19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 HAZİRAN 1988** * * HABERLERİN DEVAMI Sovyeüer (Baftarafi Sporda) nın solunda oynayan Mihailicenko'yu da hücumlara sürpriz adam olarak sürdü. Ve Sovyeüer'in maçın başından bu yana beklediği gol 59. dakikada geldi. Bu dakikada orta alanda topu kapan Sovyeüer Birliği aniden Italya kalesine indi. Topla cezaalanı çaprazında buluşan Litovçenko iki kişiyi çalımladıktan sonra şutunu attı. Ancak araya giren Ferri topu çeldi. Topu yine önünde bulan Litovçenko bu kez ters tarafa vurdu ve takımını 10 öne geçirdi. Bu golden sonra çozülen Italya, bilinçsizce Sovyet kalesine inmeye çahşü. Ancak ltalyan akınlannı daha orta alanda kesen Sovyeüer rahatiıkla gol pozisyonu buldular. Ve 62. dakikada böyie bir atakta SSCB'nin galibiyeti perçinleyen golü geldi. Sol kanattan Zavarov m d i . Ortasına Protassov bekletmeden vurdu ve durumu 20 yapb. 20'lık galibiyet Sovyeüer'i rahaüatırken ttalyanlar da artık final şansının yok olduğunu anladılar. Bu dakikadan sonra GökM avililer hiç olmazsa bir şeref sayıa için Dassayev'in konıduğu kaleye yüklendiler. Ancak Dassayev ve Sovyet savunması gole izin vermedi. Suikast tatbikatı (Baştarafı 1. Sayfada) lan thsan Alpman, Ülkü Coşknn ve Tevfik Hancdar ile bir süre görüştü. Suikast olayının salonun içindeki ve dışındaki canlandırıhşı TRT tarafından füme alındı. Ancak, filmin yayımlanmayacagı bildirildi. Savcı Demiral'ın, TRT'yi bilirkişi olarak çağırdığı anlaşıldı. Bu arada yazdıklan haberlerinde "tkinci saldırganı gördiik" iddiasında bulunan Sabah Gazetesi muhabirleri Bülent Eşkinat ve Tnrgay Esmcr de olay yerinde görgü tanığı olarak bulundular. Eşkinat ve Esmer daha sonra Demiral'ın izniyle fotoğraf çektiler. Bu durumu "haksız rekabct" olarak niteleyen "komma alündald" gazeteciler, alkış tutarak ayaklarını yere, ellerindekileri camlara vurarak protesto ettiler. Polis, bu protesto karşısında korumayı kaldırma karan alarak, 20'ye yakm gazeteciyi spor salonunun dışına çıkarttı. Üç gunden beri saldırgana tatbikat yaptınlmasım izlemek için gecegündüz bekleyen gazeteciler, başlangıçta Atatürk Spor Salonu'nun altında yer alan kapısv bahçeye açüan Foto Muhabirleri Derneği Lokali'nde iki saat kadar gözetim altında tutulması tepkilere yolaçtı. Çevik Kuvvet Polis Müdürü Mehmet Büir'in sert davranışlarda bulunması üzerine gazeteciler kendisinden daha nazik davranmasını istediler. Bunun üzerine Bilir, "Bana küfrettinneyin, ya içeri girersiniz, ya da çıkar gidersiniz" dedi. Çevik Kuvvet Polis Müdürünü'nün, bu arada gazetecilere "emri dinlemeyenlere ateş açanz" diye bağırarak tehdit ettigi de duyuldu. Bu olaydan önce Günaydrn Gazetesi muhabiri tzzettin Gezer polislerce tekmelenerek bir araca bindirilip götürüldü. Gezer daha sonra serbest bırakıldı. Bu arada Musa öztürk'ün şoförii KabUay Yaprak'ın, DGM Savcıhğı'nca ifadesinin alındığı öğrenildi. Yaprak'ın, saldırgan götflrulürken üzerine tabancasıyla yürüdüğü ve diğer polislerin müdahalesi sonucu engellendiği TV ekranlannda görülmüştü. Yine emniyet kaynaklanndan öğrenildiğine göre, özal'ın saldırıya uğradığı gün, 1983'te meslekten çıkanlma thsan Varol adlı polisin salonda belinde tabancasıyla görfllerek bir telsiz anonsuyla yakalandığı belirtüdi. Her iki polisin de eski PolBir'li oldukları bildirildi. DîNAR CUMHURİYET/15 Polis, gazetecilere silah çekti Saat 20.30'da başlayan tatbikat, saat 00.30'da sona erdi ve bir tutanak tanzim edildi. Demirağ, daha sonra yine aynı sıkı koruma altında hastaneye götürüldü. Demirağ'ın bulundugu zırhlı aracın peşine takılan gazeteciler, Numune Haslanesi'nin Ruh ve Sinir Hastalıklan bölümünün giriş kapısından bahçeye ginnek isterken polislerin engeliyle karşılaştılar. Bu arada Çevik Kuvvet'e mensup bir polis memuru, silahını çekerek Milliyet Gazetesi'nden Soner Gürel, Adaan Gergcr, Yavuz Yttksel, ANKA'dan Göksd Polat ve gazetemizden Rıza Ezer ve Tuncay Özkan'a, içeri giremeyeceklenji beUrterek silahını çekti. Emir aldığını belirterek elindeki silahına mermi süren polis, "Ateş ederim, vnrunun. Emir aldım, çabuk gkün" diye bağırdı. Gazetecilerin "Dnr ateş etme, biz gazeteciyiz" demesi üzerine nişan alma pozisyonunu koruyan polis memuru, gazeteciler kapıdan uzaklaşana kadar silahını kıhfına sokmadı. KartaVın ayukatı: Ülkücü işi değil ÜMİT OTAN ÖMER YURTSEVEN DİNAR Kartal Demirağ'ı 1985 yılında işlediği yaralama suçunun ardmdan savunan Avukat Abdnllab Gedik, "Ben ülkiicüyüm, iilkücii teşkilat işi öyle ağzına yüzüne bulaştırrnaz" dedi. Olayı n arkasında büyük bir olasılıkla mafya, batan şirkeüer ya da zor durumdaki patronlann olabileceğini öne süren Gedik, Kartal Demirağ'la üişkinin Dinar Cezaevi'nde saglanabileceğini, Uişkiyi sağlayabilecek en yakın kişinin de babası olabileceğini söyledi. Başbakan Turgut özal'a düzenlediği suikast girişiminın ardından Kartal Demirağ'ın doğup büyüdüğü, hapis yattığı Dazkırı, Çardak ve Dinar'da Ankaralı özel tim ile MtT tarafından yürütülen soruştur; \.; ma tamamlandı. Soruşturmalannı tamamlayan ekip Ankara'ya döndü. özel üm önceki gün, suikastçı tarafından tabancayı sakladığım belirttiği Alagöz yöresindeki dedesine ait bahçedeki ceviz ağaçlarının bulundugu çevrede incelemeler yaptı. Daha sonra Dinar'a geçen ekip belediye başkam eski MHP'li Yener Emeksiz ile bir akşam yemeği yedi ve Kartal Demirağ'ın avukatı Abdullah Gedik hakkında bazı bilgiler aldı. Bu arada özel timin Dinar Cezaevi ve bazı ülkücüler hakkında da soruşturma yaptığı öğrenildi. Suikastçı Kartal Demirağ'ın avukatı Abdullah Gedik özel timin kendisiyle görüşmediğini belirterek hakkında bilgi toplamalanmn nedenini bilmediğini söyledi. Kendisiyle görüştüğümüz Abdullah Gedik, basında çıkan demeçlerinin çarpıtıldığını öne sürerek Kartal Demirağ ile ilgili görüşlerini şöyle aktardı: "Kartal yaralama saçundan sonra avukatı olarak beni seçmiş. Yanına gittiğimde ilk sözıi, 'ben Ulkücüyüm' oldu. O zaman benim de ülkücü olduğumu bildiğini atıladım. Evet, ben de ülkucuyüm, ama silahlı eylemlere kesinlikle karşıyım. Türkeş'i de sevmem. Davayı 150 bin liraya aldım. İlk Uksit olan 50 bin lirayı babası verdi. Geri kalan 100 bin lirayı öderaedikleri için son duruşmaya girmedim. Kartal paramı isteyince beni çagırdı ve "Davadan çekil" dedi. Belki de ülkücü iki kişi olarak neden paranın üzerinde bu kadar vok durduğuma kumışür, alınmtştır." Cezaevinde Kartal Demirağ'ı görmeye üç kez gittiğini, bu süre içinde bazı yönlerini iyi biçimde anladığını söyleyen Abdullah Gedik, "Kartal içine kapamk, hiç de saldırgan göriinmeyen bir çocuktu" dedi. Hapishane yaşamında çevresiyle fazla iletişimde bulunmadığını da belirten Gedik, suikast girişimi ile ilgili ise şunlan söyledi: "Oiayın arkasında ülkücü örgüt var diyorlar. Ülkücü örgüt kotö bir silahia adamı eyleme yollamaz. Ülkücüler işi öyle ağızlanna yuzlerine bulaştırmazlar. Eğer arkada bir örgut aranıyorsa benim tahminime göre mafya, batan şirketler ya da zor durumda olan patronlararanmabdır. Eger böyle bir ilişki varsa. bu Dinar Cezaevi'ndeyken sağlannuştır. Çünkü Kartal, Dalaman Cezaevi'nde iki gün kaldı. llişkivi sağlayabilecek en önemli kişi de babasıdır. Çünkü cezaevine annesi. babası ve dedesi geliyordu. Bu oiayın sonu gidip Adıgüzel olayına bile dayanabilir. Kartal suikasri kimin adına bile yaptığına bilmeyebilir. Aracı kişilerin de kimliği sahte olabilir. Tabü tum bunlar varsayım. Belki de olayı çok abartıyonu. " Hollanda (Baştarafı Sporda) şunlan söyiedi: "Son iki macta şansımız da yaver gitti. Araa futbolda şans da gerek. Mılli takımınuz galibiyeti hak ettiği için şansımız da yardım ediyor." Alman Milli Takımı'nın kaptanı Lothar Mathaus bizi hakem yaktı diyerek maçın Romanyalı hakemi Igna'yı suçladı. Mathaus, Hollanda'mn ilk golünde hiçbir hakemin penaltı vermeyeceğmi belirterek "Hakemin bu kararından sonra moralimiz de bozuldu. Bizdm penaltıda Hollandalüarın itirazı hakemi etkilediği için bize karj\ da penaltı verdi" dedi. Sonışturma Başbakan Turgut Özal'a suikast düzenlemesiyle ilgili sonışturma büyük bir gizülik içinde devam ediyor. Polis, öncelikle Kartal Demiral'm hapisten kaçtığı 23 ocak ile suikast girişiminde bulundugu 18 haziran tarihleri arasında gün be gün ne yapüğmı araştınyor. Soruşturma, böyle bir dökümun tam olarak çıkanlabUmesi için yurt çapmda sürdürülürken DGM savcılan da dün TRT Genel Müdürlüğü'ne giderek suikasüa ilgili video kayıtlannı tekrar tekrar izlediler. DGM savcıhgının suikastın üzerinden beş gün gecmesine rağmen hiçbir açıklama yapmaması dikkat çekiyor. Saldırgan Kartal Demirağ'ın cezaevinden kaçtıktan sonraki donemde para gereksinimini nasıl karşıladığı konusundaki araştırmalar da birkaç açıdan ele alınarak araştınhyor. DGM Savcüığı, dün de olayla ilgili olarak Mamak Ortaköy Mahallesi Muhtarı Ali Ünal'ın ifadesine başvurdu. Ali Ünal olay sırasında, Demirağ ateş ederken eline vurarak nişan almasım engellediğini söylemişti. DGM çevrelerinden elde edilen bilgilere göre, Ünal'm ifadeleri çelişkili bulundugu için yeniden ifadesi aiındı. Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli, dün sabah Cumhuriyet muhabiri ile yaptığı konuşmada, "Polisin d e geçirdiği her balgnyn suikast sornçturmaanı üstlenetı ve bu konuda sadece savaiıgın «^»u«m« yapacağını bildiren DGM Srvcısı'na" aktardığını söyledi. DEMhUİI V n h u r n , BAZETECİLBI lUMUUIIA Kartai Oemiraö'ın Numune Hastanesi'nden almıp, Özal'a suikast girişiminde lxılunduğu Atatürk Spor Salonu'na göturulmesi sırasında Merkez Bankası'nın zırhlı bir para taşıma aracı kullanıldı. Beyaz gömletdi (daire içinde) saldırgan Demirağ'ın bir ara salon dışına çıkanlarak protokol kapısında bir şeyler anlattığı göruldü. Tatbikatı izlemek için 3 gündur bekleyen gazetecilerin engellenmesi büyük tepkilere neden oldu. Gazeteciler 2 saat süreyie gözetm altında tutulurken olayı protesto ettiler. (Fotograflar: AA) Kartal'ınyaşamından tarihler, olaylar Haber Merkezi Kartal Demirağ, 1956'da Dazkın'nın Barbaros mahallesinde doğdu. Gençliğinde terzilik yapan babası tbrahim Demirağ'ın daha sonra Denizli'nin Güney ilçesindeki belediyede tahsildar olarak görev yapması nedeniyle ilkokul öğrenimini Güney'de, daha sonra da Acıpayam'da tamamladı. Babasmın daha sonra Çardak özel tdare tahsildarlığına başlaması nedeniyle orta ve liseyi Çardak Lisesi'nde (197677) bitirdi. Kartal (Ahmet) Demirağ'ın, ülkücü ve MHP kadrolanyla ilk teması bu yıllarda oldu. Çardak'ta bilinen dört olaya kaüldı. Bunlardan ikisi adliyeye intikal etti ve birinden 3 ay hapse mahkum oldu. Ancak bu cezası tecil edildi. Demirağ, artık en kısa yoldan öğretmen olabilirdi. MC hükümetleri döneminde, 197779 yıllan arasında Denizli Egitim Enstütüsü'nde, iki yıl da ilkokul öğretmeni yetiştiren okulda okudu. Denizli'den kaydını Ankara Eğitim Ensütüsü'ne, oradan da Kütahya'ya aldırdı. Kartal, Kütahya Eğitim Enstitüsü'nde sadece 19 gün okudu. 30 Haziran 198O'de diplomasını aldı. Oğrenci okul numarası 1024'tü. Diploma numarası da 1655. tlkokul öğretmenliğine ilk olarak 3 Nisan 1981'de Adıyaman'ın Toptepe köyünde başladı. Burada 1 ay kadar görev yaptı. 20 Nisan 1982'de Muğla'nın Köyceğiz Uçesine atandı. Ancak burada öğretmenlik yapmadı. Dönemin tlçe Milli Eğitim Müdürü Fazıl Tekmen'in yanında "koruma polisi" gibi dolaştı. S Ekim 1982'de Mersin'e atandı. Kartal Demirağ'ın kısa meslek yaşantısının 4. ataması, Kars'ın Ardahan ilçesinin Çağlayık köyüne yapıldı. 6 Ocak 1983'ten mayıs 1985'e kadar burada kaldı. 18 Ağustos 1985'te izinli olarak gddiği Dazkın'da arkadaşı Abdullah Şengün'Un yüzf'<nü bıçakla doğradı. 34 gün sonra teslim olarak " a d u n öldürmeye Um teşebbüs"ten 10 yıl hapse mahkum oldu. Dinar Cezaevi'nde 2.5 yıl yattı. 10 Temmuz 1987'de mahkumiyeti nedeniyle Milli Egitim Bakanlığı'yla ihşkisi kesildi. 19 Ocak 1988'de Dalaman Yan Açık Tanm Cezaevi'ne nakledildi. Burada ancak üç gün kalıp ifadesine göre gece saat 21.00'de firar etti. Fethiye, Antalya ve tzmir'de saklandı. Daha sonra Dazkın'ya geçerek evlerinin bahçesindeki bir ceviz ağacının dibine 1980 öncesinde gömdüğü tabancasını aldı. Ardından Burdur'a, oradan da Antalya'ya gecti. Son gittiği yer Adana'ydı. Adana'da 615 Haziran 1988 tarihleri arasında kaldı. 18 Haziran 1988 günunden üç gün önce Ankara'ya geldi ve 18 haziranda yapılan ANAP Büyük Kongresi'nde Başbakan Targut Özal'a suikast girişiminde bulundu. Benarük (Baştarafı Sporda) taıuştık onunla. Daha o yaşlarda inanılmaz yetenekleri vardı. Başkalannda bulunmayan, zorla aşılanan bir kişilikle karşılaşmıştım. örneğin moral açıdan kendi kendini hazırlayışı (self motivation), yoğunlaşma (konsantrasyon) ve kazanma hırsı... Ayrıca bütün bunlann üzerinde bir çalışma aşkı... Bir hoca için ne kadar değerli bir malzerne değil mi? Tabü bu özellikleriyle kısa sürede yükseldi ve ycrini buldu. Sorun bakalım bugün Köln'de Toni Schumacher'i tanımayan var mı? Gerçekten de Köln'de sokaktan geçen herhangi birini çevirip kentin en şöhretli üç ismini saymasını söyleseniz, herhalde "Köln Katedrali, 84 yasındaki dünyaca ünlü tiyatrocu Miloviç ve Schumacher" yânıtını alırsınız. Bu denli üne ve sevgiye kavuşmuş bir sporcu bazı gerçekleri yazıp kitap haline getirdiği için flncancı katırlannı ürkütmüş ve 90 km. ötede, Gelsenkirchen'in Schalke04 takımına sürgün gitmişti. Acaba bu aşamadan sonra Türkiye'de, Fenerbahçe'de başanlı olabüecek miydi Schumacher? Yânıtını Herr Herrings'ten rica ettik: HERRINGS Toni şu anda Avrupa'nın en güzde takımlannda oynar ve başanlı olur. O hâlâ Uli Stein'la birlikte Almanya'nın en iyi 2 kalecisinden biridir. Istanbul'a ve yeni takımına kolay uyum sağlar, çünkü hamunı sağlam bir halk çocuğudur. Toni'nin görev namusu çok gelişmiştir. Kendisi çok çalışır ve takım arkadaşlarını da çalışmaya özendirir. Başannın kollektif olduğunu bilir, kolektif çalışmaya dönüktür. 30 yaşını geçmiş olması kesinlikle bir dezavantaj sayılmaz. Fiziği ve kondisyonu gayet iyidir ve nesi var nesi yoksa koyar ortaya. Schumacher bu arada ısınma turlarını tamamlamış, yürüyüş temposuyla soluklanmaya başlamıştı. Herr Herrings filedeki topları yuvarladı önüne. ÇaJışmanın bir başka istasyonuna geçildi. Anlaşılıyor ki Toni Schumacher çalışma zevkinin doruğuna çıkmış ve aksatmaksızın sürdürmek dileğindeydi. Onlan başbaşa bırakıp "Tschüss Hoşçakalın" demeye hazırlanırken, Schumacher seslendi: "tstanbul'da daha iyi bir Toni göreceksiniz. tstanbullu Toni, Fenerbahçeli Toni'den bu mesajı götürün okurlanmza..." Işte Toni'nin inancı, işte hocası Herrings'in güveni... Biz gördüklerimizi ve duyduldarımızı ileüyoruz sadece. KüTAHYA 19günlük eğitinıle öğretmen ALt KEHRİBAR KÜTAHYA Başbakan Turgot Özal'a ANAP büyük kongresinde suikast girişiminde bulunan Kartal Demirag, 30 Haziran 1980'de 19 gün okuduğu Kütahya Eğitim Enstitüsü'nden mezun oldu. 197879 döneminde eğitim enstitülerinden disiplin suçu ve devamsızhktan atılan bir grup öğrenci, 1980 yılında kurulan AP azınlık hükümeti döneminde affedilerek yeniden okullara alındı. Sayılan 1600 civannda olan ve büyük çoğunluğu ülkücü görtlşe sahip öğrenciler için daha önce okuduklan iki yülık eğitim enstitüleri kapatıldığı veya statüsü değiştığinden Kütahya'daki Eğitim Enstitüsü'nde yer acüdı. Bu öğrenciler 1600 kişiydi Oğrencilerin Kütahya'ya gelrnesi ile kentte sağ terör arttı, özeUikle CHP eğilimli kişiler ile TÖBDER üyeleri silahh saldınya uğramaya başladı. Emniyet yetkilileri, halen Kütahya Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Müdürlüğü'nde Kartal Demirağ ile ilgili bir kayıt olmadığını söylediler. 1980 yılında Denizli'den Ankara'ya, Ankara'dan da Kütahya Eğitim Enstitüsü'ne gelen Demirağ, 19 gün süren eğitiminden sonra diplomasınj aldı. Dönemin eğitim enstitüsü müdurii ve şu anda Uşak Sağbk Meslek Lisesi Müdürü olan Mehmet Ozan Semerci'nin imzası bulunan diplomada, "İki yıDık efitim enstitüsflnn başarı ile tamamlamıştır" diye yazıldı. Egitim enstitüsünü 19 günde tamamlayan Demirağ, daha sonra Kütahya Atatürk tlkokulu'nda staj yaptı. 1980 yılında okulda görev yapan öğretmen ve okul öğrencüeri, Demirağ'ı hatırlamadıklanm söylediler. 1655 No'lu diploma ile mezun olan ve diplomayı o zamanki ismi Ahmet olarak alan Kartal Demirağ'm, derslerinin kredi toplamı 93, kredi not toplamı 287 ve akademik not ortalaması 3.08. ÇARDAK'dar. HİKMET ÇETİNKÂYT durrahman Demirağ da gözaltın• da tutuluyor. Çardak parkında çaylarımızı yudumlarken, 10 yıl öncesinin olaylarını dinliyoruz. Çardaklılar, o acı olayların etkisinl bir kez daha yaşar gibi oluyorlar. Birleştikleri tek nokta Komando Kartal Demirağ'ın Dalaman Cezaevi'nden kaçtıktan sonra ülkücü arkadaşiarıyla destekçileri tarafından barındırıldığı. 68 yaşındaki Ismail Cengizer anlatıyor: Şöyle 1012 yıl önceyi düşünüyorum. Biz şimdi oturup okey oynayıp çay içtiğimiz parka adımımızı atamazdık. Bırakın parka gelmeyi, önunden geçemezdik. Kartal ve arkadaşlan işte burayı karargâh yapmışlardı. Kartal elinde bıçakla park çevresinde tur atar, kendi düşüncesinde olmayanlara gece gündüz demez saldırırdı. Denizli Eğitim Enstitüsü'nden okul arkadaşı olan orta yaş kuşağında bir başkası söze giriyor. Kartal'ın aynı eylemleri 197779 yıllan arasında Denizli'de de gerçekleştirmek istedığini söylüyor. O yıllarda makam odasına bozkurt resimleri astığı için kamuoyunda tepkilere neden olan Denizli Valisi Hayri Guler, Eğitim Enstitüsü'ndeki ülkücü komandoları korumakla unlenmişti. Yine o tarihlerde Güney Kaymakamı (1986 yılında Çanakkale Valisi) Erdinç Büyükakalın'dı. Her iki yönetici yörede terör estiren ülkücü komandoların eylemlerine göz yumuyortardı. Kartal Demirağ 1978 yılında (Baştarafi l. Sayfada) İİİ TÜRK DEMİRÇELİK SANAYİİNİN DIŞA AÇILMASINDA YENİ BİR ADIM. Demirçelik sanayiinin.yeni teknolojilerini uygulamada önderi olan METAŞ,şimdüleri bir adım daha atmıştır. METAŞ, değerli ortakları ile birlikte Batı Almanya'da yatırım yapan ilkTürk kuruluşu olarak: BERLINER STAHLVVERK KG Fabrikasını satın almıştır. Yapılan devirteslim anlaşması,yalnız METAŞ'ın değil, Türk ekonomisinin ve demirçelik sanayiinin de bir ONUR BELGESİ'dir. bu konuda yakm ilgi ve desteklerini esirgemeyen Başbakanımız METAŞ ve Sayın TURGUT ÖZAL'a 15 Haziran 1988 günü.Batı Berlin'de yapılan devirteslim törenini huzurlarıyla onurlandıran Devlet Bakanı KÖYCEĞIZ SHP'de Inönü'ye liste (Baştarafi 1. Sayfada) Inönü'nün tavn karşısında her iki grup, Baykalcılar ve Sol Kanat da kendi divan başkam adaylannı çıkartmak için hazırhk içinde girdiler. înönü'nün il başkanlan ile görüşrnesi sırasında her iki kanat da kendilerine bağlı il başkanlanna genel başkanın liste çıkartmaması konusunda da nabız yoklacak ve divan başkam adayını saptayacak. Înönü'nün tavn karşısında her iki grup, Baykalcılar ve Sol Kanat'ta kendi divan başkam adaylannı çıkartmak için hazırhk içinde girdiler. Înönü'nün il başkanları ile görüşmesi sırasında her iki kanatta kendilerine bağlı il başkanlarına genel başkanın liste çıkartmaması konusunda uyanda bulunmalarını söylüyorlar. tki kanat da Înönü'nün liste çıkartması halinde gereksiz yere yıpranacağını ve listeyi örgütün yapması düşüncesini savunuyor. Sol kanatta yer alan milletvekilleri dün TBMM'de bir toplanü yaparak durum değeriendirmesi yaptılar. Toplantıda genel başkan seçiminin ilk güoe alınmasma ilişkin gündem değişikliği ve Înönü'nün çıkaracağı liste karşısında izlenecek strateji ele alındı. önceki gün lnönü'yle 3 saat süren bir görüşme yapan Deniz Baykal ise dün kurultayda yapacağı konuşma için hazırhk yaptı. Baykal'ın tnönü ile yaptığı görüşmenin içeriği konusunda dün de bir açıklama yapılmadı. Ancak înönü'nün Baykal'm isteklerini geri çevirdiği ve kendisini olumsuz karşıladığı bildirilen görüşme konusunda Baykal'ın birkaç çok yakm çalışma arkadaşına bilgi verdiği, ancak görüşme olumsuz gectiği için dışanya sızdınlmaması konusunda özen gösterildiği öne sürüldü. öte yandan SHP Genel Başkam Inönü, kurultayda partinin iktidar kadrolarımn oluşturulmasını istedi. saym Dr. YUSUF BOZKURT ÖZALa Devlet Bakanı Oğretmen arkadaşı ifade verdi ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Kartal Demirağ'ın 1982 yılında öğretmen olarak tayin edildiği Muğla'da kısa bir sürc görev yaptığı Köyceğiz'e bağlı Akköprü köyü ilkokulu öğretmeni Ercan Tnrkmen'in ifadesi aiındı. Turkmen, ifadesinde "Kartal iki ay icin geMi, ama vmrhgı u> yoklugu beüi degildl, keadiabd MHP'li olarak biHrdik" dediği öğrenildi. Demirağ'ın Muğla'da ilk olarak Koyceğiz'in Akköprü köyü ilkokuluna tayin edildiği, ancak buraya çok az gittiği ortaya çıktı. Akköprü köyünde o günlerden bu yana öğretmenlik yapmakta olan Ercan Türkmen'in dün Muğla Emniyet Müdürlüğü'nce ifadesi alındı. Muğla Emniyet Müdürü Gültekin Demir ifade alma olayını doğnıladı, ancak ifadenin içeriği konusunda açıklama yapamayacağını söyledi. Demir, "Batun Ulerde o M ı t ı gibi Magla'fU da Kartal D e m i n g fi> bmgitmtın olan ya da onu tanıyan kişikrin ifmdesine başvunüdu" dedi. Sayın CEMİL ÇİÇEK'e ve bu mutlu günü, iştirak etmek, çiçek ve kutlama mesajı" göndermek suretiyle paylaşan Türk ve Alman dostlarına ŞÜKRANLARINI SUNAR. METAŞ İzmir Metalurji Fabrikası Türk Anonim Şirketi Eğitim Enstitüsü'ne geldıkten hemen sonra elinde muşta ve bıçakla ilerici ögrencilere gözdağı vermek istedi. Okul içinde omuzlarını hafif kaldınp, sırtını kamburlaştırıp, ellerini arkaya atarak uzun adımlarla dolaşan "Komando Kartal", bir iki kez dayak yedi. Hafla sonları ise Çardak'a gelen Komando Kartal o tarihte Sezai Erdoğan'ı bıçakladı. Her eylemlerine otomobil ile giden Kartal Demirağ ve arkadaşlan nedense suç unsurlarını yakalandıklarında ortadan kaldırmasını basarırlardı. Komando Kartal, Çardak'ın Bozkurt kasabasında da bir dizı eylemin sorumlusuydu. Bozkurt pazarında elinde bıçakla CHP'Iİ Ramazan Karacan'ı boğazlamak istemiş, aynı gün Dede Evrendilek'i de öldurmeye kalkmıştı. Kartal Demirağ'ın 13 yıl önceki tüm eylemlerinde elinde silah yerine btçak ve muşta vardı. Saldırdığı kişileri yere yatırıp ya boğazını kesmek istemiş ya da yüzünden yaralamıştı. Tek hedefi rakibinin başıdır. Öldürücü darbeyi boğazına /e başına yöneltmektedir. Çardak'taki arkadaşlan Kartal'ın pek cesur bir kişiüği olmadığını vurguluyorlar. Ancak yanındakilerle güçlendiğini, eylemleri tek başına gerçekleştırmesinın olanaksız olduğunu belirtiyorlar. Kartal Demirağ 22 Nisan 1982'de depo tayini olarak Muğla'nın Köyceğiz ilçesine atanıyor. O tarihlerde ülkücülerin lideri Milli Eğitim Müdürü Fazlı Tekmen hâlâ görevinin başındadır. Nasıl SHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, Vali Hayri Güler (şimdi merkezde) ile Güney Kaymakamı (1986 yılında Çanakkale Valisi) Erdinç Büyükakalın'ın (şimdi merkezde) o tarihlerde yaptıklarını biliyorsa, SHP Muğla Milletvekili Tufan Doğu da Fazlı Tekmen'in eytemlerini hem il başkanı hem gazetecı olarak çok yakından izlemiştı. Yani Komando Kartal Demirağ'ın yanında hep birileri olmuş, ona destek vermişlerdır. Çardak'ın şimdiki DYP'Iİ Belediye Başkam Fikret Aytekin, 13 yıl önce Adalet Partiliydi. Aytekin o tarihlerde yine Çardak Belediye Başkanıydı. Kartal Demirağ'ı Belediye Başkam Aytekin hem kollamış hem de desteklemişti. Ama bir gün Kartal Demirağ, Fikret Aytekin'e de karşı çıkmış, ona saldırmıştı Ankara'dan gelen özel polis timi Çardak'ta oturan Dede Tekeli adlı Toprak Mahsulleri Ofisi'nde çalışan bir memurun ifadesini aldı. Danimarka'da olan oğlu Zafer Tekeli'yte Kartal Demirağ'ın arkadaş olduklarını saptayan polis Çardak'ta kimi kişilerle de görüştü. Kartal Demirağ'ın üzerinde bulunan dövizlerin kimler tarafından verildiği ve gönderildiği saptanmaya çalışılıyor. Çünkü Kartal Demirağ, tek başına değil; arkasında onu koruyan, kollayan birileri var...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle