18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 22 EYLÜL 1988 OÛNYA'DA BUGÛN B 18° A 34° B 31° A 37° A 28° A 23° B 19° Belgnl B 19° Bedfn B 19° Bonn B 19° Bruksal Budapeşs A 2P A 22° Cenevrt A 30° Ceayir A 39° Odde A 40° Oubjyı Fnrtrtun B 21° A 34° a™ Y 15° A 32° Kahm Kopertag B 21° B 20° Kttn A 35° Leltoşa Amslentam Amtnan Atna Bajdat Barcelona B 18° Y 19° A 26° B 25° Y 24° B 19° B 19° A 30° Y 17° Osh> 8 20° Pans A 18° Prag A 41° B 27° Roma Sotya Y 24° Şam A 36° V Anv A 30° Hjnus A 29° B 18° B 24° Vanedık Viyana Y 22° . , Y 22 VVashınçtonB 30° Zunh A 21° Lenıngrad Londra Madnd Mlano Mortrea Mostora Mün'h HAVA DURUMU Meteorolojı Genel Müdüriüğü'nden alman bitgiye göre, yurdun kuzeybatı kesimleri parçalı buluflu.ı Trakya ve Marma^'nın batısı yer' yer sajjanak yağulı, diğer yerler az . bulutiu ve acık geçecek. HAVA Sl S CAKLIĞI: ö ıeMi bir değışiktik olmayaeak. RÜZ6ÂR. Ooğu yönlerden hjftf, ara sıra orta kuvvette esecek. Denizlerde yıklız ve poyrazdan 35, yer yer 6 kuvvetin nacak. Van Gölü'nde hava Az bulutJu ve açık, kuzey ve de saatte 1021, yer yer 28 deniz doğu yönlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek. Göl mili hırla esecek DENİZ: Mutedil küçük dalgalı olacak. Görüş uzaklıöı 1015 km. dolayındalgalı olacak Dalga yuksekjiği 05 da bulunacak. A Y Mıyaman A A Alyon A AOr. A Anlora A Antakya A Antatya A Artvirı A Mfim 6 BMasr B Bfccik Bnoöi A Brtis A A Bofa Bursa B ÇmUatt Y Conım A Oouf A Adana * * * • " " TÜRKIYE'DE BUGÜN 36°20°[>yamalcr 27° 16° Eftroe 36° 18° Ersncan Z7° KJ° Erzunjm 20° yEstaşehf 29° 13° Glzontep 3e»22°Giresun 37° 22° Gumuşhane A 25° 15° Hakkin A 34 K ° Isparta A 27° 12° tsanbtri B 25°13°tom A 26°W°Kare 25» 10° Kasömonu A 2«°!0°Ki>sen 27° M° Kırttare* 26°W°Konya 26° 8°KuMıya 3 f « ° Malafya ^ 32°15 Mmsa 26° 14° K Mara? 26° 8°Mersn 24° 0°MuOü 26° 9°Mus 35° 17° Nıjde 25° 15° Ordu 24° 7 ° f t e W°14°Samsun 3T° 10° Sun 34°iS°Sıno(! 32° 17° Sıvas 1 ° VUa&t 9 24° 7 ° W s m 5 27°13°V*n 27°10°VteQ* 30° 12° ZonguUak 0 A A A A A A A A A A A A Y A A A A A A 31° 15° 35° 18° 32° 22° 31° 17° 27° 9° 28° 10° 24° 16° 25° 15° 24° 15° 35° 16° 24° 17° 24° 7° 24=14° 24» 14° 28° 10° 28° 12» 21° 7° 26° 8° 23° 16° MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Mayın Tarlasında... 2Z? ila 15, yer yer 2.5 metre, görüş rr ^ uzaHığı 1015 km. dolayında bulu £ £ ** • ***< j v*™* M** Q<& Kahlre» (Baştarafı l. Sayfada) "Başbakan oran vermeyecegini söyledi. Doğru olan da budur. Ben vatandaşın iklidan ANAP'tan geri aldığını gosterecek bir oran beklemiyorum. Böyle bir sonuç çıkmayacak. Varsayım iizerine konuşmak doğru degildir. Ama çıkarsa, biz de Sayın Ozal'la biriikle gideriz." Keçeciler, Genel Başkan Yardımcılarından liberal Veysel Atasoy'un "yalancı" suçlamasına karşılık da "Bir yanlış anlaşılma olmuş. Bir genel başkan yardımcısının referanduma iki gün kala böyle laflar elmesi dogru degil. Kendisi acemi bir politikacı olduğunu göslermiştir" dedi. Keçeciler, referandum karannın alındığı Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na katıldığını, ancak görüş açıklamadığını belirterek, "Ben bu toplantıyı degil, Meclisin olaganıislu toplantıya çağmlma kararı alındığında hacda oldugunıu ve duyucca beyninıden vurulrauşa döndüğümü söylemiştinı. Ben Başbakan'la daba önce yapügım gönişmede referanduma karşı çıkmıjtım" dedi. Keçeciler A t a s o y ' u " a c e m i pofitikacı" olarak da niteledi. Son MKYK toplantısı öncesinde referandum kararı aJındığını ve "herşeyin bittiğini" söyledi. tttifakın içinde yer alan Adalet Komisyonu Başkanı Alpaslan Pehlivanlı da. "Başbakan Turgut Özai'ın politikadan çekilecegi bir sonuç" beklemediğini ifade ederek, "Biitun gücumüzle evetlerin yiiksek çıkmasına çalışıyornz" dedi. lttifakın diğer isimlerinden Mustafa Taşar da Özai'ın artık ANAP'ın değil, milletin malı olduğunu belirterek, "Başbakan ÖzaJ giderse yakın çalışma arkadaşları olarak biz de gideriz" dedi. Taşar, önceki gün Gaziantep'te Başbakan'ın eşi Semra Özal ile sohbet ederken, "Dört gün öncesine kadar mitinglere siz davet etseydiniz de gelmezdim. Ama şimdi davet etmeseniz de ANAP'ta oran tartışması Özal giderse uzun çekişmeier olabilir. Ama neticede ANAP kökJii bir siyasi parti olarak kalmak istiyorsa, yönetici kadroyu içinden çıkaracakOr. Özai'ın aynlması halinde delege üstiınlüğiine dayanarak parti şu veya bu tarafa cekilmeye çalışıiırsa, bazı enstrümanlar dışlanırsa o orkestradan çıkacak müziği bu millel beğenmez." Akyürek, "Şahıslann degil, pardnin Oke ve programı peşinden gitmek lazım. F.ger ANAP iyi bir kadro kurabilirse, Özal gitse bile çok çabuk toplanır ve Türk siyasi bayabndaki yerini konır" dedi. Akyürek, ANAP Başkanlık Divanı üyelerini de "Referandurau anlatmak yerine hükiimet çalışmalannı savunarak yanhşlık yapölar" diyerek eleştirdi. Akyürek, ANAP'ın kuruluşundan bu yana "bir siyasi piramit olu^tunılamadıgım" ifade etti. Inönü: Balon patladı çalıştığını söyledi. vatandaşın cebinde bir şey bırakErdal tnönü, secim otobüsün madı. Bunun için de şimdi herkes AKSARAY/NİĞDE/EREG de de gazetecilerin Naim Snley meydanlara toplandı. Vatandaşa Lt/KARAMAN SHP Genel manogln'nun, Seul'den Başbaka hiç insaflan yok. Türkiye'yi zam Başkanı Erdal tnönü, "Sayın nın özel uçağı ile getirileceğini yapmadan yönetmek mümkiinÖzaJ şimdi cuma ve comartesi anımsatıp bu konudaki görüsleri dur; Özal'dan önce böyle idi. Yagünleri konuşacak. Neler söyleye ni sormalan üzerine de, "Evel oy kında gidecegim diyor... Özal'dan cek, hiç fark etmez. Öyle inanı lannı yükseltmeye Naim'in gücii sonra da böyle olacak." yorum ki son balonlan da sönmek yetmez. Neyse Naim'i kanstırmatnönü'nün bu sözleri üzerine üzere" dedi. Aksaray, Niğd»; ve yaiım bu işe, Naim milli bir alanda bulunan bir vatandaş, Konya'nın Ereğli ve Karaman il dejerdir" dedi. tnönü, özai'ın "Kaçacak, kaçacak, iyi yakalaçelerinde konuşan Inönü, "Özal "Bu noktaya hildinı" sözlerini ise yın, bırakmayın" diye bağırdı. gider, Türkiye nefes alır" diye "Iten varsa kendisidir, kimseye tnönü bu sözJere "Kaçırmayız konuştu. kızraasın" diye değerlendirdi. , kaçırmayız" diye karşılık verdi. Inönü daha sonrâ şöyle dedi : ' tnönü daha sonra şunlan söyledi: Dün sabah Antalya'dan özel uçakla Konya'ya geçen tnönü, "Vaatlerle hiçbir iş olmuvor. "özal oldugu sürece Türkiye'daha sonra Aksaray'a gitti. Ak Yalnız balonlar patlıyor. Özal de kimsenin yiizü gülemez. Halsaray ve Niğde'de coşkulu kala şimdi bu halkoylamasının içinden koylamasında kim haklıynuş, kim balıklarca karşılanan tnönü, nasıl çıkacağım diye yol bulmaya haksızmış meydana çıkaracagız. Özai'ın halkoylamasının içinden çabşıyor, düşünüyor, düşünüyor, Hem de gayet kolay. bir hayır, bir nasıl cıkacağun diye yol bulmaya ama bir yol buJamıyor. Bu iktidar evelle. Bu iktidar döneminde Zi HAKKI ERDEM ANKARA'dan YALÇIN D06AH (Baştarafi ı. Sayfada) oranı yüksek tutiuğunu belirtmiş sakların kaldırılmasıyla ilgili hal oluyor. Yani "güç koylamasına değiniyor: kazanmaktan" yola çıkınca "Geçen seneki referandumda Özal, artık son genel seçimde eltaraf ben oldum. Halbuki benim de ettiği yüzde 36'lık oranı gerile hiç aiakası yoktu. Çünkü ya de bırakmak zorunda. Bu düşünsakları ben getirmedim. Ama ceye Başbakanın tepkisi şöyle: ben taraf oldum. Eğer Evren Pa"Henüz kafamda şekillenmiş şa üstlenmiş olsaydı ya da taraf olsaydı, çıkmış olan sonuçtan bir şey yok. Birkaç gün daha düsonra çekrlmesi lazımdı. O da iyi şüneceğim. 23 ve 24 eylülde yapacağım TV konuşmalanna daolmazdı". ha birkaç gün var. Yani bir oran Şimdi halkoylamasına ne söylemek doğru mu, değil mi?.. den gittiniz? Ya da başlangıçta bir oran tespit ÖZAL Ben başlangıçta ba etmek doğru mu, değil mi, onu sit bir anayasa değışıkliğı olarak da danışacağım". . gördüm. Eğer anayasa şimdi haitoyiamasıyla değişmezse, bir Semra ve Ahmet Özal'la aldıdaha anayasa değişikliğıni yap ğı karardan sonra, Özal ilk kez mak çok zor olacak. Çünkü Mec "danışacağım, çevrede güvendiliste üçte iki çoğunluğu kimse ği kişilere, arkadaşlanna kolay kolay bulamaz. Ama ben danışacağım" söylüyor. Başbareferandumun yerleşmesini iste kanın sözlerinden çıkan anlam dim. Mesela önümuzdeki yıllar şu: da karşımıza Ortak Pazar çıkaözal danışmayı nihayet dücak. Girelim mi girmeyelim mi diye halka sormak lazım. Bu nesil şünmüş oluyor!.. Ama danışacağı insanların kimler olduğunu leri ilgilendiren bir olay yani. açıklamryor. Herhalde kendi par Şu anda sorun anayasa de tisinden güvendiği bazı kişiler... ğişikliği ile ilgili değil. Evet ya da Belki eski dostları, mutlaka polihayır demek, anayasa değişikli tikanın içinde yer alması gerekğini onaylamak ya da karşı çık meyen yakınları... mak anlamını taşımıyor... Ikincisi de danışacağı insanlaÖZAL Muhalefet işi güven oylamasına getirdi. Ben referan ra şunu sormayı aklından geçidumu yerleştirmek üzere hare riyor: Herhangi bir oran belirleket ettim. Ama eskiler güven oy mek doğru mu?.. Doğru ise bu nasıl bir rakam olmalı?.. lamasına getirdi. Ama söylediği sözler arasmda Ayrılabileceğinizi bunun bize en çarpıcı gelen, "Henüz için mi açıkladınız? ÖZAL Önümüzde daha ya kafamda şekillenmiş değil" cümpacağımız çok işler var. Enflas lesi. Bir başbakan yapılacak halyonu indirmek bunların başında koylamasını güven oylaması kageliyor. Kıbrıs sorunu var, Ortak bul ediyor. Alacağı sonuca göre Pazar'a girme meselesi var, Yu başbakanlıktan ve hatta politikananistan'la görüşmeler var... dan ayrılacağını açıklıyor. Ama Bunların hepsi için referandum bunun en önemli noktalannın, en dan güçlü çıkmak zorundayım. önemli ölçülerinin "henüz kafaEğer güçlü çıkmazsam yapa sında şekillenmediğini" belirtiyor!.. Neye göre ayrılacağını mam bunları. Güçlü çıkmanın anlamı ya "henüz bilmediğini" söylüyor!.. Gerçekten "güç kazanmakda oranı nedir? Başbakan Özal bu soruya kar tan" yola çıkıyor ve kararının geşılık vermiyor. "işte, bakalım" rekçesini buna dayandırıyorsa, demekle yetiniyor. "Güç önce oransal olarak bu gücü kakazanmak" ne demek?.. Hal zanamayacağı ortada. Kazanakoylamasına gidikdiğinde ve bu mayacağını kendisi de biliyor olbir güven oylaması olarak kabul malı. Yani gerçekte Özal "gitmeedildiğinde, "güç kazanmanın" ye hazırlanıyor". tek bir anlamı var: Yüzde ellinin Gitmek istediği zaten seçtiği üzerinde oy almak. yöntemden ileri geliyor. Yani Yüzde ellinin altında alacağı "Ben astronot olursam, başbaher oy, çok açık ki, Özal'a gü kanlıktan ayrılmam" demek givensizlik anlamını taşıyor. O za bi bir şey. man da Özal'a yaptığı açıkiamaDemek ki, Özal "denizin nın gereğini yerine getirmek ka bittiğini" artık kendisi de görülıyor. "Güç kazanmak" deyişiy yor. 1988 sonbaharında Ozal, le, Özal ister ıstemez kafasındaki 1983 ağustosuna yenik düşüyor. Şeytanın bacağı (Baştarafı 1. Sayfada) tırııuzı sormak istiyor dediğimde, tahminirnin tersine hiç de şaşmadı. Buyursun, ben Sayın B.E. ile daha önce tanışmıştım yanıtını verdi. Cumhuriyet'in Antalya temsilcisi Bülent Ecevit, Erdal Bey'in elini sıkarken herkes isim benzerliğinin azizliğine gülüyordu. Gece kaldığımız Hollyday Otel'de ki aslında pansiyon konaklayan bir Alman çiftiyle söyleşiyorduk. Frankfurt dolaylannda oturan Reiner dişçi, ev kadını olan karısı ise hızlı bir yeşil. Ve her ikisi de Türkiye tutkunu. Kendilerine ülkernizdeki siyasal olaylan izleyip izlemediklerini sorduğumuzda referandum yapılacagını bildiklerini, ama nedeni hakkında bir fikirleri olmadığım söylediler. tı. Bunun dışında sürekli önüne bakıyor, zaman zaman da kendi konuşmasındaki esprilere fark ettirmeden gülüyordu. İnönü'nün sakin, güven verici ve gulümseyen tavn, özellikle TV'de çok etkili oluyor. Bir gazeteci Hikmet Çetin'e: Eyvah dedi. Siz iktidara geh'p bir de TV'yi ele geçirirseniz bu kutu gerçek bir silah olacak. Biz TRT'yi özal gibi kullanmayacağız diye itiraz etti SHP'liler. Sabah Antalya'dan Konya'ya uçtuğumuz Sancakair'in 7 kişilik jet uçağı, "kestirmeden gidip" 20 dakıkalık gecikmemizi kapıyor. Erdal tnönü uçakta, SHP'nin yepyeni bir spor politikası oluşturmak amacında olduğunu belirtiyor. Naim Süleymanoğlu'nun başarısına SHP Genel Başkanı candan sevinmiş ve hemen Seul'e bir telgraf göndermiş, ama TRT Sayın Evren'in, Konsey üyelerinin ve tabii Turgut Özai'ın telgraflarından söz ettiği halde, İnönü'nün kutlamasını duyurmaktan özenle kaçınmış. ö y l e ya, Naim'in başarısına Turgut Bey sahip çıkacak ve güreş dışındaki ilk olimpiyat altın madalyamız sandığa alet edilecek. Turgut Bey'deki Naim tutkusunun nedenini anlamak güç değil. Erdal tnönü bir konuşmasında, "Bu kadar ağır enflasyonu ancak Naim kaldınr" demişti. Eh, tüm yurttaşlar ıkına sıkına, canı çıka çıka bu enflasyonu hep birlikte kaldırdığımıza göre hepimiz kendi çapında küçük Naim'leriz galiba. Konya'dan Aksaray'a giderken Yenice dolaylannda bir çoban, Güneş otobüsunü görünce gözleri ışıldayarak Erdal Bey'i selamlıyor. Hemen ardından aksi yönde gitmekte olan bir Mercedes farlannı yakarak SHP Genel Başkanı'na selam veriyor. Çobandan Mercedes'e bu selam furyası özai'ın çekilmesini gerektirecek oranı açıklamamamakta direnmesinin nedenini anlatmıyor mu? Erdal Bey konuşmasında, Aksaraylılara ilçelerini il yapacağtnı vaat etti. Yılİardır Aksaray'a gelen bütün politikacılar aym şeyi vaat ediyorlar. Ama Aksaray bir türlü il olamıyor. Bu kez seytamn bacağını kıracaklar galiba. raat Bankası çiftçinin bankası olmaktan çıktı; şirketleri, ANAP'ı kurtarma bankası oldu. Çiftçinin hakkını savunan dernekler, kuruluşlar konuşturulmuyor. Siyaset yapıyor diye engelleniyor. Dünyada hiçbir devlel Özal yöneümi gibi çiftçisini kendi haline bırakmaz. Ozal anayasayı kendi lehine çevinneye kalkışü. Böyle olunca başını kayalara çarptı. Özal sıkıştı son giınlerde. ılanlarla bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Halbuki iki ay geçti, devletin televizyonunda bu konuda niye bir şey koouşulmadı? Başbakan şimdi de televizyona çıkmış, kendisi ne acındınnaya çalışıyor. Ne giinlere kaldık. Nasü Başbakan bu? TV'den aman bana acıyın diyor. Dönyanın hiçbir yerinde böyle şeyler olmaz. Hani çok itibarlı idi, bütün dünya gelip ona akıl danışırdı?.. Ama Özal'ın butiin balonlan söndü. Bunu da söndüreceksiniz. Balonn çabuk patladı. 25 Eylül'de Özal'a bir kahve içireceksiniz. Kahvenin 40 yi habn vardır. Özal da, biz de bunu 40 yıl unutmayacağız. Ama Özal başka, biz başka tnrln hatıriayaeagız. Özal gider, Türkiye, mület nefes alır. Halkına deger veren iktidarlar gelir, Türkiye'nin yüzü güler." Inönü, özai'ın kimseye kızmaya hakkı bulunmadığim belirterek, "Kendi düşen ağlamaz" dedi. Inönü, "Özal gittiğinde gelecek iktidarın ülkeye huzur geürecegini" söyledi. İnönii hastalandı tnönü, dün Taşucu'nda ateşi çıkınca geceyi geçirdiği Taştur Motel'de doktor kontrolünden geçirildi. Inönü'ye bağırsak enfeksiyonu teşhisi kondu. Doktorlar SHP liderine istirahat • önerdiler. gelecegim" diyerek özal'a olan bağlılığını açıkladı. Semra özal, "Eskiden sen mitinglere çagırmadan katılıyordun" diye sorunca ise Taşar, "Unuttunuz galiba eskiden genel sekreterdim" yanıtım verdi. tttifakçüann bütün güçleriyle referandum çalışmalarına girmeleri parti içindeki varlıklarını Özal'a bağladıkları şeklinde yorıımlanıyor. Basbakan Özai'ın politikayı bırakması halinde oy tabanında etkin olan liberallerin A N A P üst yönetimini ele geçireceklerinden çekindikleri için Özai'ın zamansız aynlmasına karşı çıktıklan belirtiliyor. tttifak, Mehmet Keçecüer ya da ittifak içinde yer alan herhangi bir ismin ANAP'ta birlik ve bütünlüğü sağlayamayacağı endişesini taşıyor. İttifak referandum sonuçlannın belli olmasından sonra biraraya gelerek, yeni stratejilerini belirleyecek. Liberallerin tavn Liberaller ise Özai'ın gitmesi durumunda ANAP içinden yeni bir lider çıkabileceği görüşündeler. Liberaller, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile Milli Eğitim Gençiik ve Spor Bakanı Hasan Ceial Gnzel'in liderliği üzerinde duruyor. ANAP'ın liberal kanadının önde gelenlerinden tstanbul Milletvekili ve MKYK uyesi Dofancan Akyürek, Başbakan Turgut özai'ın kararının referandum sonucunu 45 puan etkileyeceğini savunarak, "Bu açıklamasını daha netleştirmesi lazım. Madem ki bir hodri meydan, bunun şartını da söylemesi, oran belirtmesi lanra" dedi. özai'ın "doğnı yaptığım" belirten Akyürek, "Özal dobra dobra söylemelidir. Rakam vermeyecekse bile, referandum bir genel seçimde ANAP'a verilecek oylann miktanna döniişmüş miktarda, yani yüzde 36. Yüzde 36 olmasa bile yuzde 30'un albnda bir evet miktan ne kamuoyunu ne de bizleri tatmin etmez" biçiminde konuştu. "Oran vermese bile yüzde 30'un albnda bir oy onun gitmesine sebep o l u r " diyen Akyürek, "Özal giderse ANAP'ta ne olur?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Demokrasi salt liderler rejimi degildir. Liderler tek başlanna tüm enstrumanlan çalamazlar, enstrüman calanlan idare ederler. Bn baiumdan ANAP'ı kuranlann da, Özal kadar olmasa bile bu partide hakkı vardır. Bu karar Özai'ın kendi şabsını ilgilendiren bir karardı. Bu bakımdan parti organlanna sormasına gerek yoktu. Hiçbir ANAP'lı 'Ben Özal ile geldim, özal giderse ben de giderim' diyemez. Zaten Özal da, 'ANAP benimle kaim' dememistir. Bugüne kadar bütün kuvvet ve kudretini Turgut Özai'ın varlığına bina edenler, bu tip laflan söylüyorlar. Ben ise aksini söylüyorum. Bizim Özal'a ihtiyacımız olmakla beraber, onun da bize ihtiyacı olduğunu düşunüyonım. Demokrasi kadro rejimidir. Referandum konusunu açıkladığımızda ise bir türlü anlayamadılar. Böyle bir şey için halkoyuna başvurulur mu? Bize biraz garip geldi demekle yetindiler. Erdal tnönü, kendine özgü bir konuşmacı. Geçenlerde SHP Genel Başkanı'nın tstanbul'daki basın toplantısını izlemiş olan Şenay Kalkan'a izlenimlerini sorduğunıda: Vallahi biraz garip demişti. Erdal Bey konuşurken not aldım ve alırken de bundan nasıt haber çıkar diye sıkıldım. Sonra notlanmı okuyup haberi yazarken baktım ki çok önemli şeyler söylemiş. Evet, Erdal Bey konuşurken bağırnuyor. Bildiğimiz meydan hatiplerinden değil. Antalya'da Cumhuriyet Alanı'nda toplananlara seslenen Inönü, konuşurken sürekli gülümsüyordu. Konuşmasının bir yerinde: Geürken dinledim. Naim rekor kırmış, çok sevindim, şimdi sıra sizde vatandaşlarım dedi. Antalya'da Erdal Bey'i dinlemek için toplananlar, SHP'lilere göre Süleyman Bey'i izleyenlerden daha kalabalık ve coşkuluydu. Aynı alanda Demirel'i de izlemiş olan gazetecilerin çoğunluğu ise bu görüşü paylaşmadılar. Erdal Inönü konuşmasında özgürlüklerden, sendikal haklardan söz ettiği sırada alan gerçekten çok coşkuluydu. SHP Genel Başkanı, TV konuşmasuıı aksam yemekte davetlilerle birlikte izledi. Erdal Bey TV'deki görüntüsüne tutkun politikacılardan değil, yalnızca bir (Baştarafı Spor'da) iki kez başını kaldınp ekrana bak bir gol daha atabilseydik, hem ge Buca Cezaevi'nden 3fîrar Prof. Server Tanilli'nin, "Hacı Bektaşı Veli Şenlikleri'ne yolladığı mesajın son bölümü, günümüzü öyle iyi anlatıyor ki bu bölümü yinelemek istedim. Şöyle: "Biz tarihimizin öylesi bir döneminde yaşıyoruz ki düzen "insani" olan her şeye sırtını çevirerek her şeyi "metalaştırmış" tır; eşitlik ne kelime, beyinlere köşeyi dönme' anlayışı şırıngalanarak, toplum bir cangıla çevrilmiştir; faşizmin ve şeriatçı gericiliğin dar kalıpları nefesimizi tıkıyor ve bizi bunaltıyor; hoşgörünün egemenliği yerine, kimi düşünceler düpedüz kayrılırken, kimi düşüncelerin önüne yasakların duvarları çekilmiştir ve öyle olduğu için de konuşurken, okurken, yazarken, tartışırken, bir mayın tarlasında dolaşır gibi dolaşıyoruz; iki yüz yıla yaklaşan 'aydınlanma' hareketimizin amaç edindiği 'bağımsız, demokratik ve laik' bir toplum hedefinden uzaklaşılmış, 'tek tip toplum' 'tek tip düşünce', 'tek tip insan' hazırlamak için tezgâhlar kurulmuştur. Onca işkence, onca zulüm bunlar adınadır. Geleceğı olmayan bir yoldur bu, ama deneniyor. Bize düşen nedir? Bize düşen direnmedir! Bunun için de birleselim... Toplum biçimi olarak önümüze çıkarılan bu çirkefe son verelim; bu zulüm ve işkence makinesini kırıp yok edelim; insanların insanca yaşayacakları, hoşgörünün, insan haklannın, demokrasinin egemen olacağı bir düzenin temellerini atmak için gelin canlar bir olalım. Ancak bir olursak o aydınlık yarınları yaratabiliriz ve gerçek kurtuluşumuz da işte o aydınlık yarınlardadır..." Bir dolu aydınımızı, devrimcimizi mayın tarlasında yitirdik. Ruhi Su, Yılmaz Güney mayın tarlasında ölenlerdendi. Daha niceleri öyle gitti. Ruhi Su da, baskılar altında, mayın tarlalannda ölenler de, yaşıyorlar. Grek hemşerimiz, matematikçi Thales'in (İsa1 dan önce 7"nci yy'ın son çeyreğinden a yy'ın yarısına dek yaşadı) dediği gibi: Türküleri yakanlar, yasaları yapanlardan daha güçlüdür! Güvenlik görevlileri, hışımla dört gazeteciye çullanıp gözaltına aldılar Ankara'da. Bunlar, bir basın bildihsı yayımladıktan sonra, kimyasal silah kullandığı savıyla. Irak Büyükelçıliğı önüne kara çelenk bırakıp olayı kınamak ıstemişlerdi. Adları şöyleydi: Nadir Nadi Usta, Metin Faruk Tamer, Hatice Onat, Reşat Akyazılı. Nadir Nadi Usta'yı, imza günlerimden birinde tanımıştım. Babası, başyazarımız Nadir Nadi'nin adını vermiştı oğluna. Yeni Aşama dergisı bürosu basıldığında, Nadir Nadi Usta, sayrı olduğunu söylemiş; sürüklenerek götürülmüş. Hatice Onat'ı da yıllarâır tanırdım. Metin Faruk Tamer'i, Reşat Akyazılı'yı kesinlikle tanımış olmalıyım. Birer dergi çıkarmak, gazetecilik yapmak için çırpınıyorlar. Herkes öyle adları duyulmuş dergilerde gazetelerde çalışmayabilir; başka dergıler, gazeteler de çıkar. Onlann sesleri duyulmuyor diye baskılar yapmak yanlıştır, haksızdır. "Yeni Aşama" bürosu arandığında okurlarından Haşim Kılıç, A. Rıza Budak, Kemal Baş da götürülüp, gözaltına alınırlar. 2 gün sonra salıverilirler. Çekip gideceğini TV'den açıkladığı akşam, Turgut Bey'i, Vedat Dalokay'ın kızı Sibel'in, Ali Bozer'in oğlu Fevzi'yle nikâhlandıkları sırada görmüştüm. Yüzü çok bozuktu. Yanımdan geçerken sordum: Doğru mu? İstifa edecek misiniz? Politikadan çekilecek misiniz? İşaret parmağını dudağına götürerek "Hişşşt" dedi ekledi: No comment! (Yorum yok!) Konuştuklarım; Turgut Bey'in TV konuşmasını yorumluyorlardı: Bu bir, numaradır diyorlardı, Turgut Bey'in son numarası! "Evet"leri yükseltebilmek için duygu sömürüsü yapıyordu. Bir süre önce bir eski AP'li bakanla konuşmustum. Bana: Turgut Bey, ya herrucu ya merrucudur! demişti. "Ya herru ya merru" deyimi Arâpça bir argoydu; "Biz yanlış bir iş yaptık, ama sonucuna katlanacağız" anlamınaydı. Hep öyle olmuştu, 24 Ocak kararlannın uygulanmasında öyle; banker olaylarında öyleydi. Ya herru, ya merru! Kızın adı Faddik, öyle de battık, böyle de battık! İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosn) Buca Yarıaçık Cezaevi'nde kalan iki hükümlü, çalıştınldıklan fabrikadan dönüşlerinde nakil aracından atlayarak kaçtı. Kacakların yakalanmasına çalışılıyor. Cumaovası Çinko Fabrikası'nda çahştınlan ve Buca Yanaçık Cezaevi'nde kalan 10 yıla hükümlü Adem tlday (20) ile İS yıla hükümlü Mehmet Sagcan (30), cezaevine götürülürken Cumaovası'nda nakil aracından atlayarak kaçtılar. Dört gün önce de izinli gönderilen Arif Altun adlı hükümlünün dün geri dönmemesi üzerine fırarının verildiği öğrenildi. Zamlar yine (Baştarafı 1. Sayfada) hizmetlerin tümüne zam yapılacak. Zamlar için iki ayrı seçenek hazırlandı. VEFAT Merhum l.Zekâi ve Bedia Ann'ın sevgili oğulları, Suha, Reha, Sema'nm biricik ağabeyleri, Özlem, Kerem, Peren ve Dikmen'in sevgili babalan, Tezer Arın'ın değerli eşi. SÜREYtfA FARUKARIN 20 Eylül 1988 Salı günü hakkin rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 22 Eylül * 1988 Perşembe günü Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. AREVAİLESİ Not: Çelenk göndermek isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmalan rica olunur. dığını söyledi. Papapostolu, maçla ilgili görüşlerini şöyle açıkiadı: 'İkinci yanda, Türk milli talumı üstün bir futbol sergiledi ve maçı kazandı. Şimdiye kadarki en kötü futbolumuzu oynadık. Tabii ki bu beni memnun etmedi. Türkiye grubunda ikinci olabilecek dunımda. Eger biraz gayret gösterirseniz ttalya'ya gitme şansınız çok. tyi bir takım kurmuşgunuz. Rıdvan mükemmel bir futbolcu, çok begendim." Edinilen bilgilere göre, Tekel yerli üretim sigara ve içkiler için yeni bandrol siparişi verdi. Uzun filtreli sigaralar için 900 liralık, kısa filtreli sigaralar için de 800 liralık yeni fiyatları taşıyan bandroüerin hazırlık çalışmaları sürüyor. Buna göre içki ve sigara zanırru yüzde 6063.6 oranında olacak. Ancak referandumdan "hayır" çıkması halinde yerel seçimler man 1989'a kalacağı için, Tekel zamlan daha düşuk oranda tutulabilecek. rilimden kurtulacakbk, hem de ö t e yandan petrol urünlerine daha rahat oynayacakbk. Ama yapılacak zam oranının da yine rebuna ilk yan başaramadık. ferandum sonucuna göre belirletkinci yanda daha iyi bir fut neceği bildirildi. Referandumdan bol ortaya koyduk. Bazı futbol "evet" çıkması halinde petrol culan degiştirdik, bu da oyuna urünlerine mahalli idare seçimlecanlüık ve gol getirdi. Seyri giizel rinden sonra yüzde 3035 düzeyinbir maç çıkardık. Zaten maç ön de zam yapılacak. Ancak referancesinde de bunu bekliyordum." dumdan "hayır" sonucu çıkar, seYunanistan Milli Takımı Tek çimler 1989 yüı mart ayma sarkarnik Direktörü Papapostolu ise ta sa zam oranı yüzde 101ar düzeyinkımının en kötü futbolunu oyna de kalacak. <Baştarafii4 Sayfada) duğunu yazdı. ö t e yandan, Alman televizyonlan birinci ve ikinci kanallarında yer alan kısa yorumlarda, Naim Süleymanoğlu, Alman tenis şampiyonu Steffi Graf ile aynı kefeye konularak, "tkisi de rakipsiz" denildi. Bağımsız eğilimli ve 370 bin tirajlı fıkir gazetesi "The Independt", Naim'in dünya rekoru kıran kaldınşını gösteren bir fotoğrafını birinci sayfadan ve beş sütun üzerinden verdi. The Independent Gazetesi, "Rekorlar yeryüzünün en güçlü adamına yağdı" başlığı altmdaki yorumunda, Naim'in Bulgaristan'dakl yaşantısı anlatıldı. Liberal eğiümli ve 475 bin tirajlı The Guardian Gazetesi de, "Diinyayı hafifleten küçük Tiik" başlığı altında altı sütun üzerinden, fotoğraflı haberinde Naim'in kaldırdığı kilolar açısından "gelecege atladığı" ve hiçbir haltercinin Naim'e yetişemeyeceği kaydedildi. Bağımsız eğilimli, 450 bin tirajlı The Times Gazetesi de Naim'in fotoğrafıyla birlikte "tlk madalya Türk lokumu" başlığını attı. tı. Gazeteler ise Süleymanoğlu ile ilgili olarak "Cep herkülü, Süleymanoğlu günün adamı, 159'luk dev gibi" başiıklar atarak haltercimizden övgüyle söz ettiler, 24 Ores Gazetesi ise Naim'in Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesi gerektiğini yazdı. Tbpluınlar (Baştaraf 114. Sayfada) siz etmeye başladığı gözleniyor. Kıbrıslı Türklerin çoğunun, "Bu insanlar da Türk, Kıbns'a turist olarak gelsinler turist olarak gitsinler" demeye başlatnış olması aralarındaki seviye farkını da açığa çıkarmış oluyor. Tek isteklerinin "mal ve can güvenliklerinin şu ya da bu şekilde saglanması" ve adadaki Rumfarla uyum içinde yaşanması olduğunu da söylemekten kaçınmıyorlar. Kıbns sorunu her ne kadar, bir TürkYunan sorunu olmadığı şeklinde açıklanıyorsa da şu aşamada yeniden başlatüan toplumlararası görüşmelerin "Davos Rnhıı"ndan etkilendiği kesin. Türk ve Yunan başbakanlan bu yılın başında TürkYunan ilişkilerini bir "raya" oturtmaya karar verdikten sonra, Kıbns sonınunda da bir hareketlenme başladı. Kıbns Rum yönetiminin başında şimdi, bağımsız, ancak Rum partileri tarafından desteklenen işadamı Yeorgios V asiliu var. Vasiliu'nun selefi Spiros Kipriyanu, Rauf Denktaş'a karşı Atina'dan da destek alarak son derece sert bir siyaset izlenmesinden yanaydı. Oysa şimdi Denktaş ile Vasiliu, Cenevre'de, ünlü " D a v o s " mutabakatını anımsatan bir dönemi başlatmış oldulan 'Davos' ruhuna paralel olarak şimdi "Cenevre ruhu"nun doğması söz konusu. TinazTirpan ÇiıTden Naim'e övgii Xinhua (Yeni Çin Haber Ajansı), Naim Süleymanoğlu'nun rekor haberini geniş biçimde verdi. Kırdığı rekorlardan övgü ile bahseden ajans, Naim Süleymanoğlu için "Gecenin yıldızı oldu" devimini kullandı. Naim Süleymanoğlu'nun olimpiyatlarda elde ettiği başarı tüm dünya basınında olduğu gibi Yunan basınında da geniş bir biçimde verildi. Yunan TV ve radyosu Naim'in kırdığı rekorlarla ilgili olarak "Dünyada erişilmesi en zor olan başan" yorumunu yap PENDİK AKM RESMİ TARİH Yön. Luis Puenzo 15°° 18°° 21°° PrşC.tesiPaz BAYİLİKLER VERİLECEKTİR BUYUK KAYBIMZ SUREYY4 FARUK AREV kaybettik, acımız sonsuzdur. EKtNCl AİLESİ ÖZSEVER AİLESİ Sevgili damadımız, eniştemiz cmko cmoyc WHITE BOARDS Gümuşsuyu Caddea No: 44/73 34020 Topkapı/lstanbul Tel: 577 12 19 567 34 58 Ankara Baytl: Hizmet Orman Ürtınlerı Ltd. Şti Karacakaya Cad. Tezcan Sok. No: 24/6 Sıtetor/Ankara Tel: 348 32 86 m 354 98 83 2649 nolu basın kartınu kaybettim, geçersizdir. ı İSMAİL GÜLGEÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle