Katalog

Cumhuriyel Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonim Şirketı adına N*dir Nadi 0 Genel Yayın Müdürü H«san O r a a l . Muesstte Müdürü FraiDf L şakllgil, Yazı Işlcrı Muduru: Okıy G ö a e n s n , 0 Haber Merkczı Muduru Yalçın Bayrr, Sayfa Duzenı YOnetmem Ali Aor. 0 Timsüakr ANKARA Afcmet Tkn. IZMİR H&mrt ÇMiakaya. |ç Poüüka: CeW a^hugıç. D14 Haberier Eıgan M a . Ekonomı Ccngiz T M u , I; Sendıka. Ş r i r a K m a , Kttkılr CcW l'*tr, ESmm G c m y ^vliıl. Haber Araştırma. t«tM Botas, Yun Habcrkn Ncolrl D o f u . Spor Danrşmanı AMıAadk Yucıtan. Dm Yazılar K m n Çakgkın, Arajurma. Şataı Mfm. Dtüdanc AMulaa Yazn. 0 Koordınalflr AkmM K a n b u , 0 Malı Ijtr Eral Eıfcu. 0 Muhasebe ftriaı «ner 0 Bua,tPlanlama. Sprp Omanktftothı 0 RcUarn Anc Tonm, 0 Ek Yayıniar H r i » Akyol 0 tdarr Hmryn Ganı. 0 Isktme: On*r Çdk, 0 BdgıI$lem N«U IML 0 Persond Srrp Bonaraotta. Basaıt w »nur Cumhuroa Matbaaakk vc Gazaeakk T A ^ TUrk O a * Cad. 39/41 Catrioilu 34334 İ9 PK 246laanbui Tel 512 05 05 (20 hall. Tcte. 22246 Ft». (1) 526 « 72 0 f Suroto Aakan: Zı>a GOkalp Bh Inkılap & No 19/4. Td. 133 II 4147. Tdcı 42344 Fn. (4) 133 05 65 0 t a * H Zıya Bv 1352 S.2,'3, Td. 13 12 30. Tda. 52359 Fu. (51) 19 53 «0 • AdMK Inotıu Cad 119 i No I KJU 1. Td. 19 37 52 14 hat). Tdn. 62155. Faı: (71) 19 37 52 TAKVİM: 3 EKİM 1989 Imsak 4.31 Guneş 5.55 öğle 11.58 Ikindi 15.14 Akşam 17.51 Yatsı 19.10 Fransada bordrolar savaşıyor Grevdeki Peugeot fabrikasının "parlak" genel müdürü Calvet, maaş bordrosunu yayımlayan bir dergiyi mahkemeye verdi. Vergi kontrolörleri de kendi düşük maaşlı bordrolarını Paris'te bildiri gibi dağıtıyorlar. nin Calvet'nın gelır bordrosunu yayımlaması bardağı taşıran son PARtS Yülardan beri özel damla oldu. PSA Genel Müdüni'sektör işverenleri Fransa'da gre nün aylık geliri 185 bin Fransız Gençlerln beyecaaı Hafiften yağmur yağıyor. Bu havada kuşfar geçişlerinı ertelediler hertıaMe. Ama kuşiar geçmese de demek uyesı gençlerin heyecanı önemli. (Fotoğraf. Muharrem Ayoınj vin ne olduğunu sanki unutmuş Frangı'nı buluyor (60 milyon TL). tu. Renault ile birlikte iki büyük Daha da ilginci, Peugeot calışanotomobil fabrikasından biri olan lanmn ücret zamlan birkaç yıldır Peugeot'da patlak veren grev, bü yüzde 34'ü geçmezken, Calvet'yük patronlan taüı uykulanndan nin gdirinin her yıl yüzde 25'e varan zamlara uğraması. Başka bir birdenbire uyandırdı. 70'li yıllardan beri hüküm sü deyişle, "kemer stluna" politikaren işsizlik, toplu işten çıkarma sırun şampiyonlanndan olan PSA Optik aletlerin, özellikle dürbünün geliştirilmesi kuş göz yüzünde. lar, özel sektörde, kamu sektörü patronu bu kuralı kendine uygu JO/5 kişilik bir gnıp. Çoğu genç ve Hafiften yağmur bastınyor. ne oranla ılcretlerin kısmi yuksek lamamış.. lemine yeni boyutlar kazandırmış. yansı yabana turist. Boyunlarında Bu havada kuşlar geçişlerini ertelediler herhalde. liği, özel sektör emekçilenni işveÇevremdeki turistlere bakıyorum, bunlann kuşL, hele Jacqnes Calvet ticaret mahkeAma kuşlar geçmese de dernek üyesi gençlerin heyecarenin nesnel müttefıki yapmıştı mesine başvurarak gazetenin ken dürbünler. Doğal Hayatı Koruma yırtıcı kuşlarla hiçbir ilgileri yok. Spor yapıyor gibi ola' adeta. di geliriyle ilgili haberinin "özel Derneği, kuşların izlenmesi için bütün bilirler, fotoğraf çekerek boş zamanlannı değerlendirebi m önemli. Ala doğan, küçük kartal ya da küçuk orman kartalı lirler, ama ellerinde kuş gözlemi ile ilgili hiçbir kanıt yok. Son uç yıldır Fransız ekonomisi yaşam" gizliliğine müdahale an doğal ortamı hazırlamış. Her şey 6O'lı yıllar bir yana bırakılırsa sa lamına geldiğini vurgulamak isteUmudumu kesmek üzereyken, vurdum "Küçükçamlı genelde ayrı gruplar halinde göç edermiş. ŞahinJer başka vaş sonrasının en parlak yıllarını di. Ancak ticaret mahkemesi, hazır, ama bir Allah'ın kuşu yok ca'ya. Yırtıcı kuşiar rüzgâr ve yağmurdan Çamlıca'mn kü gruplarla karışık geçebiliyorlar. Bu, derneğin ikinci kuş izleme faaliyeti. Geçen yıl leyyaşıyor. Ytızde 3 civannda enflas Calvet'nin bu açıklamasını Ca gökyüzünde. çüğüne sığınmış olabiUrlerdi. lekleri izlemişler. Bir gözlemci, tam 143 leylek saymış. Paryon, yüzde 3.5'a yaklaşan büyü nard Enchaine'nin yayımlaması Yanılmamışım. me hjzı, büyük şirketlerin kâr üs zorunluluğu koyma isteğini geri Küçükçamhca korusunu yanm saat kadar dolaşıp "kuş" mağa takılan özel bir alet var. Her kuş geçişte numaratötüne kâr etmesi, işçileri pastadan çevirdi. Yani Fransa'da bir fab REFİK DURBAŞ gibi hafifledikten sonra, yırtıcı kuş izleme "karargâh"mı re basılıyor, böylece kuş sayımındaki yanlışhklar önlenebiliyor. daha fazJa pay almaya yöneltiyor. rika genel müdürünün gelirinin Doğal Hayatı Koruma Dernegi'nin "Yırtıcı Kus tzleme bulabildim. Çağın gerisinde bir sosyal yapıy gazetede yayımlanması bundan Günu" haberini aJınca oldukça heyecanlanmıştım. Öyle Doğal Hayatı Koruma Demeği 1976 yılında kurulmuş. Aslında korunun tepesinde kuşlan izlemek için her türlü la çalışanlannı zaptu rapt altında sonra özel yasama müdahale sa ya, binlerce yırtıcı kuş, kafilelerle başımızın üzerinden ge önlem alınmış. Bir ağacın duldasına Doğal Hayatı Koru Dünya için biraz geç, ama Türkiye'de çevre için ilk kurututmaya alışık Peugeot Genel Mü yümayacak. çecekler ve biz de onlan izleyecektik. ma Derneği'nin panoları dizilmiş. Üzerinde, derneğin ya lan derneklerden biri. dürü Jacques Calvet güç dururnKuş gözlemcileri gökyüzünden umutlannı kestiler. Bu Doğrusu hayatımda ne güvercin havalandırmış ne ka yınlannm yanı sıra, o gün izlenecek yırtıcı kuşların bir lisGrevde olan diğer bir kesim da. vergi kontrolörleri.. Bunlanngre feste kuş beslemiştım. Bir kaç yıl önce Eminönü Çiçek Pa tesi: Kızıl çaylak, akbaba, yılan kartalı, saz delicesi, gök havada kuşlann yola çıkabilmeleri pek mümkun değil giKamu malı Renault, son ikı yıla vi ise yaz başından beri giderek zan'ndan aldığım saka kuşu da bakımsızlıktan ölmüştü. çe delice, bozkır delicesi, cayır delicesi, doğu atmacası, şa bi. Bir ara uzaktan, çok uzaktan bir küme kuş geçiyor. DUrkadar borç içinde yüzerkeu, Pe hızlanmak suretiyle devam ediBelki de ben, daha çok yırtıcı kuşlan seviyordum. hin, şah kartal, kuçük orman kartalı. tavşanol, kuçuk karugeot ve Citroen markalanrun sa yor. Bu yuzden devletin vergi topBu heyecanla pazar sabahı erkenden Çamlıca'nın yo tal, dogan, delice dogan, ala dogan, küçıik kerkenez. El bünle, teleskopla da baksan, ne olduklannı anlamak oldukça zor. hibi PSA, Avrupa'nın en çok oto İamakta güçlük çektiği ve borç lunu tuttum. Yırtıcı kuşiar daha çok Bü>ükcamlıca'dan bette Latince adlanyla birlikte. tyisi mi, ağaçların dallanna tüneyenlerini gözlemek. mobil satan kuruluşlan arasına lanmaya basladığı haber veriliyor. geçer diye de önce Büyükçamlıca'ya çıktım. Herhalde kuşlara işaret vermek amacıyla çevredeki kigirmişti. Calvet bu başarının mi Herkesin gelir bordrolannı elleMüthiş bir rüzgâr. Hafiften de yağmur atıştırmaya baş mi ağaçların dallanna derneğin yeşil bayraklan asılmış. Gözlemciler koruya dağıldılar. marı olarak Fransa'nın el üstün rinde bulundurma şansına sahip ladı. Çevreye bakıyorum. 23 yabana turistten başka kimse Neredesiniz ey yırtıcı kuşlar? Neden gelmediniz? 1015 kişilik bir grup. Çoğu genç ve yarısı yabana tude tutulan sanayı patronlarından vergi kontrolörleri, kendi maaş yok. Onlar da fotoğraf çekiyorlar. Oysa biliyordum ki kuş rist. Boyunlarında dürbünler. Ama ben, bu işin peşini kolay bırakmam. biri sayüıyordu. Ancak grevle bir bordrolannı fotokopi ya da tek gözlemi, kuşların doğal yaşama ortamlarında gözlenmeBu yıl olmasa da gelecek yıl ya da gelecek yıllarda mutOrta yaşlı iki gözlemci Küçükçekmece'den kalkıp gelarada su yüzüne çıkan gerçekler, sir ederek halka dağıtıyor. Paris sidir. Bu, aynı zamanda bir spor ve boş zamanların delaka yırtıcı kuşlann geçişlerini gözleyeceğim. miş. bu şöhrete gölge düşurdu. Siyasi sokakları, vergi kontrolörlerinin ğerlendirilmesi. Yakın zamana kadar kuşiar tüfekle vuDerneğin 650 üyesi varmış. 651. üye olarak hemen kayDernek, kuşların izlenmesi için bütün doğal ortamı hamizah gazetesi Canard Enchaine' bordro örnekleriyle dolu. rulup tür tanımı, kuşun ölusü incelenerek yapılıyormuş. zırlamış. Her şey hazır, ama bir Allah'ın kuşu yok gök dımı yaptırdım. Şili'den konuk • ANKARA (ANKA) ŞUi Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ramon Valdes Rosas, 9 ekim günü Ankara'ya gelecek. Dışişleri Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre, Dışişleri Bakanlığı Müstesan Tugay Özçeri'nin davetlisi olarak gelen Rosas, 10 ekimde Türkiye'den aynlacak. Valdes Rosas'ın Ankara'da bulunduğu süre içerisinde, Türkiye ile Şili arasında üzerinde görüş birliği sağlanmış olan "Ticaret ve ekonomik, teknik ve bilimsel işbirliği anlaşması" imzalanacak. SABETAY VAROL Kınnı'da protesto • MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği'nin^Kınm Tatar Özerk Cumhuriyeti'nde, deprem kuşağına giren bir bölgede nükleer santral inşa etme çalışmaları aleyhinde iki gün süreyle protesto gösterileri yapıldığı bildirildi. Sovyet TASS; Kazan, Naberezhnye, Chelny, Nizhnekamsk vc Chistopol kentleriyle nükleer santralın yapım alanında düzenlenen gösterilere binlerce kişinin katıldığını bildirdi. Neredeydiniz yırtıcı kıışlar? Eşcinsellere evlilik izni • KOPENHAG (AA) Danimarka'da eşcınsellerin evlenmesine izin verildi. Yeni kabul edilen yasa uyannca, birlikte yaşayan eşcinseller, bu ilişkilerini "kayıt ettirebilecekler". Danimarka'nın, eşcınsellerin "evlenmesinin" yasallık kazandığı ilk ülke olduğu belirtildi. Yasanın çıkmasından sonra ilk evlenen çift, 74 ve 67 yaşlarındaki Axel ve Eigil oldu. 40 yıldır birlikte yaşayan eşcinsel çift, Kopenhag belediye salonunda nikâhlandı. 10 eşcinsel çiftin daha, "dünya evine girdikleri" bildirildi. Yeni yasa uyannca, lezbiyen çiftler de evlenebilecek. ALTES PORTAKAL Festival açılışında sansüre eleştiri ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya 26. Altın Portakal Film Festivali kortejli, sempozyumlu, kokteylli başladı. Bu yıl Antalya Belediyesi tarafından organize edilen festivale 70 kadar oyuncu, yönetmen, yapımcı katılıyor. Dun uçakla Antalya'ya geien sanatçılar, Dedeman ve Ramada otellerine yerleştirildiler. Festival filnıleri ise Saray ve Kültur sinemalarında gösterilmeye başlandı. Akşamları da kentin çeşitli yerlerinde açık hava konserleri ve tiyatro gösterileri verüiyor. Dün özel Idare Kongre Salonu'nda yapılan "Tiirk Sinemasının, Dunü, Bngönii ve Yannı" konulu sempozyuma yönetmen Ataf Yılmaz başkanlık yaptı. Oyuncu, eleştirmen, yönetmen ve turizmdlerden oluşan konuşmacılar, yabana sermayenin Turk sinemasına girmesinin getireceği sakıncaları anlattüar. Atıf Yılmaz, TRT'nin sinemadan yararlanmadığından yakındı ve "Türkiye'de sinema salonlan 3 binden, 250 adete duştu. Yabancı şirketler. bu salonlan da ellerine geçiriyoriar. Artık kendi filralerimizi gösterecek salon bulamayacagız" dedi. Eleştırmen Burçak Evren de sansurün hâlâ kalkmadığını söyledi ve ekledi: " Ç a | dışı uygulama olan sansurün kallunası için 25 yıldır mücadele ediliyor. Ama nazar boncuğu gibi duruyor sansur. Dev Amerikan şirketleri sjnemamıza girdi. Geçen yıl İstanbul'da 212 vabancı film vizyona girerken, 4 Türk filmi gösterime girebildi. Llusal degerlerimiz sahipsiz, anemamız yok olmak üzere" diye konuştu. Dic ğer konuşmacılar da Türk sine Y o i t İ h i l * A c l f f « P i n İ C İ ' Dünyanın luks teknelen arasına bir yenısi ekleniyor Japonya' I Clll Ull H^IV UCIIIIOI kentinde denıze ındiriîen "Chrystal Harn ı n Nagazakj masının yok olma tehlikesi içinde olduğunu, sinemanın yok ol mony", benzerlerinden son derece modern elektronik donanımı ile aynlıyor. 241 metre boyunda olan ve 960 masıyla birlikte ulusal kultürün de yolcu taşıyabilen bu "lüks yuzer otel" 1990 haziran ayından it'baren Pasifik Okyanusu ve Karayip Adalan arasında yok olacağını öne sürdüler. Dün seferlenne başlayacak. (Fotoğraf: Reuter) sabah uçakla Antalya'ya gelen sanatçılar arasında Kadir tnanır, Şener Şen, İzzet Giinay, Yılmaz Dunı, Cnneyt Arkın, Kartal Tibet de bulunuyor. Festivalin geleneksel açıhş korteji dün saat 16.00'da Cumhuriyet Alanı'nda yapıldı. Daha sonra Beldibi'nde bulunan Ramada Otel'de de açılış kokteyli verildi. DYP'li Belediye Başkanı Hasan Subaşı, açılış konuşmalannda, "Merkezi yonetimin ve yerel yönetimlerin kulliır ve sanal faaliyetlerine ayırdığı oıaddi ve manevi pay maâlesef en diişiik seviyededir. Biz bnoa nza göstermiyor u z " dedi. Bugünkü festival programı şöyle: Saray Sineması: 10.30 14.30 21.00 seanslannda yönetmeliğini Zulfü Livaneli'nin yaptığı "Sis'V 12.30 ve 17.45'te Ertem Egitaez'in "Arabesk" adlı nimi, Kültür sineması: 10.3014.30 ve 21 .OO'de Orhan Oğuz'un "ÜÇÖBcüGöz"ü, 12.30 ve 17.45'de Atıf Yılmaz'ın "Ölü Bir Deniz'i Salman Rüşdü'ye kızdılar, Londra'da parti kurdular İngiltere Islam Partisi adı ile kurulan yeni parti, özellikle Ingiliz İşçi Partisi'ni kaygılandırıyor. I987'de Asyalı seçmenlerin yüzde 72'si İşçi Partisi'ne oy vermişü. Bu oylar, yeni Islamcı partiye kayabilecek. Dış Haberier Servisi Kısa bir süre önce Londra'nın Regent's Parkı yakınlanndaki büyük camide bir araya gelen Ingiliz Müslümanlar, "İngiltere İslam Partisi"ni kurdular. Böylece tum dunyada buyük yankılar uyandıran Salman Rüşdü olayı, sessiz bir azınlık oluşturan İngiltere'deki 1,3 milyon Müslümanı bir araya getirerek partileşmelerine yol açtı. Bilindiği gibi, Hint asıllı Ingiliz yazar, 1988 yılının sonunda piyasaya çıkarttığı "Şeytan Ayetieri" kitabıyla Müslümanlann tum öfkesini üzerine çekmişti. Kitabın yasaklanmasını isteyen fanatik Müslümanlar, "Şeytan AyeUeri"ni yakıyor, kitabın basım ve dağtımını yapan yayınevlerine karşı bombalı saldınlar düzenliyorlardı. Humeyni tarafından gıyabında ölume mahkum edilen Salman Ruşdü ise surekli yer değiştirerek izini kaybettirmeye çalışıyor. Haberı veren Alman "Der Spiegel" Dergisi, Salman Ruşdü olayı ile birlikte Ingiliz Müslümanların yeni bir odak noktası haline geldiklerini belirtiyor. Yeni kurulan "İngiltere İslam Partisi" parlamento secimlerine de katılmak niyetinde. Ancak çoğulcu sisteme dayanan İngiliz parlamento secimleri, İngiliz Müslümanlann parlamento kapılannı kolay kolay açacağa benzemiyor. Buna rağmen, Müslümanlar özellikle ingiliz İşçi Partisi'nin yaşamını zorlaştırabilirler. Çunkü Margaret Tbatcher'ın iktidanna son verebilmek için sosyalistlerin tüm Asyalı göçmenlerin oylanna ihtiyaçları var. 1987 yüında Asyahlann yuzde 72'si İşçi Partisi'ne oy vermişti. Ama şimdi İslam Partisi de bunlann oylan için savaşıyor. Müslümanlarm yaygın olduğu on seçim bolgesinden birinde, bir tşçi Partisi milletvekili, tutucu rakibi karşısında üstünlüğunu kıl payı koruyor. "İşçi Partisi, Muslumanlan hayal kınklıgına uğrattı" diyor lslam Partisi'nin genel sekreteri 30 yaşındakı Sahip Musta<juinı ve îşçi Partisi'nin, Ruşdü'nün kitabının yasaklanmasından yana tavır almasını istiyor. Mustaquim, bunun yasal önkoşullanmn da mevcut olduğunu, etnik bir azınlığın aşağılanmasının cezai muevyideye tabi bulunduğunu belirtiyor. İşçi Partisi ise Rüşdü olaymdan ötürü tam bir çıkmaz içinde. Parti Başkanı Neil Kinnock fikir özgürlüğüne her şeyden çok değer veriyor: "Bay Rüşdü islediği her seyi yayınla\abilme hakkına sahiptir. Bu ozgüriuk hiçbir şekilde baskı alüna almamaz." Kinnock'ın yardımcısı Roy Hattersley ise Ruşdü'nün, "Şeytan Ayeüeri"nin bu sonbahar için planlanan cep kıtabı basımından vazgeçmesini talep ediyor. Hattersley, pek çok Müslümanın yaşadığı Birmingham semtinde yeniden aday olacak. Ingiltere'de Müslümanlar siyasal örgütlenmeye gidiyor Elrciyes projesi • KAYSERİ (Cumhuriyet) Devlet Bakanı Mehmet Yazar, "Erciyes Turizm Projesi"nin tamamlanmasıyla birlikte Kapadokya yöresine gelen turist sayısının yılda 3 milyona çıkacağını söyledi. Proje ile ilgili olarak Tekir yaylasında düzenlenen toplantıda konuşan Mehmet Yazar, Erciyes'in Bakanlar Kurulu karanyla "Kış sporlan ve organize turizm bölgesi" olarak kabul edildiğini ammsatarak, 150 milyar liraya mal olacak projenin 4 yılda gerçekleştirileceğini kaydetti. Yazar, turizme hükümetçe sağlanan desteğin arttınlacağını da ifade etti. PTPden ıızaya uydu • ANTALYA (AA) Ulaştırma Bakanlığı Telsiz Genel Müdürü Ibrahün Goksel, PTT'nin 1992 yılında uzaya haberleşme uydusu fırlatacağmı belirterek, bu sayede haberleşme ile TRT yayınlannın uydu araalığıyla yapılacağııu ve kablosuz televizyon sistemine geçileceğini bildirdi. Avrupa Posta ve Telekomünikasyon Birliği TelsizRadyo Regülasyonu ve Frekans Yönetim Teşkilatı'nın toplantısında konuşan Telsiz Genel Müdürü Goksel, PTT ve TRT'nin çeşitli bölgelere uydu yer istasyonlan kurma çalışmalannın başlatıldığını da kaydetti. Deniz virüslerînde nüfus patlaması Bilim adamları, yaptıkları yeni bir araştırmada bir litrelik deniz suyunda 250 milyon virüs saptayınca şaşkınlığa düştüler. Virüs patlaması denizdeki canlılar kadar, dünya iklimini etkileyebilecek konuma sahip. rinde 250 milyon virüsun varlığı saptandı. Yalnızca bir kahve kaşığı suda, kendüerine özgü bir metabolizmaya sahip olmayan ve çoğalmak için başka hücrelere ihtiyaç duyan bir milyan aşkın küre, iplik ya da çubuk şeklinde nükleinasit yumağı bulunuyordu. Alman haftalık "Der Spiegel" Dergisi'nin verdiği habere göre bu araştırma deniz altında yepyeni ufuklar açtı. Birkaç yıldan bu yana mikrobiyologlar deniz altındaki çalışmalarını yogunlaştırdılar. Bu "iz arama" çalışmalannın sonunda su kaynağı olarak değerlendiremez. ekosisteminin gönıntüsü temelden Bu ilkel tek hücrelilerin ya da değişti. Nanometre (müimetrenin en alt düzey organizmalann faamilyonda biri) alanında mikrop, liyetleri, Georgia Üniversitesi Deyosun ya da tek hücreliler gibi niz Enstitüsü'nde mikroekoloji mikroorganizmalar, halen su al dalında uzman olan Evelyn tındaki aktif bio kitlesinin en bu &Sherr'e göre "son derece kannayük bölümunü oluşturuyordu. şık." Sherr, bu mikrokozmozun Bu tek hucreli minik canlılann sakinlerinin "başka bir yıldızın oluşturduğu büyuk kitle ile kıyas canulanna" benzediğini söylüyor. lanırsa gözle görulebilen diğer deBu virusler şu sıralarda gunniz sakinlerı çok kuçük bir azınlık meydana getiriyorlar. "Bahk ve demde olan tartışmalar açısından yunuslan saymaya bile degmez" da ilgi çekici. Minik tek hücreli canlılann meydana getirdiği yığm, diyor bir bilim adamı. tıpkı devasa bir sünger gibi dünNorveçlilerin bu araştırması yadaki karbonun en buyuk bölüplanktondan balıklara dek uzanan münü oluşturuyor. Atmosferdeki su altındaki beslenme zincirinin karbondioksit bölümlerinin dunolmadığını da bir kez daha kanıtya denizleri tarafından emilip emıhyor. Çünkü hiçbir daha büyük lemeyeceği onun hacmine bağlı. yaratığin süzgeç ya da filtresi bu minik tek hucrelileri beslenme ö t e yandan denizlerdeki virus sayısının beklenenin çok üstünde vıruslerın oluşması için onlan oluşu, bilim adamlan arasında bir "kullanıyorlar;' dizi tartışma ve hipoteze yol açtı. Norveç araştırması insan sağlığı Kaliforniya Üniversitesi'nden Bi açısından önemli olan bir başka yolog Mary E.Silver, "Virüslerin konuya da parmak basıyor Virüssayısı bdylesine büyiıkse, o halde ler, saldırdıklan bakteri hücreleinsanın aklına otomatik olarak şu rinin kalıtım enformasyonlannın soru gelijor: Bunlar ne yapıyor bolumlerini başka bakterilere lar?" diyor. ulaştırabiüne yeteneğine sahipler. Norveçli bilim adamları bu ko Böylece virusler genetik komutlanuda çeşitli tezler ileri sürüyor. nn değiş tokuş edilebileceği bir çeBergen Üniversitesi'nden Mikal şit gen köprüleri meydana getiriHeldal, virus yığırunın denizlerde yorlar. ki bakteri nüfusu ile "savaş" ha Ancak bunun ne gibi sonuclar linde olduğunu tahmin ettiklerini doğurabileceği henuz belirsiz. belirtiyor. Norveçli ekibin yaptı Çünku virusler bu yolla olumsuz ğı hesaplara göre mikrokozmoz özeilikleri ortadan kaldınp, denizda yaşayan bakterilerin yaklaşık lerin temizlenmesine katkıda buüçte biri her gun virüslerin saldı lunabilecekleri gibi, zehirli madrısına hedef oluyor. Saldırganlar, delerin hızla çoğalmasına da önakonuk hücreleri kendi programla yak olabilirler. Evelyn Sherr, "Her rını uygulamaya zorluyor ve yeni ikisi de mumkun" diyor. Gökova Santrah • İZMİR (Cumhuriyet) Gökova Kenneköy Termik Santrah için inşaat öncesi Sağlık Bakanlığı'ndan izin ahnması gerekirken, bu iznin alınmadığı ve inşaatm hâlâ Gayrısıhhi Müesseseler Yönetmeliği'ne aykın olarak sürdürüldüğü belirtildi. Bu arada termik santralın çevreye verdiği zararın Yatağan'da açık bir şekilde görüldüğünü belirten Bodrumlu Yeşiller santral yapınunı protesto için başlatacaklan "Gökova Termik Canavan'na Hayır" kampanyasını tüm termik santrallardan vazgeçilmesi için daha genel bir kampanyaya dönüştüreceklerini söylediler. Dış Haberier Servisi Norveç fiyortlarından, Kuzey Atlantik 1 ten, Barent Denizi'nden, Chesapeak Bay'den ve bir Alman iç suyundan örnekler alındı. Bergen Üniversitesi'nden Norveçli mikrobiyologlar, bir mililitre suda bir ya da en fazla on virus bulacaklarını tahmin edıyorlardı. Ama mikroskoplann 100.000 kez büyüttükleri görüntu, ortaya dehşet verici bir tablo çıkardı. Son derece hassas, özel yöntemlerin yardımıyla yapılan inceleme sonucu, bir litre suyun binde bi