19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER si'nde ve hükümetlerinde çok sayıda Kürt kökenli kişiler yer almıştır. Kürtlerin Türk müziğine katkıları büyüktür. Anadolu Türkleri yörelere göre değişiklikler gösterirlerse de bir bütün olarak müziğimiz türdeş (homoien: mütecanis) bir dokuya sahiptir.Doğu Anadolu'da Kürtçenin çoğunlukta olduğu kent ve köylerinde bile okunan türküler sadece Türkçenin egemen olduğu Doğu Anadolu merkezlerinde söylenen ve çalınan ezgilerin aynısıdır. Bütün Anadoluda olduğu gibi Doğu Anadolu'da da şarkı değil türkü söylenir. Dikkat edilirse söz konusu ezgi türünün adı "türki"dir; yani Türk biçimi anlamına gelen türküdür. Böylece Kürtler ezgüerini "kurdi", yani Kürt biçimi değü bütun Anadolu ve Rumeli'de olduğu gibi türkü adı aPtında okurlar öbür kültür alanları ve din de hesaba katıhrsa Kürtlerin Türklerden ayn bir özelliği olmadığı söylenebilir. rak Türkiye içinde dağınık bir durumda küçük köyler ya da bucak, kasaba ve kentlerde rnahalleler oluşturuyorlardı. lçlerinde yalnız Kürtler ve Lazlar ayrıca yöresel etnik grup halinde idiler. Göçmen durumunda olanlar aradan geçen yarım yüzyıh aşkın zaman içinde kendiliklerinden, yani devletin hiçbir zorlaması olmadan, eski kuşaklarla birlikte bugün kaybolmuş gibidirleı. Hiç şüphe yok ki hâlâ bazı evlerde, özelhkle yaşlılar arasında sözü edilen diller (Yunanistan'dan geri göçmuş Türklerin bildiği Helence dahil olmak üzere) arada bir konuşulmaktadır. Ancak bu dilleri konuşanlan elbette ki birer etnik grup olarak tanımlamak mumkün değildir. Kürtlerin Kökeni ve Tiirkİ>o nİn Küllür Bütüıılîiöü özel bir etnik tip göstermelerine karşın Kürîler kesin anlamı ile bütün Anadoluya öz olan kültürün içinde yer alırlar. örneğin Yunus Emre, Fuzuli, Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan ve Aşık Veysel, Türklere olduğu kadar Kürtlere de mal olmuş ozanlarımızdır. Diyarbakırlı Ziya Gökalp "Türkçülüğün Esaslari'm kuran düşünürümüzdür. Malatya, büyük liderler yeîiştirmiş bir kentimizdir. Her dönemin Büyük Millet Meclisi'nde ve hükümetlerinde çok sayıda Kürt kökenli kişiler yer almıştır. Ord.Prof. EKREM AKURGAL Ana muhalefet partisi lideri Erdal tnönü'nün bir süre önceki girişimleri çok yararlı oldu. Çünkü Kürt sorunu tabu olmaktan çıkarıhrsa daha kolay çözülür. Yoksa bir yandan yabancı dost devletlerin gösterdikleri aşın ilgi, öbür yandan bizim ters doğrultuda davranışlanmız konuyu gereksiz yere büyütmektedir. Aziz Nesin geçen gün (17 şubatta) Cumhuriyet'te yanlış tutumumuzu açıklıkla dile getirdi: "Yanlış tarih tezimiz Kürtleri Türk saymaktadır. Bunun sonucu kendi kazdığımız kuyuya düşüyoruz. Bu insanlara sen Türksün demekle Türk olunmaz". Gerçekte ekonomik nedenlerden kaynaklanan Kürt sonınu, akılcı ve bilimsel yöntemlerle ele almmahdır. Bunlardan birkaçına değinelim. mi, yani beden ve yüz görünümü bakımından da kendilerine öz bir tip oluştururlar. Aslında bir HindAvrupa dili konuştuklanna göre onlann, aynı dil grubundan olan Slavlar, Germenler ve Anglosaksonlar gibi sanşın ve açık renk gözlü olmaları beklenirdi. Ancak onlar bu "antropolojik" tiplerini Anadolu Türkleri gibi bu ülkede eski çağlarda yaşamış olan Hattilere ve Hurrilerle Urartulara ve daha birçok kavimlere borçludurlar. Kürtler gerçekten M ö 13. yüzyüa ait Mısır tapınaklarında tasvirlerini gördüğümüz Hatti askerlerine çok benzerler.' Bununla birlikte Doğu Anadolulu olup hiç Kürtçe bilmeyen ve Orta Asya'dan göç etmiş dttzinelerle Türk boyları arasında da aynı etnik tipe bollukla rastlandığını belirtmekte yarar vardır. Çünku Türkler de Anadolu'ya geldikten sonra aradan geçen bin yıla yakın zaman içinde bu ülkenin eski halklan ile kanşmışlardır. Böylece Türkler ve Kürtler aynı halk topluluklannın torunlan ya da kardeş çocukları olmuşlardır. PENCERE Sinekkaydı 8 HAZİRAN 1988 Sonuç Demek oluyor ki bugün Türkiye'de Türkçe dışında sadece Kürtçe ve Lazca yöresel birer dil olarak konuşulmaktadır. Ancak Lazca konuştuklan için Karadeniz'in bazı kent ve kasabalarındaki vatandaşlarımızı Türklerden ayn bir etnik grup saymak yapılacak haksızkklann en büyüğü olur kanısındayız. Söz konusu vatandaşlarımız geri kalan Karadenizluerle birlikte Kuvayı Milliye'nin başlıca güçlerinden birini oluşturmuş kahramanlardır. Bugünkü Türkiye'nin ekonomi alarundaki gelişmesinde de Karadenizlilerin payı büyüktür. Sahip oldukları değerli özellikler Türkiyeye renk ve güç katmaktadır. Bütün Anadolulular, ne değin Türk iseler Karadenizliler de o ölçüde Türktürler. Kürtlere gelince, ayrı dilden ayrı cinsten bir topluluk olmalarına karşın yukarda anlatmaya çalıştığımız gibi onlar da kültür bakımından Türkiye'nin aynlmaz bir parçasıdırlar. Birçok Kurt kökenli vatandaşımız da böyle düşünmektedir. Kürtlerin Kürtçe konuşmalan, Türkleri bin yıla yakın zaman boyunca olduğu gibi bugun de rahatsız etmemektedir. Nitekim başbakan son bıldirisi ile bunu açık seçik dile getirmiştir. Yazımızın başında da dediğimiz gibi sorun aslında ekonomik nedenlerden doğmaktır. Zaten Özal hükümeti de Güneydoğu Anadolu Projesi ile bu yörelerde geciken kalkınmayı gerçekleştirmeye önem vermektedir. Yabancı devletler hiç merak etmesinler, Türkler mert ve asil ruhlu Kürt kardeşlerinin değerini onlardan çok daha, hem de candan ve gönülden bilmektedirler. 1, 2, 3Bu konular mayıs ayında NET Holding tarafından yayımlanacak olan Anadolu Uygarlıklan adlı kitabımızda ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Anadolu Türklerinde kültür btitünlüğü Turkler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Iran, Arap, Bizans ve eski Anadolu uygarlıklan etkisinde kalarak özü Türk olan özgün (orijinal) bir kültür yaratmışlardır.2 Daha Selçuklu döneminde Türkler Erzurum'dan Izmir'e, Karadeniz'den Akdeniz'e kadar yayılmış olan türdeş (mütecanis, homojen) bir sanat geliştirmişlerdir. 1071'den bu yana Anadolu'da Müslüman topluluklar arasında Türk sanatı dışında başka hiçbir kavme ya da etnik grubu bağlanabilecek bir sanat türü mevcut değildir. Anadolu, eski çağlarda geomorfolojik yapısı bakımından kapalı bölgeler içinde birbirinden çok farklı düzinelerce yöresel kültürlerin yaşadığı bîr ülke idi. Mö 2 ve 1. bin boyunca 6070'i aşkın etnik topluluk ilginç bir uygarlıklar mozayiği oluşturuyordu. Ancak zaman içinde bunlar birbirleri ile kaynaştılar.' Bununla birlikte Türklerin hoşgörülü idareleri nedeni ile Osmanlı Imparatorluğu'nun son yıllannda ve cumhuriyet dönemimizin başlannda Türkiye'de Türkçenin dışında sayıları bir düzineyi aşkın başka diller de konuşuluyordu. Başta Rum, Ermeni ve Süryani gibi Hıristiyan topluluklann dilleri ile Musevilerin konuştuğu dil geliyordu. lslam dinine mensup topluluklar arasında ise Türkçeden başka Kürt, Laz, Çerkez, Abaza, Gürcü, Arnavut, Boşnak ve Pomak dilleri konuşuluyordu. Bunlar genellikle göçmen ola Kürtlerin kökeni Kürtler tıpkı Hintliler, lranlılar, Hititler, Frigler, Ermeniler, Hellenler ve Galatlar gibi tarihin değişik dönemlerinde Asya'ya ve Anadolu'ya göç etmiş HindAvrupa dili konuşan topluluklardan biridir. Kurtçe bilcn bir Türk vatandaşına on beş yirmi Türkçe sözcüğün Kürtçesini sorunuz. Dilbilimci olmanıza gerek yok bildiğiniz Ingilizce ya da Alrnanca veya Fransızca yardımı ile göreceksiniz ki Kürtçe, HindAvrupa dillerinin bir türiidür. Bu kesin veriler karşısında bazı çevrelerin Kürtçeyi Türkçeymiş gibı gösterme çabalan geçersiz kalır. Böyie bir davranışla hem kendi kendimizi aldatmış hem de gülünç duruma düşmüş oluruz. Hiç şüphe yok ki Kürtler fiziksel yapı ve fızyono Kürt kültürii HindAvrupa kökenli olmalarına ve özel bir etnik tip göstermelerine karşın Kürtler kesin anlamı ile butün Anadoluya öz olan kültürün içinde yer alırlar. örneğin Yunus Emre, Fuzuli, Pir Sultan Abdal, Karacaoglan ve Aşık Veysel, Türklere olduğu kadar Kürtlere de mal olmuş ozanlanmızdır. Diyarbakırlı Ziya Gökalp "Türkçülüğün Esaslan"nı kuran düşünürümüzdür. Malatya, büyük liderler yetiştirmiş bir kentimizdir. Her dönemin Büyük Millet Mecli EVET/HAYIR OKTftYAKBAL ACIKAYBEMIZ Erciyes Üniversitesi Rektörü, değerli bilim adamı Kim Emekten Yana, Kim Değiü "Hürriyet" Gazetesı başyazarı adaşım Oktay Ekşi 7 haziran tarihli yazısında SHP içindeki 'Sol Kanat'ı ağır biçimde suçtuyor. Bu denli milıtanlığı bir gazete yazarına yakıştırmak güçtür! Ekşi, Bursa Milletvekili Fehmi Işıklar'ın sözlerine değinerek bakın ne divor: "...Bu ekibin bir hukuk devleti kurma peşinde değil, bir 'ihtilâl yönetimı' uygulama peşinde olduğunun ifadesidir." Daha sonra da şunları eklıyor! "Sol Kanat'ın 25 Mayıs 1988 tarihlı gazetelerde çıkan deklarasyonu ile birlikte değertendirilince resim biraz daha net olarak ortaya çıkmaktadır Gerçekten bu deklarasyona göre SHP'nin 'emek ağıhıklı bir kitle partisi olması' arnaçlanmaktadır." Oktay Ekşi'ye göre Sayın Erdal inönü'nün, 'Baykal ve arkadaşlannın temsıl ettiği eğilimden yana otduğu 'ortaya çıkmış! 'Sol Kanat'ı, SHP programında ne kadar radikal ibare varsa onları uygulayacaklarını söyleyen sol kanatı ise onaylamıyormuş!... En sonunda da Oktay Ekşi, İnönü ile Baykal'ı ve Kotil ile Topuz'u aynı kefeye koymaktan kendini alamıyor! Baştürk, Anadol, Işıklar'ı ise İnönü'ye karşıt bir cephede sayıyor! Ekşi'nin bu denli yanlı oluşuna bir anlam veremiyorum. Babıâli'nin sağcı, sermayeci basını ile Ekşi'nin aynı çizgide birleşmesi üzücü bir olaydır. Şimdi ben Oktay Ekşi'nin ve SHP'yi sağa çekmek isteyenlerin Sayın inönü'nün şu sözlerini dikkatle okumalarını öğütlüyorum. Son SHP olağanustü kurultayında Sayın İnönü şöyle diyor ki bu sözler 'Uygulamalı Program' kitabının 'sunuş' bölümünde yer almıştır: "Sosyaldemokrat Halkçı Parti emeğe dayanan bir kitle partisidir. Amaçladığı örgütçü, katılımcı, sosyal adaletçi, üreten ve hakça böluşen düzeni serbest seçimle halklan alacağı oylarla kuracaktır." Sayın arkadaşımın 'Uygulamalı Program'ın 40. sayfasındaki şu satırtan okumasını isterim: "SHP, emeğin sömürüsunun karşısındadır. Çalışma yaşamını sömürüyü ortadan kaldıracak biçimde yeniden düzenlemeyi görev bilir. Bu bağlamda, SHP ekonomik olarak güçsüzlerin yanında olduğunu bir kez daha açıklar." SHP programına bu 'solcu' ibareleri kimler koymuş! Adaşım bu programı zamanında okumamış olmalı ki şimdi SHP'nin emek ağırlıklı kitle partisi oluşunu yalnızca Sol Kanat'ın benimsediğı bir görüş sayıyor! Oysa Sayın Genel Başkan yalnız program sunuşunda değil, pek çok yerde bu gerçeği yinelemiştir: "SHP emeğe dayanan bir kitle partisidir." Bunu Oktay Ekşi hiç duymadı mı? SHP gerçekten sosyaldemokrat bir çizgide ise bu partinin "emek ağırlıklı bir kitle partisi" olduğu bir gerçek ise Oktay Ekşi'lerin, Baykal ve yandaşlarının, programın eksiksiz uygulanmasından yana olanları suçlamaları neden? SHP'nin toplumcu niteliği ağır basan bir kişilik kazanması, sermaye yanlılarını neden bu denli rahatsız ediyor? Parti programını desteklemek, bu programda yer alan istekleri yaşama geçirmeyi özlemek, SHP'lılerin birinci görevi değil midir? Sermayeden yana bir çok parti var, izin versınler de bir parti de 'emek ağırlıklı' olsun! Prof. Dr. AYDIN İN AL'ı Elim bir kaza sonunda kaybetmenin üzüntusu içindeyiz. Kendisine Tann'dan rahmet, muhterem ailesine ve yükseköğretim camiasına başsağlığı dileriz. Her sabah tıraş olurken aynadaki adamla tartışmaya başlanm. Kimi sabah çok bozulurum aynadakine, çıkışırım; kimi sabah o bana hesap sorar: Lan!.. Ne biçim adamsın sen? Şimdiye değin epey yargılandım, savcılığın suçlaması bir şey değil... Tıraş olurken aynada aklanmak daha güç... Savunurum kendimi: Ne yaptım yine? Aynadaki keratanın gözünden bir şeycikler kaçmaz, içimi okur ruhumu bilir. * Bu sabah aynadaki adam güneşli havada bulutlu: Oooof oof... Ofuna of. Biz insan mıyız lan? Neyimiz eksik? Ne biçim toplum bu? Nerede demokrasi, nerede özgüriük, nerede insan hakları... Üzülme, hoşgörü var ya. Söyle nerede var? Devletin televizyonunda Altahına kadar hoşgörü var; yeme de yanında yat! Hoop hoop.. Ekranda hötöröfe hoşgörü yok mu? O biçim propagandası da yapılıyor, moda oldu artık; neredeyse herkes oturup kalkarken kırıtacak, konuşurken dudak büzecek, gerdan kıracak, sağa sola sarkacak... Hoşgörü mü bu? Daha ne olsun? Peki, anlamı ne? Çağdaşlaşıyoruz... Ağır ol, inecek var. * Hoşgörü gelişiyor mu? Hem de nasıl... Parababalarının servet patlamasında kirlenen toplum, Sodom ve Gomore'ye taş çıkartacak fuhuş endüstrisinde kalkındı. Dün ayıplanan her türiü eğilıme zengın çevrelerde verilen prim göz kamaştırıcı bir enflasyonu pompalıyor. Pezevenklik baş tacı; ama yoksul halk kesiminde "namus belası" elini kana bulayıp hayatını söndürenlerle dolup taşan mapusanelerde hoşgörü var mı? Ya öteki garipler? Alevi dedin mi üstüne yürü; Kürt dedin mi al ayağının altına; komüniste darağacı hazır; sosyaliste hayat hakkı var mı bu toplumda? Alevi ağzını açtı mı: Mezhepçilik yapıyorsun! Oysa tarikatlar devleti parsellemiş, Nakşilik iktidara geçip bi. daş kurmuş... İşimize geldi mi hoşgörü... Fuhusa hoşgörü; ama yoksul kesimdekine değil. Yoksul şoroloya polis dayağı; zengin kesimdekine saygı. İnsan pazarında borsacılık yapanlar yönetiyortar toplumu; hoşgörü var, özgürlük yok. • Aynadaki herife sordum: Bütün bunlardan sana ne? O da bana sordu: Peki, sana ne? Sağlığın yerinde, geçim sıkıntın yok, keyfin gıcır... Seni hınzır... Sabunlu fırçayı aynadaki herifin suratına vurdum. Bu sabah sinekkaydı... BİLKENT ÜNİVERSİTESİ MILDCIGA İçeri Nikotin Oışan AMAÇ LTO ŞTİ KÜÇÜKYAUİST Tel 367 26 $9367 116 9» SERVERTANILLI BAŞSAĞLIĞI Sevgili sınıf arkadaşımız Zeynep Cumalıoglu'nun annesi RENİN CUMALIOĞLU'nun vefatını uzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Ailesine ve tüm dostlanna başsağlığı dileriz. SINIRLI SORUMLU ANKARA İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU MENSUPLARI YAPI KOOPERATİFİ BAŞKANLIĞI'NDAN GENEL KURULA ÇAĞRI Kooperatıfimizin 1988 yılı olağan genel kurul toplantısı 5 Haziran 1988 tarihinde çoğunluk sağlanamadığından toplanamamıştır. lkınci toplantı aşağıdaki gundemi göruşmek uzere 3 Temmuz 1988 Pazar güniî saat 9.00'da Selım Sırrı Tarcan Spor Salonu Ankara adresınde akdedilecektır. Butun ortaklann toplantıya katılmalan önemle rica olunur. YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1 Açılış ve yoklama, 2 Divan oluşumu, 3 Saygı duruşu, 4 Yönetım ve denetım kurulları raporlarının okunması, 5 Bilanço, gelir v« gider hesaplannın okunması, 6 Raporların goruşulmesi ve onaylanması, 7 Yönetim ve denetim kurullannın aklanması, 8 Tahmini butçenın goruşulmesi ve onanması, 9 Davaların aşamalan hakkında bilgi sunulması, 10 Sitede tıcaret merkezı olarak tahsıs edilen alanlann, ortaklara malı yükumlulük getirmeden (YaplşletDevret vb.) usuüerle kaynak sağlanarak, tesis, ınşa, kıralama, işletme konularının goruşulmesi, 11 Seçim, Denetim kurulu 3 asil, 3 yedek ttye seçirai, 12 Dilek ve temenniler, 13 Kapanış. Ytizyıllann gerçeği mirası ÎNSANLIK TARÎHİNE GÎRİŞ CÎLT I. llkçağ 3. Basım 6000. TL İşletme adresi: SAY DAĞITIM LTD.ŞTİ. Ankara Cad. No: 54 Tel: 512 21 58512 50 80 Sirkeci/İST. AVUSTURYA KIZ LİSESt LİSE 1/A ÖĞRENCİLERİ tVME YAPIM SUNAR HAKAN YILIVIAZ DOĞU TÜRKÜLERİ Bütün kaset satıcılarında Yapım: İVME MUZİK YAPIM \e TtCARET Lld Şıi Cıçskı;, İST Td 333 80 75 Genel Da&tım ADA YAY1NCIUK ve MUZİK Lld ŞlL İSTANBUL İMÇ 5 Blok 5322 Unkapara Tel M3 00 64 ANKARA S S K Ijhan 2 Çarşı No 12 Ycmşehır Te! 132 42 72 Duzenlemeler ve Orkcstra ezgtm Bebeğe bakacak tecrübeli bayan aranıyor. 169 97 69 (1017 arası) • Kullanım alanı 1.80\l m., 3.20x1 m., 4x1 metrehk alanlarda toplam 108 rrrdir. • Reklam alanları kullanım süresı 1 >ıldır. • İlanlar, tren üzenne ozel sengrafı teknıği ile direkt olarak mgulanmaktadır. • Sürekli bakımı ve günlük sefer savısı kontrolu fırmamızca vapılmaktadır. • TCDD. trenlerın 1 yıl çahşacağını garanti eder. SUSRDIK Ç A EFESPİLSEN BÜYÜK IMBÜYtJK •{»»|!1|!IJJ!»I'I!RAFİNE i!l •• f'f!\1\'TERbt \Y(.taKY\f.1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle