19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZİRAN 1988 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Yugoslavya 'da işçi eyiemi BELGRAD (AA) Yugoslavya'da grev yapan binlercc fabrika işçisi, dün başkent Belgrad da parlamentoya yürüyerek, "Ekmek istiyoruz, hırsızlar" diye bağırıp, protesto eyleminde bulundu. Yugoslavya'da alınan son ekonomik kararlardan bu yana "en büyük işçi gösterisi" olarak nitelendirilen dünkü yuriiyüşe, ellerinde buyük kırmızı bayraklar ve Yugoslavya 'nın en eski lideri Tito 'nun resimlerini taşıyan 4 bin dolayında işçinin katıldığt bildiriliyor. Azerbaycan Parlamentosu, özerk bölgenin ilhakını reddetti Karabağ kavgası büyüyor Dün toplanan Azerbaycan Yüksek Şovyeti, Ermenistan'm NagornoKarabağ'ı isteyen karannı eleştirerek bunun Sovyet Anayasası'na göre yasadışı olduğunu savundu. MOSKOVA (Ajanslar)Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti Parlamentosu, özerk Karabağ bölgesinin Ermenistan topraklanna kaulmasını reddeden bir karan oybirliğiyle kabul etti. Televizyondan naklen yayınlanan oylamaya, Karabağlı parlamenterler katılmadı. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Elçira Bagirov'un Reuter'e verdiği bilgiye göre, kararda "Aıerbaycan Parlamentosu, Karabağ Özerk bötgesinin topraklanndan aynlmasuun SovyetJer BuHgi anayasası ve ErmeniAzeri halklan arasındaki geleneksel dostluk baglanna aykın oldugu göruşunii taşıyor" denildi. Kararda, Karabağ'daki yerel hukümetin, bölgenin Ermenistan'a bağlanması yolundakı isteğinin "kabul edilemez" olduğu da belirtildi ve Ermenistan Cumhuriyeti Parlamentosu'nun çarşamba günkü oturumunda, Karabağ'ın Azerbaycan'dan aynlması yönünde yaptığı çağnnın da Sovyetler Birliği anayasasına aykın olduğu vurgulandı. Sovyet anayasısının 78'inci maddesi, cumhuriyetler arasında bir sınır değişikliği yapılması için, bütün ilgili cumhuriyetlerin onayırun alınmasını öngörüyor. Azerbaycan Parlamentosu, pazartesi günü aldığı kararla, Karabağ'ın Ermenistan'a bağlanmasına karşı çıkmışlı. Azerbaycan Cumhuriyeti lideri Süleyman Tatilyev de dünkü oylamadan önce parlamenterleri, Karabağ yerel hükümetinin isteğine "hayır" demeyeçağırmıştı. Karabağ sorunu, 1988 yüı başmdan beri Sovyetler Birliği'nin gündeminden çıkmıyor. Şubat ayında Azerbaycan'm Sumgait kentinde Azerilerle Ermeniler arasında çıkan olaylarda 35 kişi ölmüştü. Ermenistan'm başkenti Erivan'da da hemen hemen hergtin, Karabağ için gösteri yapılıyor. En son geçen cumartesi günü, Azerbaycan1 ın başkenti Baku'daki gösteriler sırasında Azeri bir polis memuru Ermeniler tarafından öldurülmüştü. Ermenistan Parlamentosu da Karabağ'ın kendilerine bağlanması karannı almış bulunuyor. Erivan ayakta Ermenistan Parlamentosu'nun çarşamba günkü kararıyla, başkent Envan'da gösteriler de yoğunlaştı. Erivan caddelerinı dokjuran on binlerce gösterici Azerbaycan aleyhinde sloganlar atarak, Karabağ'ın kendilerine bağlanmasını ıstedıler. Göstericıler, "Erivan acı çekiyor" yazılı dövızter de taşıdılar. (Fotoğraf: AP) Afganistan müdahalesi tarttşıhyor Dış Haberlcr Servisi Sovyetler Birliği'nde 1979'daki Afganistan mudahalesini eleştiren görüşler yaygınlaşırken,'parti ust kademelerinde de bu yönde göruşler içeren bir sirkülerin tartışıldığı bildiriliyor. ABD'ie yayımlanan The New Vork Times gazetesinin haberine göre Komünist Parti yonetimi tarafından gizli olarak yayımlanan sirkülerde, Afganistan'a Sovyet mudahalesine giden süreçte "hatalar ve yanlış değerlendiraıeler" yapıldığı kabul ediliyor. Gazetenin, kimliklerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan parti uyelerine dayanarak verdiği haberde 1979'da alınan Afganistan'a müdahale karannın yanlış olduğu, açıkça dile getirilmemesine rağmer> kararın "hatalı" olduğu ima ediliyor. Konuyla ilgili sonradan yapılacak yayınlara bir çerçeve çizmesi beklenen belgenin, geçen iki hafta içinde yapılan toplantılarda parti uyelerine okunduğu bildirildi. Hükümetin yayın organı Izves(ia Gazetesi'nde Alexander Rovin adlı bir yorumcunun yazdığı makalede de Sovyetler'in Afganistan'a müdahalesi "bir hata" olarak dcğerlendirildi. Yorumda Afganistan mudahalesinin Sovyetler'in "uluslararası prestijini sarstıgı" belirtildi. DUN^VDA BUGUN ALISIRMEN Hareket ve Bereket DALLAS Teksas'ın Amerikan tarihinde ve yaşamında önemli bir yeri var. Meksikalılardan ayrılışı, ABD'ye katılışı, zaman zaman tarih, zaman zaman da söylence biçiminde işlenryor hep. Teksas'ta köleliğin serbest olup olmaması tartışması da iç savaşı doğuran etkenler arasında. Geniş düzlükleri, çölleri, ormanları, gölleriyie bir zamanlar kovboyların ülkesi olan Teksas, petrol ile zenginleştikten sonra daha da ilgi çeken bir diyar olrnuş. Dallas'ta kovboyların kalrtını, sık sık onun bunun başında gördüğünüz geniş kenarlı şapkalarda buluyorsunuz. Amerikalı; sevecen, güleryüzlü, açık yürekli Teksaslı'ya ve onun büyüklük tutkusuna hep gülümseyerek bakmış, onunla ilgili öyküler uydurmuş. Bu öykülerden birinde bir yabancı ülkeyi gezmeye giden Teksaslı Joe'nun, yeryüzünün en büyük yeraltı mağarasını gösterdiklerindeki tepkisi dile getirilir. Burası yeryüzünün en büyük yeraltı mağarasıdır diyen rehbere karşı çıkar Joe. Yoo, yanıhyorsunuz der, yeryüzünün en büyük yeraltı mağarası Teksas'tadır. Rehber şaşırmıştır. Ya öyle mi, diye sorar, bilmiyordum. Adı ne ve nerede? Bilmiyorum der Joe, henüz keşfetmedik. Son yıllarda Teksas, güneye doğru akan sermaye ile daha da zenginleşip gelişmiş, salt petrol zenginliğinden kurtulmuş. Ama yine de gelirinin büyük bölümünü otuşturan petrol fiyatlarındaki düşüş, bu, ABD'nin Alaska'dan sonra ikinci büyük eyaietini etkilemiş. Dallas'ta bilgisayar ve klima konülannda uzmanlasmış bir satıcı olan Ken: Belki de yakında buradan gitmek zorunda kalacagım. Ybsam güçleşti; iki yıl önce 20.000'e sattıgım Dİr aygrtı bu yıl ancak ia000'e satabiliyorum. Üstelik alıcı sayısı da iyice azaldı diyor. Ken daha sonra da arabayla giderken, görkemli iş merkezlerini gösteriyor. Buraları büyük paralar yatırarak yaptılar, ama şimdi içinde çalışacak firma bulamıyoıiar. Gerçekte, Teksas'ın hızlı gelişmesi karşısında, oraların taşı toprağı altın diye düsünenler hızla göçrnüşler, herkes o bolgeye yatırıma başlamış, bu abartılı göçün sonu da hızlı bir düşüş olrr ş. Ama yerel basın artık krizin duraklama noktasına girdiğini, bir iki yıla kadar yeniden olumlu bir asamaya geçilecegini yineleyip duruyor. Aslında Amerikalı için her şeyin hızla değişmesi şasırtıcı degil. Bugün Dallas'a yerleşmiş olan, yarın toparlanıp başka bir diyara göçebiliyor. Yalmz Dallas'm değıl, Teksas'ın da en büyük sogutmaısrtma tesisleri yapan firmasından birinin ortağı olan Bay Gaynor ile Türk olan ortağının ölümü üzerine sattığı kuruluşun ofisinde ç : uşüyoruz. Soruyorum: Sizi geçen kez ziyaret ettiğim evinizde misiniz hâıâ? Evet, hâlâ orada oturuyorum. Sonra da bir kahkaha patlatıyor: Yirmi yıldır o evde oturuyorum ve herkes de buna şaşırtyor. Oysa şaşacak bir şey yok. Biz galiba Çingeneler gibi arabalarla oradan oraya göçmeyi seven bir toplumuz. Bunda da şaşacak bir yön yok. Amerika'nın hemen tumü göçe alışkın; her an her şeyin değişmesini bekliyor. Biraz daha iyi kazanmaya başlayan, evini satıp yeni ve daha itibarlı bir mahallede yeni bir ev alıyor; yeni dostlar, yeni çevre ediniyor. Sonra işi bozulan, evini satıp daha yoksul bir mahalleye göçüyor ve orada daha alt düzeyde bir yasamı aynı rahatlıkla kabullenip, bu kez daha alt düzeyde yeni bir çevre ediniyor. Büyük ve çok ünlü bir Amerikan firmasında önemli bir görevi olan bir Türk arkaiaşım şöyle dile getiriyor Amerikan toplumunun değişkenliğini: Burada her gün kendini yeniden kamtlamalısın, geçmiş başarılarının önemi yok. Eski başarını gösteremediğin zaman. hemen kapının önüne koyuveriyorlar. Bu adam bize bunca yıl hizmet etti diye düşünmuyorlar. Birçok kişi, Türk dostumun gözlemini doğruladı. Eğer kapının önüne konduğunuzda gençseniz sorun yok. Yeni bir diyara göçüp yeni işler, yeni tanışlar peşinde koşabilirsiniz. Ama yaşınız kırka varmış, hele hele elliye merdiven dayamışsanız, işte o zaman durum karışıyor. Kimse o yaştakilere iş vermeye yanasmıyor Bu yüzdendir ki Amerikalı andropoza (erkek menopozu) varmadan önce, iş andropozunu yaşıyor, büyük bunalımlar içine düşebiliyor. Kırkına varan kişi, yerini koruyamamanın karabasanını duyuyor hep. Amerika, harekette bereketi bulan, ama bereketi bir anlamda acımasız koşullara da bağlı olan bir toplumun insanı. İran'dan kimyasal silah iddiası BÎRLEŞMİŞ MtLLETLER (A A) tran, Irak'ı yine kimyasal silah kullanmakla suçladı. tran'ın BM temsilcisi Muhammed Mahalati, BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'a yoltadığı mektupta, Irak birliklerinin Baneh kasabası yakınlarmdaki BavalHasan köyüne salı günü düzenledikleri saldında, kimyasal silahlar kullandıktarmı bildirdi. Mahalati, "Saldında iki kişi şehit oldu, 10'dan fazlası da yaralandı" dedi. İngikere'de sınır dışı LONDRA (AA) /ngiltere, tsrail'in Londra Büyükelçiliği'nden bir yetkili ile bir FKÖ temsilcisinin sınır dışı edilmesini kararlaştırdı. îngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü tarafından dün yapılan jçıklamada, kimlikleri açıklanmayan Israilli yetkili ile FKÖ temsilcisinin, haziran ayı sonuna kadar ttlkeyi terk edecekleri kaydedildi. Bu kararın, Israil gizli servisi MOSSAD hesabma çalışan bir casusun, patlayıcı madde ve silahla yakalanıp 11 yıl hapis cezasına çarptınlmasından sonra alındığına dikkat çekiliyor. SSCB Tarih Arşivi Enstitüsü Başkanı 'ndan çağrı Troçki'ye itibarı iade edilsin' MOSKOVA (Ajanslar) SSCB'de Mihail Gorbaçov'un önderliğindeki glasnost politikasıyla başlayan "sabık sivasilere iadei itibar" kampanyası sürüyor. Bu kez de 1917 devriminin önderlerinden olan ancak daha sonra parti içi çekişmeler sonucu "karsı dorimd" ilan edilen Leon Troçki'ye hukuki itibannın iadesi istendi. Gorbaçov reformlannın savunucusu olarak bılinen Devlet Tarih Arşivi Enstitüsü Başkanı Yuri N .Afanasyev, Leon Troçki'nin hukuki itibannın iadesine ek olarak kitaplarının da serbestçe bastlıp satılmasını istedi. Sovyetler'in önde gelen tarihçilerinden olan Afanasyev, dün Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, "uydurma delillere dayanılarak suçlanan ve baskı altına alınan butun kişilerin itibannı iade etmemiz gerekir, Leon Troçki de bu lüşilerden biridir" dedi. Troçki'nin "hukuken" aklanmasının onun fikirlerini onaylamak anlamına gelmediğini kaydeden Afanasyev, "Siyasi itibannın iade edilmesi konusunda da yol kaledileceğini sanıyonım. Ancak bu, siyasi tarihimizin derinlemesine ve kapsamlı bir sekilde araştınlması ve parti içindeki getişmelere baglıdır" şeklinde konuştu. Afanasyev, "Troçki, Stalin ve Knışçev'in kitaplannın ülkede yayınlanıp yayınlanmayacagı" yolundaki bir soruya da şu yanıtı verdi: "Ben sadece kendi adıma konuşabilirim ve diyonım ki, bu kitaplar yayınlanmalı ve herkes tarafından okunabilmelidir. Profesorier ve ogretim görevlilerinin bir kelimesini dahi okumadan Troçki'yieleşürmeye kalkmalannı çok garip buluyonını." Leon Troçki'nin "haksızca suçlanmasımn" Kremlin tarafından kabul edilmesi, Stalin'e karşı yapılan eleştirilerin dozunun iy ice artması anlamına gekcek. Gorbaçov, daha once yapttgı apklamalarda, Stalin'i ülkeçapında "kanlı terörestirmek ve sosyalist demokrasiyi boğazlamakla" suçlamıştı. Leon Troçki kimdir? Sovyetler Birliği'nde "vatan haini" olarak pfyrulen Leon Troçki, devrimin önderi Lenin'in öıumunden sonra parti içi çekişmede Stalin yanlılarının agır basması sonucu 1927 yılında Komünist Parti'den atılmış ik i yıl sonra da sınırdışı edilmişti. Troçki, Stalin'in kıyım yıllan olarak bilinen 193638 yıllannda kurulan mahkemelerie "vatan haini" ve ülkeye karşı bir komplo içinde olmakla suçlanmıştı. Bir süre lstanbul'da da yaşayan Troçki, 1949 yılında Meksika'da bir Sovyet ajanı tarafından öldurülmüştü. Leon Troçki'nin öldürülmesi emrinin Stalin tarafından verildiği öne sürüluyor. Sharpeville altılısı NEW YORK (AA) BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, ırkçı Güney Afrika'da idama mahkum "Sharpeville altılısı"nın bağışlanmalarmı istedi. Genel tSekreter'in sözamk€tiellar'tn '.Güney Afrika Devlet Başkam \Pieter Botha'ya 3lr mektup igöndererek, zenci bir belediye •görevlisini öldürmekle '.suçlanan 6 zencinin affını rica •ettiğini bildirdi. Kamplarda Macaristaırda Imre açhk tehtikesi Nagy için aıııııa eyiemi Su ve yiyecek sıkıntısı çekilen Burc el Barajneh ve Şatila mülteci kamplarının çarpışmalar nedeniyle büyük ölçüde boşaldığı bildiriliyor. BEYRUT/KUDÜS (Ajanslar) Lübnan'ın başkenti Beyrut'un guneyindeki Şatila ve Burc d Barajneh Filıstin mülteci kamplannda, karşıt Filistinli gnıplar arasında 30 nisandan bu yana devam eden çarpışmalar nedeniyle yiyecek ve su sıkıntısı başgösterdiği bildiriliyor. Filistin Kunuluş örgütü lideri Yaser Arafat'ın yakın danışmanlanndan Bassam Ebu Şerif, Ortadoğu banşı için düzenlenecek bir uluslararası konferans çerçevesinde, Israil ile doğrudan görüşmeler yapmaya hazır olduklannı açıkladı. tsrail işgali altındaki Batı Şeria'da bir Filistinli daha öldürüldü. AA'nın haberine göre ElFetih gerillalarının üstlendiği Şatila kampına su sağlayan borulann vanaları, Suriye yanlısı Ebu Musa militanlannca kapatüdığı için kampa önceki sabahtan beri su verilemiyor. Filistinli kaynaklar, çatışmalardan önce 5 bin kişinin barındığı kampta bin sivil kaldığıru, bunlann da karap çevresinde uslenen Ebu Musa önderliğindeki "Fetih Ayaklanma" militanlarının yoğun ateşi nedeniyle evlerinden çıkamadıklarım belirtiyorlar. 1982 yılında tsrail desteğindeki Hıristiyan milislerin Filistinlilere karşı giriştiği ve 1000'e yakın kişinin ölümüyle sonuçlanan bir katliama sahne olan Şatila mülteci kampı, 1985 yıhndan beri Şii EMEL milislerinin kuşatması altında bulunuyordu. EMEL milisleri bu kuşatmayı geçen aylarda kaldırmışlardı. Kampta bugüne kadar yaşanan çatışmalar nedeniyle konutların büyük bölümü yıkılmış bulunuyor. Filistinli karşıt gruplar arasındaki çarpışmalann meydana geldiği diğer mülteci kampı Burc el Barajneh'te de 20 bin dolayindaki nufusun yüzde 90'ının göç etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. AFP'nin çeşitli kaynaklardan elde ettiği bilgilere dayanarak çıkarttığı bilançoya göre 30 nisandan bu yana suren çarpışmalarda her iki kampta da toplam 65 kişi öldü, 415 kişi de yaralandı. tsrail işgali altındaki Batı Şeria'da tsrail askerleri bir Filistinli1 yi daha öldürdüler. AP'nin haberine göre olay dün sabah erken saatlerde Nablus'un 8 km. güneydoğusundaki Beyi Furik köyünde Filistinlilere ait evlerin tsrail askerleri tarafından yıkılması sırasında meydana geldi. Evlerinin yıkılmasma karşı direnen FUistinlilere ateş açan İsrail askerleri 24 yaşında bir Filistinliyi öldürdüler, I8'ini de yaraladjlar. Batı Şeria'da tsrail askerleri dün kendilerine yangın bombası attıklan gerekçesiyle 18 Filistinlinin evini yıktılar. Bir tsrailli askerin önceki gün ateşli silahla yaralandığı Nablus kentinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı dün de siırdü. öte yandan tsrail Savunma Bakanı tzak Rabin dün israil radyosunda yayımlanan söyleşisinde Filistin ayaklanmasının geniş boyutlu olduğunu ve işgal altındaki topraklarda yaşayan 1.5 milyon Filistinlinin büyük çoğunluğu tarafından desteklendiğini söyledi. "Burada terör örgütüyle çatışbgımız söyteoemez" diye konuşan Rabin, " \yaklanma, katı ve radikal bir merkez tarafından yönetiliyor, ama şunu anımsamalıyız ki, balkın büyük çoğunluğu bu rnerkeze sempatiyle yaklaşıyor" dedi. Bilindiği gibi tsrail, FKÖ'yu bir teror örgütü olarak nitelerken ayaklanmamn FKÖ tarafından yönetildiğini resmen kabule yanasmıyor. BUDAPEŞTE (AP) Macaristan'da 1956'daki Sovyet mudahalesinin ardından idam edilen ayaklanma lideri başbakan İmre Nagy'nin 30. ölum yıldönümünde gösteriler yapıldı. Polisin müdahale ederek dağıttığı göstericilerden bazıları gözaltına alındı. Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de 1956 ayaklanmasının liderlerinin "belirsiz" mezarlan başında önceki gun toplanan 500 kadar gösterici "Demokrasi, demokrasi" ve "Nagy, Nagy" şeklinde slogan atmaya başladılar. Daha sonra TV binasının önüne giderek gösteri yapmaya çalışan grup polis tarafından dağıtıldı. Gösteri sırasında kalabalığa hitaben bir konuşma yapmak isteyen rejim karşıtı Tamas Gaspar da polis tarafından gözaltına alındı. Polisin zor kullanarak göstericileri dağıtması sırasında " A v o " sloganları atıldı. Avo adı, 1950'lerdeki gizli polis örgütü için kullanıhyordu. Budapeşte'de yapılan gösterilere, 1956 ayaklanması liderlerinin yakınlarının da katıldığı da, bazı görgü tanıklarınca bildirilirken bunlann isimleri açıklanmadı. Macaristan'da 1956 yılının 23 ekiminde başlayan Sovyet aleyhtarı gösteriler, yeni bir hukümet kurulmas. ve Sovyet birliklerinin ülkeden çıkması istemiyle kanlı olaylara yol açmıştı. 4 Kasım 1956 tarihinde de yaklaşık 200 bin Sovyet askeri ve tank birlikleri ülkeye gönderilerek ayaklanmayı kanlı biçimde bastırmıştı. Başbakan tmre Nagy'nin de aralarında bulunduğu Sovyet karşıtı yöneticiler tutuklanmış ve iki yıl sonra da idam edilmişlerdi. 17 Haziran 1958 tarihinde gerçekleştirilen idamların gerekçesi olarak "Dört eski yöneticinin Macar demokratik sistemini yıkmaya çalışması" gösterilmişti Şatila ve Burc el Barajneh harabeye döndü 1956 ayaklanmasının önderleri anıldı FRANSA Reform programı öte yandan Macaristan Komünist Partisi Genel Sekreterliğine geçen ay seçilen Başbakan Karoly Grosz, 20 terrkmuzda başlayacak ABD ziyareti sırasında Başkan Ronald Reagan ile ekonomik reformları konusunda görüşmek istediğini bildirdi. Grosz, 1946'dan bu yana ABD'yi ziyaret edecek olan ilk Macar yetkili olacak. Ülkede son yıllarda derinleşen ekonomik bunalım geçen yıldan başlayarak yeni ekonomik önlemlerin uygulanmasını ve reform yanlılanmn Komünist Parti yönetiminde daha etkili hale gelmelerine yol açmıştı. Geçen ay yapılan Ulusal Parti konferansmda da 32 yıldır genel sekreterlik görevinde bulunan yaşlı lider Janos Kadar bu görevden alınarak yerine Karoly Grosz getirilmişti. Gorbaçov Polonya'ya gidiyor MOSKOVA (AA) Sovyet lideri Mihail Gorbaçov, 1020 temmuz arasında henüz kesinlik kazanmayan bir tarihte Polonya'yı resmen ziyaret edecek. Sovyet haber ajansı TASS, Gorbaçov'un Polonya'da, Birleşik tşçi Partisi Birinci Sekreteri General Wojiech Jaruzelski ile öteki resmi yetkililerin konuğu olacağını bildirmekle yetindi. Polonyah kaynaklara göre ise Gorbaçov ziyaretini 1114 temmuz arasında gerçekleştirecek. Iç politikada yeniden şekillenme SABETAY VAROL PARİS Başkanhk ve milletvekilliği "çifte" seçimlerinin ardından, Fransız iç siyaset coğrafyasının tüm yerleşik kalıpları altüst olmaya başladı. Yıllardır değişik Fransız hükumetlerini meşgul eden Yeni Kaledonya sorununa uzlaşmacı bir çözüm bulunması yönünde önemli adımlar atılırken, sağ paniler seçim yenilgisinin muhasebesini yapıyor. Sosyalist Parti, 23 haziranda ilk kez toplanacak yeni parlamentoya, eski başbakan Laurent Fabius'u başkan adayı gösterecek. Fabiusun ikinci turda Fransız Komünist Partisi'nin desteğiyle seçilmesi beklenıyor. De Gauelle'cü akım tarihinde ilk kez, liderliğini Jacques Chirac'ın yaptığı "Cumhuriyet tçin Birlik" (RPR) Partisi içinde, hareketin geleceği konusunda siyasi tartışma başlatıldı. Klasik sağ cepheyi teşkil eden diğer kuruluş olan merkezci liberal ittifakı UDF'nin bütünlüğünü koruyup korumayacağı belirsiz. Sağ örgutlerde gozl^ıen "vicdan muhasebesi" eğilimleri, Mecliste salt çoğunluğa sahip olmadığı halde azınlık hükümeti kurmaya karar veren Mittenand Rocard ikilisine, ihtiyaçlan olan zamanı kazandırmışa benziyor. Seçimlerden önce, "açılma" sloganıyla kampanya yürüten Cumhurbaşkaru Mitterrand ve Sosyalist Parti'nin merkez yerine Fransız Komünist Partisi'yle kurumsal planda işbirliğine gitmeleri, sağ örgüt sonımlul.,rınca siyasal somürü konusu edilmiyor. Hukumet kuruluıa süecini bloke ederek bunalıma yol açma sorumluluğunu kimse üstlenmek istemiyor. Bu nedenle, geçtiğımiz haftalara kadar, çağdaş gereksinmelere karşılık veremeyeceği öngörülen azınlık hükümeti formulune herkes kendini alıştırmış görünüyor. İZNİK GÖLÜ KENARINDA RESMİ PARSELLİ ARSALAR İZNİK BELEDİYESİ Arsalar BM'nin mali iflası NEW YORK (AA) Birleşmiş Milletler Örgutü'nün "yeni para bulunmazsa" yıl sonunda kapılarını kapatacağına hemen hemen kesin gözüyle bakılırken ABD yönetimi örgüte yeni ödeme yapacağım açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, BM Işlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı Richard Williamson, ülkesinin BM'ye üyelik aidatmı yeniden tam olarak ödeyebileceğini söyledi. SATILIK KUZEYİRLANDA Güney Kore'de öğrenci olayları SEUL (AA) Güney Kore'nin başkenti Seul'de, olimpiyat oyunlarının Kuzey Kore ile ortaklaşa düzenlenmesini isteyen binlerce öğrencinin katıldığı gösteriyi polisin dağıtmak istemesi üzerine çatışma çıktığı bildirildi. Olay yerindeki görgü tanıklan, Hangook Üniversitesi öğrencilerinin polise yangın bombalarıyla saldırdıklarını, güvenlik kuvvetlerinin de göstericileri dağıtmak için yollara barikatlar kurduğunu ve göz yaşartıa bomba kullandığını belirttiler. Tarafından ifrazı yapılan imara müsait 24 parça arsa 23.6.1988 günü saat 16.00'da encümen huzurunda avıkarttırma ile satılacaktır. Thatcher: Terörü önlemede kararlıyız BELFAST (AP) Kuzey Irlanda'nın Lisburn kentinde önceki gün IRA militanlannca duzenlenen saldında altı tngiliz askerinin öldürülmesi uzerine Ingiliz ve Irlanda yetkililerinin daha sıkı güvenlik için ortaklaşa işbirliğine gidecekleri bildirildi. tngiltere ve Kuzey trlanda arasında 1985 yılı kasım ayında imzalanan anlaşma gereğince taraflar arasında duzenli olarak yapılan toplantı'ardan biri dün ivedi olarak yapıldı. Toplantı sonucunda Irlanda polisine terörizmle mücadelede daha geniş yetkiler tanınması karan alındı. Böylece polise İngiltere ve Galler'de "şüpheli şahsın rızası olmadan" yapılması yasak olan genetik parmak izi almak yetkisi veriliyor. Ancak terörizmle mücadelede mahkemeye çıkanlmaksızın gözaltına alma yetkisi verilmesini öngöran yasa Margaret Thatcher tarafından geri çevrildi. tngiliz hükümeti tarafından yapılan açıklamada, 6 tngiliz askerinin ölümüyle ve 10 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayın güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden kaynaklandığı belirtildi. Olayın ardından parlamentoda bir konuşma yapan Îngiltere Başbakanı Margaret Thatcher, saldırıyı "vahşet" olarak niteledi ve "Hükümetin, IRA'nın yaraitığı terör önlemlerini önlemekle kararlı olduğunu" tekrarladı. DARKA TATIL KOYU Bitişiğindedir. Ayrıntılı bilgi: İZNİK BELEDİYE BAŞKANLIĞI'ndan alınabilir. Tel: (2527) 191010101908
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle