17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER jimin adını bile agıza alamayız. Demokrasi bir inanç ve dürüstlük rejimidir. Onda her türlü fikir açıklıkla ortaya konmahdu. Aldatmaca yeya yapmacık bir demokrasi olmaz. Bunu kafalanmıza sindirelim. Ve çoğunluk oylanyla iktidara geldiğimiz gibi, yine çoğun* luk oylanyla iktidardan çekilmesinı de bilelim. Evet, iktidar tatlıdır tatlı olmasına, ama onu elden bırakmamak için ortam haarlaraanın sonucu, iktidann ağız tadını zehire dönüştürecek acılıklar yaratabilir. Ülkemiz de büyuk zarar görür bundan. * • * Bu yaayı yazmaya beni, (evvelki hafta görülen) öğrenci hareketleri zorladı. Üniversite öğrenciliği aşamasına ulaşmış gençlerimiz, ülkernizin bazı Güney Amerika Devletleri gibi, bir "darbeler ülkesi" ve "ABD'nin tam bir oyuncağı" durumuna gelmesini isterniyorlarsa ki, elbette istemezler öğrenci yurtlannda, kahvelerde, üniversite koridor ve sınıflarında hazırlanan türlü tuzaklan iyi seçip görmeyi artık öğrenmelidirler. Ufak bir haklı ısteklerinin, gerginlik ortamına dönüştürülduğu bit durumda küçük bir kıvılcım onları yasalar karşısında haksız duruma düşürebilir. Ve gereksiz eylem ve müdahalelere yol açabilir. Çünkü gtinümüzde (caha önceki yazılanmda en az 1015 kez belirttiğim gibi) tek tip üniversite, tek tip dernek, tek tip öğrenci ve tek tip öğretim üyesi, kısacası emir kulu tek tip insan özlenmektedir. Yine eskiden yazmış olduğum gîbi, toplu öğretim, toplu çalışma yapılan her yerde kışla havası, daha doğrusu kışla disiplini istenmektedir. Böyle yerlerin elbette kendilerine özgü bir düzen ve disiplini olur ve olmalıdır. Ama bu, kışla disiplini değildir ve olamaz. tnsan, düşünen bir varhktır. İnsan kılıklı kirni yaratıklara yapıldığı gibi, herkese at gözlüğü takılamaz. Kaldı ki korumaya uğraştığunız demokrasi rejimi, tek örnek düşünceyi içine sindıremez, kaldıramaz. Çünkü böyle davramş demokrasinin özüne aykmdır. Baa aydınlarımız ve halkımız koca bir toplumun kışla disiplini ile tek doğrultuda bİTİeştirümesine olanak bulunmadığını anlaymcaya kadar çok dikkatli, temkinli ve birbirimize karşı hoşgörülü olmalıyız. En önemlisi, aramızdaki kışkırtıcı ajanlara dikkat etmeliyiz. Bir resmi dairede masa ve sandalye kıranlann her davranışıru dikkatk izlemeliyiz. Bunlar kışkırtıcı ajan olabüir. Çünkü devlet maknı kırmakla fıkir savaşunı yapılmaz. Bu eylemlerin ardında yatan maksadı araştınp tuzağa düşmemeliyiz. Üniversite yöneticilerine gelince: Bu satırların yazarı da vaktiyle demokrasinin ilk kuruluş dönemlerinde, oldukça kalabalık bir fakültenin yıHarca dekanlığını yaptı. O dönemde küçük boyutlu olaylar olmadı mı, elbette oldu. Küçük bir anlayışsızhk ve sertlik, bunlann boyutlannı genişletebilirdi. Çünkü gençlik coşkuludur, hareketlidir, heyecanlıdır. Hepimiz genç olduk, o günlerimizi unutmazsak, yöneticilik mevküne geldiğimizde gençlerle derin uvuşrnazlıklanmız olmaz. Elverir ki üstten bakmayahm, öğrencilere karşı insanca davranalım. Bir de şu var: Çağ değişiyor, 1520 yıl öncesine göre gençlerde çok değişiklik var. Hele daha eski yıllara göre durum bambaşka. Örneğin ben çocuklanmı, babamın beni terbiye ettiği gibi terbiye etmedim. Şimdi bakıyorum, onlar da kendi çocuklannı, benim kendilerini eğittiğim gibi eğitmiyorlar. Eğitemezler. Tersini yaparlarsa çocuklannı negatif ruhlu ve isyancı olarak bulurlar karşılarında. • * * Güvenlik görevlilerine de bir çift sözüm var: Sizler de, her şeyden önce insan olduğunuzu, insan yüreği, insan ruhu taşıdığınızı biliniz, hoşgörülü olmayı öğreniniz. "Vur" derlerse kırmayımz, "kır" derlerse öldürmeyiniz, Ve hiçbir zaraan yangına körükle gitmeyiniz. Ülkemizin bugün dışta ve içte karçı karşıya bulunduğu tehlikeleri göz önünde bulundurarak, şimdi söylediğim biçimde davranmak zorundasınız. Sizlere verüen "beylik tabanca"yı, kabzasıyla kafa kırmak yoluyla veya "sırtında bir delik daha açanm" tehdidi ile kullanmayınız!.. Hep Aynı Hikâye HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU 12 Eylül 1980'den beri yapüân icıaat, düzenlenen anayasa, yıkılan Atatürkçü kurumlar, yazboz tahtası durvımuna geürilen yasalar, pul haline gelen Türk parası, dağlar gibi yığılan dış ve iç borçlar yüzünden ülkemizde huzur diye bir şey kalmadı. Oysa 12 Eylül darbesinin gerekçesi, anarşiyi yok ederek bozulan huzuru düzeltmekti. Fakat silahlı kuvvetieri temsfl eden ve ülke yönetimini eline geçiren beş general, huzurun yeniden kurulması gerekçesini bir yana bırakıp, anarşinin onü ahndıktan sonra ulkede kendilerine göre birtakıra "reformlar" yapraaya başladılar. Atatürk'ten ne kaldıysa (Halkevleri ve Halk Odaları, Türk Dil ve Tarih Kurumları, Cumhuriyet Halk Partisi) onları da kapattılar; kendi düşüncelerine uygun bir Medis toplayarak kendi düşüncelerine uygun bir anayasa yaptırdılar; daha sonra veto!u seçimlerle kendi görüşleri doğrultusunda bir parlamento oluşturdular; bu parlamentoya öyle bir seçim yasası yaptırdılar ki, ülke halkının ° o 36'smın temsilcileri, ? Vt 64'ünü yönetme yetkisini kazandı. Daha önceki Mecliste denedikleri zat başbakan oldu. Kısacası, parlamenter görünüm altında 12 Eylül yönetimi sürdü ve sürüyor. Bu arada çığ gibi yuvarlanıp büyüyen enflasyon yüzünden işçiler, mernurlar, ernekliler, küçük işletme sahipleri, bir kısım esnaf ve "serf" durumuna gelen köyluler yoksulluğa düştüler, perişan oldular. Aynca bütün dünyada "işkence ülkesi" olarak tanınmamıza neden olan insafsız ve acımasız kıyıcılık örnekleri yurdu kapladı. lşte ülkemiz şirndi bu durumdadır. Yeni dış borç tedariki, yeni vergiler, yeni gelir senetleri yollanyla, durumu düzeltmeye ve bunlan meydan nutuklan, Davos ruhu ya da tcraatın tçinden propagandaları ile desteklemeye uğraşıyorlar. Seçimler yaklaştıkça telaş ve sabtrsızlık artıyor. Seçimler yitirilirse ne olacak? Alt üst olan düzeni bir daha yoluna koyamazlarsa halka nasıl hesap verecekler? Acaba şu eski hikâyedeki oyunu yeniden oynatmak zamanı geliyor mu? ülkenin şurasında burasmda kışkırtıcı ajanlar aracılığı ile küçüklü büytiklü kimi öğrenci ve işçi hareketlerinı amacından saptırmak olanağı var mı? Kim istiyor bunu derseniz, 12 Mart 1971 kanlı dönemini açanların düşüncesinde olan sivil, asker kim varsa onlar, derim, Şimdi de birtakım sözler işitilmeye başladı. Başbakan bile, son birkaç aydan beri 12 Eylül öncesindeki dunımun yeniden hortlamasmı isteyenler bulunduğundan ve dolaylı olarak hortlama olasılığından ara sıra söz eder oldu. Parlamentonun başkanı da üstü kapah ve her türlü yoruma ve tartışmaya elverişli (nitekim pek çok tartışma oldu) birtakım sözlerle Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müdahalesi olasılığını ima etti. Ne demek oluyor bütün bunlar? Görülüyor ki, tnuhalefet partileri bütün guçleri ve içtenlikleri ile gerçek demokrasiyi kurmak için uğraşıyor ve yerel seçimlerin dinginlik ve barış ıçinde geçmesi ortamını hazırlamaya çalışıyorlar. Ama öte yandan, kimi öğrenci eylemlerini dev aynasında büyüterek zaten kör topal yürüyen demokrasiyi yeniden kesintiye uğratmak düşünülüyor anlaşılan'.!'... Böyle zamarılarda açık ve yürekli olmak, açık konuşmak gerekir. Sayın muhalefet liderteri şimdilik bunu yapıyorlar, ama demokrasiyi pekiştirmek yalnız muhalefet için değil, iktidar partisi için de bir görevdir. Demokrasiye bir daha ara verirlerse artık bu re PE\CERE 0J000., 8MAYIS 1988 EVET/HAYIR OKIAY AKBAL THY A.O.'NA PtLOT YETİŞTİRİLMEK ÜZERE SINAVIA ELEMAN ALINACAKTIR Başyazı: 1 Mayıs ve Birlik Kuçük Burjuva Aydmı Değil Proletarya Aydını Olalım Yeni Çözüm Dergisi Aydın Soruşturması Iki Dönek: Bernstein ve Kautsky ÖzerkDemokratik Üniversite Nedir? Devrimci Gençliğin Mücadelesi Yukseliyor SSCB Gerçeği Gorbaçov ve Devrimci Tavır Yunetım ve yavşma adresi: Çatalçeşme Sfc. Yticer Han No: 46/9 Tel: 512 89 49 Cağaloğlu/İST. Dağıtım: Hurriyet Holding BUGÜN YARIN VE HER ZAMAN ELELE A. SINAVA KATILABtLME ŞARTLARI: 1. T.C. vatandaşı olmak. 2. Dış ülkelerde pilotaj eğitimini takip edebilecek seviyede tngilizce lisanına sahip olmak. 3. a) Universitelerin elektrik, elektronik, makina, uçak ve bilgisayaı mühendisliği bölümlerinden mezun olmak. b) Matematik, fîzik mühendisliğı, kımya mühendisliği, endüstri mühendisliği bölümleri veya iktisat, işletme fakültesi (açık öğretim fakültesi hariç) mezunu olup bilgisayar lisanına iyi derecede vakıf oîduğunu belgelemek. 4. 4.5.1988 tarihinde 21 yaşını bitinniş ve 31 yaşından gür,almamış olmak, (son 3 sene içinde yapılan yaş tashihleri kabul edilmez.) 5. Boy 1.65 cm'den kısa, 1.90 cm'den uzun ve boy kilo arasında aşın farkhlık olmamak. 6. Sağlık şartlan Uluslararası Sivil Havacıhk Teşkilatı'nın (ICAO) Annexl'deki havayolu nakliye pilotu şartlanna uygun olmak, (aday bu raporu belirtilecek hastanelerden kendi imkânlan ile temin eder.) LHerhangi bir kuruma hizmet taahhüdu altında bulunmamak. 8. İyi hal sahıbi olmak ve pilotluk mesleğine alınmasma engel bir durumda bulunmamak. 9. Daha önce THY A.O., Silahlı Kuvvetler ve diğer havacılık kuruluşlarındaki görevlennden disiplinsizlik, sicil yetersizliği ve sağlık nedenlerinden ayrılmış olmamak. 10. Ortaklıktaki 11. pilot temel eğitimi harıç olmak Ûzere ortaklığa en az 15 yıl mecburi hizmet yükümlülüğü kabul etmiş olmak. a BAŞVURU ŞEKLİ: Yukarıdaki niteliklere uygun adaylann, nüfus cüzdanı sureti, tahsil belgesi ve (3b) maddesine uyan adaylar için aynca bilgisayar lisanına iyi derecede vakıf olduğuna dair belgelerin ekli olduğu özgeçmişlerini de ihtiva eder bir dilekçe ve 2 fotoğrafla birlikte 27.5.1988 tarihine kadar 08.3016.00 saatleri dahilinde aşağıdaki adrese şahsen başvurmaları gerekmektedir. (Tatil günleri hariç). C SINAV YER VE ZAMANI: Sınav/mülakat yer ve zamanı başvuru anında adaylara bildirilecektir. ADRES: THY A.O. Genel Mudılrlüğu Personel Başkanlığı Cumhuriyet Cad. 199 HarbiyeİSTANBUL ANAP 'Daıtecilerin Yanında mı? Bakın ANAPIı milletvekilleri Sayın Evren'in konuşmaa tamusurv da neler dıyorlar: Ankara Milletvekili Rıfat Diker: "Gayet normal bir konuşma. 12 Eylül öncesinde parlamentonun ve yasamanın olmadığı bir Türkiye'ye birisinin müdahale etmesi lazımdı, bu da Silahlı Kuvvetler oldu. Cumhurbaşkanımız diyor ki, 12 Eytül öncesine gelindiği takdirde ordu yine müdahale eder. Bu tabüdir." içel Milletvekili Rüştü Kâzım Yücelen: "12 Eyiul'de müdahale gerekliydi. 12 Eylül'ü bizim savunmamız lazımdır." Peki Sayın özal ne buyuruyor: "27 Mayıs'ı ve 12 Mart'ı tasvip etmiyorum. 12 Eylül'ü yapanların niyetlerinin fevkalade halis olduğunu, memleketi kurtarmak için başka çare kalmadığını ifade ediyorum." Gelelim yine 27 Mayıs 1960'a... Hemen herkesin, yani demokratik uygulamadan yana herkesin askerlerin yönetime el koymalarına karşı çıkması ki doğaldır. Kimse çoğulcu bir demokrasi düzeninin yıkılmasını istemez. 27 Mayıs 1960 öncesinde ben de bu kanıdaydım. Yine de bu kanıdayım. Geçen gün de yazdığım gibi insan çelişkiye düşmemeli, ikili yargıda bulunmamalı... Askerin yönetime el koyması onur veren bir durum değildir. Ama bu yargıyı bütün darbeler için düşünmeli, aynm yapmamalı... Ayrım yapılmaya kalkıldı mı, 27 Mayts'ın elbette ki değişik bir yerde olduğu belirtilecektir. Demokrasiyi egemen kılmak için yapılan tek 'darbe' daha doğrusu 'ihtilal', 27 Mayıs 1960 ta yaşanandır. 12 Mart'ta ve 12 Eylul'deki yönetime el koyma eylemi, 'tepeden' yapılmtştır. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının birlikte giriştiklen bir eylemdir. Sonucu belli bir eylem!.. Kim karşı koyabilir altı yüz bin kişinin başındaki komutanlara? Oysa 27 Mayıs 1960'ta kuvvet komutanlan bir yana itilmişti, o günlerin Genelkurmaybaşkanı tutuklanmış, yargılanmış, hapse mahkum edilmişti. Sıkıyönetim komutanlan da yargı önune çıkarılmıştı. 12 Eylül'de ise böyle bir durum yok. Emir komuta zincirine bağlı bir yönetime el koyma eyiemidir 12 Eylül... Meclisi dağıtmak, partileri kapatmak, milletvekillenni yargılamadan tutuklamak, gözaltma almak, sOrgüne göndermek; bütün bunlar 12 Eylül'de yasanmıstır. 12 Eylül'ü övüp ÖZGÜRLÜK İÇİN Abuzer Karakoç Ferhat Tunç Gulhan Haluk Ozkan Hasrel Gullekın Şair Ziya Ûzbay Sevinç Eratalay Zehra Arslan Tann göstermesin, bir ulkeye duşman girdi mi, ekonomi mekonomi kalmaz. Ne olur? Neler olmaz ki!.. Istflacilar yurdun altını ustüne getiriıier, zenginliklerlni kendi ülkelerine kaçınrlar, ticaretini ele geçirirler, bankalannı folluğa çevirirter, kan emen sulük gibtdirter. Duşman neden gelir? Keyfinden mi? \bk canım, keyrf için insanoğlu bunca zahmete n'ıçin katlansın? Savaşın nedenlerinin ekonomik olduğunu artık beşikteki çocuklar biliyor. işgal attındaki ülkelerde Oretim carklan durur; ama çalışırsa bilin ki yabanalar ve yabancılaria işoirlıgi yapan kompradortar için çalışır. Bir yanda ta be sabah şıngır mıngır lüks ve eğlence; öte yanda zulum, acı, ter, kan, gozyaşı. Biri için bayram, biri için matem... Harp sırasında ell syağı tutanlar asksre alındığından üretim çarklan yavaşlamıştır, ertokter kanlı meydanlarda kınldığından kim tarlada ve fabrikada çalışacak? Üretim durdu mu ne olur? Yiyecek, Içacek, giyecekten başlayarak fiyatlar patlar. ister para bas, ister basmal.. Üretim azaldı mı, piyasaya sunu düşer, istem ne kadar azalsa da fiyatları durdurmak olanağı yoktur. Çunkü insanlar aç yaşayamaz; yemek için gerekli besin maddesi bulunmadı mı, enflasyon katlanmaya başlar. Hükumet ne kadar para bassa yetişemez; fiyatlar öylesine pahalanır ki para paçavralaşır. ikinci Dünya Savaşı'nda duşman işgali attında kalarak yanıp ytkılan Avrupa ülkelerinde bu olgu yaşandı. Paranın değeri öylesine duştü ki hükümetler harpten sonra ulusal paradan bir sıfır atmak zorunda kaldılar. • Şimdi "çağ atlayan" Turkiye'de bir aöylenti dolaşıyor; basında tartışılıyor: Türk Lirası'nda sağdan bir stfın atalım. Ekonomide kuraldır: Bir ulusal paranın değeri soldan sıfıra yaklaşırsa sağdan bir sıfır atılır. O kadar mı düştük? Piyasaya yeni 20.000 liralıklar çıktı. Dile kolay!.. Başta iki sayısı, ardından dört tane koskoca sıfır. Yeter mi? Yetmez efendim. Büyük kentlerin hovardalık dünyasında renMi geceiere katılmak için yetmez. Prensler, papatyalar, veliarrtlar, yeni yetme işadamlan, yupiler bir yere kafa bulmaya ya da kurt dökmeye glderken yanlannda para bavulu mu taşıtacaklar? 20.000 liralık yetmez, 100.000 liralıklar basmatı; bozuk paraya gerekslnme var. Denebilir ki: Sen uyuyorsun yavrum, bu ülkede kim Turk Lirası kullanıyor? Fakir fukaral.. Ensesi kalınlar Amerikan Dolan kullanır, çek kullanır, kredi kartı kullanır. Doğrudur. 10 lirayı defterden sildik, 20 lirayi gömduk, 50 liralık banknotun da ruhuna tatiha okuduk; 100 liralık banknot utancından yerin dibine geçecek. Çok milllyetçi olduğumuzdan ulusal parayı katlettik; ülkeyi "dolarize" ettik, artık Amerikan Dolan geçerli... Mutlu azınlık; çek, kredi kartı, Amerikan Dolan kullanıyor; ama "yoksul emekçi halkımız için bir şeyler düşünmeli" diyenler var ki öneriyorlar: Türk Lirası'bda sağdan sıfın silmeli... Ne olduk? Savaş mı gorduk? Duşman işgali altında mı yaşadtk? Ulusal para neden böyle oldu? Ybksa dünya değişti de artık "çağ atlayan" ve "ekonomide dünyaya örnek basarılar gösteren" devletlerin paralarında sağdan sıfırtar mı eteiliyor? ' * Kavgana gönül verdik sana FİLİSTİN.. Tum Plak ve Kaselçılerde 6 A U MUUC CENTER UnkaoamiMC 6 Bıok 6444 ısi Tel 527 69bs SL'BE Dı/ıSok No 36'bBevklaslST "Ben yaptığım herf«yi halkmla biriikt* yaptiM." FİKRİ 5ÖNMEZ Arkadaşlarm Dostların ve halkın seni unutmayacak. 19381985 KALORİFERLİ KtRALIK DAİRE . öğrenciye de verilebilir. Acıbadem 325 25 60 Bayanlar çocuk bakarak lngilizce öğrenmeyi AuPairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. 1158 53 42 4213 68 67 Fransa'dan Devrimci Dostlan adına Sevim Doyar Beş yaşırtdakı kızımızın bakımını üstlenecek, aiteden biri gibi bizimle yaşayacak: çocukları seven, sabırlı, çağdaş, 3040 yaşlannda yatılı bakıcı arıyoruz. Tel: 345 42 67 Manolyalı Sokak Uğur Apt 13/13 Konak Durağı/Kızıltoprak Kızımız için FILTERS o I TURKISH &AMER1CAN BLEND CIGARETTES
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle