19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER dar sıyasal gelışmelerın de hukuku etkıledığı görülebılır Son yuzvıllarda ıse hukuk ıie beraber hukuk duşuncesinın de bırbırıne koşut bır gelışme surecı ıçınde olduğu söylenebılır Çağdaş dunyarun gelışmış ulkelennın ızledıklerı sureçler ele alımrsa, hukuk duzenlerı kadar hukuk felsefesine de önem verdıklerı açıkça ortaya çıkmaktadır Bu ulkelerın hukuk çevrelerı hukukun bağımsız bır bılım dalı olarak gelışmesıne katkıda bulunurken hukuk felsefesı alanında da çok önemlı çalışmalar sergılemışlerdır Hukuk felsefesı yalnızca hukuk dunyasının bır parçası olarak değıl, kültur ve duşunce dunyasının önde gelen dısıplınlennden bırısı olarak gelışmeler gostermıştır Hukuk, toplum dışında du ; şunulemeyeceğıne göre, toplum yaşamını ılgılendıren tum hukuksal sorunlar üzerınde hukuk çevrelerı kadar öbür bılım ve duşun çevrelen de akıl yurutmuşler, değerlendırmeler yapmışlar ve değışık çozumler önererek, hukuk dunyasının zengınleşmesıne katkıda bulunmuşlardır Hukuk felsefesının, felsefe boyutu, obur duşunsel alanlarla alışvenşı kuran bır bağlantı ve ılışkı duzenıne açık olmuştur Genış anlamda hukuku ılgılendıren tum konuların ele ahnması ve ışlenmesınde bu yakınlaşmanın olumlu etkılen olmuş ve ınsanlık adına hukukta önemlı gelışmeler sağlanmıştır Çağımızın ılen hukuk duzenlennın, hukuk felsefesine borçlu olduklan çok şey vardır Hukukun toplumsal, ekonomık ve kulturel gelışmelerı ızleyebılmesı ve bu gelışmeler ıçınde yenı ıçerık kazanarak zengınleşmesı, çağın gereksınımlennı karşılayabılmesı, anudogmatık hukukun etkı ve katkıları ıle gerçekleşebılmıştır Temel yapısı ve doğası gereğı durağan ve katı bır duzen olan hukuk, yalnızca dogmatık çahşmalarla yetınse ıdı tum gelışmelenn dışında kalarak günden gune etkınlığını ve saygınlığını yıtırecekti Hukuku, böylesıne ters bır sureçten kurtaran hukuk felsesı başta olmak uzere, öbur anudogmatık hukuk dısıplınlerı olmuştur Hukukun ılk görevı tüm hukuksal uyuşmazlıklara ve anlaşmazlıklara çözum bulmaktır Dogmatık hukuk alanı, kurallarla bağh bulunduğu ıçın bu konuda tam oîarak yeterli değıldır Anayasalar, yasalar ve öbur hukuk kurallan belırlı bır sıralama duzenı ıçınde önceden varsayılan durumlar ıçın önerı olarak gelıştırılırler Ne var kı tum hukuk kurallannın toplumsal yaşamın her durumunu önceden görebılmesı olanaksızdır Yasa koyucular açısından da bu böyledır Yasal duzenlemeler yapıhrken, yenı kurallar getırılırken olabıldığınce soyut ve genel bır belırleme yapılmasına çalışılır Ne kadar soyut ve genel olursa olsun, toplumsal yaşam önceden öngörülemeyecek denlı zengın ve değışkendır Sosyal olaylann nasıl gelışeceğı önceden tam olarak bılınemeyeceğı gıbı karmaşık yapılı ınsanın da hangı durumda nasıl davranacağı kesm olarak belırlenemez Bu belırgınsızlıkler ıçınde en ıyı kurallar ya da yasalar bıle yetersız kalabılır tşte bu noktada hukuk adamlarının, yargıçların ve yönetıalenn hukuk boşluklannı doldurma görevı ortaya çıkmaktadır Yasa ve kuralların yetersız kaldığı noktada hukukçunun anlayışı ve duşuncesı önem kazanmaktadır 24 AĞUSTOS 1981 Ilukuk ve Felsefe Hukuk düşüncesinden yoksun uygulayıcılar en iyi hukuk sistemlerini çıkmazlara surüklerken, hukuk düşuncesine sahip bulunan uygulayıcı ve hukuk adamlan en kötit hukuk sistemlerini toplumsal koşullara uydurarak ve hukuk ile toplum yaşayışı arasında uyum sağlayarak, yeterli düzeye getirmişler ve geliştirmişlerdir. Hukuk