Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^25 EKİM 1989 KÜLTÜRSANAT MÜZİK FİLİZALİ CUMHURİYET/5 AJman deneysel filmi • Kültür Servisi "80'ü Yıllann Alman Deneysel Filmi" başlıklı toplu gösteri, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakultesi Haydarpaşa Kampusu'nda gerçekleşecek. 31 ekim3 kasım tarihieri arasında düzenlenen etkinlikte, 1985 Uluslararası Berlin Film Festivali Deneysel Film Ödülü'nü alan yönetmen Klaus Telscher, fılmleri açıklayacak ve izleyicilerle söyleşecek. Türkçe çevirili fılmler her gün 10.3016.30 arası izlenebilecek. İDSO'nun haftasonu konserlerinin konukları genç sanatçılardı Yaşasııı genç müzisyenler Ulvi Uraz ödfilleri • Kiiltür Servisi 1974 yılında yitirdiğimiz tiyatro adamı Ulvi Uraz adına verilen ödüle değer göriilen yazaryönetmen Kenan Işık ve tiyatro oyuncusu Serpil Tamur, dün Taksim Sahnesi'nde düzenlenen bir törenle plaketlerini Selçuk Uraz'ın elinden aldılar. Geçen sezon sahnelenen "Bebek Uykusu", yılın en başarılı oyunu seçilmişti. Aziz Nesin'in "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz" adb oyununun galasından önce gerçekleştirilen ödül töreninde bir konuşma yapan Ulvi Uraz Tiyatro ödülü seçici kurul uyesi Cevat Çapan, Uraz'dan söz ederken, "Türk tiyatrosunun gelişmesinden başka bir şey düşünmeyen bir tiyatrocuydu. Ancak dünya sorunlanndan soyutlanmış bir tiyatro yapmak pesinde değildi" dedi. (Fotoğraf: Yıldtz Üçok) Geçen hafta sonu konserlerini tnci Özdil yönetti. Solistler ise flütçü Bülent Evcil ve kemancı Nazan Tekinson'du. Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın haftalık konserler dizisinin 2021 ekim konukları gençlerdi. Şef Inci Özdil 1960 doğumlu. Flütçu Bülent Evcü'in doğum tarihi program notlanna yazılmamış, ama 68 ile 70 arasında doğduğunu tahmin ediyorum. Kemancı Nazan Tekinson bu uçlünun en genci ve 17 yaşında. Inci Özdil'in kariyerini başından beri değilse de ortalanndan biliyorum denebilir. Inci ve Sıdıka Özdil kardeşleri bana Ruşen Güneş tanıştırmıştı Londra'da. Bir yıl boyunca haftada bir iki hep birlikte olduk. Kraliyel Müzik Akademisi'nin parlak öğrencileri arasındaydılar o zaman. lngilizlerin geleneksel sınıf ayrımlı toplumlannın özelliklerinden biri de kadınlara ve yabancılara tepeden bakmalarıdır. Her ne kadar hem başbakanlan hem de hukümdarlan kadınsa da bazı mesleklerin kadınların eline geçmesinden hiç mi hiç hoşlanmazlar. Hele o kadın bir de yabancıysa işi biraz daha zorlaşır. Çoğu zaman gizli bir tavır ve tepki ile karşı karşıya olduğundan eli kolu bağlanabilir eğer dikkatli olmazsa. Işte Inci özdil bu koşullarda, karşı tavırlardan etkilenmemeye gayret ederek, sıkıntıdan, yoğun çalışmaktan, yorgunluktan bitkin duserek, egzamalar dökerek sınavlannı başanyla verdi. Orkestra şefi olarak kendini kabul ettirdi. Çağdaş Alman bestecisi Hans VVerner Henze adına düzenlenen festivalde açılan yanşmaJa en lyı yorunı Basanlı yorumlar Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın geçen haftasonu konserlerini yöneten Inci Ûzdil (solda), kemancı Nazan Tekinson (safi altta) cu odulunu kazandı ve Kraliyet ve flütçü Bülent Evcil genç müzisyenlere duyulan guvenin hiç de haksız olmadığını bir kez daha kanıtladı. (Fotoğraflar: Yıldız Üçok) Akademisi'nin şeflik bölümunu Inci gerçekten çok net vuruyor; övunse azdır, çünkü artık Bülent yumuşak, ama güclü ses prodük ın oğrencisi olmuş. tki yıldır da birincilikle bitirdi. aynca muziği doğru ve derinleme in çizgisi rayına oturmuş görünü siyonu ile dikkatleri çeken Bulent'i üstün yetenekli öğrenciler kapsaGürer Aykal, Inci ve Sıdıka'nın sine analiz edebildiği için ne iste yor. Mukerrem Berk'in oğrencisi de uluslararası kariyerde görmek mında ozel eğitim görüyor Nazan. hem hocalığını hem de ağabeyli diğini ve orkestradan neler elde olan Bülent, 1987'de Mimar Sinan isteriz ileride. Eğitiminin sağlam temellere dağini yaptı yıllarca. Onlara daima edebileceğini de büiyor. Kuşkusuz Oniversitesi Devlet KonservatuvaDevlet Opera ve Balesı başke yandığı hemen bellı oluyor bu arka çıktı ve yol gösterdi. tki haf daha işin başında. Umarım önü n'nın açtığı 7. Müzik Yanşması'n mancılanndan Ergun Tekinson genç kemancının. Henrie VV'ienita önce Ankara'da Inci için "tnci ne engeller çıkmaz ve yine uma da kazandığı ikincilik ödülünü un kızı Nazan Tekinson, 1972'de awsky'nin teknik cambazlıklarla benden daha net vuruyor, beni bi nm Inci'yi pınl pınl ve evrensel bir çoktan aşmış zaten. Şu aşamada Cenevre'de doğmuş. tlk müzik ça dolu Op. 22, 2 Numaralı Re Miliyorsun, ben de fena vurmam gelecek bekliyordur. Bülent Evcil Bniksel Kraliyet Kon lışmalarına Cenevre'de başlamış. nör Keman Konçertosu'nu başayani" diyordu. Bence bir hocanın Konserin flüt solisti Bülent Ev servatuvan'nda Mare Grauwek ile Türkiye'ye döndükten sonra nyla yonımlayan genç kızımızı öğrencisi için söyleyebileceği en cil, müzisyen bir babanın çocuğu. çalışmalannı sürdürmekte. Müzi 1983'te MSÜ Devlet Konservatu kutluyor, ileriki çalışmalannda bu harika cümleydi bu. Selahattin Evcil, oğluyla ne kadar kalitesi, teknik kolaylığı, ajilitesi, varı'na girerek Gönül Gökdogan^ başarıyı sürdürmesini diliyorum. Üsküdarh genç oyuncular • Kültür Servisi ÜGOT (Üsküdar Genç Oyunculan Topluluğu) bu yılki çalışmalarına "Orada Kimse Var mı?" adlı oyunla başladı. Geçen yıl kurulan ve ilk olarak Turgut Özakman'ın "Ah Şu Gençler" adh oyununu sergileyen ÜGOT, bu oyunda da gençlik sorunlarını ele alıyor. Cem Yalın'm yazdığı, Bedrettin Mehmet Güler'in sahneye koyduğu oyunun provalannı bir okul binasında sürdüren topluluk, kendi bünyesinde Tiyatrom adlı bir tiyatro dergisi de çıkanyor. Müzik graplarına yasak • Kültör Servisi Sovyet Raduga Dergisi, perestroykadan önce Rusya'da yasaklanan müzik gruplannın adlarının yer aldığı bir liste yayımladı. Baa resmi komünist örgütlerin isteğiyle yasaklanan gruplaruı arasında The Sex Pistols, The B 52'S, Madness, Clash ve The Stranglers gibi ünlü isimler bulunuyor. Bu gruplann ortak suçlan, "punk" propagandası yapmak. Matİ88e rekoru kırıldı • Kiiltür Servisi Sotheby müzayede fırmasının New York salonunda Fransız sanatçı Henri Matisse'in "Kumızı Şemsiyeli Kadm" adlı tablosu 12 milyon 400 bin dolara (yaklaşık 28.S milyar Türk Lirası) satıldı. Sotheby yetkilileri bu rakanun Matisse tablolan alaıunda bir rekor olduğunu belirttiler. Matisse'in 19191921 arasında yaptığı sanılan tablo, John T.Dorrance Jrîın açık arttırmaya çıkanlan empresyonist ve modern sanat koleksiyonunda yer ahyordu. Dorrance'ın 44 yapıttan oluşan koleksiyonunda Monetler, Picassolar ve Van Goghlar da bulunuyordu. Koleksiyonun tamamı toplam 116 milyon dolara (yaklaşık 266 milyar 800 milyon Türk Lirası) satıldı. Imitasyon ve antik takılar • Kültür Servisi Aysel German'ın "Imitasyon Antik ve Takılar" adlı sergisi, 3 kasıma kadar Bebek Akbank Sanat Galerisi'nde yer alıyor. Sergide, sanatcının 200 parça cam ve pirinç palışması ile 100 parçadan oluşan takı koleksiyonu bulunuyor. "Eskiciler ve hırdavatçılar benim en büyük malzeroe kaynağım" diyen sanatçı, eski ve yeniyi bir potada eriterek bir kenara atılan parçaları günlük kullanıma kazandınyor. Konser salonuna yeni ad • Kiiltür Servisi Istanbul Büyüksehir Beledıye Başkanlığı, Istanbul Belediyesi Konser Salonu'na "Cemal Reşit Rey" adıru vermeyi kararlaştırdı. 30 ekim gunü saat 18.00'de yapılacak olan isim töreninde Istanbul Belediye Başkanı Nurettin Sözen, Cemal Reşit Rey plaketini konser salonunun girişine çakacak ve daha sonra bir basın toplantısı düzenleyecek. Aynı akşam konser salonunda Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası bir konser verecek. Jean Perrison'un yöneteceği konserin solisti Suna Kan. Konserde Cemal Reşit Rey'in "Estantaneler", Ulvi Cemal Erkin'in "Senfonik Bölüm", W.A.Mozart'm La Majör 5. Keman Konçertosu, MusorgskiRavel'in "Bir Sergiden Tablolar" adlı yapıtları sunulacak. Zelri Arslan Soest'te • Kültür Servisi 1975 yüından beri Batı Almanya'da yaşayan Türk ressamı Zeki Arslan, son dönem çalışmalanndan oluşan 12. kişisel sergisini Soest Şehir Galerisi'nde açtı. 8 Ekim 14 Kasım 1989 tarihieri arasında açık kalacak olan sergide Zeki Arslan'm soyut yağlıboya resimleri yer alıyor. Soest kenti idarecilerinin de hazır bulunduğu açüış kokteylinde, Tkyfun Belgin, sanatçırun resimleri üzerinde yaptığı konusmada, "çağdaş Türk sanaü" ve modern Türkiye hakkında da bilgiler verdi. 1949 yılında Zonguldak'ta doğan Zeki Arslan, 1975 yılında Batı Almanya'ya geldikten sonra grafık dizaynı eğitimi gördü. 1977 yılından beri yoğun olarak resim sanatı üzerine çalışan Zeki Arslan, birçok gnıp sergilerine katıldı. Beste yanşması • ANKARA (AA) Devlet Bakanlığı tarafından düzenlenen "Türk Sanat Müziği Çocuk ŞarkıLarı . Beste Yanşması" finali, r şubat 1990'da yapılacak. Devlet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Türk müziği çocuk şarkılan repertuarmı geliştirmek, bestecilerin yetişmesini sağlamak amacıyla, ilki geçen yıl açılan yanşmaya bu yıl, 179 yapıt katıldı. Birinci, ikinci ve üçüncülüğe değer bulunacak yapıtlar, seçici kurulca finale bırakılan 20 beste arasından, şubat ayında yapılacak seçmelerde belirlenecek. Diğer 17 yapıta da, mansiyon verilecek. Rossini'nin 'Sevil Berberi' adlı yapıtı Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nde Rossini'nin operasım sahneye koyan Yekta Kara yapıta ekonomik ve doğru bir yorumla yaklaşmış. Ancak îtalyanca hece ve vurgulara göre yazılmış bir operamn Türkçeye çevrilmiş olması sözlerin sanatçıya köstek olmasına yol açıyor. Gioacchino Rossini (17921868) Sevil Berberi operasım "bestelediğinde 24 (1816) yaşmdaydı. tlk operasım 18 yaşmda bestelemiş, Sevil Berberi'ne gelene kadar da aralarında "Cezayir'de Bir İtalyan", "ttalya'da bir Türk" gibi komik operalar ya da "tngiltere Kraliçesi Elisabeth" ve "Tancredi" gibi ciddi operalar bulunan 15 opera yaratmıştı. Rossini, ttalyan "opera boffa" geleneğinin en ust düzey örneklerini yaratmış bir besteci olarak geçmiştir müzik tarihine. Sevil Berberi'nde besteci daha önce denenmiş olan bir kenuyu yeniden ele alarak meydan okumaktadır meslektaşlanna. Giovaani Paisiello'nun 1782'deSt. Petersburg'da Çariçe II. Katerina için bestelediği Sevil Berberi, ttalyan opeDmeyimH apera sanatçılan Rossini'nin "Sevil Berberi"nde Rosina ro raseverlerinin belleğinde yer etlünde Devlet Sanatçısı Suna Korat ve Dr. Bartolo'da Nejat Boren deneyimli miştir oysa. Rossini'nin Sevil Beropera sanatçılan olarak sivriliyorlar Boren, hayatının rolunü oynuyor. beri'nin Roma'daki ilk temsilinde Paisiellocular olay çıkarırlar, birinci perde Paisiello taraftarlannın yuhalamalan, tepinip guriiltü patırtı etmeleriyle sona erer. Rossini hemen bazı değişiklikler yapar eserde ve üçüncü temsilden itibaren artık Rossini'nin Sevil Berberi daha önce ve daha sonra yazılmış bütün Sevil Berber'lerinin unutulmasına neden olacak başanyı sağlar. ttalyan operasmda şarkıcılar kadar, besteciler de sürekli seyircinin denetimi altındadır. Dünyanın hiçbir yerinde ttalyan opera dinleyicisi gibi dinleyici yoktur. Beğendikleri eserleri ezbere bilirler, şarkıcının en ufak bir kusurunu bile affetmezler. Seyirci dinleyici ile besteci ve sahne arasındaki karşılıkh alışveriş, etki ve tepki İtalyan operasımn gelişmesine yol açmıştır. Rossini'nin operalarında temel iki unsur çok önemlidir. 1. Ezgi, Dil üstünde kaydırmaca buna bağlı olarak ezgide ajilite yani seste kıvraklık ve virtuozite. 2. Ritm. ttalyan dilinin tum ozelliklerini, vurgularını, iniş çıkışlarını ve heeelerin ritmini müziğin ritmine tıpatıp uydurmak. Rossini'nin özellikle komik operalannda, tekerleme gibi dil dolaştıran pasajlar, şarkıcının hem diksıyon becerisini, hem ritmi aksatmama ve vurgulan doğru yerlere oturtabilme duygusunu sınar. Rossini, şarkıcılarından ister bas olsun, ister tenor, ister soprano kıvraklık, yani ajilite bekler. Süslemeler, kadanslarla doJu pasajlar ükır tıkır duyulmalıdır. Rossini'nin yaşadığı çağda bu tür yetenekkri olan, güçlü gırtlakları ve teknikleriyle sivrilen pekçok şarkıcı varmış. Eşi lsabella Colbran, tspanyol asıllı o zamanın en ünlü tenoru Manuel Garda ve onun kızı Maria Malibran gibi şarkıcılar için yaratmış eserlerinin çoğunu besteci. Istanbul Devlet Opera ve Balesi'nde yeni mevsimde sahnelenen Sevil Berberi'nde Rossini'nin düşlediği ve gerçekleştirdiği kıvraklıkta sesler yoktu. Sanatçıların ajilitede zorlanmalannın belki de en önemli nedeni ttalyanca hece ve vurgulara göre yazılmış bir eserin Türkçeye çevrümiş olması ve İtalyancada son derecede kolay icra edilebilecek sözlerin, Türkçede sanatçıya köstek, hatta ayakbağı olmasıdır. Aslına bakarsanız, sözlerin Türkçe söylenmesinin dinleyiciye pek de kolayhk sağladığı söylenemez. Zira Eton Basilio rolünü canlandıran Suat Ankan dışında kimsenin ne dediğı zaten pek anlaşılmıyordu bu operada. Öyleyse eser pekala ttalyanca soylenebiür, sanatçılar da Rossini'nin dil dolaştıran pasajlarını Türkçtye uyduracağız diye kendilerini harap etmezlerdi. Sevil Berberi'ni sahneye Yekta Kara koymuştu. Ekonomik ve doğru bir yorumla yaklaşmıştı esere Yekta Kara. Eserin komiğini abartmadan vurgulamış, tiplemelerde sanatçılara belli bir stil içerisınde hareket etme özgürluğü tanımıştı. Dr. Bartolo'da Nejat Boren kuşkusuz hayatının oyununu oynuyordu. En ınce ayrıntısına kadar Dr. Bartolo tipiyle ozdeşleşmişti Boren. Boren ve Ankan ttalyan dilinin özelliklenni Turkçe çeviriye rağmen yitirmemesini sağlıyorlardı. Figaro'da Mele L'gur, Rosina'da Suna Korat, Kont Almaviva'da Süha Yıldız deneyimlı opera sanatçılan olarak sivrihyorlardı eser boyunca. Sinan Sergisi Arnavuthık'ta • TtRAN (AA) Mimar Sinan sergisi, Arnavutluk'un başkenti Tiran'da, kültürel komite adına Mimar Prof. Besim Daja tarafından açıldı. Serginin açılış törenine, Bilimsel ve Kültürel Komite Başkan Yardımcısı Capajer Gjokutaj, Yabancı Ülkelerle Kültürel ve Dostça Ilişkiler Komitesi Başkanı Yorgo Melica ile Tiran'daki yabancı misyon temsilcileri ve çok sayıda Arnavutluk vatandaşı katıldı. Kültürel komite yetkilileri, serginin Tiran'da iki hafta açık kaldıktan sonra Işkodra, Avlonya ve Berat kentlerinde de düzenleneceğini bildirdiler. Mimar Sinan Sergisi, Arnavutluk basınında da geniş yer aldı. Yves Montand hastalandı • Kültür Servisi Fransız şarkıcı Yves Montand geçirdiği ağır bir grip nedeniyle hastaneye kaldınldı. Sanatcının doktoru, gribi atlattığını, ancak kendini toparlaması için bir süre doktor kontrolünde kalması gerektiğini belirtti. Refo Fotoğraf Dergisi • Kültür Servisi Refo Fotoğraf Sanatı Dergisi'nin 9. sayısı yayımlandı. 2. yayın yüını dolduran Fotoğraf Sanatı Dergisi'nin bu sayısı nda Ara Güler'in portfoliosu verilirken, kendisiyle yapılan röportaja da geniş yer ayrüdı. Seyit Ali Ak'ın fotoğraf tarihimize yönelik araştırmasında ise fotoğrafçı Rahmizade Bahaeddin tanıtılıyor. llteriş Tezer, Sedat Tosunoğlu ve Selçuk Kundakçı'nın "Demiryolu ve tnsan" fotoğraf sergilerini llteriş Tezer anlatıyor. Yaşar Saraçoğlu'nun "Bale Fotoğraflan"na da yer verilen derginin bu sayıdaki konuğu ise ressam Balkan Naci tslimyeli. lslimyeli, "Bir ev kadınımn fotoromanı" olarak daha Önce sergilediği fotoğraf çalışmaları ile dergide yer alıyor. Sami Güner, Fransa'da yapılan ve bu yıl ilk kez Türkiye'nin de katıldığı Aıles Fotoğraf Festivali'ni anlatıyor. A. Halim Kulaksız'ın büyük ebat renkli fotoğraftaki sorunlara çözümler getirdiği yazısına ve "Ayışığı Fotoğrafçılığı", Işık Kaynakları, Temel Fotoğraf Çekim Teknikleri gibi teknik konulara da geniş yer verilen derginin satış fiyatı 6 bin lira. Dost meclislerinden saloııa Sanat yönetmenliğini tamburi Necdet Yaşar'ın üstlendiği Kültür Bakanlığı îstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu, ilk konserini bugün 19.30'da Yıldız Sarayı Tiyatro Salonu'nda veriyor. CEM BEHAR Bugün yeni bir klasık Türk müziği topluluğu, düzenli konserler vermeye başhyor. Kültür Bakanllğı Istanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu (iç karartıcı olmayan, daha kısa bir ad bulunamaz mıydı?) 1 Ocak 1988'de kurulmuş. En çok 20 sanatçıdan oluşacak bu topluluğa misafir sanatçılar da destek verebilecek. Topluluğun genel yönetmeni tanınmış tanburi Necdet Yaşar. Topluluğun üyelerı arasında Bekir Sıtkı Sezgin, Cinuçen Tannkorur, Alaattin Yavaşça gibi iyi tanınan solistlerin yanı sıra genç ve gelecek vaat eden elemanlar da yer alıyor. Necdet Yasar'm verdiği bilgiye göre topluluk Yıldız Sarayı'nın Tiyatro Salonu'' nda ayda bir konserler verecek. Sayın Yaşar, yeni kurulmuş bulunan Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Toplulugu'nun genel yonetmenisiniz. lstanbul'da, Ankara'da, Izmir'de klasik Turk muziği koroları var. Bu yeni topluluğun, gerek icra iislubu gerek repertuar itibanyla nasıl farklı bir muzik anlayışı ortaya kovabileceğini söyler misiniz? YAŞAR Adından da anlaşılacağı gibi bu topluluk bir büyük ya da kuçük koro değildir. Topluluk adıru duşundük ve bilerek seçtik. Bu, küçuk bir icra grubudur. Muziğımiz daha ziyade solo ağırlıklı olacaktır. Saz müziğimize daha fazla yer verilecek, şahsi hunerlere, resitallere daha büyük yer aynlacaktır. Küçük topluluğumuzun icraları, bir bakıma geleneğe çok yakın bir şekilde, üçbeş kişilik gruplarla yapılacak. Boylece, koral ağırlıklı bir müzik yerine, daha çok solo ağırlıklı bir muzik sunmaya çalışacağız. Repertuar olarak da en eskilerden gunumuze kadar gerek klasik eserlere ya da ayinlere gerek sanat değeri taşıyan yeni eserlere açık olacağız. Sanat değeri bizim için ciddi bir kıstas olacak. Türk Sanat Müziği adı altında her gün radyolarda, televizyonda topluma sunulan, ama gerçekte değeri olup olmadığı çok tanışma götürür şeylere de hiçbir zaman yer vermeyeceğiz. Ancak eser gerçek bir değer taşıyorsa bestecisinin geçrnişte yasamış olması veya bugünku bir genç olması bizim için bir sorun oluşturmayacak. Yani sizlerin bir korodan ziyade bir solistler lopluluğu oldugunuzu ve tek lek solist niteliği taşıyan yorumculann degerlendirileceğini söykyebilir miyiz? YAŞAR Evet, kesinlikle. Istanbul Devlet TürkMüziği Topluluğu'nm ilk konseri bugün UGUN • Okumak üzerine Doğan Hızlan, saat 15.00'ten itibaren Beyazıt Devlet Kutüphanesi'nde 'Okumak' konulu bir söyleşi yapacak. Yıldız Üniversitesi'nde 10.00'dan itibaren 'Mimari Restorasyon Teknolojileri' konulu seminerin ikinci bölümu izlenebilir. • Oda müziği konseri The Medical Festival Orchestra of London Oda Muziği Topluluğu saat 21 .OO'de Harbiye Konser Salonu'nda konser veriyor. • 'Bir Tek Daha' Bulunmaz Tryatrolstanbul Saal 19.00'da "Bir Tek Daha" adh oyunu sergileyecek. Topluluğumuza aldığımız ve alacağımız yorumcuları, henuz bir şöhret olmasalar da isimleri meçhul de olsa, mutlaka solist vasıflanna sahip olanlar arasından seçiyoruz. Konserlerin yapısı aşağı yukan nasıl olacak? YAŞAR Her konseri bir oncekinin aynı ya da benzeri gibi düşünmüyorum. Her seferinde birtakım yeni şeyler, yeni buluşlar düşunüyorum, sadece repertuar olarak değil, sunuş olarak da. Bazen bir saz refakatinde bir solist, bazen birkaç saz. Hani bizim bazen kuçücük topluluklarta, dost meclıslerinde yaptığımız, fakat bir turlü topluma intikal ettiremediğimiz çok etkileyici müzikler vardır. • Mimari restorasyon BİLSAK'TA BUGÜN 25 Ekim Çarşamba: 19.00 BELGESEL GOSTERİSİ VE TART1ŞMA: Akşebir Dünyanın Merkezi. Yöneten: Savaş GUVEZNE 10.00 CAFEFOYER 18.0001.00 arası CAFEBAR 19.0001.00 arası RESTAURANT Yeni bir monu Yeni fiyatlar Farklı bir muzik Yeni bir anlayış. BİLSAK, Sıraselviler, Soğancı Sk. No: 7 Cihangir 143 28 79 143 28 99 Vakıfbank Çocuk Tıyatrosu • Kültür Servisi Vakıfbank Çocuk Tiyatrosu, Istanbul bölümü temsillerini sürdüruyor. Banka şubelerinden ücretsiz olarak dağıtılan davetiyelerle Ali Poyrazoğlu Salonu'nda izlenebilecek oyunun adı, "Dünyalı Adem İle Uzaylı Badem." Şubat ayından sonra Kadıköy'de de sahnelenecek çocuk oyununun yazarı ve yönetmeni Enis Fosforoğlu. Rol alan sanatçılar ise Belkıs Dilligil, Gül Yalaz, Altan Tezel, Gül Kurtaran, Özlem Üstünel, Sinan Alkan, Hakan Sevgen, Doğan Dileroğlu, Nuri Tanır. Bilimkurgu türünde yazılmış olan oyunda Adem'le Badem dünyada sevgiyi ve barışı arıyor ve çeşitli serüvenler yaşıyorlar. Oyun cumartesi ve pazar günleri saat 11.00'de sergileniyor. Orkestrayı yöneten genç italyan şef Renato Palumbo'nun eserin başarısındakı rolu de azımsanacak gibi değıl. Devlet Opera ve Ayda bir keıserter Necdet Yaşar yönetimindeki Istanbul Devlet Türk Muziği Topluluğu bugünden başlayarak Balesi'mn Sevil Berberi produkYıldız Sarayı Tiyatro Salonu'nda ayda bir konserler verecek Toplulukta Bekir Sıtkı Sezgin, Cınuçen Tannkorur ve siyonu bir bütün olarak olumlu bir çalışma. Alaattin Yavaşça gıbı tanınmış solistlerin yanı sıra genç sanatçılar da yer alıyor.