Katalog

30 EKİM 1989 HABERLER CUMHURİYET/U AHMETTAN TürkIş kıpır kıpır Petroltş: Yönetim işçinin gücüne gerçekten inanan ve bu gücü harekete geçirmesini bilen kişilerden oluşmalı. TesIş: Özgürlüklerin elde edilmesi için yeterince mücadele verilebilmeli. Y o l ' l ş : Türk işçisine lokomotiflik yapacak bir kadroyu destekleyeceğiz. Basımtş: îşçileri politik yönden de bilinçlendirecek yönetim istiyoruz. Genel kurulunu tamamlayan sendikalar daha aktifyönetim istiyor CİITNf .ER1N KOPUGU Yeni Dönem Başlarken.. Ankara'da "devlet büyükleri" eşleriyle iki gündür siyahlar içinde. Cumartesi gecesi Devlet Konukevi'nde Özal'ın Evren'e veda yemeğinde smokinler ve tuvaletler içinde buluşan Ankara'nın siyaset ve diploması sosyetesi, dün gece de Çankaya Köşkü'nde Cumhuriyet Bayramı için aynı kıyafetlerle biraraya geldi. Korıuklan "devlet protokolü listesi"ne göre Dışişleri Bakanlığı davet etmiştı. Cumhurbaşkanı Evren'in Konukevi'ne girmesine dek, konuklar yemek salonuna bitişik yan salonda bekleştiler. 400 dolayındaki davetli bu nedenle yarım saate yakın burun buruna sohbet etmek zorunda kaldı. Konsey üyelerinden Merkez Bankası Başkam'na. Filıstin Devleti Temsilcisı Abu Firas'tan Anavatan Partısi Başkanlık Divanı üyelerine dek çok genış yelpazedeki konuklar havadan sudan ve siyasetten konuştular. Dışişleri'nın yuksek dereceh memurları yeni Başbakan kadar "yeni Dışişleri Bakanı'nı merak ediyorlardı. haklan konulu panel dün Bahçelievler Zafer Sineması'nda yapıldı. Sendikal hak isteyen kamu kesimlerinden birer temsilcinin konuşmasıyla başlayan panele oturum başkanı olarak katılan Aziz Nesin tek örgütlü yaratığın insan olduğunu söyleyerek "Bu çağda insan örgütlu değilse insan da değildir" dedi. Oturuma EğitDer Genel Başkanı Feyzullah Ertuğrul, Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Nail Güreli, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Şükrii Güner, İstanbul Belediyesi Çalışanı Hava Türer ve Öğretmen tsmet Aktar katıldı. Sık sık dinleyicilerin sloganları ile kesilen panelde konuşmacılar grev ve toplusözleşme hakkını sağlayan sendikalaşma kaklarını istediklerini anlattı. 'Insan:Haber S«rvisi Kamu çalışanlannın sendikal Orgütlü yaratık' • İstanbul • •• ANKARA (AA) Genel kurullannı tamamlamış Türklş'e baglı bazı sendikalar, aralık ayında yapüacak Türklş Genel Kunılu'nda daha aktif bir yönetimin iş başına gelmesini istediler. Genel kurula 24 delege ile katılacak olan Petrolİş Sendikası Genel Başkanı Müıtir Ceylan, sendikal anlayışta değişiklik getirecek bir yönetim istediklerini belirtir ken, 27 delege ile genel kurula katılacak olan Tesİs Sendikası Genel Başkanı Faruk Barut ise sendikal tecrübesi olan kadronun işbaşında olmasını istediklerini söyledi. Yollş'in Genel Başkan Yardımcısı Nejal Karaöz de genel kurula 25 delegeyle katılacaklarına işaret ederek Türklş'e eylemlere sonradan katılma yerine, lokomo tif rolünü üstlenecek, işçinin önunde gidecek bir yönetimin gelmesini arzu ettiklerini bildirdi. Petrolİş Genel Başkanı Münir Ceylan, Türkİş yönetiminin bu güne kada/ Türk işçisinin sorunlannı sadece anlatarak ve sonu gelmeyen görüşmeler yaparak çözumlemeye çalıştığını kaydederek şoyle konuştu: "Türkİş yönetimi, teslimiyetçi olmayan, işçinin gücüne gerçekten inanan ve bu giicu harekete geçirmesini bilen kişilerden oluşmalıdır. Me>cut yönetim teslimiyetçi sendika anlayışı sürdıiren bir çalışma yapıyor. Bizim eleştirimiz şahıslardan ziyade. bugünkü yönetimin sendikal anlayışına. Bizim istediğimiz, sendikal anlayış değişikliğidir. Genel kurulda bunu gercekleştirecek programı getirecek kadrolan destekleyeceğiz." Turk işcisini ve ülkeyi seven bir yönetim arzu ettiklerini bildiren Tesİş Genel Başkanı Faruk Barut ise "İşci temel hak ve özgurluklerinia elde edilmesi için yeterince mücadele verebilen, sendikal tecrübesi olan bir kadronun işbaşına gelmesini istiyoruz" diye konuştu. Asbestle çalışan işyerleri ÖzaPın şehir turu • ANKARA (AA) Başbakan Tlırgut Özal, dün akşam Ankara'nın Gölbası ilçesine kadar otomobil ile bir gezi yaptı. Başbakanhk Konutu'ndan oğlu Efe Özal'a ait 34 ANA 01 plakalı otomobil ile saat 16.55'te aynlan Başbakan Özal, OrAn yoluna çıkarak, Konya yolu üzerinden Ankara'nın Gölbaşı ilçesine kadar gitti. Gölbaşı çıkışından geri donen başbakan, Konya yolunu Kavakbdere'ye bağlayan Hürriyet Caddesi'nden geçerek Hoşdere Caddesi'ne, oradan da Çankaya üzerinden Başbakanlık Konutu'na döndü. Başbakan Özal'ın 40 dakika süren şehir turuna oğlu Efe Özal da katıldı. Işçi sağkğı kampanyası ANKARA (AA) İşci Sağlığı ve İş Guvenliği Enstitusü'nün (İSGÜM), "asbest lifi sayımı" (uzerindeki çalışmalan uluslararası standanlara uygun bulundu. Enstitünün bu yılın sonunda, asbestle çauşuan işyerlerinde geniş çaplı bir araştrrma yapacağı bildirildi. İSGÜM yetkililerınin verdiği bilgiye göre 27 ülkenin üyesi bulunduğu ve kısa adı "AFRICA" olan "düzenli, resmi olmayan asbest lifi sayım uygnlaması"nda ülkeler, yaptıkları sayımları değerlendirilmek üzere yılda iki kez Uluslararası Sağlık Merkezi'ne gönderiyorlar. Türkiye'de İSGÜM tarafından gerçekleşîirilen asbest sayımlanmn uluslararası standartlara uygunluğu en son yapılan değerlendirmede kabul edildi. Uluslararası Sağlık Merkezi tarafından İSGÜM'e gönderilen yazıda, "Magiscan referans sayımına göre yapılan değerlendirmede sayımlarınız kabul edilir sınırlarda bulunmuştur" denildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut, yaptığı açıklamada son birkaç yıldır aldıkları önlemlerle sahasında ülkemizin tek kuruluşu olan İSGUM'u fonksiyonel bir hale getirdiklerini ve bunun uluslararası düzeyde de tescil edildiğini söyledi. Bu arada aralık ayında yurt çapında asbestle çalışılan işyerlerinde bir araştırma başlatılacak. Yetkililer, bu amaçla, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nda (UNDP) 50 bin dolarlık yardım alındığını ve aynca anlaşma gereğince araştırma sırasındaki ölçümler için gerekli alet ve teçhizat ile uluslararası ve ulusat danışmanlann da sağlanacağını kaydettiler. Korkut Özal, petrol gezisinde • ANKARA (UBA) Başbakan Turgut özal'ın kardeşi eski bakan ve işadamı Korkut Özal, Güneydoğu Anadolu'da petrol kuyularını geziyor. TPAO tarafından düzenlenen geziye katılan Korkut Özal, dün Diyarbakır'ın Ergani bölgesindeki bir petrol kuyusunda incelemelerde bulundu. Sahibi olduğu tankerle petrol taşımacıhğı da yapan Korkut özal, gazetecilerin cumhurbaşkanlığı konusundaki bir sorusu üzerine seçimin anayasa tarafından belirlendiğini söyleyerek, "Bunun dışında kriterler çıkararak milletin midesiıü bulandırmak herhalde hayırlı değildir. Cumhurbaşkanı seçildi mi onu hepimiz cumhurbaşkanı olarak kabul etmemiz gerekir. Eğer yasalar içerisinde ise, bunun dışındaki bir şey memlekete de, yapanlara da zarar verir" diye konuştu. Barut, Türkİş yonetimine gelen kişilerın siyasi g'örüşlerini öne çıkararak, bunun doğrultusunda hareket etmemesi gerektiğini de bildirerek şimdiki Genel Başkan Şevket Yılmaz'dan memnun olduklarını da sözierine ekledi. Yolİş Genel Başkan Yardımcısı Nejat Karaöz de bugünkü yönetimden daha aktif bir yönetim istediklerini bildirerek şunları söyledi: "Mevcut yönetim, bazı sendikalardan daha geri kaldı. Sendikal bazı eylemleri başlatmak yerine, eylemlere sonradan katıldı. Oysa konfederasyonun başına gelenler, işçilerden bir adım önde olarak lokomolif vazifesi gormelidirler. O nedenle biz genel kurulda, Türk işçisine lokomotiflik yapacak bir kadroyu destekleyeceğiz." Karaöz, Türkİş yönetiminin, sendikalar arasında eyiem birliği sağlaması gerektiğini de kaydederek bugünkü yönetimin "revizyona tabi tutulması" gerektiğini ifade etti. Turkİş'in istenilen düzeye geldiği gun, Türkiye'de çok şeyin değişeceğini anlatan Basınİş Genel Başkanı Ali Ekber Güvenç de Türkİş yönetiminin 1987'den sonra bazı kıpırdanmalar gösterdiğini, ancak bunun yeterli olmadığını belirtti. Güvenç, "İşçinin potansiyel gücüoii kullanabilecek, iscileri sadece ekonomik anlamda değil, politik yönden de bilinçlendirecek yönetim istiyoruz" diye konuştu. Kristalİş Sendikası Genel Başkanı Necati Altunkaynak, Turkİş'in sendikalaşma için mücadele veren öğretmenler, sağlık elemanlan ve devlet memurlarının yanında aktif bir tavır alması gerektiğini ifade etti. Altunkaynak, 32 sendikanın uye olduğu Türkİş'i beş kişiyle yönetmenin güç olduğunu da kaydetti Semra Özal'ın mönüsü Kimi milletvekilleri ise birbirlerine Kahveci'nin mektubunu soruyorlardı. Kahveci, milletvekillerine bir mektup yazarak Başbakanlık ile parti genel başkanlığının ayrı kişilere verilmesini önermiş, bunun Avrupa'da da böyle olduğunu bildirmişti. Oysa ki Kahveci'nin anlattıklannda ilginç olan fazla bir şey yoktu. Benzerı görüşleri Vehbi Dinçerter, bundan iki hafta önce gazetemizin Parlamento Haberlerı sorumlusu Canan Gedik'e açıklamış ve bu konudakı söyledikleri iki gün üst üste Cumhuriyet te yer almıştı. İlginç olan, gelişmelerın, liberal Kahveci ile muhafazakâr Dınçerler'i aynı çızgıye getirmesi idi. Mönüyü bizzat Semra Özal'ın secip hazırlattığı belirtilıyordu (Ispanak çorbası, kalkan tava, pıliç ve şış ızgara, sebze haslama ile salata, karamei soslu kestane ezmesi, meyve ve kahve). Yemek herkesı hoşnut etmiş görünüyordu. Hoşnutsuzluk, konuklardan bir bolümünün; yersızlıkten, "onur konuğu" Evren ile evsahıbı ve sahıbesinin yüzlerinı görmeden, sesterini duymadan yandaki salonda oturmasından kaynaklanıyordu. Özal'ın da Evren'in de konuşmaları, fısıltı halinde duyuldu. Sinei millete dönmek Özal'ın sözleri bir veda yemeğinde söylenenlerı aşıyor, yemeğin niteliğini bir devirteslım yemeğine dönüştürüyordu: Bundan sonra bize yardımcı olmanızı diliyor, ukıştığıtnız zaman size geleceğimizi belirtiyorum.. Evren'in söyledikleri ise konukları epey düşündürmüştü: Bana gelen çeşitli mektuplara, telgraflara ve ricalara rağmen ayrılma zamanı geldiğine inandım.. Ozellıkle Bakanlar Kurulu üyeleri yan gözle birbirlerine bakıyorlardı. Cumhurbaşkanı'nın görevinin bitiş tarihi anayasada günü gününe yazılı idı. Evren bir mesaj mı veriyordu? lereddütleri hissetmış olmalı ki Evren, sözlerini şoyle sürdürdü: Uzun süredir hasretini çektiğim sade bir vatandaş oluyorum. Arkalardan bir fısıltı duyuldu: İnönü sinei millete döndü dönecek derken Evren Paşa döndü bile. SHP'nın sinei millete dönme "macerası" ve Inönü'nün "özrü" ANAP ilerı gelenleri arasında epey keyıflenme konusu oldu. İnönü yemeğe çağrılı olduğu halde gelmemişti. Bir ANAP'lı. "Herhalde sinei millete döndü. Ulus'takl bir kebapçıya gitti" diye gevrek gevrek gülüyordu. Dışişleri Bakanlığı'ndan büyükelçi olan bir yetkili, eğilip bize sordu: Cumhuriyet Bayramı töreninde el sıkacak mı? Kimbılir? Muhalefetle ilgili meraklar ve belirsizlikler, artık daha "ehveni şer"e kaymış, sinei millete dönüp dönmemekten el sıkıp sıkmamaya yönelmişti. 1402'likler için Meclis'e mektup Erciyes'e yabancı dağcı akını • KAYSERİ (AA) Erciyes Dağı'nın 3916 metre yüksekliğindeki zirvesi bu yıl yabancı dağcıların akınına uğradı. Bu yılın ilk 9 ayı içerisinde Erciyes'in zirvesine 47'si kadın, 874 yabancı dağcı tırmandı. Erciyes'teki kayakevinde konaklayarak kayıtlara geçen bu dağcıların yanı sıra 300'e yakın yabancı dağcının da kendi imkânlarıyla çadırlarda kamp yaparak zirveye ulaştıkları bildiriliyor. Çelik Iş'te seçim • İSKENDERUN (AA) Bağımsız Çelikİş Sendikası'nın İskenderun Şube Kongresi yapıldı. Başkanlığa genel merkez adayı Nihat Kıymacı seçildi. Kongrede, seçimlere 3 Iiste halinde girildi. Oylama sonunda genel merkezin adayı Nihat kıymacı 160 oy alarak Çelikİş Sendikası İskenderun Şube Başkanı seçildi. Öteki adaylardan Ali Bossa 33, Mustafa Sakarya'da 3 oy aldılar. "Kar yağarken de gel" • ANKARA (ANKA) Yılın ilk 8 ayında beklentilerin altına inen turist sayısındaki artışın, 1 kasımdan itibaren hava limanlarında uygulamaya konulacak "indirimlerle", daha iyi düzeye getirilmesi hedefleniyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü'nce, 1 Kasım 198831 Mart 1990 tarihleri arasında sürdürülecek uygulamayla, kış turizmine dönük ilginin canlandırılması amaçlanıyor. ANKARA (AA) İnsan Hakları Derneği, TBMM Başkanlığı ve siyasi partilerin grup başkanlıklarına bir mektup göndererek halen Adalet Komisyonu'nda bulunan, "1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'nın bazı maddelerinin değiştirilmesi hakkındaki yasa tasansı"nın ILO sözleşmesine uygun hale getirilmesini istedi. Mektupta, söz konusu yasa tasarısının yıllardır süruncemede kalan 1402'likler sorununu çözmediği bildirilerek "1402 sayıh yasanın uygulanması sonucu görevden alınan kamu görevlilerinin büyük çoğunluğu halen göreve iade edilmemiştir" denildi. TBMM Başkanlığı'na gönderilen mektupta, özetle şu göruşlere yer verildi: "Göreve iade edilmiş olan küçük bir azınlık ise yakın zamanda Danıştay ve idare mahkemeleri kararianna bağlı olarak göreve başlamış ve özluk haklannı geri almışlardır. Hükümet tasansı, sıkıyönetim komutanlanna 12 F.ylül rejimi tarafından verilmiş keyfi vetkileri aynen sürdürduğu gibi, 12 Eyliilde işlerini kaybedenlerin geçmişe yönelik magdurijetlerini giderecek yeni bir hukum içermiyor. Aksine, tasanmn getirdiği sistem, 1402'liklerin kendi çabalanyla, mabkeme kararianyla ulaşılan noktanın çok gerisindedir." ÎHD: Tasarı ILO sözleşmesine uygun hale getirilsin Ekim ayı "son"lar ayı İnönü dün Cumhuriyet Bayramı töreninde Anıtkabır'de Özalın elini sıktı. inönü'nün çevresine göre bu "son"du. Konut çevresine göre de Özal'ın Başbakan olarak inönü'ye uzattığı son "el"di. inönü sinei millet konusundaki yanlışını aniadığı gibi bu el sıkışmama konusundaki yanlışı da gelecek Cumhuriyet Bayramı'na kalmaz anlayacaktı. Başbakan Özal, yarın akşama doğru Türkıye'nin 8. Cumhurbaşkanı seçilmış olacak. Büyük bir olasılıkla 247 ile başlayan oylarını daha da arttırmış olarak. Dün öğleden sonra konuştuğumuz, Özal'a özel sadakatiyle bilinen bir Bakan, Turgut Beyın "hedef küçülttüğünü", bir süre de böyle devam edeceğinı belirtti. Bakana gore Özal, "en büyük hedefi gerçekleştirdikten sonra partiyi, şartlan ve imkânları daha fazla zorlamayacak." Neden mı? Çünkü kendisinin bile tüm milletvekillerince desteklenmediği birgerçek ikenseçeceği Başbakan'ın tam destek görmesi hayal. Özal ise "hayal' değil, "gerçek" adamı. Bunu 1979 Demirel hükümetinden bu yana adım adım ispat ederek Çankaya ya ulaştı. Şimdi, zorlayacak bir şey yok. Dengelerle oynayarak idaresini sürdürecek.. Dengelerle oynayarak? Bakan'a göre dünyanın en kolay, en çok başvurulan yönetim tekniğı "parçala ve yönef'tir. Özal "en zoru " (Çankaya) gerçekleştirdikten sonra, partidekı kanatları ısyan noktasına getirecek bir Başbakan seçimine gitmez, gıtmeyecek. Bafanlı 6ğreaciler «e bakan Mtlfı Eğıtım Bakanı Avnı Akyol, dallannda başarılı olan öğrencılere ödül verdi. Başarılı öğrencilere ödül îzmir'de ANKARA (AA) MiUi Egiüm Bakanlığı, ÖSYS, Eğitim Fakültesi, fen liseleri, meslek liseleri, DPY ortaokul sonu ve ilkokul sonu, Anadolu liseleri giriş sınavlarında ilk üç dereceyi alan oğrenciler ile matematik olimpiyatları birincisine toplam 8.5 milyon lira ödül dağıttı. Ödül töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, eğitimde yapılacak özendirme ve ödüllendirmenin önemine dikkati çekerek, "Bundan böyle her yıl, Cumhuriyet Bayramı'nda, burada ödül toreni yapılacak" dedi. Bakan Akyol, gençliğine sahip olmayan milletlerin geleceğine de sahip olamayacağını belirterek, "Çünkü gençliğini, çocuklannı kendi amaçlan, idealleri doğrultusunda yetiştiremeyen railletler. gelecekten güvenli, emin olamazlar" diye konuştu. Öğrencilere her şeyden once "Çok iyi bir insan olmalan" gerektiğini anlatan Bakan Akyol, şöyle devam etti: "Yüriiyen değil, koşan çocuklar olmamzı istiyoraz. Ancak o zaman Atatürk'ün size emanel ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ni sizler, Atatürk'ün deyimiyle, ilelebet yaparsınız, sonsuza kadar yaşalılmasını sağlarsımz, güçlü kılarsınız." Akyol, kendi dallannda ilk sırayı alan oğrencilerin ödül olarak Japonya'ya gönderileceğini de bildirdi. Ayrıca, öğrencilere birer saat, teşekkur belgesi ile MEB yayınlarından kitap armağan edildi. deprem • İZMİR (AA) Izmir ve çevresinde, dün hafif şiddette bir deprem oldu. Kandilli Rasathanesi yetkililerinden edinilen bilgiye gore, Richter ölçeğine göre 3.4 şiddetindeki deprem, saat 13.05'te meydana geldi. Depremin herhangi bir zarara yol açmadığı oğrenildi. SAYIN DOKTOR VE ECZACILARA 10 Kasım cuma vakti Görevi resmen Evrenden devraldığının ertesinde, yani 10 Kasım günü "bismillah" dıyerek önce Anıtkabir'e sonra da cuma olduğu için namaza gitmek durumunda. Böylece "cumaya giden Türkıye'nin ilk Cumhurbaşkanı" sıfatını ilk gün elde etmış olacak. Bu, partıdeki muhafazakâr kanat bakımından büyük bir övünç ve sevinç kaynağı. Çünkü laıklığın "simgesi " olarak bilinen Cumhurbaşkanlığı forsunu taşıyan hiçbir makam otosu, bugüne dek, cuma vakti hiçbir caminin önüne park etmemişti. Cumhurbaşkanı'nın cuma namazı kılmasında sakınca olmaması gerek. Başbakan'ın cuma namazı kılmasının nasıl bir sakıncası yoksa Ancak tehlikeli olan bunun bir siyasal gösteriye donüştürülmesi. Muhafazakârlar, bu nedenle Cumhurbaşkanı Özal'ın hiç değilse ilk cuma namazını örneğin Kocatepe Camisı'nde değil de Meclıs Camisı'nde kılması gerektıği düşüncesindeler. Aşıklar bayraım • KONYA (Cumhuriyet) Konya'da geleneksel olarak her yıl düzenlenen Âşıklar Bayramı'nın 22'ncisi sona erdi. Toplam 31 ozanın katıldığı Âşıklar Bayramı'nda 12 dalda yarışmalar yapıldı. Yarışmalar sonunda Murat Çobanoğlu, Yaşar Reyhani ve Şeref Taşlıova, "usta âşık" seçilirken, atışma dalında Ismail Cengiz, Azeri şiir dalında âşık Feymani, türkü dalında Kadir Gedikhanoğlu, güzelleme dalında Nuri Şahinoğlu, doğmaca şiir dalında Musa Merdanoğlu, muamma dalında Mehmet Batur, doğmaca turkü dalında Mehmet Yılmaz, ustaca türku dalında Erzade Kopan, meydan atışması dalında Ali Tatlıca, koçaklama dalında Zülfikar Divanı ve tasavvufi halleşme dalında Sefil Selemi birinci oldu. AUASİLİN ampisilin sodyum kristalize 250 mg 500 mg 1000 mg FLAKON BOL MİKTARDA PİYASAYA VERİLMİŞTİR FAKO İLAÇLARI A.Ş. Yine artılar ve eksiler ANAP MKYK'sı bugün son kez Başbakan Özal başkanlığında toplanacak. Biçımsel olarak bu toplantı. Özal'ın aktif siyasal yaşama veda toplantısı. Bu nedenle 45 üyeli ANAP Yüksek Kurulu'na "birlik beraberiik" nutku atmakla yetinecek. Ancak, bir sürprız yaparak "anket" uygulaması da mümkün. "Aşağıdaki isimlerden hangisini Başbakan ve genel başkan olarak görmek istiyorsunuz?" gıbı. Ama bu sıfıra yakın bir olasılık. Çünkü, MKYK'da Hasan Celal Güzel'e bağlı üye sayısı 20'nın üzerınde. Bu nedenle yarın akşamdan itibaren boşalacak olan "Başbakanlık koltuğu"na kimi oturtacağını kesinlikle telkın ve ıma etmeyecek. Bu yüzden tıpkı Cumhurbaşkanlığı adaylığında olduğu gibi, Başbakan adayını da son dakıkaya kadar tartıştırıp "artıları eksileri" toplayacak. Ancak bu kez toplamın ıçınden çıkamazsa, "artılar"ı oır tarafta "eksileri" ötekı tarafta tutmak gibi bir olanağı var: Başbakanlık ile genel başkanlığı ayırmak. Ancak bunu "şartlan" fazla zorlamamak için yapacak. Yoksa, gönlünde yatan "uysal bir ikinci adam."