20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKtM 1989 HAVA DURUMU Mefeorotoji Genel Müdüriüğü'nden alınan bilgiye göre; yuıüun bato tesimleri parça* ve çok bulutkı. Trakya, Marmara ve Kıaey Ege yer yer safianak ve gAkgurultülu saöanak yaOtşlı. oteki yerler parçalı ve az buluttı geçecek HAVA SICAKL1Ö: YaÇış alan yerterue dejişmeyecek. Ötekı yerterde biraz artacak. RÜZGÂR: Guney yönlerdefi orta kuvvette, yurdun bat kesimlerinde kuvvetli ve kısa süreli fırtına şeklınde esecek. DenizlerimtzrJe ruzgâr OoOu Akdenirte kaba, Ege ve Batı Akdeniz açıkiannda çok kaba dalgaiı olacak. ytidız ve poyraabn, flteki denizterimiz Oalga yüksekSOi 12. Marmara ve Bat Karadentfde 23. Ege ve de kıbte ve kesişlemeden 46, Batı Ka Bat AMeniz açMannda 35 metre dofynda bulunacak. Van Göradeniz. Marmara, Erje ve Batı lü'nde haw: Parçalı bulutlu geçecek. Gorüş uzaklıflı 10 km. doAkdemrte 89 kuvvetinde saatte 1627. layında bulunacak ROzgar guney yönterden orta kuvvette esecek. Bat Karadeniz, Marmara ve Ege'de Dalga yuksekliji 0.51 metre dolayında bulunacak. 404S denu mılı hızta esecek. OENİZ: Mutet», Marmara ve Batı Karadeniz'de Adana Adapazan Mıyaman Afyoo Ajn Ankara AnOkya Antalya Artvın Aydın Battasir Bilecik Bırvgöl BiDis Bolu Bursa Çanakfcale Çorum OereS A Y A B A A A A A B Y Y A A B Y Y A B CUMHURÎYET/17 TÜRKİYE'DE BUGUN 27° 16° ayafbakır A 24° 12° Edirne Y 25° 12° Erancan A 20° 9°Erajrum A 17* 2°EsMseNr A 22»W°GsiHlBt> A 26°19°aresun A 26°WGumu$tlıntA tt°10°HaMdri A Z7° 16° Isparta A 23° 9° jstantml Y 23°12°tzmir Y 22° 9°Kars A 21° 6°KasBmomı B 18° 7°Kaysari A 2*> 12° KırMan* Y 22° 13° Konya A 18° 7°Küar»a B 25° 13° Matatya A 27° 12° Manisa 22° 10° K.Maraş 26°12°Merein 16° 1°Muflb 21° 8°Mus 26° 12° 1*0* 20°U°0nlu 17° 5 ° t a 23°K)°Sımsun 23° 14° Sinop 25°15°Snas 16° fTMbrtaO 17° 6°Trabzon 19° 6°Tunc«li ş 19° 6°v*n 21° 10° YHsat 23° 1 » Z M 2 B A A 8 A A A A A A B A Y A A B A A B 25» 14° 24° 13» 27° 19° 24° 13° 23° 10° 20° 10° 20° 15° 18" 12° 20° W° 27° 15° 19° 15° 17° 5° 21° 13° 20° 14° 23°W 21° 10° 21° 6° 17° 5° 19° 14° DUNYA'OA BUGUN Amstertam Amman Abna Bajfet Baotam A 17° A 32° Y 19° A 36° A 24° Ltrangrad B 8° A 21° Londra A2«» Madnd Mano Y 26° Monlreal Y 7» ¥ 4° Mostna B 19° Muni) B 15* A 10° Osk) A W Pans Y 18" f"m A 37» A 22° Y 19° Pema A 34° So(y» A 29° 5am A 30° VHm Y 16° \na v*?ow Y 19° A 18° Viyana VtahingionA 22° Zurtı Y 17° POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Aaçık BbuluOu Gflunes* Klort Ssıs* Yyajmuıiu Y 8 A A A A A A Kopertog A A KMı A Lefkoşa Y 17° Y 17° B 17° A 18° A 17° Y 17° Yazıya Başlama... Okulu bitiren Ahmet Rasim Telgrafhane'ye memur olur, ama gözü basındadır. Fransız şaırterinden birinin şiirini çevırmiştir. Bunu kitapçı Kirkor'a okur. Kirkor çok beğenir. Yayımlamak ister. Ama nasıl yayımlanacaktır? Kirkor masanın gözündön bir zarf alır, Ahmet Rasim'e verir. "Şimdi üstüne Tercürrnnı Hakikat başyazarı Ahmet MitKat Efendi Hazretleri'ne... diye yaz. Zarfı Basımevi'ne götür" der. Yazar, mektubu, Babıâli Caddesi'nde Ebusuut Sokağı'nda 40 numaralı Kırkanbar Basımevi'ne götürür. Nallı Mescit'i geçer. Meserret Apartmanı denen yere getir. Oralarda kömürcü dükkânından oluşmuş bir arsa vardır. Sonunda gideceği yeri bulur. 'Tercümanı Hakikat Basımevi burası mı?" "Burası" "Bir bey Mithat Efendi Hazretleri'ne bu mektubu gönderdi. verir misiniz?" "Gelince veririm." Hemen donüyor, durumu Kirkor Efendi'ye anlatıyor. Birkaç gün bekler, gazetede ne yazı var, ne çizi. Kirkor'a. "Bizim yazı ne oldu?" diye sorar. "Sırası gelince çıkar." "Ya kaybolmuşsa?" "Olmaz. Basımevi burası. Yüz kişi girer, iki yüz kişi çıkar. Yazı ya masalarm gözlerinde kaiır ya mürettiphanede." "Mürettiphane başka yer midir?" "Hayır, onlar da ordadır. Göz göz kasalar, bu kasaların içinde dökme harfler vardır. Ordan alır dizerler. Sütun yaparlar. Sütunlar yan yana gelir sayfa olur. Bunları bağlarlar, makineye verirler." Genç yazar Rasim bu söylenenden bir şey anlamaz, ama dinler. Daha öğreneceği çok şey vardır. Kirkor da bunları bir çırpıda soylemiyor, teker teker anlatıyor. Kimseyi tanımıyor, ama basımevine de durmadan yazı yetiştiriyor. Ahmet Mithat Efendi ile tanışmalan şoyle olur: Bir gün Ebusuut Caddesi'nin başındaki bakkal dükkamnda hem karnını doyuruyor hem de basımevini gözetliyor. Ne gelen var ne giden. Kapıdan içeri dalıyor, odalar arasında dolaşmaya başlıyor. Merdiven başındaki oda açıhyor. Esmer yüzlü, saçları kırpık, iri yapılt, bıyıkları, sakalları tuvaletsiz biri çıkıyor. Karşılaşıyorlar. "Kimi istiyorsunuz?" Elindeki zarfı uzatıyor. Adam okuyor. "Mithat Efendi Hazretleri benim." Yazıları okuyor. "Ahmet Rasim siz misiniz?" "Evet bendenizim." "Geçen yazın da çok tyi idi. Hangi okuldan çıktın?" "Darüşşaf aka'dan." "Ya, gel bakayım." Karştdaki odaya geçerter. Karşısına oturtur. Yaalarını kimin duzelttiğini sorar. "Hiç kimse..." "Bak oğlum sana aferin! Burası yazı ocağıdır. İstediğin zaman gel. İşte kalem, kâğıt, mürekkep. İstediğin kadar otur, istediğin kadar yaz... Sana şimdilik her yazın için bir mecidiye vereceğim. Harçlık edersin, al bakaltm siftah et!..." Mecidiyeyi uzatır. Burada bir süre çalıştıkları sonra Cerideyi Havadis Gazetesi'ne geçer. Orada biraz daha çok para vardır. Baba Tahir'le çayct Reşrt'in dükkânında tanışııiar. Gazeteciliğe olan eğiliminden söz ettikten sonra Baba Tahir, "Cerideyi Kavadis'te yazmak ister misin?" der. "Yazarım." "Gel gidelim." Şair İsmet Bey'in yanına giderier. Baba Tahir, "Dün söylediğim Rasim Efendi..." der. Sairin elini öperier. O da Abdurrahman Efendi'ye gönden'r. Böylece gazeteye girmiş olur. Kapıdan çıkarken yeniden İsmet Bey'e rastlarlar, elindeki şişeyi hizmetçiye uzatmakta, "Konyak alsınlar..." demektedir. Ahmet Rasim'in içkiciliği o gün aldırılan konyakla mı başlamıştır bilmeyiz, ama payı vardır. Her yazarın o dönemde içkiyle başı hoştur. 16° 27° 36° 37° 17° 28° 9° 31° 15° 18° 28° 5XS BULMACA SOLDAN SAGA 1/ Aşırı ölçüde titreme ve çırpınma. 2/ Gece yapılan sinema ya da tiyatro gösterisi... Islamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri. 3/ Kıbrıs'ta bir kent. 4/ Gaye... Iropikal Amerika'da yaşayan siyah tüylü bir kuş. 5/ Doğu Slav halkı... Akdeniz bölgesinde bir akarsu. 6/ Kurttan küçük bir yaban hayvanı. 7/ Nevşehir'in bir ilçesi... Rütbesiz asker. 8/ Sahip... Kanşık renkli. 9/ Adana yöresinde üniü bir antik kent. YUKAR1DAN AŞAGlYA: 1/ Bir limandaki gemi kalabalığı. 2/ Kenaı süsü... Yardımcı. 3/ Askerlerin bellerine bağladıklan ya da göğüslerine çaprazlama taktıklan kayış. 4/ Kastamonu'nun bir ilçesi... Ekin biçildikten sonra toprakta kalan köklü sap. 5/ Altın... Tirsi balığına verilen bir başka ad. 6/ Kimileri uğur sayar. 7/ tmkân... Evrensel alıcı olan kan grubu. 8/ Tekkelerde yapılan ayin ve devranlarda usulüne uygun ilahi okuyan kimse... Bir göz rengi. 9/ lantal elementinin simgesi... Teraziyi denklemek için hafıf gelen kefeye konulan ağırlık. TARTIŞMA Türk dili üzerine Dil devriminin 57. yılında vardığımız nokta gerçek Türkçe değil. Geçmişten kopmuş, dış dillere yenilmiş ve Amerikanca özellikler taşıyan, aydın ile halka artık yabancıhk veren bir dile sahip olduk. "Türk dili, dUlerin ea zeoginlerindendir". Bu saptamayı yaptıktan sonra dilimizin şu anda bir açmazda olduğunu belirteyim. Eski düzeni savunan devlet dairesi TDK ile Atatürkçü TDK'nun devamı Dfl Dernefi, dilimiz gerçek anlamıyla savunamıyorlar. Birincisi Osmanhcacı bir görüşle, digeri de laşmadır. Dil Derne|i buna ne diyor? örneğin, "blahat" sözcüğünü atük yerine "Itefonn"u aldık. Bu mu özlesmecilik? Aynca, artık Türk Abecesi kullanılmıyor. Sözcükleri yabancı dille yazıyor, yabancı dille okuyoruz. "Restaunuıt" yazıp "Restormn" özlesmecilik adı altında yalnız sozcükterte ug okuyoruz. IMF "AyEmEr*, TV "TVVi" oluyor. raşıyorlar. Sozcüklerin tümünün Türkçe olması sonıBir süre önce günlük bir gazete, çıkardığı nu çözecek midir? Haytr, buna kaülmıyorum. bir hafta sonu dergisine tngilizce bir ad vereözleşme nereye gidecek? Bir Osmardıca söz biliyor. cük atıyoruz, yerine Ingilizce (Amerikanca) Kısacası, dil devriminin 57. yılında vardısözcük alıyoruz. Bu özleşme değil Amerikanğırnız nokta gerçek Türkçe değil. Geçmişten kopmuş, dış dillere yenilmiş ve Amerikanca özellikler taşıyan, aydın ile halka artık yabancüık veren bir dile sahip olduk. unkü kıtap Msormanın Dil Deraeği'ne çağnm (TDK'dan hiç bir şey miypr. Kita beklemediğimden) şudur: Türkçe kullanmak, lek sonı. gerçek kurallarıyla canlı, kıvrak bir dile ka^nTıtanic'it rdugu, bur vuşmak, için uğraş venneliyiz. ö z Türkçe yüzbirer battıi de yüz Türkçe değil, gelişmeye açık bir dil olu roman, b. mah. öncelik, var olan sözcük ve terimlere değil, yeni giren sözcük ve terimlere verilmelidir Türkçe karşıbk bulmaya verilmelidir. özellikle Amerikanca sözcüklere. ŞABAN ERİM Ekonomist 6 0 Y1L ÖNCE CumhurİYet Böyle rekabet olmaz! 9 EKtM 1929 Devlet matbaası resmi kitaplar, risalelerden başka hariçten de kitaplar alarak siparişler alarak kitaplar basmağa başladı, kitapçılar zarara girdi. Mecmua çıkarmaya başladı, mecmualar meslekten vazgeçmek raecburiyetinde kaldılar. Haber aldığımıza göre şimdi de marangozluğa başlamışlar. Marangozların söylediğine NKZLe nazaran, matbaa, hariçte yapılan marangozluğa ait ÖKSCKCK münakaşalara da iştirak BRONŞİT etmekte ve bir kısım marangozların işsiz Içln haklkl kalmalaıma sebeb olmakta irniş. Marangozlar bu hususta diyorlar ki: "Vergi ile mükellef olan biz marangozlar, devlet matbaası GUDRON GÜYO marangoz fabrikasının hariçteki işleri de alması yOzündcn bu gidişle işsiz kalacağız. Esasen piyasada işler durgun. Mevcut bir iki işi de hertürlü vergiden müstesna olan devlet matbaası marangozhanesi aldıktan sonra rekabet imkâru kalmıyor ve bize dükkânlarunızı kapatmak ve meslekten çekümek düşüyor:' Bütün devletler memleketlerindeki işsizlere iş bulmak için uğraşır ve hatta işsizlere de devlet bütçesinden para vermek suretiyle yardım ederken, bizim resmi müesseselerimiz devletin kendilerine bahşettiği vergi vesair mükellefiyetlerden muaflyet gibi ' imtiyazlar sayesinde hariçteki sanatkârlann işsiz kalmalanna sebeb oluyorlar. Bu yüzden işsiz kalmak tehlikesine düşen marangozlara yazık değUmi? Ormanlarnnızda Türkiye'de, 6831 sayıh Orman Kanunu'nda özellikle 1986 ve 1987 yıllarmda yapılan değişiklikler, ormanların, deyiş yerindeyse, yasal olarak yağma edilmesine yol açmıştır. "Yafcma", bilindiği gibi yaygın olarak yasa ya da töredışı ele geçirme biçiminde algılanıyor. Kısacası, sözcük, ilk anda olumsuz bir edimi akla getiriyor. "Yasal" ya da "töreT ise yine bilindiği gibi yasa ya da törelere uygunluğu betimleyici nitelemeler. Bu durumda, çoğu okurun yazının başlığını ilk anda yadırgamasını olağan karşılamak gerekir. Ayrıca, ülkemizde, özellikle son 810 yıldır yaşananlann yurttaşlarımızın en azmdan büyük bir çoğuniuğunun böylesi karşıtlıklan kanıksamasına yol açtığj da bilinmektedir. Örneğin, anayasada bile temel insan haklarına aykırı yaptırımlara yer verilebilmiştir. Başka bir söyleyişle, ülkemizde, temel insan hakları anayasal olarak da çiğnenebilmektedir. Son yıllarda Türkiye ormarjıaruun ve ormancıUgının başına gelenler de gerçekte, söz konusu sürece çarpıcı bir örnek olarak verilebilir. Türkiye1 de, 6831 sayıh Orman Kanunu'nda özellikle 1986 ve 1987 yıllannda yapılan değişiklikler, ormanların, deyiş yerindeyse "yasal" olarak yağma edilebilmesine yol açmıştır. Ancak bu durum ayrıntılı olarak bilinmediği; öğrenilmesi çabasına da yeterince girilmediği için gerçekler kimi çevrelerce kolaylıkla çarpıtılabilmiştir. Son günlerde kimi gazetelerde büyük başlıklarla kamuoyuna duyurulan "orman yağması" haberleri ve bu haberlerde sözü edilen uygulamalar, eğer kimi ardıl amaçların ürünleri değilse, tümüyle bir araştırma eksikliği örneğidir. Doğrusu, kamuovunun ormanlarımız ve ormancılığımızla ilgilenme biçimi ve düzeyi de her türden ardıl amacın kolaylıkla kotanlabümesine olanak verdiğinin de belirtilmesi gerekiyor. yapılan değişiklikler yürürlükte kaldığı surece bundan sonra da gündeme gelmesi kaçınılmazdır! Yürüriükteki 6831 sayıh Orman Kanunu'nun 3302 ve 3373 sayıh yasalarla değişik 1, 2, 711, 17, 52, 57 ve 64. maddeleri, söz konusu gelişmelerin temel nedenleridir. Başka bir söyleyişle de bu gelişmeler, gazetelerde kamuoyuna sunulduğu biçimde birer "orman vagması" ise bilinmelidir ki bu "vagma"nın yasal, hatta anayasal dayanaklan vardır. Başta ormanlanmız ve ormancıhğımızla doğrudan ilgili bilim çevreleri ve demokratik meslek örgütleri olmak üzere kamuoyunun ormancılık sorunlanmıza yüzeysel yaklaşımı, çoğu zaman da duyarsızlığı, bu dayanaklann oluşturulmasını kolaylaştırmıştır. Artık yapılması gerekenler tüm açıklığıyla ortaya çıkmıştır: Bilim çev> releri ve ilgili meslek örgütlerinin de katılımlanyla yurttaşlanmızın yalnızca ormanlardan sağlanabilecek urün ve hizmetlere yönelik gereksinmesinin devamlı olarak karşılanmasını güvence altuia alabilecek yeni bir orman yasası hazırlanmalıdır. Söz konusu haberlerde dile getirilmeye çalışılan olaylar, gerçekte, tümüyle birer "sonuç* olarak gündeme gelmiştir. Daha da kötüsü, 1986 ve 1987 yıllannda Orman Kanunu'nda Doç. Dr. YÜCEL ÇAÛLAR OKURLARDAN Keyfi uygulama Bakan amcaya açık mektup Tokat ili ve ilçelerinin degişık ortaögretim kurumlarında görev yapan ve temmuz ayında atamaları yapılmış öğretmenleriz. Kararnamelerimizde, "en geç on beş gün içinde çalıştıkları okuldan ilişkileri kesilmelidiı" ibaresi yer aldığı halde, iki ayı aşkın zamanda ilişiğimiz kesilmedi. Bize bağlı olduğumuz resmi kurumlardan konuyla ilgili doyurucu açıklama da yapılmıyor. Sonuç olarak, bir an önce atamalarımızın yapıldığı yere gönderilmeyi bekliyoruz, bakanlığımızın bu sorunumuzla ilgilenmesini istiyoruz. Bir gnıp öğretmen Ben 11 yaşındayım. Bu yıl Anadolu liseleri sınavına gırdim ve sınavda 58 net doğru yanıtın karşılığı olarak 285.079 puan aldım. Biliyorum puanım düşük. Ama benim aklımın almadığı şu: Benden daha düşük puan alanlar "daha önce bir okulun yedek listesinde yer aldıklan" için Anadolu liselerinden bazılarına girme hakkı kazandılar. Ben ise kaydımı normal bir okula yaptırdım, bekliyorum, acaba bakanhk benim durumumda olanlar için yeni bir önkayıt açar mı diye. Benim anlamadığım bir konu da şu sayın bakan amca: Yıllardan beri kendi okulunu kendin yap kampanyaları açıhyor, ama tstanbul'da bugün yapılmış Anadolu liselerinde öğretime kontenjanın yüzde 10 açığıyla başlandı. Benim durumum bir yana hele bir puan iki puan farkla kayıt yaptıramayan, ama öğretimin bir sürü kontenjan açığıyla sürmekte olduğunu gören, bilen çocuklar ne yapsın? Ne olur, bakan amca bu duruma bir son verin de öğrenciler de, veliler de tabii siz de bu sıkıntıdan kurtulun. Tek tek öğrencilere cevap vermeye zamanımz olmaz diye mektubu böyle yolluyorum. Saygılarımla bakan amca. PELtN BAY Bakırköy DUYURU Emniyet Goıel MüdürlUğü'nUn ihtiyaç duydu|u branslarda deman yeU> tinnck UZCTe, 1989 yılı üniversitelerarası Yerleslinne Sınavında Ankaıa'daki Yükscköğretim Kurumlannın EKl'de belirtilen Ofcenim dallarında okumayahak kazanan 29 öğrcnd mccbun hizmet kar$ıh£ı, Emniyet Gencl MüdUrIO|Q adına resmi Uoifonnalı ve parasız yaıılı olarak okuıulacaktır. MUracaatlar, 20 Ekim 1989 larihine kadar Emniyet Genel Müdürlüğü Egitim Daire Başkanlı|j'aa yapılacak olup, öğrencilerde ararulacak jartlaı ve müracaatta istenilecek belgeler a&agıda belirtılmişür. ÖĞRENCİLERDE ARANILACAK ŞARTLAR 1. Türk Vaiandaşı olmak, 2. Evlı veya nikâhsız yaşamakta olmamak, 3. Herhangı bir suçtan sabıkası bulunmamak, 4. Herhangi bir okuldan ahlak veya dısiplin sebebiyle çıkarılmamış olmak, 3. Oğrerjmi sırasında kısa veya azun süreli uiaklaşiırma cezası almış olmanuk, 6. Hakkında herhangi bir suçtan kanuni kovuşturma bulunmamak, 7. KendUi ve ailesi hakkında yapılacak tahkikat neticesinde Emniyet Teşkilanna girmesinde sakıncaL bir hali bulunmamak, 8. Yasadışı ideolojik amaçlı faaliyetlere, anarşi ve terör eylemlerine herhangi bir şekilde kanşmamıs veya katılmamış olmak, 9. 1 Ekim tarihi itibariyle 22 yasından gün almamış olmak, 10. Saglık durumu yönünden "Polis Mesleğine Gireceklerde Ararulacak Saghk Şanlarına Oair Yönetmelik"in Kolej mezunlan için aradıgı saghk şanlanna uygun olmak, U. Askerlikle ilisiği bulunmamak, MÜRACAATTA İSTENİLECEK BELGELER 1. DUekçe, 2. Nüfus Hüviyet Cuzdanı onaylı örneği, 3. öğrenim belgesi, 4. Askerlik dunım belgesi, 5. 4 adet vesikalık fotoğraf, 6. 2 adet, haberleşme adresi yazılı ve posta pulu yapışunlmıs zarf, DUYURULUR. ÖCRENİM DALI: T1P BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞ1 ELEKTRİKELEKTRONİK MÜHENDlSLİĞt MAKİNA MÜHENDİSLİĞ1 İNŞAAT MÜHENDİSLİG1 MİMARLIK HUKUK ULUSLARARAS1 İLİŞKİLER İNGİLİZCE ÖĞRETMENLtCt MATEMATİK ööRETMENLtul FİZİK ÖGRETMENLİĞ1 KİMYA ÖĞRETMENLİC1 TOPLAM Basın: 33361 KONTENJAN: 4 4 4 2 1 l 2 4 1 2 2 2 29 3 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet Beyazıt planı değişiyor 9 EKİM 1959 Belediye meclisinin bundan bir müddet ewel kabul ettiği Beyazıt meydaru planımn yeniden tadil edileceği anlaşılmaktadır. Bahis mevzuu plan, bir sene müddetle yapılan çalışmaları takiben iki ecnebi şehircilik mütehassısı tarafmdan hazırlanmıştı. Bildirildiğine göre, kabul olunan planın meydana aynen tatbiki halinde Beyazıt camiini, üniversite kapısını ve Beyazıt kütüphanesinin büyük bir kısmını yoldan görmeye imkân kalmayacaktır. Zira altında dükkanlann bulunması düşünülen iki kath meydan yoluu seviyesinden bir hayli yüksek bulunacaktır. Diğer taraftan TaksimAzapkapı yolunun inşaası ile alakalı hanrlıklar tamamlanmaktadır. Açıklama 6 Ekim 1989 günü yayınlanan Üniversitesi'nden Prof. Dr. "Çağdaş Eğitim tçin trfan Çakın tarafından Kütüphane" başhklı yazı, hazırlanmış ve imzalanmış bir benimle birlikte Ankara basın bildirisidir. Açıklanmasını Üniversitesi'nden Prof. Dr. rica ediyorum. Ozer Soysal, Istanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Prof Dr. JALE BAYSAL Meral Alpay, Hacettepe Kütuphanecilik Bolümü Başkanı Devlet Radyosunda küfür Bir anket yapılıp da araştırılacak olursa radyolarımızı dinlemekten vazgeçenlerin bugünlerde biraz daha çoğaldığı anlaşılacaktır. Bu çoğalmaya sebep olanlar çocuklarının yeni argolar ve yeni küfürler öğrenmesinden çekinen analarla babalardır. Çocuklan bulunmayanlar için de ağırbaşlıhğa, nezahet ve nezakete numüne olması gereken Devlet Radyosundan çöl faresi, nebbaş gibi kelimeler duymak cidden hazin bir levha teşkil etmektedir. Bu sözler gazetecilere karşı sarfedilmektedir. Halbuki radyoda böyle konuşulmasına izin verenlerin kendi gazeteleri vardır. Bu sokak ağzının radyo yerine o gazetelerde kullanılması ehveni şer iken Devlet Radyosunun çamura bulanmasına akıl erdirmek güçtür. Sakın bunun sebebi Basın Kanunu'nun hakaret faslı hükümlerinin iki taraflı işlemesi endişesi olnıasın! GAYRİMENKVL AÇIK ARTIRMA ILANI ANTALYA MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Esas: 1989/77 AntalyaMerkez Hacısekiler Köyü 110 ve 116 parseller Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'run 1989/345 esas 1989/1019 sayüı karan gereğince satılacaktır. 116 nolu parsel tapu kaydına 6959 m1 genışliğinde ziraat arazisidir. Mahalli rayiçlere göre dönümü 4.000.000 TL'den muhammen bedeli 27.836.000 TL'dir. 110 nolu parsel ise tapu kaydına göre 3557 ra1 genışliğinde olup narenciye bahçesidir. Mahalli rayiçlere göre dönümü 5.000.000 TL'den muhammen bedeli 17.785.000 TL olup uzerindeki 3.880.000 TL. 194 adet portakal ağacı ile birlikte taşınmazın toplam değeri 21.665.000 TL'dir. 1 Satış: 13.11.1989 günü saat 14.0014.15 arasında 116 nolu parsel, saat 14.3014.45 arasında 110 nolu parselin ihalesi yapılacaktır. Bu satışta dejerinin °7» 75'ini bulmadığı takdirde 23.U.1989 günü aynı yerde ve aym saatte ikinci arttırma yapılacaktır. Bu ihalede ise değerinin % 40'ını bulduğu takdirde ihale edilir. Satışa iştirak eden değerin % 20"si nisbetinde teminat yatırması, başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 1989/77 esas sayılı dosyasına başvurmalan ve satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatıru kabul etmiş sayılacakları ilan olunur. GAYRİMENKUL AÇIK ARTIRMA ILANI ANTALYA MAHKEME SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Esas: 1989/79 Antalya Sinan Mahallesi, 4319 ada, 9 parsel, Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin kesinleşen 1988/643 esas, 1989/645 sayüı karan gereğince satılacaktır. Satışa konu taşınmaz tapu kaydına göre 588 m1 genişliğinde olup uzerinde briket duvar ile muhtelif yaş ve cinste agaclar mevcuttur. Parsel blok nizam 3 kat inşaata müsaittir. Mahalli rayiçlere göre m"si 110.000 TL'den muhammen bedeli 66:680.000 TL'dir. 1. satıs: 13.11.1989 günü saat 15.3015.45 arasında Antalya Ozel tdare binası Kat: 5 No: ll'de açık arttırma ile yapılacaktır. 1. satışta değerin ft 75'ini bulmadığı takdirde 23.11.1989 günü aynı yerde ve aynı saatte ikinci arttırma yapılacaktır. Bu satışta ise değerin 1% 40 ve masraflannı geçtiği takdirde ihale edilir. Satışa katılan değerin °7« 20'si mspetinde teminat yatırması, isteyen alıcrya satış bedelini yatırması için 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. thaleve katılanlann şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin memurluğumuzun 1989/79 esas sayüı dosyasına başvurmalan ilan olunur. Basın: 43582 . Malîyenin açıklaması Maliye Bakanlığı bugün yayınladığı 50 sayıh bildiride yabancı memleketlere gidenterin getirecekleri eşya ile ilgili eski tebliğlerin bazı maddelerini değiştirmiştir. Yeni değişikliğe göre, ticari maksatlar dışında kendilerinin veya ailelerinin ihtiyaçları için dış yolcuların beraberlerinde getirdikleri eşyalardan gümrük idarelerince tesbit ve kabul olunacak miktarı bin liraya kadar olanlarırun ithalleri, müsaade istihsaline lüzum olmaksızın Gümrük Bakanlığınca tesbit olunan esaslar dairesinde memlekete sokulabilecektir. Evvelce 500 liralık eşyaya müsaade edilmekteydi. ELAZIĞ ASLİYE 1. HUKUK İŞ MAHKEMESt'NDEN 1988/214 E. 1989/633 K. Davacı Fadıl Yakut tarafından davalılar SSK vs. aralanndaki tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: Mahkememizce davanın kabulü ile davacı Tsmail oğlu 1945 do|umlu Fadıl Yakut'un 13.10.1983 tarihinden 31.10.1983 tarihine kadar asgari ücreıle işveren Recai Karaman'ın işyerinde çalıştığmın tespitine, fazlaya dair talebin reddine 22.8.1989 tanhinde karar verilmiş olup, davah Recai Karaman'ın adresi tespit edilemediğinden, işbu kararın yayımlandığı tarihten itibaren davah Recai Karaman tarafından 8 gün içinde temyii etmediği takdirde karann kesinleşeceği tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 4357S T.C SIVAS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1988/209 Davacı Hazine vekili mahkemcmize verdiği 18.02.1988 tarihli dava dilekçesi ile davalılar AIi mirasçılan Ali Gökçek ve muşterekleri aleyhlerine açmış bulunan kadastro tespitinin ipfali davasında: Sıvas merkez Akpınar Köyü'nde bulunan Taşkaya mevkii ve kadastro tespiti sırasında 3676 parsel numarası alan dava konusu taşınmazın bitişiğindeki mer'anın uzantısı olup, mer'adan açılma oiduğu iddiasıyla kadastro tespitinin iptali istemiyle açılan davanın yapılan açık yargılaması esnasında verilen ara karan uyannca: Davalılardan Ali oğlu ALİ GÖKÇEK'in tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adresi tespit edilemediğinden T.Klnun 28 ve müteakip maddeleri uyannca, dava dilekçesi tebligat yerine geçerli olmak üzere adı geçen davahmn davaya karşı tüm savunmalannı, itiraz sebep ve delillerini duruşmamn atılı bulunduğu 7.11.1989 günü saat ll.OO'e kadar bildirmeleri, mahkememizde hazır bulunması veya kendilerini bir vekille avukatla temsil ettirmesi, işbu ilanın tebliğin son ilan tarihinden itibaren 10 gün sonra yapılmış sayılacağı, duruşmaya gelmez veya kendilerini vekille temsil ettirmezlerse yokluklannda duruşmaya devam oiunup karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 43552 SİNOP KADASTRO MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1978/194 Esas 1980/46 Karar Davacı Sinop Orman ldaresi Müdürlüğü tarafından davalılar Bekir Ozsoy ve muşterekleri aleyhine açılmış bulunan tespite itiraz davasının yapılan duruşmalan sonunda; mahkemece verilen 27.10.1980 tarih, 1978/194 Esas, 1980/46 Karar sayıh ilamı Ue Sinop Ui merkez Göllü Köyü, Sülüklü mevkündeki 1000 m1 mesahalı 3 paftada kayıth tarla vasıflı 558 parsel sayüı gayrimenkul orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle tescil dışı bırakılmasına karar verilmiş ve söz konusu karar davalılardan Avdan Köyü'nden Recep kızı Refıye Ergün, aynı köyden MecitPenpe oğlu Nuretrin Ergün, MecitPenpe oğlu Nihat Ergün, Sinop Tangal Köyü'nden Hüseyin kızı Ayşe Yıldız, Sinop Karapınar Köyü'nden Hüseyin kın Şaziye Şen'in yapılan tüm arama ve araştırmalarda adreslerinin tespiti cihetine gidilmis, ancak tahkik edilememiş ve mahkemece ilanen gazete marifeıiyle tebligat icrası yapılmasına karar verilmiş olmakla; Yukanda bahsi geçen karann adı geçen kişilere gazete marifetiyle ilanen tebliğine, gazetenin yayınından itibaren 15 günlük yasal temyiz müddeti içinde lemyiz edilmediğinde kesinleşeceği ilanen tebliğ GEÇEN YIL BUGÜN CumhüriYei Atatürk nıatemsiz aıulacak 9 EKtM 1988 Atatürk, ölümünün 50. yıldönümünde yas lutulmadan anılacak. Kültür ve Türizm Bakanbğı'nın koordinatörlüğünde 713 kasım tarihleri arasında "Autürk'ü Anma Haftası" düzenlenecek. Kültür ve Turizm Bakanhğı'nın önerisi üzerine yeni bir yaklaşımla anılması benimsenen Atatürk'ün, ilke ve inkılaplarırun özümlenerek uygulamaya konulması, toplumun çeşitli kesimlerince örnek alınabilecek yönlerine dikkatlerin çekilmesine yönelik etkinlikleı gerçekleştirilecek. Atatürk, ölümünün 50. yıldönümünde anılırken günlük hayatın akışı bozulmayacak. Anma etkinliklerine, çok sayıda kamu kurum ve kuruluşu katılacak. ERZURUM ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ 1989/266 Esas Davacı Semahattin Kaya tarafından Davalı Aysel Kaya aleyhine açmış oiduğu terk sebebiyle boşanma davasının yapılan açık duruşmasında verilen ara karan gereğince: Davacı Semahattin Kaya tarafından sizin aleyhinize 23.1.1989 tarihli dilekce ile terk sebebiyle boşanma davası açmış olup tüm aramalara rağmen bulunmadığınızdan dava dilekçesinin ve duruşma gunünün ilanen tebliğine karar verilmiş olup duruşma günü olan 6.11.1989 günü saat 09.00'da duruşmaya gelmediğiniz Veya bir vekilde göndermediğiniz takdirde dııruşnıaııın ve verilecek karann gıyabınızda devam edeceği hususu ilanen tebliğ olunur. 21.9.1989 Basın: 43569 T.C.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle