27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 OCAK 1989 * ** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 Horzııırfla ilgim yok (Baştarafı 1. Sayfada) k.an Özal ise önceki gece sıkıntısını sanatçı Bülent Ersoy'u dinleyerek gidermeye eahştı. Başbakan Turgut Özal, önceki akşam eşi Semra Özal ile birlikte Parlamento Muhabirleri Derneği'nin düzenlediği baloya katıidı. Özal, balodan sonra Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin ile Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut'u da yanına alarak Karpiç Bar'a gitti. Özal, geç vakitlere kadar Karpiç Bar'da eğlendi. Özal, dun de oldukça sıkıntılı göründu. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nce yapttrılan Genelkurmay Köprülü kavşağının açılış törenine katılan Özal'ın yüzünün asık olması dikkat çekti. Burada, "Kaya Bey ile pazartesi günii görüşecek misiniz?" sorusuna Özal, sinirle, "Bırak şimdi kardesim" yanıtını verdi. Başbakan daha sonra da ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısına katıidı. ANAP'ıa \e Bakanlar Kurulu'nda Erdem sıkmtısı hâlâ devam ediyor. ŞemilerErdem krizinde Erdem'den yana tavır alan bakanlar Devlet Bakanı Kâzım Oksay. Bayındırhk ve lskân Bakanı Safa Gira>, Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, Enetji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz'in sıkıntılı olduklan belirtiliyor. Erdem'in istifasına olan tepkilerini dile getiremeyen sıkıntılı bakanların "Olayın tum yanlanyla açığa kavuşmasını bekledikleri" ifadeediliyor. Erdem'in yarın Ankara'ya dönmesinden sonra istifanın daha rahat değerlendirilebileceği görüşünde olan sıkıntıh bakanların, Erdem'in yalnız bırakılarak istifa etmek zorurtda kalmasına olan tepkilerini Özal'a iletme yollarını arayacakları kaydediliyor. alacaklar ve bu arada SHP'nin HorzumŞemiler konusunda Meclis araştırması açılmasına ilişkin önergestni desteklemenin getireceği sonuçları değerlendirecekler. SHP'nin, araştırma önergesinin öncelikle görüşülmesi yonündeki girişimine ANAP yönetkileri olumsuz tavır alıyor. Başbakan Turgut Özal'ın SHP'nin önergesinin halen Horzum davasının sürüyor olması nedeniyle aykırı olacağı yolundaki görüşü ANAP yöneticilerince de paylaşıhyor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın, SHP'nin önergesinin anayasaya aykırı olduğunu, bu nedenle TBMM'de görüşülemeyeceğini söyledi. Şıvgın, "Önergenin öncelikle görüşülmesi konusundaki lavnmız grup yöneticilerimiz tarafından belirienecek" dedi. ANAP'ın, bugün yapılacak grup yönetim kurulu toplantısında önergeye ilişkin tavnnın kesinleşmesi beklenirken, ANAP Ankara milletvekili Mustafa Taşar, önergeye olumlu oy vereceğini yineledi. Taşar, Cumhuriyet muhabirine, "Bu işten rahatsız olan evet der. Doğru, su kabağı gibidir, suya batmaz. Araştınlır ve doğnı neyse ortaya çıkar" biçiminde konuştu. Taşar, önergenin TBMM'de öncelikle görüşülmesinin tek yolu bulunduğunu, bunun da muhalefet partilerinin güııdemdeki öbür araştırma önergelerini çekmesi olduğunu söyledi. Fidye sanığını herkes tanıyor ERHAN AKYILDIZ Tercüman Gazetesi'nin Yayınla Yetkili Yönetim Kurulu üyesi Ugur Reyhan'a 'oğlunun kaçırılışı' ve olayla ilgili olarak ortaya atılan iddiaları da sorduk. Reyhan'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şo>le: Oğlunuzun kaçınlma olayına gelmek istiyorum. Bu konuda da Hginç iddialar var. Nasıl başladı ola>, ilk nasıl haber aldınız? REYHAN Arnavutköy'deki evimiz 3 katlıdır. Birinde biz, birinde çocuklar oturur. Oııların telefonlan ayrı, bizimki ayrıdır. Çocuklann telefonur.un bir de seyyar telsiz telefonu vardır. İlk kez 27 aralık salı günü sabaha karşı 04.00 sıralarında oğlum Ali'yi aramışlar. Kardeşi Mehmet, Cenevre'de idi. Mehmet ikizi Ali'ye "Sana soyleyeceklerim şaka değil, PKK'cı olduklannı söyleyen bir grup beni kaçırdı. 5 milyon frank fidye istiyorlar. Ben bizde böyle bir paranın olmadığını söyleditn, size bildiriyorura" diyor. Telefon kapanıyor. Aradan yarım saat geçtikten sonra bu defa kaçıranlar Aii'yi yeniden arıyorlar. 5 milyon frank istediklerini ve PKK'dan olduklarını söylüyorlar. başvuru yaptı. O sırada odamıza dinleme cihazlan yerleştirildi polis tarafından. Patronunuzdan falan para istemek geldi mi aklınıza? REYHAN Kemal Be>'de böyle para nerede. kendisi sıkıııtı içinde zaten. Böylesine bir para kimden istenebilir? Rakamı bilmek Iazım. Polisle işbirliği yapmaktan başka bir çarem yoktu. Saat 15.30'a doğru ilk telefon geldi. Oğlum anyordu. 'Nasılsın oğlum iyi misin?' dcdım. 'İyiyim baba' dedi. Hemen kapandı, oğlumun hayatta olduğunun mesajını \erdiler bana. Sonra tekrar arayıp Ali'yi istediler. 'Bunun ciddi bir iş olduğunu paranın mutlaka verilmesi gerektiğini ve Fransa'da verilmesi gerektiğini' soyleyip lelefonu kapadılar. Aynı gece saat 22.30 sularında bir telefon daha geldi. Arayan yine Mehmet'ti. Ali'ye, 'Bunlar beni öldiirecekler. elveda' divor. Daha sonra nasıl gclişti olay? REYHAN Bu konuşmalardan bir sure sonra Cenevre polis şefi otele geldi. 'CMa> çok ciddi. Siz cumartesi gününe kadar fidyecileri oyalayın" deyip Ali'ye stratejiler verdi. 'Parayı ancak tedarik ederiz, ancak İsviçre'de verebiliriz diye ikna edin onlan' diyorlar Ali'ye. Bu konuşmalardan sonra içim biraz rahatladı. Cumartesi günu öğleye doğru Cenevre Emniyet Müdürü aradı. Bana, 'Çokrisklibir baskın yaptık, ama oğlunuzu sağ salim kurtardık' dedi. Nasıl yakalamışlar fidyecileri, anlallılar mı size? REYHAN Oğlumu telefonla konuşturmak için bir telefon kulübesine doğru götürürlerken İsviçreli bir kadın görmüş. Gözleri bantlanmış, bir de gözlük geçirmişler. Birinin elinde otomatik silah, ötekinde tabanca olan iki kişi varmış yanında. (Yerleri tespit edilmesin diye kulübeden konuşturuyorlar) Arabanın plakasını veriyor, kiralık bir arabaymış, polis oradan iz sürüyor ve yeri belirliyor. Kaçırma olayı nasıl olmuş, nasıl anlattı oglunuz ya da polis size? REYHAN O gün oğlum öğlen 10.00'a doğru Metropol Oteli'nden ayrılacakmış. 08.40 sulannda valizini toparlamış, otelden ayrılacağını söylemiş. Çevrede bir cafe bar var, gençlerin gittiği bir yer. Oraya gitmiş, bir şeyler içmek için. Saat 09.00 sularında bardan çıkarken iki kişi çaprazlama ellerinde silahlarla etkisiz hale getirerek arabanın içine sokmuşlar. Gözünü de bağlayarak alıp götürüyorlar. Bu konuda birtakım iddialar var. Metropol Oteli lüks bir otel. Oğlunu/, her tiirlu gereksinimini karşılayabilecek bir otel dururken neden bir cafeye gitti denildi.. REYHAN Sanki bir insan bir otele geldi mi otelinde esir olacak ve otelinden çıkmayacak. Otelin barı var, ama gençlere hitap eden biryer değil. Bir cafeye gitmesi kadar doğal ne olabilir ki? Kasta bakm şimdi, adeta kaçırılan suçlanıyor, kaçıranlar himaye ediliyor. Kaçıran kişilerle buluşmaya gittiği iddialan çok ciddi. Yunus Altınsoy (Kurt Yunus), İbrahim Akbaba, Nuri Siitçii gibi isimler dolaşıyor; bunlarla buluşmaya gitti cafeye deniyor. REYHAN Oğlum onlan tanımıyor. Bir tek Yunus'u tanıyor. Nereden tanışıyorlar Kurt Yunus'la oğlunuz? REYHAN Şimdi bu Yunus, Isviçre'de her gördüğü Türkün yanına yanaşan, onun sempatisini kazanan bir tip. Herhangi bir örgütle bağlantısı var mı Yunus'un? REYHAN Yunus, oğlumu kaçıranlarla ilgili olarak yakalananlardan biri. Şimdi esas baştan anlatayım. Yunus, Cenevre'ye gelmiş her Turk'e selam vermiş, onlan gezdirmiş biri. Işadamlarını. politikacılan gezdirmiş. Hangi politikacılar ve işadamlan bunlar, isim verebilir misiniz? REYHAN Bana isim olarak söylenmedi ama politikacılan da bu adam gezdirmiş dendi. Hatıa olayla ilgili olarak Yunus'un ismi dolaşınca, konsoloslukta çalışan biri vardı yanımızda, o 'Yahu bu Yunus böyle şeyler yapmaz, iyi biridir o " dedi. Oğlunuz cafeye girdiğinde Yunus da var mı orada? REYHAN Evet, orada Yunus oğlumu görünce gelip yanına oturuyor masaya. Oğlum hesabı odeyip dışarı çıkınca bu olay, kaçırma olayı oluyor. İş karışlı biraz. Yunus içeride, biraz sonra oğlunuz kaçırılıyor, sonra Yunus kaçıranlardan biri olarak yakalanıyor? REYHAN Ben sordum oğluma, sen içeride Yunus'la otururken bir yere kalktı mı diye sordum. Tuvalete gitmiş bir ara. Ta Japonya ağlıyor Siz bu konnşmalan duymuyorsunuz. Paranın nasıl verileceği konusunda herhangi bir bilKaya Erdem'in kardeşi ve Zi gi var mı bu ilk konuşmalarda? raat Bankası eski genel müdürleREYHAtS Ben uyuyorum o rinden Turgul Erdem, Horzum sıralarda. Sabah 07.00'ye karşı olayıyla ilgili olmadığını savundu. Ali artık dayanamıyor yatağıma Erdem, AA'ya yaptığı açıklama geliyor. Seyyar telefonu yanında. da şu göriişlere yer verdi: Olayı bana anlattı, şok geçirdim. "Ben 27 yıl aralıksız çalıştığım Biz Ali ile kendi aramızda konuZiraat Bankası'nda 19781979 yu şurken bir telefon daha geldi. Bu larında genel mudürlük yaptım. konuşmayı ben de duydum. "Biz Son günlerde bir gazetede hak PKK'nın vurucu timiyiz, tstankımda yazılan konulann tamamı, bul'daki binbaşıyı da biz öldürher tıirlu incelemeye açık işlemler dük, 5 milyon frangı tsviçre, dir. Fransa, İtalya veya Almanya'da Kemal Horzum'u görmedim. bize verdiğiniz takdirde kardeşiErdem'in Ankara'ya dönmesini bekleyenlerin sadece bakanlar Kendisiyle de hiç tanışmadım, ko niz kurtulur, aksi halde ölecek" olmadığı, özellikle ANAP'ın libe nuşmadım ve hicbir faaliyetiyle de diyorlar. Dondum kaldım ben, ral kanat milletvekillerinin eski ilişkim olmamıştır. tddialar ilk hemen İçişleri Bakanı Sayın MusBaşbakan Yardımcısı ile goruşme yayımlandığında açıkladığım gi tafa Kalemli'yi aradım. ler yapmayı düşüııdükleri öğrenil bi, dikili bir tek agacım yoktur. Daha sonraki gelişroeler nadi. Liberaller, hafta içerisinde Er Halen bir bankada çalışmakta sıl oldu? dem ile yapacakları görüşmeler yım, satırlar arasındaki imalara REYHAN Sonra yine teleden alınacak sonuçlara gore tavır hayat boyu lenezzül etmedim." fonlar geidi, bantlarda kayıtları var. Siz Cenevre'ye gelin, biz sizinle irtibat kuranz, diyorlar. Biz perşembe sabahı THY ile Cenevre'ye geçtik. Interpol Daire Başkanı'na bizzat kendim haber verdim bunu. Cenevre'de havaalanına iner inmez bizi Cenevre'deki (Baştarafı l. Sayfada) konsolos karşıladı, çok ilgilendi. İşleri Daire Başkanlığı emrihe. Oıelde bizi polisler karşıladı. ResRöntgen uzmanı Dr. Doğan İstanbullu Ankara Su ve Kanali mi müracaat yapmamızı istediler. Ali emniyet müdürlüğüne giderek zasyon İşleri Genel Müdürlüğü emrine. Kulak burun ve boğaz hastalıkları uzmanı Dr. Orhan Aybers de Ankara Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü emrine... Anakent Belediye Başkanı Altınsoy, bu uzman hekimlerden boşalan kadın hastalıkları ve doğum uzmanlığına Fen İşleri Daire Başkanlığı'ndan bir mühendisi, röntgen uzmanlığı için kanalizasyon ustasını, kulak, burun ve boğaz uzmanlığı için de bir itfaiye erini atayabilır. Anayasaymış, idare hukukuymuş, uzmanlıkmış, hekimlikmiş. Bunlann hiç "kıymeti harbiyesi" yoktur Altınsoy için. İş bitiricidir. Aklına ne gelirse onu yapar. Neymiş gerekçe? Bu uzman hekimler solcuymuşlar da.. Kazada ölen bir arkadaşlarının cenazesinden sonra hep birlikte içki içmişler de... Cenazede solcu şair Can Yücelin bir şıiri okunmuş da falan da filan... Mehmet Altınsoy ile birlikte, milli birlik ve beraberlik ruhu içinde, Atatürk ilke ve inkılaplarma bağlı olarak, tek tek basaraktan, bade süzerekten çağ atlıyoruz! Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Dr. İsmail Değerli daha önce de görevinden alınmış, bu işlem, Ankara 3. idare Mahkemesi'nce iptal edilmiş; karar, Danıştay Beşinci Dairesi'nce de onanarak kesinleşmiş. Belediye hastanesinde kadın hastalıkiarı ve doğum bölümü için satın alınan milyarlık araçlar depodadır.. Çünkü hastanede görevli uzman hekim Dr. Değerli belediye hastanesinden alınıp başka yerlere atanmış.. Önce belediyenin Sağlık İşleri Daire Başkanlığı emrine.. Şimdi de Fen İşleri Başkanlığı emrine belirsiz bir göreve.. Belediye Başkanı Altınsoy avukattır. Eğer avukatlığını ve hukukçuluğunu unutmamışsa, idare hukukunda "kamu yaran" diye bilinen bir kavramı herhalde anımsar. Belediye Başkanı, kendisine tanınan yetkileri siyasal amaçla kötüye kullanırsa, buna hukuk dilinde "yetki saptırması'' denir. Bu tür sakatlıkları taşıyan her işlem idari yargı tarafından iptal edilir. Belediye hastanesi bir kamu görevi yapıyor. Bu kamu görevi, sağlık hizmetlerinin doğası gereği uzman hekimlerce yerine getirilir. Bir uzman hekim, uzman oluncaya kadar uzun ve çileli bir eğitimden geçer. Devlet, bu uzman hekime milyonlarca lira harcamış olur. "Kamu yaran" bu uzman hekimin uzman olduğu alanda görev yapmasını gerektirir. Bir uzman hekim, "solcuymuş, şuymuş, buymuş" denilerek, kanalizasyon müdürlüğünde, fen işlerinde, itfaiye müdürlüğünde görevlendirilemez. Bu hekimler, görev başında suç işlemişlerse, bunun yolu, Memurin Muhakematı Hakkmdaki Yasa'nın öngördüğü yoİları işletmektir. Yok, bu hekimler, görev dışında herhangi bir suç işlemişlerse, bunun yolu da savcılık soruşturmasından geçer. Hukuk düzeninde bir başka yol yoktur. Belediye Başkanı, sıkıyönetim komutanlarına özenmiş olacak ki, bu doktorları görev yerlerinden alırken atama işleminin "ikinci bir emre kadar" geçerli olduğunu söylüyor. İyi ki "ikinci emre kadar" başka yerlere atanan bu uzman hekimleri "belediye zabıtası marifetiyie" gözaltına aldırıp sorgulatmıyor. Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun'un kulakları çınlasın. iyi ki Mehmet Altınsoy harp okulu mezunu değil. Mehmet Altınsoy sıkıyönetim komutanı olsaydı kirhbilir neler neler yapardı. Doğrusu ucuz atlatmışız! UGUR MUMCU GOZLEM da, Hirohito'nun ölümünün, bir (Baştarafı I. Sayfada) geniş yankılara yol açtı. ABD donemin bitişi olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bii ben de senaryo kurmak istemi Başkanı Ronald Reagan, Japon yorum. Kalkıp Yunus telefon edip imparatorunun ölümu üzerine önceki gece olen Japon İmparahaber mi verdi, yoksa oğlumu ta imparatorluk ailesine gonderdiği toru Hirohito'nun ölümü dolayıkip mi ediyorlard\ bilemiyorunı. bassağılığı mesajında, Hirohito' sıyla, yeni İmparator Akihito'ya Ya da o adamlar da oradaydı da nun ölümünden duyduğu derin bir mesaj göndererek, uzüntülerini dile getirdi. Yunus gelip oğlumun masasına üzüntüyu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Evren, mesaoturarak oğlumu o adamlara mı Reagan, Hirohito'nun, ABD ile tanıttı bilemiyorum. düşmanlığa son vermek ve sıkı bir jında şöyle dedi: "Değerli babanız, majeste Efendim, zaten olayı PKK bağ kurmak için "etkili bir rol" İmparator Hirohito'nun vefatını gerçekleştirmiş olsaydı, böyle bir oynadığını kaydetti ve iki ülke derin bir üzüntüyle öğrenmiş bueylemi en azından örgütün propa arasında "Devam eden sıkı ve lunmaktayım. gandası açısından üstlenirdi. Kal dostane ilişkilere zemin hazırlaİmparator Hirohito, uzun yıldı ki bir bildiriyle olayla ilgili ol yan Hirohito'yu uzun siire hatırlanndan silmeyeceklerini" de ifa lar devam eden hükümranlığı sümadıklannı açıkladılar? resince, Japon milletine büyuk bir REYHAN Evet, bana bildi de etti. Reagan, 87 yaşında ölen Hiro dirayetle önderlik etmiş ve Japonri gönderdiler PKK'lılar. Ben de ya'nın bugün dünyada sahip boİsviçre polisine verdim. Kendile hito'nun "İnsanlık tarihinde, eko İunduğu iistiin mevkiye gelmesinrinin böyle bir eylem içinde olma nomik çöküntülerin, kanlı savaş de biiyük bir rol oynamışlır. Vedıklarını belirtiyorlardı bildiride. lann, siyasi ve ekonomik gelişme faü. şüphesiz ki sadece Japon hal Uğur Bey, Mehmet Polat' lerin yaşandığı. güriiltülü olduğu kı için değil, bütiin dünya için büın adı geçti kaçırma olayında? kadar yapıcı da olan bir dönem yiik bir kayıptır. de hüküm sürmiiş olduğunu" da REYHAN Buna ilişkin ka belirtti. Şahsım ve Tiirk halkı adına sivıtlar olduğu belirtildi. Bana ifa• Yeni Çin haber ajansı ise Ja ze, majesteleri, imparatorluk aide edildiğine göre Polat 5 kişiyi öldürmekten aranan bir terörist pon İmparatoru'nun ölüm habe lesinin bütiin fertlerine ve Japon miş. Şu ya da bu diyemiyorum. rini hiçbir yorum yapmadan du milletine kalbi taziyetlerim ile en PKK olabilir, kopmuş bir grup yurdu. Bilindiği gibi Çin, Japon derin hislerimi sunanm." SHP Genel Başkanı Erdal İnöolabilir. Bir bağlantı kuramıyo ordulan tarafından uzun süre işgal altında tutulmuştu. nü de Japon İmparatoru Hirohirum. • Japonya tarafından işgal edil to'nun ölümü dolayısıyla impara Uğur Bey iddialardan biri de miş başka bir ülke olan Filipin torun ailesi ile Japon ulusuna bir şu: Şirkellerinizden birindeki kâr lcr'in Devlet Başkanı Corazon başsağlığı mesajı gönderdi. dağıtımındaki anlaşmazlık yüzun Aquino ise imparatorluk ailesine den oğlunuz kaçınlmış deniyor. gonderdiği başsağlığı mesajında, PORTRE HİROHtTO' REYHAN Nasıl olur? Ço 1986'da Japonya'ya yaptığı gezicuklarım hukuk, ekonomi tahsili ye değinerek, "Majesteleri bana yaptılar. karşı çok iyiydi" dedi. Filipinler Nasıl okuttunuz gazeteci Dışişleri Bakanı ve II. Dünya Saolarak yurtdışında çocuklannızı? vaşı'nda Japonlara esir düşmuş REYHAN Her orta halli in olan Rau Manglapus ise Hirohisan nasıl okutuyorsa öyle okut to'nun Japonya'nın demokrasiye İmparator Hirohito 29 Nisan tum. Devlet üniversitelennde oku geçişinde "dengdeyici bir faklör" 1901 tarihinde doğdu. Veliaht Prens sıfatını 1916 yılında aldı. du benim çocuklarım. Özel para olduğunu belirtti. Malezya Kralı Sultan Mahmul tlkokul öğreniminden sonra lı okumadılar ki. İki tane genç çıkmış hayatlannı kazanıyorlar lskender de Hirohito'nun yerini eğitimini özel öğretmenlerle sürdüren Hirohito, 1921 yılında çalışarak. Pay dağıtımında anlaş alan oğlu Akihito'ya gonderdiği İngiltere, Fransa, Hollanda, başsağlığı mesajında, "Japon halmazlık diye bir şey yok. Belçika ve İtalya'ya gitti. Aynı Efendim, ben yine sözii edi kının, bu biiyük kayıptan duydu yıl hükümdar prens olarak len scrvetinize dönmek istiyorum gu derin acının belincindeyiz ve atanan Hirohito, 1924'te konuşmanızın sonuna doğru. 350 bu acınızı paylaşıyoruz" dedi. Prenses Nagako ile evlendi. Güney Kore, Avustralya, Ingilmilyarlık servetiniz olduğundan tere, İtalya, Hollanda, Federal Babasının ölümü üzerine 25 söz ediliyor. Almanya devlet başkanlan ve Aralık 1926'da tahta geçti. Taç REYHAN Benim Kemal Ilı başbakanlan, Japonya'ya birer giyme töreni 10 Kasım 1928'de cak'la 26 yıllık bir beraberliğim başsağlığı mesaj gönderdiler. Pa yapıldı. 1933 yılında ilk oğlu var. Her gun gazetenin mutfağın pa tkinci Jean Paul'ün de Hiro Veliaht Prens Akihito doğdu. dayım. Çocuklarla çalışır, prog hito'nun eşi ile yeni imparator 1945'te Hirohito radyodan ramlar yapanm. Ben böyle bir Akihito'ya başsağlığı dileğinde Japonya'nın II. Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğradığını, servetin sahibi olsaydım ne işim bulunduğu bildirıldi. 1946'da ise "ilahi bir yetkisi var Tercüman Gazetesi'nde? NiBu arada, AA muhabirinin so olmadığını" açıkladı. 1975'te ye vakit geçireyim ki burada? Yahu ayıptır söylemesi, arabamın rusunu cevaplayan Dışişleri Ba împaratoriçe ile birlikte ABD'yi parasını bile Tercüman verir. kanlığı Sözcüsü Büyükelçi İnal ziyaret etti. Botanik ve biyoloji Akıllan durdurur bu 350 milyar Batu, Türkiye'nin, Japon tmpa alanında uluslararası düzeyde lık servet. Şimdi asılsız yayın ya ratoru Hirohito'nun cenaze tore çahşmalan bulunan panların hepsinin hakkında tek ninde üst düzeyde temsil edilece Hirohito'nun yürümeyi ve ğini belirtti. "Waka" şiirlerini çok sevdiği tek dava açacağım. • Hirohito'nun ölümü üzerine biliniyor. Hirohito'nun ölümü Bu memlekette elbet bağımsız Hindistan'da üç günlük yas ilan ile birlikte en yüksek mahkemeler de vardır. Bunun ne edilirken, Yeni Zelanda Başbaka Krizantem mertebesine oğlu ticesini er ya da geç alacağım!' ru David Lange, yaptığı açıklama: Akihito yükseldi. Hanedanın öteki varisleri ise şöyle: Veliaht Prens Akihito'nun 28 yaşındaki oğlu Naruhito, 23 yaşındaki ikinci oğlu Prens Aya, . Hirohito'nun ikinci oğlu 53 yaşındaki Hitachi, Hirohito'nun küçük kardeşi 73 yaşındaki Mikasa, Mikasa'run büyük oğlu 42 yaşındaki Prens Tomohito, Mikasa'mn ikinci oğlu 40 yaşındaki Prens Katsura, Mikasa'mn ücuncü oğlu 34 yaşındaki Prens Takamado. imparator vebilgin EymürjKılıç (Baştarafı 1. Sayfada) aldığı 65 bin guldeni anlatsın. Kendisi bir Bulgar üst yöneticisinin kızına sarkıntılık etti diye, ona benzeyen genç bir yüzbaşının nasıl öldürüldüğünü anlatsın" dedi. Mehmet Eymür, "Sabıka dosyası kanunsuz faaliyetlerle dolu olan Diindar Kılıç'ın son beyanlan, 50 küsur yaşının yansını cezaevinde geçirmesine rağmen pisman olmadığının, kanunlan hiçe saydığının ve devlete meydan okuduğunun en açık delilidir" görüşüne de yer verdiği açıklamasmda daha sonra şöyle dedi: "Cezaevinde ve hastanede bulunduğu devrelerde bile ölüm anlaşmalan yaptığı ve Ayhan Aydıner gibi kalilleri azmettirdiği belirtilen Dündar Kılıç'ın kendisini örnek vatandaş ilan etmesi, Avukat Apaydın'ın da raüvekkilinin son olaydan önce 20 yıla yakın zamanını hapiste gecirdiğini ve kabank bir sabıka dosyası bulunduğunu unutarak, zavallı bir masum gibi göslermesi, çaresiz ve sonuçsuz bir komedidir. Avukat Apaydın'ın Dündar Kılıç'ın sorgulamasının kanunsuz olduğu yolundaki iddialannın ise bu avukatın bilgi eksikliginden mi, yoksa demagoji yaparak son zamanlardaki üniine ün katmak için mi yaptığına karar vermek mümkün değildir. " Mehmet Eymür'ün bu açtklamasında yer alan "hastanede ölüm anlaşmalan yaptığı", "Ayhan Aydıner gibi kiralık katilleri azmettirdiği belirtilen" suçlamalara yanıt veren Dündar Kılıç, hastanedeyken kendi canının derdine düştüğünü belirterek şunları söyledi: Ne diyor, ne anlatıyor bu adam? Şaşırmış bu adam, şaşırmış. Bu adam günahlarından annmak için envai çeşit yalan uyduruyor. Ne anlatıyor? Bunlan anlatacağına, Bulgar üst yöneticilerinden birinin kızına lokantada yaptığı sarkıntılığı anlatsın. Daha sonra gidiyor, evinde de sarkınühk ediyor. Bulgarlar karar veriyorlar, öldürecekler. Eymür zannederek genç bir yüzbaşı öldüriilüyor. Bunun yüzünden gencecik adam kahpelerin elinde ölüyor. Bunlan anlatsın. Bulgaristan'dan kaçarken, Oflu İsmail'den 65 bin gulden aldı, onu anlatsın. İsmail bunun öldüriileceğini öğreniyor orada. Milli şeyleri, hisleri yüzünden bunu kurtanyor. Gulden veriyor. Onu anlatsın. İsviçre'de seyahat çeklerini hangi gazete patronundan aldıgını anlatsın." EVET/HAYIR OKTAYAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) olur kendiliğinden... Yalnız kendi yazdıklarımı değil, başka yazarların günlüklerini okurken de geçmiş yıllarda yaşar gibi oluyorum. Salâh Birsel'in yeni yayımlanan "/tynalarGünlüğü" (Ada Yayınları) 8688 yıllarını kapsadığı halde bende bir anı deriemesi izlenimi yarattı. Taze anılar bunlar. Birsel'in dünyasından yansıyan olaylar, insanlar... Ne demiş bir arkadaşı Birsel'e: "Senin gunlüğünde sen çok az varsın." Birsel "gerçekte bîr insanın kendisini bilmesi, kendisini tanıması"nın kolay bir şey olmadığını yazıyor. Ama bir anı yazarının, bir günlükçünün Irlandalı yazar Yeats gibi düşünmesi gerektiğini söylüyor: "Kendi üzerime çok az şey biliyorum. Karşı ben'imi ise daha az tanıyorum. Hiç kuşkusuz yemeğimi kaynatan, odamı silip süpüren kadın bu konuda benden bilgilidir." Birsel de günlük ve anı yazarlannın 'insanoğluna en yakın görüntüleri verdikleri' kanısındadır. "Olayları ve sözleri gününde ve yerinde saptadıklarından gerçeğe herkesten çok yaklaşmış olurlar" diyw
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle