Katalog

31 TEMMUZ 1988 Rum ordusunda hırsızhk LEFKOŞA (AA) Güney Kıbrıs'ta Rum ve Yunan askeri kamplarında uyuşturucu madde kullanımı ile silah hırsızlığmın ciddi boyutlara ulaştığı bildirildi. Rum basımna göre Rum Temsilciler Meclisi Savunma Komitesi önceki gun bir toplanh yaparak, Rum askerieri arasında uyuşturucu madde kullanımı, askeri kamplardan silah çalınması ve orduda adam kayırma olaylarım görüştü. Rum Savunma Bakanı Andreas Aloneftis, komiteye bilgi verirken, askeri kamplardan silah ve mühimmat çalmdtğını ve bunlann yasa dışı gruplann işi olabileceğini söyledi. DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Gorbaçov'dan uyarı SBKP Merkez Komitesi'nin önceki gün yaptığı toplantıda konuşan Mihail Gorbaçov, milliyetçi akımların perestroyka karşıtlarının işine yaradığını söyledi. Dış Haberler Servisi SSCB Komıinist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, "Etnik uyuşmaziıklan könikkyen" kişilere karşı, yasalarda daha sert önlemler getırilmesini istedi. Önceki gün yapılan parti merkez komitesi toplantısında "perestroyka karşıb güçlere" de dikkat çeken Gorbaçov, önumüzdeki kasım ayında anayasal düzenlemelerın gerçekleştirilmesini ve 1989 yılı mart ayında da, Yüksek Sovyet üyeleriyle devlet başkanını seçecek 2250 üyeii kurulun oluşturulmasını istedi. AP'nin haberine göre Sovyetler Birlığı Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin cuma günü Moskova'da yaptığı toplantımn açılış ve kapanışında birer konuşma yapan Mihail Gorbaçov, 19'ncu Parti Konferansı'nda alınan reforrn kararlarımn uygulamaya konulmasını hızlandırma çağnsında bulundu. 8 saat süren merkez komite toplantısında, gençlik sorunlarından, çevre kirlenmesine kadar çeşitli konulara değinen Gorbaçov, şubat ayından bu yana ülkenin en önemli gündem maddesi haline gelen "ErmenislanKarabağ" olayına da geniş yer verdi. "Etnik uyuşmazlıklan arttıran kişilere" karşı mevcut yasalarda daha sert önlemler alınması çağnsında bulunan Gorbaçov, "Milliyetçi akımlar, perestroyka karşı tı guçlerden yararlanıyor" diye konuştu. Ülkedeki etnik gruplar arasında ilişkilerin artmasınm belli başlı 3 nedeni olduğunu kaydeden Gorbaçov şunlan söyledi: "Bu üç oedeni şöyle sıralayabiliriz: Yetkililer, uzun yıllar boytınca etnik gruplar ve kendine has ilıtiyaçlanna gereken önemi vermediler. Gruplann kontrolünü sağlamadılar ve bu gruplann perestroykaya karşı dirtnişJerine dikkat çekmediler." Sovyet resnıi haber ajansı TASS tarafından yapılan açıklamada, merkez komite toplantısında partinin işlevine de değinen Gorbaçov'un, halen 20 milyon uyesi bulunan Komünist Parti'nin üye sayısının azaltılmasını istediği de kaydedildi. Merkez komıtede aynca 28 haziran 1 temmuz tarihleri arasında yapılan tarihi 19'ncu Konferans'ta alınan kararlar uyannca anayasal düzenlemelerin kasım ayında gerçekleştirilmesini isteyen Gorbaçov, önümuzdeki yıl mart ayında da yine konferans kararlarında yer alan "2250 üyeii halk meclisi"nin oluşturulması çağrısı yapfı. SĞZ konusu meclis, toplanarak 400450 üyeli Yüksek Sovyet'i Ve Gorbaçov'un üzerinde ısrarla durduğu "daha giıçlü devlet başkamm"seçecek. SBKP Merkez Komitesi toplantısında ülkedeki yiyecek ve tüketim mallan sıkıntısı üzerinde de ayrıntılı olarak duran Genel Sekreter Gorbaçov'un, bu konuda acil önlemler alırunasını istediği belirtildi. Komünist Parti yayın organı Pravda'da dün yayımlanan bir yazıda Gorbaçov'un, yiyecek maddeleri kuyruklarına da yer veren konuşmasında, "Yüksek düzeyde yetkililerin, sokaklardaki kuyruklara bakıp. hiçbir şe> yapmadan oturmaları utandırıcıdır" dediği de aktarılıyor. Sovyet lideri, etnik huzursuzluklara karşı daha sert önlem istedi DUNYADA BUGUN Ekranda Arabesk AÜSİRMEN Macaristan ''da ktsmi af Dış Haberler Servisi Macaristan 'da 1956 olayları sırasında tutuklanarak mahkum olan 400 kişinin davalarımn yeniden ele alınacağı ve bir affa uğramalarının söz konusu olduğu bildirildi. AP'nin haberine göre, Macaristan 'da yayımlanan Magyar Nemzet adlı günlük gazeteye bir demeç veren bir yetkili, 1956 yılında meydana gelen ve Sovyet birliklerinin mudahalesiyle önlenen olaylar nedeniyle yargılanarak 5 ve daha fazla yıl hapse mahkum olanlann durumunuh gözden geçirileceğini kaydetti. Daha fazla polisiye önlem Komünist Parti yöneticileri Kosova'daki etnik karışıkhğın bastmlması için bölgeye daha fazla polis gönderilmesini istediler. Dtş Haberler Servisi Yugoslavya Komünist Partisi yöneticilerinin Kosova'daki etnik sorunlan görüşmek üzere düzenledikleri toplantı dun delegelerin, "etnik kanşıklıklann bastınlması için daha çok güvenlik önlemi" çağrılarıyla sona erdi. Delegeler bunun yanı sıra, "Slavlann Kosova'dan göçetmesinin sona ermesi için birieşik eylem" çağrısında bulundular. Yugoslavya'daki altı cumhuriyet ve iki vilayftten gelen parti yöneticilerinin başkenr Belgrad'da iki gün süren toplantısı sırasında Kosova'daki etnik kanşıklığm nasıl bastınlması gerektiği konusunda sert tartışmalar meydana geldi. Karşılıkh suçlamaiarın yapıldığı toplantıda bazı delegeler Kosova sorunu konusunda basansız buldukları çok sayıda'üst düzey parti yöneticisinin istifasını istediler. Ammsanacagı gibi 81 mayısında kanlı etnik olaylara sahne olan Kosova bölgesinde nüfusun çoğunluğunu oluşturan Arnavutlar daha fazla özerklik istiyorlar. Bölgede yaşayan Sırplar, Arnavutların kendilerini Kosova'dan göçe zorlamak amacıyla baskı altında tuttuklannı öne sürüyorlar. Komünist Partisi yöneticilerinin toplantısında söz alan parti yöneticilerinden Stane Dolanc ve Montenegro bolgesi yöneticilerinden Vidoje Zarkovic, olaylarla ilgili polis raporlarından alıntılar yaptıktan sonra Kosova'daki po YüGOSLAVYA ShuUz'un Latin Amerika gezisi WASHINGTON (ANKA) ABD Dışişleri Bakanı George Shuttz, pazartesi günü 9 Latin Amerika ülkesini kapsayan bir geziye çıkıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göre Shultz. yarm Guatemala'da; Kosta Rika, El Salvador, Guatemala ve Honduras dışişleri bakanları ile bir araya gelerek, Orta Amerika barış sürecine ilişkin görüşmelerde bulunacak. ISVEC PKK teorisinde kararlı YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Isveçü yayıncı Ebbe Carlsson, PKK ile îran'ın Palme cinayeti ile bağlantısını araştırmaya devam edeceğini açıkladı. tsveç Parlamentosu Anayasa Komisyonu'nda sorgulandıktan sonra bir basın toplantısı düzenleyen Carlsson, özel bir proje başlattığını bildirerek, "Şu anda «zerinde çalıştığım bir iz var. Bu çalışmayı sonuna kadar gölürecegim" dedi. Carlsson, elde ettiği bilgileri Isveç polisine vereceğini söyledi. Bu arada yayıncı Carlsson'un "özel dedektiflik" çalışmalan sırasında geliştirdiği "PKKİran teorisT'nin bazı aynntılan da su yüzüne çıktı. Edinilen bilgiye göre, Carlsson'un teorisinin bir bölümü bugune dek geliştirilmiş olan polisgizli servis dosyalarına, bir bölümü aralannda bazı tranlılann bulunduğu Avrupa'daki bazı kaynaklara ve önemli bir bölümü "itirafçı bir PKK'lı" olduğu öne sürülen bir şahsın ifadelerine dayanıyor. 1987 bahaıında tsveç'e gelerek iltica isteminde bulunduğu belirtilen bu şahıs, kısa bir süre sonra tsveç Gizli Haber Alma Örgütü'ne (SAPO) bağlı "Kürt uzmanı" Jaa Barriing'le ilişki kurdu ve para karşılığında "çok önemli bilgiler vereceğini" söyledi. " H a s a n " kod adını kultanan ve 35 yaşlannda olduğu belirtilen "itirafçı", kendisiyle tsveç'e gelen bir kadınla birlikte sıkı takibe ve korumaya alındı. Barrling para önerisini o zamanki şefı P.G. Naess'e götürdü. tlke olarak "önce bilgi, sonra gerekirse para" görüşünü savunan Naess, "itirafçı"nın sorgulanmasını ve gerçek kimliğinin araştırılmasını istedi. Konuya daha sonra Anayasa Komisyonu önünde de değinen Naess, "Bu şahıs PKK liderlerinden biri olduğunu söylüyordu. Gerçek kimligi belli değildi. PKK hesabına calışan bir ajan, başka bir istihbarat servisince gönderilmiş bir kişi veya bir yalancı olabilirdi. Bunn araştınrken, verdiği ifadelerin yer yer tutarsız olduğunu gördük. Aynca bu şahıs PKK'nın Palme cinayeti ile ilişkisi konusunda hiçbir şey söylemiş değildir" diyecekti. Adının Şehmuz olduğu öğrenilen itirafçı daha sonra İsveç'ten ayrıldı, ancak Ebbe Carlsson'un devreye girerek para vaat etmesi uzerine yeniden Isveç'e getirildi. Stockholm'de bir "safe housc"a (güvenlik evi) yerleştirilen "itirafçı"mn Carlsson ve Barrling ile SAPO görevlisi VValter Kegö'ye yaptığı bazı açıklamalar, bu uçlunün sürdürdüğu soruşturmanın önemli bir bolümünü oluşturdu. Carlsson, Ürdün Meclisi feshedildi Dış Haberler Servisi Ürdün Kralı Hüseyin, Millet Meclisi 'ni feshetme kararı aldı. 1984 yılında oluşturulan 60 üyeli Millet Meclisi'nin yarıst îsrail işgali altındaki Batı Şeria 'nın temsilcilerinden oluşuyor. Arabesk, bir dünya görüşü, bir ya;fam türü. Türkiye'de metropollerin hızla büyük köylere dönüştiiğü bir dönemde, küçük küçük köşeleri dönenlerin koca bir ahrnaklık meydanına düştükleri bir ortamda enflasyon, tüm değer yargılarını, insanların tüm tutamaklarını birer birer ortadan kaldırırken, baskı kimi umarsızları içine dönüp sızlanmaya zorlarkon, eğitimin düzeyi hızla düşer, hödüklük erdem diye kabul edilir, yozluk estetik olarak yutturulurken, arabeskin boy atıp hızla kök salması bir rastlantı değil elbette. Arabeskin büyük patlamasını müzik alanında görüyoruz, ama onun etki alanını yalnızca müzikle sınırlı sanmak da büyük bir yanılgı. Sınemada, yazında, resimıje, politikada da arabesk biçem gelişiyor. Hatta son zamanlarda arabesk gazete yazarları da türedi, basın da arabeskten nasibini aldı. Ama yineleyelim, arabeskin doruğa vardığı alan mu;:ik ve müzikte de arabesk doruğunda vıcık ve yavsak biçemi ile ibrahim Tatlıses oturuyor. Arabesk müziğin çeşitli kanatları bile oluştu. Ahmet Kaya diye biri de "devrimci arabesk!" yapıyor. Doğallıkla devrimci kavramıyla arabeskin bir araya gelmesinin olanaksızlığım tartışmanın ge1 regi yok. Hiç kuşkusuz, Ahmet Kaya'yı ibrahim Tatlıses'in bir parmak ilerisinde kabul etmek de olanaksız, hatta belki ikincinin daha otantik, daha gerçek bir yanı olduğu söylenebilir. TRT, Televizyon ekranlarını ve radyo antenlerini uzun süre arabesk müzige kapalı tuttuktan sonra, sonunda geçen bayram İbrahim Tatlıses programı ile tutumundan vazgeçti. Tatlıses'in ekrana çıkanlması çeşitli tepkiler doğurdu. Arabeske ya da onun müziğine karşı olanlann bir bölümü olayı çok olumsuz karşılarken, bir bölüm Tatlıses hayranlan da "halkın gönlünde taht kurmuşl" bu sanatçıyı TV'den izledikleri için mutlu oldular ve yönetimi kutladılar. Bu arada, Tatlıses'in seyircilere, "Uyuyor bunlar!" demesi de eleştirilere neden oldu. Örneğin ünlü ve değerli tiyatro sanatçımız Yıldız Kenter, "Seyirci bu söze layık mıydı?" dedi. Ooğrusu Yıldız Hanım'ın bu görüşüne katılmak olanaksız. Arabeskten keyifalan ve "uyuyor bunlar" dendiğinde Tatlıses'i alkışlayan seyirci, zaten alkışıyla o söze layık olduğunu kanıtlaBOMAÇOV Perestroyka düşmanlanna savaşımı sertleştirdi. mış bulunmaktadır. O gün Tatlıses'in konserinde bulunmayıp da o sözleri duyduğu halde programı TV'den izlemeyi sürdürenler de o söze layık olduklarmı yine davranışlarıyla kanıtlamışlardır. ERMENİSTAN Zaten "Mavi mavi" diye yozluğu seslendiren arabeskin öyle bir seyirciye karşı terbıye gibi adabı falan da söz konusu değildir. TRT Genel Müdür Yayın Danışmanı Nuri Çolakoğlu ise eleştirileri yanıtlarken "...Genel Müdürümüz Cem Duna'nın da dediği gibi kurumun belli standartları var. Bunlara uyana ekran her zaman açtktır. Mormal prosedürden geçen sanatçılar yapımda yer alır" demiş. Sayın Çolakoğlu'nun açıklaması, TRT'nin standartlarının aralis gucünün arttırılması çağnsınbesk ile çelişmediğini ortaya seriyor ki, bu tanı doğrudur. İbrada bulundular. him Tatlıses'e yer veren TRT, daha o programdan çok önce de Öte yandan Kosova bölgesingerek habercilikte, gerek programcılıkta arabeskin birçok ömeden gelen 200 civarındaki Sırp ve Ermenistan 'ın başkentinde ğini gözler önüne sermiştir. Başka bir deyişle: Tatlıses ile başlaMontenegrolu, Belgrad'da bir önceki gece 300 bin kişinin madı arabesk TRT'de, daha önce de vardı. Tatlıses yalnızca mügosteri yaparak Kosova nüfusu katüdığı gösteride zik alanındaki yasağı deldi. nıın yüzde 90'ını oluşturan ArnaBu yüzdendir ki, TRT'nin türlü yayınlarındaki arabesk örnekvutların baskısı altında göçe zor Karabağ 'ın kendilerine lerini içine sindirenlerin, yalnızca müzik alanında yasakçılığın landıklarını iddia ettiler. Kosova bağlanması ısteğini sü»mesini istemelerindeki tutarsıziığın gerekçesini anlamak bölgesinde yasayan Sırp ve Mon tekrarlayan göstericiler güçtür. tenegro kökenlilerin sayısının göç referanduma gidilrr.esini Tüm alanlarda arabeskin vıcığını kulaçlayan TRT'nin müzikier nedeniyle giderek azaldığı kay istediler. dedilıyor. 196O'lı yıllarda bölgete de arabeske açılmasında bir tutarsızlık yok. Kaldı ki alaturka MOSKOVA (AA) SSCB'nin de yarım milyon Sırp ve Monte(şimdi adı Türk Sanat Müziği oldu) diye sunulan programlarda negrolu yasarken, bu sayı 80'lerde Ermenistan Cumhuriyeti'nin başda kimi zaman arabeskin belirtilerini görüyorduk. kenti Erivan'da, önceki akşam, 200 bine düşmüş durumda. Olaya bu açıdan bakınca, Sayın Çolakoğlu'nun açıklamasınyaklaşık 300 bin kişinin katıldığı da bir tutarsızlık olduğu söylenemezdi. Eğer Genel Müdür Yabüyük bir gösteri düzenlendiği büyın Danışmanı bir başka tümceyi de kullanmamış olsaydı. dirildi. Gösteri sırasında, faaliyetSayın Çolakoğlu, tytumiarını savunurken, "Yasaklı sanatçı kavleri resmen feshedilen Karabağ ramınt tanımıyoruz" demiş. İşte bu tümcede yatıyor bütün tutarKomitesi'nin, Azerbaycan Cumsızlık. Yanlış anlaşılmasın, biz, yasaklı sanatçı kavramını savunhuriyeti'ndeki Karabağ bölgesinin muyofuz. Tam tersine yasaklı sanatçı kavramına karşı çıkan göErmenistan'a bağlanması isteğiyrüşün candan destekçisiyiz, ama içten, gerçek ve tutarlı olması le, toplu dilekçe verilerek referankoşuluyla. duma gidilmesi çağrısında bulunSayın Çolakoğlu, yasaklı sanatçı kavramını gerçekten tanımaduğu belirtildi. yan bir düşüncenin temsilcisiyse, radyolardan değerli sanatçıKarabağ bölgesinin Azerbaymız Ruhi Su'nun plaklarını da yayımlamalıdır. Aynı şekilde Nâcan Cumhuriyeti'ne ait olduğu, zım Hikmet'in şiirleri de programlarda yer alabilmelidir. Ali ÖzSSCB'nin parlamentosu niteliğindeki Yüksek Sovyet'in 18 tem gentürk'ün, "Su da Yanar"ını da TV'de sinema programlarında izleyebilmeliyiz, hatta Yılmaz Güney in filmlerini de. muzda yapılan toplantısında alınan bir kararla teyit edilmişti. ErBütün bunlan gerçekleştirmeden, yalnızca müzikteki arabesk menistan Komünist Partisi tarayasağını Tatlıses ile delerek, "Biz yasaklı sanatçı kavramını fından bu hafta yapılan açıklamatanımıyoruz" diye çıkış yapmak, arabesk özgürlük savunuculuda ise, Erivan'da düzenlenen gösğundan başka bir şey değildir. terilerin, siyasi açıdan "zararlı" Her şeyin hızla arabeskleştiğı bir dönemde, özgüriüğün de arahale geldiği belirtümiş, Karabağ besk versiyonunu görmüş olduk. Böylesi bir arabesk özgürlük Komitesi üyelerinin saygınlığını sevgisine olsa olsa "Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Alyitirmelerine yönelik bir kampaıılah, bu nasıl sevgi" denir. ya başlatılmıştı. Sevsinler Tatlıses arabeskini ve TRT'nin arabesk özgürlük sevBaşkent Erivan'da önceki gün gisini. Erivarfda yıne gosteri Afganistan saldırdı tSLAMABAD (AA) Afganistan savaş uçaklannın, Pakistan 'da bir sınır köyünü bombalamalan sonucu 27 kişinin öldüğıi, 25 kişinin yaralandığı bildirildi. Pakistan hükümetince dün yapılan açıklamada, Afganistan uçaklannın 26 temmuz gecesi güneydeki Veziristan bölgesinde bulunan Bağhar Köyü 'ne düzenledikleri saldında, 27 kişinin öldüğii, 25 kişinin yaralandığı belirtildi. Dunyanın dört bir yanında 164 ulkeye yayılmış olan Anglikan kilisesine mensup 70 milyon kişinin temsilcisi 525 rahip, İngiltere'de pazartesi günü "kadınların rahip olabilmesi" konusunda olumlu ya da olumsuz bir karara varacaklar Anglikan kilisesinin merkezi İngiltere'de Canterbury piskoposu Robert Runoe. ABD ve Yeni Zelanda'da incelenmekte olan "kadın rahipliğinin" Anglikanlar arasında kabul edilebileceğini &ynı zamanda da dünya Anglikan cemaatini bölebileceğini öne süruyor. Karann beliıieneceŞı toplantı öncesinde Londra'daki St. Paul Katedraiı önünde lehte bir karar çıkmasını isteyen bir grup kadm gosteri yaptı. Karara karşı çıkanlar "Tannnın yeryüzundekı elçisını erkek' olarak belirlemesinin tesadüf olmadıâını" savunuyorlar. (Fotoğrat Reuter) Kadın rahip, Güney Afrika ırkçı rejimine muhalefetten atak ANC'den anayasa taslağı NEW YORK (AA) Güney Afrika'da ırkçr rejime karşı mücadele eden Afrika Ulusal Kongresi, çok partili siyasi rejimi öngören bir anayasa taslağı yayımladı. New York Times'in dün yayımladığı habere göre, hazırlanan taslakta, basın ve örgütlenme özgürlüğünü garanti altına almak amacıyla yargımn bağımsız olacağı belirtildi. Afrika Ulusal Kongresi (ANC) tarafından iki yülık çalısma sonucu oluşturulan taslağın, yalnızca ANC brimlerine ve örgütün Güney Afrika'daki ırkçı yönetimi devirme mücadelesine sempati duyan uzmanlara dağıtıldığı belirtildi. Gazetenin haberınde, yeni taslağın "özgürlük bildirgesi" olarak bilinen 1955 tarihli anayasa taslağından daha ayrıntılı olduğu belirtildi. Taslakta, serbestçe örgütlenebilecek partilerin, ırkçıbk ve kabilecilik yapmalan yasaklarurken, hükümete halkın çıkarlarının korunması amacıyla ekonominin geniş biçimde kontrolü imkânı verildi. Kurulacak rejimin en üst düzey yöneticisinin devlet başkanı mı yoksa başbakan mı olacağının belirtilmediği taslakta, eğitim, özel mulkiyet, çalışma ve güvenlik haklarının ideal olduğu, ancak bu hakların yaşama geçirilmesinde karşılaşılacak zorlukların da dikkate alındığı kaydediliyor. düzenlenen gösteride, kent halkının Karabağ Komitesi'ne olan güveninin bir kez daha dile getiriidiği ve iki bildirinin onaylandığı belirtildi. Onaylanan bildirilerden ilkinde, Yüksek Sovyet toplantısında alınan kararda, anayasadaki "halkın kendi kaderini belirleyebilmesi" hakkının göz onüne alınmadığı iddia ediliyor. Diğerinde de, Ermeni hareketinin, Kremlin'i, Karabağ bölgesinin kültürel ve ekonomik açıdan Ermenistan'la bütünleşmesini gözden geçirmek üzere bölgeye temsilci göndermek gibi bazı ödünlerde bulunmaya zorladığı belirtiliyor. BAŞSAĞUĞI Arkadaşımız NAZMİ BELGE'nin annesi AYŞE BELGE vefat etmiştir. Cenazesi 31.7.1988 Pazar günü (bugüa) Merter Veysel Karani Camısi'nde kılınacak öğle namazına müteakip Yeni Topkapı Mezarhğı'na defnedilecektir.' Arkadaşımız ve kederli ailesine başsağlığı dileriz. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ ÇALIŞANLARI YEŞİLİIM DE YEŞİLİ VAR • Her Cumhuriyet okurunun mutlaka bir "Yeşil" tarudığı vardır... Ve patronlar şimdi komünistlerden çok, onlann bu tcmıdıklanndan korkuyor. Kısacası Yeşiller aramızda. Ama acaba HANGİ YEŞİL DAHA YEŞİL? Challenger'in ses bantları Dış Haberler Servisi ABD'de bir federal mahkeme, 1986 yılının ocak ayında fırlatılışından 72 saniye sonra infilak eden Challenger uzay mekiğinde fırlatılış ve fırlatılıştan sonra yapılan tüm telsiz konuşmalarının ses bantlarmın açıklanması yolunda karar verdi. NASA yetkilileri ise, ses bantlarmda kazada ölen yedi astronot ve aileleri ile ilgili özel biigiler bulunduğu gerekçesiyle karşı çıkıyor. FAİLİ MEÇHUL HUKUK CİNAYETİ! • Demokrasi, maalesef hâlâ gundemimizdeki en önemli madde. İşte bir demokrasi sorunu; hakimlerle savcılar^çarpışıyor...* Bir başkası: Disiplin yönetmelikleri öğrencileri "orta çag'a hazırhyor! "ÖGRENCİ, AYAĞA KALK!" emrini verenler kimler? • Seul Olimpiyatlan'na en sıh kim hazırlanıyor? Sporcular mı, polisler mi? OZEL TİMLERİN SEUL'ÜNE "HOŞGELDİNİZ" BILIYOR MUSUNUZ? En dcğerli, en büyiik kaybımız Adnan Kahveci, Babıdli'ye patron mu geliyor? K Matmazel Pasaj'ı kim okşayacak? ^ Yılmaz Guney'in arkadaşı Ispanyol Kültur Bakanı Semprun, Engin Ardıç'ın nesi oluyor? Hazır giyimcileri kiın giydiıecek? ABD, İsrail'e F15 satıyor WASHINGTON (AA) ABD Savunma Bakanlığı, Reagan yönetiminin Israil'e 5 adet F15D savaş uçağı satmayt plan/adığını açıkladı. Savunma Bakanlığı, hrail'in 51 F15 savaş uçağına sahip olmasına rağnten hava kuvvetlerinde eksıklik bulunduğunu, bu nedenle satışın gerçekleştirileceğini belirtti. Nesibe Ülsever'ı ölümünün ikinci yılında scvgi, saygı, Linutulmaz espri ve hatıralarıyla aniyoru/. Seni unutmadık, unutulamazsın ki! Eşi, Oğlu, Yakınları ve Dostları TEMPO'da ZEVKLE OKUYÜN, KEYİFLE BAHN"