17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Reklam standardı taslağı: Sahıbı Cumhunyrt Maıbaacılık \c Gazetecılik Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nıdi • Genel Yayın Müddrll Hasan Ccnaat, Muessese Muduru Eminc l'şakhgıl, Yazı Işlerı Muduru Okıy GoMnaa. • Haber Merkezı Muduru Ydç» B*yer, Savfa Duzcnı Yöneımenı Alı Acv, • Tmslakr ANKARA Ahnm Tm, tZMtR TAKVİM: 9 EK1M 1989 fi Ç U lç Folıoka. C ı U Ilıııbnıı Dvş Habericr Eifim Brio, Ekonanu C o | U Itarkaa, I; Sendıka. Şafcna K d n o , Kültttr Cctal U « r . Ejram Gtmzs Ş«T*B. Haber \raşunna b « l Bofcıa. ' t o Haberlerı Vcdtt D o t u . Spoı Daniîmanı A M a f t * * YfeotaMa. DUJ ftnlar Karm Çriokaa, Arasoıma ŞaUıı Mfmt, Duzeltmc A M a M Ytno. # KoonfanatOr Mmrt Kııı^aıı. • Mab tşler EnjJ EftaL, • Muhasebc M r a l V n r • ButçePtuılam.}. Srnp O m « > ı ) ı ı n J » • Rddam Ayfe Toom. 0 Ek YaymUr Hri Ak}ol • ldanr. Hneyta Grr, • lşktmc Ö**r Çdllı, • B,lgılşiaıı N»8 I H L • P m o n d S o f l flasan ıv m>on oımnunyo MaiMaaDt K <«nmMr IA4. lam uot> U d . jy/4 343J4 ISL PK 246tsunbuL Ttt 512 05 05 (20 ha). THOL 22246 Fu (1) 526 60 T2 • Burr^or Aıftan: Zıy» Götalp Hv Intalap S. No 19/4 M. 133 11 4M7, TÖOL 42344 Fu. (4) 133 05 63 • Lm* H Zıya B 1352 S2/3. Td. 13 12 30, TÖOL 52359 Fu. (51) 19 53 «0 K • InOna Cad. 119 S. No 1 Ka I. Td. 19 37 52 (4 ha), Idec 62155, F». (7!) 19 37 52 tmsak 4.37 Guneş 6.01 öğle 11.56 Ikindi 15.07 Akjam 17.41 Yatsı 19.00 Çocuklar reklama karşı korunmah Tasarıda, "reklamda isim vermeden bir başka mal ve hizmetle ilgili karşılaştırma dolaylı olarak yapılabilir, ancak bu karşılaştırmanın doğrulanabilir gerçeklere dayandınlması gerekir" deniyor. TUREY KOSE İZMİR Reklamlarda uyulması gerekli kurallan, reklamlann yapımını ve yayınını duzenlemek amacıyla "reklam standardı tasansı" hazırlandı. SBF'den bazı öğretim üyeleri, TRT, YÖK ve TSE temsilcilerinin yer aldığı bir teknik komitenin hazırladığı taslak 44 kuruluşa gönderildi. TSE Tüketicinin Korunması Müdüru Hanın Çakır, "Gazeteciler Cemiyeti, Reklamcılar Demeği, üniversiteler, odalar, DPT, belediyeler gibi çok sayıda kuruluşa bu tasarı gönderilerek goruşleri istendi. Bu goruşleri n değerlenÇocukreklam ilişkileri konudirilmesinden sonra tasan son sunda bir araştırma yapan Boğaşeklini alacak" dedı. ziçi Ünıversitesi öğretim uyelerinHazırlanan "reklam standar den Prof. Muzaffer Bodur, rekdı" tasansında "temel ilke" ola lamlar karşısında smırlamalar, rak "reklamlar yasalara, gele yasaklar getirmekten çok eğitineklere, genel ahlakın gerekleri mın önemli olduğunu söyledi. ne ve manevi degerlere aykın Bodur, bu konudaki görüşlerini olamaz" deniliyor. "Gerçege şöyle özetledi: uygunluk" konusundaki ölçüler "tlkokuklan başlayarak çocukise şöyle sıralanıyor: • Reklamlar yalan, yanlış, eksik lar reklam ile saüş arasındaki ilişbilgi ve gonıntu içermemelidir. kiler konusunda eğitilmeli. Rek• Reklamlardaki mesaj, açık ya lam nedir, reklama karşı nasıl da kapalı olarak vaat edileni des davranılır, bunlar anlatılmah. Ortaoğretimde de bu surmeli, teklemelidir. • Reklamda açık ya da kapah be seçmeli ders olarak başlanlabilir. lirsiz açıklamalar soz, yazı bu Tuketici davranışlan ya da işletme dersleri olarak verilebilir. lunmamaiıdır. • Reklamda tüketicinin aldatıl TRTde 1 dakikalık programlarmasına, yanlış bilgi edinmesine da çocuklara egitici kuçuk >ayınneden olabilecek derecede gere lar yapılabilir. Reklam şudur, \ığinden fazla abartma bulunma lediğiniz diğer programlarla aynı şey degildir, bu anlatılabilir." malıdır. hiçbir şekilde kotülenemez, küçültülemez ve gülurtc duruma dusüriikmez" deniliyor. Tasarıda ayrıca, reklamlarda izin alınmadan hıç kımsenin özel ve iş yaşamındaki durumunun konu edilemeyeceği, ulusal ve uluslararası başka reklamların biçimsel ve içeriksel olarak taklit edilemeyeceği, reklamlarda çocuk ve gençlerin beden ve ruh sağlığını hedei alan, olumsuz yönde etkileyen ısrafa, kötü alışkanlıklara yönelten mesajlara yer verüemeyeceği belirtiliyor. Sesiııi bulabilen şair İlk kitabı 68, ikinci kitabı 82, üçüncü kitabı 85 yaşındayken yayımlandı. "Puya, 6070yılyaşayan, ilkve son çiçeğini bu yıllar içinde veren bir bitki. Ben de kitaplanmı böyle adlandırdım'' diyor. ALPAY KABACALI "Biliyor musunuz, insan hayatta bir ses anyor. Devamlı aradıgımu, âdeta hayaien peşinde koştuğumuz, >akaladım derken kaçırdığımız bir ses >ar. Bir muhatap anvonız bizi anlayacak, bize sesimizden ses verecek bir mııhaUp..." Bu arayış bıreysel planda kalmıyor. Aynı zamanda, Zeki Ömer Defne şiirinin önemli özelliklerinden biri. Coşkuyla sıralıyor: "Anadolu'nun meşhur Vayaba$ı türkuleriylc, yani GevherTlerİe, Karacaoğlan'larla başladım, biiyuk halk ustalanndan gectim: Yunus'lardan, Pir Sultan'lardan... Aynı zamanda Fuzuli'lerin, Bakilerin, Nefilerin, NatH'lerin, Nedim'lerin, Şeyh Galip'lerin çocuguyum. Bir >andan da Turk destanlanndan geliyorum, şiirierimde onlann etkisi var. Ve memleketimin gelenek gdrenekleri, mahalli ozellikleri... Destanlann etkisi olur da diinja edebiyatına 70 yıldır şiir yazan Zeki Ömer Defne, 50 yıl öğretmenlik yaptı Otomatik santraller • ANKARA (AA) Aydın'a bağlı Güllübahçe ile Antalya'ya bağlı Tonguçlu merkezleri, bugün şehirlerarası ve uluslararası otomatik telefon görüşmesine açıhyor. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, 500 hathk otomatik santralü Gullübahçe'nin telefon kod numarası 6357, 250 hatlık otomatik santralli Tonguçlu'nun telefon kod numarası ise 3193 olarak belirlendi. Tam otomatik telefon görüşmelerine geçilmesi ile Güllübahçe abone numaralarının önüne 1 (bir), Tonguçlu abone numaralarının önüne ise 6 (altı) rakamı getirilecek. Çocuk oyuncular yazdığı şiir 1939'da Akşam Gazetesi'nde çıkana kadar... Şiirlerini kitaplaştırmak için de hiç acele etmedi. tlk kitabı, Kültür Bakanlığı'ndan gelen istek üzerine 1971'de basıldı. tkinci kitabı 82, 190:|'te Çankın'da doğdu. Ankara Muallim üçüncü kitabı 85 yaşında iken yaMektebi'ni bitirdi (1920), ilkokul öğretmeni yımlandı. Son iki kitapta "Pnya'olduı. 1925'te dışardan smav vererek lar 1 " ve "Puya'lar V' ust başortadğretime geçti; Kastamonu Lisesi'nde Türkçe hklarını kullandı: ve edebiyat öğretmenliğinde, müdur yardıracıhğı "Puya, And Dağlan'nda yetive vekilliğinde bulundu (193135). tstanbul'a şen, 6070 yıl yaşayan, ilk ve son geldıkten sonra Kabataş Lisesi'nde çiçeğini bu yıllar içinde verdikten öğretmenliğini sürdürürken l.U Edebiyat sonra kunıyan bir bitkinin adı. Fakıiltesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde tlk kitabım 68 yaşımdayken çıköğrenim gördü. 1950'de Galatasaray Lisesi'ne üğı için, bundan sonraki kitaplageçti. Bu görevleri sürerken Alman ve Şişli nmı böyle adlandırdım. 1939'da Terakki Lisesi ile Haıp Akademisi'nde de edebiyat fakültesi oğrencisiyken edebiyat öğretmenliği yaptı. Güçlü bir duyarhğa, hazuiadığım bitinne tezinin basılyoğv n bir dile ulaştığı kabul edilen şiirleri son ması için de yanm asır bekleyıllarda kıtaplaştı: Denizden Çalınmış Ülke dim." (197 1), Sessiz Nehir (1985), Kardelenler (1988). Çocukluğu ve yetişme çağı AbEdebiyat Fakültesi bıtirme tezi de geçen yıl TDK dülhamid, II. Mesrutiyet dönemtaraJ'ından basıldı: Dede Korkut Hikâyderi leri ile Balkan, Birinci Dünya ve Üzeıinde Edebi Sanatlar Bakımından Bir Kurtulus savaşlanmn bütün yokAraj.tırma. Dfffn Şiinmde hıçbır kayda bağlı değiHm sunJuklan, olanca acıları içinde geçmiş bir kuşaktan geliyor. Yeni yetişenlerin akıl erdıremeyecekmor dalgalar koşuyordu...' Şu o' leri yarım yüzyılhk bu "büyük fideta maya olmnş; resmint, hey tekniği uzerinde de durduk: "Ben halk şiirimden yetiştim, lara, şu 'r'lere bakın..." keline, mimarisine, mabetlerine bekleyiş'Mn sabn, hiç kuşkusuz ki maya olmnş buyuk evrensel kay bece veznini âlâsıylsı bilirim. Ben Çocuk denecek yaşta şiire baş o dönemlerde kazanılmış. nağa, mitolojije yabancı kalabi divan siirinden yetiştim, aruzu layan, "kaya başlannda mubayBabası yoksul bir hafız ve hatlir mi)im? Ruhunda butun bun çok iyi kullanabiliriiTi. Ama ken yel sevgflilere âdeta Gevheri'nin lan bulan bana Japonlann Rama di şiirimde hiçbir kayda bağlı de dilindeo, Karacaoglan'ın dilinden tattı. Çankın gecelerinde dersleyana turkusn, bir zenci Arm ğilim. Konu neyi emrediyorsa, seslenraeye çalışan" Zeki ömer rine küçilk bir nıumun ya da ben ona tâbiyim. FJI>eUe vezin ve Defne'nın ılk şiıri 1923'te Çankı beziryağı yakılan teneke kandistrong konu vennez m i ? " lin ışığı altında çalısıyor, mehtaph Kısaca, böylesine karışık etki kafiyeden de yeri geldiğince fay n'da cıkan Halk Yolu Dergisi'nde gecelerde sofaya çıkıp ay ışığınlerden, esinlerden "feyz atan" Ze dalanacağım. Onlaır da muzikal basıldı. Şiinne guvenıyordu; acele dan yararlanıyordu. Ama bütün ki ömer Defne, artık Tevfik Fik birer yardıma. Nânnı (eda ediyor etmiyor, ün kazanmaya çalışmımu bunlan? Onda ıç musiki (al yordu. Bu yüzden, tstanbul'da şi sınıfları birincilikle geçerek ilkoret gibi "Toprak vatanım, nev'i literasyon) de var, dış musiki ir yayımlarnak için yıllarca bek kul ve ortaokulu bitirdi. Bir yıl beşer miUetim" dıyor. otel kâtipliği yaptıktan sonra AnSöz şiırden açılmışken, şiirinin (uyak) de... 'Ordu ordu köpüklü ledi: Erzincan depremi üzerine kara Muallim Mektebi'nin son sınıfına girdi: PORTRE ZEKİ ÖMER DEFNE Şiirin yoğun dili Otel, lise oldu • EĞtRDtR (AA) Dokuz yıldan bu yana okulu bulunmayan Eğirdir Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri, belediyeye ait otelde öğrenim görüyorlar. 1980 yıhnda Mıllı Eğitim Bakanlığı tarafından resmi olarak ilçede açılan Eğirdir Endüstri Meslek Lisesi, kendi binasına hâlâ kavuşamadı. 120 öğrencinin öğrenim gördüğü Eğirdir Endüstri Meslek Lisesi, belediyeye ait bir otelin üçüncü ve dördüncü katlannı okul olarak kullanıyor. Reklam standardı tasansında "Reklamda isim \ermeden bir başka mal ve hizmetle ilgili karşılaştırma dolaylı olarak yapılabilir, ancak bu karşılaştırmanın doğrulanabilir gerçeklere dayandınlması gerekir. Aynı mal ve bizmeti veren bir başka kuruluş Prof. Bodur, reklamlarda çocuk oyuncu kullanımının çocuklarda satın alma isteğini arttırdığına dikkat çekerken, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyelerinden beslenme uzmanı Prof Aj'şe Baysal, "Reklamlarda çocuklar kuDamlmamalı bu anırianrpah" dedl. Pop prensesi Dış Haberier Servisi Amerika'da pop dunyasının jet gibi yukselen yeni ismi: Perri McKıssack. Stern Dergisi'nin haberine göre sanat dunyasında büinen adıyla "Pebbles"in ilk uzunçalan yanra railyon sattı. Ancak Perri, geleceğıni plak yapımcıları ve dağıtımcılarının ellenne bırakan türden bir sanatçı değil. Aynı zamanda yapım şirketinin ortaklanndan olan Perri "Kımsenin benim kariyerimi yönlendirmesine ya da bozmasına izin vermeyeceğim" diyor. "Başarısız olsam bile bu benim elimden olmalı." Pop kariyeri için itinalı bir plan hazırlayan Perri, bunun ilk işaretlerini 5 yaşında vermiş. Ağlayıp bağırarak bale ve raüzik dersine gitme izni koparmış. Perri pop dünyasındaki görünmeyen engelleri artık ağlayarak değıl, tanıtım ve pazarlama gibi çağdaş yönteralerle aşacak kadar büyümüş. "Ankara'nın en kritik günleriydi. Eskisehir'in duştuğu, gocmenlerinin Haymana yollanna doküldüğu gunleri yaşadım. Atahirk'ün başkomutan olduğu ve fideta Namık Kemal'in meşbur beyitindeki iki kelimeyi degtştirerek (Vataoın bağnna duşman dayasın hançerini / Bulunur elbet kurtaracak bahtı kara mâderini) Meclis'te ant içtigi gunu Karaoğlan'da, onun sesini dinleyerek yasadım ve gordum." O yıl okulu bitirdi, ilkokul öğretmenlığıne başladı. Çankın'ya 14 saat uzakhktakı bir köye verilmişti; yuk tutmuş katırcılann ardından yürüyerek köye gitti... Dışardan smav vererek Kastamonu Lisesi öğretmenlığine geçti. Yine dışardan sınav vererek lise mezunu oldu. On yıl sonra Kabataş Lisesi'ne geçti. Istanbul'a gelir gelmez hemen edebiyat fakultesme yazıldı. Öğrencihkle öğretmenlik, dört yü bir arada yurudu: "Bazan fakülteden çıktıktan sonra Beyazıt'taki Yeşil Fınn'dan bir şeyter alır, tramvay sabanbğında yiyerek Kabataş'a yetişirdim" diyor. Fakültenin son sınıfında hocası Foat Köprulu, tez konusu olarak "Dede Korkut Hikâyrieri'nin edebi sanatlar tahlili"ni verdi. Yararlanabıleceği tek kaynak yoktu... Freud'lara, Bergson'lara basvuruyor; her satırda, her cümlede belki dört beş "edebi sanat'Ma karşılaşıyordu... Dekan Prof. Hamit Ongunsu, onun nasıl yetiştığıni öğrenmiş, basanlı bir öğretmen olduğunu işitmişti. Çağırtıp yaşamöyküsünü bir de kendı ağandan dinledikten sonra yerınden kalkıp alnından öptu. "Butun arkadaşlar seain gösterdiğin irade ve tecelludu göslerebaseler..." dedı ve ekledı: "Bundan sonra Kabataş >ok. BirHkte çalışacağız." ODTİPde İngilizce kuren, • ANKARA (ANKA) ODTÜ Geliştirme Vakfı 19891990 öğretim yılı boyunca devam edecek tngilizce kurslan düzenleyecek. ODTÜ'den yapılan açıklamaya göre hafta içi ve hafta sonunda her yarı yıl için toplam 126'şar saat olmak uzere düzenlenecek olan lngilizce kurslarının yarı yıl ücreti 450 bin lira olacak. Amerika'da uygulanan uluslararası Teofle sertifikası duzeyinde eğitim veren 208 saatlik programın kayıt ücreti ise 750 bin Ura olarak belirlendi. Aııkara% a zırhlı araç fabrikası TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA Zırhh araç fabrikasımn temeli önumüzdeki ay Ankara'da atılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin F16 projesinden sonra ikinci büyük projesi olan zırhlı muharebe aracının üretinıi için kurulacak fabnkanın yan sanayi uniteleriyle birlikte 10 bin kişiye iş olanağı yaratacağı belirtiliyor. Öıe yandan zırhlı araç anlaşması da efektif olarak yürürlüğe gırdi. Turk hukumeti ilk kez anlaşma kapsamında 1990 ağustosuna kadar Turkiye'ye hazır olarak gelmesi beklenen 20 zırhlı araç karşılığında, 29 railyon doların yansını Turk Lirası olarak ödedi. Diğer yarısı ise araçların tesliminde ödenecek. Turizm meslek kurslan kının olduğu belınildi. Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme tdaresi Başkanlığı (SAGEB) yetkililerı, anlaşmada ABD ve Tiırkiye dışındaki ulkelere arhlı araç satma provizyonu olduğunu belirterek, "Birtakım bölgelere Turkiye'deki imalattan gönderilebilir. Ancak pazarlanabilme dunynunda" dediler. Yetkililer, zırhlı araçlann hükumetleT duzeyinde pazarlanabilecegini, bunlann da Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindekı ulkeler olabileceğini kaydettiler. Ankara'da kurulacak, ancak yeri kesin olarak belırtilmeyen zırhlı araç fabrikasında 1698 araç 8 yıl içinde uretilecek. Bu üretime 1520 dolayında yan sanayii Tınnası da katkıda bulunacak Proje kapsamında 650 adet zırhlı muharebe aracı, 830 adet zırhlı ABD ile ortaklaşa uretilecek personel taşıyıcı, 170 adet havan araçlann pazarlanabilmesi duru ile 48 adet de kundağı motorlu munda 3. ulkelere de satış hak zırhlı TOW aracı uretilecek. • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) Kapadokya Turistik Otelciler ve tşletmeciler Derneği, turizmde kalifiye eleman sorununu çözmek amacıyla 4 dalda turistik meslek kursu duzenleme karan aldı. Dernek 2. Başkanı Sadık Afacan da Kapadokya bölgesinde büyük bir sorun haline gelen kalifiye eleman sıkmtısım en az seviyeye indirmek amacıyla ilk etapta 150 kisinin kat hizmetleri, ön büro, garsonluk ve aşçıhk kurslannda yetiştirilmesinin amaçlandığını söyledi. Kasım ayında başlayacak ve 4 ay sürecek kursta başanh olan kişilere bölgedeki turistik tesislerde iş olanağı sağlanacak. Aliağa Körfezi'nin 2 yıllık ömrü kaldı Ğnlem alınmazsa iki yıl sonra Aliağa Körfezi'nin hiçbir yerinde denize girilemeyeceğini söyleyen Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, bu amaçla 20 kasım günü Bakırçay Belediyeler Birliği'ne üye 20 belediyenin "doğa katliamına hayır" mitingi yapacağını belirtti. tZMtR (Cıunhuriyet Ege Biirosu) Hızh sanayileşme Aliağa ilçesini "kiriilik kuşatması"na aldı. tldeki demirçelik fabrikalan, limanlar, haddehaneler çeşitli çevre sorunlaıına yol açarken, Belediye Başkanı Hakkı Ülkü, "Biiytik sanayi kuruluşlan göstermelik filtreler yapıyorlar, onlan da çalışarmıyoriar. Kasım ayında 'Doğa katliamına hayır' mitingi yapacagu" dedi. Alıağa'da bugun 30'a yakın fabrika bulunuyor. Bu fabrikalar arasıda TÜPRAŞ Aliağa Rafinerisi, Foca DemirÇelik tesisleri, HABAŞ, İDÇ, Çukurova DemirÇelik tesisleri, Yaşar Holdıng'in Ege Gubre ve Viking Kâğıt Fabrikalan ile çok sayıda gemi söküm tesısi yer alıyor. Son olarak "YaplşfctDevret" modeliyle bir de termik santral kurulması gündeme gelince, ılçede yaşayanlar buna buyuk tepki gösterdi. Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülku şunlan söyledi: "Özellikle DemirÇelik fabrikalan sorumsuzca hareket ediyor. Filtrelerini de çalışttrmıyorlar. Yeni Foca, Aliağa, Hetvacı ve Menemen'e kadar olan tum koyleri ve ovayı harap ediyorlar. 4 demir çelik fabrikası dışında 6 tane liman var. Bunlann 4'ü Fakükede asistan olarak kalması kesinleşmiş gibiydi. Tam o sırada, onca çalışmanın ve öğretmenliğin zıhınsel yorgunlukları, ağır bir sürrnenaj geçirmesine yol açtı. Tedavisi dört yıl sürecek bir surmenaj... O yıllarda Kabataş Lisesi'ndeki görevini bırakmadı, bırakamadı... 1944'te, tümüyle özel sektöre ait. Limaş, Çukurova, Ege Gübre ve alıp, analize gönderdik. Aliağa gozden çıkartümış iyileştıkten sonra, tezini savundu Nemtaş Hmanlan var. Aynca rafinerinin ve Pet dunımda. Öncelikle sesimizi yukseltecegiz. Bu ve fakulteyi bitirdi. kim'in Hmanlan var. Bu limanlar da çevreyi kirie amaçla 20 kasım günü Bakırçay Belediyeler BirliElli yıl süren başarüı öğretmentiyor. En çok rafineri limanından şikâyetçiyiz. Pet ği'ne uye 20 belediye olarak 'Doğa kathamına lik yasamı boyunca "takdir" görrol boşaltılırken kaçaklar oluyor, bir iki yıl deni hayır' mitingi yapacağız." dü, "saygı" gördü... önce öğrenzin uzerinde yag kalıyor. Sonra gemiler sintine suDokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bö cisi, sonra aynı lisede meslektaşı buını boşalüyor. Önlem alınmazsa iki yıl sonra Aliolan Behçet Necatıgil'in deyişiyağa Körfezi'nin hiçbir yerinde denize girikmez." lümü öğretim üyelerinden Prof. Aysen Muezzınoğlu le, "Smavlarda âdeta sandalyeye Hakkı Ulku onlem almamaları dunımunda çev da ilçede kiriilik ölçumleri yapıyor. Müezzinoglu saplanmış gibi oturur ve çıkardıreyi kırleten fabrikalan kapatabileceklerini vurgu yöredeki denetimsizliğın insanı dehşete düşürecek ğı gozluklerinin otesinden kelime boyutlarda olduğuna dikkat çekti. layarak sözlerini şöyle surdurdu: kelime sınav kâğıtlannı okumaya Müezzinoglu ilçenin "gözden çıkarbldığını" be çalışır"dı... "Biz bir çevre komisyonu oluşturduk. Bu komisyon özellikle demirçelik fabrikalannın çevre kir lırterek, "Madem orada insan yaşatmayacaklar, bir Galatasaray Lisesi'ndeki öğretliliğini bangi aşamaya vardırdığı konusunda rapor referandum yapar o bölgeyi insansızlaşünrlar. Oramenliği sırasında, okulun Tevfik hazırlıyor. Aynca fotograflar çektirdik. Bu fabri da tanm yapılıyor. insanlar yaşıyor. Sanayileşme Fikret Salonu'nda bir çeşit "fokalan n dumanlannı saat saat tespit ediyoruz. Sonra insansız olmaz. Nasıl bu kadar duyarsu kaunabi rum" kurdu: Istanbul'un çeşitli liViking Kâğıt Fabrikası'nın atıklanndan numune lir anlamıyorum" dedi. selerinden gelen yetenekli öğrenciler, arkadaşlanna kendi ürünlerini okuyorlardı. Toplantılar ilgı görüyordu; sonradan şiir alanında adını duyuracak Ülkü Taraer, Kemal Özer gibi isimler de katıhyorlardı bu edebiyat matinelerine... Zeki Ömer Hoca bir yıl Paris'te kaldı. Hem mesleki incelemeler yaptı, hem resim akımlarını, ressamları yakından tanıma olanağı buldu. Empresyonistlere tutkundu; onlann "deli divanesi olmuş"tu. Ta Çankın'dan beri kendisi de resim yapıyordu (evinin duvarlannda ilginç resimleri vardı). "Kıyıdaki Tekne" şiirini Braque'a adadı... Müzik, yaşamında hep yer tutmuştu. Halk ezgileri dinleyerek, mevlit dinleyerek, Kur'an dinleyerek yetişmişti. Saz da çalıyordu. Kastamonu'da saz yapmaya başlamıştı. Istanbul'a geldıkten sonra dut ağaçlaruu oyarak sazlar yaptı, beş ut yaptı... Ve bütün bunlar şiirine yansıdı. "İnsan hayatta bir ses anyor" du... g mücadele • M U C L A (Cumhuriyet) Orman Genel Mudürü Nevşat Özer, Türkiye'nin orman yangınlan ile mucadelede Avrupa birincisi olduğunu açıkladı. Özer, Türkiye*nin bu başansımn Dünya Gıda ve Tanm Teşkilatı'nca (FAO) tescil edildiğini belirterek, Akdeniz kuşağında yer alan ülkelerden Fransa ve tspanya'nın orman varhklannın binde uçünü her yıl meydana gelen yangınlarda kaybettiklerini, buna karşılık Türkiye'nin binde bir civarında kaybı olduğunu bildirdi. Orman Genel Müdurü Nevşat özer, sorularımızı yanıtlarken Turkiye'de yangın başına kaybedilen alan miktarının 30 hektardan 10 hektara düştuğünu söyledi. Buna karşılık son yıllarda yangın sayısında artıs gorulduğünü kaydetti. Willy Brandt aııılaruıı yayımladı "Hayatım hatasız değildi, bundan sonra da olmayacaktır" diyen 75 yaşındaki Brandt'ın 500 sayfalık kitabı çocukluk yıllarından başlıyor ve bugüne dek geliyor. nal Başkanı Willy Brandt, kitabıyDİLEK ZAPTÇIOĞLU la ilgili konuşmasında önce yayıBONN Willy Brandt, uzun nevine değindi. "Anılar"ı yayımsüredir beklenen anılarını yayım layan "Propylaen Verlag" Federal ladı. İkinci Dunya Savaşı sonrası Almanya'daki en büyük yayın Alraanyası'nın en önemli politika trostü Springer'in bir yan kuruluc.lanndan Brandt'ın aıuları geçen şu. hafta sonu Bonn'da basına tanı"Bild, D k Welt" gibi sağ gatıldı. Kitap 1116 ekim tarihleri zetelerin de sahibi Springer Yayınarasında Frankfurt Kitap Fuanları geçmişte Brandt'a en ço 1 ' "salnda satışa çıkanlacak. dıran, gazeteciliğı "belden a^ağı" "Kapaktaki kırmızi noktanın sansasyonel yayınalık için kullayanlış yorumlanmamasını dile nan bir yayınevi. Brandt'ın bu sağ rim" diye sözlerine başlayan yayın tröstu bunyesınde bir yayıBrandt, 75 yaşının verdiği ağırlı nevıne anılarını yayınlatması, üsğa karşın mizah duygusunu kay telik "Bild" ve "Die Welt" gazebetmedığinı gösteriyordu. Sosyal telerimn anılan bir suredir kendı Demokrat Parti onur uyesı, eskı sayfalarında dizi olarak yayımlabaşbakan ve Sosyalist Enternasyo maları Brandt'ın kendi partisi tarafından yoğun biçimde eleştirilmesıne neden olmuştu. Bu eleştırilere definen Brandt, "Yayınahk alanındaki tekelleşmeye mudahale edemejecek kadar yaşlandığını" söyledi ve "Bana önerilen kontrat çok cazipn" dıyerek karannda parasal nedenlerin rol oynadığını ima etti. Ancak Bonn'da Brandtın paradan ziyade kendi partisi SPD'ye duyduğu kırgınlık yuzünden bu karan aldığı soylentileri dolaşıyor Anımsanacağı gibi, Wüly Brandt, özel kalem mudurlerinden Guenter Guıllaume*un Doğu Alman casusu çıkması üzerine 1974'te başbakanlıktan istifa etmış, SPD o sıralar Brandt'ı yalnız bırakmıştı. "Hayatım hatasız degildi, bundan sonra da olmayacaktır" diyen Brandt'ın 500 sayfalık kitabı çocukluk yıllarından başlıyor ve bugune kadar geliyor. Kitabın Uk bölumunde çocukluk, gençlık ve Hıüeı diktatörluğunden kaçarak sığındığı Iskandinavya'da geçen surgun yillannı anlatıyor. tkinci bolumde Federal Almanya'nın iç pohtikası ağırlıklı anılarına, son bölumde ise daha çok uluslararası sorunlara, ozelhkle sılahsızlanma, Doğu Batı diyaloğu, banş ve ıstikrar politıkalanna eğıliyor. Bu arada Avrupa Topluluğu'yla ilgili gelışmelere bakışını da anlatan Brandt, Türkiye'yle ilişkili olarak kısaca şöyle diyor: "Türkiye, Avrupa Topluluğu'yla uyum anlaşmasını tam uyeliğe dönuşturmek için çaba harcıyor. Ama serbest dolaşımın beraberinde getireceği sonınlar henuz kestirilemediği için AT'ye sağduyusu, bu karan ertelemesi gerektigini soylemektedir." Brandt demokrasi anlayışına değindiği bir bölumde de Türkiye1 den "Askeri yönetim ve insan haklannın çiğnenmesi" bağlamında söz ediyor. Dövme dondıınna • KAHRAMANMARAŞ (AA) Kahramanmaraş'ın dunyaca unlu "dövme" dondurmasının, Amerika'da da üretilip pazarlanacağı biidirildi. Kahramanmaraş Dondurmacılar Derneği Başkanı Mehmet Kambur, New York yakmlanndaki Ashevilla kentinde bir restoranlar zincirinin sahibi olarak Türk asıllı işadamı Ishak Korkmaz'ın, ünü yurtdışına tasan dondurmayı Amerika'da uretmek ve pazarlamak istediğini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle