23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 HAZİRAN 1988 + *** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Thatcher'a, Kıbmş zirvesine aracılık çağrısı LONDRA/LEFKOŞA (AA) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'ın Başbakan Margaret Thalcher'a bir mektup göndererek, bir garantör ',üç olarak İngikere'den, Kıbns'taKİ Türk ve Rum toplumları liderlerinin görüşme masasına oturmalarına yardımci olmasını istediği bildirildi. Bağımsız The Times Gazetesi, konuyla ilgili bir haberinde, BM Genel Sekreterinin benzer mektupları Türk ve Yunan Başbakanlanna da gonderdiğini bildirdi. Perez de Cuellar'ın, Başbakan Thatcher'a gönderdiği mektupta, KKTC Curnhurbaşkanı Denktaş ile Rum yönetimi lideri Vasiliu'yu geçen çarşamba gunu New Yorkta bir oğle yemeğinde bir araya getirmeyi amaçladığı anlaşıldı. Gazete, iki toplum liderinin muhtemelen 10 temmuzda Cenevre'de buluşabileceklerini öne sürdü. Habere göre, BM Genel Sekreteri Cuellar, Başbakan Thatcher'a Kıbns sorunuyla ilgili olarak taraflara onereceği ana unsurları şöyle dile getirdi: ' İki toplum lideri ön koşulsuz bir araya gelmelidir. İki liderin göruşmelerine 1977 ve 1979 anlaşmaları temel oluşturacaktır. liderier önceden belirlenecek bir taribe kadar geniş kapsamlı bir anlaşma uzerinde görıiş birliğine varacaklardır. Anlaşma tarihi 1 Haziran 1989 olacaktır. Her iki lider niyetlerini ka>uya açıklayacaklardır. BM Genel Sekreterinin özel temsilcisi Oscar Camilion, her üç ayda bir taraflar arasında görüşmeler yaparak, gelişmeleri gözlemleyecektir." KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bugün KKTC Cumhuriyet Mecîisi'nde guven oylaması yapılacak olan yeni hükumetin başkanı Derviş Eroglu ile goruşmesinden önce verdiği demeçte, "1960 anlaşmalanyla anayasayı ayaklar altına alan ve Akritas planını hazırlayanlarla yeniden ortakhk kurulabilmesinin, Tıirkiye'nin elkin garantisine, mudahale hakkına ve garantör askerlerin Kıbns'ta bulunmasına evct demekle mümkun olduğunu" tekrarladı. KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Yunan basınının, Kıbrıs'tan asker çekmesi için Başbakan Turgut Özal'a psikolojik baskı yapmaya çalıştığını söyledi. Atakol, Kıbns Türkünün, Rumun insafına terk edilemeyeceğini söyledi KKTC'den 'asker çekme'ye tepkî ziyareti" için Türkiye'ye davet edilen ve pazar gunü Ankara'ya gelen Atakol, önceki gün aralarında Cumhuriyet muhabirinin de bulunduğu bir grup gazetecinin sonılarını yanıtfadı. Kıbns'tan asker çekilmesi son günlerde çok konuşulan bir konu oldu. Oysa en yüksek makamlanmız böyle bir konunun giindemde olmadıguu söytüyorlar. Ankara'da bu güvence size verildi mi? ATAKOL Türk askerinin Kıbns'ta bulunma gerekçelcri ortadan kalkmamıştır. Türk askeri 1974'ten bu yana Kıbns'ta sulh ve sükunu korumuştur. Kıbns Türkünün yegane güvencesidir. Türk askerinin çekilmesi demek Kıbns Türkünü Rum'un insafına terk etmek demektir. Bu da Kıbns Türk varhğının çok süratle adadan yok olması demektir. Bir anlaşma olmadan Türk askerinin oradan çekılmesi söz konu'.u değildir. Bir anlaşma olduktan sonra da Kıbrıs'ta caydıncı jıitelikte bir Turk askeri gücünun bulunması da kaçınümazdır. Kıbns Türk halkında bir asker çekilmesine ilişkin, Başbakan Özal'ın Atina ziyareti sırasında beklenmedik bir jest yapüacağı yolunda bir endişe seziliyor mu? ATAKOL Türk kamuoyunda böyle bir endişe kesinlikle yoktur. En yüksek makamlar böyle bir meselenin varit olmayacağını açık açık söylüyor. Kıbns Türk halkı hiçbir zaman böyle bir endişe içersine girmemiştir. Denktaş ile Vasiliu'nun tekrar bir araya gelmelerinden söz ediliyor. Kıbns Türk yönetimi olarak bu görüşmelerden ne bekllyorsunuz? ATAKOL Biz her zarnan şunu söylüyoruz: Bu görüşmelerin bir noktaya varabümesi için her şeyden önce Rum, Yunan mentalitesinin değişmesi gerekir. Kıbns'ta son günlerde yaşanan ve bir Kıbnslı Türk ile bir Türk askerinin öliimiine yol açan olaylardan sonra BM Banş Gücii'ne karşı güven sarsıldı mı? ATAKOL BM Banş Gücü 1960'dan beri Kıbrıs'tadır ve insancıl sorunlarda gerçekten büyük İŞICT yapmış bir banş gücüdür. Ancak Kıbns Türkünü konımak açısından Banş Gücü hiçbir zaman etkili olamamıştır. 1963'ten 1974'e kadar devam eden Rum katliamlarını Banş Gücü durduramamıştır. Bütün katliamlar Barış Gücü'nün gözleri önünde cereyan etmiştir. Son olaylar muhakkak ki komutanlığın ihmali olduğunu açıkça ortaya koymuştur. BM Genel Sekreterinin taraflara yeni bir belge sunduğu iddia ediliyor. KKTC böyle bir belge yok, Rumlar var dedi. Sözu edilen bu yeni belge varsa, nedir içerigi? ATAKOL Belge, iki tarafla temas edilerek, iki tarafm muvafakatı alınarak ortaya konan bir dokümandır. Genel Sekreter zaman zaman bazı göriişler ortaya koyar. Bunlara 'nonpaper' denir. Yani kâğıt bile değil demektir o. Adam 'Şöyle, şöyle düşüncelerim var' der, onları iki tarafa söyler. Bu son düşüncelerini de takdim ederken, bunlara 'taslağın taslağı' demiştir. Ortada dolayısıyla bir belge yoktur. Rumlar bunu belge diye takdim ederse belge olmaz. Yalıuz iki tarafın göriişlerini alarak yeni bir belge hazırlama durumu olursa KKTC olarak esneklik gösterecek misiniz? ATAKOL 29 Mart 1986 belgesi bizim azami taviz sınınmızdır. Bunun ötesinde taviz verebilecek durumumuz kesinlikle yoktur. Rum tarafı kendi göcünü besleyecek tedbirier alıyor. Acaba Kıbns Türklerinin de kendi bünyesinde oluşttırduğu güvenlik güçlerinin kuvvetlendirilmesi için ledbirler alıyor musunuz? ATAKOL Rumların silahlanmasına karşıhk bizim de gereli tedbirleri almamız kaçınılmazdır. Yalnız şunu söyleyeyim, Kıbrıs Türk güvenlik kuvvetlerimizi ne kadar güçlendirirsek guçlendirelim altyapı bakımından, Kıbrıs Türkünün savunmasını yapacak gücumüz olamaz sayımız itibarıyla. Rumlann bir anda 120 bin askeri bir anda seferber edebilecekleri bir gerçektir. Bizim böjle bir gücümüzyok. Biz en çok 1215 bin askeri seferber edebiliriz. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kesinlikle bizim ihtiyacımız vardır. KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanı Kenan Atakol, Türk askerinin Kıbrıs'ta bulunma gerekçelerinin ortadan kalkmadığım, çekilmesi halinde Kıbns Türk varlığının çok süratle adadan yok olacağını bildirdi. SEMİH tDİZ ANKARA Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti Dışişleri ve Savunma Bakanı Kenan Atakol, "Türk as I kerinin çekilmesi deraek Kıbns Türkunu Rum < nn insafına terk etmek demektir. Bir anlaşma olmadan askerlerin oradan çekilmesi söz konusu değiidir. Bir anlaşma olduktan sonra da Kıbns'ta caydıncı nitelikte bir Türk askeri giicünün bulunması da kaçınılmazdır" dedi. 29 mart belgesinin halen masada olduğunu belirten Atakol, Kıbns Türklerinin "azami tavizleri" verdiklerini söyledi. Başbakan Özal'ın Atina ziyareti öncesinde Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın konuğu olarak bir "iş Ef»fMfİPn u a l r i n I r n m m a Eski başbakanlardan ve eskı vit, Michigan'da hafta sonunda Rum ve Ermenilerin sopalı, Berkeley Üniversitesi'nde de sözlü saldınsına uğradıktan sonra, Amerikan Gızli Servisi. tarafından yakın korumaya alındı. Ecevit, önceki gün California'da Berkeley Ûniversitesi Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nde yaptığı konuşmada, "Türkiye, karmaşık jeopolitik yapısı yuzünden doğu ile batı, kuzey ile güney ve Batı Avrupa ile ABD arasındaki ilişkilerde çok boyutlu ve çok duyartı bir denge kurmalıdır" dedi. Sovyetler BiriigYnın Türkiye uzerindekı toprak taleplerinın etkili olduğunu anjatan Ecevit, "Sovyeöer bu toprak talebinde bulunmasaydı, Türkiye NATO'ya üye olmak için bu kadar çok istek belirtmezdi" diye konuştu. (Fotoğraf: AA) Özal'ın sözlerine tepki STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan hukumeti, Başbakan Turgut Özal'ın bir Turk gazetesine onceki gün New York'ta verdiği demecinde Türk Yunan ilişkileri konusundaki sözlerine sert tepki göstererek, "Başbakan Andreas Papandreu, Atina ziyareti sırasında Sayın Özal'dan bu konuda bilgi isteyecektir" biçıminde bir açıklama yaptı. Ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi'nin, PASOK hukumetini iç ve dış siyasetiyle ilgili olarak \erdiği gensoru önergesi de dun gece reddedildi. özal'ın "Baskı olursa Kıbns'ta tek bir asker çekmey iz" biçimindeki söylediği sozler, aynca da Yunan Başbakanı Papandreu'nun iç siyaset dengelerini gozettiği biçimindeki göruşlerine tepki olarak Yunan Hükümet Sözcüsu Yannis Rubattis şoyle dedi: "Bu düşünceler gerçekten Sayın Özal'ın kendi görüşlerini ifade ediyorsa bunu bir surpriz olarak karşılıyoruz ve bu gibi ifadelerin olumsuz etkiler yarattığına inanıyoruz. Atina ziyareti sırasında Papandreu Sayın Özal'dan bu konuda bilgi isteyecektir. Verilecek izahatın Davos ve Brükselde vanlan anlaşmaları olumsuz yönde etkilemeraesini diliyoruz." Başbakan Özal'ın \erdiği demecinde, Kıbrıs'taki Türk ordularının geri çekilmeyeceği ile ilgili sozleri, dünku Yunan gazetelerinin bir bölümünde ön savfalardan ve manşet üzerinden kulanıldı. Ayrıca Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın da aynı doğrultudaki sözlerine geniş yer verildi. Bu arada iktidar yanlısı "Eleftherotypia" gazetesinin Ankara çıkışlı bir haberinde, bir Turk diplomatının "Yunanistan'ın Kıbrıs ile ilgili baskıları ve ozellikle Turk ordularının geri çekilmesi için yapılan açıklamalar, aksi sonuçlar getirebilir" dediği belirtildi. öte yandan Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu, önümuzdeki perşembe gunü (yarın) Avrupa sosyalist parti başkanlarının Roma'da yapacaklan toplantıya son anda katılmayacağını açıkladı. Sosyalist PASOK hükümet inin Başbakanı Papandreu, "Başbakan Turgut Özal'ın 1315 haziran tarihleri arasında yapacağı Atina ziyareti nedeniyle Roma toplantısına PASOK'u temsil etmek uzere Devlet Bakanı Akis Tsohatzopulos'u görevlendirdi. Bu arada ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP) "guvensizlik" duyulduğu gerekçesiyle parlamentoya sunduğu gensoru önergesi reddedildi. Oylamada Yeni Demokrasi Partisi'nin 111 oyu bağımsızlarca desteklendi ve gensoru yanldarırun oyu 123'te kaldı. PASOK'un 157 oy alması üzerine gensoru reddedilmiş oldu. Komünist Partili üyeler ise oylamaya katılmadı. Kıbns baskısı için hazırlık (Baftarafı 1. Sayfada) jisinin ana hatlannı çizebilmek amacıyla "beyin cimnastiği" yapacaklar. Diğer bir deyişle, genelde Ankara hem öteki başkentler, DoğuBatı iliskilerindeki son gelişmeleri temel alarak NATO'nun orta vadeli perspektiflerini tartışırken, özelde de Türkiye, Washington'un Kıbns sorununu ikili planda gundeme getirmesi hususunda hazırlıklı bulunacak. tki gün sürecek Madrid oturumunun ana temalarını, Atlantik Paktı'nın şu andaki en önemli sorunu durumuna dönüşen, müttefik ülkeler arasındaki savunma yükümlülüklerinin paylaşımı (Burden Charing); ReaganGorbaçov zirvesi ertesinde DoğuBatı ilişkilerinin yeni konumu; Varşova Paktı ülkelerindeki genel siyasi ve ekonomik konjonktür; silahsızlanma müzakerelerindeki son aşama ve bütün bu gelişmelere bağlı olarak da NATO'nun yeni bir strateji arayışı oluşturacak. Yani, resmi ve kesin bir gündemi olmayan bu ittifak birleşimi, daha çok, genel sorunlarla ele alındığı ve artık bütün NATO başkentlerinde sözu edilen "yeni strateji arayışları" konusunun tartışıldığı forum olacak. Buna karşıhk, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz. NATO toolantılarına paralel olarak, ABD'li meslektaşı George Shultz ile Madrid'de ikili bir görüşme gerçeklcştirecek. Washington temsilcisinin talebi üzerine yapılacak olan bu göruşmede, Shultz'un Kıbns konusunu gündeme getirmesi ve üstü kapalı bir dille Ankara'dan "jest" talep etmesi uzak bir ihtimal değil. Gözlemcilere göre, Amerikan diplornasisinin önümuzdeki hafta Atina1 da gerçekleşecek olan üçüncu ÖzalPapandreu zirvesinden once, Türkiye'nin Kıbns konusunda "anlayışlı ve esnek davranmasını ima ederek" devreye girmesi, yabana atılmayacak bir olasılık oluşturuyor. Üstelik, yine bu gözlemcilere göre, ABD'nin kendi fikrini bildirme>'i reddetmiş olmasına rağmen, Mihail Gorbaçov'un Kıbns sorununu Moskova zirvesinde masa başına getirmesi ve konuya ilişkin genel bir diplomatik yoğunlaşmanın gözlenmesi, Shultz'un Yılmaz'a bu sorunu açabileceğinin başka göstergelerini oluşturuyorlar. Bu bakımdan, gözlemcilere göre, Kıbrıs'ın gündeme gelmesi durumunda Türk tarafının "ne karşdık verecegi" ana hatlarıyla bilindiğinden, esas önemli noktayı, ABD Dışişleri Bakanı'nın bu konuda ne soyleyeceği oluşturuyor. Yine aynı gözlemcilere göre, George Shultz'un diplomatik bir lisanla, "Türkiye'nin adadan askcr çekmesinin elzem olduğunu" çağrıştırması, yakın ihtimaller arasında bulunuyor. Bu arada, NATO toplantıları için Madrid'e gelecek olan Yunanistan Dışişleri Bakanı Papulyas ile Yılmaz arasında yeni bir görüşmenin yapılıp yapılmayacağı kesin olarak bilinmiyor. Ancak bu aşamada iki dışişleri bakanının ayrıntılı bir temas gerçekleştirecekleri sanılmıyor. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz da NATO toplantısına katılmak için dün Madrid'e gitmeden önce İstanbul Atatürk Havalimanında yaptığı açıklamada, Moskova'daki ReaganGorbaçov zirvesinde alınan kararlann ve sonuçlarının da toplantılarda ele alınacağını belinerek, Viyana'daki Avrupa Guvenliği ve Işbirliği Konferansı "izleme toplantısı"nda vanlan aşamanın da gözden geçirileceğini, ayrıca Sovyetler Birliği'nin yeniden yapılanma polıtikasının da değerlendirilmesinin toplantı gündeminde bulunduğunu söyledi. Yılmaz, ikili görüşmelerde de bulunacağı toplantıda, ozellikle üye ülkelerin savunma yükümlülüklerindcn doğan "yük"ün hakça bölüşümünün uzerinde durulacağını sözlerine ekledi. ABD'de Atakol kaygısı (Baştarafl 1. Sayfada) maz'ın konuğu olarak Türkiye'ye gelen KKTC Dışişleri Bakanı Kenan Atakol'a Ankara'da ne soylendi? Bu konudaki merakı aslında kaygı motifleriyle de yüklu. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, ABD başkentinde, "Özal'dan çok farklı bir kişi" sozcukleriyle niteleniyor. Washington'un asıl kaygısı Kenan Atakol'un Cumhurbaşkanı Evren tarafından kabul edilmiş ve akabinde Cumhurbaşkanı'na atfen "Kıbns'tan asker çekilmeyecek" gibi bazı düşüncelerin kulislere yayılmış olmasından kaynaklanıyor. Atakol'un Evren tarafından kabulünün Washington nazarında "KKTC ile askerler arasında doğrudan diyalog" şeklınde algılandığını çıkarmak mümkun oluvor. Bir yetkiii, "Lefkoşa'da son üç dört gündür Ankara'nın güçlu guvenceler vermekte olduğunu" duyduklarını ve bu bilgiyi Atakol'un Ankara ziyareti sırasında açıklananlarla birleştirdikleri zaman "Ankara'da neler pişiyor?" sorusunu "haklı olarak sorabileceklerini" ileri suruyor. 2) Washingıon'un bir başka merak ettiği konu da halen Amerika topraklannda olan Başbakan Özal'ın sağlık durumu. Özal'ın sağlığının, yukarıdaki maddede anlatılan konjonktür goz onune alınırsa, ABD için neler ifade ettiği daha iyi anlaşılabiliyor. Son gelişmeler ışığında ve Atina zirvesi öncesinde gerek Başbakanı izlediğimiz Nevs York'ta gerekse direkt Ankara'dan bize yansıyan sorular ise şoyle: 1) ABD Dışişleri Bakanı Shultz, Madrid'de yapılacak NATO Bakanlar Konseyi toplantısında Türk Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile yapacağı iki'.i görüşmede Kıbrıs meselesini açacak mı? 2) Türk dış politika kurmaylarının kafasını kurcalayan bir başka soru da Ermeni asıllı bir Amerikalının Suriye buyukelçiliğine atanmış olması. Türk Dışişleri, Edvvard Çerçıyan'ın profesyonel bir diplomat olarak Amerikan Dışişleri Bakanlığı'ndaki görevi sırasında Türkiye ile ilgili bir iki vakada tamamen fikri ve vicdanı hur da\randığını duşunuyor. Ancak kafaları kurcalayan soru şu: "Acaba Hafı/ Esad bu tayinden hangi mesajı çıkaracak?" Suriye, tum Amerikan belgelerinde Türkiye aleyhtan Ermeni faaliyetlerinin yuvalarından birisi olarak yer alıvor. SIEMENS Lithostar... Modern tıbbın kilometre taşlanndan biri Lithostar, böbreklerde ve üriner sistemın diğer bölümlerinde oluşan taşların dışarıdan verilen şok dalgalanyla parçalanmasını sağlayan bir sistem olup ürolojik teşhis ve tedavide çağın aşaması olarak nitelendirilmektedir. Lithostar ile tedavide, böbrek taşının bulunduğu yer röntgen ile saptanıyor. Hedeflenen taş üzerine ekstrakorporal şok dalgaları büyük bir hassasiyet ve bilgisayar kontrolunda gönderilirken böbrek taşının parçalanması radyoskopi ile izlenıp radyografı ile de tesbit ediliyor. Amelıyat gereksinimini "en son alternatif" haline getirmesi açısından mucizevî denilen bu sistem, Siemens'ın modern tıbba en son katkılarından biridir. Dünyanın en büyük ve en yaratıcı elektroteknik ve elektronik kuruluşlarından biri olan Siemens, yüksek teknoloji düzeyindekı hizmetlerini • Devre Elemanları Tekniği • Enerji ve Otomasyon Tekniği • Enstalasyon ve Oto Tekniği • Komünikasyon ve Bilgi işlem Tekniği • Tıp Tekniği • Haberalma ve Emniyet Sistemleri Tekniği • Enerji Santrallan Tekniği alanlarında dünyanın 125 ülkesinde müştenlerine sunmaktadır. Siemens ülkemizde de 3000'den fazla çalışanı ile üretim, araştırma, geliştirme, mühendislik, proje, montaj, servis ve diğer dallarda enerji sektörü ve endüstrımize hizmet vermektedir. Böbrek taşının şok dalgalarıyta parçalanması. Siemens Yüksek Teknoloji, Kalite, Servis... Daha fazla bılgı ıçın Hataş'a danışın. Meclısı Mebusan Cad. Dursun Han 327 K:2 Salıpazarı istanbul Tel. 151 02 54 (4 Hat) Tx: 24 777 Fax: 151 02 54 Ttx: 2860 31 037
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle