19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHVRİYET/8 HAVA DURUMU Meteorok Genel Müdürluıloji ğü'nden alınan bilgiye göre, yuruumuzda genel hava durumu: Yurtta yağış beklenmiyor bütün bölgelerimiz az bulutlu ve açık geçecek. HAVA SICAKLIĞI: Biraz artacak. RÜZGÂR: Kuzey ve doğu yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DENİZLERİMİZ . . . . . . . . . , , , „ DE RÛZGÂR Yıldız ve poyrazdan 'J S l 1 O k m do'aynda bulunacak. Van Gölü'nde hava: 35 kuvvetinde saatte 1021 de «J>"lufove açık geçecek. Ruzgâr kuzey ve doğu yönniz mili tıızla esecek, deniz mu L e r ? e " h f f a b r a s ı r a o r t a * " " * » * esecek göl kuçük tedil dalgalı olacak. Dalga yük o a l 9 a " o l a c a k setdiui 0515 metre görîış uzakyajmurtu Adau Adapazarı Mıyaman Afyon A$n Ankan Antakya Antalya Anvm Btecik Botu Bursa Caıukkale Çorum Oemzlî A A A A A A A A A A A A A 38°26°D<yar1)akır 31° 20° Edıme 37° 23° Erancan 30° 17" Erzurum 29° 15" ES<ısetw 32° 16° Gazıantep 30° 22° Gıresun A 38° 24° Gumuslane A 28° 17° Hakfcan 37°23°ıs|»rta A 33°20°!sfant>ul A 31° 19° Izmir A 3*>WKira A 30°lS°Kaa»monu A 2n3°Kayser. A 32°20°KırUarelı A 37>21°Konya A 29° 15° Kutahya 38°20»Manısa M°20°KMaras 29° 16° Mersm 29° 14° Muflla 32° 17° Muş 372°Nrt J 28°23°0n)u A A A A A A A A 29°17°RÜB A 31° 20° Sansun A 31° 18° S«rt A 31° 22° Sınop A 37°25°S«as A 27° 10° TekırtaS A 27° 14° Trataon A 30° 15° Tuncet A 32°21°U*ak A 3rM7<>Van A 32° 17° Vtagat 36° 17° Zongukbk A HABERLERİN DEVAMI TURKIYE'DE BUGUN 37° 24° 34° 24° 33° 25° 36° 22° 29° 15° 29° 15° 28° 23° 27° 21° 28° 24° 38° 25° 27° 22° 28° 15 32° 21° 28° 22° 35° 16° 32° 17° 28° 16° 28° 14° 27° 21° 31 TEMMUZ 1988 DUNYA'DA BUGUN Amsterdam B 20° Amman A 38° Atra A 35° A 41° t Barcetona A 29° B 22° Basel B 33° Berlın Y 24° Bmn B 20° B 21° Bruksd Buöapeste Y 29° Cmevre 8 23° Ceayir B 36 A 45° CnMe Dubaı A 44° Frankfun B 21° a™ A 38° Y 20° Hetsifilo A 39° Kahıre Kopenhag Y 20° B 20° Kfiln A 38° Lffkosa Lgntngrad Y 23° Y 19° Londra A 32° Uadnd B 30° Mısano Montreal Y 27° Mostova B 23° MuıMi Y 23° Ne* Vbn A 36° Oslo Y 18° B 21° Paris Prag Y 26° A 44° Rıyad A 30° Roma B 31° Sotya A 40° Sam A 34° felMv B 25° Ijnus Varsow Y 25° 6 31° \femdik Y 28° Vıyara Washınç!on A 32° Zunh B 22° MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI /£*. A aç* B DuMu K kartı S sıst V yağmurlu UĞUR MUMCU (Başlarafi 1. Sayfada) GOZLEM Kafıire» Tarih yağmasına iade davası Türk hükümetinin New York Metropolitan Müzesi aleyhine açtığı dava devam ediyor. 1960'lann sonlarında Uşak'tan kaçınlan ve ünlü Metropolitan Müzesi'ne satılan "Karun'un Hazinesi"nin Türkiye'ye iadesi davasında Mesut Yılmaz da ifade verdi. NEW YORK (AA) Uşak bölgesinden kaçak kazılarla çıkanhp yurtdışına kaçınlan ve Ne» York Metropolitan Sanaı Müzesi'nce satın alınan "Kanın Hazineleri"nin Türkiye'ye iadesi için müze aleyhine açılan dava sürüyor. Türkiye'yi temsil eden avukatlar, cuma günü davaya bakan New York mahkemesine yeni bir dilekçe vererek, Metropolitan Müzesi'nin iddialarını cevapladılar. Dilekçede, "Hazineain Türkiye'den çalındığını kabul edip iadesine hükmedecek mahkeme karan, Amerikan kültür ve dış politika çıkarlanna mutlaka kalkı sağlayıp bu çıkarları arltıracaktır" denildi. "ait olduklan ülketere iadesi" poiitikasını benimsediği, bu politikanın "Türkiye ile ABD arasında var ulan iyi il'ışkilerin öğelerinden biri olduğu" vurgulandı. Dilekçede "Türkiye'nin. hazinenin iadesi konusunda makul bir nnın mart ayında mahkemeye çaba harcadığı konusunda bir verdiği dilekçede, müzenin hazi kuşku varsa ki hiz htınun söz koneyi "iyi niyetli üçüncü şafaıs nusu olmadığını belirtiyoruz bu olarak" elinde tuttuğu, eserlerin kuşku, ABD'nin bağlı olduğu çalıntı olduğunun bilinmediği öııe kültür politikası ile bağdaşır şekilsürülmüş, bu görüş kabul edilmede ve Türkiye'nin lehine ortadan se bile, Türk hükümetinin hazinekaldınlmalıdır" denildi. yi istemek için yasal sürede harekete geçmediği iddia edilmişti. Mesut Yılmaz Türk tarafının avukatlarınca Türk tarafının dilekçesinde, verilen cevabi dilekçede ise Türkiye'nin bu eserlerin Metropolitan aralannda Dışişleri Bakanı Mesut Müzesi'nde olduğunu öğrenir öğ Yılmaz'ın da bulunduğu konuyrenmez harekete geçtiği kaydedil la ilgili uzmanların yeminli ifadedi ve müzenin "iyi niyet" iddia leri de yer aldı. "ayrılmaz ve paha biçilmez bir parçası" olduğunu söyledi. Çalıntı eserlerin, ait olduklan Ulkelerde sergilenmesi ilkesinin bütün dünyada kabul edildiğini hatırlatan Yılmaz, "Türkiye Cumhuriyeti, Türk halkının mirasının bir parçası olan bu eserleri, korumak ve muhafaza elmek için geri istemekiedir" dedi. ABD'nin "çalıntı eserlerin ilgili ülkelere iadesi" politikası izladiğini de hatırlatan Mesut Yılmaz, mahkemenin, hazinenin Türkiye'ye iadesine karar vermesini istedi. Türk tarafınca sunulan dilekçede, aynca konuyla ilgilerinden ötürü Anadolu kültürleri konuunda uzman arkeolog Cranford Greenev»alt, Machleld Mellink, Dışişleri Bakanlığı Protokol Daire Başkanı Büyükelçi Aydın Yeğen, Eski Eserler ve Müzeler eski Genel Müdürü Mehmel Önder ve aynı konuda uzman Burhanettin Tezcan'ın yeminli ifadeleri yer aldı. Karun'un Hazinesi Bakanlığı'na atanmıştı. Devlet Başkanlığı Genel Sekreteriiğine de ailenin laik kanadından değerli sanatçı Asım Ekren getirilmişti. Zeynep Öza/'a da Kültür Bakanlığı görevi düşmüştü. Başbakan Korkut özal kutlama törenleri için bir komisyon görevlendirmişti. Bu komisyonda Devlet Bakanı Eymen Topbaş, Milli Savunma Bakanı Recep Ergun, içişleri Bakanı Mustafa Taşar, Başbakan Yardımcısı Mehmet Keçeciler görev almışlardı. Komisyon gecell gündüzlü bir çalışma yapmıştı. O gün için her şey hazırdı. Programa göre Hacı Başkan özal sabah namazım Bakanlar Kurulu, Meclis Başkanlık Divanı ve ANAP Grubu ile birlikte Ko catepe Camii'nde kıldıktan sonra Ankara sokaklarında bir "şükran gezisi" yapacak, daha sonra 12 atın çektiği bir "başkanlık arabası" ile hipodroma gidecekti. Saat 10.00'da Hacı Başkan Özal bu başkanlık arabası ile hipodromda şeref tribünü önüne gelmişti. Başkanlık arabası Sultan II. Abdülhamittn saltanat arabasının aynısı idi. ENKA Holding ve Bahariye Mensucat tarafından Hacı Başkan özal'a armağan edilen bu başkanlık arabasının kurşun geçirmez camları da Federal Almanya'daki ünlü Schuca şirketi tarafından özel olarak yapılmış, camlann üzerine altın harflerle "Haa Başkan" yazıları yazılmıştı. Arabanın sağ üst köşesinde aitın kakma harflerle "La ilahe illallah" yazısı göze çarpmaktaydı. Arabanın sol yanına da "Maşaallah" yazısı yine altın harflerle yazılmıştı. Başkanlık arabası hipodroma girdiğinde mehter takımı "ceddin deden, neslin baban" marşını çalmaktaydı. Ûzal'ın tribünlerde gorülmesi ile birlikte mehteran bölüğü, marşı aniden kesıyor ve Ankara Müftülüğü'nce gorevlendirilmiş bir hafız gür sesiyle Kuran okumaya başlıyordu. Hipodromda çıt çıkmıyor, arada bazı yurttaşlardan "Allah Allah" diye sesler yükseliyordu. Birden uzal'ın, önündeki mikdiği duyuldu. Bu ses üzerine hipodromda alkış sesleri yükselmeye başladı. Arkasından yurttaşlar tekbir getirmeye başladılar. Herkes heyecan içindeydi. Şeref tribününde bir Müslüman general vardı: Pakistan Devlet Başkanı Kardeş Ziya, özal'ın bu büyük günü için Pakistan^ dan gelmiş ve gelirken de Pakistan ordusunda imamlık yapan çeşitli rütbedeki subayları da yanında getirmişti. ZiyaYıın sağ yanında Suudı Arabistan'ın Ankara Büyükelçisi oturmuştu. Amerikan Büyükelçisi Hupe da kardeş Ziya'nın sol yanındaydı. Başkent Ankara sokakları o gün yeşil bayraklarta donatılmıştı. rofona eğilerek ")/a Aziz Allah benim sevgili vatandaşlanm" de Dikili Şenlikleri'nin son günü, "Barış ve Demokrasi" konulu açıkoturumu Reha İsvan yönetti. Erbil Tuşalp, Güney Dinç, Kemal Anadol, Sadun Aren konuşmacıydılar. Konuşmacıların tümünün söyledikleri ilginçti. Prof. Sadun Aren 141142 ile eş • • tutulan 163'e de değindi. Aren'in konuşması çok kişiye çarpıcı gelmişti. Aren, özetle şöyle diyordu: "Demokrasi, her şey gibi bütün kavramlar gibi neyi vurgulamak istiyorsanız, o bakımdan tanımlanabılir. Çünkü her olayın çok çeşitli yönleri vardır. Örneğin demokrasiye 'halkın halk için...' filan yönetimi' denir. 'İktidarm seçimlerle el değiştirmesidir' denir. Bu tanımların hepsi doğrudur, fakat maksadınıza uygun olabilir veya olmayabilir. Ben daha özüne gidecek bir tanımlama yapmak istiyorum, başka bir yanını vurgulamak istiyorum: Demokrasi demek, insanların uğradıkları toplumsal haksızlıklara karşı, barışçı yollardan mücadele ederek, bu haksızlıkları düzeltebilmek özgürlüğüne sahip olmak demektir. Bunun için dört yılda bir seçim yapılması gerekir, oylamanın şu şekilde olması gerekir, şu kuralların olması gerekir vs.. Bunu böyle başka yönleriyle destekleyebilirsiniz. Fakat demokratik rejim hak aramadır. Ama tabii alacağını tahsil etme hakkı değil. Çünkü bu türlü haklar mahkemelerâe de aranabilir. Toplumsal haksızlıklara karşı mücadele etmek, burada uğranılan haksızlıkları düzeltebilmek için mücadele etme özgürlüğü... Demokrasi bu. Bu haklar nasıl haklardır, yineliyorum; toplumsal haklardır. Arkadaşlar, haksızlık olmadan, hak diye bir şey olmaz. Haksızlık olduğu için hak diye bir şey vardır. Haksızlık ortadan kalkarsa, hak gerekmez. Öyle bir toplumda da demokrasiye filan gerek de yoktur. O, işte bildiğimiz çok ileri bir toplum düzenidir. Orada ne hak aranır, ne bir şey yapılır. Çünkü haksızlık yoktur, demokrasi gerekmez. Çünkü kimse haksızlığa uğramaz vs. Söz konusu haksızlıklar, düzenin haksızlık saymadığı, onun için yasalarla düzeltmeyı göze almadığı, gerçekleştirmediği hususlardır. Örneğin ücretini alamamak, mahkemede alınabilecek bir haktır. Fakat ücretini yükseltmek istemek, o toplumsal bir haktır. Düşük ücret, toplumsal bir haksızlıktır. Bununla mücadele etmek için mahkemeye gidemezsinız, yani mahkemeye gidip, 'Bizim patron bana az ücret veriyor' diye dava açamazsınız. Vermez zaten. Eee, ne yapacaksınız? Pahalılık da var ortalıkta, işte mücadele edeceksiniz buna karşı... İşte arkadaşlar, demokrasinin tanımıyla ilgili olarak şimdilik söyleyeceğim bu. Şimdi, demokrasiyi böyle tanımlarken, 163. maddenin, yani "şeriat devieti" kurma özgürlüğü bir haksızlığa, yani bu madde kaldırılırsa elde edilen özgürlük, böyle işe yarayan bir özgürlük değildir. Yani bir haksızlığı ortadan kaldıracak bir özgürlük değil. Ne özgürlüğü? "Şeriat devletî kurmak mücadelesi yapmak özgürlüğü". Şeriat devleti kurulmadığı zaman kim üzülüyor? Kim haksızlığa uğramış ki? 'Aman bu özgürlüğü verelim' densin. Türkiye veya insanlık, bu özgürlüğün olduğu dönemleri gerisinde bırakmış. Bu, geri bir düşünce. Geri bir şey. Onun için ben, 163. maddenin, yani şeriat devleti kurulmasına özgürlük verilmesinden yana değilim. Reha Hanım arkadaşımızın temas ettiği mesele buydu, ben bundan yana değilim. Ama şöyle bir şey olabilir, ona bir şey demem; 141142 ise insanların hak alabilme mücadelesınde engeldir. Siyasal parti kurmasmda, işçi sınıfının düzeni değiştirip, toplumsal haksızlıklardan kurtulma özgürlüğünü engellemektedir. O bakımdan onlar (141142) kalksın; bu da (163'te). Buna ben bir şey demem. Onu kaldırabilmek için bunu da kakjırmak şartsa, yani bir ittifak yapmak söz konusu ise diyelim Mecliste oylanacak, diyortar ki 'Şu kadar vanz biz, eğer bize siz razı olursanız, biz de size razı oiacağız' o zaman olur. O ayrı bir konu. Yani 141142'nin kaldırılmasının koşulu ise onu kaldırmak için zorunluysa.bir ittifak, bir ödün olarak, 163'ün de kaldırılmasından yanayım. Şunları karşılıklı görmüyorum: Bazı şeyleri arkadaşlar öyle görüyorlar. Örneğin grev, 'Madem grev hakkı veriyoruz, lokavt hakkı da verelim!' öyle şey olmaz. Birisi, insanların yaşaması için gerekli. Öbürü öldürmek için gerekli, aç bırakmak için, egemenliğini pekiştirmek için. 'Eee, madem ki o çalışmamak hakkını haiz, bu da çalıştırmamak hakkını haiz!' olmaz. Onun için lokavta karşıyım, ama grevden yanayım. 163'ü çok gerici bir düzenin savunulması olarak gördüğüm için karşıyım. Ben hiçbir zaman gerici bir düşüncenin özgürlüğü için savaşmam. Çünkü önemli bir şey savaşmak. Bir hak için savaşılır. Yani demokrasinin bir işlevi vardır. O işlev, hak arama işlevidir. Bu işlevi olmayan haklar beni ilgilendirmez. Bunu da böyle düşünüyorum. Şimdi barışa gelince; konumuza gelelim, savaş olmaması demek değildir yalnızca, bunu anlamamak gerekir, eksik olur. Savaş tehdidinin de olmadığı hal olarak anlaşılmalıdır. Yani silahlanma da olmamalıdır. Demin Reha arkadaşımız söylediler, yani savaşın çok önemli kötülükleri, silahlanma aşamasında da gerçekleşmektedir. Savaş olmasa bile silahlandıkca biz, işte çocuklara süt veremez hale geliyoruz, okul yapamaz hale geliyoruz vs. Yani maddi olarak da yıkım oluyor, tabii savaş hazırlığı, soğuk savaş. Psikolojik etkileri de devam ediyor. Bir, adam öldürmek eksik oluyor yani. O bakımdan barış dediğimiz zaman, silahlanmanın da önlendiğı, savaş tehdidinin tümüyle ortadan kalktığı bir durumu düşünmemiz gerekiyor. Bu iki şey arasında paralellik de kurulabilir. Yurtiçinde demokrasi demek, dünyada barış demektir. Yurtiçinde faşizm, paralellik kurarsak, dünyada savaş demektir. Yani böyle bir benzerlikleri vardır. Savaşlar, sömüru için yapılır, kimse keyif için savaş yapmaz. Sömürmek için yapar savaşı. Eğer ülkeler demokratikleşirlerse, demokrasiyle banş arasındaki bağlantı bu noktadadır, ülke içinde faşizm varsa dünyada da savaş var demektir. Çünkü kendi halkını sömürdükten sonra başka halkları da sömürmek ister, savaş açar. Faşizm veya kapitalist sömurü, emperyalist sömürü filan. Bunun için dünyada savaşı gerçekten ortadan kaldıracak, özellikle savaş tehdidini de ortadan kaldırabilir. Çünkü dehşet dengesiyle fiilen savaşı önleyebilirsiniz." Bir Demokrasi Dersi... 1 sında bulunamayacağı belirtildi. Dışişleri Bakanı Yılmaz, 1 temHazinenin Metropolitan Sanat muz tarihinde New York'ta noter Müzesi'nde bulunmasinın, Türk huzurunda verdiği ifadede, TürkiAmerikan ilişkilerini etkilediği ye'den yasadışi olarak çıkanlıp kaydedilen dilekçede, ABD yöne kaçınlan Karun Hazinesi'nin Metropolitan Müzesi avukatla timinin çalıntı sanat eserlerinin Türkiye'nin kültür hazinesinin Tarihî eser kaçakçısı 3 kişi daha yakalandı ANTALYA (Cumhuriyel) Antalya'nın Elınalı ilçesinde, evlerinde tarihi eser bulunduran ve bunları alıp sattıkları belirlenen 3 kişi daha yakalandı. Antalya Emniyet Müdürlüğü Adı "Faysal Meydanı" olarak değiştirilen Ulus Meydanı'nöa, adı Mali Şube ekipleri tarafından ya"Abdulhamit Bulvan" olarak değiştirilen Atatürk Bulvan'ntia pılan operasyonla 30 adet çeşitli "Müslüman Başkan" ve "Hacı Başkan" yazılı dövizler asılıydı. tarihi eserle ele geçirilen Hakkı Kuran okunmasından ve Başkan özal'ın duasından sonra sıra Haa Başkan'm tören kıtasını denetlemesine gelmişti. özal, Toprak (Tavşan Hakkı), Ramazao Yılmaz, Sırrı Avdın adlı kişiler "Merhaba Asker" yerine ilk kez "Selamün Aleyküm Asker" didün cumhuriyet savcılığına sevk ye seslenmişti. edildi. Askerler şaşırmışlardı. Bu yüzden olacak "sağol" sesi pek ctlız çıkmıştı. Birkaç asker "sağol" yerine "Vesselamün Aleyküm" Ramazan Yılmaz'ın, Elmalı ilçesinin Göltarla mevkiinde çıkardemişlerdi ama iş işten geçmişti. Ertesi gün tören kıtası kodığı çeşitli insan ve hayvan figürmutanı resen emeklıye sevk edilecek, yerine Milli Savunma Baleri bulunan antik bir başı Sırrı kanı Emekli Orgeneral Recep Ergun'un seçtiği bir yüzbaşı ataAydın vasıtasıyla Hakkı Toprak'a nacaktı. sattığı belirlendi. Ramazan YılGeçit resmi başlamıştı. maz'ın evinde yapılan aramada ise Tören alanına ilk girenler Nakşibendi tarikatı mensupları ol şu tarihi eserler ele geçirildi: 10 muştu. Arkasından Nurcular, Saidi Nursi'ntn kitapları ellerinde adet Helenistik devre ait bronz şeolduğu halde yürüyüşe geçmişlerdi. Yürüyüş kolunun başınhir sikkesi, 4 adet Geç Roma devri da yeşil bayrak taşıyan, başı sarıklı, yeşil cübbeli ve sakallı bir sikkesi, 2 adet gümüş Osmanlı hoca yürüyordu. Nurculan Batılı gıysileri içinde S&eymanalar sikkesi, 7 adet çeşitli devirlere ait izlemışti. Arkasından büyüklü küçüklü tarikatlar yürüyorlardı. bronz sikkeler, 1 adef madeııi oyun taşı, 1 adet kurşun ağırlık, Geçit törenine katılanlar öza/'ın bulunduğu tribünün önüne I adet bronz ağırlık, 1 adet bronz gelince sağ ellerini göğüslerine koyarak hep birlikte "Müslüman Başkan" ve "Hacı Başkan" diye bağırıyorlardı. Başkan Özal ok ucu, 3f"Mİet Osmanlı devrine ait bronz sikkeler. yerınden hafifçe doğrularak, sağ elini göğsüne bastırarak yü CUELLAR VE İRAN HEYETİ Birleşmiş Milleöer Genel Sekreten Perez de Cuellar, İran ve Irak dışişleri bakanlan ile önceki gün ve dun göruştu. Cuellar, gazetecilere elinde tam ve kapsamh bir banş planı otduğunu söyledi. Körfez'de barış için iki adım (Baştarafı 1. Sayfada) Irak dışişleri bakanlan ile son 48 saat içinde iki kez ayrı ayn görüştü, Perez de Cuellar, İran ve Irak dışişleri bakanlan ile dün sabah görüştükten sonra yaptığı açıklamada, gelecek hafta ateşkesin ilan edilmesini umduğunu söyledi. Ateşkes için girişimler sürerken, iki ülke arasındaki çarpışmalar da devam ediyor. Irak, tran'a ait yerleşim bölgelerinden iki gün içinde çekileceğini açıkladı. İran Haber Ajansı, Irak'ı bir kez daha kimyasal silah kullanmakla suçladı. Irak savaş uçaklarının, İran'ın kuzeybatısmdaki Merivan kenti yakınlarında bulunan Bilo, Kürt yerleşim bölgesine kimyasal silahlarla bir saldırı düzenlediğini öne sürdü. Irak ise bu konuda bir açıklama yapmadı. Irak tarafından yayımlanan askeri bildiride de cephenin orta kesiminde İran'a ait yerleşim birimBM Genel Sekreten Perez de lerinin 48 saat içinde boşaltılacaCuellar'ın önçeki gece her iki ül ğı kaydedildi. Resmi Haber Ajaııkenin dışişleri bakanlan ile yaptığı görüşmelerde "yeni öneriler" sunduğu öğrenildi. tran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Vetayeti, göriismelerden sonra yaptığı açıklamada, "Genel Sekreter'in önerilerini genelde olumlu bulduklannı" söyledi. Velayeti, Irak'la yüz yüze görüşme konusunda da "AteşATİNA (AA) Türk savaş kes sağlandıktan, birlikler ulusla uçaklannın 614 temmuz tarihlerarası sınırlara çekildikten ve sa ri arasında 17 defa Yunan hava savaş esirieri değiştirildikten sonra hasını ihlal ettikleri ileri sürüldü. makul bir düzeyde yüz yiize göYunan basınında yer alan hariişmeyi kabul edebileceklerini" berlere göre, Yunan hava sahasıkaydetti. n: ihlal eden Türk savaş uçakları, Irak Dışişleri Bakanı Tarık Yunan savaş uçakları tarafından Aziz ise, Cuellar ile görüşmesi "tespit ve taciz" edildiler. hakkında açıklama yapmadı. Bu arada. Yunan Savunma BaGenel Sekreter Perez de Cuel kanlığı'nın ısteği üzerine, ABD 1 lar da Velayeti ve Aziz ile yapüğı ye sipariş verilen 40 F16 savaş görüşmelerden sonra gazeteciler uçağında bazı teknik değişiklikler le konuşurken, "Her iki bakanla yapılmasının kararlaştırıldığı bıltekrar görüşeceğim. Bazı güreş dirildi. aynlıklan bulunuyor, ama bu Uçaklardaki değişikliklerin, normal. Her iki taraf da sorunu maliyeti 16 milyon dolar arttıraçözme konusunda ilgili. Sanıyocağı öğrenildi. rura benim de sabırlı olmam ABD'ye sipariş verilen 40 F16 gerekiyor" dedi. Cuellar, elinde savaş uçağı yaklaşık 850 milyon yalnızca ateşkes önerisi değil, dolara mal olacak. "bütün boyutlan içeren bir barış planı olduğunu" kaydetti. Öte yandan Yunanistan Hüküİran'ın "yüz yüze görüşme" met Sözcüsü Sotiris Kostopulos önerisini "prensipte" kabul ettiğini de vurgulayan Genel Sekreter, Lübnan'da rehin tutulan BM Barış Gücü Komutanı Amerikalı Albay YV'illiam Higgins için, "Yakında olumlu sonuç çıkacağı konusunda umutluyum" dedi. Bir lranlı diplomat, gorüşmenin çok yapıcı geçtiğini kaydetti LEFKOŞA (AP) KKTC hüve Genel Sekreter'in hafta sonu görüşmelerine ara verdiğini, De kümeti, Kıbns'ta iki kesim arasınCuellar'ın bundan sonraki ilk gö da seyahat eden yabancı uyruklurüşmesini yarın sabah iran Dışiş ların pasaportlarına damga basleri Bakanı Velayeti ile yapacağı ma uygulamasını kaldırdığını nı bildirdi. Ancak Genel Sekre açıkladı. Bu yeni uygulamanın en ter'in Irak DışişlerrBakanı Tarık çok turistler ve yabancı gazeteciAziz'le yeniden görüşüp görüşme İerin yararına olacağı bildirildi. yecekleri konusunda bir bilgi veEn son nisan ayında yeniden rilmedi. Dünkü görüşmelerde Irak temsilcisinin "yüz yüze başlatılan uygulama nedeniyle görüşme" konusunda ısrar ettiği, KKTC'ye giden yabancılar, Rum bu yüzden ateşkes görüşmelerinin kesimine giremiyorlardı. Bunun gerginliğini koruduğu belirtiyor. nedeni Rum gümrük makamlansı INA, önceki gece yayımladığı bildiride, Kasrı Şirin, Sar Pol Zahab Halwan, Sumar ve Amirabad yerleşim birimlerinin boşaltılacağını kaydetti. Irak bildirisinde aynca, çeşiüi hava saldırılanyla İran mevzilerine ağır hasar verdirildiği de belirtildi. Öte yandan, Ingiltere Başbakaru Margaret Thatcher, BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesini, New York'taki ateşkes görüşmelerine destek vermek amaayla toplantıya çağırdı. rüyuşçülerı selamlıyordu. Semra Özal ise yerinden sağ elini sağ ve sola birkaç kere sallayarak yürüyüşçülere karşılık veriyordu. Tavşan Hakkı lâkabıyla tanman Hakkı Toprak'ın daha önce Antalya Mali Şube ekipleri tarafın"Kollan Roleks saatli liberaller" ile "hodri meydan bakışiı, ka dan gerçekleştirilen büyük operasra btyıklı ve gül suyu kokan muhafazakârlar" o gün kol kolaydı yonda da adının geçtiğini bildiren Şube Müdürü Fahreuin Çakar, lar. Papatya Örgutü içindeki "liberal papatyalar" ile "haa Toprak'ın antik bası ne yaptığmın paparya/ar" arasındaki soğukluk da Güneş Taoerin unutulmaz öğrenilemediğini söyledi. Çakar, çabalarıyla giderilmişti. Dönek Marksistierin o gün basında çıkan "özal'ın ters oturtulmuş sınıf mucadelesini liberal felsefesi "Hakkı Toprak'ın geçmişinde de bu tip olaylara karıştığını biliyove İslamcı görüşü ile rayına oturtarak, bürokrasinin geleneksel ruz. Antalya piyasasını toplayangücünu kırdığı" konulu yazıları o gün dualardan sonra en çok ların basında bulunduğunu sanıokunan satırtar olmuştu. yoruz Tavşan Hakkı'nın" dedi. AtiıiiVııuı iddiası: 8 günde 17 ihlâl TürkYunan Siyasi Komitesi'nin mayıs ayı sonunda Atina'da yaptığı toplantıda imzalanan mutabakat muhtırasının Yunanistan tarafından ihlal edilmediğini öne sürdü. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tnal Batu'nun "Yunanlılann 11 temmuzda Ege Denizi'nde yaptıklan Aegis Tatbikatı mutabakat muhtırasının ihlalidir" şeklindeki açıklamasını yanıtlayan Kostopulos söz konusu anlaşmanın tatbikatların tartışmalı bölgelerde yapılmasından kaçınılmasuıı öngördüğünü söyledi. Sözcü, Yunan donanmasının mutabaka muhtarasım ihlal etmediğini, Türk hava ya da deniz haberleşmesine engel olmadığını savunduktan sonra "Aksine Türkiye deniz ve hava tatbikatlan boyunca Rodos ve Meis adalan arasındaki haberieşmeyi ciddi bir şekilde engellemiştir" dedi. Hacı Başkan Roleks saatli liberallerte Kecea/er gibi İslamcılan, Mustafa Taşar gibi hareketçileri ve dönek Marksistleri bir araya getirmiş. TRTo gün bu töreni canlı olarak yayımlamıstı. Başkan özaP ın sabah namazı ile başlayıp gece yarısına kadar süren kutlama törenlerint TRTçok başanlı biçimde ekrana yansıtmıştı. TRT Genel Müdüru Cem Duna ile Televizyon Dairesı Başkanı Serpil Akıllıoğlu o günkü yayın kadrosunu tek tek kendileıi seçmişlerdi. Danışman Nuri Çolakoğlu o gün meslek hayatının en önemli sınavını vermişti. Özal'ın Çankaya'ya çıkışının birinci yıldönümü o gece "Haa Ana Semra Hanımefendinin yüksek himayelerinde" Gazi Ordu Fahrettin Çakar, tarihi eser kaçakçılığı ile ilgili olarak soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğunü belirtirken, ele geçirilen eserlerin de müze müdürlüğü yeıkililerine teslim edildiğini söyledi. Dinde evi'nde verilen muhteşem balo ile sürecekti. Hacı Başkan özal ile Hacı Ana Semra Hanımefendi, Papatya örgütünce verilen bu muhteşem baloda "papatya gibisin beyaz ve ince" tangosu ile ilk dansı açacaklardı. Astsubaya soruşturma ELMALI (Cumhuriyet) Antalya'nın Elmalı ilçesine bağlı Akçay Kasabası Jandarma Komutanı Astsubay Metin Göktürk hakkında karakolda adam dövdüğü iddiasıyla soruşturma açıldı. Akçay'a bağlı Akçeniş köyünden 23 yaşındaki Nevzat Koşanın Kınıkova köyünden 16 yaşındaki Gülsüra Erdem'i kaçırması üzerine kızın ailesi jandarmaya başvurdu. Olayı soruşturan Astsubay Metin Göktürk, erkeğin yakınlarının evlerinde arama yaptı. Bu arada, gençle akrabalığı bulunmayan Hıdır Demir'in evinde de arama yapıldı. Ifadeleri alınmak üzere eşi Fatma iîe birlikte pijaınaiaı la karakola götürülen Hıdır Demir, ertesi gün kendisine işkence yapıldığmı öne sürerek savcılığa başvurdu. Sevk edıldiği hükümet tabipliğinden 10 günlük rapor alan Hıdır Demir, "Astsubay Metin Göktürk, gece 24.00 sıralannda kapımıza tekme atarak içeri girdi. Bize, 'Allahsızlar' diye bağırarak kızın nerede olduğunu sordu. Bilmediğimizi söyleyince, eşimle birlikte pijamayla karakola gölüriildük. Astsubay beni saat 02.00'ye kadar dövdü. Karakoldaki kızın yakınlanna da, 'Bu Alevilere kız verdirtmem ben' diyordu." dedi. Başbakan Özal îstanbuFda İrtaflbul Haber Servisi Başbakan Torgot Öıal dün gece Istanbul'a geldı. Suudi Arabistan ziyaretinden sonra ilk kez Istanbul'a gelen özai.bugUn Cumhurbaşkaıu Kenan Evren'le haftalık olağan görüşmesini yapacak. özaJ'ın Boğaziçi Üniversitesi mensuplarının AJibeyköy'deki toplu konutîannın anahtar teslim törenine kaüldıktan sonra eşi Semra özal ile birlikte Beşiktaşlı Samet'in jübile maçını izleyecegi belirtildi. (Baştarafı 1. Sayfada) ren bir Secim Yasası'nı onaylar mı? BARANSEL Ortada henüz kesinleşmiş bir durum yok. Kesinleşmemiş konu hakkında Sayın Cumhurbaskanımızın bir görüş ve tavır ortaya koyması düşünülemez. Konu kesinleşir, önlerine gelirse ülke çıkarian neyi gerektiriyorsa elbette her zatnan olduğu gibi o doğrultuda hareket edeceklerdir. Şimdilik görünen, düriist bir Seçinr Yasası için ANAP'ın partilerie işbiriigi yapmayacağı, dilediği gibi bir vasa çıkaracağı. BARANSEL Sayın Cvmhurbaşkanımız hangi konuda olursa olsun önüne gelen bir yasayı dairaa çok yönlü şekilde incelemeyi ve değerlendirmeyi prensip edinmişlerdir. Bu prensiplerini koruyacakları tabiidir. Bir diger konu: Başbakan, hacca gitti. TV'de geniş biçimde bu konu ele alındı, yayımlandı. Oysa anayasa bu tür hareketlere açık değil, tersine ;oV. kapalı. Laiklikle bağdaşmayan, parti propagandası havasına Cumhurbaşkanı'nın görüşü nedir? BARANSEL Bu konu beni aşar. Ben, ancak Sayın Cumhurbaskanımızın dine bakış açısını söyleyebilirim. Sayın Cumhurbaskanımız bütün konuşmalarında dinin, tanrı ile kul arasında olduğunu vurgularlar ve her türlü dini vecibelerin gösterilerden uzak, sade bir şekilde yerine getirilmesi gerektiğini düşünürler. Kendileri de geride bıraktığımtz yıllarda Suudi Arabistan'ı ziyaretleri sırasında bazı dini vecibeleri yerine getirmişlerdi. Ama bunların hiçbirisi basına ve kamuoyuna yansımamıştır. Yasiliu, Dukakis ile görüşecek UFUK GÜLDEMİR VVASHINGTON Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yeorfios Vasiliu'nun ABD gezisi başladı. Önceki gün Dışişleri Bakanı George Shultz ile görüşen Vasiliu'nun resmi programı ise pazartesi günü başlayacak. Vasiliu, ÂBD gezisi sırasında Demokrat Parti'nin ABD başkan adayı Michael Dukakis ile de bir görüşme yapacak. ShultzVasiliu görüşmesinde sızan bilgilere göre ABD Dışişleri Bakanı, "Kıbrıs sorununun halen isbaşmda olan Amerikan yöneliminin görev süres'ı (kasımda) sona ermeden çözüleceği inancında". Aynca Denktaş'ın ağustos görüşmesine ikna edilmiş olmasından doğan, "memnuniyetini saklamak için hiç çaba harcamamış." Nitekim oteldeki görüşmeden sonra Shultz'un yaptığı açıklama da bu doğrultuda oldu: "Kıbns sorununun çözümü için lazelenen çabalar bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Çabalannızı (Vasiliu'ya hitaben) memnuniyetle karşılıyoriız. Genel Sekrelerin inisiyatifini destekliyoruz ve sorunun çözümü için gösterilen çabaları, yapabileceğimiz ölçüde destekliyoruz, bir çözüm bulmanın sırasıdır." "Dışişleri Bakanı Shultz ile Kıbns sorunu üzerinde görüş alışverisinde bulunmaktan çok memnun oldum. Kendisine Kıbns sorununu nasıl gördügümüzü anlattıra. İçinde yaşadığımız günlerde Kıbns sonınuna çözüm bulmak daha kolay olmalı, çünkü bu aralar tüm dünyada bir barış havası esiyor. Toplumlararası görüşmelere, sorununun çözumune donuk büyük mesafe alınabileceği umuduyla gireceğün." Kıbrıs Rum yönetimi lideri Vasiliu, "Sorunun çözümünde ABD yönetimine bir rol düşüyor rau" sorusuna ise " A B D BM Genel Sekreteri'nin çabalannı destekleyerek ve tüm yeryüzünde insan haklannı gözeterek bu rolü yerine getiriyor" yanıtını veriyor. Bu arada ABD Başkanı Ronald Reagan, Denktaş ile Vasilu'nun 24 ağustosta New York'ta yapacaklan görüşmenin sorunun çözümü yolunda iyi bir fırsat olduğunu söyledi. Reagan, Senato ve 'Temsilciler Meclisi'ne gönderdiği Kıbrıs raporunda Türk ve Rura toplumu liderlerinin görüşmelerde olumlu sonucun alınması için bu fırsatı kaçırmamalanm istedi. Genel Sekreterin yoğun çabalannı öven Reagan, raporunda "Bunun önemli bir fırsat olduguna inanıyorum. tlgili taraflara bu fırsatı kaçırmamalanm tavsiye ediyorum. BM Genel Sekreteri ile bu konuda işbirliği yapmak için azami çabamn gösterilmesi gerektigine inanıyorum" dedi. Prof. Sadun Aren'in konuşmasının arkası 2 ağustos günlü "Ankara Notlarf'nda Kıbrıs Runı kesimine geçişte kolayhk Yabancı pasaporta KKTC damgası kalktı nin pasaportlannda KKTC damgası bulunan kişilere giriş izni vermemesiydi. KKTC hükümetinden yapılan açıklamada bundan sonra yeşil hattı geçmek isteyenlerin iki taraf yetkililerinden izin almalarınm yeterli olacağı belirtildi. Yeni uygulamayla KKTC'den Rum kesimine geçecek bir yabancı uyrukluya KKTC gümrük makamları "vize" adı verilen damgalı bir belge verecekler. İran: Püskürttük Öte yandan İran, cephenin orta kesimindeki Mehran ve güney kesimindeki Zeid bölgelerinde Irak kuvvetlerinin cuma gecesi püskürtüldüğünü açıkladı. İran'ın Resmi Haber Ajansı İRNA, aynca Körfez'in kuzeyinde Fao bölgesinde İran mevzilerine yaklaşmaya çalışan bazı Irak teknelerinin tahrip edildiğini duyurdu. SİNEPOP SİNEMASI'ıtda SEÇME FİLMLfR 143 70 71 12" 14< 17' IV Seansjnda Seansıntia Seansnda Spansında ALİENS NİLİN İNCİSİ ÖZEL DERSLER AMUDEUS Nüfus cüzdanımı, sigorta kartımı, okul kimliği ve pasomu kaybettim. Hükümsüzdür. REYHAN ALTINÖZ Pasaportlann damgalanması uygulaması nisan ayında Rum lider Yeorgios Vasiliu'nun "Kıbns'ta sınırlar yoktur" biçimindeki sözlerine tepki olarak başlatılmıştı. Lefkoşa'daki diplomatik gözlemciler KKTC nin bu yeni kararını 24 ağustosta New York'ta BM Genel Sekreteri Javier Perez Shultz, gazetecilerin ısrarlı sode Cuellar gözetiminde yapılacak uzmanı DenktaşVasiliu zirvesi öncesinde rularını " k o n u n u n yapılan bir "jest" olarak değer burda" diyerek Vasiliu'ya yansıttı lendirdiler. ve Vasiliu devam etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle