Katalog

Cumhuriyet 'Sağlıklı iletişim' için Sahtbı Cumhuriyet Matbaaahk vc Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına Nadir Nadi • Genel Yayin Muduru Hasan Ctnuü. Muessese Muduru. EmİM L'şaklıgil. Yazı lşlen Muduru Okay Goatnsia, # Haber Merkezı Muduru Yalçın Bayer. Sa>fa Duzem Yörveımcnı Alı Acar, 0 Temsüctler ANKARA \alçın DOJSD. IZMİR Hikneı Çtlinkıya. ADANA Celal Başlaugif. Isıanbul Haberlm Erkan Akyıldu, Dış Haberler Ergua Baki, Ekonomı O s n u Uagay. Kultur Cttol Usttr, Spor Danışmanı. Abdulkadir VactlnnD. Duzclıme Rcfik Durbaş, BılunEgıtım ^ahin Alp», İjSendıka Şuknn Ktıtnd, Yun Haberlerı Nrcdd Dogu. D171 Yazılar Kmm Çalçkaa, • KoordınatOr Abntt konılsan. 9 Malı Işler F.ro) Erkut, • Muhasebe. Bukal Vorr 0 BulçePlanlama' Sıvgi Anın • Reklam Ayşt Tonın. Ek Yayınlar Hulyı Akyol • Idarc Huscyıa Gurcr. Işleıme Ondrr Çrlik. Bılgılşlem. Nail t n l . Hasanvt Yayan. Cumhunyei Maltnacılık veGamecılık T A Ş. Turk Ocafc Cad. 39/41 Ca|ata|iu 343)4 Isı PK 246lsunbul Tcl 512 05 03 (20 hu>. Tdct. 22246 F u (1) 52* 60 72 # Suroto A ı t a n : Zıyı Gokllp Blv lokıUp S No 19/4, Tel 133 11 4147. Tcta: 42344 Fax (4) 133 II 41/428 • tımir H Zıya Blv I332S.2/3. Tek 13 12 30. üdex 32359 Fa*. (51) 13 12 30 # Adaac Inooll Cad 119 S No 1 Kat 1. Ttl II455O1I97JI. Tekı. «2135, F u . (71) 328 056 TAKVİM 31 TEMMUZ 1988 lmsak: 4.05 Güneş: 5.51 Öğle: 13.15 lkindi: 17.10 Akşam: 20.29 Yatsı: 22.07 Işadamına psikolojik grup terapi t)nlü ABD'li psikolog Carl Rogers'ın çalışma merkezi, 1320 ağustos tarihleri arasında Batılı ve Türk işadamları için tstanbul'da uluslararası terapi düzenledi. NİLAY KARMAN Insan ilişkilerinde psikolojik boyutun giderek önem kazandığı günümüzde, çağdaşlaşma yolundaki Turk işadamları da 1320 ağustos tarihlerinde tstanbul'da Amenkalı ve Türk psikologlann denetiminde uluslararası nitelikte bir "gnıp terapiye" katılma olanağı bulacaklar. Hümanist psikolojinin kurucusu sayılan ünlu Amerikalı psikolog Cari Rogers'ın 20 yıl önce California eyaletınin La Jolla kentinde kurduğu "Kişi Çalışmalan Merkezi" insan ilişkilerinin çeşitli çalışma gruplarında ele alındığı seminerler dizisinin birini de Türkiye'de gerçekleştirecek. Seminerin Türkiye'deki organizasyonunu yapan lstanbul'daki Nisan Çocuk ve Aile Uamşma Merkezi ve psikolojik danışman Leyla Navaro, "Uluslararası La Jolla Programı" adını taşıyan Istanbul semınerine, 100 kişilik kontenjan ayrıldığmı belirtti. Psikolojik danışman Leyla Navaro, şu ana kadar seminere katılmak için yerli ve yabancı toplam 85 kişinin başvuruda bulunduğunu belirtti. Seminere katılan Batıhlar, kişi başına 350 dolar, üçüncu dünya ülkelerinden gelen konuklar 240 dolar, Türk psikologlar 160 bin TL, işadamları ve psikolog olmayan diğer kişiler 260 bin TL, öğrenciler ise 130 bin TL odüyorlar. 15'er kişilik kuçük gruplar halinde sürdürülecek seanslar sırasında, kişilerarası sağlıklı iletişim kurulması, kendini geliştirme, sosyal yaşamın zenginleştirilmesi, kişisel başarı ve etkinliğin arttınlması ile venmli ve başanlı ilişkiier kurulması amaçlanıyor. Amerikalı ve Turk grup liderlerinin denetiminde yapılacak grup seanslannda, değişik kültürlerden gelen kişilerin, birbirleriyle sağlıklı ilişki kurmayı yaşayarak öğrenmeleri amaçlanıyor Seminerde, grup liderliklerini La Jolla'daki merkezin program direktöru David Meador ve direktör yardımcısı Suzanne Spector, Türkiye'den Boğazıçi Üniversitesi Psikolojı Bölumü öğretim üyesi Doç. Dr. Guler Fişek, psikiyatrist Prof. Dr. Engin Geçtan ve psikolojik danışman Leyla Navaro yapacaklar. BİR YAZ GECESİRÜYASI/PARİS 88 Paris, yazın göçmendir Bu minidizimizde Batı dunyasımn yaz gecelerini anlatacağız. Paris, Roma, Berlin ve diğer kentlerde muhabir arkadaşlanmızla birlikte "gezecek", bu beldelerin sıcak yaz gecelerindeki yasama biçimini, yediklerini içtiklerini izleyeceksiniz. Aranızda "gidip görmedikten, yiyip içmedikten sonra ne yapalım oralann öyküsunü" diyenler çıkabilir. Onların da haklı olabileceğini duşünerek dizimizin adını (Shakespeare'in de izniyle) "Bir Yaz Cecesi Rüyası" koyduk. lyi eğlenceler, renkli ruyalar... lar kendilerini yine bu kultür düşkünlerine Toulouse Lautrec, Modigliani ya da Piccasso diye satarlar. Portre çizdiren turistler çizilen resmi beğenmezse yüksek sesle "sanattan anlamaztıkla" suçlanır. Çevre, dönüp "Kimmiş bu sanattan anlamayan" diye bakmca, utancından yerin dibine batan gönüllü model çaresiz, parayı verip resmi satın alır ve olay yerinden hızla uzaklaşır. Adı geçen Montmartre tepesinin doruğuna 1871 Paris Komünü'nün ezilmesinin ardından Fransa'yı "ayak takımının" zülmunden kurtardığı için tanrıya şükretmek üzere kurulan Buyuk Kilise tüm ihtişamıyla Paris'in hemen her yerinden görülür. Denktaş Antalya'da ANTALYA (Cumhuriyet) KKTC Cuınhurbaşkanı Rauf Denktaş, tatil için dün gece Antalya'ya geldi. 14 giin Antalya'da kalacak olan Denktaş, daha sonra Kıbrıs Rum yonetımi lideri Vasiliu ile görüşmek üzere ABD'ye hareket edecek. Denktaş, Antalya Havaalam'nda tatile geldiğini, hiçbir şey konuşmak istemediğini soyledi. Denktaş bir gazetecinın zirveyle ilgili sorusu üzerine, "Acele ise şeytan karışır. 25 yıldır halledileıneyen bir mesele böyle iki ayağımızı bir pabuça sokarak tek hatnlede halledilemez" dedi. ' " Sıcak yaz gecelerinde, Champs Elysee, Latin mahallesi gibi semtler çoğunluğunu Kuzey Afrikalıların oluşturduğu göçmenlere kalır. Ancak bu yıl, Paris entelleri arasında yazın Paris'te kalıp kenti yeniden keşfetmek de moda oldu. Fransız mutfağım seçmişseniz yemek uzar da uzar. Et üzerine kırmızı şarapla peynir, meyveli îurta, kahve konyak derken, taksi derdine düşersiniz. •. 1 SABETAY VAROL PARİS Komşu Avrupa ülkelerinden gelen turistlerle, çoğunluğunu Kuzey Afrikalıların oluşturduğu yabancı işçilerin bu ülkede buyuyen çocukları yaz akşamları Fransa başkentinin sahipleridir. Champs Elysee gibi, Latin mahallesi gibi kalabalıkların sokağa döküldüğu merkezlerde, Paris yerlisi Fransızlar parmakla gösterilecek kadar azalır. Bunlann tatil geçirmek üzere gittiği yerler, toplumsal konumuna göre ya Notmandiya ve Britanya kıyılarıdır ya da Akdenizde Cote D'Azur'dur. Uzak ulkelere gidenler, Antiller'deki ve Pasifik'teki deniz aşırı Fransız topraklarını tatil yeri seçmişlerdir. Köşe başındaki kuafor kiz "Martinik adasındaki arkadaşlarının yanında latil geçirecegini" söylerken, züppe Paris elitleri arasında "bu yıl tatili Paris'le geçirecegiz, bir yere gitmiyoruz" demek moda oldu. Orta sınıflardan gelme sonradan görmeler güneşten bronzlaşmış tenleriyle tatil yerlerini arşınlarken, sarıya çalan bembeyaz yüzlerıyle başkentin tarihi mahallelerinde gezinmek bu yılın "snobluk belirtisi" kabul ediliyor. Bu nedenle, Latin mahallesinin en "high" sosyete bölgesi olan St. Germaine Des Pres çevresinde Avrupalı, Amerikalı ve Japon turistler yanında Paris'in çok okumuş yazmış elitlermi de kendi kentlerini yeniden keşfederken görebiliyorsunuz. Kuşbakişı Eiffel Kulesi ve Avrupa'nın en yüksek binası olan Montparnasse gökdeleni yine biraz açıklık olan her noktadan görulebilen diğer yüksek binalardır. Yaz saatı uygulaması yuzünden hava pcç karanr. Turist otobüslerinden iı en Almanlar, gruplar halinde *bu gökdelenin en ust katına çık; rak Notre Dame, Pompidou Kültür Merkezi'ni, Napolyon'un turbesini ya da Cumhuriyet unlülerınin yattığı Pantheone binasım Sorbonne Üniversitesi'nin damını,cetvelle çizilmış kilometrelerce uzayıp giden sokakları kuşbakişı seyrederleı. Japon kafüeler, Pigalle*i yeğler. Araplar ise Champs Elysee'yi... Toplu halde Moulin Rouge da, ıkinciler Lido da çıplak göğüslü, uzun bacaklı kızların dans ettiği revuleri izlerler. Bu Araplar Ortadoğu Araplarıdır. Kuzey Afrikalılar, yani Cezayirli ve Faslı gençler, kızlı erkekli toplanıp, Notre Dame katedraJinin önundeki buyük beton meydanda, kendi ürettikleri bir müzik türü olan "R»i" yaparak göbek atarlar. Bu müzikte Arap motifleriyle Amerika'dan gelme cazın bir sentesini bulabilirsiniz. Haşlanmış patates, ton balığı, kapra çiçeği ve zeytinyağı karışımı Tunus işi sandviçler yenir buralarda. Lokanta, Parislinin ikinci adresi gibidir. Sayılarını ve hajıgi ulusların mutfaklarının temsil edildiğini herhalde sadece otelcilik ve lokantacılık patronları sendikasının yöneticileri soyleyebilir. Bakanlığı 'na sunulan Türk Ceza Yasası ön tasarısında, insan üzerinde deney yapan kişilere 3 yıla kadar hapis, 5 milyon liraya kadar da para cezası öngörülüyor. Türk Ceza Yasası Ön Tasarıst Hazırlama Komisyonu Başkanı Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer "Bu, dünyada her gün keşfedilen binlerce ilacın insan üzerinde gelişiguzel denenmesini önleme ihtiyacından doğmuştur" dedi. Uzmanlar, 161. maddenin yasalaşması halinde, doktor Ziya özel'in kanseri tedavi ettiğini ilerı sürdüğü zakkum ekstresinin insanlar üzerinde denenmesinin hukuksal açıdan mümkün olamayacağını bildirdiler. tnsanda deneye hapis cezası ANKARA (AA) Adalet SES tŞKEMCESlNE DtKKAT 4 Beııi bu korna sesi deli ettf işkencesi" olarak tammlayan psikiyatrist Mehmet Ünal, işkence tanımını, eski Çin'de suçluları cezalandırma yöntemine dayanarak kullanıyor. İnsanların çabştıkları alanlarda makinelerin gürültusünü bugün için yok etmeyi oianaksız gorüyor Ünal. "Ama" diyor, "hiç olmazsa giderilebilecek güniltüler için çaba harcamah>ız. Örneğin radyoyu sesli açmamak, toplu yaşanan >erlerde çok gurültu palırtı yapmamak, hiç olmadık saatlerde davul zurna çalmaraak. Ve daha da onemlisi, gereksiz yere kornalara basmamak." "Korna çalmakla yolları açık tutamazsınız", "Lulfen sessiz bir kent yaratalım", "Korna \e egzoz sesleri ruh sağlığınızın duşmanıdır." Adana caddelerinde bugun duyuruları içeren pankartlar asüı. "Duyurular etkili olacak mı?" sorusuna, 14 yıllık ehliyetli, genelde kent içinde, tatillerde de şehirler arasında otomobil kullanan Mustafa Lzun'un verdiği yanıt, "Bu bir kultür işi, bir eğitim işi. Öyle bir hafta, on giin asılı duran pankartlarla çoziilemez. Ama şu yaran var, kavşakta beklerken gozleriniz pankarta takıldıgında bir an için de olsa elinizi kornadan çekiyorsunuz" oluyor. Alman çöpü geri gönderildi ANTALYA (Cumhuriyet) Isparta Göltaş Çimento Fabrikası 'na ' 'katı yakıt'' olarak getirilen Alman çöpleri dün geri gönderildi. Danimarka bandıralı Niktis Trader adlı gemi ile saat 20.15 sıralannda Antalya'dan yola çıkan çöpler, Hollanda'nın Rotterdam limanında boşaltılacak. Çöplerin taşıyıcılığını yapan fırma yetkilisi "Bu çöpler belki kuzey limanlarından birisine de gidebilir. İVeber firmasımn bazı ülkelerle pazarlığı sürüyor" dedi. BERAT GÜNÇIKAN ADANA "Gun boyu frezenin tiz sesiyle törpulendiğini duynmsadığı beynini ancak evinde diniendirebilir bir insan. Ama olmuyor. L'st kattaki komşunun çocuklannın koşuşturmalan, çığlıklan, alt komşunun ekolayzerli leybi, yan komşunun televizyonunan sonuna kadar açık sesi ve yoldan geçen araçlann ya korna ya da aniden basılmış frenlerinin sesleri... Surekli çıldırmanın eşiğinde>im diye düşünuyorum. Artık dayanamıyorum." Nüfusu bir milyona yaklaşmış bir kentte yaşayan mobilya ustası Necmettin Köse'nin psikiyatrist koltuğunda anlattıklan bunlar. Mutlak bir sessizlik isteğiyle hoşgörünün tum sınırlarım aşan, artık çocuğunun bir tek "baba" diye seslenişinde bile, saldınya geçmiş bir roketatarı algılayan Köse binlerce örnekten biri. Kocasının yemek yerken ağzından çıkardığı seslerden, "Şu an onu öldiirebilirim" düşüncesine kapılan kadın çözümü psikiyatristte arayan "ses" kurbanlan arasında yer ahyor. Altyapısız ve çarpık sanayileşmiş kentlerin temel sorunlanndan biri olan gürıiltüyü "ses Fransız mutfagı Eğer Fransız lokantasını seçmişseniz, yemek uzar da uzar. Et yemeğinin üzerine kırmızı şarapla peynir, meyveli turta, kahve konyak derken, evinize ya da otelinize dönmek için taksi arama derdine düşersiniz. Şoförler ya tatil için köylerine gitmiştir ya da onlarda herkes gibi eğlenmededir. Geçen yüzyıl sonu, empresyonist ressamlann bol bol sergilediği kent dışında kalan nehir kıyısındaki halktipi lokantalar, şoför, hizmetci gibi kesimlerin rağbet ettiği yerlerdir. "Guenguelte" adı verilen bu ucuz eğlence yerlerinde akordeon eşliğinde modası geçmiş muzik yapılır ve dans edılır. Şarap içilir, ama eskiden olduğu gibi kavga çıkartılmaz... Paris'in yaz akşamlan eğlencelerinin turleri saymakla bitmez. Cafeler olmasa Ingiltere'nin eğlenceyi gizleme geleneğine karşılık, Manş Denizi1 nin bu tarafında eğlenceyi teşhir etme kuralı uygulanır. Cafelerin masaları kaldınmlara çıkartılır ve Paris'i Paris yapan da biraz bu kaldırım kahveleridir. Bu kahvelerin önunde çalgıcılar, hokkabazlar, dilenciler arka arkaya numaralannı gosterdikten sonra para toplarlar. Ağız mızıkasıyla Fransız meyhane şarkılan ya da lejyoner marşlarının havalarını çalanları, lskandinav rock topluluklan ya da Perulu folklor gruplan izler. Benzin yutup ağzından ateş saçanlar, jilet çiğneyenPans'in simgesı sayılan Eiffel Kutesi, havai fışikler ve ışıklandırma eşlığınde yaz eğlencelerinin de odak noktasıdır. Bakan, sigara yns€iğına karşı ANKARA (AA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kitapçı, sigarayla mücadele kampanyasını sürdüreceklerini bildirerek, "Ancak yasalanmıza göre zorlamak, yasaklamak mumkün değil, zararlarını yaygın ve etkin biçimde anlatmak gerek" dedi. Bakan Kitapçı, eski Bakan Bülent Akarcalı tarafından başlatılan "Elveda sigara, merhaba hayat" kampanyasmda, son günlerde gerileme olduğu iddiaları üzerine, kampanyayı desteklediğini ve bakanlığın üzerine düşen görevi yapacağını bildirdi. ler ya da iskambil kâğıtlanyla türlü turlu numaralar yapanlar topladıkları frankları en yakın ucuz şarap satıcısının önunde lüketirler. Her an, kırdığı şişelerin cam kırıklarına kafasını yuz ustü yaslayıp alkış ve frank toplayan gosterici tarafından, yaptığı numaraya katılmaya davet edilebilirsinız. Ricasını geri çevirecek kadar katı yürekli değilseniz, cam kırıklarına adeta secde eden başın uzerinden tüm ağırlığınızla abanmak durumunda bırakılabilirsiniz. Latin mahallesinin St. Micheal tarafına doğru yönelince Yunan lokantalarının müşterı avlayan adamlarına takılma olasılığı kuvvetlenir. Batı komşumuzun, belli bir nüfusun uzerındeki tüm ıl ve ilçelerınin isimlerini taşıyan, vitrinleri birbirinin tıpkısı, her akşam aynı sayıda tabak kırılarak sirtaki çalınan bu lokantalan Amerika'dan gelen turistlerin çok ça ilgisini çeker. Avrupa kultüıu ile Helen uygarlığı arasındaki ilişki orta sınıf Amerikalının kafasında Paris'in eski ve dar sokaklarıyla hayali Pire lokantalan arasında özdeşlik kurularak billuıtaşır. Avrupa ile olan göbek bağının geride kalan yıllarda koparılmasının yarattığı travma, bu kaba saba psikolojik tedavi ile giderilmeye çalışılırken, Paris'in kuzeyindeki Montmartre tepesi sırtlarında şarlatan ressam SÜRECİK Iztuzıı'ııda Ifeşillerin gece baskını H A K A N KARA İZMİR 250 milyon yıjdır dünya üzerinde yaşadığı belirtilen dev denizkaplumbağalarınm her yıl haziran ve temmuz aylarında yumurtalarını bırakmak için geldikleri tztuzu kumsalındayız. "Acaba bir kaplumbagaya rastlar nuyız?" diye düşünüyoruz. Ama gerçekte aradığımız, "konıma" altma alındığı belirtilen tztuzu kumsalındaki nöbetçiler. Yaklaşık 2 kilometre kadar ilerledikten sonra Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Karitas Hensel, "Bu kadan bana yeter. Artık dönelim. Demek ki kaplumbağa kumsalı böyle korunuyor" diyor. Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Günther Peter ise biraz daha yurümekten yana. "Belki ileride bir nöbelçi vardır" diyor, ama boşuna... Dalyan İztuzu kumsalında otel yapımından vazgeçilmesi ve bölgenin "konımaya" alınması, çevreciler tarafından sevinçle karşı Kaplumbağaların nasıl korunduğunu incelemek için İztuzu kumsalına giren Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Karitas Hensel ve Günther Peter, önlemlerin yetersiz olduğunu belirterek, "Böyle koruma olmaz" dediler. landı. Kaplumbağaların korunması için komisyon oluşturuldu, çalışmalara başlandı. Ancak çevreciler, yetkıliler tarafından alındığı belirtilen koruma önlemleri konusunda kuşkuluydu. Yapılan incelemede, kumsala hiçbir taşıt girmemesi gerekirken, motor ızlerine rastlanmıştı. Ayrıca, kumsala çıktığı halde, herhangi bir etki nedeniyle yumurta bırakmadan denize donen Karitas Hensel iie Peter, eşleriyle beraber bekçiieri uzun sure aradılar. 'Mavi Körfez' 754 milyar rica ediyor TÜREY KÖSE tZMİR "Mavi körfez¥eşil tzmir", Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfalura'nın bir türlü gerçekleşmeyen en büyük duşü. Başkanlığı döneminde bu düşü gerçek kılacak pek önemli gelişmeler görülmedi; ama özfatura, "bu projeyi tamaıtılamak için yeniden aday olacağını" açıkladı. Bugün yine körfez kirlenmeye devam ediyor. Bayraklı'dan lzmir'e girerken turistierin hemen duyduğu, özfaturamn ise "duymadığı" pis bir koku karşılıyor insanları. Ve "mavi körfez" düşünün bugünkü rakamlarla bedeli 520 milyon dolar, yani 754 milyar lira. Erken yerel seçimlerın gündeme gelmesiyle birlikte "icraafını anlatmaya başlayan özfatura, "konut. Tansas ve asevleri" üzerinde duruyor, ancak körfezden pek söz etmemeyi yeğliyor. lzmir'in "dini bütün, hacı" Belediye Başkam'nın, kenti ne denli "yeşttlendirdigi" tartışılabilir, ancak körfezi pek "mavileşlirmedigi" ortada. Kendisine sorarsanız, bu işin üzerine ilk kez bir belediye başkanı ciddi olarak gitmiş ve bu da kendisi olmuş, bu nedenle işi zor. Körfez için bugüne dek yaptıklannın özeti de şöyle: "tzsu Deşarj Yönetmeligi uyannca, 191 işletme kontrol altma alındı. Korfezi kirieten işletmderin yiızde 83'u antma tesisi kurdu, yuzde S'inin antma lesisleri proje aşamasında, yiizde 4'unde inşaal sunıyor, yüzde 8'i ise önlem almadıgı için surekli uyarıhyor, cezalandınlıyor." özfatura'mn bir iki yıl once sanayicilere açlı5ı savas sırasında oek cok buvük isletme. iki kaplumbağanın izi saptanmıştı. Kumsalda ineklcrin dolaşması ise herkesi şaşırtmıştı. Sonunda Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Karitas Hensel, eşi Ali, kızı Slephani, Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Günther Peter ve çevreci eşi Brigille. toplu halde gece yarısı kumsala çıkmaya karar verdiler. Dalyan'dan taksiye binen çevreciler, "İztuzu kumsalına gitmek istiyonız" dediler. Şoför duraksamadan "olur" karşıhğım verdi. "Turistler gece sık sık kumsala çıkıyoriar mı?" sorusuna ise şofor, "Orada bir otel inşaat alanı var. Arada bir oraya gidenler oluyor" yanıtını verdi. Karayolu otel için planlanan ve Yanında kumsalda bilimsel 4.5 kilometrelik kumsalın sonunda >er alan alana kadar gidiyor araştırma yapan Hacettepe Ünidu. Burada taksiden indikıen son versitesi'nden iki öğrenci vardı. ra ilk olarak kumsalda otel inşa Öğrenciler bir yandan bilimsel araştırma yapıyor bir nöbetçinin yetersiz olması nedeniyle koruma çalışmalanna katılıyorlardı. Bilimsel araştırmayı surduren Ali Fuat Canbolal, "Biz de ne yapacağımızı şaşırdık. Günduz kuma şemsiye sokulmaması için turistleri uyanyor, inekleri kumsaldan çıkarmaya çahşıyonız. gece de nöbetleşe kumsalı bekliyoruz" diyorlardı. "Peki, kumsalda >a(an insanlaria buraya gelen karavanlan u>armadınız mı?" sorusuna "Kumsalın bu alanı Kavala Gnıbu tarafından kiralanmış durumda. Buraya kanşamıyonı/. karşıhğım verdiler. Hiçbir engelle karşılaşmadan kumsala girme\i başaran Alman Milletvekili Karitas Hensel ile Gunther Peıcr. "Bo\le koruma olma/" divorlardı. atında çalışacak işçiler için yapılmış iki katlı yapının çevresine kurulmuş karavanlar dikkati çekti. Kumsalda uyku tulumunda ve ranzalı yataklarda yatanlann yanından geçerek ilerlemeye başladık. Bir grup, barakarun yanında televizyon izliyordu. Ancak kimse "nereye gidiyorsunuz?" diye sormadı. Kumsalda iki kilometre kadar ilerleyip nobetçiye ratlamayınca, Alman Hayvan Türlerini Koruma Derneği Başkanı Gunther Peter, kaplumbağalan etkilemeyecek kırmızı bir ışık yaktı, belki nöbetçi görür diye. Dikkat çekmek için gerçekleştirilen bu girişim de sonuç vermeyince, geri dönuldu. İşçi barakasına yaklaştığımızda nihayet belediye tarafından kumsalı korumakla görevlendirilmiş nöbetçiyle karşılaştık. Taşıt Vergisi tartışması Haber Merkezi Zamlı Taşıt Vergisi ile ilgili tartışma sürüyor. Türkiye Şoför ler ve Otomobilciler Federasyonu Yönetim Kurulu, Danıştay'm kararına rağmen, zamlı tahsilat yapılması üzerine Konya'da yarın olağanüstu toplanacak. Toplantıda bakanlığın bu konudaki tutumuna karşı izlenecek yolun saptanacağı bildirildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Barutçu, Maliye ve Gümrük Bakanlığı 'nın uygulamasmın yasal olmadığım öne sürdü ve Danıştay 'ın yürütmeyi durdurma kararına karşın uygulamaya devam etmesini "hukuk tanımazJık" olarak niteledi. Demirci'yv havaalanı Ulaştırma Bakan ı Ekretn Pakdemirli, Demirci'ye küçük uçakların inebileceği bir havaalanı yapılacağını soyledi. Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli, Manisa 'nın ilçelerine yaptığı gezisini sürdürüyor. Dün öğleden sonra Demirci'ye gelen ve ANAP ilçe binasmda partililerle sohbet eden Pakdemirli, ilçenin Kırüsıü mevkiine azanü 25 kişilik uçakların inebileceği bir havaalanının yapımı için söz verdi. Pakdemirli, havaalanının en kısa zamanda yap'.lacağım bildirdi. DEMtRCt (A A) antma tesisi kurdu. Aralarında Tekel, Süraerbank, belediye mezbahası, Izmir Basma Fabrikası gibi fabrikaların da bulunduğu bazı fabrikalar, aldıkları milyonluk cezalardan sonra buna yöneldiler. Yeşildere'de 89 tabakhane antma tesisi kuruldu. Ancak maliyetin yüksek olması nedeniyle bu tesısler pek çalıştırılmadığı gibi katı atıklarını tutmaya yarayan ızgaraları da kaldırdıkları için sık sık zabıta memurlarıyla karşı karşıya geldiler. Belediye önce ayrıntılı antma sistemi kurulmasında ısrar ederken, daha sonra "nasıl olsa büyük kanal projesi yttriilülüyor, ön antma yelerli" görüşu ağırlık kazanınca, antma tesislerinin tamamlanması ve işletilmesi pek eskisi kadar onemsenmemeye başladı. I ü l i r o n f î u n n f l l l Pans'te 1988/89 kış defilesı bütün hıM I H I C I I l i y u i l l f U z ı y | a sürüyor St Lauren'in koleksiyonu içinde sunulanfiyonklubir dekolte gece elbısesı, melez bir manken tarafından "siyahsıyah" kanşımının yarattığı çarpıcı uyumla sunuluyor.