksun olarak bugünlere gelen sinemamıza sahip çıkalım" diyen Şoray, "Sinemacılar ve halk elele sorunlanmıza çözüm arayalım. Silahımız sinema, örgütlerimiz de var, yürüyüşler düzenleyip prutesto edelim, ta ki sinemamız yaşam savaşını kazanana kadar" dedi. Sinema yazarı Onat Kutlar, konuşmasına, sanata ve kültüre destek vaat eden tstanbul Belediyesi yönetimine, yeryüzünün ilk filmlerinin gösterildiği Beyoğlu Galatasaray Lisesi'nin karşısındaki Sponeck Salonu'nun bulunduğu binayi "sinema mözesi" haline getirmesi çağrısıyla açtı. Kutlar, 2 yıl önce dış ticaret mevzuatında değişikliğe gidilerek yabancı sermayeye ticari işletme kurma hakkı verilmesini sert bir dille eleştirdi. "2. Dünya Savaşına katılmayan ülkemiz bu savaşta yıkıma ugrayan ülkelere Amerika'nın dayattığı kurallan kendi istegiyle uygulamaya başlamış ve kendi eliyle ilmiği bogazına geçinniştir" diyen Kutlar, basının konuya gereken önemi vermediğini de öne sürdü. Kültür Bakanlığı'mn sinema salonlannda yiizde 25 oranında Türk fılmi gösterilmesi için bir kanun hazırladığını belirten Kutlar, eskiden ithalatçı Türk firmalannca "royalti" hakkı ödenerek getirilen yabancı filmlerin Amerikan şirketleriııce bugün ithalatçı firmalar kadar dahi vergi ödemeksizin gösterildiğini söyledi. Kültür Bakanlığı'nın hazırladığı kanunun engellenmesi için Ankara'daki Amerikan Büyükelçisi'nin çeşitli girişimlerde bulunduğunu, Devlet Bakanı Güneş Taner'in ABD ziyaretinde Dış Ticaret Daire Başkanı Clara Higgins'in kota yasasıyla ilgili tehditleriyle karşılaştığını açıklayan Kutlar, "Basınımız Ermeni lobisini günü gününe izliyor, bu konularda ise tek bir satır haber vermiyor" dedi. Kutlar, Adnan Kahveci'nin "OffShore Media" rüyasının ise hiç gerçekleşmeyeceğini, Türk sinemasına stüdyo kurulması, altyapı kazandırması umulan kâr amaçlı Amerikan film şirketlerinin yüzde 25 Türk filmi gösterim hakkına dahi saygı göstermediklerini, ulusal sinemaya katkıda bulunmak gibi bir niyetleri olmadığını belirtti. Panelde Onat Kutlar'dan sonra söz alan Ömer Kavur, tüm Avrupa sinemalarının devlet desteği ve sinema televizyon ilişkisiyle ayakta kaldığına dikkati çekti. özellikle Türkiye"de sinema televizyon ilişkisine değinen Ömer Kavur, gelişmiş ülke televizyonlarının sinemayla düzenli bir "armonizasyon" (uyum) çalışmasında bulunduğunu, televizyonun, sinemanın dramatik yapımlarına muhtaç olduğunu belirtti. İtalyan televizyonu RAÎ'yi örnek göstecerek, sinemacılara projelerini gerçekleştirmek için olanak tanıyan kuruluşlara karşın TRTnin ısrarla Türk sinemasım dışlamak gibi katı bir tutumu sürdürdüğünü söyledi. Televizyon denetimindekj çifte standarta da değinen Kavur, "AUe içi garip Uişkileri konu alan Amerikan filmlerine toleransb davranıhrken, aynı konulan işleyen Türk fümleri 'Türk ahlakını zedeliyor' anlayışıyla yasaklanıyor" dedi. Nitekikli yazar yönetmen ve yapımevlerine televizyonumuz tarafından teklifler götürülmediğini, bu tutumun Türk sinemasını yoketmek üzere yola çıkmış bir anlayışın ürünü olduğunu belirtti. Yılmaz Güney'in "Düşman" filmini hatırlatarak, devlet sayesinde "uzaktan kumandalı film" kavramının sinema termilojisine katıldığını söyleyerek konuşmasına başlayan Ali Özgentürk, "Sinema illegaldir, sinema bir yeraltı çalışmasıdır, oysa televizyon bir *ev göriintüsü'dür, bn nedenle devlet hiçbir zaman sinemaya yardım etmez" dedi. "Tek tip görüntü"lerin gençliği kodladığına dikkati çeken Özgentürk, bu standartlaşma tehlikesi karşısında devlete, demokratik kurumlara ve en çok da yaratıcılara büyük görev düştüğünü söyledi. Ali Özgentürk, SHP'li yerel yöneticilerin de bugüne dek hiçbir çalışmada bulunmamasından yaiandı. Altyapısı kanunlarla düzenlenmedikçe Türk sinemasını n Amerikan sinemasıyla boy ölçüşemeyeceğini belirten sanatçı, "Kültür ve sanatın mücadelesi demokrasi mücadelesinden soyutlanamaz" dedi. tkinci turda yeniden söz alan Atilla Dorsay, Türk Sineması'nın kendi gücüyle ayakta durması ve yabancı sinemayla boy ölçüşmesi gerektiğini savundu. Onat Kutlar ise, sinemanın canlanması adına ulusal kültürün de liberal ekonomi kurallanyla ortadan kalkmasının hoşgörülemeyeceğini ileri sürdü. Ömer Kavur da, Türk Sineması'nın sanayisini kuramamasından ötürü basiretsizliğine rağmen, verdiği ürünlerle önemli bir sinema olduğunu vurguladı ve "Türk sineması yabancı sinemaya karşı degildir, farklı kültürlerin çoksesliliğine açıktır" dedi. Kırnuzı plaka heyecanı (Baştara/ı 1. Sayfada) ler. ibrahim Özdemir. Hüsamettin Öriiç, Mustafa Taşar ve Kemal Akkaya makam araçlarının piaka numaralannın yeni Bakanlar Kurulu listesindeki sıralamaya göre düzenlenmesini isteyerek buna göre yeni plakalannı aldılar. Bu uygulama ise bir başka kanşıklığa neden oldu. Bazı bakanların kırmızı renkli makam plaka numaraları çifter olarak kullanılmaya başlandı. Buna göre, halen Milli Savunma Bakanı Safa Giray ile Devlet Bakanı tbrahim Özdemirin araçlarında 16 numaralı makam plakası kullanılırken, tçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Devlet Bakanı Muslafa Taşar'ın otolarında 17 numaralı plakalar kullanılıyor. Yeni bakanların oda bulmak telaşı da Başbakanlık bürokrasisini yoğun çalışmaya soktu. Tüm devlet bakanlarımn eski Başbakanlık binasında. Dışişleri Bakanlığı'nın bir sure önce boşalttığı bölümde toplanması nedeniyle 15 devlet bakanı için makam, özel kalem ve sekreter odalan bulunması gerekiyor. 7 yeni devlet bakanı için oda bulma çalışmalan sürdürülüyor. Başbakanlığın anlaşmalı oiduğu bir özel müteahhitlik firmasınca sürdürülen çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Bakanlara oda yaratabilmek amacıyla çok sayıda müşavirin odası ellerinden alındı. Yeni bakanlardan Hüsnu Ooğan, Mehmet Keçeciler, Vehbi Dinçerler ve Mustafa Taşar binanın giriş katında, Kemal Akkaya, tbrahim özdemir ikinci katta, Hüsnü Örüç ise üçüncü katta birer oda bulabildiler. Odalann seçimi konusunda bakanlar arasmda ilginç olaylar da yaşandı. Devlet Bakanı tlhan Aşkın'ın Akbulut kabinesinde görev almanıası nedeniyle yeni bakan Hüsamettin Örüç, "Aşkın da Bursalı, ben de Bursahyım. Ben onun makamına rahathkla oturabilirim" diyerek Aşkın'ın odasına girdi. Ancak, İlhan Aşkın'ın makamında oturrnakta olan yeni devlet bakanlanndan Kemal Akkaya'yı görünce geç kaldığını anladı. Halen bakanlara "ııygun birer oda" yapılabilmesi "uygun birer oda" yapılabilmesi için müşavirlerin ellerinden alınan odaların birleştirilmesi çalışmalan da devam ediyor. Odalann döşenmesi ve telefon bağlantılarının kurulabilmesi için de hızlı bir çalışma sürüyor. Bu sırada yeni bakanlara "yagarcasına" çiçek gönderilmesine de devam ediliyor. Odalann döşenmesi çalışmalarının yarına kadar bitirilmesi için çalışılacağı bildirildi. Yeni bakanların hangi alanlara bakacaklan konusunda da yoğun kulisler var. Yeni devlet bakanlarıyla birlikte eskilerinin de paylaşım savaşı verecekleri devlet bakanlıklannın bağlı ve ilgili kuruluşları şunlar: "Danıştay, Amme Idaresi Enstitüsü. Hazine ve Dış Ticarel Müs•eşarlığı, Toplu Konut ve Kamu Ortaklıgı İdaresi Başkanlığı, Ziraat Bankası Genel Müdurlügü. Emlak Bankası Genel Müdürlüğü, Halk Bankası Genel Miidürlüğu, Denizcilik Bankası, Ögretmenler Bankası, Vakıflar Bankası, Sumerbank, PetkimPetro Kimya AŞ, Petlas Genel Müdurlügü, Yanmca Pelro Kimya. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Mudurlugü, Vakıflar Genel Müdurlügü, Turkiye Taşkömüni Kurum Genel Müdürlügu. Detlet Planlama Teşkilalı Müsteşariığı. İstatistik Enstitüsü Başkanlığı, Kalkınma Bankası Genel Müdürlügü, E\imbank. Çevre Müsteşariığı, Turkiye Gübre Sanayi Genel Müdürlügü, DemirÇelik Işletmeleri Genel Müdürlügü, BasınYayın ve Enformasyon Genel Müdürlügü, Anadolu Ajansı, Tübitak, Milli Prodüktivite Merkezi. TRT, TSE, Gençlik ve Spor Genel Müdürlügü, Diyanet İşleri Başkanlığı, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügü, Etibank, Çitosan. Devlet Personel Başkanlığı, Yüksek Denetkme Kurulu. Meteoroloji, TPAO, Petrol Ofisi Genel Müdürlügü, Bolaş, Titaş, Tüpraş, SEKA, lgsaş." SHP'den Ecevit'e yaylım ateş Baykal: Ecevît erken seçim şansını engelledi SEYDtŞEHİR (CumhurijtO DSP lideri Bülent Ecevifin, SHP'yi sert bir dille eleştirdi|i son Istanbul mitinginden sonra, SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal da aynı şekilde Ecevit'e yanıt verdi. Baykal, Ecevit'i scçira şansını" engeliemekle suçlarken "Erdal tnönn'niin çabası ile yasakJan kaldınlan bazı kişüer, kakaz snçlaınalan iclerine sJBdiıebihyoriar" diye konuştu. SHP'nin Konya'nın Seydişehir ilçesinde düzenlediği "işçi kuraltayı"nda konuşan Genel Sekreter Deniz Baykal, 12 Eylül'ün ardından "ben izinle, dikkçeyle parti kurmam" diyen bazı kişilerin, o zaman kurulan partileri küçümsediklerini, ancak, bu partilerin ülkenin demokratikleşme sürecinde öoemli bir görev Ustlendiğini söyledi. Seçimlerin 12 Eylül'den kurtuiabilmek için bir şans olduğunu anlatan Baykal, daha sonra "Tıirkiye'ııin ÖBDM ÇÜUUI erken şöyle dedi: "Bizi, 1987 secJmicriM aiyc kafıldını? dye eteştiriyorlar. Her seçim 12 Eylül'den kurtulmak için bir şanstır. Demokrasi *armut piş, ağzıma düş' demek değildir. Biz, anayasaya karşıyız. Ancak siyasal bir sürecin içind«yi2. Diiekçe ile parti kurmam diyenler, 1987 yılıada scçimiere girerek ANAP'ı destekledik' diye bizi kaçumsedikr. Ne yapsaydık yani? Mızıkçı zeogin çocaklan gibi evimize çekilip, meydaaı boş rnu bıraksaydık?" SHP Genel Sekreter Yardımcısı Tufan Dogu da dün Aakara'da yaptığı basın toplantısında, DSP liderini sert bir dille eleştirirek "Ecevit, kendi kişiligiaden kaynaklaaan bir bunalınıiB içerisindcdir" diye konuştu. Doğu, Ecevit'in "SHP'yi ben bfle kurtaramam" şeklindeki sözleri ile ilgili olarak, "SHP, bele Ecevit tarafıadan kurtanlacak bir parti degiMir" karşılığını verdi. Programda skandal UBA'nın haberine göre hükümet programında büyük bir skandal ortaya çıktı. Bugün TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanacak hükümet programı 1987 programının tam kopyası olarak bastırılınca, 26 Ekim 1989 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "bankaların karşılıkları karamamesi" uygulama tebliği ve kredi riskleri karamamesi, Akbulut hukümetine "yapılacak işler" bölümünde gösterildi. Ecevit: Kapımız bölücülere kapalı (Baştarafı 1. Sayfada) kendilerini haiktan üstün gören "aydınlann" egemenliğinde kaldığım ifade eden Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "O yüzden de siyaset, toplumun üst katlannda oynanan bir oyuna dönüşmüş. Halk bu oyunun sessiz seyircisi durumunda bırakılmış. Oysa demokrasinin, özellikle de sosyal demokrasinin öncü ve dinamik gücünün çalışan halk kesimlerinin olması gerekir. DSP'nin başta gelen bir amacı, toplumumuzun bu eksikliğini gidermekti. Karşılaştığımız bütün engellere karşın, bu konuda direııdik ve bir hayli mesafe aldık. Böylece DSP kitaptan öğrenilenlerie hayattan ögrenilenleri kaynaştırarak politika üretebiliyor." Politikalaruun tutarlı olabilmesi için, parti yapısına özen gösterdiklerini belirten Ecevit, "Sosyal demokrasiyi veya demokratik solu başka amaçlar için kullanmak isteyenlere, bölücü akımları destekleyenlere partinın kapısını sımsıkı kapalı tuttuk" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle