19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EKİM 1989 HAVA DURUMU Adana Artaoaarı Mıyamafı Aiyon Ağr. Ankara Arrtakya Anliya Artvın Aydın BalıkKif Bıteok Btngöl CUMHURİYET/17 TURKIYEDE BUGUN A 27° 15° Chyabakır A 21° 11° Edırne Y 25° 13° Erancan A 19° 3 ° E m r o m Y 14° 2°Esloşehır A 20° 7°Gananep A 26° 16° Gıresun A 25° 12° Gumuştıane Y Y 14° 11° Hakkan A 28° 10° Ispa/ta A 21° 13° IsBfltıol B 20° 6°bmır Y 19° 8°Kars ¥ 17° 6°Kasamonu B Bıtlts A B 21° Bolu A A 21° 9° Kırtofe» Bursa A Çarakkale A 21° 14° tonya A B 18° 6°Kütatya Çorum Y A 23° 10° Maiatya OenıSı 20° 22° 17° 12° 2f 23° 19° 13° 13° 21° 20° 23° 13° 17° 20° 20° 19° 20° 19° 7°Mansa 11° K Maraş 5°M«s»ı 2° Muğla 5°Muş 12° Nıjde 14° Ortu 7°P«e 7°Samsun 4°Sıırt 13° Srop 13° Sıvas 1° fekjrdağ 6°Tratam 8°Tüncelı 11° Usak 8°Van 7°YMsat 6° Zonguldalı DUNYA'DA BUGUN POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL meteoroloji Genel Mudurluğü'nden alınan bılgiye göre ytrdun doğu kesimlerı parcaiı çok bulutlu, Doğu Karaderuz ıle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelen yağmur. yer yer sağanak yağışlı geçecek Marmara ıle yurdun ic kestmierınde sabah saatlerınde yer yer sis görülecek. Hffi/A ŞICAKL1ĞI. Değişmeyecek. RÜZGÂR: Yurdun kuzey luflu ve sağanak yağışlı geçecek. Rüzgâr doğu yönlerden kesimlerinde ku2Ey ve doğu, öteki hafif, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl mutedil görüş kesimlerinde güney ve bab yönler uzaklığı 10 km. yağış anında 5 km 'nin altında buiunacak den hafif, ara sıra orta kuvvette. yağış anında kuvvetlice esecek. van DtJUİIU A açık B Dblulkj G aunejlı Kkaıl: Ssıslı Yyajmurlu Gölü'nde Hava. Çok bu?}*"1 Pazar Bozuldu Yeniden Kurula... Oubay. Franlrturt (Srne Helankı Kalwe Kopwhag Kfiln Utkoşa BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Kısa manto. 2/ XVIII. yüzyılda Fransa'da moda olan gosteıişli bir bezeme biçemi... Müzikte "yapıt" anlamında kullanılan terimin kısa yazüışı. 3/ Anlama yeteneği... Eskiden hocaların giydiği bir çeşit ustlük. 4/ Hizmet hayvanlarının ayağına çakılan demir... Kars'ın bir ilçesi. 5/ Başa örtülen bir cins şal. 6/ Ilaç... Bez dokuma tezgâhı. 7/ Aruzölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalanna göre ayırtna... "îrlanda Cumhuriyet Ordusu". 8/ Hinttran dil gurubuna verilen İıd... Bfr nota.".. Eli işe yatkın, becerikli. 9/ önceden belirlenen bir amaca ulaşmak için tutulan yol. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yelkenli gemilerde pruva direğinin en altta bulunan ana sereni ve bu serene bağlanan yelken. 2/ Bir tür pembeelmas... Bir gezegen. 3/ Bilgıçlik taslayan kimse... Ahcının kendi kendine birleştirip monte edebileceği şekilde satılan parçaların tümü. 4/ Her iki Kore'nin de para birimi... Islamlıktan önce Kâbe'de duran üç puttan biri. 5/ Bir renk... Kendisine âşık olan Samson'un saçlarını keserek onu güçsüz bırakan ve böylece Filistin'i Israiloğullarından kurtaran kadın. 6/ Karadeniz yöresinde haşlanmış mısıra verilen ad... Bir hayvan. 7/ Güney Amerika'da yaşayan kemirici bir hayvan. 8/ Elektrik motor ve dinamolannda devinimli bölUme verilen ad... Dudak boyası. 9/ Bir sözcüğün yerine bir başkasıry kullanma biçiminde görülen konuşma bozukluğu. Törkiye'nin Tarihini Yaşayan Köprü Galata Köprüsü kendi başına bir tarihtir. Onu okumaya, geçirdiği günleri, yaşadığı hayatı bütün derinliğiyle; acı, çirkin, şerefli, şerefsiz anılarını öğrenmeye çalışacağımıza, yok etmeye hazırlanıyoruz. bir perde çekmeye uğraşıyoruz. Ey muhteşem Galata Köprüsü, sen lstanbul'un Dolmabahçe, Topkapı saraylan; Sultanahmet, Ayasofya camileri; yangın kuleleri, surlan, hisarlan, Binbirtürek'i, Kapab Çarşısı gibi aynlmaz bir parçasısın. Çoluk çocuğa, hastalara sağlıklılara, zengine, fakire, dostlara duşmanlara, yerliye yabancıya, Istanbul'a uğrayan herkese güvenli bir geçit sağlamışsın. En son tekniklerle kunılan asma köprüler yarılarak üstünden geçenleri suya döktüğü ve canlarına kıydığı halde, sen bütün alçakgönullülüğünle ayakta duruyorsun. Dükkânlarınla, lokantalarınla sen başlı başına bir şehirsin. Tarihçilerimiz için zengin bir kaynaksın. Onlar seni elbette dile getirecektir. Yok olmaman için ellerinden gelen herşeyi yapacaklardır. Seni yaşatmak, saldıran baltalardan kurtarmak onlara düşen mukaddes bir ödevdir. TABTISMA tstanbul'un kıymetli tarihi yapılannı yıkan balta şımdi de saldmsım Galata Köprüsü'ne yöneltmiş. O köprü ki dünyanın "hasta tdam" diye adlandırdığı imparatorluğun çökmesine rağmen bütün vekar ve azametiyle ayakta kalmıştır. O köprü ki İtalyan, Fransız, lngiliz işgal kuvvetlerinin korkunç anılarını saklarken, Cumhuriyet'in her Türkün göğsünü kabartan şerefli resmi geçitlerine tanık olmuştur. Bir dili olsa, olsa da bize üstünden geçenleri, yaşadığı tarihi bütün zenginliğiyle anlatabilse üstünden geçen padişahlann, krallann, saltanat arabalarının ihtişayatı bütün derinliğiyle; acı, çirkin, şerefli, şe BELKIS HALİM VASSAF mını önümüze serse. Galata Köprüsü kendi başına bir tarihtir. refsiz arulannı öğrenmeye çalışacağımıza, yok Psikolog Onu okumaya, geçirdiği günleri, yaşadığı ha etmeye hazırlanıyoruz. Geçmişin önüne kara Concord ABD Galata Köprüsü'nim Geleeeği Diğer dört köprünün varlıklarını sürdürememiş olmaları, şimdiki Galata Köprüsü'nün de ortadan kaldırılmasım meşrulaştırmaz. Vereinigte Mascbinen Fabriken adlı Alman şirketine yaptınlan ve 1912 yılında kullanıma açılan 462 m. uzunluğunda ve 25 m. enindeki günümüzde kullarulan Galata Köprüsü, bilindiği gibi 19. yy içinde 1837'de AzapkapıUnkapanı, 1845, 1863 ve 1870 yıllarında KaraköySirkeci arasında yaptınlan köprülerin sonuncusudur. Diğer dört köprünün varlıklarını sürdürememiş olmaları şimdiki Galata Köprüsü'nün de ortadan kaldırılmasını meşrulaştırmaz. Karaköy Meydanı'nda Raimondo D'Aronco'nun 19O3'te yaptığı Art Nouveau biçeminde Karaköy Camisi yıktırılrruştır. Haliç'in kıyıları tarihi değer taşıyan hal binalannın yeni den işlevselleştirilmeleri yerine yıkılmaları sonucu çölleşmiştir. Bu çöle uzanan yapımı süren modern köprü ise bittiğinde daha uzun yıllar boyu İstanbu) tarafından benimsenmeyecektir. Şehir bir organizmadır çünkü ve o hep olgunlaşmalı zaman ve uzam içinde belirmelidir. Yeni Galata Köprüsü bir elli yıl sonra belki Istanbul'un olacaktır. Ama bu süre içinde eğer Galata Köprüsü yok edilir ya da bulunduğu yerden çekilirse, bu şehir köprüsüz, doğrusu, kişilikli (yani tarihsel) bir köprüsüz olacaktır. Ashnda yeni köprünün eskiye bu denli yakın inşa edilmesinin nedeni ondan kolayca İcurtulabümek içindir. öyle ya bu denli yakınlık gereksiz bir sıkışıklıktır ve tarihin 19. yy "endüstri çağı aydını" kafasınca hor görülmesine bir neden daha olacaktır. Bir diğer neden de Haliç'in kirliliğini örüemede eski köprünün dubaları ile engel oluşturması bahanesidir. Saralır ki Boğaz ve Mannara, Hau'ç'in pis sulannı zamanla temizleyecektir. Ama hangi Marmara ve Boğaz? Lağım ve petrol kokanı mı? Bu sular Haliç'in pisliğini de kaldırabilecek mi? Haliç'in kirletilmesi sorumluluğu Haliç Köprüsü'ne mi ödetümek is ALt UZAY PEKER tenmekte yoksa? Sanat Tarihçisi Köprü gidecek pislik kalkacak, kulak deliklerimizden akan kumlar bir boşluğu daha dolduracak ve kültürel çölleşme yirmibirinci yüzyılda olmayan umutlarımızjn yeşermesi için toprak dahi bırakmayacak. Beklenir ki kamuoyunda Istanbul'la özdeşleşmiş bir anıtın geleeeği uzerine diğer köprünün bitimi yaklaşırken tartışmalar artsın, öneriler getirilsin, çözümler aransın, bir değişime sahip çıkılsın ve özümsensin. Ama her zaman olduğu gibi yine sığ, cıhz sesler. Yine yeniye karşı hayranlığın getirdiği anlamsız beklentinin sıvadığı düşünce. tlgilendiğim. halkın ne düşündüğü. Beyoğlu'na basit sokak lambaları halkoyu ile dikilmişti, şimdi ise bu denli görkemli bir yenileme ve değişim için tstanbulluların kendi malı olan olgun bir anıtın kaldırılması için neden kamuoyu oluşturup halkoylamasına gidilmez? Belediye bundan çekiniyorsa gazete ya da dergiler niçin yayınları ile bizleri uyarmaz, kampanyalar başlatılmaz, tstanbul'a sahip çıkılmaz? Yoksa türriümüz mü olümü bekliyonız? 6 0 Y I L ÖNCE CumhurİYet Kadınlara seçim hakkı 30 EKtM 1929 Kadın Birligi heyeti idaresi, komisyon azalannın iştirakiyle dün bir içtima aktetmiştir. tçtimada avukat Be>han, Güzide ve Suat hanınüar da bulunmuştur. Dünkü içtimada kadmların belediyelerde seçim hakkına sahip olmaları meselesi ve kadın polis teşkilatı işleri görüşülmüştür. Kadınlara belediyede seçim hakkı verildiği resmen birliğe tebliğ edilmiştir. Vali Muhittin Bey bizzat kadınlara bu hakkın verildiğini söylemiş ve kendilerini tebrik etmiştır. Kadın Birliği bu ay başında bir broşür neşrederek kadmların belediyecıiiktekı vazifeleri hakkında neşriyatta buiunacak bu broşuru halka meccanen tevzi edecekir. Kadın birliği, kadın polis teşkilatı vücude getirmek için başladığı faali^te devam etmektedir. Medeni memleketlerde polis teşkilatı vücude getirmiş olan Madam Aden birliğe müracaat ederek memleketimizde de teşkilat yapmak istemiştir. Birlik bu hususta müsaade verilmesi için Dahiliye Vekaleti nezdjnde vaki olan teşebbüsatının neticesini beklemektedir. Müsaade gelir gelmez Madam Aden şehrimize davet edilecektir. Kadın polisler sılah ve kasatura taşımıyacaklar, sade ahlaki ve içtirnai işlerde kullamlacaklardır. •1950 seçimlerini yitiren İsmet Paşa, yıllardır oturduğu köşkü bırakmak zorunda kalır. Pembe Köşk'le Ç an kaya birbirine çok yakındır. Çankaya'yı boşaltır, F"embe Köşk'ü doldururken İsmet Paşa 'bir bahçeden bir bahçeye geçer' gibidir. İsmet Paşa, yeni durumu Amerika'da okuyan oğlu Erdal Inönü'ye şöyle anlatır: "...Evimizetaşındık.İçinden hiç çıkmamış gibi btr rahatlık içindeyim. Bu mektubumu eski kütüphanemde yazıyonım. Annen bir haftadır taşınma için çok çalıştı." Evren Paşa da artık Çankaya'dan ayrtlıyor. Eşyalannı TIR'lara yükleyerek, yeni evlerinden, Marmaris'tekine taşıyor. İstanbul, Ulus'takı evı kirada. Sürenin bittiğinde TIR'lar bu yana doğru yönelecektir. Evren Paşa, Çankaya'ya gelirken belki eşyaları bir kamyonetlik bile değildi. Şimdi TIR'lar almıyor. Eskiden sendika ağaları dedikleri ile eski solculara çok para kazanıyorlar diye nasıl da kızardı. Bir kezinde ne demişti aslanlar gibi kükreyerek: "Benden çok para alıyorlar. Ben ayda otuz bin alıyorum, onlar kırk bin..." 'Onlar" dediği büyük otellerin şef garsonlarıdır. Çok para alan şef garson, az alan genelkurmay başkanı... Olur muydu bu? Yıllar öncesi olmuştu, ama şimdi degil... Gene az alıyor. Evren Paşa bir ihtilal yaptı, ötekiler ne yaptılar? ihtilal diyorum darbe yerine... Kendisi de Güneri Cıvaoğlu'na verdiği demeçte öyle söylüyor. Güneri soruyor: "Demirel 11 eylül günü sizi ve arkadaşlanmzı emekli etseydi, ne yapardınız?" "Hiç dinlemezdim bile. Gene ihtilal yapılırdı. Ok yaydan çıkmıştı." Oysa geçenlerde ne demişti: "Ben görevi ıstemedim, görev geldi, beni buldu." Oysa görev rastlantı ıle olmamış, çok önceden hazırlanmış... İhtilalle ilgili bir başka soruya yanıt verirken, "Unutmayın ki biz ihtilal yapmışuk. Eğer başaramasaydık gideceğimiz neresiydi?" Atatürk'ün devrim sözünü sonradan yasaklayan generaller kendilerı ihtilal yapmışlardı. İhtılali başarınca da başkalarını devrim yapmakla asker sivil karması mahkemelere vermişlerdi. Ne demekti ihtilal yapmak? . Anayasayı rafa kaldırmak, Meclis'in kapısına kilit asmak, siyasal partileri ve demokratik dernekleri kapatmak... Bunların hepsi başanyla yapılmıştı. Bunların hepsi olmuştu, ama sonrası için demişlerdı? Bunlar demokrasıye aykırı kuruluşlar, bunun yerine yenılerini getireceğiz... Evren Paşa bir de kendine göre anayasa yaptırmıştı. Beğensinler, beğenmesınler bu anayasayı kimse delemeyecektı Deldıler, ama henüz delik ufak... Hele günler geçsin, bu delik kevgire dönecektır. Evren Paşa, göçünü TIR'lara taşıyakosun, bir yandan da Tbnton onları kabarık maaşlara bağlamak ıstiyor. Evren Paşa kendine göre yerlerle vedalaşarak gidiyor... Günahı da, vebalı de omuzlanndadır. Durumu tarih ilerde bütün açıklığı ile yazacaktır. Evren Paşa gitti de, her gıden gibi, ardında neler bıraktı? Bunun toplamını yapan olmamıstır. Oysa giderayak bozduklarını düzeltse bu yeterdi. Geride yitirilmış bir on yıl vardır. Hapisanelerde binlerce genç yatıyor. Aradan on yıl geçmiş, açılmamış davalar olduğu gibi duruyor, bitmemış binlerce de mahkeme var. Bunca idamlar, sürgit hapisler, işkenceler, sakat kalmalar... Bunların hepsi geride kalanlar. Bunları kim temizleyecek? Bütün olanlar ve olacaklar gerçek bir demokrası ıle temızlenebilir. Bunu da halkımız yapacaktır. Oarbeler, darbeciler, darbeden yana olanlar degıl... Demokrasiden yana olanlar. ÇAIJgANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL OKURLARDAN Pl'l"nin açıklaması Gazetenızin 5.10.1989 tarihii nüshasında yayımlanan "Kapalı Telefona Fatura" başlıkh yazı incelenmiştir. Cerciş Erin adına kayıtlı 148 81 06 nuraaralı telefonun 10.8.1989 tarihli dilekçe ile Baruthane Cad. No: 60 adresine nakli istenmiş, aboneye Kasımpaşa Santralı'ndan 150 01 38 numaralı telefon tahsis edilmiş ve 9.10.1989 tarihinde nakil gerçeklestirilmiştir. 148 81 06 numaralı telefona şubat 1989 döneminde: (3200 lira, ocak 1989 abonman ücreti gecikme bedeli ve 5000 TL sabit abonman ucretinin ilk taksiti olmak üzere) 8200 lira, mart 1989 döneminde; (3249 TL ağustos 1988 gecikme bedeli. 11.232 lira ekim 1988 gecikme bedeli ve 4500 lira ise ağustos 1988; ekim 1988 ve şubat 1989 aylarına ait kapama ücreti olmak uzere) 19.000 lira, nisan 1989 döneminde; (3696 lira kasıtn 1988 gecikme bedeli, 204 lira arahk 1988 gecikme bedeli ve 4500 lira kasım 1988, aralık 1988 ve ocak 1989 kapama ücreti olmak üzere) 8700 lira mayıs 1989 döneminde ise' 5000 lira sabit abonman ucretinin ikinci taksiti tahakkuk ettirilmiştir. Söz konusu telefon 23.5.1989 tarihinde borcundan dolayı kapatılmış, 15.8.1989 tarihinde borcunu ödemesi üzerine aynı gün konuşmaya açılmış olup herhangi bir arıza kaydına rastlanılmamıştır. PTT Genel Miidürlüğu Hangi Sağlık \ardımı? SORU: Ben, 32 yıllık Devlet memuriyetinden sonra 1/4 derece/kademeden emekliyim. Eşim ise "E\ Kadım" olarak BağKur'a "tsteğe Baglı Sigortalı" olmuştur. Halen de prira odeme durumundadır, yani oradan emekli a>hğı almamakladır. Uurum bo>le iken T.C. Emekli Sandıgı, eşimi kendi kanalıyla sağlık yardımından yarariandırmama goriışündedir. O>saki bir yazınızda bir sigorta emeklisi eşinin ev kadım olarak BağKur sigortalısı olması. BagKur'un sağlık sigortası kapsamı dışında kalması gerektigini, yargı karanna dayanarak >aznııştımz. Aynı uygulatna T.C Emekli Sandıgı için geçerli degil midir? G.B. YANIT: 1 Ocak 1986'da yürürlüğe giren 3235 sayılı Yasa ile ve kademeli olarak üç yıl içinde uygulanması koşulu ile BağKur'un zorunlu ve isteğe bağlı sigortalılarına sağlık yardımı da yapılması öngorulmüştür. Yasada öngorulen sağlık yardımlarından, "diğer sosyal güvenlik kanunlarına ve özel kanunlara göre sağlık yanJımlarından" faydalananların, yararlanamayacağı da vurgulanmıştır. Bu konu "BağKur Sağlık Sigortası Yardımları Yönetmeliği"nin 5. Maddesi ile pekiştirilmiş ve "diğer sosyal güvenlik kuruluşları kanununa ve özel kanunlara gore sağlık yardımlarından faydalanan BağKur sigortalılarından, bu durumlarını belgelemeleri halinde, sağlık sigortası primi" alınmayacağı ve bu durumdaki sigortalılara sağlık yardımımn da verilmeyeceği açık ve anlaşılır olarak anlatılmıştır. BağKur'un sağlık yardımlarımn yürürlüğe girdiği anda herhangi bir sosyal güvenlik kurumunun sağlık yardımlarından yararlanan gerek zorunlu, gerek isteğe bağlı sigortalıların BağKur sağlık yardımları kapsamı dışında tutulacağı Yasa ve Yönetmelikte belirtilmiştir. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 12.12.1988 tarih, 3386 Esas ve 7797 kararında da "diğer sosyal güvenlik yasalarından yararlananlar BağKur'un sağlık yardımlanndan yararlanamazlar. Aynca BağKur Sağlık Sigortası Yonetmeliği'nin 5. maddesi hükümleri bu durumda olanlardan sağlık sigortası primi kesilemeyeceğini ongörmektedir. Bilindiği gibi Yasa maddelerinin lafzından atnaç açıkça belli ise başka türlü yorum yapılanıayacağı hem uygulamada ve hem de öğretide kabul edilmiş hukuksal gerçeklerdendir" denilerek SSK sigortalısı olan eşinin sağlık yardımlarından yararlanan BağKur isteğe bağlı sigortalısı ev kadınlarından BağKur sağlık sigortası primi alınamayacağı karara bağlanmıştır. BağKur sağlık sigortası hukümlerinin yürürlüğe girdiği tarihte T.C. Emekli Sandığı'nın sağlık yardımlanndan yararlanan isteğe bağlı sigortalı ev kadınlarının. BağKur'un değil, T.C. Emekli Sandığı'nın sağlık yardımlarından yararlandırılması yasa ve yargı kararlarına dayanarak goruş olarak beiirtiriz. Topkapı Sarayı'nda kubbe altına mutaasıl dairede isar edilmekte olan silah muzesi dun sabah ilk defa olmak üzere matbuat erkaruna açılmıştır. Müzede gerek tarihi, gerek maddı kıymete haiz ikibinden fazla muhtelif cinste silah teşhir edilmiştir. Müze, Almanya'dan celbedilen mütehassıs tarafından tanzim edilmiştir. Müze bugünden itibaren halka küşat edilecektir. Müzede muhtelif devirlere ait silahlar ile bilhassa Emeviler, Abbasiler devrine ait eslihayı nariye, zırh, kalkan, kargı, Mısırlılara ait muhtelif silahlar ve Mısır hukümdarlarından Kayt Beyin zırhı mevcuttur. Silah müzesi açılıyor 3 0 YIL ÖNCE CumhurİYet 30 EKİM 1959 Nasır'ın, Suriye'yi idare etmesi için geniş yetkiler ile gorevlendirdiği Mareşal Abdulhakim Amr, yabancı bir basın mensubuna: "Demokratik sosyalizm esasına dayanan yeni bir cemiyet kuracağız. Gelecek haftalar içinde teşkilatlandırılacak olan milli birlik bu gayenin gerçekleştirilmesine hizmet edecektir. Benim burada Nasır bulunuşumun gayesi muhtelif sahalarda bu eyaletı ilgilendiren tasarıların bir an önce tahakkuk ettirilmesi ve dış ticaretin geliştirilmesidir" demiştir. Mareşal Amr, Birleşik Arap Cumhuriyetinin ordusunun hiçbir zaman Irak hududunda yığınak yapmadığını belirtmiştir. Suriye'de fazla kalmayacağıru sözlerine ilave eden Mareşal Arar, vazifesinin "Takip edilecek politikanın ana hatlarını çizmek ve bunun tahakkukunu hazırlamak" olduğunu da söylemiştir. BİR HALEF " Ö z d " ile BİRSELEF"Evren"ÖYKÜSÜ CÜNEYT T.C. ADANA 4. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ KARAR Esas No: 198^/388 Karar No: 1989/530 C. Sav. Esas No: 1989/3369 Hâkim: Doğan Ertan 15223 C.Savcısı: M. Ali Kutca 20646 Kâtip: M. Ethem Ulutaş Davacı: K.H. Sanık: NEDİM YILDIRIMTacettin oğlu Elmas'tan olma 1951 D.lu Hamur ilçesi Adımova köyü K: 52'de nüf. kay. olup, halen Adana ili Kiremithane Mah.si 1271 Sk. No.4'te oturur. Mutlu fırınını çahştırır, evli, 3 çocuklu, okuryazar, fınncı, sabıkasız, TC. tslam. Suç: EKSÎK GRAMAJLI EKMEK İMAL ETMEK. Suç tarihi: 16.11.1989 Yukarıda adı ve açık hüviyeü yazıh bulunan sanık hakkında mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda; G.D.: Suç tarihinde sanığın işlettiği Mutlu fırınında eksik gramlı pide ekmeği uretip satışa sunduğu iddia, tevil yollu ikrar, ceza tutanağı ve dosya kapsamı ile sabit olmuştur. Hükum; sanığın eylemine uyan TCK.nun 363/1 maddesi gereğince 6 ay hapis ve 30.000 lira ağır para cezası ile tecziyesine, Ikran nedeni ile TCK.nun 59'uncu maddesi gereğince cezasının 1/6'sı indirilerek sanığın 5 ay hapis ve 25.000 lira ağır para cezası ile tecziyesine, Suçun işleniş biçimine göre 647 S.K.nun 4/1 maddesi gereğince 1 gün 5.000 lira olmak üzere hürriyeti bağlayıcı cezanın 750.000 lira ağır para cezasına çevrilmesine, TCK'nun 72'nci maddesi gereğince aynı tür para cezaları toplanarak sanığın neticeten 775.000 lira ağır para cezası ile tecziyesine. Zabıta Müdürlüğü yazısı altındaki dip nottan sanık hakkında daha önce üç kez daha noksan gramajh ekmek imal ettiğinden C.Sav.'na suç duyumsunda bulunulduğunun anlaşılmasına göre sanığın suç işlemekten çeküıeceğine mahkemeye kanaat gelmediğiııden 647 S.K.nun 6'ncı maddesi nin sanık hakkında uygulanmasma takdiren yer olmadığma, 1.900 lira mahkeme giderinin sanıktan alınmasına. TCK'nun 402'nci maddesi gereğince masrafı sanıktan alınmak uzere gerekli ilanların yaptınlması için kararın C. Sav.'na bildirilmesine, Sanığın mali ve ekonomik durumuna gore, 647 S.K.nun 5'inci maddesinin uygulanmasma takdiren yer olmadığına, Sanığın yüzune karşı, C. Savcısı huzurunda, talebe uygun olarak, yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14.6.1989 Basın 35402 'Sosyalisf Suriye ÇAN Namı 864RakımhTepe Sofia Loren'in son filmi Sofıa Loren, Hollywood'un "Kral"ı Clark Gable ile "Napoli Körfezi" filmini çeviriyor. Biliyorsunuz, filmde güzel yıldızı siyah bir suveter içinde, boynunda küçük bir eşarpla Napoli şarkıları söylerken göreceğiz. Şarkılardan biri "Cicim" biri "Amerikanlık Taslıyorsun" İkisinin de Sophia Loren fümin oynayacağı her yerde dillerde dolaşacağı, müzikli kutulardan günde yüzlerce defa dinleneceği uhmin ediliyor. Filmin bazı sahneleri Napoli Körfezi'ndeki o harikulade guzel ada "Capri"de çevrildi. Bazı sahneler de Roma'da. * "NAMI 864 RAKIMLI TEPE" nereden kaynaklanıyor? * 1987 Kasımı'ndan 1989 Ekimi'ne uzanan çizgide cumhurbaskanlığı öyküleri... * Cumhurbaşkanhğı sorunu ne zaman başladı? * özal, Çankaya'ya çıkmayı ne zaman aklına koydu? * Devletin tepc noktalanndaki kişilerin özal'ın cumhurbaşkanlığına bakış açıları... * Cumhurbaşkanlığı konusunda devletin odak noktalanndaki görüşler ve görüşmeler... * Ruhbilime göre Evren'in, özal'ınînönü'nün, Demirel'in "kişilikleri"... KDVdahil6000 lira Bilgi Yayıaevi Meşrutiyet Cad. 46/A Telf: 131 81 22 13116651341271 YenişehirAnkara Bilgi Dagıtıin Babıâli Cad. 19/2 Telf: 522 52015267097 CağalogluİSTANBUL KALBINIZI KORUYUNUZ GEÇEN YIL BUGÜN C ILAN DİYARBAKIR ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1989/290 Davacı Gülbahar Mendi (Çakır) vekili Av. Faruk Kı/ılkaplan. A\. Mesut Değer tarafından davalı AbdülbaU Mendi aleyhine açılmış bulunan boşanma davasımn yapılan açık yargılaması sırasında: Davalı Abdulbaki Mendi'nin adresine çıkartılan davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edildiği, zabıta marıfetiyle adresi tespit edilemediğinden da\alı Abdulbaki Mendi'nin duruşmanın aulı bulunduğu 2.11.1989 gunü saaı 9,00'da duruşmada hazır bulunmas.ı \e\a kervdisini bit vekille temsiltfiıirmesi,aksi takdirde H.U.M.k. nuıı 509.': cu ve 510.'ncu maddeleri gereğince yokluğunda karar vcnleceğı lıubusu davetiye ve dava dilekçoi yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 20.9.1989 Basın:43957 Gençlik Şurası 30 EKİM 1988 Gençlerin sorunlannı tartışmak üzere Ankara'da 2428 ekim tarihleri arasında toplanan ve 525 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen şura çahşmalarmda, gençlerle ilgili çok sayıda karar almdı. Şuraya katılan gençler seslerinin duyurulmasına ve dinlenmelerne yönelik şura çalışmasının olumlu, ancak bazı yönlerden eksiklikler taşidiğını dile getirirken, şuraya çağrümayan gençlik temsilcileri, şurada alınan kararların "göstermelik" olduğunu öne sürdiiler. Şura çalışmalarına katılan üye gençler, bir dahaki şura çalışmalan sırasında gençliği "seçimle gelen" üyelerin temsil etmesini istediler. Gençler, şuranın ilk olmasının önemli olduğunu ifade ettiler. TÜRK KALP VAKFI Muayene, Teşhis, Tedavi, Kontrol, Laboratuvar, Röntgen 17512 4 4 1 4 8 58 66 172 87 24
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle