Katalog

CVMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER dın perdesıne burunmuşler, saf ve lemız balkımızı hep •şerıaC sozlemle aldatagelmtşlerdır Tarıhımızı okuyunuz, gorursunuz kı ulusu genleten, lutsaklaştıran, çunıten kotulukler bep dın ortusu altındakı genlıklerden, bayagılıklardan. alçaklıklardan gebmstır" Ve tum hukumdarlar "Hep dını alet edınmışlerdır Gerçekte bılgın ohnamakla beraber, sırf o kılıkla bulunduklan ıçın bılgın sanılan, çıkarlanna duşkun, açgoziu ve ımansız hocalar da... hukumdarların hatırı ıçın 'dıne uvgundur dıye fetvalar vermışlerdır Gerektıgı an yanlış hadısler bıle uvdurmaktan çekınmemışlerdır." amacı gutmekte, egemenlığın kaynağım gokyuzunde aramakta ve onu yenıden Tanrı'ya bağlamaya va lışmaktadır 'Aydınlar Ocağı' yolu ıle devletı çe peçevre saran bu tslamcı duşunce bıçımı, ustelık laıklığe aykın ve dıncı bır polıtıkayı "mıllı kultur polıtıkası" dıve yutturma amacını gutmektedır Yenı bır yonetmelık cıkanlarak gerçekleştınlen XII Mıllı EğUım Şurası'nda alınan ' unıversıtelerde kıyafetın serbest bırakılması" ve "ılkokulların bmncı sınıfından başlayarak u>gulamalı dın derslen okutulması" bıçımmde ortaya çıkan kararlar, bu gencı duşun cenın eğıtım polıtıkasına yansımasından başka bır şev değıldır Islamcılık Başka 9 Müslümaıılık Başkadır 19507/ yıllarda "Arapça ezan"la kımıldamaya başlayan gencı akım, gunumuzde palazlanarak devletın hemen hemen her kesımınde etkılı olmaya başlamıştır. 1982 Anayasası'nın getirdığı "ortaoğreiımde zorunlu dın derslerı" koprusunden geçen bu akım, Hızbut Tahrır ve Rabıtatul Islam orgutleriyle kurulan bağlantılardan, tum resmı daırelerde yaptınlan mescitlerden, Meclıs binasında ıftar ve sahur yemeklerınden sonra Turkıye Cumhunyetı Başbakanı'nın "sıyasal hac gosterısı"ne ulaşmış bulunrtıaktadır. PENCERE 28 AĞUSTOS 1988 Devlet Mezarlığı?.. Şakacı bır Italyan dın adamı, düşünmüş taşınmış, mezannın taşına şu tumceyı yazdırmış "İyıydım daha iyi olacaktım buradayım " Eh, bundan daha anlamlı, alaylı, kalaylı bır mezar yazıtı can sağlığı' Insan mademkı ölumlüdur, ölüm üzerıneyanıp yakılmak, ağlayıp dövünmek neden'' * Bır ınsanın mezarı nasıl ve nerede olursa olsun, hayatının anlamını değıştıremez Fıravun Tutankamon, bunca zahmetle yaptırdığı pıramıdın gün 9 gelıp Mısır turızmıne hızmet edeceğını nereden btlebılırdı Gerçek şu kı dunya değıştıkçe değışıyor, gelecekte neler olabılecegını kestırmek güç Kişının toprakta çürüyen bedenı uzenne ıster alçakgonüllü bır taş dık, ıster gözlerı kamaştıran bır anıt yaptır ne değışır kı Ö)ü, yaşamında neyse odur Devnmcıyse devnmcıdır gencryse gerıcıdır, namusluysa namusludur, namussuzsa namussuzdur, şaırse şaırdır, bılgınse bılgındır Olümunden sonra kışılık değışımı dıye bır şey yok, ölünün adı yaşarken tonuyor 27 Mayıs devrım şehıtlennın Anıtkabıfdekı mezarları gızlıce açılarak kemıklen başka yere nakledılmış Olay tepkıler yaratmış Gazetelerın yazdığına gore devrımcı kesımde tepkıler oluşurken, tutucu kesımde Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın Imralı Adası'ndakı mezarları uzenne tartışmayı da yenıden gündeme getırmış Gazeteler tartışmalara "kabır kavgası" adını takmışlar kı ılk bakışta doğru gorünüyor Bızımkı gıbı devrımle kurulmuş bır devlette kabır kavgası" öoğal sayıtmalı Çunku devnm ıte karşıdevnm dalgalarında sallanıyoruz Kımıne göre Saıdı A/urs/"nın mezarı evlıya kabrıdır, kımıne göre Anrtkabır kutsaldır, kımı Denız Gezmış'm mezarına taze çıçekler serper kımı de Menderes'm mezarı başında dua etmek ıster Nâzım Hıkmet ıle Yılmaz Güney'ın mezarları da yurtdışındadır Ruhı Su'nun mezanrta yapılan saldırıyı daha bırkaç gün önce gazeteler yazdılar Her ölünun bır anlamı vardır Ölülerın kımlıklerını kavramadan yasamanın anlamı bılınemez Bılınç, geçmışten süzulür, geleceğe yönelır Tarıhın galerısınde dolaşırken, kımın kım olduğunu saptayamazsan, hayatta karanlıklaşırsın * 12 Eylülcülerın 1981'de çıkardıklan bır yasayla "Devlet Mezarlığı" kuruluyor Eskı cumhurbaşkanlarıyla devlet başkanlarının ve Atatürk'un sılah arkadaşlarının mezarları burada toplanacakmış Nasıl? Yasaya gore hem Celal Bayar'ın hem Cemal GurseCin Devlet Mezarlığı na gömülmelerı olanağı var Pekı, mezar taşlarına ne yazacaklar? Bın 27 Mayıs'la gelmış, ötekı 27 Mayıs'la gıtmış Çankaya'dan Salıh Omurtak, Nurı Conker, Albay Reşat Çığıltepe gıbı Atatürk'un sılah arkadaşlan da ' Devlet Mezarlığı nda Cevdet Sunay gıbılerle yanyana getırılecekler Albay Reşat Çığıltepe Buyuk Taârruz'da 57'ncı Tumen Kbmutanıydı Hareketın ıkıncı gunü butün tumenler kendılerıne venlen görevı gerçekleştırmıştı yalnız Albay Reşat'ın alacağı Çığıltepe duşmanın elınde kalmıştı Albay Reşat görevınde gecıktığını ve tepeyı gerı alamadıklarını görünce tabancasını şakağına sıkıp kendısını öldurdu Çığıltepe soyadı oradan gelır Albay Reşat gıbı bır bağımsızlık kahramanının, Türkıye yı Amerıkan güdümüne sokan ve yabancılara peşkeş çekenlerle aynı mezarlıkta kemıklen sızlamaz mı'' Laiklik, cumhuriyetimizin ideolojisidir > Sonunda siyasal hac gosterisi 195O'h yıllarda "Arapça ezan 'la kımıldamaya baş layan gencı akım, gunumuzde palazlanarak devle tın hemen hemen her kesımınde etkılı olmaya başlamıştır 1982 Anayasası nın getirdığı "ortaöğretımde zorunlu dın derslen" koprusunden geçen bu akım, Hızbut Tahnr ve Rabıtatul Islam örgutlerıyle kurulan bağlantılardan tum resmı daırelerde yaptınlan mescitlerden, Meclıs binasında ıftar ve sa hur vemeklennden sonra Turkıye Cumhurıyetı Baş bakaru'nın "sıyasal hac gosterısı"ne ulaşmış bulun mak tadır Hıç kuşkusuz herkes gıbı başbakanlar da hacca gıdebılırler Bunun eleştınlecek bır yanı yoktur Ne var kı bır devlet adamının bulunduğu yer, herkesın bulunduğu yer değıldır O yerın kendıne ozgu ko şulları, bır ağırlığı ve bır olçutu vardır Bunlar goz onunde tutulmalıdır Tutulmadığı takdırde dınsel duygulann polıtık amaçlarla somurulmesı sorunu gundeme gchr ve laık devlete sahıp çıkmak ısteyenler bunun hesabını sorma hakkı kazanırlar Gorulen odur kı Saym Başbakanımızın "ruc sefen" düpeduz sıyasal bır yatırımdır Dının polıtıkaya alet edılmesıdır Laıklık ılkesınden venlen çok buyuk bır odundur Nıtekım yurda döner donmez sorulan bır soru uzenne, davranışının "laıklığe ters duşmedığını" soylemesıne karşın, aynı gun Enerjı ve Tabıı Kaynaklar Bakanı Saym Kurt, "Başbakanın hacı olması, ANAP'ın oylarını olumlu yönde etkıleyecektır" dıye konuşmuştur Ustelık tslam kurallarına gore "tbadet gızlıdır" Son hac göstensıyle bu çok olumlu kural da çığnenmıştır Ama unutulmasm kı Turkıye Cumhunyetı'nın temel taşı laıklıktır Laıklığın korunması cumhurıyetın ve Ataturk devrımının korunmasıdır Laık cumhu rıyete saygı da Ataturk'e saygı demektır M. İSKENDER ÖZTURANLI Izmir Barosu Hıç kuşkusuz dınlenn toplumsal yaşamdakı rollerı buyuktur ve belkı de her zaman büyuk olacaktır Dınler ınsanhğın bağrından çıkmıştır, ancak dı nın etkı alanı vıcdanlar katıdır, sıvasal alan değıl dır Sıvasal ıktıdarlar guçlennı ulustan alırlar Ayak ları da bulutlara değıl, toprağa basar Çağdaş duşunce, ıktıdarları gökten >ere ındırmıştır Bır kışı namaz kıhnayabılır, oruç tutmayabılır ve hacca gıtmeyebıhr Buna kımse kanşmaz, kanşa maz "Nıye namaz kılmıyorsun, nıçın oruç tutmu yorsun" dıyemez Namaz kılana, oruç tutana ve hac ca gıdene de hıç kımse bır şev soyleyemez Çunku dın bır vıcdan ışıdır Turkı>e Cumhunyetı de anayasal ve yasal duzenlemelere gore laık bır devlettır Dın ışlerıyle devlet ışlennı kesın çızgılerle bırbınıı den ayırmıştır Avukatlarından İslamcılıkla Mıislümanlık karıştınimamalı Turk devletının temelı olan laıklık, tum devlet organlarının \e tum partılerın benımsemesı gereken bır düşünce sıstemıdır Ulusal ve evrensel bır ıdeolojıdır Partıler, >elpazenın neresınde bulunurlarsa bulunsunlar, ıster sağda, ıster solda, ısterse ortada olsunlar, once laık duşunceden >ana olmak zorundacürlar Bu, bır anayasa bu> ruğudur Anayasamı zın 2 maddesıne gore "Turkıye Cumhunyetı de mokratık, laık ve sosval bır hukuk devletıdır" Konuya bu açıdan yaklaşıldığı zaman, laıkhğın Turk sıyasal yaşamı ıçm bır ıdeolojı olduğu gözlenır Cumhurıyet'ten dnce sıyasal duzeyde laık bır dev let, laık bır toplum hıçbır aurette düşunulmemı> tır Devlet, anayasasıyla bırlıkte teokratık bır de\ lettır Toplum, tum kuum ve kuruluşlarıyla bırlıkte "Islamcı bır toplum"dur Ulusal bıhnçten yoksun dur Ummet anlayışımn kısiılığı ıçınde bocalamak tadır Bıbndığı gıbı Islamcılık başka, Muslumanlık başka şeydır Islamcılık polıtık bır kavramdır, Muslu manlık ıse bır duvgu, bır ınanç sorunudur Atatuı k devnmıyle Islamcılık terk edılmış, Muslumanlık korunmuştur tslamcı ıdeolojıden laık ıdeolojıye, gerıcı bır duşunceden ılencı bır duşunceye geçılmış tır Egemenlık, laık duşunce sonucunda gökten yere ındırılerek ulusa mal edılmış, ummet yaşamı ulus yaşamına dönuşturulmuştur Ulusal egemenlığın bır uzantısı olan demokrası ıle laıklık arasında bu bakımdan bır koşutluk vardıı Teokrası, demokrası ye karşı olduğuna gore, teokrasıye karşı olan laık lık, demokrasının yanında yer almıştır Ve demok ratık rejım, temelde vıcdan özgurluğu uzenne oturtulmuştur Bağunsızük savasından sonra Turk ulusunu "tam bağımsız" ve "uygar" bır toplum durumuna getır mek ısteyen Ataturk devnmcılerı, bır ıdeolojıye bağ lanmak gereğını duymuşlardır Savaş sonunda sı yasal bağımsızlık gerçekleşmış, ancak özgur, u>gar ve bağımsız duşunceye kola> kolay ulaşılamamıştır özgür duşunceyı kısıtlayan boş ınançlar, kor ınanç durumuna gelmış dmsel kurallar topluma egemendır Atatürk'un deyışıyle söyleyecek olursak, "Bızı yanltş yola surukleyen kotuler, çoğu zaman Işte Turk devrımı bu kötu gıdışe son vermek ve sıyasal ıktıdarın "şenata uygunluk" koşulunu ortadan kaldırmak ıçın teokrasıyı ve tslamcı duşunceyı bır vana atmış, onun yenne laık duşunceyı benımsemıştır Bu nedenledır kı laıklık Ataturk devnmı açısından bır ıdeolojı olarak ortaya çıkmıştır Laık cumhunvetle bırlıkte "Doğu duşunce" bıçımın den "Batı duşunce' bıçımıne geçılmış, "uygarlık alanı' değıştırılmıştır Cumhurıyet yasalarının ve cumhunvet kurumlannın odak noktası laıklık ol muştur Çağdaş uygarlığa erışmek ıçın Turk dev rımcılennın onunde başka bır yol ve yontem >ok tur Turkıye Cumhunyetı, laıkdemokratık duşuu cenın bır urunudur Cumhurıyet hukuku, laık ıde olojıder. esınlenmış ve laık duşunceden doğmuştur Laıklık, Turk devletımn temel dıreğı ve Ataturkçu cumhurıyetın an a sıgortasıdır Bu temel sarsılacak ve bu sıgorta atacak olursa, tum cumhurıyet yasa larının ve kuruluşlarının da yavaş yavaş yok olma sı kaçırulmazdır Bu nedenle laık duşunceyı yaşat mak, cumhunyet yasalannı ve kuruluşlannı yaşat mak demektır Turkıve Cumhunyetı'nın yukselmesı ve yucelmesı, laık anlayışın yaygınlaşmasına ve la ık toplumun gerçekleşmesıne bağlıdır Turk ulusu nun mutluluğu, laık demokratık cumhurıyetın her gun bıraz daha >erleşıp kokleşmesı yonundedır Ama ne yazık kı uzun sureden ben gıdış bu doğ rultuda değıldır Anayasalarda yer almasına karşın laıklıkten cıddı odunler verılmış, bu alanda önenı lı sapmalar olmuştur Dınsel bır kurumlaşmanın ozentısıvle, anavas* ve uygulama arasında çelışkı ler yaratılmıştır 'Turktslam sentezı' olarak belır lenen bır ıdeolojı, devletın resmı goruşu halıne ge tırılmek ıstenmektedır Otorıter bır devlet anlayışını benımseyen bu ıdeolojı, "Islamdevlet bırlığı' Prof. Dr.KEMAL BALCI ARADABIR I Ferdi krediler tek kalemde ödensin Toplu Konut ve Kamu Ortakhğı tdaresı'nce Emlak Kredı BanKaa aracılığıyla dağıtılan 4.5 mılyonluk ferdı konut kredisı enflasyon karşısmda ışgormez duruma duştuğunden topluca odenmest gerekmektcdır tlgılı Emlak Kredı Bankası şubelermde gorevlı eksperler, kredı hak eden kışilerin başvurusu uıerine mşaatlara gıderek OKURLARDAN kredmın hmıtlerım oluşturan puanlamayı yapmaktadtrlar Bu eksperlenn ınşatın ılerlemesıne gore verdıklen 10 \eya 20 puanın karşılığı ıse ınşaat harcamalannda gulunç bir rakam olan 450 bm 900 bın liradır 450 bm Uranın ınsaat harcamalannda gunumuzde hıçbır ıse yaramadığını yetkılıler gozonune alarak odenmesıne başlanmış ve bundan sonra odemeye hak kazanan üyelere ferdı konut kredilerinın tumunun odenmesı hıç olmazsa bır keze mahsus olmak uzere uygulanmalıdır Aksı halde ınşaatlar yarım kalmakta, alınmaya başlanan krediler de boluk porçuk \ erıldığınden yararsız duruma gelmektedır. Referanduma hazırlanan hukumetm, beyaz oyların çokluğunu sağlamak ıçın çalışan ve ureten kesıme yoneltk bazı rahatlatıcı tedbırler aldığını göruyoruz. Sayılanmız çok da olmazsa, Ozal hukumetıne guvenerek gırdığımn ve başladığımız yuvamızın tamamlanması içın bır kısmı odenen bır kısmı henuz venlmeyen kredılertn bır defaya mahsus olmak uzere tumunun odenmesuıı ıstıyoruz. Aksı halde, ferdı kredı sozleşmesı yapıp da kredmın gerı odenme tarıh yaklaşan bırçok ferdı konut kredisı sahıbifhenuz kredilerinın tumunu almış değıller. Bu dununda ahnmayan krediler mı gerı odenmeye başlanacak? tlgılılert bu konuyu acılen gozden geçırmeye çağırıyoruz. tSTANBUL'DAN BİR FERDt KOVUT KREDI SAHÎBİ Yunan Başbakanı Venızelos un 12Ocak 1934te Nobel Ödülü Komıtesı Başkanlığı'na bır önerısı Üç sayfalık yazıda şu cümleler de var Cıddı anlaşmazlıkiarla ayrılmış olan mılletlere samımı bır barış örneğı veren bu yakınlaşmadan ıkı ulke ıçın olduğu kadar Yakın Doğu barışı ıçın de yararlı sonuçlar doğmuştur Banşın borçlu olduğu bu kıymetlı katkının sahıbı kışı, Turkıye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'dır Bu nedenle 1930 yılında Yunan Hukumet Başkanı sıfatı ıle ben TürkYunan paktının ımzası ıle Yakın Doğu'da barışa doğru yenı bır devır başlarken Mustafa Kemal Paşa'yı Yüksek Nobel Barış ödülü ıçın aday göştermekle şeref kazanırım" (*) Üç yıl gıbı uzun bır süre bırbırlerıyle kanlı bır savaş yapmış ıkı ulustan bırının başkanının öbürünun başkanını böyle bır ödüle layık görmesı tarıhte ılktır ve o zamandan şımdıye kadar başka bır orneğı de henüz gorulmedı Venızelos'un Mustafa Kemal Paşayı Nobel Barış Odulü ıçın aday gostermesı O'nun hıç kımsede kuşku uyandırmayan açık samımı ve barışı her şeyın üstünde tutan dış polıtıkasının sonucudur Atatürk'un en belırgın nıtelığı ıçte ve dışta barışsn en hararetlı yandaşı olmasıdır 20 Nısan 1931'de seçım dolayısıyla ulusa beyannamesınde şunları soylemıştır "Sıyasetımızı şu kısa cümle açıkça ıfadeye kâfıdır zannederım Yurtta sulh cıhanda sulh ıçın çalışıyoruz Hem bolge hem de dunya banşına hızmet edecek durust hakkanıyet ılkelerıne uygun uluslararası antlaşmalar, Atatürk'un dış sıyasetının temelını oluşturmuştur Onun ıçın Kurtuluş Savaşımızdan sonra, başta Yunanıstan olmak üzere, komşu devletlerden başlayarak yaptığı antlaşmalar bu ırkelere uygun olmuş ve bu antlaşmaların hıç kımsenın aleyhıne olabılecek bır durum yaratmamasına özel bır özen gostermıştır Çeşıtlı tarıhlerde soyledığı şu sözler onun bu konudakı anlayışına yeterınce açıklık getırmektedır "Bız beynelmılel munasebette mutekabıl emnıyet ve nayet ıstıhdaf eden açık ve samımı polıtıkanın en ateşlı taraftarıyız" (TBMM 1 Kasım 1926) Turkıye'nın guvenlığını gaye tutan hıçbır mılletın aleyhıne olmayan bır sulh ıstıkametı daıma dusturumuz olacaktır' (TBMM 1 Kasım 1931) "Sulh, mılletlen refah ve saadete erıştıren en ryı yoldur" (TBMM 1 Kasım 1938) Ataturk bütün uluslann korunmasında samımı ınançla bırleştıklerı adıl ve ıhlal edılemez bır barış dönemıne gırınceye kadar guvenlığı korumak ıçın her turlü önlemın altnmasının gereklılığıne özellıkle dıkkatı çekmıştır "Mıl.etlerarası durum nazık bır buhran geçırmektedır Bugünkü yüksek ınsanhğın uluslan bırbırıne yaklaiştırma çarelerını bularak genel güvensızlığı ortadan kaldırmasını ummak ısterız Bununla beraber dunyanın gıdışını göz onunde tutarak dıkkatlı, hazırlıklı ve uyanık bulunmaK luzumuna kanıyız" (CHP IV Kurultayı, 9 Mart 1935) Ataturk uluslararası ıhşkılerde geçmışe gömülmüş anılardan, kın ve nefretlerden kurtulmadıkça doğro yol bulunamayacağını her fırsatta tekrarlardı Işte bır örnek 2 Balkan Konferansı'nın TBMM'de yapılan son oturumunda 25 Ekım 1931 günü 200'u aşkın Balkan detegesıne karşı soylevden 'Sız, muhterem Balkan mılletlen mümessıllerı, mazının karışık hıs ve hesaplarının ustüne çıkarak derın kardeşlık esasları kuracak ve genış bırlık ufukları açacaksınız Artık ınsanlık mefhumu vıcdanlarımızı tasfıyeye ve hıslerımızı ulvıleştırmeye yardım edecek kadar yükselmıştır" Ataturk, ınsanlığın sıkıntılarını bunalımlarını üzuntü ıle karşılar, bunlann ılerıde nedön olabıleceklerı felaketlenn uzerıne dıkkatı çekerdı Bu konudakı sözlerı 'Beynelmılel sıyası ve ıktısadı buhranlardan beşerıyetın duymakta olduğu sıkıntı ve acı devam etmektedır Sıyası buhranın mahıyetı sılahlan bırakma konferansının müşkullerınde hülasa olarak muşahede edılebılır Bıztm kanaatımızca beynelmılel sıyası emnıyetın ınkışafı ıçın ılk ve en muhım şart, mılletlerın hıç olmazsa sulhu muhafaza fıknnde samımı olarak bırleşmesıdır' (TBMM 1932) Bugunün h>zlı ulaşım araçlarının uzak yerlen bırbınne çok yaklaştırdığı dünyamızda nerede olursa olsun bır çatışmanın bütün dunyayı etkıleyeceğını 26 Hazıran 1935 te bır Amerıkalı gazetecıye soyledığı genel anlamı şöyle olan ıfadelerle belırtmıştır "Şımdı bütün mılletler aynı mahallenm ve hatta aynı apartmanın sakınlerı gıbıdır Bu mahalle veya apartman bazı sakınlerı tarafından ateşe verılırse, Amerıka dahıl, bundan herkes muteessır olur' 1939'da bölgesel kalacağı zannedılerek Avrupa'da çıkartılan bır savaşın Ikıncı Dunya Savaşı'na dönuşmesı, Ataturk1 ün duşuncesının ne kadar doğru olduğunu gosterdı Ataturk, devletlenn bırbırlerının ıç ışlerıne karışmamalannı, yönetım bıçımlerı ne olursa olsun bırbırlerıyle dostane ve yapıcı ıhşkılere gırmelerını ısterdı Bunun en lyı örnegını de kendısı vermıştır Hıçbır devletın ıç ışlennı hedef tutan bır söz söylemedığı gıbı, bır uçta Sovyet Rusya öbur uçta Amerıka Bırleşık Devletler'ı olmak üzre herkesle karşılıklı yardımlaşma ve dostluk antlaşmaları yapmış ve yapılan her antlaşmanın barışa hızmet etmesıne tıtızlıkle ozen gostermıştır Kısa bır ıladeyle Atatürk'un dış sıyasetı dürüst, açık ve barış fıkrıne dayalı olmuştur Yakınımızda ve uzağımızda her devlet dış sıyasetımızın yönunu tereddute düşmeksızın bılmıştır Ikı büyük devlet adamı, Ataturk'le Venızelos'un mırası olan TürkYunan dostluğunun Atatürk'un dış sıyasetını karakterıze eden yukarıda ana hatları belırtılen ılkelenn daha tyı anlaşılmasıyla sarsıntılarından kurtulacağını ve bunun ılk olumlu, sevındırıcı ışaretlerının gorulmeye başlandığını guncel bır konu olarak belırtmek ısterım Dunyanın neresınde olursa olsun, büyuk küçuk her anlaşmazhkta akılcı ve lyı nıyete dayanan bır tutumla adıl ve kalıcı bır çozüme ulaşılması barışa katkısının yanında hem sağduyuya hem de ınsanlığın geleceğıne guvenı arttırır (•) AIATURK UN MILU DIŞ POLITIKASI Olt II Kultur Bakanlığı Yayınları 392 s ANKARA 1981 Sayfa 241 243 Her Devlet Dış Siyasamızı Açıkhkla Bilirdi... SelçukÜni. TıpFakültesi 12 Eylul'ün 8 yıllık Dosyalar Savaşı. MİT Raporu'na karşı Altın Kaçakçılığı Dosyası. EvrenUruğ, ÜruğÖzal, EvrenOzal çatışmasının uç raundu: Ekıpler. hedefler, taktikler, Madrid Ateşkesı. Eymur, Aytek ve Berber Yaşar aynı soirada. Mersin'deki bankalar operasyonu emn Ordu'dan. 7 mılyar dolarlık 450 ton altın. Kastelli: Demirel hukumeti itibarımı kullandı. Atilla Karsan: Kastelli iyi bir tokatçıdır. Vural Arıkan açıklıyor: Kapıkule operasyonunun ardında altın kaçakçılığı. Turgut Sunalp:Mazi deşilirse...Nasrullah Ayan ne diyor? ALTIN KACAKCILId Ozal'ın kapatamadığı DOSYA İŞKENCE SÖZLEŞMESİ VE YARGILAMALAR Paneli Konuşmacılar SHP tsıanbul MıUet\ekıh tldenız Kurtalan (Doktor) Osman Ergın (Avukat) Mesut Demırel (Tutuksuz sanık) Mustafa Eryüksel (TAYAD Başkaıu) Yer Ortaköy Kultur Merkezı (Dereboyu Caddesı) Tarıh 28 8 1988 iBugun) Saat 16 0020 00 • KRİZ VAR MI: EKONOMİ, DİNCİ YÜKSELİŞ, KÜRT SORUNU INONÛ, DEMİREL, AYBAR, ATASOY, SABANCI, KAMHI, COŞKUN, ALKIN. DEMIRGIL, SENDIKACILAR DEĞERLENDIRDI •SOVYET BİRLİKLERİ ÇEKOSLOVAKYA VE MACARİSTAN'DAN ÇEKİLECEK: DUNYADA ILK KEZ 2000'E DOĞRU'DA •SEMRA OZAL'IN EMRİYLE COCACOLA "TÜRK KADINI" DAĞITIYOR: HAS HOLDING'E BIN TANE. YA DIĞERLERI •KURON: "SOVYETLER BIRLIĞI ÇOZÜLÜYOR". POLONYA MUHALEFET ONDERLERIYLE VARŞOVA'DA GÖRUŞTÜK •TERFİLERİN PERDE ARKASI YİNE 2000'E DOĞRU'DA • Nokta Dergısı'nın 'Prangalı Cınsellık' habennı 'sıyasıler' eleştırıyor • Ağartıcı ve Adana polısı Mersın Sonhaber gazetesınde Provokasyonlar belgelenıyor • Rafsancanı: Islam Devnmı ıhracına son • Şaka değıl Radyasyon çok yararlıdır • Nedım Gursel'le soylesı • Satranç Speelman ıkı şahane galıbıyetle yan fınalde • Turker Alkan: Şenatçı akımda gerıleme mı'' • Cemal Sureya nın kalemınden Ferruh Doğan TAYAD TUTUKLL VE HUKUMLU AİLELERİ YARDIMLAŞMA DERNEG1 FEVZİ KURUÇAY Tek barış, tek demokrası değıl.. Bızımle paylaştın kavgayı dostluğu... Paylaşacağız "özgurluk ruzgânnızla" gelecek gtizel gtinlen. G.O.P.'lu Dostlann Adına MUSTAFA ZEKA EVLIUKTE ILK GECE" KORKUSU Evlenme mevsımmde yurdun dort bucağından gelen haberler, tum toplumsal değışmelere rağmen, "gerdek kâbusu"nun devam erağını gostenyor Gelın ve damat, toplumun sırtlanna yukledığı dehşet vena korkulaıla gınyorlar gerdek yatağına Ve sonuç parlak olmuyoı Tempo ehbı üp otontelenyle konustu Gelın ve damat ne yapmah? KorJaısuz bır "ılk gece"nın reçetesı n e ' Nukhet Duru, Emıl Gahp Sandalcı Yaprak Ozdemıroğlu, Nur Suıer.Gulşen Bubıkoğlu, Abdunahman Düıpak ve dığerlen "ılk gece"yı anlattılar (19541979) SICAK BİR SESTEN ÇAĞDAŞ BİR YORUM. DİNLEMEK İSTER MİSİNİZ ?l "i " T O M KASETÇİLERDC Bu bır Buienl Ortoçgıl Fıkret Kızılok j (CEKIRDEK) onak v a p mıdır ' DAĞIIIM KAYNAK MUZIK TIC Iow<»ecı ' Mehmet Alı Bev Sok 6 4 Şıslı 1 Te< 131 35 74 RAHMİ TURAN ANLATIYOR Babıâh'de son hafta gozler Rahmı Turan'ın uzenndeydı Turan, 'Kalemımı kııanm, sataam," dedı Nıçın? Tempo, Turan'la goruştu BİLİYOR MUSUNUZ? TEMPO'DA "ZEVKLE OKUYUN, KEYİFLE BAKIN" • Tempo muhabırlen Sarp Kapısı'run ote yakasuıa nasıl geçüler? • Husamettın Cındoruk aknf sıyasete nıçın dönüyor? • Bartın gazetesını lam yakti? • Engın Ardıç en çok hangı kopeklere kızıyor? • Fenerbahçe'nın bıçkm futbolcusu Abdulkerun, antrenorlen ve arkadaşlan hakkında ne duşunuyor? • Cem Karaca Azız Nesın Yalçın Doğan, Nazlı Ilıcak, Yavuz Donat, Alı Bars, referandum yuzdelen ıçın nasıl bır tahmınde bulunuyorlar' TOPLUM İNŞAN DÜŞÜNCE DERGİ OMİÜM riUMlMİ HAFTASI Şışlı KENT SINEMASI 147 77 62 Pazartesı Sclİ! Dl H/SV TMlK Mutluluk havkıran ozan da sensın Kader çızgısını bozanda sensın Koç ytğtde ıdatn yazan da sensın Kalem senı parça parça ktrartm \ Jfk İ*H PIAK M KASCtÇILIK h MUPO. t^ Cunıa Cunı »rıesı Gunah Tohumu Omen I Omftı II Fury Cehennem Kolu Ruh Gece Avı İSTEDİGİNİZ TÜM DUYGULAR BİRARADA GÜVEN'in dunyaya gelışını tum dostlarımıza duyururuz Oğlumuz Kımlık mavı, sıgorta kartımı kaybettım Hukumsuzdur BILGİMEHMET ERMAN 26 8 1988 ISTANBUL HAMDİ VbRAL