Katalog

s25 EKİM 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Slovenya da modaya uydu • BELGRAD (AA) Yugoslavya'nın en gelişmiş ve en liberal cumhuriyeti olan Slovenya'daki Slovenya Komünistler Birliği, Macaristan'daki değişikliklerden etkilenerek adını "Slovenya "Komünistler Birliği ve Toplumun Yenilenmesi .Birliği" olarak değiştirdi. Yetkililer, aralık ayında yapılacak olan parti kongresi sırasında bu adın daha da kısaltılarak, "toplumun yenilenmesi birliği" olacağını belirtti. Türkiye île diyalog sözü Darbe Ninnisi ALİSİRMEN Sağ eğilimli YDP lideri Konstantin Mitçotakis, dün yabancı basın mensuplannın düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin Türkiye ile ilişkilerine geniş yer verdi. Batı Trakya'da Türk kökenli Müslümanların yaşadığını ilk kez ifade eden Mitçotakis, Türk Yunan diyaloğunun ciddi bir biçimde başlaması için Kıbrıs sorununun çözümünü ön koşul olarak göstermedi. STELYO BERBERAKİS ATtN A Yunanistan'da birinci parti durumundaki sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi lideri Konstantin Mitçotakis, dün yabancı basın mensuplannın HUton Oteli'nde düzenledikleri yemekli basın toplantısında Ülkesinin Türkiye ile ilişkilerine geniş yer verdi. Yemek masasında YDP kurmaylan ile oturan Mitçotakisin yanında bu kez YDP'den adaylığını koyan ünlü besteci Mikis Theodorakis de oturuyordu. 5 kasım seçimlerinde en iddialı parti olan YDP'nin lideri Mitçotakis eğer iktidara tek başına gelirse izleyeceği dış politika çerçevesinde Türkiye ile "ciddi, içten ve özlii" bir diyalog kurulması için çalışacağını bu arada Türkiye'nin AT üyeliğini de destekleyeceğini sözlerine ekledi. Mitçotakis giriş konuşmasında Türkiye ilişkilerine ayırdığı bölümünde iki ülke arasındaki sorunların adil ve mantık çerçevesinde çözüm bulması gerektiğini, bunun gerçekleşmesi için uluslararası kurallann göz önünde bulundurulmasından başka diyaloğun göstermelik değil "örlü" olması gerektiğine dikkati çekti. Mitçotakis, Başbakan Turgut Özal ile son olarak Antalya'da yaptığı görüşmesinde, TürkYunan ilişkilerinin en büyük epgeli olarak "Kıbrıs sonınunu" gostetdiğini soyledi ve Kıbrıs'taki Türk birliklerinin geri çelîilmesi halinde soruna çözümü kolaylaştıracağı gibi, iki ülke arasındaki diğer sorunlann çözümüne de yardımcı olacağına inandığını belirtti. TürkYunan diyaloğunun "özlii ve ciddi" bir biçimde başlaması için Kıtrıs sorununun çözümünü "ön koşul" olarak göstermeyen Mitçotakis "bu sonınun çö/ümü diğer sorunlann çözümü gibi, bu durumda bizim de destekleyecegimiz Türkiye'nin AT girişini kolaylaştıracaktır" ifadesini kullandı. Kıbns ile ilgili diğer bir soruyu yanıtlayan Mitçotakis "Türkiye'nin biitün Kıbrts'ı işgal etmesinin TürkYunan savaşı anlamına gele.^eğini" soylerken "ancak bu malumdur ikide bir yinelemeye gerek yoktur" dedi. Mitçotakis daha sonra kendisine yönlendirilen soruları yanıtladı. Daha çok "Türkiye" ağırlıklı olan soruları yanıtlarken Mitçotakis Batı Trakya'da Türk kökenli Müslümanların da yaşadığını dolaysız olarak kabul etti. tlk kez bir Yunan siyaset adamı tarafından ifade edilen "Türk azınlıgı" sözcüğü için Mitçotakis şu açıklamayı getirdi: "Bakınız... Batı Trakya'da hir Musluman azınlık yaşamaktadır. (Müslüman azınlıgı) tanımlaması Lozan Antlaşraası'nda belirtilmiştir. Ancak Batı Trakya'da Türk kökenlilerin yanı sıra Musluman Pomak ve Çingeneler de yaşamaktadır. Bu nedenk orada yaşayan butun Muslumanlara bir genelleme yaparak (Türk azınlıgı) diyemiyoruz." Mitçotakis, aynı lanımlamayı ÖzaJ'ın da Antalya'da yaptığını iddia etti. Mitçotakis aynı konu ile ilgili clarak Türkiye'nin Batı Trakya azınlığım uluslararası gündeme getirmeye çahştığına inanmadığını, çünkü Türkiye'nin Bulgaristan'daki azınlıkla zaten "başı agndıgım" ve bu örneği yinelemek istemediğini söyledi. Bu arada Trakya azanlığının "İnsan haklan" ile ilgili şikâyetler anımsatıldığında Mitçotakis, "Batı Trakya'da insan haklarının çignendiğine yönelik Türkiye'nin şikayeti varsa bunu da tartışabiliriz. Unutmayın ki azınlıklar siyaseti konusunda Yunanistan haklıdır. Lozan Antlaşması'ndan sonra İstanburdaki Rumlann sayısı 230 binden 3 bine düşmüş, Trakya'daki azınlığın nufusu 90 binden 120 bine çıkmıştır" dedi. YDP lideri Mitçotakis Ankara'nın AT üyeliğini destekleyeceklerini söyledi BUGUN Barış planına destek • BEYRUT (AA) •îüuriye, Arap planının uygulanmasını destekleyeceklerini bildirdi. Iktidardaki Baas Partisi'nin •organı El Baas gazetesi, Lübnan'daki Müslüman çoğunluğa ülke yönetiminde daha fazla yetki veren planın destekleneceğini belirtti. Hükümet gazetesi Teşrin ise Lübnan'daki Hıristiyan hükümetin lideri .Michel Aoun'un, planın .uygulanmasını engellemek İçin yeniden çatışmalara ,başlayabileceği uyansında .bulundu. Dr.Sadık Ahmet, Yüksek Mahkeme yolunda Yunanistan seçimlerine 10 gün kala Batı Trakyah en güçlü Türk adayın reddi, Türk azınlık arasında büyük tepkiyeyolaçtı. ATtNA (Cnmhuriyet) Yunanistan'da 5 kasımda yapılacak genel seçimler için hazırlanan Batı Trakya Türk azınlığının bağımsız milletvekili adayı Dr. Sadık Ahmet, adaylık başvurusu reddedilince Atina'ya gelerek itiraz etmek üzere yüksek mahkeme kuruluna başvurdu. Dr. Sadık Ahmet geçen haziran seçimlerinde Batı Trakya'da yaşayan 120 bin Turk kökenli Yunan vatandaşımn 26 bin oyunu alarak Yunan parlamentosunda bağımsız milletvekili seçilmişti. Bu kez de kasım ayı seçimleri için Gümülcüne'nin yetkili mahkemesine başvuran Sadık Ahmet'in bağımsız "Giiven" listesinden iki kişi, "adaylık dilekçelerini eksik doMarduklan" gerekçesiyle reddedildi. Yetkili mahkemenin gösterdiği resmi gerekçeye göre Sadık Ahmet ile "Güven" listesinde ikinci sırada bulunan vaiz tbrahim Şerif, yasalara uygun bir biçimde "Gümülcine secim bölgesinden bağımsız milletvekili adaylıklannı koyduklarım" belirttiier, ama "başka hiçbir seçinı bölgesinde ne de herhangi bir partiden aday ohmdiklanm" beyan etmediler. Oysa seçim yasasına göre milletvekili adaylarının tercih ettikleri seçim bölgesinden başka hiçbir seçim bölgesinde aday olmadıklaruu belirtmeleri gerekiyor. Ancak, bağımsız "Güven" listesinin üçüncü adayı İsmail Rodoplu, adaylık dilekçesinde bu şartı yerine getirdi ve adaylığı yetkili mahkeme tarafından kabul edildi. Yani Güven listesinin üç adayından ikisi başvuru formlannı "eksik" doldurduklan gerekçesiyle reddedil Dr. Sadık Ahmet şimdi bu "engeli" aşmak amacıyla yüksek mahkeme kuruluna başvurdu. Sadık'ın itirazının ne derece kabul edileceği bilinemiyor. Bilinen tek şey, milletvekili adaylık başvurulan için tanınan sürenin önceki gece yarısı sona ermiş olduğu, Yunanistan'da bağımsız milletvekilliği pek de hoş karşılanmayan Dr. Sadık Ahmet'in "bir yanlışlıgı sonucu" bu seçimlere katılması tehlikeye girerken, adaylıklannı büyük partilerden koyan Gümülcine ve lskeçe seçim bölgesinin diğer Türk kökenli adaylarının seçilme şansı artmış oluyor. Libya ödenti istiyor • TRABLUS (AA) 'Libya Devrim Komitesi, 50 yıl önce faşist yönetim ; sırasında öldürülen ya da sınırdışı edilen Libyalılar "için Italya'nın ödenti vermemesi durumunda ltalyanlara karşı misilleme saldınlan düzenleneceği 'tehdidinde bulundu. • Komitenin resmi yayın organı ElZahf ElEkdan gazetesinde yer alan bir ^yazıda, "Her Italyan'ın kanı ^hakkaniyetli bir oyun olacaktır" ifadesi yer aldı. DıSadıkAhrr; Dünya sallanıyor • H O N G KONG (AA) ABD'nin California ,eyaletinde geçen hafta meydana gelen ve 273 kişinin ölümüne neden olan büyük deprem henüz hafızalardan silinmeden, çeşitli ülkelerde meydana gelen depremler panik yarattı. Çin, Arjantin, halya ve Nikaragua'da önceki gün yer sarsıntıları "meydana geldi. Şu ana kadar ulaşan bilgilere göre p\x depremlerde ölen ya da yaralanan bulunmuyor. Yeni \ Çin Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre ülkenin kuzeyinde, 9 basamaklı Richter ölçeğine göre 5.2 \ şiddetinde bir deprem oldu. Nikaragua'nın başkenti Managua'da da önceki gece ; Richter ölçeğine göre 4.1 şiddetinde bir deprem olduğu bildirildi. ltalya'run | başkenti Roma ve | çevresinde de önceki gece 12 basamaklı Mercalli \ ölçeğine göre 67 j şiddetindeki deprem halk > arasında paniğe yol açtı. ... Sabah Uğur Mumcu ile telefonda konuşuyoruz. Nasılsın Ali? Sıkılıyorum Uğur; yazmak bile istemiyorum. Ben de öyle yaz yaz hep aynı şey diye yanıtlıyor. Evet, Uğur yazmaktan sıkılıyor, ama bazı adamlar yapmaktan sıkılmıyorlar. Gittikçe artan bir şaşkınlığın verdiği sallapatilikle, Türkiye'nin en tabansız başbakanı ile en tabansız iktidarı fütursuzca, büyük bir cüretle demokrasinin köküne kibrit suyu ekmeye çalışıyorlar. Biçemleri de tam kabadayı havası. Yalçın Doğan dünkü yazısında, ANAP Genel Başkan yardımcılanndan Metin Gürdere'nin, "Muhalefet partileri anayasaya aykırı davranmıştır, başsavcılığın harekete geçmesine ben şahsen taraftarım" dediğini belirtiyor ve ANAP içinde, oylamaya katılmama konusunda grup kararı aldığı ilerı sürülen muhalefet partilerinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması için başvuru eğiliminin başladığını yazıyordu. Yalçın Doğan, Adalet Bakanı 01tan Sungurlu'nun, "Muhalefetin oylamaya katılmayışı akla böyle bir şeyi getiriyor" dediğini de ekliyordu. Doğrusu oyununu kendine göre iyi kurmuş olan ANAP'ın böyie bir yol a girecegini, durumu daha da gerginleştirerek kendi yaranna olmayan bir ortam yaratacağını hiç sanmıyoruz. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi'nin böytesine olmaz duaya amin demesi de olanaksızdır. Şimdi bu noktada biraz duralım. Gerçekten Anayasa Mahkemesi bugünkü yapısıyla böyle bir isteği kabul etmez. Ama 1958 Fransız Beşinci Cumhuriyeti Anayasası'ndan esinlendiği söylenen, gerçekte kökeni, Hitler'in iktidarına yol açan VVeimar Anayasası olan, (kaldı ki, Fransız Beşinci Cumhuriyeti Anayasasının da kökeni VVeimar'dır) 'başkancı' 1982 Anayasası, Çankaya'ya çıkan kişiye bazı önemli yetkiler vermektedir. Böylece, yüksek mahkemelerin ve bu arada dogallıkla Anayasa Mahkemesi'nin boşalan üyelıklerine atama yapma yetkisi de kısa süre sonra Özal'ın olacaktır. Kısacası Özal, Çankaya'ya çıkiığı zaman neferleri aracılığıyla yaşamayı denetlerken, uysal başbakanı aracılığıyla yürütmenin dizginlerini ele geçirecek, devleti temsil edecek yüksek mahkeme üyelerini atayacak. başkomutan olarak generallerin atamasında söz sahibi olacak, hatta üniversite rektörleri ve dekanlarını bile atayacaktır. Başka bir deyişle Özal, yürütmenin, yasamanın ve yargının yaşamsal noktalarımn dizginlerini ele geçırip sivil bir diktatör olacaktır ve Anayasa Mahkemesi'nde üyelikler boşalıp, yerlerine Özal tarafından atamalar yapıldıkça, kompozisyon değişecek, o makama karşı duyulan güven de zamanla yok olacaktır. Kuvvetler aynlığı ilkesinin, her beş seçmenden dördünün karşı olduğu bir kişi yararına bozulması, demokrasinin temel dengelerinin sisteme kısa devre yaptırılarak altüst edilip, Çankaya'ya sivil bir diktatörün tüm fiili yetkilerine sahip birinin yerleşmesi, düpedüz darbedir. vte bu darbe, cebir ööesi kullanılarakyapılmıştır. Buradaki cebir, manevi cebirdir. Yani Ozal, elindeki güçle tabansızltğına karşın yasama organında çoğunluğa sahip olan ANAP'lı milletvekillerini, eğer kendisini seçmezlerse erken seçime gideceğini söyleyip tehdit etmiştir ki, bu davranış ceza hukuku uzmanlarının sözünü ettikleri manevi cebir öğesinin tanımına girmektedir. Durum böyle iken, Özal'ı sivil cumhurbaşkanı olarak sunup, "Aman ha ortalığı fazla karıştırmayin, yoksa darbe olur" diyenlere gülmemek elde değil. Darbe, sivil darbe olarak, gözümüzün önünde adım adım gerçekleşiyor ve birtakım aklıevveller de "Acaba darbe olacak mı? Asker darbe yapacak mı?" diye heyecan içinde bekleşiyorlar. Son derece ilginç bir ninni, son derece ilginç gelişmelerin fon Imüziği olarak sunuluyor topluma: Dan dini dan dıni dasdana Danalar girmiş bostana Benim yavrum uyusun, Yoksa darbeciler gelir galeyana... lıı ... tıı ... ııı ... m. •>ıo ^eı ııo İyi uykular sevgili büyükler... İyi uykular... Ingiliz Uluslar Birliği toplantısı KKTC'ye kınama KKTC Cumhurbaşkanı, karann Kıbrıs Türk halkını köşeye sıkıştırmaya yönelik olduğunu bildirdi. Iık ve beraberliğine verdikleri önem vurgulandı. LONDRA Ingiliz Uluslar Ote yandan KKTC CumhurTopluluğu (Commonvvealth) do başkanı Rauf Denktaş, Rum yöruk toplantısında, Kıbrıs'ın Ma netimi lideri Yorgo Vasiliu'nun raş kesimine "ada halkından ol adada federal bir çözüm istediğimayan unsurlann yerleştirilmesi ne ilk önce Kıbrıs Türk halkını girişimi" kınandı ve bu "adanın inandırması gerektiğini söyledi. nüfus yapısını degiştirme>e yöneDenktaş, dün yaptığı açıklalik bir girişim" olarak nitelendi. mada, tngiliz Uluslar Topluluğu KKTC Cumhurbaşkanı Rauf zirvesinde Kıbrıs konusunda alıDenktaş ise karann Kıbrıs Türk nan karann, Kıbns Türk halkını halkını köşeye sıkıştırmayı amaç köşeye sıkıştırmayı amaçladığım ladığını bildirdi. bildirdi. Denktaş, şöyle dedi: tngiliz Uluslar Topluluğu do"100 saate yakın görüşmemizruk toplantısında Birleşmiş Mil de sayın Vasiliu adanın birleşmeletler Genel Sekreteri'ne, Kıbns'ta sini istediğini savundu. Ancak, her iki toplum tarafından kabul Kıbns Turklerinin eşitliğini, oredilecek kalıcı bir çözüm sağlan taklıgını. hükümete etkin katılımasında yardımcı olmak üzere mını, iki kesimliliği, Türkiye'nin Avustralya, Hindistan, Guyana, garantisini sulandırıp bizi bir Zambiya ve Nijerya'dan oluştu hamlede 1974 ovelindeki dururulan "Eylem Grubu"nun faali ma getirmek için de elinden geyetini aralıksız sürdurmesi dc ka leni yaptı ve yaptyor." rarlaştırıldı. Kıbns Rum TopluDenktaş, Vasiliu'nun bu çabamu lideri Yorgo Vasiliu da top larına tngiltere Başbakanı Marlantı süresince yaptığı çeşitli ko garet Thatcher'ın da yardımcı olnuşmalarda, Kıbns Rum tarafı masını üzucu bulduğunu kaydetnın bugüne kadar ve son olarak ti. Ote yandan, Rum yönetimi lida Belgrad'da Bağlantısızlar deri Yorgo Vasiliu, Commonv\eKonferansı'nda dile getirdiği gö alth zirvesinde alınan karardan ruşleri yineleme fırsatı buldu. memnun olduğunu açıkladı. Doruk tplantısı sonunda ya>ıRum Radyosuna göre, Vasiliu, manan ortak bildiride 2125. kararın zirvede çekincesiz kabul maddeler Kıbrıs konusuna aynl edildiğini belirterek, bunun kendı. İngiliz Uluslar Topluluğu'nun dileri için buyük önem taşıdığıKıbrıs'ın toprak bütünlüğu, bir nı bildirdi. EDİP EMİL ÖYMEN jABD'de Ikimyasal kaza İ m P A S A D E N A (AA) JİABD'nin Teksas £eyaletindeki Pasadena'da tfbir plastik fabrikâsında Jjmeydana gelen bir dizi Jpatlama ve ardından çıkan •iyangında 22 kişinin Şkaybolduğu, en az 81 ; kişinin de yaraJandığı > bildirildi. Yerel yetkililer ' tarafından yapılan {açıklamaya göre t hastanelerde tedavi altına alınan ve 72'si fabrika işçisi olan yaralılar çeşitli yanık, j solunum güçlüğü ve ı oatlamalarla çevreye "fırlayan maddelerin yol jaçtığı kesiklerden ı yakınıyorlar. Gosteriler surecek Demokratik Almanya'da başlangıçta binlerin katıldığı gösterilere, son gunlerde yuzbinler katılmaya başladı. Muhalefet yeni gösteriler yapılacağını açıkladı. Komünist Partisi lideri Egon Krenz gösterileri kınadı D. Alman yönetimi sertleşiyor Egon Krenz, dün parlamentoda Devlet Başkanı uzaklaşma tehlikesini taşırlar" seçildikten sonra yaptığı konuşmada, "gösteriler dedi. Krenz şöyle devam etti: "Gösteriler, haklı olarak birçok toplumumuzda gerginliği arttınyor" dedi. kişiyi tedirgin etmektedir. Birçok Devlet Başkanlığı seçimindeparlamentoda ilk yeni sorunu çözmek zorunda olan toplumumuzda gerginiik giderek kez aleyhte oy kullanıldı. Seçimde 26 milletvekili Krenz'in aleyhinde oy kullaturken, 26 milletvekili de çekimser oy kullandı. Böylece Demokratik Almanya'run tarihinde ilk kez devlet başkanı seçiminde parlamentoda aleyhte oy kullanıldı. Krenz, devlet başkanüğına seçildikten sonra yaptığı konuşmada, önceki gece yapılan büyük gösterileri kınayarak, "Gösteriler ne kadar banşçı amaçlarla başlatılırsa başlatılsın, amacJanndan lak halde bekletildiklerini ve dövuldüklerini öne sürüyorlar. Ülkede havanın çok gergin olduğu ve olağanüstü güvenlik önlemleri alındığı haber veriliyor Önceki gece Leipzig kentinde artmaktadır". Krenz, "birçatış düzenlenen gösteriye yaklaşık 300 madan kaçınılması" için gelecekte bin kişinin katıldığı açıklığa kagösterılerden vazgeçilmesini iste vuştu. di. Krenz göstericilere karşı poliMuhalefetin tepkisi sin aşırı sert yöntemler kullandığı yolundaki iddialar hakkında da Krenz'in, Devlet Başkanı ve araştırma yapılacağını söyledi. Uiusal Savunma Konseyi'nin başMuhalefet ise gelecekte yeni kanı seçilmesini protesto eden 10 gösteriler düzenleneceğini bildir binden fazla kişi ise dün başkent di. Muhalefet ayrıca, dün polis ta Doğu Berlin'degösteri düzenledi. rafından daha önce tutuklanan AFP muhabiri, dün öğleden göstericilerin imzalı ifadelerini ya sonra on binlerce kişinin Krenz1 yımladı. GösteTİciler, ifadelerin in Devlet Başkanı seçilmesini prode, soğuk hücrelerde saatlerce çıp testo ettiklerini belirtti. Gösterilere polisin müdahale etmediği ve çoğu gençlerden oluşan bazı göstericilerin ellerınde mum ile "kahrolsun diklatörlük" yazılı pankart taşıdıkları gözlendi. Yasadışı muhalefet gruplarının dağıttıklan el ilanlannda da demokrasi çağrısında bulunuldu. Gençler ve çocuklan ile gösteriye katılan yetişkinlerin "Egon, bizim fikrimiz soruldu mu?", "Demokrasi, ya bep ya hiç", "KP tek kaldı" ve "Hür seçimkr" şeklinde sloganlar atarak Karl Liebknecht ve Karl Marx caddelerinde yürüdüklerini belirtildi. Göstericilerin. eski KP lideri Erich Honecker'in, Halk Eğitim Bakanı olan eşi Margot Honecker'in de istifasını isteyen sloganlar aıtıkları belirtildi. Butto'ya güvensizlik • t S L A M A B A D (AA) ıPakistan'da muhalefet Ipartilerinin, Benazir iButto'nun 11 ayhk azınlık hükümetini iktidardan luzaklaştırmak amacıyla [parlamentoya güvensizlik ;önergesi vereceği bildirildi. •Muhalefet partileri adına laçıklama yapan sözcü 'Zahid Sarfras, güvensizlik iönergesinin Meclisteki 237 Imilletvekilinden 129'u ^arafından desteklendiğini gcaydetti. Dış Haberler Servisi Pazartesi gecesi tarihin en büyük yönetim karşıtı gösterilerine sahne olan Demokratik Almanya'da, Komünist Partisi Genel Sekreteri Egon Krenz, dün sert bir uyarıda bulunarak bu tür eylemlerin ülkenin istikrannı tehdit ettiğini söyledi. Geçen hafta Komünist Partisi Genel Sekreterliği'ne getirilen Krenz, dün parlamentoda devlet başkanı ve Ulusal Savunma Konseyi'nin başkanı seçildi. İSPANYA Süperler bahar havasında SAN FRANCISCO (AA) ABD Dışişleri Bakanı James Baker, 2. Dünya Savaşı sonrasında başlayan başlayan "nükleer çağ" içinde, ABD ile SSCB'nin savaş tehlikesini azaltacak en büyük fırsatı yakaladıklarını bildirdi. San Francisco'da yaptığı bir konuşmada, Bush yönetiminin silahların kontrolü konusundaki politikası hakkında bilgi veren Baker, süper güçter arasındaki ilişkilerin, şimdi en umut verici dönemde olduğunu belirtti. "Nükleer çagın başladığı 2. Dünya Savaşı sonundan bu yana, savaş tehlikesini azaltmak için en elverişli döneme girdik" dıyen ABD Dışişleri Bdkanı, politik açıdan SSCB'nin perestroyka ve glasnost ile demokratikleşme çabasma giriştiğini hatırlattı. Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzeyde bir yetkilisi de Moskova'daki bu yeni dönemin silahsızlanma alanında da etkisini gösterdiğiııi vurguladı ve SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin, Krasnoyarsk radarının, AııtiBalistik Füze (ABM) antlaşmasını ihlal ettiği yolundaki açıklamasının, Sovyetler'in yükümlülüklerine bundan boyle uyma kararlılığının ciddi bir göstergesi olduğunu söyledi. Baker konuşmasında, iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğini şöyle açıkladı: "Caydıncılık, zaman zaman meydana gelen krizleıie sarsılan, korku unsuruna dayalı hassas bir teknik denge olmaklan çıkanlmalıdır. Tam tersine, çıkarlarımız bizi, ca)dıncılığı ve soğuk savaşı aşarak yeni bir slratejik ilişki şekli knrma>a yoneltivor. ABD, bu yeni dengeye 4 ilkeden hareket ederek ulaşmaya çalışıyor. İlk ilke, konvansiyonel alanda olsnn. nükleer silahlarda olsun, ilk saldırı gucü ile sürpriz saldırı gücünu a/altmaktır. İkinci ilke, açıklık politikası ile •skeri alandaki etkinlikleri gizlilikten kurtarmaktır. Bu, aynı zamanda, Arnavutluk'un dışında lum Avnıpa ülkeleri ile kanada ve ABD'nin de katıldığı, güven ortamının oluşturulması konulu AGİK goruşmeleri kapsamına giriyor. Üçüncü ilkemiz ise silahlann kontrolü göhişmelerinin takvimini, kimyasal silahlann yayılması sorununu da kapsayacak şekilde geniş letmek. Dördüncü ve son ilkemiz de daha güvenli bir dünya görüşunun kurumlaştınlması amacıjla yapılan antlaşmaların denellenmesine öncelik verilmesidir." ABD Dışişleri Bakanı James Baker, barış için iyimser Kohl'den çağrı Bu arada, Federal Almanya Başkanı Helmut Kohl, dün Bonnda yaptığı açıklamada, Demokratik Almanya'nın yeni Devlel Başkanı Egon Krenz ile görüşmeye hazır olduğunu soyledi. Kohl, gazetecilere yaptığı açıklamada, her iki tarafın da gcrekli görmesi halinde, Egon Krenz'le "iyi hazırlanmış" bir zirveye katılmaya hazır olduğunu da belirtti. Kohl, Devlet Bakanı Rudolt Seiters'in, iki ülke arasında 1987'den bu yana ilk kez yapılacak olan zirve konusunda Demokratik Almanyalı yetkililerlegörüşmelerde bulunacağını da kaydetti. Federal Almanya Cumhurbaşkanı Richard von VVeiszaecker de Krenz'e bir kutlama nıesajı goııdererek, iki Almanya arasındaki ilişkilerin gclişmesi dileğinde bulundu. Sosyalist Parti seçîmin favorîsi MİNE G. SAULNIER MADRİD Ispanva'da 29 ekimde yapılacak genel seçimler yaklaşırken, başta Devlet Sosyolojik Araştırma Enstitüsü'nün anketleri olmak üzere hemen tüm nabız yoklamaları seçimlerin Başbakan Felipe Gonzalez'in Sosyalist tşçi Partisi'nin (PSOE) galibiyeti ve Komünist Partisi'nin başı çektiği Birleşik Sol'un (IU) büyük hamlesi ile sonuçlanacağına işaret ediyorlar. Komünistlerin önderliğindeki Birleşik Sol'un (IV) oy oranını tam ikiye katlayarak şu anda 7 olan milletvekili sayısını 1618'e çıkarmas1 ve tek sandalye ile senatoya girmesi bekleniyor. Birleşik Sol (Izquierda Unida) söz konusu tahmin doğrulandığı takdirde Adolfo Suarez'in partisi CDS'yi (Sosyal Demokrat Merkez) dördün cüluğe iterek ülkenin üçüncü büyük partisi olmaya aday. Joriega'nın ıtikanıı I SAN JOSE (AA) anama'da 3 ekimde gercekleştirilen, fiili lider jeneral Manuel Noriega'yı virmeye yönelik darbe girişiminden sonra 233 sker ve sivil görevlinin jjidam edildiği bildirildi. CDS'nin yanı sıra Manuel Fraga'nm başkanlığındaki ana muhalefet partisi Halk Partisi (Partido Popular) için de <%4 oy kayb; öngörüldüğü düşünülecek olursa; genel siyasal tablodan sağ ve merkez partilerin PSOE'nin (Sosyalist Parti) yedi yıllık iktidar jıpranmışhğından yararlanamayacaklan ortaya çıkiyor. 29 ekim seçimlerinin en canalıcı sorusu, PSOE'nin zaferine kesin gozle bakılmasına karşın, salt çoğunluğu sağlama alamajışında yatıyor. Sosyalist Parti şu anda. meclisteki 350 koltuktan 184'une sahip. Yapılan anketler, önümüzdeki seçimlerde söz konusu parti için ""03 dolaylarında bir oy kaybı ile "eni dar" bir salt çoğunluk öngurüyorlar.