27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• OCAK 1989 P KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSM.İİL GİLGEÇ CUMHURİYET/5 \kvuz gitti, cazı kaldı Yavuz zırhhsı, 1953'te halk arasında "jilet olmak" diye bilinen kaderine bırakılsa da folklorumuza bir daha çıkmamak üzere yerleşmiştir: "Yavuz geliyor Yavuz / Sulan yara yara / Kız ben seni alacağım / Başına vura vura." "Yavuz" aynı zamanda 1 ve 2 şubat günleri Istanbul'da çalacak ünlü caz flütçüsü Herbie Mann'm "Ortadoğu tzlenimleri" albümünde yer alan düzenlemeler arasında. SADETTİN DAVRAN Ülkelenn resmi olmayan, atna en güvenilır, en süinemez, en yok edilemez tarihleri halk muziklerinde yaşar. Halk muzikleri Flamenko'dan Blues'a, Lapon şarkılarından Yeke Yeke'ye, arkaik Japon turkulerinden And Dağları ezgilerine, dünya halkının yazılı olmayan tarihidir. Anadolu'nun binlerce yıllık geçmişinin sesi olan halk türkülerimiz de kulak verilirse eğer, eşsiz bir toplurn bilim, tarih ve etnografya hazinesidir. Turküleritniz kimi zaman uyak uğruna da olsa, "Bahçelerde börülce / Oynar geUn gönimce" türünden sosyotanmsal ya da "Asmam yıkıldı / canım sıküdı" türünden psikolanrnsal yapımıza ilişkin ipuçları verir, kimi zaman da "Bahçelerde kereviz / Biz kereviz yemeyiz" türünden gastronomik alışkanlıklarımızın geçmişine ışık tutar. Kimi zaman da "Löberde, devriyeler sardı da bizi her yerde", örneğinde olduğu gibi yanmadamız sakinlerinin "teritoryal nygulamalardan" oldum olası "yanık" olduğunu belgeler. " Ateş düşen şalvann" ya da ısrarla "çozulroesi" istenen "beyaz pestamaT'ın sahibelerinin adlannı sakh tutan örneklere de rastlanmakla birlikte, "Göbeginin altındaki çukurla" ulke çapında un kazanan "Eraine", "SamanlıkU" nzasız olduğu kuşkulu bir saldırıya uğrayan "Halime" ya da 'Gügumleri kala>lı Düriye" gibi Anadolu'nun postAfrodit "uymphe"leri, hep türkülerimizde yaşar. Anadolu'nun kadınerkek ilişkilerindeki açıklık ise "Kadife ke Herbie Mann 18 yıl sonra yeniden IstanbuVa geliyor KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Travuı geliyor tamız Bır savaş gemisimn 200 metreye yakın boyu, sayısız topu, baştan başa zırhlı gövdesi ve 28 mılı aşan hıziyla bır halk türküsünde tam yol yaşadığı bir başka ülke yoktur herhalde. Bakalım, Herbie Mann 1967de besteledığı "Yavuz"u Istanbul konserlerınde bir kez daha çalacak mr? seli kumarbaza", "Ciğerimin koşesi" diye pervasızca kur yapan özgur Anadolu kadımnın yaşadığı unlu turkude en somut biçimiyle ortaya çıkar. "Kaieden kale>e uçurulan şahinler", "Gidenleri koyveren kale bedenleri", "Gidenlerin dönmedigi" uzak cepheler ve daha yuzlercesi peş peşe eklendiğinde Anadolu'nun çok acı çekmiş, ama yaşama sevincini hiç yitirmemiş insanının kendi yazdığı, kendi muziklediği çok meraklı, çok ibretli, çok özgün tarihiyle karşılaşınz. Bütün halk müziklerinde konular evrenseldir, bütün halk muzikleri insanı ve yeryüzundeki serüvenıni en alçakgönullu, ama en açık dille anlatır. diği gibi 1941'de Osmanh Imparatorluğu'nu 1. Dunya Savaşı'na sokan Alman tahta atı "Goeben" zırhhsının "Yavuz" adıyla alel acele donanmamıza girişi yapılmış; gemi, 40 yıla yakın bir sure hizmette kaldıktan sonra 1953'te halk arasında "jilet olmak" diye bilinen kaderine bırakılsa da folklorumuza bir daha çıkmamak üzere yerleşmiştir. Yavuz'un, kıyısında en denizci, en kıvrak, karşı cinse ilgısini böylesine özgun biçımlerde dile getiren ınsanlanmızın yaşadığı Karadeniz'in sularını yararak karşı kıyıdaki "Sivastopol'u bombalama" gorevini başanyla tamamlaması, asıl Osmanlıya başını vuracak yer aratacak sonuçlar doğuracaktır, ama nb gam? Ama bizim halk muziğimiz bel Maksat folklorunıuz zenginleşsin. ki de en zengin, en renkli, en anIşte tam bu sıralarda binlerce latımcı, en sinematografık olanıdır. Dünyanın en az tanınanı ol mil uzaktaki bir başka su kıyısında yeşerraekteki bir başka halk mayı hiç hak etmez. örneğin, bir savaş gemîsinin muziği olan caz, anayurdunun 200 metreye yakın boyu, sayısız önce baskısı, sonra horlaması, topu, baştan başa zırhlı govdesı sonra da çaresiz desteği ile yeryüve 28 mili aşan hızı ile bir halk zundeki hiçbir halk müzigine naturküsünde tam yol yaşadığı ül sip olmayan bir yaygmhk kazanacak, gelişecek, "yiizyılın sesi" ke yoktur. olacaktır. "Yavuz geliyor, Yavuz / SulaCaz öylesıne gelişir ki 1950'n yara yara / Kız ben seni alacağım / Başına vura vura." Bilin lerin ortalannda olgun yaşa geldiğinde, okyanus ötesi kültürlerle taruşmaya, onlann müzikleriyle de el ele tutuşmaya başlar. önce en yakınındaki Güney Amerika'yı, sonra oldukça uzakta kalmış; ama köklerinin bir bolümünün bulunduğu Afrika'yı aynı sıralarda Hindistan'ı ve ardından dunyanın kalan bolumünü yeniden keşfeder. Arayış içinde olan caz müzisyenlerinden banları, bu sureç içinde Türkiye'yi ve halk muziğimizdeki melodik zenginliği de keşfetmekten geri kalmaz. 12 şubat tarihlerinde tstanbul'da Hilton Convention Center'da iki konser vermek uzere ikinci kez ülkemize gelecek olan Herbie Mann de bu müzisyenlerden biridir. "Yavuz" da bu çok ünlü flutçünün I967'de yaptığı "Impressions of The Middle East" (Orta Doğu lzlenimlerı) adlı Atlantic yapımı albümde yer alan duzenlemelerden biri. Duzenleme Arif Mardin'e, albumün içindeki uzun açıklama ise Talat Halman'a aittir. Albumde ."Türkisb Coffee" (Türk Kahvesi), "The Oud And The Pussycat" (Ud ve Kedi) gibi özgun Mann besteleri de yer alır. Dünyanın en büyük plak yapımcılarından olan caz delisi ünlü Ertegün Kardeşler, albumün içinde, kapakta kullanılan bir Türk halısı fotoğrafını sağlayan New York'taki Türk Turizm ve Tanıtma BUrosu'na nazikçe teşekkür ediyorlar. Doğrusu böylesine büyuk bir katkı için ne kadar teşekkur etseler azdır. Caz literatürüne ustelik Herbie Mann çapında bir müzisyen aracıhğıyla "Yavuz"u sokan yapımcılara gösterilen bu büyük kolaylık gerçekten göz yaşartıcı. tstanbul'a ilk kez 1971'de gelen Herbie Mann bu kez "Jasil Brazz" adlı topluluğuyla geliyor. Mann, topluluğun adından da anlaşılacağı gibi caz yaşamında önemli yer tutan Brezilya ritmleri ile örülü bir müzik yapıyor bu aralar. "Yavuz" çalacağını sanmıyorum. Ama aradan geçen 22 yüda caz çoktan dünya vatandaşı oldu. Paha biçilmez, yerine konulmaz üç boyutlu hazinelerimiz ulke tanıtımı için dünyayı dolaşırken, başlannaTann korusun, her şey gelebilir. Oysa halk müziğimize aşina, en azından masrafı verildikten sonra caza uyarlamaya hazır sayısız müzisyen var caz dunyasında. Hem türkülere hiçbir şey olmaz, kırılmaz, yanmaz, utubetten etkilenmez, değil uçakları düşse, gemileri jilet bile olsa yaşarlar. P t K N İ K PtYALE MADK4 0LU>O2 HIZLI GAZETECÎ NECDETŞEX 11 I Z£.~™ Namık Denizhaıfdan Kuzgun Acar Namık Denızhan, 1976 yılında yıtirdığimız heykeltıras Kuzgun Acar'ın gerçek boyutundaki renklendırilmış heykelini Galeri MD'de sergıftyor. Alaettin Aksoy, Koray Artş, Metin Demz, Bıhrat Mavitan, Namık Deniznan ve Saim Bugay'ın yapiuannm yer aidığı, 11 şubata kadar sürecek "Kukla Heykel" sergisınde yer alan Kuzgun Acar heykeli, Acar'ın kullandığı kıyafetleri ve gözJüğüyle sunuluyor Namık Denızhan. yakın arkadaşı Kuzgun Acar'ın heykeli üzennde uzun bır sure çalıştığını ve gerçeğe uygun olması için caba harcadığını belirtiyor. (Fotoğraf: Lale Fıloğlu) ÇİZGİLİK KÂMtL MASARAC1 n AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES \ VtDEO SETİ İSMETBERKAN İyi çekim, iyi kadro Ve James Bond Ahtapot (Octopussy) / Yönetmen: John Glen / Oyuncular: Roger Moore, tlmltsizler (The Desperate Ones) / Yönetmerv Maud Adams, Louis Jordan / Warner Bros. Alexander Ramati / Oynayanlar Maximillian Schell, Raf Vallone, Irene Papas / Cannon Film, Video Market. "Kaliteli" filmlerin video piyasasında giderek azalan bir azınlık haline gelmesiyle birlikte "Ümitsizler" gibi fümler de mumla aranır oldu. Sovyet Özbekistan'ında ve savaş yıllarında geçen "Double 0 Seven"ı hepımiz tanıyoruz. İngiliz gızli servisinin bu amansız ve usta elemanı yine dunyayı kurtarıyor. Kotu Ruslar, unlu "Faberge" yumurtalannın içine sakladıkları atom bombalarıyla Amerika'yı dize getırmeye uğraşırken, Ingikere devreye giriverir. Kahramanımız James Bond, en alışık insanları bile şasırtan mı nik teknoloji harıkalan, arabayken aniden jet uçağı oluveren tuhaf şeylen, kaleminin sapındaki zehirli iğne, saatinin içindeki telsizi ve diğer alet edevatıyla işe girişir ve Hindistan'da meseleyi çozer. Arada insanlar ölur. Kahramammız, sadece kadınlardan oluşan bir orgutün eline duşer, kurtulur, örgut şefini kandırır, dün>ayı kurtarır, Moskova'daki General Orlov'un planları suya duşer. Bir sure once Türkiye'dekı sinemalarda da gosterilmiş olan bu son Roger Moore'lu James Bond fılmi, bu turun merakldan için oldukça çekici gelebilir. Eğlendirici, oyalayıcı. Haftasonu için ideal olabilir. Muhteşem Süleynvarf Atîna yolcusu STELYO BERBERAKİS ATİNA Muhteşem Sülevman sergisi uzun tartışmalardan sonra Atina'ya da gelecek. Önümuzdeki aralık ayında Atina'ya getirilmesine karar verilen Katıuni Sultan Süleyman Sergisi için hazırlıklara şimdiden başlandı. Atina Belediyesi'nin Yunanistan Kültur Bakanhğı'yla işbırliği sonucunda Türkiye Kultur ve Turizm Bakanlığı'yla sağlanan anlaşma gereğince Topkapı Müzesi'ndeki hazineler de Atina'da sergilenecek. Konu ile ilgilı haberi yayımlayan "Mesimvrini" Gazetesi, Topkapı Müzesi'ndeki zumrut ve yakutlarla süslü savaş başlıklan ve dönemin çeşitli eşyalannın fotoğraflarını yayımladı. Gazete, 22 milyar lira değerindeki bu serginin aralık ayında Atina'ya geleceğıni belirtirken, Kanuni Sultan Süleyman hakkında da ansiklopedık bılgiler yavımladı. Geçen yıl, Başbakan Turgut Özal'ın Atina ziyaretine denk duşurülmeye çalışılan serginin Atina'daki teşhiri son anda gerçekleşememişti. Ancak Türk ve Yunan Kültur Bakanlıklarının işbirliği sayesınde Sultan Sulejman sergisinin Yunanistan'a da getiril mesine karar verildi. w T ARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 1783'TE 8UGUM, ÜNLÛ FKANSI2 YAZAftl HENRJ BeYL£ STENOHAL DOĞHUŞnt. 13. YÜZYtL FRANSI2 EPEBİYAnNIKI \/E ROMANTİ2A* AKtMlNlN ÖMOB 6ELEN K(ÇlLERlHDEU BİRİ OLAN STGNDHAL, AŞtÇt DU*'&USALLlSrNl GOZi.£MCİUĞtYL£ Sf/İL£ÇrrieES£< "PSİKOLGTlK KOMAA/ " TÜ/ZUNUN DE &AŞAeiLI O£NB<LEHINl VEKMIŞIİ. Kİ ÜOMANI "KIZIL VE KAGA" İLE "PAGM4 MANAST7R.I" BAÇyAPlTTABl SAYILMAJCTADfR.ANCAKj STtNDHAL, YAŞAMI SUKESrMCG P£K ANLAÇtLAMtYACAK, SAZI YAPITlAfZl ÖUJMÜNO£N SONRA SASllAIZAK DE6ERLEHCXfZll~£Btl£CSKT7. 19. YÜZrtUN gu ONEMU YAKAnOSI,SOSy^L SÖeÛŞLEei, İR.ONIK ANLATTMI VE SANATA ILE PUNYAUIN TTHUIDIĞI BlR AO HA 29Ocak STENDUAL 'IN £O£BIYATTAKI YERL "Ümitsider", hem çok' iyi çekilmiş bir fılm, hem de çok iyi bir oyuncu kadrosuna sahip. Atmosfer son derece iyi yansıtılmış, durum çok uygun olduğu halde düşük seviyeli bir antikomünizm propagandasına hiç girişilmemiş. Savaş sırasında esir düşen, sonra esır kanıpından kaçıp Özbekistan'a dek ulaşan ve oradan Afganistan'a geçmeyi deneyen iki Polonyalı Yahudinin öykusü gerçekten ilgi çekici. Maximillian Schell ve Raf Vallone ve Irene Papas'ın ustun oyunlan, son derece iyi hazırlanmış atmosfer "t)mitsizler"in en buyük iki silahı. Hastalık, yardımlaşma, riışvet, polıs, NKVD ve kaçakçılar. Herkesin kendi açısından haklı olduğu tam bir paradoks. "Ümitsizler", video kuluplerde bulunan rümler arasında artık sayısı çok azalan "kaliteli" filmlerden biri. 60 YIL ONCE Cumhuriyet 29 Ocak 1929 İmlâmızda küçük ve iyi bir tadil Haber aldığıtmza gore Dil hey'eü imlâmızda küçuk bır tadil yapmağa karar vermek üzeredir. Yapılan uzun ve esaslı teıkikaıe nazaran Türkcede kalın (I) ile başlıyan kelımeye tesaduf edilmemiştir. Filhakika bır kısmımız faraza (lokanta), flokmaj ve (ialaj kelimelerının başlanndaki (lo) ve (la) hecelerinı kalın telaffuz eımektedir. Fakat tetkik edılecek olursa bu ve emsah kelimelerin ilk hecelerinin hafıf telaffuzu hem daha doğrudur, hem de şiveye ve bmaenaleyh kulağa daha hoş gelmektedir. İşte bu cihetleri nazan dıkkata alan Dil hey'eü (I) harfini (a) ve (u) dan evel geldiğı ve inceltmek icap ettiği zaman koymakta olduğu şu ( / inceltme işaretinın konulmamasını miizakere etmektedir. Bu husustaki kararın bugunlerde vehleceği zannolunmaktadır. Bu karar zaten çok kolay olan imlâmızı bır kat daha basıtleştireceğı cihetle cidden pek muvafık olacaktır. Bu kanunun tebliğinden sonra şımdiye kadar inceltme işaretı koyarak yazdığımız kelimeler ışaretstz yazılacaktır. Misaller: imla, lugat, halas, islah, mesela, istiklal... Vs. gibi. İbrahim Tali Bey Binnci müfettışi umumı ibrahim Tali B, dünkü trenle Ankaradan şehrimize gelmişür. İbrahim Tali Beyi iştikbal için Vali ve Şehremini Muhittin Beyle C. H. Fıkrası müfettışi Hakkı Şinasi Paşa Haydar paşaya gitmişler; trenin I buçuk saat teahhürle gelecegi anlaşılması üzer'me avdei etmişlerdir. Bununla beraber İbrahim Tali B.Haydarpaşa'da birçok zevat tarafmdan karşılanmış ve oradan Erenköyündeki ikametgâhına gıtmiştir. İbrahim Tali. B. dun yaverini Vılayete gondererek, şehrimizde bulunacağı müddet zarfından çalışmak uzere kendisine bir oda tahsısini rica etmiştir. Vilâyet meclisi umumî salonunun İbrahim Tali Beye tahsisi tensip edilm'ıştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle