17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8MAYJS 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAIL CUMHURİYET/5 r.ıuiEt, Bü BEN P£ UZAYPA, PÜNYAYA Gücü Türkçe, hayat suyu insan Yunus Emre'yi, tasavvufa dayanan bir yeniden doğuşu anadil bilinciyle işleyen bir öncü saymak yanlış olmaz. Yunus Emre, insanın mutluluğunu yaşadığı dünyada arayan bir gönül eri, bir sevgi yalvaadır. ATtLLA ÖZKIRIMLI Türk dilinin, Turkçenin en büyük şairlerinden biri olan Yunus Emre'nin şiiri, halkın gönlünde ve dilinde yüzyıllarca yaşarlığım sürdurmesine karşın Divan şairleriyle Tanzimat ve Serveti Fünun şairlerince önemsenmemiş, dahası kuçümsenmiştir. Aşıkpaşazade'den başlayantk Osmanlı tarihlerinde büyuk bir mutasavvıf olarak anılan Yunus Emre'yi Sebi, Latifi gibi tezkire yazarlan şair olarak anmazlar. Divan şairlerinin ölçülerine göre de şair değildir o. Avamın hoşlandığı şiirler söyleyen bir derviştir. Bunun nedeni Yunus Emre'nin şürlerinin genelde dinsel bir öz içermesi ve eğitici bir nitelik taşımasıdır. Ama en onemlisi, bu şiirlerin dilinin, söyleyiş ve biçim özelliklerinin egemen şiir anlayışına ters düşmesidir. Şiiri bir tür söz oyununa indirgeyen ve soyut bir mazmunlar dünyasına kapanan Divan şairinin Yunus Emre'yi dışlaması, Türkçeye yabancılaşmasının sonucudur bir bakıma. Bu tavır, egemenliğini belli bir dinsel görüşe dayanarak sürdüren yönelici sırufla bütünleşmeye, Yunus Emre'yi yok saymaya, giderek Yunus Emre'nin düşüncesini yok etmek istemeye yol açacaktır. Şeyhülislam Ebussuad'un. bir zaviyede Yunus1 un "Cennet cennet dedikleri / Bir ev ile birkaç huri /tsteyene ver sen anı / Bana seni geıcfc seni" ilahisiyle göğuslerini dövup garip hareketler yapanlar konusunda verdiği bir fetvada cennet hakkındaki sözlerin dinsizlik olduğunu ve bunu söyleyenlerin öldürillmeleri Yüzyıllann ötesinden günümüz insanına seslenebilen Yunus Emre KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK "YUNIIS EMRE" ORATMYOSU Bestecı Ahmet Adnan Saygun (sağda), "Yunus Emre" oratoryosunun yıllar öncekı seslendirilişlennden bınnde Oratoryo, Yunus Emre Kiıltür ve Sanat Haftası kapsammda bugun Istanbul Atatürk Kültur Merkezi'nde seslendmlecek Istanbul Deviet Opera ve Balesı Korosu'nu Hıkmet Şımşek yönetecek nin gerektiğini bildirmesi bu tavnn en tipik ömeğidir. Tasavvuf karşısındaki bu hoşgörüsuzlük egemen dinse! görüşle, resmi ideolojiyle çatışan bütiln düşünsel çabaları engellemiş, bir anlamda dzgür duşüncenin, büimin gelişmesini önlemiş, Batı Rönesans'la Aydıalanma dönemine girerken Osmanb'nın başka bir ortaçağa gömülmesine yol açmıştır. Bu açıdan bakıldığında Yunus Emre'yi, tasavvufa dayanan bir yeniden doğuşu anadil bilinciyle işleyen bir öncü saymak yanlış olmaz. Ne sıradan bir derviştir o, ne de duşüncelerini, inançlarını yaymaya çalışan bir tarikat şeyhi. Ne bağnaz bir sofudur, ne de savunduğu dinsel görüşlerle insanı köleleştirmeyi amaçlayan bir din adamı. tnsanın mutluluğunu yaşadığı dünyada arayan bir gönül eri, bir sevgi yalvacıdır. Anadolu'da kargaşanın egemen olduğu bir dönemde birlik düşüncesini, sevgiyle birleşmeyi işlemiş, şiirinin yüklendiği işlev onu Türkçeye yöneltmiş, şiir dilini halkın kullandığı sözcükler, deyimler ve kavramlarla zenginleştirmiştir. Şiirlerınin genel bir değerlendirmesini yapmak gerekirse, Yunus Emre tasavvufla, tslam düşüncesiyle beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, Tanrıyla ilişkilerini işlemiş; ölum, doğum, yaşama bağlılık, Tanrısal adalet, insan sevgisi gibi konulan konuşulan dille, yalın bir soyleyişle dile getirmişür. Sevgi, umut ve inanç iç içe, durmaksızın birbirine dönüserek onun şiirinin özunu oluşturur. En belirgin özelliği karmaşık felsefi sorunlan, birlik (tevhid), yaradılış, evrenin var oluşu gibi tasavvufun ana konulannı bir anlam bütünluğü, duygu sürekliliği içinde, yapmacığa, söz oyunlarına kapılmadan, doğaçtan söylercesine şiirleştirmesidir. tç uyumu gözetip dizeler arasında anlam bağlantıları kurarak, insanı geçmişşimdigelecek sürecinde duygu, duşünüş ve davramşlarıyla bütün olarak işler Yunus Emre. Şiirinin bu öz ve biçim özellikleri onun halkça benimsenmesine, şürlerinin bestelenerek tekkelerde okunmasma, kendisinden sonra başka Yunuslann türemesine, Turk şiirinde "Yunus larn" denilen bir değer olçusunün oluşmasına yol acar. Doğrudur, Yunus Emre'nin şiirinin düşunsel temelini tasavvuf, yalnız tasavvuf da değil genel anlamda çağına egemen olan ideoloji ve kültür oluşturur. Ama onun butün baskılara karşın yaşarlığı* nı surdurmesi ve her tür engeli aşarak yüzyıllann ötesinden gunumuz insanına seslenebilmesi, bu düşunsel temelle sınırlandmlamayacağını, şiirinin çağları ve kalıplaşmış düşünceleri aşan insani bir öz içerdiğini gösterir. Yunus Emre'nin hayat suyu insandır. Ölümsüzluğünun sırrıdır bu. Bir de şürlerinin dili kuşkusuz. Gucünü Türkçeden alan, Turkçeyle yaşayan bir şairdir o. P Î K N Î K PtYALE MADRA BİR B^KIVORSÜN BUGÜM. Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası Kültür Servi&i 610 mayıs günleri arasında duzenlenen geleneksel "Yunus Emre Kiıltür ve Sanat Haftası" kapsamında bugün tstanbul'da Atatürk Kültür Merkezi'nde çeşitli etkınlikler gerçekleştirilecek. Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nce duzenlenen "Yunus Emre'de İnsan Sevgisi" konulu panel saat 14.00'te yapılacak. Atilla Özkınmlı'mn yoneueceği panele konuşmaa olarak Dr. Hıfa Topuz, Cevdet Kudret. Vedat Günyol, Recep Bilginer ve Prof. Dr. tnal Cem Aşkun katılacaklar. Aynı panel yann Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde saat 14.30'da yinelenecek. Öte yandan, bugun saat 17.00'de Istanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde Ahmel Adnan Sayeun'un "Yunus Emre" Oratoryosu, Istanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu'nca Hikmet Şimşek yönetiminde seslendırilecek. Saat 21.00'de Ayla Algan, Yunus Emre1 nin şiirlerini "Sevelim Sevilelim" •/« HIZU GAZETECİ \ECDET TİLHZCI 6RAF C>BAr\ £MBKÜ GÛVERTe AL&AV İ MueerrBeAT 10K Ş 4V ON GÖti ŞeRERİ 6İK Ti/RK TekAüT Ö MUHTAC MU&8ER tK. /VIİJŞOlU*I(/R.. Üniversitelere mikrofiş kütüphanesi Merkezı Chıcago'da bulunan Encyclopaeöıa Bntannıca, Ortadoğu Teknik Ûnıversıtesı ve Boğazıçi Üniversitesı'ne 19.000 cıldı ıçeren bir mikrofiş kutuphanesı armağan ettı 52 kışılık bir danışmanlar komitesınce, 1914 öncesınde yayımlanmış 300.000 yapıt arasından seçılen kıtaplar daha çok Amerikan edebıyatı, tarih, sosyoloıı ve kultur konulannı ıçenyor 7,6x12,7 santimetreiık fişlere 2500 sayfalık kitaplar da ışlenebıhyor. Yapıtiarın arşıvlenmesı konusunda büyük kolaylıklar sağlayan mıkrofışler, bılgısayarlarda ıstenılen büyukluğe getırılerek okunabılıyor. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI Yunus Emre: Munif Fehim'in çizgisırtden başlığı altında sunacak. Ayla Algan, "Sevelinı Sevileüm" dinleıisini daha sonra Eskişehir'de de yineleyecek. Jazzrock'ın eski tüfeklerinden liisansüstü eğitimini ABD'de tamamlamış geçkin bir 68'H izlenimi bırakan ünlü trompetçi Randy Brecker, Ankara ve tzmir'den sonra tstanbul'da da kend'tsini oldukça etkileyen dinleyici toplulukları buldu. SADETTİN DAVRAN Ağır "fusion"cu, jazzrock akımının eski tüfeklerinden, New York'a özgü 'funk"un baş sorumlularından ünlu trompetçi Randy Brecker, Ankara ve tzmir'den sonra lstanbul'da da kendisini oldukça etkileyen dinleyici toplulukları buldu. Daha çok, lisansustü eğitimini ABD'de tamamlamış geçkin bir 68'li izlenimi bırakan Brecker; alçakgönüllü, gerilimsiz ya da en azından öyle görünmeyi becerebilen bir müzisyen olarak da dinleyiciyi rahat ettirirken, beşlisini oluşturan öteki sanatçılar arasındaki az rastlanır mutlu hava salona da yansıdı. AKM Buyük Salonu'nu hıncahınç değilse de beklenmedik biçimde dolduran cazseverler son yılların belki de en içerikli repertuvarını dinlediler. Herhangi bir tanımın sınırları içine sokulmaktan hiç hoşlanmayan Brecker, gerçekten de cazın geçmişinden olsun, bugününden olsun, çok sayıda akım, tür, anlayış, biçem ve yaklaşımı iç içe kullandığı besteleriyle de bu tavrını doğruluyor. GünümUzün en usta trompetçileri arasındaki yerini koruyan Brecker, yükseltilmiş trompetine eklediği ölçulü elektronik duzenek hunerleriyle zenginleştirdiği sololanyla birlikte, sık sık ses değiştirmesiyle de dikkat çekti. Randy Brecker Beşlisi, ille de tanımlamak gerekirse, fusiondan sambaya, jazzrock'tan geleneksdin modern yorumlanna ve fıkırdak salsalara kadar yayılan oldukça zengin bir program sundu. Daha çok kendi bestelerinden olusan konserde Brecker, karısı ünlu Brezilyalı piyanist, besteci Eliane Elias'ın ve topluluk üyelerinin bestelerine de yer verdi. Artık yaşamayan iki caz büyuğü Thelonions Monk ve Charles Mingus için yazdığı "Ortak bir beste yapsalardı" düşuncesinden doğmuş "There Is A Mingus Amonk Us"ta geçmişe yollanan saygılar, Elias'ın 4 yaşındaki kızları Amanda için yaptığı "Amanda Mada" adh "şık" Bahia da Brecker'dan belki de konserin en guzel solosu, gitarcı Barry Finnerty'nin bestesi "Tradition in Transition" da (Geçiş dönemindeki Gelenek) Finnerty'nin konser boyunca tırmanan sololannın doruğu. Piyanist David Kikoski ve davulcu Steve Smith'ten de birer parça ve salonu iyice fokurtadan bir "salsa": "One For The Road" bunlardan bazıları idi. Topluluğun Brecker'dan sonra en yaşlı üyesi ve pek çok parçadaki surükleyici gücü, başlardaki serin tavrı konserin ilerleyen bölümlerinde beklenmedik bir coşkuya dönüşürken bir vakitler Miles Davis'in çemberinden de geçmiş usta gitarcı Barry Finnerty (1951) idi. Bostonlu, aynı kentte yaşayan Türk piyanist Aydın Esen'le de tanışan ve beğendiği müzisyenler arasında sayan genç piyanist David Kikoski, kendisinden onceki pek çok ustadan pek çok izler taşıyan birinci sınıf bir enstruraantalıst. Beşlinin ABD'li olmayan tek üyesi Alman basçı Dieter Ilg, günümuzun onde gelen müzisyenlerinden Dave Liebman, Branford Marsalis, George Gruntz, Bob Berg, Peter Erskine'le çalışmış, Ron Carter, Eddie Gomez, Rufus Reid'le dirsek surtmüş, hiçbirini inkâr etmeyen bir basçı. Brecker, Peter Erskine çizgisınde davulcuları seviyor. Topluluğun artık lstanbul'da olmaktan mı, yoksa birlikte olduğu arkadaşlarıyla sağladığı uyumdan mı bılınmez, en mutlu üyelerinden biri de tok bir davulcu olan Steeve Smith'ti. Bir yandan kendi topluluğu Vital Information'la çalışmalannı sürdüren Smith, önü açık bir müzisyen. AKM'deki bir sonraki gosteri saatinin yaklaşması yüzünden istedikleri halde uzatamadıkları ikinci konser sonrasında bir yemekte Türk caz sanatçılarıyla tanışan Brecker ve arkadaşları ertesi sabahın çok erken saatlerinde yola çıkacak da olsalar daha sonra NUüfer Ruacan, Neşet Ruacan, tmer Demirer ve Cem Aksel'i çalıştıklan kulupte dinlemeyi ve aralanna bas1 çı Hakan Behlil'ı de alarak Stanley Turrentine dan bir "Sugar" çalmayı ihmal etmediler. Ama hepsinden onemlisi, Brecker ve topluluğundan yansıyan "temiz hava" idi. Çağdaş, takıntısız, özgür, herkese iyi gelecek bir hava. Iyi bir hava değişikliği oldu Brecker konserleri. Trompetçi Randy Brecker, beşlisiyle Türkiye'deydi AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS TARİHTE BUGÜN \U\n4Z 8 Mavıs YUZEN TRENL 1977'PE BUGÛN, JAPOM "GeieCEĞiN TREfJİ " OU*&\K İL&MÇ 7XŞfTlA İLGİU M/MDA Y&Ş AUttŞr/. HAVAYt 8a SESS/\Z Tie.EA/ SAT7 SASI ÖZ£L Bie. (ZAY LJZSfliNOE HA&ezET 2.LAM(NCA/ MAGNETİK. &ÜCÜ SAio MiUMenee MDA/S HAVALA ~ YÜZJE& <S<Bİ IL&teiJYO&DU KISACA "HSST* &EMEM T&£*J /ÇifiJ GE&EI£Lİ &OO M'LYOM &OLA/S. TEMİN EPİLİ&GE, İLK OCA&4/< TOKYO '£>AfJ HAVAALAAJIHA OÖfENBCEIC HATTA KUUAHİİMA£( PLANLAMMAKTAYOl.. MOT HSSr:Hıgh SpeeJSurfüce rranspoı+. 50 YILÖNCE Cumhuriyet 8 Mayıs 1938 19391988 Büyük Şefimiz Ankara 7 (Telefonla) Cumhurreisi Atatürk, bugün şehirde bir gezinti yaparak Çubuk barajım teşrif ettiler. Atatürk saat on buçukta baraja gelmişler ve yeni yapılmış olan kazinonun tarasında bir müddet istirahat etmişlerdir. Muteakıben civardeki köşke giden Büyuk Şef, oradan da barajm üst kısmına çıkmışlardır. Bu YÛKSEUİLMİŞ TROMPETİYLE Üç kentımızde konser veren Randy Brecker, yükseltilmiş trompetıne eklediği ölçulu elektronik düzenek tıünerlerıyle zenginleştirdiği sololanyla birlikte, sık sık ses değiştirmesiyle de dikkatı çektı. (Fotoğraf' Tank Ersoy) sırada Çubuk deresinin su seviyesi yükselmiş olduğundan baraj açılmıştı. Havanın çok güzel olması dolayısile gezintiye çıktmş kalabalık bir halk kütlesi de orada bulunuyordu. Atatürkün teşrifı halk tarafmdan heyecanh tezahürlerle karşılandı. Tatil günu olduğu için barajm iki yanındakı yamaçlara Türk bayrağı çekiliyordu. Atatürk, bayrak çekilmesini de temaşa ettiler ve saat 13 de kösklerine avdet buyurdular. Bisiklet ynrışında yeni bir dünya rökoru Vembley 7 Altı günlük bisîklet yarışı esnasmda Belçikalı Kares bir mıllik mesafeyi bir dakıka 50 saniye 6/10 da katetmek suretile bir dünya rokoru tesis etıniştir. Bundan evvelkı rokor Avusturyah Gulel'de idi. Bursada otel fiatları Bursa (Hususi) Çekirgedeki banyolu otellerde tatbik edilen tarı/e gibi belediyemiz, şehir otelleh için de yeni bir tarife yapmıştır. Belediyenin otelcılerle yaptığı temastan sonra tesbit ve kabul edilen bu tarifeye göre, şehirdeki birinci sınıf oteller tek yataktan 100, çift yataktan seksen kuruş ücret alacaklardır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle