27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kıbrısha öneri günü LEFKOŞA (AA) KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, bugün yeniden bir araya gelecekler. BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Kıbrıs özel temsilcisi Oscar Camillion'un ara bölgedeki evinde yapılacak görüşmelerde, Denktaş, daha öncekilere ek olarak hazırladığı önerileri sunarken, Vasiliu da Rum önerilerini masaya koyacak. Rum Ulusal Konseyi'nin, Vasiliu'nun çalışma grubu tarafından hazırlanan öneriler üzerindeki tartışmalan tamamladığt ve sunulacak belgenin içeriğini oybirliğiyie kabul ettiği öğrenildi. C1)C toasl)ingt(m JJOSÎ: Gorbaçov'un danışmanınagöre reformlar 1995'ten öncesonuç vermez Perestroyka gecikiyor SSCB'nin önde gelen iktisatçılarından Leonid Abalkin, bütçe açığının Batılüarın hesap ettiği gibi 163 milyar dolar olduğuna inandığını söyledi. Abalkin, "Bütçe açığı muazzam ve ulusal ekonomiyi mahvediyor" dedi. Sovyet iktisatçı, hızlı bir fiyat reformunun enflasyon ve panik yaratacağını söyledi. Bu tarihten sonra yeniden yapılanma programının elle tutulur sonnçlannı alabiliriz" dedi. Abalkin, SSCB'nin bütçe açığının resmi rakamlardaki gibi 66 milyar ruble olmayıp, 100 milyar ruble (163 milyar dolar) olduğu yolundaki Batüılann görüşüne de katıldığını söyledi. Abalkin şöyle dedi: "Bütçe açığı çok büyük ve ekonomiyi yıkıyor. Bu sonınu çözmeden tiiketim mallan darlığı ortadan kaldınlamaz." Sovyet Maliye Bakanı Boris Gostev geçen ekim ayında yaptığı açıklamada bütçe açığının 66 milyar ruble olduğunu söylemişti. Abalkin, maliye bakanlığının bu hesabı yaparken 66 milyar ruble tutanndaki kamu borçlannı hesaba katmadığrnı belirtti. Sovyet Bilim Akademisi Ekonomi Enstitüsü Müdürü olan Abalkin, basın toplantısında, "Geçmişten aldığımız ekonomik ntirasın içler acısı oldugu başın POIJTIKADA SORUNLAR ERGUN BALQ Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'nde uygulamaya konulan yeniden yapılanma (perestroyka) programının olumlu sonuçlarının ancak 1995 yılından sonra alınabileceği bildirildi. The Washington Post Gazetesi'nde yer alan haberde, Kremlin yönetiminin danışmanlanndan, ülkenin önde gelen iktisatçılarından Leonid Abalkin'in konuyla ilgiü bir basın toplantısı düzenleyerek görüşlerini açıkladığı bildirildi. Abalkin "tnsanlar mutfakta masanın çevresinde otunıp sonunda 'oh, yaşam etkisine göre daha kolay' demeye ne zaman başlayacaklardır; sanırım bu ancak 1995 yılında gerçekleşebilir. Butto'nun seçitn yvnilgisi tSLAMABAD (AA) Pakistan 'da önceki gün 13 millet meclisi ve 7 eyalet meclisi sandalyesi için yapılan kısmi seçimlerde Başbakan Benazir Butto'nun Pakistan Halk Partisi (PHP) yenilgiye uğradı. Pakistan Seçim Komisyonu'nca yapılan açıklamaya göre PHP, millet meclisinde 4, muhalefetteki hlami Demokratik Birlik (İDB) 7 ve PHP'nin müttefiki olan iki küçuk parti de birer üyelik kazandılar. Bu sonuçlara göre PHP seçimlerde alınan kısmi yenilgiye karşın, millet meclisindeki gücünu korumuş oldu. Eyalet seçimlerinde ise PHP ve İDB 3 'er sandalye ~ kazanırken, diğer sandalye bağımsız bir parti adayı tarafından kazamldı. Dış Haberier Servisi Yugoslavya'nın müstakbel Başbakanı Ante Markoviç önceki gün yaptığı konuşmada, ülkedeki "derin ekonomik ve sosyal bunalımı" aşmak için "tamamen yeni bir sosyalizm tipi" ile "köklii bir şekilde pazara yonelik reformlar" gerektiğini savundu. Mart başında fiilen başbakanlığı üstlenecek olan Markoviç, geçen 30 arahkta ekonomik bunalımın üstesinden gelemediği için hükümetinin istifasını vermiş olan Pazarın alternatifi yok Branko Mikuliç'in yerini alacak. Markoviç normal olarak başbakanlığı Mikuliç'in 1990 mayısında sona erecek olan dört yıllık vadesi içinde yapacak. Ancak Markoviç, kafasındaki ekonomik planı yaşama geçirebilmek için kendisinin de dört yıllık tam bir hükümet etme vadesine ihtiyacı olduğunu vurguluyor. Yugoslavya'da hükümetler federal parlamentodan dört yılbk dönemkr için güven oyu alıyorlar. AP'nin haberine göre, Markoviç ülkesinde enflasyonun yüzde 25O'ye ulastığını, bunun yanı sıra ekonomide ciddi bir durgunluğun yaşandığını belirterek "Bunun çözıimii mevcul sistemde kozmeük düzenlemeler yapmak değildir" dedi. Yugoslavya'da dokuz yıldır sürüp giden ekonomik durgunluğu aşmak için "köklii bir yeniden yapılanma" nın zorunluluğuna işaret eden Markoviç bunun için yabancı ortaklarla işbirliğinin "mut Yugoslavya'nın yeni Başbakanı Markoviç'ten piyasa ekonomisine övgü lak öoçetiğe sabip" olduğunu belirtti. Özellikle gelişmiş Avrupalı ülkelerle daha sıkı bağlar kurmanın gereğini belirten Markoviç sözlerini şöyle sürdürdü: "Açık pazar ekonomisini, insanoğlunun alternatifi daha bulunamamış bir başansı olarak göniyorum. Sornnlannuzı mevcut sistemde makyaj tazetemekle çözemeyiz. Ülkemizde yepyeni bir sosyalizm tipi geliştirmeliyiz. En yiiksek düzeyde deraokrasi, özgürlük ve siyasi çoğulculuk olmalı." dan belliydi, daha iyi yaşam şartlarına hemen kavuşabileceğimiz sanılmasın, bayal görmekten vazgeçmeliyiz' dedi. ABD'de yayımlanan"Sovyet Ekonomisi" adlı derginin yazı işleri müdürü ve Brookings Enstitüsü görevlilerinden olan Ed Hevvett "Abalkin böyle konuşarak Sovyet vataııdaşlannı perestro>ka konusunda çabuk iyimserliğe kapılmamalan için uyanyor" diyor ve aynca Gorbaçov'u da yeterince temkinli davranmadığı için dolaylı olarak eleştiriyor.Hewett "Gorbaçov 1985 ve 1986'da aşırı iyimser vaatlerde bulundu. Abalkin'e göre duruma daba gerçekçi bir yaklaşım gerekli" şeklinde konuştu. Abalkin bastn toplantısında alınan bazı önlemleri de açikladı. Sovyet iktisatçısına göre, kâr etmeyen işletmelere verilen devlet desteğinın azaltılmasmdan 20 milyar ruble tasarruf sağlandı. Aynca askeri bütçeden % 14.2 indirimle ve diğer ekonomik reformlarla bütçe açığı önümüzdeki 23 yıl içinde kapanabilecek. Abalkin, fıyat reformunun ise hızlı biçimde gerçekleştirilemeyeceğini söyleyerek hızlı fiyat reformunun enflasyon ve paniğe yol açacağını belirtti. MACARÎSTAN Kabil'denaynlanlar ve kalanlar Sovyet biriiklerınin Afganistan'dan çekileceklerı 15 şubat yaklaşırken. başkent Kabıl'ı terk edenlerin sayısı tıızla artıyor. Parası olan Afganlılar uçakla Kabil'i terk ederken, geride kalan askerter havaalanmda yolculann valizlerini bekliyor. Öte yandan bir Sovyet gazetesi, Afgan rejiminin "bellı başlı stratejik merkezlen" denetimi altında bulundurmasına karşın, ülkenin "önemli bir bölümunün ' muhalefetin eline geçtiğinı yazdı. Soviestkaya Rossıa Gazetesi, "Muhalefet güçlerinin bazı başarılanna rağmen, ülkedeki askeri denge genelde korunuyor' ibaresini kullandı Kabil'i Sovyet sınınna bağlayan Salang geçidinin mücahit kuşatması yuzunden sık sık kapandığını belirten gazete. "geleceği kestirmenin çok zor olduğuna" dikkat çektı. '56 olayları halk hareketi idV BUDAPEŞTE (Ajanslar) Macaristan'da 1956 yılında patlak veren ayaklanmanın şimdiye değin resmi görüşün savunduğu gibi bir "karşıdevrim" olmayıp "halk ayaklanması" olduğu ileri sürüldü. Bu görüşü önceki gün Macaristan Radyosu'nda kendisiyle yapılan bir görüşmede Komünist Parti Politbüro ;iyesi Imre Pozsgay diye getirdi. Pozsgay, Parti Merkez Komitesi'nin görevlendirdiği bir altkomitesının yaptığı araştırmalarda, 1956'da ülkede meydana gelen olayların "ulusu rencide eden bir oligarşiye karşı çıkan bir halk ayaklanması olduğu" sonucuna vardığını söyledi. Pozsgay, "Bu degerlendirmeye göre, olaylan bir 'karşı devrim' olarak nitelemek yanlıştır" dedi. Bir Politbüro üyesiniıı 1956 olaylarmı bu şekilde değerleıjdirmesrnin Batıh diplomatlar ve Macar halkı tarafından önemli ve beklenmedik bir olay olarak karşılandığı bildirildi. 1962 Küba krizi MOSKOVA (AA) ABD ile SSCB'yi 1962 yılında savaşın eşiğine getiren Küba krizi sırasında, Küba'nın, ABD ile aralarmda savaş çıkacağını sandığı belirtildi. Küba Komünist Partisi Politbüro üyelerinden Jorge Risquet, Moskova'da Küba krizi konusunda konferanstan sonra basına yaptığı açıklamada, "ABD bize saldınp işgal ederse, 800 bin kişinin öleceğini tahmin ediyorduk" dedi. Risquet, "2400 bin kişi silah altındaydı ve 40 bin Sovyet askeri personeli vardı. Bütün halk ölene kadar savasmaya nazırdı" şeklinde konuştu. ITALYA Asya'da Sovyetler'in, Afganistan'dan çekilmesi ve Hindistan Başbakanı Rajıv Gandi ile Pakistan Başbakanı Benazir Butto1 nun ülkeleri arasında başlattıkları yakınlaşmadan sonra Kampuçya'da da buzlar erimeye başladı. Sovyetler'in, Afganistan'dan çekilmesi konusunda, VVashington'la Moskova işbirliği yapmıştı. Kampuçya bunalımının çözümlenmesi ve bu ülkeyi 10 yıldır işgal altında tutan Vietnam birliklerinin çekilmesi konusunda ise Çin'le Sovyetler Birliği işbirliği yapıyor. Kampuçya bunalımında yumuşama, SSCB Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze ile Çin'li meslektaşı Qian Qichen'in geçen yıl aralık ayında Moskova'da buluşmalarından sonra başladı. Bilindiğı gibi, Çin'in SSCB ile ilişkileri geliştirmek için öne sürdüğü koşullardan biri, Vietnam birliklerinin Kampuçya'dan çekilmesidir. ŞevardnadzeQichen buluşmasının ardından, Güneydoğu Asya'da diplomatik trafik hızlandı. Vietnam, bu ayın başlarında yaptığı açıklamada halen Kampuçya'da bulunan 5060 bin askerini, eylül ayına kadar çekebileceğini bildirdi. Hanoi 10 gün kadar önoe yaptığı açıklamada ise çekilme işleminin uluslararası denetim altında gerçekleşmesini de kabul edebıleceğini bildirdi. Çin'le ilişkilerini düzeltmek isteyen Moskova'nm, Vietnam'a baskıyı arttırdığı açık. Kaldı ki ekonomisi perişan durumda olan Vietnam'ın, Kampuçya'dan çekilmesi için fazla baskıya hedef olrrası da herhalde gerekmiyor. Ancak Kampuçya sorununun başka bir yanı da var. Gelen haberlerden, büyük devletlerin (ABD, Çin ve SSCB) Vietnam'ın çekilmesinden sonra Kampuçya'da kurulacak hükümette Kızıl Kmerler'e de yer vermeyi düşündükleri anlaşılıyor. Çin'in gerçi Vietnam çekildikten sonra Kızıl Kmerler'e silah yardımını durduracağı bildiriliyor. Ama yaklaşık 30 bin gerılladan oluşan Kızıl Kmerler yeterli silah stoğu yapmış durumdalar. Vietnam'ın çekilmesinden sonra Pnorn Penh'te kurulacak olan hükümette büyük bir olasılıkla Kampuçya'da şimdiki Heng Samrin rejiminin temsilcileri, Prens Norodom Sihanuk'un "Birleşik Cephe"si ve eski başbakanlardan Son Sann'ın "Ulusal Kurtuluş Cephesi" yer alacak. Savaş deneyımi olan iyi örgütlenmiş bir gerilla gücüne sahip Kızıl Kmerler, bu hükümete katılırsa diğer ortaklarını kolayca devre dışı bırakabilirler. Bu da, Kampuçya demokrasisinin ölü doğması anlamına gelir. Kızıl Kmerler, Kampuçya'yı 1975'ten, ülkenin Vietnam tarafından işgal edildiği 1978 tarihine kadar yönetmiş, bu süre içinde kendi öz halklarına karşı en büyük ihaneti gerçekleştirmişlerdir. Pol Pot ve yardımcıları Kijo Sam Pan, General Ta Mok gibi insan kasaplarının yönetiminde yapılan soykırımında, yaklaşık 2milyon Kampuçyalı yaşamını yitirmiştir. Kızıl Kmer vahşeti, Vietnam'ın Kampuçya'yı "kurtancı" olarak işgal etmesi için bahane oluşturmuş, işin daha da acısı, Kampuçya halkı hiç sevmediği Vietnamlıları başlangıçta gerçekten kurtarıcı olarak görmüştür. Ama Kampuçya trajedisinden sorumlu olan, sadece Kızıl Kmerler değildir. ABD ile Çin de bu trajedinin baş aktörleri arasındadır. Prens Norodom Sihanuk, 1970 yılında CIA'nın düzenlediği bir darbe ile devrilinceye kadar Kampuçya'yı ABDVietnam savaşına bulaştırmadan bir ip cambazı ustalığı ile yönetiyordu. CIA tarafından devrildıkten sonra Kampuçya ABD'nin çıkarları doğrultusunda Vietnam savaşına bulaştırılmış, bu arada iktidardaki Amerikan kuklası Mareşal Lon Nol yönetimine karşı kırsal bölgelerde Kızıl Kmer hareketi başlamıştır. Kızıl Kmerler Lon Nol diktatörlüğünün antitezidir. Çin ise, Kızıl Kmerler'in iktidara geldikten sonra gerçekleştirdiklerı soykırımına gözlerini kapayarak, SSCB'ye karşı dençje sağlamak için bu katil sürüsünü desteklemiştir. Bugün, Çin'i gücendirmemek için, Kızıl Kmerler'in Pnom Penh'de kurulacak yeni hükümete dahil edilmeleri düşünülüyor. Oysa büyük devletier Kızıl Kmerler'e karşı kararlı bir tavır takınıp, her türlü yardımı Kesaeler, bu gerillalar Sihanuk ya da Son Sann kuvvetleri için bir fehdit oluşturamazlar. Vietnam'ın çekilmesinden sonra Kampuçya'nın bir kez daha büyük devletlerin çıkarları uğruna feda edilip edilmeyeceği gün ışığına kavuşacaktır. Kampuçya'da Buzlar Eriyor, Ama... Başbakangazeteci kavgası NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA Bir ay önce patlak veren Irpinia deprem fonları skandalının gümşığına çıkmasında büyük payı olan gazeteci lndro Montanelli ile Hıristiyan Demokrat Başbakan Ciriaco De Mita arasındaki savaş devam ediyor. Kuzey ttalya'mn etkin yayın organlarından "D Giornale"yi yöneten Montanelli hakkında, yazılarında kendisinden sürekli olarak "mafya babası" (Padrırıo, Boss) olarak söz ettiği için hakaret davası açan Başbakan E>e Mita iie gazeteci arasında süregjden yaylım ateşi, kamuovunda ilgiyle izleniyor. Cvıma günü ilk duruşması yapılan davada Başbakan şahsen bulunmadı. Başbakan De Mita'nın dinleneceği duruşma ise 17 marta ertelendi. Italyan basınımn en deneyimli, kurumlaşmış isinılerinden olan Montanelli ise ttalyan Başbakanı hakkındaki gorüşİerini değiştirmeye niyetli görünmüyor. Konu üzerinde haftalık "Epoca" Dergisi ile bir söyleşi yapan Montanelli, "Ciriaco De Mita'nın 'baba' metotlan kullandığı ve tipik bir mafya babası mantalitesine sahip oldugu açık" diyor. Seçim yöresinde iktidar ağını güçlendirmek için kullandığı iddia edilen deprem fonları skandalında kendisine skandahn özüne ilişkin suçlamalar nedeniyle değil de sadece 'ismine hakaret' gerekçesiyle dava açan De Mita'nın tutumundaki bu nüansa dikkati çeken Montanelli, "Bu davanın kendisi ve tiim özellikleri. De Mita'mn 'baba mantalitesini' açıkça ortaya koymaktadır" diyor. deprem fonlarının kullamlışında ve deprem yöresinin yeniden inşaasında meydana gelen yolsuzluklar üzerinde Montanelli'nin gazetesinde ayrıntılı bir röportaj yayımlayan gazeteci Paolo Liguori hakkında da geçen günlerde sürpriz bir soruşturma açıldı. 70'li terör yıllarında Kızıl Tugaylarla ilişkili olduğu gerekçesiyle suçlanan Liguorı hakkındaki bu iddialann asüsız olduğu kısa süre içinde anlaşıldı. Gazetenin Genel YaB« Mita Kızgm yın Müdürü Montanelli ise gene tiyor. Bu açık. Fakat Başbakanın ze geçmez ve fiyaskoyla sonuçla birinci sayfadan yayımladığı bir başmakale ile Irpiniagate ile uğbümesi gerek ki, iktidannı pekiş nır" diyor. tirmek için kullandığı bu yöntemBaşbakan ve çevresinin " t l raşan gazetecilerin başına gelen ler, Avellino'daki (güneydeki taş Giornale" ile olan bu fırtınalı iliş talihsizlikler dizisine ve giderek ra kenti) hemşerileri için geçerli kisine, geçen haftalarda ilginç bir çoğalan bu aksi rastlantılara dikdir. Bu yöntemler Milano'da bi serüven daha eklendi. Irpinia'rla kati çekti. BAŞSAĞUĞI Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı, Gümüşhane Milletvekili ve Adalet eski Bakanı Sayın M. OLTAN SUNGURLU'nun muhterem validesi lrpinia depremi skandalının ortaya çıkmasında büyük payı olan gazeteci Indro Montanelli ile Başbakan Ciriaco de Mita arasındaki savaş kızışıyor. De Mita kendisinden mafya babası diye söz eden Montanelli'yi mahkemeye verdi. HATİCE SUNGURLU Hanımefendi hakkm rahmetine kavuşmuştur. Merhumeye Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dilerim. Cebelitarık han çekilme LONDR.4 (ANKA) Thatcher hükümetinin bir Ingiliz sömürgesi olan Cebelitarık'tan asker çekeceği bildirildi. BBC Radyosu'nun haberine göre, bu konudaki resmi açıklama, bugün îngiltere pariamentosunda yapılacak. Radyo, haberi yorumlarken de, Thatcher hükümetinin, Cebelitarık'ı AT üyesi de olan Ispanya'dan savunmak gerekmediği düşüncesinden hareket ettiğini kaydetti. TURGUT ÖZAL ANAVATAN PARTİSİ GENEL BAŞKANI ve BAŞBAKAN SOGUK GUNLERIN SICAK GİYSİSİ Anavatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Teşkilat Başkanı, Gümüşhane Milletvekili ve Adalet eski Bakanı Sn. M. OLTAN SUNGURLU'nun muhterem validesi VEFAT ve BAŞSAGUGI Hacı HATİCE SUNGURLU IsraiL, Taba'yı iade ediyor KAHİRE (AA) İsrail hükümeti, uluslararası bir hakem kurulunun geçen yıl aldığı karar uyarınca, iki Aslında Montanelli'nin yönetülke arasında 1982 yılından tiği ve yazdığı "tl Giornale" ile beri anlaşmazlık konusu Başbakan arasındaki gergin ilişolan 700 metre kiler, Başbakanın iktidara geldiuzunluğundaki Taba plaj ği ilk günden beri dikkati çekiyor. şeridini Mısır'a iade etmesi için tanınan sürenin son Üç özel televizyon kanalının yagününde, bölgenin nı sıra "Giornale"nin sahibi olan egemenliğini Mısır'a ve çizgisini iktidarda olan Hırisdevretmeyi kabul etti. tsrail tiyan Demokratlardan çok sosRadyosu'nun haberine yalistlere dayandıran Silvio Bergöre, İsrail hükümetinin lusconi'yi yayın piyasasmdan silbugünkü olağan mek için "sıfır seçeneği yasası" (toplantısında, Mısır ile ki bu yasa yazılı basın ya da teleİsrail arasında, uluslararası vizyon arasında seçim yapmayı anlaşmalarca tanınmıs sınırı gerektiriyor) geçirmeye çalışan De Mita'mn bu çabaları için ünoluşturan 91 numaralı sınır lü gazeteci Montanelli, "De Mitaşma Mısır bayrağı ta 'Giornale'nin, emirlerine itaatçekilmesi üzerinde görüş kâr bir gücün eline geçmesini isbirliğine varıldı. Hanımefendi 29.1.İ989 Pazar günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumenin cenazesi 30.1.1989 Pazartesi günü (bugün) Eyüp Sultan Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Merhumeye Allah'tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz. ANAVAIAN PARTİSİ GENEL MERKEZİ I ÇAMAŞIR PİJAMA ANMA ODTÜ ÖĞRENCİSİ SİNAN SUNER (19581980) Sevgili Sinan'ımızın katledilişinin onuncu yılında onurlu yaşamını özlem ve sevgi ile anıyoruz. ANNESt VE KARDEŞLERt Sangeıme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle