25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZÎRAN 1988 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 Inönü: Inandığınızı seçın Yeni fikirl«r Tartışma ve yarışma, içi boş sloganlar çerçevesinde veya ileri dönük olmayan kavramlar çerçevesinde ya da gruplaşma, hizipleşme amaayla yürütülecek olursa partimizin bundan yarar sağlaması mümkün değildir. Yeni fıkirier, yeni çözümler geliştirmek zorundayu. eski sloganları bırakıp tartışma ortamını canlı tutmalıyız. Eski CHP, y e « i S B P Bizim kökümüz CHP'dedir. Ancak CHP'leşmek ya da CHP'leşmemek gibi bir tartışmayı çok anlamlı bulmadığımı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Toplumlar ve onların içinde yer alan örgütler sürekli bir değişim yaşarlar, aynı yapıyı korumazlar. SHP, CHP birikimi ve deneyimi üzerine kurulmuştur. Biz eski CHP'lilerin tümünü aramıza çağırıyoruz. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Başkanı Erdal Inönü 2. olağan kurultayın açış konuşmasında parti içindeki farkhhklann ve yarışmanın bir zaaf belirtisi olarak görülraemesi gerektiğini belirterek, "Partiye ve halkımıza hizmet yanşına katılan arkadaşlanmızın hepsi partimizin yararlı üycleridir, kurultayda yapüacak tartışmalarda bu hoşgörülii ve yapıcı yaklaşımın benimseneceğini umuyonız" dedi. Inönü, SHP'nin kökenlerinin CHP'de olduğunu vurgulayarak, "Biitün eski CHP'lileri aramızda gönnek istiyomz, hepsini aramıza çağınyonız'' dedi. SHP Genel Başkanı açış konuşmasının sonunda kendisinin genel başkanlığa aday olduğunu açıklarken de şöyle konuştu: "Geçen beş yılın büyük bölümiinde sizlerle beraber olduk. CHP'nin kapatılmasıyla orUya çıkan boşlukta, bir sosyal demokrat oartiyi yeniden siyasal hayatımızJa etkin kılmak için uğraştık. Bugün vardığımız noktada SHP, birinci parti konumundadır. Bu aşamada yeniden genel başkanlığa adaytığımı koyuyorum. Şimdi karşımızda olan zengin kadro içinden birçok genel başkan adayı çıkabilir. Sizler, kiınin sizi başanya gotüreceğine inanıyorsamz, onu seçmelisiniz. Elbette geçmiş hizmetlerin de değeri vardır, ama siz kime inanıyorsanız onu seçmelisiniz. Gelecekte beklediklerinizi düşünerek seçmelisiniz. Inanarak, giivenerek seçmelisiniz." İnönü biiyük aikışlarla karşılanan konuşmasında SHP içindeki hizip ve gruplarla ilgili görüşleri konusunda da açıklamalar yaptı. tnönü bu konuda şöyle dedi: "Tartışma ve yanşma, içi boş sloganlar çerçevesinde veya ileriye dönük olmayan kavramlar çerçevesinde ya da gruplaşma, hizipleşme amacıyla yüriitülecek olursa, partimizin bundan yarar sağlaması mümkün değildir. Yeni çözümler, yeni fikirler geliştirmek zonındayız. Eski sloganlan bırakıp, geniş tartışma ortamını sürekli canlı tutmalıyız." Parümizle ilgili değinmek istediğim hususlardan t»iri de CHPSHP ilişkisidir. Zaman man CHP'leşmek' veya 'CHP'leşmemek" gibi bir konu tartışmaya açüıyor. Bnnun tartışümasını çok anlamlı bulmadığımı daha önce de çeşitli vesilelerle ifade etmistim. Burada bir kez daha vurgulamakta yarar görayorutu. Toplumlar ve toplumların içinde yer alan örgütler zaman içinde aynı yapılan korumazlar... Sürekli bir değişim süreci yaşarlar. Zaten hızlı bir değişim içinde olan Türk toplumunda toplum içindeki örgütler uzun bir süre aynı yapıyı koruyamazlar. Bizim kökümüz CHP'dedir. Kökitmüz 1920'lere, kurtuluş savaşına ve cumhuriyetin ilk yıllanna kadar gider. Atatürk devrimlerinin yürütücüsü ve dayanağı olan.. ve Türkiye'ye demokratik rejimi getinniş olan CHP'nin bu özelliklerini bugün de hâlâ korumak ve geliştirmek zonındayız. Laikliğin, halkçılığın, bağımsızlığın bugün S H P tarafından savunulması 1920'lerdeki köklerimizden soyullanamaz. Öte yandan nasıl ki 1960'ların CHP'si 1950lerin CHP'sine göre, 1970'lerinki, 1960'lannkine göre farklı idiyse, bugün C H P olsaydı elbette 1970'lerin CHPsinden farklı olacaktı. Bu nedenle, 'CHP'leşmek', 'CHP'leşmemek' gibi tartışmalan yanlış izlenimler verecek tartışmalar olarak değeriendiriyorum. SHP, CHP birikimi ve deneyimi üzerine kurulmuştur. Eski CHP'lUer, SHP'ye geldiklerinde kendilerini yabancı hissetmemelidirler. Biz bütün eski CHP'lileri aramızda görmek istiyonız, hepinizi aramıza çağınyoruz." maye gnıbundan yana olduğn arbk herkesçe görulüyor. Artık yolun da, yanlı politikalannın da sonu gelmiştir. Şimdi ANAP prooagandasının bütün umudu, halkın dikkatini başka taraflara çekmeye yönelmişür. Anayasaya aykın olmayan bir seçim yasası bile çıkaramayan bir iktidann Türkiye'nin sorunlannı çözemeyecegi artık gün gibi ortadadır. Onun için Türkiye'nin gözü bugün bu kurultaydadır. Onun için halkımızın umudu bu kurultaydadır. Halkımıza yeni görüşler, orijinal buluşlar, modeller diye sunulan uygulamalann hepsi uluslararası düzeyde oluşan sağ politikanın Türkiye'ye uyarlanmasıdır. Şu farkla ki Türkiye'deki uygularaa çok daha katı, çok daha acımasız ohnuşlur ve beceriksiz yönetim nedeniyle sonuç da alınamamıştır. Bu politikalann Türkiye'deki uygulaması toplum üzerinde ağır maliyetler yaratmış, artık bu yönetimin, bu anlayışın kapatamayacağı derin yaralar açmıştır. Yeni sağ politikalann uygulandıgı Batılı ülkelerde ve birçok az gelişmiş ülkede emekçi kesimlerin tepkisi giderek artmakta, toplumsal muhalefet her geçen gün daha da yükselmektedir. Orta menzilli nükleer füzelerin ortadan kaldırılması yolunda Amerika Birleşik Devletleri ile Sovyetler Birliği arasında imzalanan anlaşmayı çok olumlu ve önemli bir adım olarak bir kez daha selamuyorum." tu. Inönü, şöyle dedi: •'2000'li yıllara doğru Türkiyei nin, Türk insarunın beklediği ve istediği kapsamlı ve ciddi^emokratikleşme ve kalkınma hareketini halkımızın büyiiyen desteği ile Sosyaldemokrat Halkçı Parti gerceler; leştirecektir. Kuşkusuz sorunıluluklanmız ve üstlenmeye hazır olduğumuz görev hiç de kolay değildir. Gelişmekte olan ülkelerde sosyal demokrat harekettn çözmek zorunda olduğu ağır sorunlar vardır. Öte yandan gelişmekte olan ülkelerin \npılan sosyal demokrat bir hareketin ortaya çıkmasını ve güçlenmesini zorlaştıran birçok özellikler de taşır. tşte Türkiye de bu çHişkili ttbloyu sergilemektedir." 3enel başkanlığa yeniden aday olduğunu açıkladı GünaytEleştirmeksaygısızhk değildir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Kurultay'ında öğleden sonra bir konuşma yapan eski CHP milletvekili ve SHP'nin eski Ankara tl Başkanı Ertuğrul Günay, lnönü'yü ve parti meclisini eliştirdi. Günay'ın konuşması kurultayda yoğun bir ilgi ile dinlendi ve çok fazla alkış aldı. Delegeler vc izleyiciler konuşmasından sonra Günay'ı tebrik etmek üzere uzun kuyruklar oluşturdular. Günay konuşmasına SHP'nin ikinci değil aslında birinci olağan kurultayını yaptığım anlatarak başladı. Daha önceki kurultaylarda anayasanın geçici maddelerindeki yasaklardan dolayı tüm partililerin seçilme hakkı ile eşit bir biçimde katılamadıklannı bu nedenle birinci olağan kurultay olarak bu kurultayı saymak gerektiğini bildiren Günay şöyle devam etti: "Anayasanın geçici maddelerindeki yasaklar halkın oylan ve SHP'nin çabasıyla kaldınldı ama anayasanın kalıcı maddelerindeki yasaklar, çalışanlara, insan haklanna, ışcilere. sendikalara, universitelere, bilime getirilen yasaklar halen olduğu gibi duruyor. Sayın genel başkanım sabah burada anayasanın değiştirilmesini istediğini anlatırken kıvanç duydum ama geçen kurultayda da bu degişikliği istediğini söylemesine karşın bugune kadar bu kurultaya kadar bu konuda partimizden hiçbir çalışma gelmedi. Bu çalışmayı yapraayı görev bilen bir yönetimi bu kurultayın seçeceğine inanıyorum." 1983 seçimlerini yasaklar ve vetolar nedeniyle haksız seçimler, 1987 seçimini de ulusal iradenin Meclise doğru yansımasını engelleyen halksız seçimler olarak niteleyen Günay, "Bu kurultayda parti meclisinden 1987 seçimlerine katılma konusunda gösterdiği acelecfligın nedenlerini öğrenmek istiyorum. Bo acelenin arkasında parti rnedisi üyelerinin parlamentoya seçilmekteki aceleciliğinin yattjğını düşünmek istemiyorura, bunu parti meclisi üyelerine yakıştıramam. Ama bu aceleciliğin arkasındaki hesabı da öğrenmek istiyorum. Düzenin temellerini sarsmamak için ona uymak mı gerekli öğrenmek istiyorum. 12 Eylül komplosunun devamı bir yerlerde planlanmıştır da bizler buna karşı mı duramadık bunu öğrenmek istiyorum, genel başkan bunlan burada açıklamalıdır. Knrultayı törensel giriş çıkışlar, alkışlar ve kapalı kapılar ardmda yapılan listelerin onaylanması için yapmıyonız. Buraya gelen delegelerin üzerinde binlerce uyenin beklentisi vardır, vebal vardır. Bu kunıltay pahalılığın çocuklanmızın sağlığını etkiledigi bir ortamda toplanıyor. Bu kurultay, Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumburbaşkanının ABD Başkanı'nın kapısında 6 dakika görüşüp göriişmeyeceği hesabı ile ulusal onurumuzun ayaklar altına alındığı bir ortamda toplanıyor. Bu kurultay Tevfik Fikret'in ünlü şiiri Sis'te olduğu gibi 12 Eylül'den bu yana ülkemizin üstüne çöken bir beyaz karanlıkta toplanıyor. Bizi buraya Türk halkının sorunlannın çözümünü özgürlük anlaytşında gören anlayışlar getirdi. Çözüm önümüzde sosyal demokrasi olarak duruyor. Bu ortamda genel başkana eteştiri yapmak haksızhk değildir düriistlüktür. Eğer bazı insanlar ytıreklerinde birtakım listelere girmenin kaygısını taşıyarak eksik gördüklerini söylemezlerse ne genel başkana ne kendilerine ne partiye ne de kendilerini saygı göstenniş oluriar. Bu bakımdan ben gentl başkammı eleştirmek istiyorum." Ertuğrul Günay daha sonra tnönü'nün Cumhurbaşkanlığı seçimi ile i'.giü olarak verdiği bir demeçte "AN AFın çoğunluğu var onlar seçecekler" dediğinj hatırlatarak "ANAP'ın haksız bir seçimle elde ettiği çoğunluğu hatırlatarak Cumhurbaşkanını seçmek konusunda ANAP'a bu yeşil tşığı yakamazsınız sayın genel başkanım. Bu mernlekette yüzde 36'lık bir oyla haksız bir çoğunluğu elde etmiş bir partiye Cumhurbaşkanı seçtirmezler. ANAP'ın iki kartş başkanına Cumhurbaşkanı olma imkâmnı tammazlar. Sosyal demokratlar, 1989 yılı Türkiye'de erken seçim tarihidir bunu böyle bilin" şeklinde konuştu. Günay, tnönü'nün ara seçimlerde kendi politikasının doğru olması nedeniyle tzmir'den milletvekili seçildiği yolundaki görüşünü de eleştirdi ve "Bu görüş parti meclisi raponında böyle yer almıyor. Sayın genel başkanım ara seçimlerde var gücüyle çalışan adaylanmıa ve örgütıimüzü böyle karaiamamalıydınız" dedi. Antiemperyalizm, anti tekel gibi herkesin onayladığı kavramlarına içini açmak gerektiğini ancak o zaman parti içindeki gruplar arasında farklılıklar olup olmadığının da ortaya çıkabileceğini kaydeden Günay, "Bo kurultay bizi şimdiye dek yönetenlere teşekkür ederek daha iyi yönetecekleri seçecektir" diyerek sözlerini bağladı. Toplumsal atılım SHP'nin iktidardaki hedefıni açıklayan tnönü, şöyle konuştu: "Hedefimiz dinamik, demokratik, adil bir toplumdur. Hedefimiz hızla gelişen, hakça bölüşen, bağımsa, demokratik ve güçlü Türkiye'dir. Bu hedefe ancak büyük toplumsal atılımlarla ulaşılabilir. Bu hedefe ancak çalışan kesimlerin aktif rol aldığı bir katılımcı demokrasi ile ulaşılabilir. Bu hedefi ancak emeğe dayah bir kitle partisi gerçekleştirebilir. Somut adımlar Türkiye'nin sorunlanna böylesine geniş bir açıyla yaklaşan ve kapsamlı bir toplumsal değişirai gerçekleştirecek olan sosyal demokrat hareketin atacağı somut adımlar neler olacaktır? Bu konuda da sizlere bazj görüşlerimi aktarmak istiyorum: Soşyaldemokrat Halkçı Parti iktidannda sosyal demokrat hareketin atacağı adımlan üç temel alanda ele alabiliriz: Siyasal alan, ekonomik alan, sosyal alan. 1. olarak siyasal alanda, 80 sonrası yaşanan depolilizasyondan hızlı çıkış en önemli amacımızdır. Hepimizin gözleralediği gibi, özellikle son bir yıldır toplumsal muhalefetin yükselişine öncülük etmekle yükümlüdür. Siyasal alanda kapsamlı değişiklikler getirecek en önemli adım 1982 Anayasası'm değiştirraektir. Düşünce özgüriüğü ile ilgili sımrlamalann kaldınlması, düşünce özgürlüğünün sınırlanamayacagının anayasada guvence altına alınması gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu'nun özellikle düşünce özgürlüğünü sımrlayan maddelcrinin bir an önce değiştirilmesi bir znnınlıılnktur. İnönü, kurultayi açış konuşmasında ariayiığım açıkladı. herkesi birinci sınıf vatandaş olarak görmek, yasalan her yerde aynı şekilde nygulamak, halkın devlete olan güvenini arttıracak her önlemi almak ve halka güvenmek, terör hareketlerini güvenlik güçleriyle önlemek. geçmişten gelen yerel kültür farklannın çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kültür yapısını zenginlcştirdiğini farketmek, bir biitün içinde çeşitliliğin üniter devlet yapımızı zedelemeyeceğine inanmak. Türkçenin resmi dil hüviyetini kesinlikle korurken, Türkçeyi herkese öğretmek için bütün devlet olanaklannı kullanırken, Türkçeden farklı düierin varlığına saygı göstermek, bölgeler arası ekonomik ve sosyal eşitsizliklerin giderilmesi için devlet öncülüğünü ve katkısını hem özendirme, hem de altyapı ve sanayi yatırımları ile yürütmek. Bugün hâlâ gündemden çıkmamış olan işkence kesin biçimde önlenmeli, tarihin çöplüğüne atılmalıdır. Herhangi bir suç için idam cezası kaldınlmalıdır. Bir an önce geniş kapsamlı bir af çıkanlmahdır. 1402 sayılı yasayla görevden uzaklaştırılanlann haklan geri verilmelidir. Basın özgürlüğunü düzenleyen sınırlamalar kaldınlmalı ve basına uygulanmaya çalışılan baskılar kesin biçimde gündemden çıkanlmalıdır. Çeşitli sanatçılara ve düşünürlere, sadece siyasi eğilimlerinden ötüriı TRT'de uygulanmakta olan 'ekran cezası' yasalara aykındır. Demokrasi anlayışına, fikir özgüriüğü ne aykındır. Bir an önce kaldınlraalıdır." SHP'de ortak liste yok (Baştanfi 1. Sayfada) ladığı liste ile sol kanat ve Baykalcılann listeleri çekişecek. Atatürk Spor Sarayı'nda toplanan SHP Kurultayı için, geçen hafta ANAP Kongresi'nde Başbakan Turgul Özal'a yapılan suikast girişimi nedem'yle yoğun güvenlik önİemleri alındı. Delegeler ve konukların tek tek aranarak içeriye alındığı kurultayın başlangıcı bugune kadar toplanan SHP kurultaylarından daha canlı ve coşkulu oldu. SHP Genel Başkanı İnönü, kurultay salonuna bir saat gecikme ile saat ll.OO'de geldi. Pembe Köşk'ten esi Sevinç tnönü ile birlikte SHP'nin seçim otobüsü Güneş1 ile kurultay salonuna gelen Erdal tnönü, partililerce çiçekyağmuruna tutuldu. Partililerin üzerine yağdırdıklan kırmızı karanfiller arasında, "Başbakan tnönü" sloganları ile karşılanan tnönü, kurultay salonunda bir tur atarak delegelerı selamladı. Bu sırada bir partili mikrofonu alarak Başbakan özal'ın iptal edilen SHP il kongresiyle ilgili "bir kongrelerinı bile yapamıyoriar" sözünü anımsatarak "İşte kurultay işte başbakan" sloganını dile getirdi. Bunun üzerine delegeler İnönü'yü göstererek uzun süre "İşte kurultay, işte başbakan" sloganını yinelediler. SHP Kurultayı başlamadan önce, önceki gün Çatak köyünde meydana gelen heyelanda yaşamlanru yitirenler de belinilerek saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşunun ardından belediye bandosu eşliğinde SHP'liler bir ağızdan İstiklal Marşı'nı söylediler. Kurultayda Divan Başkanlığı seçimi yapılmadan önce, Genel Sekreter Fikri Sağlar bir açış konuşması yaptı. Konuşması sırasmda bazı panililer "önce divanı seçin" diye bağırdı. Sağlar, SHP'nin kurultaydan güçlü ve iktidara yürüyen bir parti olarak çıkacağım söyledi. SHP'nin sağ politikalann tek ve en sağlıkh alternatifı olduğunu • m Demokrasi zorunlu Bir toplumun dinamik bir gelişme gösterebilmesi için, canlılığım koruyabilmesi için demokrasinin zorunlu olduğunu vurguiayan tnönü, emeği fle geçinenlerin, uygulanan ekonomi politıkalarından da memnun olmadığını söyledi. tnönü, "Bizim politikamızda öncelik dar gelirlilerindir" dedi. Inönü konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu nedenle, bu kurultayda bir kez daha açık açık söylüyorunv. Bizim politikamızda öncelik dar gelirlilerindir, çalışan kesimlerindir, öncelik işçinindir, işsizindir, memurundur, köylünündür, esnafın, zanaatkânndır, emeklinindir. 24 Ocak + 12 Eylül modeli, ülkemizde 1970lerde de çok önemli bir sorun olan dış borç alanında hiçbir olumlu gelişme sağlamamış, tam tersine dış borçlanmızı hızlı şekilde arttırmışUr. 1988 yılında, Türkiye'nin dış borçlan 1979'a göre üç katını, 1983e göre de iki kstını aşmış bulunmaktadır. Dış borçlanmızdaki bu sorumsuz ve tehlikeli aruş, ülkemizin bağımsızlığını zedelemekte, ülkemizin gelecekteki yönetimini şimdiden ipotek altına almaktadır. Eskiden sağ hükümeüer dış borçlan arttınrken, 'borç yiğidin kamçısıdır' diyerek uyutmaya çalışırlardı; şimdikiler de 'itibarımız artıyor' diye göz boyamaya çalışıyor. Siyasal alana da kısaca bakacak olursak, 1982 Anayasası günümüz siyasal ilişkilerini düzenleyen temel metni oluşturmaktadır. 82 Anayasası çok partili bir rejim getirnıiş olmakla birlikte, Batı demokrasilerinde rastlanmayan bir çok engel ve sınır içermektedir. Dolayısıyla 82 Anayasası ile kurulmuş olan rejimin Türkiye'nin ve halkımızın layık otduğu demokrasiyi getirtnediği ve getirmeyeceği acıktır. 82 Anayasası'nda yargı bağımsızlığının dayanağı önemli eksikler olarak goze çarpmaktadır. Bugunkü hükümet bu kadar dar ve tutucu bir anayasayı bile zaman zaman çiğnemeye yelteniyor. Zayıf durumda gruplar olan Yasa tanımazhk 1980 sonrasında Türkiye'de uygnlanan '24 ocak + 12 Eylül modeli' düşünce alanında ve ideolojik düzeyde de çok ağır sonuçlar yaratmıştır. Özellikle eğitim alanında laikliğe aykın uygulamalar giderek yaygınlık kazanmıştır. Bağımsız düşünebilen, soru soran, tartışan cağdaş insanlar yerine, suskun, kaderci, ezberci. bağımlı ve edilgen insanlar oluşturma anlayışı egemen kılınmıştır. Televizyon ve radyo da bu amaçla ele alınmış, farklı görüşlerin temsil edilmediği, tek sesli, yanlı bir propagandanın borazanı kılınmıştır. Son yıllarda bir yandan laikliğe ve demokrasiye açıkça aykın olan muhafazakâr yaklaşımlar ve davranışlar destekienirken, öte yandan çıkarcılık, bireycilik ve yasa tanımazhk özendirilmistir." 1988 Türkiyesi'nin ekonomik, siyasal ve ideolojik düzeylerde çok derin sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurguiayan tnönü, "19801 den bu yana uygulanan politikaiar, sorunlan çözmek bir yana, daha da ağırlaştırmtşlardır" diye konuş Iktidara ytirüyüş tnönü konuşmasında özetle şu konulara değindi: , "Bu açış konuşmamda, daha çok SHP'nin iktidara yürnyüşü ve iktidar olunca yapacaklanmız konusundaki düşüncelerimi anlatmak, aktarmak istiyorum. ANAP yönetiminin Türkiye'yi ne hale gettrdiği, halkımızı nasıl ezdiği açıkça ortadadır. Halkımızın, bu foyası çıkmış, cilası dökülmüş, beceriksiz yönetimden kurtulmak için yeni bir seçim beklediğini görüyonız. Halkımız, Türkiye'nin nefes alması için SHP'yi yakında iktidara getirecektir. Yükselen tepkilerde, kamuoyu araştırmalannda görulüyor ki SHP, iktidara en yakın partidir. Devletin bütün olanaklannı haksızca kullanmalanna rağmen ancak yüzde 36 oy oranıyla kazandıkiarı iktidarlannın 6. ayında üçiincü parti durumuna düşmüşlerdir. Çünkü beş yıldır yürüttükleri politikanın bir avuç çtkarcı ser İnönü ennasyonun önlenmesinde sadece para politikalarımn etİıısan haklanna saygılı demok kin olmadığını söyledi. tnönü bu ratik düzen içinde ülkeyi büyüte konudaki görüşlerini şöyle Dofeu ve Güneydoğu rek kaikındıracak ve hakça bölüaçıkladı: şümu sağlayacak bu çağdaş yaklaGüneydoğu ve Doğu illerimizin "Türkiye'de enflasyonun önlenşım, ulusal bütünlügümüzü de en banlannda vatandaşlanmızın yılmesi sadece para politikası ile geriyi şekilde koruyacak ve yurdun lardır çektiği huzursuzluk gerçekçekleştirilemez. Nitekim gerçekleşher köşesinde yaşayan vatandaşla tirilememektedir. Türkiye'de buçi ve demokratik yaklaşımla gidenmızı huzura kavuşturacak temel rilmelidir. Demokrasinin nimetlegün yüzde 70'leri bulan enflasyopolitikadır. rinden herkesi yararlandırmak, nun aşağı çekilmesi ve giderek yüzde 35 düzeyine indirilmesi, vergi gelirlerini yükseltecek ve açık finansmana son verecek bir ınaliye politikası ile mümkUndür. Bu da dan da belki bu noktanın üzerin ancak Türkiye'deki yüksek gelir (Baftarafi 1. Sayfada) ranışlara yanlı ol de fazla durmuyor görünüyordu, gruplannın vergi yükünün arttınlmayan bir insan kimliği sergile ancak parti meclisi hâlâ kafasını ması ile gerçekleşir. Gelir dağılımı kanştırıyordu. yecekti. içinde özeltikle zayıf durumda olan Genel başkanın çıkaracağı bir İl başkanlarıyla yaptığı deneme gruplar, yani işçiler, memuriar, görüşmelerinde görüşünü yadsı listenin büyük çoğunluğun deste emekliler, çiftçiler, esnaf ve zanayan bir eğilimin örgüte egemen ğini almayacağı dün sabah belir atkâriar, öncelikle ve özellikle desotmaya başladığını sezer sezmez, gin biçimde öne sürülüyordu. Bu tekleneceklerdir. lider seçimiyle ilgili sorunu dün na karşın Baykal'ın ve sol kanaİşçiler sendikal yaşamda kazagündeme getirmedıği gibi, kulisin dın hazırlayacağı iki listenin çarpı nacakian haklar sayesinde toplu şacağı hemen hemen bütün sözleşme düzeni içinde daha etkin gündeminden de kaldırıverdi. Ne var ki siyasal sağduyuyla gruplara egemendi. "İki buçuk bir konuma geleceklerdir. Memuryaptığı bu davranış parti meclisı liste" sözü yaygınlaşmıştı. Baykal lann da işçiler gibi toplusözleşme hakkından yararlanmalan, sendiseçimine koyduğu taktiği bir ba ve sol grubun lıstelen ayrı listeler kalaşraaları en önemli amaçlankıma bozdu. İlk gün genel başkan diye hesaplanıyorsa, "buçuk" seçilebilseydi, parti meclisinin İnönü'ye yakıştırılıyordu. Sol ka mız arasındadır. 1980 sonrası poağırlıklı bölümünü kendi adayla nat, liste çarpışmasmdan kazanç litikalann özellikle zarara soktuğu rı doğrultusunda kabul ettirebilir lı çıkar, parti meclisinde çoğunlu gruplardan biri de çiftçilerdir. Esdi. İl başkaniannın "liderin parti ğu yakalarsa bir genel sekreter naf ve zanaatkânn da kredi ile desmeclisi üyelerini saptaması" ilke adayı belirlemeyecekti. İlk gün teklenmesi ve aynca derneklerinin sine de yanlı olmadıKlan ortaya çı İnönü'ye gidip "kiminle çalışma daha etkin duruma getirilmesi, kınca, İnönü'nün bizzat hazırlaya yı istiyorsanız aramızdan birini odalar halinde örgütlenmeleri sağcağı ya da hazırlatmaya çalıştığı seçin" diyeceklerdi. Baykal'ın lanacaktır. Burada son gelismeler üzerinde listenin şans tbresi birden düşu egemenliği ağır basarsa, genel sekreterin kim olacağı, liste ça üzerinde baa fikirlerimi söylemekverdi. Nitekim kimine göre 17 il başkanının bir liste taslağı hazır rpışmasını olağan mecrasına bı le yetineceğim. En önemli ka>gım, hızla yükselen dış borçlann bugünlaması gibi bir gece önce ortaya rakmış görünen İnönü'nün kurulkü hükumetin dış politikada batayın ikinci gününe hangi siyasal çıkan somut yaklasım, dün sabah olumsuz çabaya dönüşmüştü. 17 manevrayla geleceği, gece yapa ğımsız karar alabilme olanağım sınırlamaya başlamış olmasıdır. il başkanının bir bölümü sol ka cağı yeni bir hesapla yeni bir davOnun için iktidar olduğumuzda ranış saptayıp saptamayacağı nadın adamıydı, geri kalanlar aradış borçlan artık attırmayan bir sında Baykaicılar vardı. Bir araya dün sabahtan bilinmiyordu. inöekonomi politikası uyguiamaya gelerek İnönü'nün onayına veya nü'nün açış konuşmasında bile karariı olduğumuzu bir daha söydoğrudan elestirdiği gruplaşmadüzeltmesine sunacakları bir lislemek istiyorum. te çalışmasını bir türlü gerçekleş lara hiçbir şey yapmayarak "boyYunanistan ile aranuzdaki sonunu uzatmasına" olasılık tanıtiremiyorlardı. runlan çözeceği umuduyla başlamayanlar da vardı. Ne yapacağı, Kulis, bu kez tümüyle örgütün tılan Davos süreci hiçbir temel soeğilimleriyle oluşacak bir parti nasıl bir yöntemle gruplar arasınruna el atmadan duraklamıştır." da kendi görüşleri doğrultusunda meclisinin çıkmasına yanlı olduDış politikadaki görüşlerini de ğunu söylüyordu. Bu kez örgütün bir "orta yol" bulacağı kestirileaçıklayan tnönü, hükumetin dış liderin rahat çalışacağını öne sü miyordu. politikada bağımsız karar alabilme receği bir kadroyu aynen benimKonuşmasında parti içinde şansını yitirdiğini söyledi. İnönü, seme eğiliminin karşısında oldu "çok seslilikten" söz eden İnönü, şöyle dedi: ğu yaygındı. Sol kanat çarşaf lis "tartışma ve yarışma, içi boş slo"Avrupa Topluluğu ile ilişkileritede yer alacak arkadaşlannı seç ganlar çerçevesinde ya da grup mizin çok yavaş ileriediğini. zaman tirecek anahtar liste çıkaracağmı laşma, hizipleşme amacıyla yüzaman durakladığını görüyoruz. açıklamıştı. Baykal'ın aynı yönte rütülecek olursa, partimizin bunBunun nedeni yalnız Yunanistanmi uygulayıp uygulamayacağı ın çıkardığı zoriuklar değildir. Hüdan yarar sağlaması mümkün dün sabah belli belirsizdi. Örne değildir" diyor, ancak değişik kümet, demokrasimizin görünen ğin İsmail Cem'in kurultaya gös gruplardan oluşabilecek bir parkusurlannı ortadan kaldırmamakta direnerek örneğin çalışma yasaterilerle girerek hem gücünü hem ti meclisi olasılığını göz önunde lannı çağdaşlaştımıayarak, aleyhide varlığını kanıtlamayı yeğleme tutarak sanki açık bir kapı bırakımizde davranmakta çıkan olan her sine karşın, Baykal ortalıkta yok yordu: "Kurultaydan sonraki göçevreye fırsal verınektedir. tu. Sessiz sedasız gelmiş, dele rüşmelerde hoşgörülü ve yapıcı Son defa L luslararası Çalışma geler arasında bir yere yaklaşımın benimseneceğini Örgütü'nün toplantısında, Türkioturmuştu. umuyorum, bekliyorum." ye'nin işçi haklarının giıvtnce alFakat asıl isteği partide kurulErdal İnönü ise tartışmasız getında olmadığının, acele düzeltmetay sonrası birlik ve beraberliğin nel başkan olduğu gerçeğini hem ler yapılması beklendiğinin belirdelegelerin ayakta alkışları hern sağlanmasıydı. Bu irdelemeyi yatilmesi buna en yeni örnektir. de izleyicilerin coşkun gösterile parken ana hedefi özetliyordu: Avrupa Topluluğu'na üyeiik "Halkımızın bizden istediği bir ri arasında sergiliyordu. Ama İnöbaşvurusunun TBMM'de kabul nü'nün asıl sorunu merkez yöne tek şey var: Birlik içinde olup hal edildiği gün yaptığım konuşmada ticilerini doğuracak olan parti kımıza layık olmayan bugünkü yö da söylemiştim. ANAP iktidan bu meclisi seçimiydi. Kuşkusuz netimi iktidardan indirmek." konuda çelişkili davranmayı bırakSonunda genel beklentiyi iki malıdır. Avrupa Topluluğu'na girCem'in alacağı oy miktarı İnönü için önemlt bir ölçüt olacaktı. Bir cümleyle özetliyordu İnönü: mek isleniyorsa, bu topluluk için"Türkiye'nin gözü bu kurultay de yürürlükte olan demokrasi anyandan Cem'in oylarıyla aldığı oylar arasında kendi açısından do dadır. Türkiye'nin umudu bu ku layvşını Türkiye'de de geçerli kılyurucu olmayan bir oran çıkma rultaydadır." mak için gerekli yasal düzenlemeGöreceğiz. sından kaygı duyuyordu, öte yanler bir an önce yapılmalıdır." CUNEYTARCAYUREKyazıyor kaydeden Sağlar, "SHP'nin güçlenmesini istemeyen iç ve dış büyük sermaye kesimleri... Devleti parselleyen çıkar ortaklan partimize her türlü yakıştırmayı yapıyorlar. Partimizi yıpratmak, zayıflatmak için her çareye başvuruyorlar. tçimize sızmayı, türiü provokasyonlaria bizi yemeyi bedefliyoriar" diye konuştu. Sağlar'ın konuşmasından sonra 67 il başkanının imzasını taşıyan öneri ile kurultay Divan Başkanlığı'na eski TBMM Başkanvekili Memduh Ekşi seçildi. Başkanlık Divanı'nın oluşumundan sonra Erdal tnönü konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. İnönü, yaklaşık bir buçuk saat süren konuşması sırasında, 49 sayfahk konuşma metninde yer alan tstanbul, Van ve Bingöl il kongreleıinin iptali sonucu ortaya çıkan durumla ilgili görüşlerini atladı. tnönü'nün konuşmasından sonra Divan Başkam Ekşi, il başkanlan arasında oluşturulan 17 kişilik liste komisyonuna toplantı için çağrıda bulundu. Ancak, 17 il başkanı bİT araya gelemedi. İnönü'nün isteği üzerine oluşturulan komisyonun toplantısına sol kanada destek veren il başkanlan da Baykalcılar da katılmadılar. İnönü, kurultay salonunda komisyonun bu durumunu kendisine anımsattığımızda. "Haberleri siz yazıyorsunuz, yorumunu da siz yapın" dedi ve liste hazırlamak konusundaki tavrını yineledi. tnönü, daha sonra 17 kişilik komitenin kendi içinden seçtiği 4 il başkanı ile kurultayın yapıldığı salonun bir odasında görüştü. İnönü, il başkanlanndan listelerini saat 20.00'ye kadar haarlayıp kendisine getirmelerini istedi. İnönü, daha sonra tüm il başkanlannı lisie konusunu görüşmek üzere yeniden toplantıya çağırdı. Gruplar da liste hazırhklan için İnönü'nün bu toplantısının sonucunu beklediler. Erdal Inönü, dün akşam 67 il başkanıyla yaptığı toplantıda so nuç alamayınca, kendi listesini hazırlama kararı verdi. İnönü'nün çağrısı üzerine yapılan il başkanlan toplantısına 17 kişilik komitede yer alan i\ başkanlan çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kotnite adına konuşan Trabzon İl Başkanı Durukal Çulha, ortak bir liste hazırlanması için hem Deniz Baykal hem Kemal Anadol'la görüştüklerini belirterek, önerilerine önce olumlu yaklaşılmasına karşın, sonradan olumsuz yanıt verildiğini bildirdi. Çulha, bu durum karşısında komitenin çalışmalarının bir sonuç vermediğini söyledi. İnönü bunun üzerine il başkanlarına kendi listesini hazırlayarak kurultaya bir öneri olarak sunacağmı bildirdi. İnönü, "Geçen dönemde parti meclisinde karşımıza iki önemli sorun çıktı. Bu konularda karar alınırken birinde bir gnıp ötekinde de başka bir grup destek verdi. Burdan başka türlü karar çıkmıyor. Böyle bir dengenin kunılması gerekli" diye konuştu. Kurultaya bir liste önermeye hakkı olduğunu kaydeden İnönü, "Ben bir liste hazırlayacağım. Bunun sayısı kaç olur bilemem. Belki 25, belki 44, belki de 65 kişilik liste olacak. Bunu kurultaya bir öneri olarak sunacağım" dedi. Toplantıda Eskişehir ve Zonguldak il başkanlan, komitenin çalışmalarının olumsuz sonuçlanmasına karşın bütün il başkanlan bir araya gelmişken ortak bir liste hazırlamaları önerisini gündeme getirdiler. Ancak bu öneri, öteki il başkanlan tarafından benimsenmedi. Kurultayı'n ilk gün çalışmalanna öğle saatlerinde ara verildiğinde, Arutkabir ziyaret edildi. Eşi Sevinç tnönü'nün de bulunduğu heyetle Anıtkabir'e giden Erdal tnönü, özel deftere, "SHP'nin 1988 Türkiyesi'nin iktidar adayı partisi" olduğunu yazdı. listeler Erdal tnönü'nün yanı sıra sol kanat ve Baykaicılar bugün parti meclisi seçimleri için çıkaracakları anahtar listeleri gece geç saatlere kadar süren çalışmalar sonucu hazırladılar. tnönü'nün ve gruplann listelerinde yer alması beklenen adayların adlan şöyle: İnönü'nün listesi: Güneş Gürseler, tstemihan Talay, Abdülkadir Ateş, Onur Kumbaracıbaşı, Aydın Güven Gürkan, Fikri Sağlar, Yiğit Gülöksüz, Uğur Batmaz, Deniz Baykal, Aytekin Kotil, Nail Gürman, Gürcan Ersin, Kemal Anadol, lbrahim Tez, Mehmet Kahraman, Cumhur Keskin, Güler Tanyolaç, Türkan Akyol, Fehmi Işıklar, Mehmet Moğoltay, Fuat Erçetin, Cevdet Selvi, Suat Binici, Yakup Kepenek, Abdurrahman Oğultürk. Sol kanat: Cüneyt Canver, Kamil Ateşoğullan, Fehmi Işıklar, Mehmet Kahraman, Erdal Kalkan, Cevdet Selvi, Cumhur Keskin, Etem Cankurtaran, Mehmet Moğoltay, Hüsnü Okçuoğlu, İsmail Hakkı Önal, Kenan Sönmez, Veli Aksoy, Kemal Anadol, Vedat Altun, Ömer Türkçakal, İbrahim Aksoy, Ahmet Türk, Veli Yıldınm, Yiğit Gülöksüz, L'ğur Batmaz, Aydın Güven Gürkan, Ayla Akbal, Metin Şahin, Yakup Kepenek, Ertuğrul Günay, Mustafa Gazalcı, Mustafa Gündeşlioğlu, Nedim Tarhan, Mehmet Kerimoğlu, Mehmet Bayrak, Fikri Sağlar. Baykaicılar: Deniz Baykal, Nail Gürman, Erol Çevikçe, Fuat Atalay, Eşref Erdem, Beşer Baydar, Önder Kırlı, Adnan Keskin, Cemal Şahin, Rüştü Kurt, Ali Haydar Erdoğan, Aytekin Kotil, Ali Topuz, Mustafa Timisi, Türkan Akyol, Erol Güngör, Birgen Keleş, Erol Köse, Erdoğan Yetenç, Tüfan Doğu, Enis Tütüncü, Fikret Ünlü, Metin Tüzün, Mahmut Türkmenoğlu, Ayhan Arifağaoğlu, Hilmi Ziya Postacı, Doğan Taşdelen, Ali Dinçer, tbrahim önen, İstemihan Talay. Dk gün inönü'nün (Baştarafı 1. Sayfada) alıyor. Üçüncü kez anons ve " D a ğ başını duman almış" marşı ile bu kez gerçekten tnönü giriyor kurultay salonuna. Geçen kurultaylarda da izlediğimiz gibi alkış ile yerine gidip oturacağını sanıyoruz. Ama o ne öyle? Salonda delegeler, dinleyiciler herkes ayakta. Bir alkış seli, alkış tufanı sürüyor. İnönü yerine geçip oturamıyor. Bütün salonda tur atıyor. Ayaktaki delegelerde ve dinleyicilerde alkış dinmiyor. İnönü açış konuşmasını yapmak üzere kürsüye geliyor. "Aslan sosyal demokratlar" diye soze başlayınca bir alkış yağmuru daha. Bu kadar aikışlarla karşılanan genel başkan olarak eski CHP kurultaylarından Ecevit'i biliyoruz. Ama SHP'de ilk kez böylesi bir genel başkan tezahüratı var. Konuşma devam ederken sessiz ve dinleyen bir kurultay salonu var. Bu arada İsmail Cem'in kurmaylarından Aslan Başer Kafoğlu ile konuşuyoruz. Şöyle bir gözlem yapıyor: "İşte bu konuşma tonuyla yine salondaki tansiyonu düşürdü. Kimse dinlemiyor, umurunda deeil.." "Bu aşamada yeniden genel başkanlığa adayiığımı koyuyorum" dediği anda kıyamet kopuyor. İnönü'nün dahi beklemediği bir yoğun alkış tufanı daha başlıyor. Dakikalarca dinmek bilmiyor. Yine delegeler ayakta alkışlıyorlar. Alkışlar uzadıkça uzuyor. Salonda özellikle delegelerin bulunduğu bölüme bakıyoruz. Çeşitli illerin başkanlan ve delegeleri ayakta. Yine delegelerin arasınl a oturan baa hizip ve kanat ıdamlarına bakıyoruz. Yerlerinde «uruyorlar, herkes alkışlarken kinisi alkışlar gibi yapıyor, kimisi gülmeye çalışıyor. Birinci gün kurultayda zafer İnönü'nün. Delegeler ve dinleyiciler yoğun ilgi ve sevgi halinde. İnönü dinmek bilmeyen alkışlaıı, "Anıtkabir'e gideceğiz, müsaade edin konuşmamı sürdüreyim" diye kendisi kesmek zorunda kalıyor. Sonra yine önemli bir nıesaj veriyor: "Elbette geçmiş. hizmetlerin de değeri vardır, ama siz kime inanıyorsanız, kimin sizi başanya götüreceğine güveniyorsanız onu seçmelisiniz, geçmiş hizmetlerine göre değil, gelecekte beklediklerinizi düşünerek seçmelisiniz, inanarak güvenerek seçmelisiniz..''' İnönü bu mesajı da verdikten sonra yine alkış kıyamet kürsüden iniyor. Ağır toplar konuşmalarını bugüne ertelediler, ama öğleden sonra konuşan Ertuğrul Günay bugünkü konuşmaların nasıl gelişeceği yolunda ilk ışığı yaktı. Günay, ötedenberi iyi bir hatip olarak tanınır. Şimdi bu konuşma yeteneğini olgunluk evresine ulaştırmış. Kurultayın öğleden sonraki bölümürrün yıldızı da Ertuğrul Günay oldu. CHP'nin eski sol kanadmın önde gelen isimlerinden olan Günay, konuşmasında Türk toplumunun nasıl yeniden yapılandığını, kusursuz bir tablo ile çizdi. Bu tablonun içinde SHP'nin yerini ve sorunların özümlerini anlattı. Bu arada parti yönetiminin eksikliklerini, genel başkanın eleştirilmesi gereken yönlerini ortaya koydu. Kurultayın birinci gününde İnönü'nün görkemli açılışı kuşkusuz örgütün bakış açısının da bir göstergesiydi. Ancak İnönü'ye yöneltilen "kaliteli eleştirileri" de delegeler aynı şekilde aikışlarla karşıladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle