Katalog

21 EKİM 1989 Gelir payı ödemeleri • ANKARA (AA) Boğaziçi Köprüsü ve Oymapınar Barajı "A" tertibi gelir ortaklığı senetleri, son dönemde yüzde 39.62 oranında getiri sağladı. Senetlerin gelir payı ve ana para ödemelerine 31 ekim salı günü başlanacak. KöprüOymapınar müşterek senetlerinin A tertibi, son yılında yıllık net yüzde 83.36 oranında gelir sağladı. Bu senet sahiplerinin 60 milyar lira tutarındaki anaparalarının ödemeleri de 31 ekimde başlayacak. TKKOİ ihraç ettği üç yıl vadeli bu senetler için şimdiye kadar 99.5 milyar lira tutarında gelir payı ödemesinde bulundu. Kastelli, iflas ALİ TEVFİK BERBER Kamuoyunda "Banker Kastelli" diye tanınan Abidin Cevher Özden'in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Kastel tnşaat A.Ş. ile ilgili konkordato istemi mahkemece kabul edilmedi. Konkordato istemini alacaklılar arasında sayısal çoğunluk sağlanamadığı gerekçesiyle reddeden tstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi, borçlu Kastelli ve Kastel İnşaat A.Ş.'nin tum mal varlıklan için de ihtiyati haciz kararı aldı. Kararın kesinleşmesi durunıunda alacaklılardan birinin ya da şirketin istemi uzerine alacaklıların tahsisi için iflas yoluna gidilebilecek. Şirketin iflası istenmemesi EKONOMİ CUMHURÎYET/13 a dığından konkordato isteminin reddine oy birlığiyle karar verdi. Mahkeme, borçlara karşılık, borçlu Kastelli ve Kastel lnşaat AŞ'nin tum mal varlığının da teminatsız olarak ihtiyati haczine karar verdi.' Mahkemenin konkordatonun kabulü için gerekli olan 679 evet oyuna ulaşılamaması gerekçesiyle aldığı ret kararının kesinleşmesinden sonra, borçlann iflas yoluyla tahsil edilmesi için alacaklılardan herhangi birinin şirketin iflasını istemesi yeterü olabilecek. Bu durumda iflas masası oluşturulacak ve mal varlığının satışından elde edilecek para alacak oranlarına göre ödenecek. Şirketin iflasının istenmemesi durumunda ise alacaklar, alacaklarını bireysel olarak haciz yoluyla tahsis edebilecek. Ancak bu durumda da şirketin kendi iflasını isteyebileceği belirtiliyor. EKONOMDE KULIS Heyecan artık son raddeye geldi! Ekonomi durmuş, bürokrasi durmuş, tayinler durmuş, işler durmuş, herkes beklemede... örneğin Etibank Genel Müdürlüğü'ne atandıktan 56 ay sonra görevinden alınan Fethi Ağalar, Başbakanhk müşavirliğine kaydınldığı halde hâlâ Etibank'ın bankacılık bölümundeki bir odada oturuyor ve "iadei itibar" bekliyor. Örneğin İstanbul'da bazı özel bankaların genel müdürleri, daha "VIP" yaşamak için Ankara'daki bazı devlet bankalarının başına geçmeyi bekliyorlar. Örneğin bürokrasinin bazı kademelerindeki teknokratlar, daha Ust görev beklentileri içindeler. Herkes Özal'm iki dudağı arasına bakıyor ve papatya falı açarcasına tahminler yapmaya çalışıyor. Kimsenin dururnu kesin değil. Çünkü Özal'ın hükümette ipleri liberal kanadın mı, dinci kanadın ellerine mi teslim edeceği daha doğrusu hangi ipi hangi kanadın eline vereceği henüz belli değil. Tek tek bakanlıklarda nasıl bir "rengin" oluşacağı özellikle önemli. Tahminlerin sonu gelmiyor. Kimine göre Özal hükümeti bozmayacak. Kendi cumhurbaşkanlığına çıkacak. Herkesi de bir yukarı kaydırarak Ali Bozer'i oylama süresi bitiminden sonra İstanbu! 6. Asliye Ticaret Mahkemesi, alacaklılar kullanılan olumlu oyların "gizli arasında sayısal çoğunluk sağlamadığı için, anlaşmaya ve diğer alacaklıları Kastelli'nin konkordatoistemini kabul etmedi. zarara uğratmak için yapılan va Herkes bekliyor! MERALTAMER atlere dayalı, usule ve hukuka durumunda ise alacaklılar alacak aykın" olduğunu ıleri sürdüler. larını haciz yoluyla tahsis edebiKastel lnşaat A.Ş.'nin avukatı lecekler. Konkordato isteminin sonuç Ayfer Öztürk ise bu iddialara karlandırıldığı Istanbul 6. Asliye Ti şıhk, Yargıtay içtihadlanna göre caret Mahkemesi'ndeki dünkü konkordato isteminin mahkemeson duruşmaya Kastel Inşaat AŞ ce kabulü aşmasına kadar, alaGenel Müdürü llter Vural ve avu caklıların konkordato istemine katları ile alacaklı avukatlan ka ilişkin olumlu ya da olumsuz oy tıldılar. Duruşmada Genel Müdür kullanabileceklerini belirterek süllter Vural, konkordato isteminin re bitiminden sonra kullanılan 71 kabulü yonündeki isteklerini yine oyun kabul edilrnesi gerektiğini lerken, alacaklı taraf avukatlan, savundu. konkordato komiserliğinin konkordato istemine ilişkin raporlartnı mahkemeye sunmasından sonra konkordato isteminin kabulü yönünde kullanılan 71 alacaklı oyunun geçerli sayılmamasını istediler. Alacaklı avukatlan, Taraflann dinlenmesinden sonra mahkeme konkordatoya katılma süresinin bitiminden sonra kullanılan oyların geçerli olamayacagını belirterek konkordato isteminin kabulü için alacaklıların 2/3 çoğunluğunun onayı alınama Başbakan, Güneş Taner'i Başbakan Yardımcısı ve ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı yapacak. Liberallerin bir kesiminin temennisi bu. Ama YusufKorkul Özal ikilisinin desteğiylc iadei itibar bekleyen bir Felhi Ağalar, ya da Taner"le yıldızı barışmayan Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Cıvan, hatta Taner'in bankalardan sorumlu oluşu »edeniyle son dönemde zaman zaman sıkıntıh günler yaşayan 4 banka sahibi Çukurova'nın patronu Mehraet Emin Karamehmet bile bu olasılığa pek sıcak bakmıyor olmahlar. Ankara'ya çok sık gidip gelen ünlü bir işadamı "Şu sıralar Ankara'yı göreceksin. Herkes birbirinin eleğine tutkal gibi yapışmış. Kuiislerin bini bir para. Dağıtılacak ikbalden pay kapmaya çalışılıyor" diyor. Akbank Hazine'ye kredi verdi Japon Fııji Bank ve Mitsui Finaacial tnt. başkanlığındaki Bankalar Konsorsiyumu, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıgı'na 200 milyon dolarhk 5 yıl vadeli bir kredi açtı. Krediyle ilgili anlaşma salı günü imzalandı. Bu konsorsiyuma bir Türk bankası da 5 milyon dolarla katıldı. 5 milyon dolar gerek 200 milyon dolarhk kredinin gerekse Akbank'ın buyuklüğü içinde belki sembolik. Ama Akbankın yabancı bankalar konsorsiyumu içinde yer alarak Hazine^ye kredi vermesi ilginç. Boylelikle Turkiye"de artık ticari bankalar devlete kredi vermeye başlamış oluyorlar. Kimine göre Akbank Ankara ile ilişkileri yumuşak tutmak için bunu yaptı, kimine göre elindeki döviz fazlasının çok küçük bir bölümünü de olsa eritmek cazip gelmiş. Kimine göreyse paranın geri ödeneceğinin garantisi de önemli rol oynamış. \asaklı müteahhitler • ANKARA (AA) Milli Savunma Bakanlığı (MSB), 56 yerli müteahhitin ve bir yabancı firmarun bakanlığın açtığı ihalelere katılmalannı, ihale kurallanna uymadıkları gerekçesiyle yasakladı. Milli Savunma BakanlığYnın dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan ilanına göre 56 müteahhit bir yıl boyunca ihalelere katılamayacak. Ayrıca aynı bakanhk tarafından Allied Research Corparation adlı yabancı firmarun da 1 yıl boyunca yurtdışından alınacak malzemeler için açılacak ihalelere katılması yasaklandı. Son cezalarla bu yıl başından itibaren çeşitli bakanhklar tarafından verilen ihalelere katılmaktan yasaklama cezalarının sayısı 677'ye ulaştı. TASARRUF REHBERİ îş çevreleri, Ozal'ın cumhurbaşkanı olduğu takdirde çeşitli karar mercilerinde, bazı kamu bankalannda ve bürokraside önemli kaydırmalar yapmasının kaçınılmaz olduğunu, aksi halde bugün için kilitlenmiş bulunan bazı işlerin çözülmesi imkânının kalmayacağını ve ANAPlılarda eğer 1992'ye kadar toparlanma umudu "az da olsa varsa" bu umudun da tumuyle suya düşmüş olacağını söylüyorlar. Erez "Politika yapmayacağım Bankonun ötesl Seansların başladığı saatlerde. borsa işlem salonundaki bankonun önüne biriken yatınmcılar, seans sonuna kadar, "alsat" bağnşmaları ve rakamlar arasında adeta kendilerinden geçıyorlar. (Fotoğraf: Levent Gürses) Tavukçuluk sempozyumu • ADANA (Cumhuriyet Giiney llleri Biirosu) "Ulusal Tavukçuluk Sempozyumu"nda gerek üniversiteler adına katılan bilim adamları gerekse tavukçuluk işletmelerinin temsilcileri, özellikle yemdeki sübvansiyonun kaldırılmasıyla sektöriin kan kaybetmeye başladığını savundular. AÜ Veteriner FakUltesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Şanh, tavukçuluk işletmelerinin güç durumda olduğunu vurgularken, "Allah üreticinin yardımcısı olsun" dedi. Borsada kazanma taktigi Uzmanlar, yatırım için, Borsa ne kazandırdı? "profesyonel yatırımcılann Hisse 18.10.198818.10.1989 arenası'' olarak nitelendirilen Senedi Ryıtı Ryatı borsayı tercih edenlere, Endefcs 362.97 1636.32 klasikleşmiş kazanma taktiğini Ege B. 2775 24000 öneriyorlar: Fiyatlar düşerken, Rabak 8200 1125 fıyatlar yükselirken. 6100 Eczacı 1000 Ekonomi Servisi tstanbut Menkul Kıymetler Borsası'nda yatırım yapanlar, son bir yılda ortalama yüzde 350 kazanç (İMKB Endeksi artışı) elde ettiler. Ancak, tek tek hisse senetleri ele alındığında, bu kazanç yüzde 15'le kadar (Akçim) düştüğü gibi, yüzde 1900'e (Erdemir) kadar da tırmandı. Banka faizlerinin Türkiye tarihinde ulaştığı en yüksek hokta olan yüzde 85 ile geçen yıl yatınm yapanlar, bugünlerde paralarınj çeİcerken, yüzde 76.1 net kazançlarını paralarına ekliyorlar. Borsada yatırım yapanlar, son bir yıllık kazançlannın hemen tamamına yakınını son biriki ay içinde elde ettiler. Bu nedenle, kâğıdı alırken, sabit bir getiri garanüsi vermeyen borsa yatınmı, genellikle istikrarsız yatırım olarak nitelendiriliyor. Daha çok "profesyonel yatınmcılann arenası" olarak adlandınlan borsada yatırım yapmayı planlayan "amatörtere" de "mntlaka" profesyonel aracı kuruluşların önerüenni dikkate almalan salık veriliyor. Sarkuy Tıs.B.B. ŞişeC. Yasaş Metaş Karton Koç. H. 2325 1525 1050 Dejtşim Hisse Bagfaş Hektaş 18.10.1988 18.10.1988 flyttı flyatı (%) 1850 1725 1025 1050 2750 4000 3400 6800 3600 2300 2825 6250 4850 5000 6300 3800 5100 4700 1700 2300 2350 6000 8600 7300 14000 7000 4350 1200 4600 9000 6700 6800 8100 4400 350.09 764.86 628.89 510.00 502.00 424.59 404.76 375.00 313.79 307.41 287.23 281.25 202.33 197.14 193.75 178.99 177,78 Kasım ayı f yaklaşırkeıı, meslek odala >, rıyla ilgili se { çim kulisleri ' de hızlandı. İstanbul'da gerek ISO'da, ! gerekse İTOda başkanla' nn değişmesi beklenmiyor. Buna karşılık Yönetim Kurulu üyeliklerinin bir bölümunde değişikliklerin olacağından da kimsenin kuşkusu yok. Ama her nedense zaman zaman İTO Başkanı Yalım Emin politikaya aülacağı konusu kulislerde gundeme geliyor. Erez ailesinin Demirel ve DYP'ye yakınlığı ve Yalım Erez'in Bedrettin Dalan'la olan dostluğu, "politika" söyler.tilerini yoğunlaştınyor. Erez ise özel sohbetlerimizde ısrarla politikaya girmeyeceğini soylüyor. "Bunu yazalım mıî" dedik. "Tabii yazm, memnun olunım. Boylelikle bu söylentiler de son bulur" dedi. İfadesinden ve uslubundan biz ikna olduk ki İTO Başkanı Yalım Erez politikayı düşünmüyor. Erez şöyle diyor: "Istanbul Ticaret Odası'nı hiçbir zaman politikaya basamak olarak kullanmam \e kullandırtmam. Ben eğer politikaya girmek isteseydim, tTO Başkanı sıfatını taşımaya ihtiyacım yoktu. Bu lafları çıkaranların bir bolümu beni çekerre>enler. Onlar söylejecek başka şey bulamıyorlar. Bir diğer bölümü ise beni sevenler ve daha farklı konumlarda görmek isteyenler. Ama ben politikayı kesinlikle duşünmuyorum!' Dei»sim 175.68 172.46 142.46 124.39 123.81 118.18 115.00 114.71 105.88 94.44 89.13 84.62 62.83 44.00 38.14 36.00 28.57 15.79 IDC 600 580 ATIde büytime • BRÜKSEL (AA) Avrupa Topluluğu'nda (AT) 1989 yıhna ilişkin ekonomik büyüme hedefi yükseltilirken, enflasyonun da geçen yılın üzerinde gerçekleşeceği tahmin edildi. AT Komisyonu tarafından yayımlanan rapora göre topluluk genelinde ekonomik büyüme oranı bu yıl yüzde 3.5'e ulaşacak. 1989 yıhna ilişkin buyume oranı, daha önce yüzde 3.25 olarak tahmin ediliyordu. Raporda, ekonomik büyüme oranının gelecek yıl yüzde 3 olacağı tahminine de yer verildi. ACS Otosan Teletaş Arçeük Koruma BoluC. 1350 2350 1600 2150 2625 3200 2975 10800 14000 8000 5300 2850 2400 5500 9100 6100 6500 7800 9400 8300 30000 Nasaş Ege Gb. • Olmuk Kordsa Çelik Halat Çukelk İzocam Dem. Dök. Gubre Sifaş Kepez Brisa Çimsa Goody. Akçim 700 1 metrekarelik konut sertifikaları, bu haftarun en güncel konulanndan biriydi. Sertifika olayının Istanbuüu iş çevrelerindeki yorumunu şöyle özetieyebiliriz: • Başbakan Özal, Cumhurbaşkanhğı arifesinde iyi bir şov daha yaptı. Konut özlemi içindeki dar gelirlinin de, menkul kıymetle ilgilenen tasarruf sahibinin de önüne bir oyuncak daha attı. • Sertifikalar dar gelirli tarafından değil, parasını bu yollarla değerlendirmeye alışmış kişiler tarafından kapışılmıştır. Daha sonra çıkarılacak sertifikaların ilgi çekmesi için eminiz ki bu "ilk"ler çok iyi "nenu" getirecektir. • Konut monut hayaldir. Bu sertifikalar, basit ve yararlı bir mali enstrümandır. Gayrimenkule endeksli tahvildir. Bir gayrimenkule endekslenmesi gerekeceği için de öyle ilanihai çıkarılamaz. • tlk etapta çıkarılmış olan 200 milyarlık miktar, bankalardaki vadesi dolacak paralarla rekabet edemeyecek kadar "küçüktiir", "devede kulaktır." Sertifîkanın yorumu 650 ise, elindeki hisse senedini, fiyatı yükselirken lik olarak da, genel ekonomik politikalar ve satıp, fiyatı düşen his^e senedini almak, da özelleştirme hareketlerinin izlenmesini salık ha sonra bu işi fiyatlann yükselme ve düşme veriyorlar. dönemlerinde yinelemek şeklinde özetleniyor. Geçen yıl yüzde 85 faize tırmanarak mevBu hareketlere bir de, sahip olunan ya da alın duat sahibini "ancak" enflasyondan kurtaması planlanan hisse senetlerinin şirketi hak rabilen bankalann şu sıralarda verdikleri, yüzkında bilgi toplamak da eklenince, yatınm de 6067 düzeyinde. Yüzde 53.760 net geticının bir miktar "profesyoneUeştigT'nden de riyi temsil eden bu faizlerin, enflasyonun dasöz ediliyor. Uzmanlar, tasarruf sahiplerinin, ha da yükseleceği yolundaki tahminlere daborsa ile ilgili her türlü yatınmlan için bu öne yanarak, fîyat artışlanm bile kurtarmasırun Borsada "klasikleşmiş" kazanma taktiği rileri sıralarken, önümüzdeki döneme yöne olanaklı olmadığı belirtiliyor. "Dünyada bloklararası kamplaşmanın yumuşadığı, sosyalist blokta perestroyka ruzgârlarının estiği, hatta komünist partilerin kendi kendilerini feshettikleri bir dönemde 3. Dünya ülkelerinin stratejik onemi kalmıyor mu? Bu durumda özellikle 3. Dünya'yı diri tutmaya yönelik olarak kurulan Dünya Bankası da işlevini yitiriyor mu? öyleyse yıllık idari harcamaları 1 milyar dolara varan Dünya Bankası'mn tasfiye edilmesi daha mı rasyonel?" • "Dünya Bankası 3. Dünya ülkeleriyle ilgili işlevini yitiriyorsa, bu kuruluşu dünya ekonomisini yönlendiren bir konuma, bugünkünden daha iddialı bir yere oturtmalı!" Dünya Bankası Türklere emanet Bu iki zıt görüş, şu günlerde Dünya Bankası çevrelerinde fikir jimnastiği türünden sesli olarak düşünüluyor. Düşünen beyinler arasında Turkler de var. Dunya Bankası'mn ust yönetiminde bulunan Türk uzmanların sayısı her geçen gün artıyor. 3. Dünya ulkelerine yönelik işlevi nederüyle baştan bu >ana ust yönetiminde bu ülkelerin etkin olduğu Dünya Bankası'nda bir süre oncesine değin Pakistanlı uzmanlarda olan egemenliği Türkler kapmış. Bilsel Alisbah, Baran Tuncer, Kemal Deniş, Oktay Yenal, Alaman Akso>, Fahrettin Y'ağcı, Kuüay Ebidi ve Mete Durdağ Dünya Bankası yönetimindeki Türklerden ilk akla gelenler.Bu uzmanların bir bolümu de başkan yardımcılığının hemeh altındaki "direklörlük" pozisyonundalar. Ama tabii Dünya Bankası'ndaki Türklerin en unlüsü, kuşkusuz Başkan Conable'nin hemen altındaki başkan yardııncılığı koltuklarından birinde oturan Atilla Karaosmanoğlu'nunki. Dünya Bankası'nda başkanlık koltuğunun sahibi siyasi tercihlerle belirleniyor. Bu koltuğun hemen aitındaki kıdemli başkan yardımcıhğı koltuğu da yakında boşahyor. Doğu Asya ve Pasifik Havzası'ndan sorumlu Başkan Yardımcısı Atilla Karaosmanoğlu da, Conable'nin hemen altındaki bu költuğun adayları arasında yer alıyor. Tanmm ekonomi içindeki yerf BULGAR. MACAR. POLONYA O.ALM. ROMANYA ÇEKÛSL Alacaklılara, borç indirimî çağrısı Dünya Bankası, Brady Planı'nın uygulanmasında çıkan aksamalar üzerine basında çıkan eleştiriler karşısında harekete geçti ve alacaklı bankaları üzerlerine düşeni yapmaya çağırdı. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK Dünya Bankası yöneticileri Üçüncü Dünya borçlan sorununun çözümüne yönelik Brady Planı'nın uygulanmasında ticari bankaları üzerine düşeni yapmaya çağırıyor. Basında Brady Planı'nın işlemediği yolundaki haberleri eleştiren Dünya Bankası yöneticileri. Brady Planı'nın uygulanmaya başlandığını ve ilerde daha da çok bankanın planının bütün seçenekleriyle borç indirimi işlemlerine başlayacaklarmı belirtiyorlar. Brady Planı ticari bankaların yüksek borçlu ülkelerle borç pazarlıklanna oturmasını ve borçlann geri ödenmesinde yardımcı olmalannı istiyor. Bankalara üç seçenek öneriyor: Borçlann ödenmesinde kullanılmak üzere yeni kredi imkânları yaratılması. Mevcut borçlann faizlerinin azaltılması ya da anaparalarda indirim yapılması. Brady Planı uyarınca Dünya Bankası ve İMF bu ülkeler e borçlann geri ödenmesinde * kullanılmak üzere yeni kaynaklar sağlayacaklar. Plan, ticaıi bankalar tarafından itiraz ile karşılanıyor. Brady Planı, ilk kez uzun pazarlıklar sonucunda Meksika için bir ölçüde uygulanabildi. Meksika anlaşmasında bankalar yeni kredi sağlamaya yöneldiler. Ancak ticari bankalar arasında hoşnutsuzluk devam ediyor. Bankalar Özellikle koordinasyon sorunundan şikâyetçi. Bankalar, borç indirimine gidilecekse hep birlikte adımlar atılmasını, yükü herkesin birlikte taşımasını istiyorlar. Bu cıkmaz, Brady Planı'nın uygulanamadığı yolundaki haberleri ortaya çıkardı. Ticari banka yetkililerine dayanan bu haberler, bir ölçüde bu kuruluşların göruşünü yansıtıyor. Ancak planın uygulanması için temel taraflardan birinin, yani bankalann isteksiz olduğunu da ortaya koyuyor. Basında çıkan bu haberler Dünya Bankası yetkililerinin Brady Planı'nı sağlamlaşUrmak için bir basıt kampanyası açmalanna neden oldu. Dünya Bankası yöneticilerinden Stanle) Fischer'in The Econornist Dergisi'ne gonderdiği mektup bu seferberliğin bir örneği. Fischer, derginin "güle güle Brady" adlı makalesini eleştirerek, ticari bankaların tutumlannın yanlış yorumlandığını öne sürdu. Fischer, dergiye yolladığı mektupta, şu göruşleri savundu: "Makalenizde, ticari bankalann Brady tipi borç pazarlıklannda Brad) Planı 'na son verecek bir tnium içinde olduklannı öne siirerek maalesef bankalann konumlannı tümüyle yanlış yorumladınız. Sonınun, bankalardan Brady Planı uyannca hem mevcut borçlanmayı düşiiriip hem de yeni para sağlamalannın islenmesinde >attığını yazdınız. Ancak Meksika') a borç veren ticari bankalar, pazarlık sırasında yeni kredi verme\i üç secenekten biri olarak kabul ettiler. diğer secenekler ise ya faiz haddinin diişürülmesi ya da anaparada indirimdi. Hiç kimse bir bankadan hem borç indirimi yapmasını hem de yeni kredi sağlamasını istememiştir. Meksika ekonomisi üzerinde farklı beklentilere sahip olan, aynca ekonomik ve mali politikalan açısından farklı olan bankalardan beklenen, bazılannın >eni kredi olanakları >aratması, bazılannın da diğer seçenekleri tercih etmesidir. Tabii ki, bankalar, Dunya Bankası'mn ve IMF'nin borç indirim işlemlerinde daha fazla kalkıda bulunmasını tercih edeceklerdir. Ancak Dünya Bankası ve IMF 1982den beh\ yüksek borçlu olan ülkelere daha fazla kredi vererek ve yakında Japonya ile birlikte 30 milyarlık bir ekstra yaralıp Brady Planı'nı destekleyeceğini bildirmişlir. Bankalar da aynı şekilde kendi paylanna düşeni yapmalıdır. Brady Plam'na alternatif dahr fazla resmi para sağlanması degiidir. Bu nedeııledir ki şimdi ortadaki bütün manevralara ve mevcut hoşnutsuzluga rağmen geiecrk a\lar ve yıllarda daha fazla Brad> tipi anlaşma görülecektir." ATden 9 milyon dolar • BRÜKSEL (AA) Avrupa Parlamentosu Bütce Komisyonu, 1990 bütçesinde Türkiye'ye sadece 9 milyon ECU (9 milyon dolar) ayırdı. Bütçeye, 4. mali protokol çerçevesinde öngörülen 600 milyon dolara mahsuben para koymayan komisyon, buna gerekçe olarak yine insan haklarını gösterdi. Karar, 3 çekimser ve 8 ret oyuna karşı 14 oyla alındı. Büyükelçi Özden Sanberk, topluluğun yanresmi basın organı niteliğindeki "Europe" ajansına verdiği demeçte, Turkiye'nin, tam üyelik müzakerelerinin derhal açılması gibi bir beklentisi olmadığını söyledi. Itftaiat 19811985 ıçindeld yflaft paybt Sosyalist dünyada tanm çıkmazı Dış Haberler Servisi Doğu Avrupa ekonomileriyle ilgiii olarak Le Monde gazetesinde yer alan bir değerlendirmede, bu ulkelerde uzun yıllardır uygulanan sanayi kesimi öncelikli politikaların, tarımın gelişmesine engel olduğu kaydedildi. Gazete, Doğu Bloku yöneticilerinin ağırhğını giderek hissettiren bu soruna çozüm bulmak için tarımda özel girişimciliğe oncelik vermeyi planladıklarını bildiriyor. Gazetenin yorumuna göre, Doğu Avrupa ülkelerinin istatistiklerine bakıldığında goz boyayıcı rakamlara raslanıyor. Ancak bu rakamlar gerçekleri yansıtnııyor. Örneğin Sovyetler Birliği'ne her yıl tonlarca tarım ürünü aktaran Romanya'da, bu tarımsal fazla, Romenlerin beslenmesinden kesilerek sağlanıyor. Sosyalist ülkeler, 1980*li yıllardan başlayarak Batı'dan tanm ürünleri ithalatını azaltmış bulunuyor. İlk bakışta olumiu bir gelişme oiarak değerlendirilebilecek bu olgunun ardında ise, sosyalist ekonomilerin yeterli dövizi sağlayamaması yatıyor. Tarımsal üretiminin arttınlamamasının birinci nedeni Le Monde'a göre bu ülkelerde hızlı kalkınma adına yıllardır sanayiye öncelik verilmesi. Tarıma ayrılan yatırımlann payının çok düşük olması, yeterli sermaye birikiminin sağlanmasını engelliyor. Bu, aynı zamanda tanm sektöründe el emeğinin hâlâ en önemli üretim faktörü olmasına yol açarak, verimliliğin artmasını güçleştiriyor. Tanmın en çok makineleştiği Demokratik Almanya'da ise, aşırı gübrelemeden yorgun düşmüş toprak, yeterli verimliliği sağlayamıyor. Tarım sektörünün el emeğini yoğun bir biçimde talep etmesine kar m Doğu Avrupalı gençler, ucretlerın daha yüksek olduğu sanayi sektörunde çalışmayı tercih ediyor. Tarıma ise yaşlılar ve kadınlar kalıyor. Bu, yetersiz sermaye birikimi ile birleştiğinde, tarımsal verimsizlikte önemli rol oynuyor. Ikinci bir neden, Doğu Avrupa ekonomilerinin, Sovyet örneğini izleyerek tarımda kolektivizasyonu gerçekleştirmiş olmaları. Kolektivizasyon derecesi sosyalist ülkeler arasında önemli farklılıklar gösteriyor. Bankalar GAP'ı gündeme aldı Ekonomi Servisi Bankalar Birliği, geçen hafta olağan toplantılarından birini GAP'ta yaptı. Bankacıların, bu ilk toplu GAP gezisi sonucunda yöredeki çalışmalardan çok etkilendiği, GAP'a nasıl dahil olunacağı sorusunu gündemlerine aldıkları belirtiliyor. Merkez Bankası Başkanı Rii$dü Saracoğlu'nun onerisiyle Bankalar Birliği son toplantısmı GAP bölgesinde yaptı. Aralannda Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Ercan Kumcu, Vakıflar Bankası Genel Müdürü tsmet Alver. Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Burhan Karaçam, Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan. Halkbank Genel Müdürü Mıimtaz Pehlivanlı. Akbank Genel Mudürü Hamit Bdli'nin de bulunduğu 17 kişilik bir grupla Atatürk Barajı ve Urfa Tüneli'ni gezen bankacılar, projenin boyutlarından çok etkilendiler. Bankacıların projeyle ilgili en çok tartıştıkları konu, Atatürk Barajı'ndan elde edilecek enerjinin kullanım alanının şimdiden belli olmasına karşın, sağlanacak suyun verimli kul Petkiın ve özelleştirme • Ekonomi Servisi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti'nin düzenlediği "Petkim ve Özelleştirme" toplantısı saat 10.00'da tstanbul Sheraton Oteli Merhaba Salonu'nda başlayacak. Oturum başkanlığını Burhan Şenatalar'ın yapacağı toplantıya panelist olarak Öztin Akgüç, Alber Bilen, Ökkeş Özuygur, Gündüz Pamuk, Yavuz Zeytinoğlu katılıyor. Toplantıda tartışmacı olarak da İshak Alaton, Aslan Başer Kafaoğlu, Ali Koçman, AIi Nail Kubalı ve Mustafa Sönmez yer alacak. Baakacılar GAPta Atatürk Barajı ve Urfa Tunelı'nı gezen bankacılar boyutlardan çok etkılendi. lanımı, ürün seçimi, pazarlama tün baukacuar uu projenin sonuçgibi konularda henüz bir hazırlık larının arzu edildiği gibi gervrkyapılmamış olması. leşme>i için, biz ne yapabiliri/i düşunecektir. Onısının lüm polansiMerkez BankaM Başkanı Ruş yelinin nasıl değerlendirileceğini du Saracoğlu GAP gezisi izlenim duşunmek bizim göre\imiz. Ö/el lerini anlatırken şunları söyluyor: seklorün projc>e hangi bo>ullar"Gitmeden önce olayın bo>ulla da, nasıl gireı'eginin duşunulmvnnı göremiyormuşuz. Eminim bü si lazım." • EGE SERAMİK Batı Almanya'da yeni bir tanıtım uygulaması başlattı. Mustafa Denizli'nin çalıştırdığı Alemannia Asclıen, bundan böyle formasının göğsünde Ege Seramik yazısını taşıyacak. • IBM sanayide 1 milyar bitlik hıza sahip yeni bir yonga üretti. Yeni geliştirilen yongalarjıem iletici hem de alıcı da işlevlerini yeıine getirebiliyor. • LEVTS yurt çapındaki 16 Lımon mağazasında açılan Levi's reyonlarının yanı sıra, Kip mağazalarında da Levi's shoplar oluşturuyor. Uygulamanın Osmanbey, Beyoğlu, Erenköy, Beşiktaş Kip mağazalarında başladığı belirtildi. • FİLİZ MAKARNA ürünlerini yeni ambalajlarda piyasaya sunuyor. Bonbon olarak tanımlanan ambalajlann başka bir özelliği ise özel kapama klipsleri ile paketin içındekilerin ihtiyaca göre kullanıldıktan sonra kalan kısmın bozulmadan koruma olaııağı sağlaması.