duzeninin ve yasalann savunucusu, uygulayıcısı olacak hukuk adamlarının yetiştirilmesinde hukuk felsefesine geniş yer verilmesinin, bunun yanı sıra hukuk sosyolojisı ve hukuk metodolojisi oğretmenin son derece kılgısal katkıları olacaktır. Hukuksal düşünce yeteneği gelişmiş hukukçular, sorunlann altından daha kolay kalkabileceklerdir. İlerlemeyi saglayıcı Yalnızca dogmatık hukuk eğıtımı almış bır hukukçu, hukuk alanının boşluğunu dolduramayacaktır Çunkü kurallara dayanan dogmatık bır kafa yapısı taşımaktadır Hukuk felsefesı ve öbur antıdogmatık hukuk dısıplınlerı eğıtımı almış bır hukukçu ıse kurallardan bağımsız hukuksal düşünebılmeyı öğrendığı ve temel kavramlan yasalar dışındakı durumlara da uygulayabılme yereneğı kazandığı ıçın, hukuk alanındakı boşluklan daha ıyı doldurabılecek ve hukukun tüm boşluk ve en^ellere karşın ılerleyebılmesını sağlayabılecektır Hukuk duşuncesınden yoksun uygulayıcılar en ı>ı hukuk sistemlerini çıkmazlara surüklerken, hukuk düşuncesine sahıp bulunan uygulayıcı ve hukuk adamlan, en kotü hukuk sistemlerini toplumsal koşullara uydurarak ve hukuk ıle toplum yaşayışı arasında uyum sağlayarak, yeterli duzeye getirmişler ve geliştirmişlerdir Hukuk düzenının ve yasalann savunucusu uygulayıcısı olacak hukuk adamlarının yetıştınlmesınde hukuk felsefesine genış yer venlmesının, bunun yanı sıra hukuk sosyolojisı ve hukuk metodolojisi öğretmenın son derece kılgısal katkıları olacaktır. Hukuksal düşünce yeteneği gelişmiş hukukçular, sorunlann altından daha kolay kalkabileceklerdir Felsefe, ınsanın bılme gereksınmelerını karşılar Çeşıtlı düşüncelerı okuyan re bunlar üzennde akıl yuruten ınsanın, duşunce yetenefı daha çok artar Çeşıtlı bılgı ve düşünceler sıstemı olan felsefe, ınsana dısıplınlı bır düşünebılme yeteneği kazandınr Bu yeteneği kazanan hukukçunun eylem alanında başarı sağlama şansı daha da artacaktır Bılıme yol gösteren felsefe, hukuka da ışık tutmaktadır Bılım dunyasında yer alan her yenı konu önce düşünsel akıl yürutme ıle gündeme gelmıştır Hukuk felsefesı de buna benzer bıçımde dogmatık hukukun ele almadığı, gıremedığı konulan hukuk dünyasına kazandırmış \e bunlar uzennde yaptığı değerlendırmelerle hukuku genışletmıştır PENCERE Rapor ve Model Kırk yıldan ben makaraya aynı fılm takılıdır, seyretmekten usan mayız Ancak yalnız Türkiye'ye özgu bır fılm değıldır bu, çoğu sanayıleşmemış ve ekonomısı bağımlı ülkede ızlenır Eloğlu bu ülkenın başına bır adam oturtur, elıne kredı kartını verır, bır de model tutusturur Uygula bakalım' Toplumda bır coşku, bır canlanma başlar Öyle ya, yepyenı bir lıder doğmuştur, Amerıka kesenın ağzını açmıştır, artık köşe dönülecektır Uluslararası ne kadar sermaye kuruluşu varsa lıderın sırtını sıvazlamakta, az gelişmiş ışadamlarına göz kırpmaktadır Ilk yıllarda IMF'den, Dünya Bankası'ndan, OECD'den gelen raportar da tyımserdır Nasıl olmasın k ı ' Senın ıstedığın adam ıktıdara gelmış, senın öngörduğun model uygulanıyor, "afenri demekten başka ne söylenebılır' Ne var kı, ıkı üç, bılemedın üç dört yıl ıçınde ış tersıne dönüvenr Yabanct parababalannın açtıklan kredılenn gerrye dönmemesı tehlıkesı belırmıştır, çünkü bağımlı ülkede denız bıtmıştır, sağlıklı bır gelışme yoktur, "ıstıkrar" bozulmaktadır, göstergelerde kırmızı ışıklar yanmaktadır Bu kez dışardakı sermaye babası bozuk atmaya başlar işler kötü Kırk yıldan berı ne onlar bu filmı oynatmaktan bıktı, ne bız seyretmekten usandık, • Son gunlerde özal yönetımtne ılışkın olumsuz raporlar yağmaya başladı IMF karamsar, Dünya Bankası uyanyor, OECD buruk Neden' Bu kurumlar Türk halkını mı düşünuyorlar' Demokrası umurlannda m ı ' Turkıye'de gelır dağılımı bozuluyor dıye neden üzülsünler? Ülkemızın gerçek bır kalkınma yoluna gırmesını mı ıstıyoriar' Yok canım, artık gerı zekâlılar dışında herkes kaprtalıst sıstemın parasal mantığını bılıyor Emperyalızm 21'ıncı yüzyıla doğru her kılıkta tıyatro sahnesıne çıkabılıyor, elımıze "dışa açılma" adı venlen "model"\ tutuşturup sırtımızı srvazlayan büyük patron, gözümüzü kaşımızı sevdığınden mı 40 mılyar dolarlık kredı açıyor' Parababası, borç verdıkçe pazannı büyütüyor Faızıyle bırlıkte borcu gen alırken tefecının yaptığı ışı yürütuBorçlu ülkenın dış polıtıkada sıyasal bağımhlığını arttınyor. Eknın altındakı ütkeyı çok yakından denetieyerek güdümünü surdurüyor. Borçlu ülkede sol sıyasal partılere güçlük çıkararak, sağ sıyasal partılere kolay lık göstererek ıç polıtıkayı ıstedığı gıbı yönlendınyor. Ne var kı bu kapsamda her sağ ıktıdarı sonuna kadar desteklemek dıye bır kural da yoktur Borçlu ülkede ekonomı şırazesınden çıkar da buyuk patronun çıkarları tehlıkeye düşerse ve en azından borç taksıtlerının zamanında odenmesı rızıkoya gırerse, elbette uyarılar yapılır • Raporlar bırer uyarı Balayı çoktan brttı Pekı, suç kımde' 12 Eylul dışardan gudümlü değıl m ı ' 12 Eylül'ün uzantısı olan ANAP elıne venlen "model"\ uygulamadı m ı ' IMF'nın, Dünya Bankası'nın, OECD'nın uzmanları Türkıye'yı daha dün "örnek ülke" saymadılar m ı ' Yahu, ne çabuk bu ış değışıyor, bozuluyor? Evet, kusur kımın' Model mı yetersız, uygulayan kışı m ı ' Suç modekie mı, yoksa özal'da mı?. Dıyorlar kı Efendım, seçım''ekonomısı ışı bozuyor, özal sandıkta kazanmak ıçın ışlerı çığrından çıkardı Ne yapmalı' Saylar, madem kı seçım ekonomısı ışı bozuyor, yenıden askerı darbe tezgâhlayın, bu kez tam dıkta re|imı kurun, seçım de yapmayın, çünkü kanıtlandı kı vesayet demokrasısıne bıle ters düşüyor bu ekonomık model Doç. Dr. ANIL ÇEÇEN Hukuk bılımı, genel olarak dogmatık hukuk ve dogmatık olmayan hukuk olarak ıkıye aynlır Insan toplumlarını guvencelı ve yaptırımlı bır düzene kavuşturan hukuk, temelde kurallardan oluşur Hukukun çeşıtlı alanları kurallardan yola çıkarak, bıhmsel gelışme ıçıne gırerler Ceza hukuku, tıcaret hukuku, vatandaşlık hukuku ve hatta anayasa hukuku gıbı alanlar, belırlı hukuk kurallan olan yasalara dayanarak varlık kazanırlar tşte çeşıtlı yasalardan yola çıkarak, bu yasalara bağh ya da dayanarak ortaya konulan hukuk kurallannı ınceleyen alanlara, dogmatık hukuk adı venhr Dogmatık hukuk, anayasalar temel olmak uzere tüm yasalar, hukuk kurallan ve yasal düzenlemelerı ıçıne alan bır kavramdır Dogma, kurai ya da norm anlamına gelır. Dogmatık hukuk da yasalann ve tum hukuk kurallannın bılımıdır Hukuk bılımı, hukuk dogmatığı anlammda toplumsal yaşamın gerçeklıklennden ortaya çıkan kurallan, bu gerçekhğe uygun olarak gelıştınlen hukuksal duzenlemelerı ele alır ve ınceler Toplumsal gerçeklığın ve yaşamın sorunlanna kurallar duzeyınde çözum arayan ve getırmek zorunda bulunan hukuk dogmatığı, tüm uyuşmazlıkları ve anlaşmazhklan karşılamakla da görevlıdır Hukuk düzenınde, kurallar ve yasalar bazen toplumsal gerçeklık karşısında yetersız kalabılır, ne var kı yasa koyucu güç tarafından öngörulmedığı ılen sürulerek sorunlann ve uyusmazhklann çözumsuz kalacağı ılen surulemez Eğer bır yerde hukuk varsa, orada butun hukuksal durumların da yanıtı vardır Anudogmatık hukuk ıse hukuk alanının öbür kesımını meydana getınr Hukukun düşünsel yönu antıdogmatık bır yapı ıçındedır Hukuk felsefesı, hukuk sosyolojisı, hukuk tarıhı gıbı dısıplınler hukuk alanını düşünsel boyutlarda gelıştırdığı gıbı, hukukun bağımsız bır bılım daiı olarak gelışmesıne de önemlı katkılarda bulunmuşlardır Hukuk tarıhı, geçmıştekı hukuk olaylannı kendı özellıklen ıçınde ınceleyerek bazı genellemeler yapar Hukuk sosyolojisı ıse tarıhsel araştırmalardan da yararlanarak toplum yaşamında eylemsel olarak var olan düzenlılığı bulmaya ve açıklamaya çalışır Vardığı genellemelerle yenı getırılecek olan hukuksal duzenlemelere ve kurallara ışık tutar Hukuka bilimsel gelişme sağlar Hukuk felsefesı ıse temelde hukuk dnşnncesi olarak özetlenebılır Hukuk kurallannın ötesınde, hukuku butun bır çerçevede ele alarak ınceleyen kurallann ve hukuksal durumların değerlendınlmesı ıle yorumunu yapan, hukuk sorunları üzennde akıl yuruterek, düşunce gelıştıren, hukuk açısından temel olabılecek değer yargılarını belırleyerek, anlayış gelıştıren bır dısıplın olarak hukuk felsefesı, hukuka hem düşünsel bır yön kazandınr hem de kuralların ve somut durumların ötesınde hukukun bır bılım olarak gelışmesını sağlar Bır yandan hukuk kavramlan ve kurallan açıklanırken öbur yandan da hukukun amacı ve ıdeal hedeflerı uzennde durulmaktadır Hukuk felsefesı hukuk ıle ılgılı açıklamaları getırırken ötekı toplumsal alanlar ve dısıplınler, duzenler ıle hukuk arasındakı ıhşkıler üzennde de durmakta ve hukuk uygulamasına yenı boyutlar kazandırarak, hukuku zengınleştırmektedır Genış anlamda ele ahnırsa, hukuk felsefesının ılgı alanına hukuk uygulaması ve polıtıkası ıle ılgılı sorunlar da gırmektedır Tarıhın ılk dönemlerınden bu yana, nerede hukuk olmuşsa orada bır hukuk felsefesı de gelışmıştır Bazen uygulamadan felsefeye doğru bır gıdış olmuş, bazen de geçerlı olan felsefe doğrultusunda hukuka değışık yaklaşımlar gelışmıştır Toplumların ıçınde bulundukları durumlar kadar, sıyasal yönetımlenn aldıkları bıçımler de hukukun gehşmesınde önemlı rol oynamıştır. Ne var kı her turlu durumda bır felsefe ve hukuk etkıleşımı kesınlıkle olmuştur Hukukun çok gelıştığı Romalılar dönemınde, hukuku o dönemın duşuncesı, çeşıtlı yönlerden etkılemıştır Çeşıtlı dönemlerde etkmlık kazanan felsefı akımlar da hukuk duzenlennın bıçımlenmesınde etkın roller oynamışlardır Felsefe akımlan ka Sonuç Hukuk felsefesı, hukuk dunyası ıçın gereklıdır Bu gerekhlık, gereksınmeler kadar gelışmelerle de kanıtlanmıştır Genel olarak hukuk bılımının ve duzenının özelhklerını behrleyen, bu özelhkler arasında bağlantılar kurarak, yenı değerlendırmeler getıren, değerlendırmelere dayanarak yasal düzenleme çalışmalanna ışık tutan, hukukun amacını araştırırken adalet ve hukuk arasındakı dengenın oluşturulmasını sağlayan, hukukun gerçek ışlevsellığıne kavuşması ıçın çaba gösteren ve bu doğrultuda yenı yorumlar getıren hukuk felsefesı, hukuk eğıtımının ıçınde hak ettığı yerı bulmalıdır Turkıye'de bu konuda yenı yenı özgün çalışmalar ve araştırmalar başlamışken, bu dalın hukuk eğıtımı ıçındekı yerının sınırlanmak ıstenmesı geleceğın Turk hukuku açısından şanssızlıktır OKTAY AKBAL EVET/HAYIR Neden "Aziz Dost ve Kardeş..."? Şerıatçı basın Zıya UlHak ıçın gözyaşı dökuyor Yazılardan, gazete başlıklarından örnekler ' Islam dunyası ağlıyor Mutevazıydı, candandı, çalışkandt Devlet adamlarına hac kapısını ılk o açtı Laık dünya onu dıktatörlukle suçladı Islam önemlı bır lıderını kaybettı Bır daha boyle bır lıder gelmez Islama suıkast Dunya yasa boğuldu Buyuk ınsan hakka yürudu Güzel ınsan, dost ınsan Zıya 'Bıncık emehm şerıatın hâkım olması1 derdı" Zıya, bırkaç yıl once Islamabad'da Turk gazetecılenne bakın neler demış "Sıyası partıler teorısı, Islam ülkelerıne tamamen aykırıdır Bır kaos ortamı yaratmayı ongörüyor bu ılkeler Bır partıye oy sağlamak ıçın propaganda, reklam, çekışme gerektırıyor Bunlar bana göre Islam ruhuna aykırıdır" Zıya, Doğulu bır zorba ıdı Seçımle gelen bır ıktıdarı, sevılen bır halk lıderını devırıp bırkaç asker arkadaşıyla yonetımı ele geçıren bır kışı Tam bır demokrası ve halk duşmanı Üstelık de tehlıkelı görduğu polrtıkacıları ıdam sehpasına gondermekten çekınmeyen bır korkak Zulfıkâr Alı Butto, Pakıstan halkını ılkellık zıncırlerınden kurtarmak ısteyen bır lıderdı Kısa surede Pakıstan'ı demokrasıyle yonetılen bır ulke durumuna getırmıştı Pakıstan, Butto yonetımınde yuzunü çağdaş uygarlığa çevırmıştı Ama Ztya ışbaşına gelır gelmez, halkını en koyu karanlığa, şerıat yasalarının çıkmazına sokmaya kalkıştı Pakıstan halkı bır koyun surusu değıldı ne var kı Yıllardır zorbaya, zorbalıklara karşı dırendı Butto'nun kızı Benazır babasımn yolunda savaşım verdı Zıya'nın kapattırdığı Halk Partısı butün ülkede etkındı Nıtekım Zıya'nın ölumu uzerıne zorbadan kurtulmanın sevıncını yaşadı Pakıstan halkının demokrasıden yana kesımı Bunu da gosterılerle açıkça belırttıler Demek yüz mılyonluk bır ülkede herkes Zıya'dan yana değılmış Ya bıze ne oluyor anlamıyorum' Turkıye Cumhurıyetı şenat yasalarına gore mı yönetılıyor ya da yonetılmek ıstenıyor' Hayır Bu ülke Ataturk ılkelerının, devnmının egemen olduğu bır yerdır Türk devletının başındakı kışı, demokrası duşmanı, şerıatçı, ulkeyı on yıldır baskıyla, zorbalıkla yönetmış bır kışıyı nasıl olur da 'azız dostum ve kardeşım' dıye anabılır' llhan Selçuk'un geçen gun yazdığı gıbı, hem Ataturkçuyum dıyeceksın hem de şerıatçı bır dıktatoru 'azız dost ve kardeş' bıleceksın. bu sozu de ıkı de bır soylemekten kaçınmayacaksın' Insanın kendı ne 'azız dost ve kardeş' saydığı bır kışı duşuncesıyle, duygularıyla ona en yakın olan bırıdır, boyle olmalıdır Yoksa nıye 'dosl ve kardeş' sayılsın' Zıya, ıktıdarı zorla ele geçırmış, seçımle ışbaşına gelmış bır başbakanı astırmış, demokrasının kokunu kazımış, sayısız ınsanı hapsettırmış, oldürtmuş bır 'devlet başkanı' ıdı Protokol gereğı bır devlet başkanının cenazesıne gıdılecektır, başsağlığı mesajları venlecektır, dost ya da duşman bır ulkenın başındakı kışı, o goreve hangı yolla gelırse gelsın, belırlı bır saygı gorecektır, ama o kadar1 Kışısel duygulardan, ovgulerden kaçınılaraki O dıktatör, dost ve kardeş dıye övulmeden1 Sayın Evren, kı şu anda Atatürk devrımıyle kurulmuş bır ulkenın devlet başkanlığı görevındedır nıye kendını Zıya'ya bu denlı yakın buluyor' Anlamak guç1 Beğenıyor mu Zıya'nın yaptıklarını, yapmak ıstedıklerını1? Şerıat yasalarının bu ülkede uygulanmasından yana mı 9 Demokrasının bır aldatmaca olduğu kanısında m ı 7 Zıya gıbı 'bıncık emelım şenat yasalarının uygulanmasıdır' dıyor mu dıyebılıyor m u ' Ataturk dönemı okullarında oğrenım gormuş, Ataturk donemınde ılk gorevlerını ustlenmış bır Turk subayı, Zıya'yı, kendıne böytesıne yakın bulama7, onu 'kardeş ve dost' sayamaz Bugune dek Sayın Evren'ın pek çok davranışını pek çok söz ve konuşmasını bu sutunda eleştırdık Bu eleştırılerı yaparken saygı çızgısını aşmadık Soylevlerın, halkın onunde yaptığı konuşmalarm demeclerın yanlış, haksızyanlarınadeğındık Ama bu kez bır dıktatoru, bır demokrası duşmanını bır şerıat yandaşını 'azız dost ve kardeş dıye anması, daha öncekı yanlış tutumlarını, davranışlarını da gerıde bırakmıştır OKURLARDAN Başbakan Turgut ÖzaVa açık mektup Ben 19621975 yıllan arasında Turkıye'de Kuşadası'nda yafamtş memleketimze hayran bir tngilizım. O tanhterde Turkiye'nın olağanustu guzelliktekı Ege kıyılarmda ikâmet eden tek yabancı kadın bendim; Samos ve Kuşadası arasında ilk turist teknesini ben işlettim. Aynı zamanda teknemi dünyamn her tarafından gelen yabancı arkadaşlarıma kıralıyor ve memleketi tanımalanna yardımcı oluyordum. Turk turizmine 601ı ve 70'li yıllarda buyuk katkıları olan merhum Kuşadası Kaymakamı ve Muğla Vatisi Özer Turk ve merhum Emnıyet Amın Mustafa Yeşilova ile o yıllarda Turkiye'yi tanıtma bakunmdan turizme buyük katkılanm oldu. Yine 7O'lı yıllarda İngıltere Kraliçesi'nm esi Edinbourg Duku'nun başkanı olduğu "Dunya Doğayı Koruma Vakfı"nın Türkiye'de kurulmasında onculuk ettim. Rockefeller, Dillon ve Ford gibt nufuılu atleler \e onlarm kurdukları teşekkullerle çalışan tanıdıklar Antalya'nın doğusu ve guneyindeki sahilleri gezdikten sonra Turkiye'nın eşsiz doğal ve tarihi guzelliklerinın korunması için "Birleşmıs Mılletler"e yardımda bulunmasmı teklif etmislerdi. Turkiye'nin buyuk milli parklar yaparak yerltsme bolgelenm kısıtlamasını, duşuncesizce yaptlan tesisleri ile sahıllerim mahveden diğer Akdenız ulkelerine ornek olmasını istıyorlardı. Benim kendtsınden mektupla ncamdan sonra, o zamanın Tarım, Orman ve Koy tslen Bakanı, "Turkıye'de Doğayı Koruma Vakfı'nm da teşviki ıle Kuşadası Samson Dağı ve civarı miüı park haline Tııristik rezalet getihldi. Bugun denizden Çocukluğumdan beri dağlara kadar uzanan ormanı yundısmda bulunuyorum. ile halkın istıfade ettiği bir Tanıdığım tum Almanları, tatillerıni Turkıye'de cennettir Dilek Yanmadası. Ancak Anadolu'ya yaptığım son seyahatimden buyuk bir uzuntu ıle donmuş bulunuyorum. Binlerce turistin buyük bir ilgi ve merakla gormeye geldiğı tarihi şehirlenn ne hale geldığinı gormek beni çok uzdu. Ustun guzelliktekı eski Turk evlennın yıktırılıp yerlerini "konut" denilen çirkin yapılara terk ettiğinı gordum. Hangi turist çirkin konutlarla dolu şekilsiz şehirleri gormeye gelır? Eski guzel Turk evleri ile eski Niğde'yi ve bugunku Vtğde'yi örnek olarak gosterebilırim. tnsanın aklına ilk gelen şu oluyor: Turkler acaba artık ataları gıbı guzel konutlar yapamıyorlar mı? Ender olarak ozel girişim netıcesınde bir koylunun yaptığı zevkli ve çevreye uygun bir yapıya rastlanıyor. Demek ki ananevi guzeüik sevgisine sahip Turkler hâlâ var. Bu mektup belki hıç dıkkate almmayacak, yanıt gormeyecek, belki de bu hazin hasan gidermek tçin çok geç kalınmıştır. 50 yıldır Turklere ve Türkiye'ye âşık bir yabancı olarak bu mektubuma kulak verilmesını bilhassa rica ediyorum. 20 sene evvel ormanlar ve doğal guzellikleriniz ile ilgili bir makalem, Turk gazetelerinde yayımlanmıstı; şimdi size tekrar acizane rica ediyorum: Dünyamn en guzel memleketlerinden biri olan Turkiye'nin doğa ve tarihi guzellıklennden arta kalanlann korunması için en kısa zamanda hukumet tarafından jir komıte kurulmah ve bir an evvel faaliyete geçmelidir. Yılların turizm alanında verdiği tecrube ıle size bu mektubu yazmayı bir Turk dostu olarak vazife bildim. Saygılarımla. ROSEMARIE BALDWIN geçirmeleri ıçın ikna ediyorum. Geçen gunlerde bir grup dostumun yıne Muğla sahillerinde tatıl yapmasını sağladım. Onlarla bırlıkte tstanbul'a gitmek için Dalaman Havaalam'na gittim. Yeni termmal yapıldığmı duymustum. Keşke yapdmaz olaymıs. Sankı bir hapishane. Kliması çaltşmadığı için hamam gıbı. Charter uçaklannı bekleyen yabancılarm penşanlığım gorup, Turkluğumden utandım. Eski terminal belki kuçuktu, ama boyle hapishane gibı değıldi. Hıç olmazsa uçağı beklemek için açık bolumu vardı. Yeni terminalde ıse bir salona tıkılıyorsunuz, kan ter içinde bekle dur. Bız yurtdışında bulunduğumuz için her şeyi kotu gorduğumuz sanılabilir. Ama oyle değil. Meselâ termınalin gırişinde ve ıçerde elektronik cıhazlarla kontrol yapan polıslerın guler yuzunu, kıbarüğını gorduk. Mudurleri Suleyman beyle birhkte yolcuları rahat ettırebilmek, yedekte bekleyen yolcularm hepsıni uçağa bındırebılmek için çtrptnan THY personelinin çabasını da gorduk. Bunlar da olumlu şeyler. Bodrum, Marmaris, Fethiye, Dalyan, Gocek gibi turistik merkezlenn kapısı olan Dalaman Havaalanı'na daha cıddı eğilinemez mi acaba? Her yıl bu havaalanını kullanan binlerce yabancıya ulkemiz daha sevimli gosterılemez mi? Milyarlar harcanan bir tesise kilima koymak çok mu zor? T DEVEKIRAS ALMANYA olan sosyal yardım zammı 1 Temmuz 1988 tarihinden ıtıbaren 70 bin lıraya yukseltilmistir. BağKur emeklilennin 10 bin 675 lira olan sosyal yardım zammma 1 Temmuz 1988 tarihinden itibaren de hıçbır zam yapılmayarak gene 10 bin 675 lira olarak bırakılmıştır. Ne Sosyal Sigortalar Kurumu ve ne de TC Emekli Sandığı emeklılenmn maaşlarından sağlık primı veya aidatı olarak hıçbir kesintı yapılmazken BağKur mensubu emekliden l Mayıs 1988 tarihinden itibaren sağlık prımı kesılmektedir. BağKur emeklısınden kesilen sağlık prımının kesilmesı 1988 yılı Mayıs ayı itibariyle on yıl surecektir. Bu kesınti 30 Nısan 1998 tarihine kadar devam edecektir. Çalısma ve Guvenlik Bakanı, BağKur emeklisıne sosyal yardım zammı yaptırtmayacak ve verilen uç kuruşluk emeklı maaşmdan da on yıl sure ile sağlık primi kestırecek. Boylelıkle devletın emeklilerı arasında bariz farklılıklar yaratacak, bu hayat pahalılığmda Devlet lstatistik Enstıtusu 'nun Tuketıci Fiyatlan Endeksı 'mn yıllık enflasyon artıs oranının yuzde 75.6'ya ulastığını bildirdiğı bu donemde emeklilerin mutfak bacalan ayrı tuter, ocakları farklı yanar diyecek; birine az, dığerine çok verecek; BağKur emeklisinden oç mu alacak? Çalışma ve Guvenlik Bakanı Sayın tmren Aykut'un sosyal adalete gostereceğim belırttiğı saygı bu mudur? 12. basamaktan emekli maaşı alan BağKur emeklhinin 10 bin 675 liralık sosyal yardım zammı dahil 1 Temmuz 1988 tarihinden itibaren elıne 82 bın 75 lıra geçmektedır. Bu mıktardan ayrtca sağlık primı de kesılmektedir. 1 Temmuz 1988 tarihinden itibaren tatbik olunan 126 bın liralık asgari ucretin netı olan 83 bin 766 liralık duzeyi bile BağKur emeklisi \ akalayamamaktadır. BağKur emekhsine tatbik edılen bu eşıtsızlığin sebebı nedır? Bu farklılığın kasten tatbik edılmesıne neden luzum gorulmektedır? BağKur emeklisıne bu derece yaşama hakkı verilmek ıstenılmemesınde ne gibı bır gaye duşunulmektedır? YA VVZ ÇA LDIRA N/İSTANBUL VEFAT Sevgilı varhğımız NEBAHAT UTKAN'ın kaybını denn üzüntü ıçınde duyurunız. Cenazesı 24 Ağustos 1988 Çarşamba günü Ataköy Camısı'nde kıhnacak öğle namazıru muteakıp Kozlu Mezarlığı'nda defnedılecektır EŞt: HULUSİ UTKAN ÇOCUKLARI: NECATİ UTKAN, AYŞE N. ÖZKUT, FATMA N. UTKAN VEFAT Kardeşimiz öğretmen BağKıır emeklisi üvey evlat mı? \ormal ışçı emeklılenmn 53 bın lıra olan sosyal yardımı 1 Temmuz 1988 tanhinden ıtıbaren zam yapılarak 70 bın hraya çıkartılmıştır. TC Emeklı Sandığı emeklilennm de 53 bın lıra MEHMET KARASULU vefat etmiştir. AĞABEYLERİ: YUSUFHALÎL MUSTAFA KARASULU İLAN 1416 Sayılı Kanuna göre Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı ıle kurumlar adına yurt dışına master master + doktora öğrenımı yapmak üzere göndenlecek öğrencılerm secımı ıle ılgılı sınav tanhlen değışmıştır 1 1416 Sayılı Kanuna göre, 1988 1989 öğretım yılında Bakanlığımız (YÖK) ve kurumlar adına öğrenım yapmak amacıyla yurt dışına resmıburslu statüde göndenlecek öğrencüen secmek üzere 2425 Eylül 1988 tanhlennde yapılacağı duyurulan sınav ve son başvunı tanhı, referandum nedenıyle değıştırılmıştıı 2. Sınavlara katılmak üzere 8 Ağustos 12 Eylül 1988 tanhlen arasında yapılan başvunılar ışleme alınacaktır. 3 Fen bılımlen ve mühendıslık dallanndakı sınavlar 1 Ekım 1988 tanhınde, sosyal bıhmler dallanndakı sınavlar ıse 2 Ekım 1988 tanhınde tstanbul Teknık Ümversıtesı tşletme Mühendıslıgı Fakültesı'nde yapılacaktır 4 Adaylara venlecek olan sınav gınş kartlannda sınav tanhı belirtılecek olup, sınav gınş belgelennde beürtılen tarıh esastır Basın 26857 T.C. KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ 1988111 Esas 198882 Karar Davacı Alı VONA vekülen Av Halıs TOPÇU Av ÖmerYlLDlR1M tarafından hasımsız olarak mahkememıze açılan odeme vasağı konulması dav'asının mahkememızde evrak uzennde yapılan ınceleme sonunda venlen karar gereğınce, T Vakıflar Bankası Karamursel Şubesı'nden davacı ALİ VONA tarafından 172308 serı numara ıle 20/543 sayılı hesaba alınmış bulunan çekın kayıp olduğundan ılgıhsı veya uçuncu şahıslar tarafından kullanılmaması ıçın bu çek uzerıne odeme vasağı konulmasına karar verıldığı hususlan ılan olunur 16 8 1988 Basın. 8587 SICAK BIR SESTEN ÇAĞDAŞ BİR YORUM. DINLEMEK İSTER MİSİNİZ ? KAYIP Şenturk Özturk adlı 11 yaşındakı oğlum kayıptır Şenturk Ozturk dılsız, saçlan çok kısa kesılmış ve kumraldır Kaybolduğu gün uzennde açık kahverengı pantolon ve kısa kollu bır tı?ört bulunuyordu Kendısını görenlenn ya da bılgısı olanların Kupluce NATO Yolu No 6/84 Beylerbeyı adresıne başvurmaları rıca olunur Babası: İSMAİL OZTURK Nüfus cüzdanımı kaybettım HakümsüzdUr M ALİ UÇAR BEYKOZ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No 1987/562 ladeı Muhakeme talebınde bulunan Ludvık Mmakovskı \s tarafından davalılar Le>la Gençer vs alevhıne açılan mahkememızce venlmış bulunan 1983/583 esas ve 1986/545 karar sayılı hukmun kaldınlarak ıadeı muhakeme talebınde bulunulduğu ve vapılan duruşma davalı Huseyın Ulvı Çeyrek'ın duruşmanın bırakıldığı 7 9 1988 gunu saat 11 00'de duruşmada bızzat hazır bulunması veya kendısını bır vekıl ıle lemsıl eıtırmesı aksı takdırde duruşmanın gıyapta devam olunacağj gıbı gıvapla karar \enlmcsı hususı ıİanen teblığ olunur 16 8 1988 Basın 8605 İSTEDİĞİNİZ TUM DUYGULAR BIRARAOAL^sHL, Pasomu kaybettım Geçersızdır SEZGtN DOĞAN Pasomu ve şebekeraı kaybettım Hükumsuzdur REİS SANATÇI TUM KASETÇİURDE Bu bır BOIent Ortoçgil Flkret Kızık* (ÇEKIRDEK) Oftolc vopırmdır DAĞITIM KAYNAK MUZ1K TIC Tovvarecı Mehme! Alı Bey Sok 6 4 Ştşlı Tel 131 35 74
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle