19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 TEMMUZ 1988 HABERLER CUMHURİYET/7 Türkiye Barolar Birliği, Türk Ceza Yasası ön tasarısı için karşıoy yazısı hazırladu 'Işkence cezalam çok az' Laiklikle bagdaşmıyor Karşıoy yazısında ön tasannın bilimsel yanılgı ve çelişkilerle dolu olduğu savunularak, "Dini suçlar konıısunda yapılan düzenlemenin laiklik ilkesiyle bağdaşması olanaksız" dendi. ANKARA (ANKA) Turkiye Barolar Birliği, özel bir komisyonca hazırlanan Türk Ceza Yasası öntasarısına karşı olduğunu açıkladı. Birlik adına komisvon çalışmalanna katılan uvelerin hazırladığı karşı oy yazısında, ontasarının bilimsel yanılgı ve çelişkilerle dolu olduğu savunuldu. AHMET TAN ;RCV KOPTJGU ö l ü m e e z a s ı "Ölüm cezasının ön tasarıda da yer alması büyük bir zaaftır. Bilimsel ve teknik olduğu belirtilen bir komisyonun ölüm cezasına yer vermesini anlamak mümkün değildir." önlasarının tümü hakkındaki goruşlerinin saklı olduğu kaydedildi. Turkiye Barolar Birliği'nin, öntasarının onemli bazı maddeleri hakkındaki karşı oyları şöyle: Olaaı r p z a s ı : Ölüm cezasının ontasarıda da yer alması. bııvük bir zaaftır. Bilimsel ve teknik Bu olgu dahı ölum cezasının yersızliğini göstermektedir. Barolar Birliği temsilcileri Avukal Teoman Ergiil ile \\ ııkal Burhan karaçelik tarafındaıı hazırlanan raporda. öntasarının maddelerinin görüşülmesinden sonra hazırlanan öntasarı metninin koınisyon uyelerine dağıtılmadığı \e tek örnek olarak nıeınin bakanhğa sunulduğu belirtilerek. olduğu belirtilen bir koınisyon la rafından hazırlanan öntasarıda ölüm cezasına yer verilmesini anlamak mümkün değildir. Ölüm cezasının kesinleştiği hukumlerin yıllardır, yasama meclislerinde onaylanmamış olnıası. bu cezaya karşı kamuoyunda duyulan büyük tepki ve endişenin sonucudur. TBMM İmar Komisyonu Başkanı İmar affı eylül sonunda tstaabul Haber Scrvisi Türkiye Buyuk Millet Meclısi imar Komisyonu Başkanı. İstanbul Milletvekili Ha>rellin Elmas. "Sayın Başbakanımızın lalimatı>la İmar Affı Yasası en geç e>lul a>ı sonunda Meclislen çıkacak" dedi. Sarıyer Beledive Başkanı Ali Sandıkçı'nın düzenlediği. beledive meclisi üyeleri, muhtarlar ve halkın katıldığı bir toplantıda konuşan Hayretlin Elmas imar Affı Yasası'yla ilgili özetle şunları söyledi: "İmar Affı Yasası benim dıişiincem ve çalışmalarım değil. Sayın Başbakan Turgui Özal'ın talimatlan>la yasa en geç ejlul ayı sonunda Büyük Millet Meclisinden çıkacak. Ben ve arkadaşlanm mart ayında yasa taslağını hazıriamışlık. Ancak bildiğiniz gibi konu hassas. SHP bu yasa>ı iplal eltirdi. Şimdi yeniden hazırladığımız taslağın avnı şanssızlıga ugramasına izin vermeyeceğiz. Benim ulu Tann'dan niyazım bu kanunun benim çalışmalanmın semeresi olarak çıkmasıdır. Cenabı Hakkın benim >uzümü kara çıkarmaması en bü>ük dilegimdir." ki bir ay içersinde İstanbul'da bın 800 kapıcının ışten çıkanldığı bildirildı. Haklş'e baglı Hizmetİş Sendikası'ntn Istanbul Şube Başkanı Muzaffer Ünlü, "Kapıcıların sorunlarına ilgisiz kalan hükümeti. siyasi partilen ve sendika agalarını protesto etmek içın" kefen giyerek basın toplanüsı düzenledi. Ünlü Mecıdiyeköy'deki sendika binasında dun yaptiğı basın toplantısında kapıcılann, "Lağım sulan içinde, karanlık havasız yeıierde farelerte arkadaşlık yaparak" yasadıklannı belırtıierek "Kapıcılar çağımızın köleleridir" dendı istanbul'da kapırılann sık sık işten çıkanlması yuzünden çocuklarının bir yıl içersinde neredeyse 56 okul değiştirmek zorunda kaldık Kefenli |orotesto selmesınden sonra^ ^ •wıwıııı iıwM>gw lannı anlatan Ûnlü, "Bu zulüm değil midir?" ctiye sordu. Kapıcıları "diri diri mezara gömülmüş işçiler, yaşayan ölüler" olarak nitelendiren Unlü, "Ben onların bu durumunu yanşıtmak için onlar adına kefen giydim" dedi. Muzaffer Ünlu, çaiışma ve yasama koşuilan yuzünden bazı kapıcılann intihar ettiklennı bazılannın daeşleri tarafindan terk edildiklerinı anlattı. İstanbul'da 250 bin dclayında kapıcı ve kaloriferci bulurtduğunu belirten Ünlü bunların iş güvencesinden yoksun olduklannı söyledi. Kapıcılann polis zoruyta evlerinden çıkanlmasına olanak tanıyan 2814 sayılı yasasının ek 2. maddesinin iptal edilmesini isteyen Ûnlü, "Kapıcılar yasada yapılacak değişiklikle 'Konut işçisi' olarak adlandınlmalıdır" d'ye konuştu. (Fotoğraf: Yavuz Şimşek) SivaKİ sn^iar: Yururlukteki yasada 141 vc 142'nci maddelerin ontasarıda da varlığı, ontasarıyı benimsemememizin onemli bir nedenidir. Bu maddelere ccbir unsurunun konmaması, yanılgı ve celişkidir. Laiklik: Dini suçlar konusunda yapılan düzenlemelerin laiklik ilkesi ile bağdaşması olanaksız olduğu gibi, yarattığı belirsizlik ve çeliski, toplumsal çelişki de içermektedir. Kaıvetlprayrtlıgı: Öntasarı, yargıyı idarenin mudahalesinden uzak tutmak konusunda duyarlı davranmamıştır. Hakaka •ygaalak: Demokratik pekçok ülkede yargıç kararı ile birlikte yargı organı denctimi de zorunlu görülmekte, yargı organlarınm katkısı ve rolü olmaksızın sağlanan kanıtlar geçerli kabul edilmemektedir. Bu düzenlemenin kabulu gerekirken, komisyon çoğunluğu bu gorüşe iltifat etmemiştir. Bir fiîlin önleıımesinde 'gecikmesinde sakınca bulunan kanunla yeıkili kılınan merciin' emrine uyulması, çağdaş hukuk anlayışına terstir. t ş k e a e * : Öntasarının işkence suçlusuna az ceza öngörmesi bir yana, amirin etkileyici müdahalesi ile işlendiği hallerde işkence sanığı için indirim nedeni kabul edilmesi ve eski düzenlemede ısrar edilmesi, bizce acıklanması olanaksız bir tutumdur. Bu hükmün vicdani sorumluluğuna katılamaytz. Para cezalan: Para cezalarının yüksek tutulmasına karşıyız. EkoBomik suçlar: Ekonomik ağırlıklı suçlar açısından özel yasatarla ilişkı ve çelişkiler üzerinde durulmak gerekir. Özellikle Bankalar Kanunu, Türk Parasının Korunması Kanunu, Gümrük Kanunu gibi konularla bu maddelerin kargaşa doğurması raümkundur. Ekonomik ağırlıklı suçların Ceza Kanunu'na serpilmesi yerine, ayrı bir bolümde yer alması daha doğru olur. Zira ekonomiyi sarsan yalnız birkaçfiildeğildir. 'Sam Amca'ya çalısan işçiler, "Türk gibi kuvveöi" sözünü Amerikalılara bir kez daha kanıöadılar Tekel Fabrikası'nda 100 •la 150 bin lira arasında değışen ücretJerle çalışarak güçlükle geçinmeye çalışan 10 Tekel ışçısi, geleneksel ha lat çekme yanşmasında Sinop'taki Amerikan üssunde görevli 10 Amerikalıyı bu yıl da yenerek galibiyetlerine bir yenisini eklediler. Yanşmayı izleyenler, "100 bin lira ile ev geçindirdikten sonra beslenmeye çalışan işçilerimizin 3 milyon liradan aşağı maaşı olmayan Amerikalıları yenmesi buyuk başandır" şeklinde konuştular. LjjEJIB de iyi habercilik peşinde B BC'nin Yardımcı Başkanı John Birt, İngiliz gazetelerinin ve radyotelevizyon kuruluşlannın, birer bağımsız ve halkın şikayetlerini takip eden kuruluşlar olmalarını sağlamak için, İngiliz haberciliğinde çok tartışılan standartlarının değiştirilmesini öngören bir proje hazırladı. Birt'e göre basın yayın kuruluşları işlerini yoluna koymak için acele etmeselerdi, parlamento ve mahkemeler, sınırlamalar getirmek için fazIa beklemeyecekti ve basın serbest haber akışı tartışmasını kazanamayacaktı. "Hassas basın kuruluşlan" konulu bir konferans veren Birt, İngiliz haberciliğinin sağlıklı olmadığını ve habercilik standartlarının serbest bırakılmış olduğunu söyledi: "Küçük boyutlu (Tabloil) gazeteler keskin eleştirilere yer vermektedirler. Bunlar, kamu yarannı gözetmeksizin.bire> lerin ozgürîügüne hücum eden yazılara yer veriyorlar, iislup standartlannda yetersizlik var ve tamamen uydurma olan haberlere karşı düşkünlükleri var. İŞTE TÜRKİYE KO$ULLARINA UYGUN TEK BULASIK MAKİNESİ "Kaktüs" T ellaklar, papatyalar ve turşuculardan sonra nihayet Türk feministleri de örgütlendiler. Ve "Sosyalist Feminist Kaktüs" adlı bir dergi çıkarmaya başladılar. Feministler, çıkardıkları derginin adının "Kaktüs" olmasının nedenini ise şöyle açıklıyorlar: Kaktüs: Ev tipi küçük olup, sokakta da serpllip $jelişcbilir Zör koştilfarda yaşa> mmı sOrdürebitir. Çeşitli tOrtori vardır. Çiçek açar. Ama dikenierl de vardır Rakamların ağzı ve dili 12 Eylül Adaleti evlet Istatistik Enstitü ya ötesinde öğrenim görenler sü 12 Eylül'de hapisha oluşturuyorken, hapishanelernelerin dokusunun değiştiğini deki mektepliler 12 Eylül döneminde patlama göstererek ortaya koyuyor. Buyurun Türkiye Yıllığı 1985'te yüzde 63'e fırlıyor. Elbette DİE bunun neden1987'ye: lerini vermiyor. 1979 yılında cezaevine Bu yüzden okuryazar oldüşmüş olanlann yiizde 61'i mayanların 1980 döneminde ya okur yazar değil, ya da ilakıllanıp hapse düşmekten kokulu bile bitirmemiş. kendilerini koruduklan sonu Bu oran 1985 yılında cuna varma olanağı yok. yüzde 37'ye düşüyor. Tıpkı "suç" ile "diploma" Bir başka anlatımla 1979 yı arasında gizli bir paralellik kulında hapishanelerdeki nüfıı rulmuş olduğunu söylemek sun yüzde 39'unu ilkokul ve gibi. D ^Sıtma. bu iti tııtniii D evletimizin resmi verileri bu dünyadan umudu kestiğimizi, öteki dünya için yatırım yaptığımızı ortaya koyuyor. Buyurun Türkiye İstatistik Yıllığı, DlE1987'ye: 19841985 yılında imam halip okullarından mezun olanlann sayısı rekora ulaşmış: 42.249. Aynı yıl sağlık meslek liselerini bitirenlerin sayısı mı? 4.840. Ya tarım meslek okullarında okuyup bitirenler? 491. Bu veriler iç içe üç gerçeği yansıtıyor: Başta da belirttiğimiz gibi, ahrete >öneldiğimizi. Sağlık hizmetlerinde muskaya. Tarım alanında ise "yağmur duasr'na teslim olmamız gerektiğini. Radyo ve TV yayıncılan da, hepsi birbiriyle aynı derecede olmasa da slandartlarında yanhşlık gösteriyoriar ve ortada gerçegi bulmak için bazen çok az özen gösteren kimi büyük boy gazetelerin, standartİarında endişe verici öğeler taşıyanlar var. Basında genelde tarafsızlık ve o>unu kurallarına göre oynama duygusu olmasına karşın. gazete sahiplerinden, editörlerden ve muhabirlerden gelen saldın sesJeri giderek ortak bir tavır halini alıyor." Birt, "tngiliz gazetecilerin halk tarafından pek sevilmediğine dair bir belirtinin. anketlerle ortaya çıkması hiç de sürpriz değildir" diyor. Birt, "Eğer yayın kuruluşlan, yasalara uygun faaliyetlerini kısıtlayabilecek yanlış haberierin birçoğunu yayımlamayı önleycbilseydi, bunun arkasında kendi kendini denellemeye yönelik lavırlann olması yatmaktadır."diyor. Mr. Birt, basın için 5 temel noktayı kapsayan bir plan önermektedir: 1. Geniş yetkilerle donatılmış, ısrarla kendi bildiğini savunan veya hukuki kararlara uymayan gazetelere onemli para cezaları verme hakkına da sahip olacak yenileştirilmiş bir basın konseyi, (press council) 2. Var olan basın konseyinden ve belli başlı yayın organlanndan (TV ve radyo) gelecek üyelerden oluşturulacak, editöryel politika, ahlâk ve basın yasasında reform gibi konular üzerinde açık bi r biçimde söz sahibi olabilecek bir basın yayın kuruluşlan konseyi (media council) 3. Her büyük gazete ya da radyo televizyon kuruluşu için "gerçekdışı haber, üslup yanlışlıkları ve bireysel özgürlüklere saldın" gibi şikayetleri inceleyecek ve öz denetimi sağlayacak, bağımsız bir şikayetleri inceleme memuru. 4. Daha uzun ve daha fazla resmi eğitim verilecek, yüksek değerler için gayret edecek gazeteciler yetiştirilmesinin sağlanması. 5. Basınyayın kuruluşlannda. meslekleri, yapılan programlarda ve yazılan makalelerdeki doğmluğu tespit etmek olacak olan, Amerikan stili "gerçek kontrolcii'Mere görev verilmesi için gerekli adımlart atmalan halinde, hep birlikte yüksek bir dürüstlük duygusu için çalışıimış olacağını vurguluyor. Görülduğu gibi BBC hiç de ideal durumda değil. Bize öyle görünmesi, komşunun tavuğunun komşuya kaz, gelininin kız görünmesinden... 3 ayn ödeme planı, büyük odeme kolaylığı: PEŞİNAT 300.000 400.000 600.000 AYLIKTAKSİT 200.000 150.000 100.000 SÜRE TOPLAM FİYAT 1.300.000 1.300.000 1.300.000 5AY 6AY 7AY Özal'dan şarkı "Ruhumda Davos hayale daldım Gel Papandreu gel Bir ömre bcdeK' • •• Hemen teslim Güldürü Haldun Dormen: "Halk tiyatroya gülmek için gidiyor!' Ağlamak için de TV'deki güidürüleri seyrediyor! ELİIC Sinasi Nahit Berker
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle