Katalog

26 EKÎM 1989 GÖBÜŞ Arka HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/7 INSAJNLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N Hayatta ustalık bir arka edinmektir. Onsuz kimse bir baltaya sap olamaz. Bernard Shaw 10 Kasım'dan sonrası ÖNEMLİ bir ülkenin yıllarca Türkiye^ de kalan ve Ankara kulislerini yakından izleyen bir diplomatı ile konuşuyoruz. Şöyle diyor: "10 Kasım'a kadar ne olacağının aynntılı bir planını yaptık. Günii güniine gelişmeleri bilebili>onız. Ancak Özal'ın yemin töreni ve 10 Kasım saygı duruşundan sonra ne olacak katiyen tahminde bulunamı>oruz. Başbakan kim olur, ANAP nereye gider, kestirmesi çok güç. Ancak şunu söyleyebilirim: ANAP bitmiştir, gelişmeler ilerde DYP'nin iktidara gelecegini gosteriyor." Diplomatı böyle düşünmeye yönelten politik gelişmeler neydi? Özal, cumhurbaşkanı olmaya hanrlanıyordu. ANAP israi ile özal ismini bütünleştiren seçmen, gelecek bir genel seçimde sandık başına giderken adını pek de bilmediği bir genel başkan tarafından yöneltilecek ANAP ile karşılaşacaktı. ANAP tabanı genellikle "sag" seçmenlerden oluştuğu için bu tabanın oyları ister istemez DYP'ye kayacaktı. Çunkü DYP demek Demirel demekti. Seçmenin bildiği ve tanıdığı bir isimdi. Sosyal demokrat oylar ise SHP ile DSP arasında bölünecekti. Çunkü SHP, 26 Mart'ta seçmeninden aldığı oylan başarı ile temsil eünesini becerememişti. Ozellikle Genel Sekreter Deniz Baykal'ın "Öıal'ın aday olmayacagı" varsayımına dayalı politikası iflas etmişti. Ecevit, sosyal demokrat oy sahiplerine daha tutarh görünmeye başlamıştı. Ancak onun da muhtemel bir ara seçim için ANAP'la işbirliği yapabilecek bir tutum sergilemesi, seçmenini biraz lazdırdı. Bu durumda sosyal demokrat oyların bölunmesi veya sandık başına gitmemesi muhtemel görunuyordu. DEMJREL ELLERİNİ OĞUSTURUYOR bazı ANAP milletvekilleri liste başı garantilerini ahp Demirel'e çark etmeye başladılar. Gelişmenin doğrultusunu yabancı diplomatlar bile görüyor. SHP ise böyle şeylere pek aldırmıyor. önceki gün Ankara'da oylama yapılırken İstanbul'da bir seminerde konuşan Baykal, bir süre önce Trakya gezisi sırasında, "Yaz defterine, bir kenara, bak görcceksin Özal cumhurbaşkanı adayı olamayacak, o zaraan ben de çıkıp Meclis kürsüsüne 'Sayın Özal niye aday otamadınız' diye alay edecegiın" dedıği gazeteci Armağan Kargüı'nın kendisine bu sözlerini hatırlatmasma fena halde bozuluyordu. Baykal şöyle diyordu: Refah Partisi ile MÇP, zaten kendi oy"Ben Özal aday olmayacak demedim, lannı alıyorlar. Oy oranlan aşağı yukarı olmamasını sağlayacak politikalar oluştubelli. ruyonız dedim." Böylece gelecek bir genel seçimde Baykal, eski dediklerini hatırlamamaANAP'ın sağ tabanı DYP'ye yönelirken, SHP oy yitirecek, ANAP zaten eriyecek. ya çalışsa bile, Özal'ı sectirmemek uzere oluşturdukları politikaların da başanlı tktidar da Demirel'in olacak. olamadığı ortadaydı. Ankara'da şimdiki siyasi kompozisyoEvet, Demirel şu sıralarda sevincinden na göre gelecek tahminkri böyle yapılıyor. Bu gelişmeleri önceden fark eden uyamk ellerini ovuşturarak geziyor. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Ne m yapycrvnn ? Her zavanti insafuann o/vşomundan bi, T/l£iH yaz/jorvm başhyaajk ?vn gon, actım adırn HEYECANLA BEKLIYOR ARANAN ADAM BULUNDU MU? Bir başyazarlık oykusu BİR süre önce Türkiye'de Türkçe yayımlanan gazetelerden biri diğer gazetelere ilan vererek bir "başyazı yazan" aramaya koyulmuştu. Bu ilanlar Uzerine 800 kadar kişi başvuruda bulunmuş. Başvuruda bulunanlardan birinin "başyazarlık iş gorüşmesi" şöyle gerçekleşmiş: Büytık bir holdingin planlama müdürü olan başyazar adayı, görüşme yapmak üzere gazetenin genel yayın yönet meninin odasına girdiğinde, iki tane kösele tabanınmasanın üstünde kendisine çevrili olduğunu gormüş. Söze şöyle girmiş: Once şu ayaklannızı indirin, bu odaya bir adam girdi degil mi? Genel yönetmen bacaklannı toparlayıp masanın altına indirerek tedirgin bir ifade ile başyazar adayını sorgulamaya başlamış. Yıllar önce bazı gazetelere Erol Toros musteşar adı ile yazdığı makalelerini de yanına ahp kendisini bu takma isirale tamştıran başyazar adayının, gazetenin genel yayın yonetmeni ile görüşmesi ilginç geçmiş. Bazı dünya olaylan hakkında genel yönetmenin bilmediği aynntdara girince şu soru ile karşılaşmış: Bildiginiz yabancı diller neler? Toros, Ingilizceyi pek de iyi bilmediğini anlatınca, genel yönetmen başını olumsuz bir biçimde sallamış. "Olm»aaz." Başyazar adayı şu yamtı vermiş: "Niye olmasın, Tiirkiye1 de yayımlanan Türkçe bir gazetenin sahibi ve genel yönetmeni yabancı olup pek de iyi Türkçe bilmiyorlar, bu oluyor da Türkçe bir gazetenin başyazarı yabancı dili az biliyor, bu niye olmujor?" Daha sonra genel yönetmenin hayretle açılan gözleri onunde odaya bir daktilo getirtip hızla bir başmakale de yazan başyazar adayı bir arkadaşının telefon numarasını bırakıp gazeteden aynlmış. ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GI'RSES GARFIELD JM DAVIS Semranım suskun ÖZAL'ın cumhurbaşkanlığı adayhğından bir süre önce Semranım "aktif başbakan eşliği" rolünden çekildi. Gazetelere geçmek, manşet olmak, papatyalarla şampanya patlatmak gibi huylarım "şimdilik" saklayan Semra Özal, gazetecilerle konuşmaktan da kaçınıyor. önceki gün İstanbul'da Lionesslerin düzenlediği bir toplantıya gelen Semranım, Devlet Bakanı Metamet Vazar ve tstanbul Valisi Cahit Bayar ile sohbet ederken gazeteciler yanına yaklaşmaya çalıştılar. Konıma polisleri hemen engelledi: "Yasak, gözune flaş patlatıyorsunuz." Arkadaşımız Ayşe Ytldınm, çok kısa konuşmak ve siyasal soru sormamak uzere söz vererek Setnranıma yaklaşabildi. Sohbet kısaca şöyle: Sayın Özal cumhurbaşkanı... Hem siyasal olmayacak diyorsunuz hem Flaşiârdan ho$Unnııyor /tyağı şıs olan ve hafifçe topalfayan Semra Ozai Caltıt Bayar'ın eşi ile otuıurten, gazetecilen yanına yaklaştırmadı. (Rjtoğraf: Muharrem Avdınl de söze Sayın Özal diye başlıyorsunuz. Efendim, Özal cumhurbaşkanı olursa bir bayan başbakan atanmasım nasıl karşılarsınız diye soracaküm, >ani kadın sonınu ile Ugili. Bir kadının başbakan olmasııu ister misiniz? BUmiyonım, bana şu sıralar böyle sorulaı sormayın. Bu tür sorulan şimdiük yanıtlamaktan kaçınan Semranımm kendisi ile samimi bir biçimde görüşebilen bir muhalefet milletvekili Ue arasında geçen şu konuşmayı anlatıyorlar. Efendim, danlmayın, ama size bir şey sormak istiyorum. Sizin Turgut Bey için "Ben olmasam o bir camiye imam bile oiamaz" dediğiniz so>leniyor. Doğru mu? Semraıum bu soru uzerine bir kahkaha atarak şu yamtı vermişti: Yalan mı? Eveet, hele şu seçim bir gerçekleşsin, siz o zaman görun suskun Semranımı.. HARBİ SEMtH POROY FATMA GİRİKİN EVSAHİPLİ6İ Bağrı yanık belediye başkanı ŞİŞLİ Belediye Başkanı Fatma Girik'i geçen salı günü Isveç Sendikalan Konfederasyonu'na uye 17 sendikacı ziyaret etti. Beledıyenin toplantı odasında başlayan görüşmede Girik, belediyede çalışan geçici işçilerin de daimi işçiler gibi toplusözleşme hükümlerinden yararlandırıldıklarını, aslında yasalann buna musaade etmedığinı anlattı. Bir Isveçli sendikacının "Peki yasalann dışına çıkarken Ankara'dan korkmuyor musunuz" sorusuna karşı Girik, gulümseyerek "Siyasette korkunun yeri yok" diyordu. Goruşrnenin ardından Isveçli sendikacılar kendisine hediyeler sunmak için ayağa kalkmışlardı ki Başkan, "A, ben de size hediyeler hazırladım, hadi odama gidip Çakıl taşlan Gırik'in çakıltaşı üzerindekı Hıtıt kabartmalan müzelerden kahve içelim" diyerek aşınlmamıştı. (Fotoğraf: Deniz Topaloğlu) konuklarını davet etti. orijinal mi?" sorusuna, açıktır. Ma.saiinın üstunu her Gazetecilere de takılmadan "Şimdiye kadar miizeden biç gün dolduruyoruz, her gun duramadı: "Biz karşılıklı tarihi eser araklamadım" boşaltıyor" diyerek hediyeleşeceğiz, siz de karşılığını vermesi, yakınıyordu. Girik'e bir foloğraf çekeceksiniz." gülüşmelere neden oldu. gazeteci içinde beyaz bir Odasına geçıldığinde Fatma Girik çok duygulanmış penyenin bulunduğu onu iyice kendisine verilen çeşitli olacak ki verdıği hediyeleri açık gomleğinı hatırlalarak hediyelere karşılık Fatma yetersiz bularak masasının sordu: "Başkanım, şimdi bu Girik de konukları için üzerinde aranmaya başladı. ne modası? Adı var mı bu hazırlattığı Urartu kabartmalı modanın?" Fatma Girik elını çakıl taşlarını bir tepsi içinde Bulduğu nazar boncuklannı da misaiırlerıne dağıtırken goğsune bastırarak yanıl teker teker ıkram etti. Bir verdı: "Bu bağn yanık gazetecınin "Başkanım, taşlar yardımcısı gazetecilere "Başkan böyledir. Eli çok belediye başkanı modası." TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN GURSEL, CUMUURBAŞKANI SEÇILIYOR.. 19(1 'OE BUGÜN, CBtoAL GURSEL CUMHUHgAÇKAM SEÇtLMıŞTl. 19(,O OEI/KlMlN'A/ &4f/A/PA YE/Ç ALA/V GURSEL, O Sf/ÇA&A OIZRÜrgEStNOS gULUMUYOieDU. DAHA SONISA OEMOKPONUŞ ÇA&4L4&, 196,1 DEKI 1S EfcıM GEA/EL SEÇıAA. LE/SıNr GET'/ÇM/Ç, S'VU yAŞAAtA GEÇEN GU&SEL., 6O? orOAtJ 434'ü rLE SEÇİIMİfTt 156 26 Ekim Şimdilerde bıraktığı telefon numarasına arada bir telefon edip Erol Toros'u soruyorlarmış. Geldiğinde ilgili gazeteye başvurması rica ediliyormuş. Ancak Toros, kendi işinden memnun, başyazar olmaya da hiç niyeti yok. O da kendi çapında böyle eğleniyor. FIKRA f? *r/f/ DE SAÇKALAIZ/NA OY TÜISKIYE'MtN POIÇ&dfiJCU CUMSEÇILEN CEMAL GÜE.SEL, 'P>A OLCJMÛAJE DEĞtN eu Göe£i/t £Ü£t>UIZMUşrÜ. 1961 SEÇlMLEKtfiJpeAJ ICIS/1 SutSE GOUSA, CEMAL GÛRSEL, HUtlUMErt KUBMASI İÇİN CHP GENEL BAÇKANt 1SMET /AJONü'yÛ ÇAĞlGMIŞTr &AZI ANLAÇMAZLtlCLAe OUuASINA KAZŞlM, 1Ç KASlMOA CUMHUIS.1YEr HflLK PASTtSt I/E APAL£T PAer/Sİ 8ıfi ASAYA G£LMlÇ. \ TI. cuinhiUGırEr TARIHIMIN ILK KOALISYOUU UfzUM4Kr*pı /, Altı kişiluk Te nel sılah satan bir dukkâna girmiş. Satıcı sormuş: Nasıl bir silah istiyorsunuz? TEMELAlukişıluk •k TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Temel pasaport için fotoğral çektirecekmiş. Fötoğralçıya gitmiş. Çekmeden OIKC sormuşlar: Hemen mi al . uksınız? Temel U\ (• an haıiru da var '• mıdur? Karadcm/'dckı ga/oz ı>ıy;lcnaın ustundc nc yazıyornıuş? Önce kapagı açınıı... Betina Bruccoli (Arjantin)