19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKÎM 1989 G. Afrika'da dev gösteriler • JOHANNESBURG (AA) Güney Afrika'da, aralarında Johannesburg'un da bulunduğu 17 kentte on binlerce kişi, 8 siyasi tutuklunun serbest bırakılmasını kutlamak ve ülkedeki çalışma yasalarını protesto etmek amacıyla dün gösteri yaptı. tzinli olarak yapılan gösteriler sırasında, işgücü bakanlığının bürolanna grev hakkını kısıtlayan önlemleri protesto eden dilekçeler de verilecegi açıklandı. DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kıbrıs'ta Sofya krizi UFUK GÜLDEMÎR WASHINGTON Amerikan yönetımi ile görüşmelerini tamamlayarak dün ABD'den aynlan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbns'a iki mesaj ile dönüyor. Birincisi, her ne olursa olsun görüşraelerin bir an önce başlaması dileği. tkincisi de Rum lideri Yorgo Vasiliu'nun Bulgaristan ziyaretinin fazla büyütülmemesi temennisi. Ancak Denktaş, Vasiliu'nun Sofya ziyareti konusundaki duyarlılığını bir kenara bırakmak niyetinde değil. Nitekim Amerikan yönetimi ile temaslannı tamamlar tamamlamaz düzenlediği bir basın toplantısı ile Vasiliu'nun Bulgaristan'a gitmesi halinde Maraş1 ın Bulgaristan göçmenlerine açılabileceğini söyledi. Washington, Denktaş'ı tekrar görüşme masasına çekebilmişken Vasiliu'nun Sofya'ya gitme kararı, ipleri yeniden Denktaş'ın eline verdi. Denktaş, Vasiliu'nun Sofya ziyaretinin KKTC'de büyük tepkilere yol açacağmı ve kamuoyunun toplumlararası görüşmelerin yeniden başlamasını istemeyebileceğini söyledi. Denktaş, VVashington temasları sonunda gazetecilere yaptığı değerlendirmede ve dün daha önce Uluslararası Stratejik Arastırmalar Merkezi'nde yaptığı Vasiliu'nun Sofya'ya gitme karanna Denktaş'ın tepkisi: 'Maraş'ı Bulgaristan göçmenlerine açabiliriz' DUNTADA BUGUN ALİSİRMEN "Layık mıyız?" Şu Türkiyenin görüntüsüne bakın. Arabeskin vıcığına saplanmış bir toplum, kültür ve eğitim düzeyi düşük, enflasyon olmuş üç haneli, gelir dağılımındakı eşitsizlik Üçüncü Dünya ülkeleri ölçütlerine göre bile korkunç. Yolsuzluk ve rüşvet umuru adiyeden olmuş. Milletin parasıyla oluşturutan sanayi haraç mezat satılıyor, hem de halka sorulmadan; her şey yabancılara peşkeş çekilmekte. Sevr'den yıllar sonra, ülke toptan değil, ama kurumlan teker teker olmak üzere perakende bir satışa çıkarılmış. Dürrya standartlarının altında işçi ücreti ödeyip dünya standartlarının altında kalitedeki mallan, dünya fiyatlarının üstünde satan bir sanayici grubu. iç ve dış borç gırtlağa dayanmış. Çağdaş dünyada yasak olan her şey serbest, serbest olan her şey yasak. Sendikalar, dernekler cendere altında, Siyasal Partiler Yasası, Ceza Yasası, Muzır Yasası ve anayasanın kendisi demokrasiyle çelişiyor. Adeta çağdaş demokrasi ceketini tersyüz edip giymiş bir maskara görünümü içindeyiz. Sanayileşme düzeyinin çok düşük olmasına karşın çevre kirlenmesinde dünyada ön sıraları almaktayız. Büyük kentlerimiz, 19. yüzyıl Amerikası'nın Vahşi Batısının yabanıl kuralları içinde yağma edilmekte, kıyıların yağması yakında kıyı kalmayacağı için bitecek. Denizler ölüm saçmakta, kuraklık kapımızda. Yalan ikbalde, erdem sürgünde. Üretmeden kazanmak gözde, emek gözaltında; öğretmenler, pazarda domates; hayali ticareti yapanlar, büyük otellerın lobilerinde caka satıyorlar. Başbakanlık makamı hanedana yar olmuş. Şimdi bu görüntüye bakarak, Turgut özal'ın Çankaya'ya çıkmaması için çabalayanlara gülebilir ve "Toplumun görüntüsü bu olduğuna göre, Özal Çankaya'ya neden çıkmasın? Neden laikliğin ve cumhuriyetin ilkelerinin böylesine ayaklar altına alındığı bir toplumun üstüne, Nakşi bir cumhurbaşkanı tüy dikmesin?" diye düşünebilirsiniz. Ooğrusu düşüncenizde haklı da olabilirdiniz, eğer halk'n çoğunluğu bu görüntüyü kabullenmiş, bu gidişe boyun eğmiş ve bunu değiştirmek istememiş olsaydı. Ne var kı Türk insanının büyük çoğunluğu bugünkü görünümden hoşnut değildir ve onu yaratan etkenleri ortadan kaldırma savıyla slyaset alanına çıkanları desteklemektedir. Türkıye bugün garip bir görüntü içindedir. Resmi Türkiye ile gerçek Türkiye bu görüntüde birbirleriyle çakışmamakta, çelişmektedirler. 10 yıl öncesine oranla, yasaları daha baskıcı, iktidarı daha gerici, kurumları daha çağdışı olan resmi Türkiye'nin karşısında 10 yıl öncesine oranla, demokrasiye daha bağlı, kendini sıkan cendereyi demokratik yöntemlerle aşmaya daha karar lı bir gerçek Türkiye vardır. Bu noktaya gelmemizde Evren'in 12 Eylülü'nün ve ÖzaJ'ın 125 eylülünün musıbetlerınin verdiği dersler çok etkili olmuşlardır. Vfe toplum bu noktaya büyük ıdeallerin sonucu olarak değil, demokrasinın, günlük yasamında daha çok yarar sağlayacağını gördüğü için pragmatik bir yoldan varmıştır. Kuşku yok ki toplumsal sorunların karmaşıklığı kadar, ürettiğinden çok üreyen toplumun kültür düzeyi de oluşacak demokrasinin güçlüklerini arttıracaktır. Ama bu olgu artık ülkemizde demokrasinin geri dönülmez bir sürece girmesi isteminin varlığını ve önemini ortadan kaldırmaz. Türkiye'de büyük çoğunluk demokrasinin önündeki tüm engelleri ve bu arada bunlar içinde en önde gelenlerden olan (süresi dolduğundan yakında kendiliğinden ortadan kalkacak olanları bir yana bırakıyoruz) Turgut özal ile ANAP'ı, kaldırıp tarihteki yerlerine göndermeye kararlıdır. Ama 12 Eylül'ün anayasası ve 12.5 eylülün (SHP'nin de bu suça iştiraki olduğunu yadsıyamayız) Seçim Yasası'nın azizliği sonucu, gerçek Türkiye'yi yansıtmayan, resmi Türkiye'nin iktidarı bugün Turgut Özal'ı Çankaya'ya seçmekte kararlı görünuyof Gerçekte. Özal'ın başbakan kalması ile cumhurbaşkanı olması arasındaki fark çok büyük değü, ama simgeseldir. Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin simgesinin Özal görüntüsü ile bozulmamış olması tabü ki daha iyi olurdu Ama bu bozulma olsa da olmasa, sorunun özü fazla değişmeyecektir. Sorunun özü, Türkiye'de demokrasiye varma savaşımı ve bu yolun önündeki Özal ve ANAP engelini kaldırma uğraşıdır. Özal'ın cumhurbaşkanlığını da bu çerçeve içinde ele almakta yarar vardır ve olaya bu açıdan bakıldığında, Özal'ın Çankaya'ya çıkışı, utkusunun doruğu değil, sonunun başlangıcıdır. Halkımız Özal'ın cumhurbaşkanlığına layık otup olmadıgtnı ele güne gösterecektir, bundan kimsenin kuşkusu olmaya... Rum f lİderİ VaSİlİU 'nUn . , ,. , meSl nalinüe AA Y L jr vrr*/* kere sürecini gedktiriyor. Yani tek kü bu sayılanlann üçu de müza yerleştirilmesi olsa da karşı. Çün Pinochet'den yeni tehdit • COYHAİQUE (AA) Şili diktatörü Augusto Pinochet, aralık aymda yapılacak seçimler sonucu işbaşına gelecek olan sivil hükümetin, cunta dönemindeki generalleri yargılamasına izin vermeyeceğini açıkladı. Ülkenin güneyine yaptığı gezinin 3. gününde Coyhaique'de basın raensuplarını kabul eden Pinochet, "Adamlarıma dokunulduğu gün, hukuk devletinin sonu olur. Kurumlara saygının garantörü olacağım ve onların 1970'deki gibi çiğnenmesine izin vermeyeceğim" dedi. General Pinochet, konuşmasında aynca, siyasi polis örgütünün de feshedileceğini haber verdi. kamuoyunun toplumlararası görüşmelerin ^ £ ? ^ ° ^ S c S n yapılması. kesılmesını ısteyebılecegını söyledi. 2) Görüşmelerde ön plana geçen iki nokta ise ABD yönetimiAmerikan yöneümi ile görüşmelerini nin Vasiliu'nun Bulgaristan seyatamamlayan KKTC Cumhurbaşkanı hatinin fazla büyütülmemesi umudunu dile getirmesiydi. WasRauf Denktaş, Kıbns'a iki mesaj ile hington'da Kıbrıs'la ilgili iki ekol dönüyor. Birincisi, toplumlararası var. Birınci ekol Denktaş'a yumuşak davranarak zaten kendısınin görüşmelerin yeniden başlaması dileği, de istediği federal çözume ulaşıikinciside Rum lideri Vasiliu'nun Sofya labileceği kanısında. Yeni Kıbrıs ^ konuşmada, KKTC halkının Vasiliu'nun Sofya'ya gidince göstereceği tepkiye saygı duymak zorunda olduklarını söyledi. Denktaş, şöyle dedi: "Halkın arzusann yerine getirmeye mecburuz, yoksa daha fazla tepki gösterilir, biz, halkın hissiyatına saygılı olmaya mecburuz." Denktaş, Maras'ın da göçmenlere açılabileceğini, hükumette bu konuda bir görUş belirdiğini ve konunun Kıbrıs'ta değerlendirileceğini söyledi. KKTC lideri Denktaş'ın, Washington'daki en büyük başansı ise, Kıbrıs Türklerini ve onlann liderinıdışlayarak Kıbrıs konusunda hiçbir yere vanlanıayacağını Amerikan yönetiminin kamuoyu ziyaretinin fazla büyütülmemesi önünde de teyit etmesini sağlamaSÎ oldu. Nitekim Washington'da gördüğü üst düzeydeki hüsnü kabul, Amerikan yönetiminin bu konuda ileri bir adım attığınm ve önümüzdeki günlerde bu adımı daha da genişleteceğinin göstergesi. KKTC ile bir düzeyde sürekli diplomatik temas Amerika için artık kaçınılmaz hale geldi. Gerçi Washington'un Kıbns Türklerinin kurduğu devleti tanımaya hazır olduğunu söylemek henüz mümkün değil. Tabiatıyla Denktaş'ın VVashington ziyaretinin en tepe noktasını ABD Dışişleri'nin gtıçlü iki numarası Lawrence Eagleburger ile yemek yemesi oluşturdu. Denktaş, 1 saat 40 dakikalık bu yemekte 25 dakikalık bir giriş yaptı, Eagleburger de dikkatle dinledi. Denktaş'ın tüm temasları sonucunda ortaya çıkan noktalar şöyle: 1) "Göriişrader bir an önce başlasın": Denkıaş'ın ABD Dışişleri Bakanlığı'nda Eagleburger ile yediği yemekte Amerikan tarafı "belge" ya da "taslak" sozcüğünü bir kez dahi agzına almadı. Eagleburger, "Önemli olan, göriişmelerin bir an önce başlamasıdır" dedi. ABD tarafı, görüşmelerin bir an önce başlamasını engelleyebilecek her şeye karşı. Bu bir belge olsa da karşı. Vasiliu'nun Bulgaristan'a gitmesi olsa da karşı. Bulgar göçmenlerinin Maraş'a temennisi. K<^ydTnatörü Neison "uzlaşmaz bir adam" olduğu göekolde Ikinci ekol de Denktaş'ın rüşünde. örneğin, bakanlığın Güney Avrupa Direktöru Towsend Freedman'ın da dahil olduğu bu ekol, "belgenin" ortadan kalkmasından sonra Denktaş'ın bu kez de Vasiliu'nun Bulgaristan'a gitmesi konusuna sarılarak, "yine masadan kaçmayı bedefledigini" iddia ediyor. öte yandan AA'nın haberine göre Kıbrıs Rumları, bugün "Omorfo"ya (Güzelyurt'a) dönüş" yürüyüşü yapacaklar. Yürüyüşe katılacak olan Rumlar, Başpiskopos Hrisostomos'un yöneteceği ayine katılacaklar, daha sonra Astromerit köy meydanında bir miting düzenleyecekler. y Peru'da şiddet • LtMA (AA) Peru'da, 12 kasımda yapılacak yerel seçimler öncesinde terör olayları anarken, solcu gerillalann eylemlerinde, bir hafta içinde aralarında üç belediye başkanının bulunduğu 64 kişi öldtt. Hükümet, Maoist "Aydınlık Yol" gerillalarının, yetkili kişileri öldürerek seçimleri sabote etmeye çalıştığını bildirdi. PANAMA Bush "sopanın ucunu" gösterdi Dış Haberler Servisi ABD Başkaru George Bush, Panamanın fıili lideri Manuel Antoaio Noricga'nın devrilmesi için ihtiyatlı bir bicimde "giiç koUanılmasına" karşı olmadığını açıkladı. öte yandan ABD Savunma Bakanlığı'nın Amerikan tstihbarat Teşkilatı'na (FBI) ülke dışında ABD tarafından aranan suçluları bu ülkenin izni olmadan tutuklayarak geri getirme yetkisi verdiği bildirildi. Amerikan mahkemelerinde uyuşturucu kaçakçılığı dolayısıyla yargılanan Panama'nın fiili lideri General Noriega'ya karşı 3 ekimde duzenlenen ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminden sonra ağır eleştirilere hedef olan Bush, Noriega'nın devrilmesi için gerektiğinde güç kullanılmasına karşı olmadığını açıkladı. Bush konuyla ilgili olarak şöyle dedi: "Her türHi operasyonn, özriUkle yardım talep edilmedlginde, Amerikan ordusunun destekleyecegine ilişkin açık kart vermiyornm" dedi. GüNEYKORE Batıya göç lurşova'da bekleyen 900 D. Ahnan'a göç izni Dış Haberier Servisi Polonya'run başkenti Varşova'daki F.Almanya Büyükelçiliği'ne sığınan 900 dolayında D.A1manya vatandaşına F.AImanya'ya gitme izni verildi. Federal Almanya Başbakanı Helmoth Kohl, Demokratik Almanya'daki kanşıklığın yalnızca demokratik reformlar yapılmasıyla sona ereceğini söyledi. Dün Varşova'da yapılan resmi açıklamaya göre D.Almanya vatandaşlannın F.Almanya'ya göçetmesi yolundaki anlaşmanın perşembe günü Polonya hükümeti ile Doğu Berlin hükumeti arasında yapıldığı belirtildi. Anlaşma uyannca, Doğu Berlin'in isteği üzerine mülteciler daha önce olduğu gibi D.Almanya üzerinden trenlerle değil, Viyana ve Stockholm üzerinden uçakla nakledilecekler. Anlaşmaya göre, mültecilere gerekli yolculuk belgeleri Varşova'daki D. Almanya Büyükelçiliği tarafından verilecek. Federal Almanya Başbakanı Kohl, son aylarda hızlanan göçün durdurulması ve ülke içindeki kargaşaya son verilmesinin yalnızca Demokratik Almanya'da demokratik reformlar yapılması yoluyla mümkün olabileceği yolundaki görüşünü dün de yineledi. Federal Ahnanya Dışişleri Bakam Hans Dietrich Genscfaer ise ülkesinin, Demokratik Almauya'nın demokratikleşmesine yardımcı olma sorumluluğu taşıdığını söyledl. Genscher, Hamburg'daki Batı Avrupa Birliği (BAB) toplantısında yaptığı konuşmada, Bonn'un, Demokratik Almanya'nın içişlerine karışmadığını belirtti. Genscher, "Ancak, Demokratik Almanya'daki insaniann, kendi yaşadıklan devletin içişlerine karışabilmelerini Utiyoruz" dive konuştu. SSCB'de kadro politikası • MOSKOVA (AA) Sovyeüer Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin 'kadro komitesi', partiyi fıilen yöneümi altında tutmakta olan 'Ndrtienklatura'nın egemenliğine son vererek, partinin kadrolaşma politikasının 'demokratikleştirilmesini' kararlaştırdı. TASS'a göre komite, dün yaptığı toplantıda, demokratikleşme politikasının, biri merkezin kadrolaşmadaki politik ağırlığını yerel örgütlere yayma, öteki de parti organları için yapılacak seçimin demokratikleştirilmesi olmak uzere iki temele dayalı olarak yürütülmesini kararlaştırdı. O f l1 F f i l i C İ I f i F S l l a f 1 '' a l t l Guney Korelı öğrencı, öncekı gun ABD nın G.Kore'ye uygula" S f • " • w » v l (j|ğ, ticari baskılan protesto etmek amacıyla Amerikan Elçisi D.Gregg'in Seul'deki konutuna sakJırı düzenledı. Eyiemı destekleyen Seul Üniversıtesi öğrencileri ile polis arasında dün çatışmalar çıktığı, öğrencilerin yangın bombaları kullandıkları bildınliyor. Öğrenciler, G.Kore'deki Amerikan askerierinin üikelerini terk etmelerini ve G.Kore Devlet Başkam'nın, ABO'ye yapacağı ziyareti iptal etmesini istiyor. (Fotoğraf: AP) Macaristan seçenek arıyor Macaristan'da halk beklemede. önce, ilk defa özgürce oy kullanabileceği 25 kasımdaki cumhurbaşkanlığı seçimlerini bekliyor. En çok da gelecek baharda yapılacak genel seçimleri bekliyor. Macaristan Sosyalist' Partisi'nin dışında örgütlenmiş bir siyasal partiler yelpazesi olmadığı için bekleme, halkın şimdiden karar verdiği anlamına da gelmiyor. HADİ ULUENGtN BUDAPEŞTE Bertoll Brecht'in şu aşağıdaki iğneli sözü çok ünlüdür: "Halk, partinin güvenini yitirdi, bari siz de halkı başkasıyla degiştirin." Kara mizahın üstadı Brecht bu cümleyi, 50'li yıllarda Döğu Almanya'da Komünist Partisi'ne karşı meydana gelen işçi ayaklanmasından sonra söylemistir. Halk, Macaristan'da da partinin güvenini yitirdi. Hem de çoktan beri. Bunu anlamak için kâhin olmak gerekmiyor. Ama halkı başkasıyla değiştirmek de mümkün değil. O halde, şimdi değişen Macaristan Komünist Partisi oldu. Yalnız ismini değil, Lenin'in "Nisan TezlerT'nden bu yana komünist partilerini komünist partisi yapan her şeyini değiştirdi. Özel mulkiyete dayalı "sosyalist piyasa ekonomisi" gibi eklektik bir yaklaşımı açıklamak zorsa da eski komünist, yeni sosyalist parti tarafından geçen hafta benirnsenen tezlerin Lenin'i mumyasından çıkartacak nitelikte olduğu kesin. Ancak ne var ki, Macar komünistlerinin Brecht'in iğneli tavsiyesindeki gibi halkı başkasıyla değiştiremedikleri için, bu defa kendilerini değiştirmek gerçekliliğini gösterdikleri de bir vaka. Peki halk ne âlemde? Doğrusu, Komünist Partisi'nin değişmesi halkın pek umurunda değil. Kimse eski tas eski hamam demiyorsa da eski Yani'lerin şimdi Kâni olabileceğini de dü$ünmüyor. Bu yüzden de halk bekliyor. Önce, ilk defa özgürce oy kullanabileceği 25 kasımdaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bekliyor. En çok da ge1,cek baharda yapılacak genel seçimleri bekliyor. Fakat bu bekleme, halkın şimdiden karar verdiği anlamına da gelmiyor. Çünkü onun önünde açıkça belirlenmiş seçenekier şekillenmiyor. Yani Macaristan Sosyalist Partisi'nin dışında, siyasi mekanizmasım kurmuş, örgütlenmiş ve programını tespit etmiş bir partiler yelpazesi mevcut değil. Halbuki Macaristan'da 20'ye yakın siyasi eğılım olduğu söyleniyor. Kimse de bunlan bütünüyle sayamıyor. Söz konusu eğilimlerin içinde, şimdilik en güçlü olarak gözükenini gelecek hafta kongresini toplayacak olan Macaristan Demokratik Forumu oluşturuyor. MDF, 20 bin üyesi olduğunu söylüyor. Aynı sayıda uyeye sahip olduğunu ifade eden diğer kuruluşu ise "Küçük Mülk Sahipleri Partisi" oluşturuyor. Birincisi, Hıristiyan eğilimlerin ağır bastığı ve pragmatik nitelikii bir kurum biçiminde ortaya çıkıyor. tkincisi ise adı üstünde, küçük burjuvaları temsil etmeyi hedefliyor. Her ikisinin de şu anda sivrilmiş lider isimleri ve yönetici kadtoları yok. Yine her ikisinin geleceğini kestirmek de bu aşamada oldukça zor gözükuyor. Çünkü halk bekliyor. Halk Macaristan'da ne istemediğini biliyor. Fakat ne istediğini saptamak için önünde açık seçenekier şekillenmesini zamana bırakıyor. y partinin güvenini, parti de halkın güvenini yitirdi Hindistan'da çaüşma • BHOPAL (AA) Hindistan'ın Medya Prades eyaletinde Müslümanlarla Hindular arasında çıkan çatışmalarda, 21 kişinin öldüğü 100 kadar kişinin de yaralandığı bildirildi. Yerel televizyon, yetkililerin, ordudan yardım istediklerini ve bir buçuk milyon nttfuslu tndore kentinde sokağa çıkma yasağı ilan ettiklerini duyurdu. Resmi kaynaklara göre, polise şiddet eyleminde bulunanların üzerine ateş etme emri verildi ve güvenlik gfiçleri eyalet çapında alarma geçirildi. Maliyet ve yönetim muhasebesinde teorik ve/veya pratik bilgi sahibi, İktisat, tşletme veya benzeri fakülte mczunu, Bilgisayar kullanabilen, En fazla otuz yaşında. MUHASEBECİLER alınacaktır. llgilenenlerin fotoğraflı ve detayiı özgeçmişlerini. Pakpaş Pak Proje, Mühendislik. Taahhüt, İmalat ve Tic. A.Ş. Saatçı Bayırı. Rüştübey Sok. No: 5/2 Pak lş Merkezi 80290 Gayrettepe/İSTANBUL adresıne göndermeleri rica olunur. .Değişti Sayın Doktor ve Eczacüara duyurulur: Osteoporoz tedav isinde kullanılan SANDOZ A M.Ç.yî kurtardık, ya ötekiler? i 0 İLAN ETTİĞİMİZ RACY CHAPMAN HEM SOLDA AŞIRI, HEM P O Z D A Güneydoğu ve Doğu'da yaşayanların dikkatine! ıacalcıc Sentetik salmon kalsitonini I 50IU Siyonizmin so* oyununu Urfa Belediye Basham açtğa çtkardu I CİNSEL ÖZGÜRLUK Sosyalistter yurtdtştnda da loplandu I TANERAKÇAM1S İZIENİMLERİ I Glasnost, kadtnlar ve sosyaUxm~ Ertuğrul Kürkçü sordu, mubattf Sovyet gazetedsi Korotiç siztn içtıt yamtUub. I Ibrahhn Aksoy EcevÜHn Kttrt poUHkastna kizıyor. I Kara Sevdah Bubtt'a yeni yasak Nazal Sprey (=Calcitonin Sandoz®) piyasaya verilmiştir. SANDOZ Ürünleri Ltd. Şti. MEKAP AYAKKABI SATMAYIN, FAZLA PATATES ALMAYIN Son dört ayda tam 216 köy, 740 mezra göçtü MAALESEF BEBEK BEZLERİ DE TEHLiKE SAÇIYOR İSTANBULLU GENÇLER HAYDİ GEZMEYE Hayat hep vize değil! BU HAFTA SOKAK OKUMADAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle