17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MA YIS 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Y4YIN DTJNY4SBVDA SANATEDEBİYAT HAYVANLAR ISMAÎL VÜUIEÇ. Yılmaz Güney'in filmleri ne zaman gösterîlecek? Yılmaz Güney Kitabı / Atilla Dorsay / Varlık Yayınları / 270 sayfa ATİLLA BİRKİYE Yılmaz Güney hiç kuşkusuz Türk sinemasının en önemli adlarından biridir. Yeni bir bakış getirmiş, yeni bir soluk getirmiştir. TurJc sinemasının odağı olmuş, yeni bir kanal açmış; dunyada Turk sinemasını tanıtmış, yankı uyandırmıştır. Güney'in sineması, estetik anlayışı tartışılır, eleştirilir, ama onun yapıtlanyla "büyük" olduğu yadsınamaz. Yılmaz Güney gibi bir sanatçı kişilik uzerıne çok şey soylenebilir. Kitaplar yazılabilir. Bugüne kadar yazılmamış olması da kuşkusuz birtakım olanaksızlıklardandır. Nitekim, 198S yılında yayunlanan bir kitabında Atilla Dorsay, Yılmaz Guney için bir kitap hazjrlayacağını duyurmuştu. Dorsay sözunde durdu ve "Yılmaz Güney Kitabı"m hazırladı. "Yılmaz Güney Kitabı", aslındabırderleme. Kitapta, Dorsay'ın onunia çeşitli kereler yaptığı konuşmalar; filmleriyle ılgili eleştiri ve tanıtımı yazıları Avrupa'da ve Türkiye'de Yılmaz Güney ile ilgili çeşitli haber ve yazılar; yerli ve yabancı birçok yazarın (Louis Marcorelles, tlhan Selçuk, Onat Kutlar, Mehmet Ali Birand, Elia Kazan, vb.) Yılmaz Guney ile ilgili değerlendirmesi, yazısı yer alıyor. Kitabın kurgusu akılcı bir şekilde gerekleştırildiği için ortaya özgün bir "Yılmaz Güoey kitabı" çıkmış. Dorsay, Yılmaz Güney'in her şeyden önce sanatçı kişiliğini ele alıyor ve sinemasını tanıtmaya çalışıyor. Tabii ki, bütün içinde, onun kişiliğinden, politik tavrından, içerdeki çalışma. koşulların Atilla Dorsay, Yılmaz Güney'in "kitabını" yayımladı KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK ı "Yılmaz Güney Kitabı"nın yayımlanmasıyia, Güney'in filmlerinin gösterimi de gündeme getiyoc Guney'le ilgili böyte bir kitabın hazııianması, önceliHe onu "hiç" bilmeyenter açtandan büyük bir önem taşıyor. dan, hakkında açılan davalarla ilgili basın haberlerinden, tanıklann görüşlerinden de yeri geldikçe sozu ediliyor. Böylece, onun kısaca da olsa özyaşamoykusu sunuluyor ve bu, sinemacı, sanatçı yanıyla butunleşiyor. Yılmaz Güney'in bir de yazar olarak etkinliği var. Romanları ve hikâyeleri var. Hiç kuşkusuz, bu da ayn bir kitabın konusu. "Yılmaz Güney Kitabı" yedi bolüınde hazırlanmış: "Umuf'lu Şinema Yılları, Bir Hapıslikten Öbürüne, Içerdeki (Uzun) Yıllar, 12 Eylül'e Doğru, Imralı'da Son Konuşma, Gerçek Olan Film: " Y o l " ve Kaçış. Bolümler 1970'lerden başlıyor ve tarihsel bır akış içinde gelişiyor. Her bolumun başında, gerek Yılmaz Gunev'in yaşamı, gerek sanatsal ve politik ortamla ilgili bilgiler var. Bu bilgilerin sunulması kitabı bütünlüyor. Her bolum, ele alınan dönemdeki Güney'in filmleri ve Güney ile ilgili yazılar yer alıyor. Böylece Yılmaz Güney'in son on on beş yılının öyküsünü öğrenmiş oluyoruz. Bu bölumlerin dışında kitabın başında Dorsay'ın "Yılmaz Güney ve Ben" başlıklı duyarlı bir şekilde kaleme aldığı ve onun hakkındaki genel görüşlere yer verdiği bir yazısı; bir de kitabın sonunda yer alan, kitabı bütünleyen, Yılmaz Güney'e ve onun yapıtlarına uygulanan baskılara yönelik uç yazı yer alıyor. "Yılmaz Güney Kitabf'nın yayımlanmasıyia, onun filmlerinin gösterimi de gundeme geliyor. Onun filmlerini hiç görmemiş genç insanlar var. Ayrıca, bir ülke sinemasının en iyi örnekleri daha ne kadar saklanabilir. Dileğimiz bir "Yılmaz Güney Toplu Gösterisi"nin gerçekleştirilmesi. Yine, filmlerini izleyemediğimiz bir dönemde Yılmaz Güney ile ilgili böyle bir kitabın hazırlanması, onu " h i ç " bilmeyenler açısmdan büyük bir onem taşıyor. Katkılarından dolayı Atilla Dorsay'ı kutlamak gerek, tabii ki, birtakım teknik aksaklıklara rağmen Varlık Yayınlan'nı da. Dorsay'ın dileğıne katılarak bu kitabın başlangıç olmasını ve Yılmaz Güney ile ilgili yeni kitaplann yazılmasını, haarlanmasını sinema yazarlarından bekliyoruz. Hiç olmazsa, okuduk deriz... / § \ P I K N I K PİYALE M4DRA / l GİB»' OLSAYDI Kâmuran Şipal çevirisiyle Canetti'nin "Marakeş'te Sesler"i Sorular yanıtlardan çok olmalı her zaman Marakeş'te S e s l e r / Elias Canetti /Çeviren: Kâmuran Şipal / Cem Yayınevi / 215 sayfa. SEZER ATEŞ geçit vennez bir d u n m mtı almıştır, yeniden kiime kiime maymunlar salanm içlerine, her yeri kıpır kıpır bir devingenlik kaplar, gelgelelim, hiçbir zaman yeterli değildir yer, niçin diye sormam hiç, niçin diye duyumsamam; bu yeri sağlamaya calışınm hep, açıp genişletroeye ugraşınm, bunu yapabildiğim süre yaşamaya hak kazanmış görurüm kendimi." "Marakeş'te Sesler"in üçüncu ve son bölumü Canetti'nin özyaşam oyküsune aynlmış olup, ilgili bölüm yazann uç ciltlik yaşam öyküsunün birinci cildi olan "Kurtanlmış DiP'den alınmış. Tuna kıyısındaki Rusçuk'ta geçen çocukluk, bize hiç de uzak duşmeyen anüar, büyulü dokuyuşlarla dolu. Bulganstan'da bulunan bu kentte Bulgarlar, Türkler, Ispanyol Yahudileri vardır çünkü. Çok renkli, zengin bir külturel çeşitüliğin içinde geçen bu çocukluk sanatsal dokuyuşlarla beslenen bizdm çocukluğumuzdur bir bakıma. "Marakeş'te Sesler"i bize Türkçenin güzelliğiyle yaşatan usta işi bir çeviriyle sunan Cem Yayınevi'ni kutlamak gerek. HIZLI GAZETECİ SFADET 9ÛL6ALM 6İ0EI&: Şl'PP£pWi R(JZ6AW UIMSA 60 MİLE <JLAŞMl}f! MP£T UMAtUAR /'NuNÇtA (/M0I6YÂNIM İ5£ MfKANUKTAN A : BEN &LE 8/ 10 SAAT foNM HURRICANE &AŞlAPl§l ÖİBİ &İTTİ.. Ş/MPÛİK PÛÇ/W AMâ PfRVftö BASLARKEhi £R tPA UÂL PRPAYPIK 4 dergisi Mü2İk' Canetti, Nobel Edebiyat ödülü'nü aldığında Türk okuru için yabancı bir isimdi. Kimdi bu Yahudi kökenli yazar. Dergilerde tanıtım yazıları, kitapları sunuldu okurlara. Sonra da adının çevresinde eskisi kadar yoğun olmasa da sessizlik belırdı. Bugün için Canetti ve dünyasını tanımış bir okur kitiesinin varlığı tartışılır. Canetti, "Marakeş'te Sesler"le Nobel dizisi içinde Cem Yayınevi'nce yenıden sunuluyor okurlara. "Marakeş'le Sesler" üç bölumden oluşuyor. Kitaba adını veren birinci bölümde; Canetti'nin Fas'ın Marakeş'inde bir yaşam dilimine dönuşmüş "gezi notlan" yer alıyor. Marakeş'in seslerle, kokularla örülü gizemlı dünyasına doğru çıkılan bir yolculuk bu. Yolculuktaki duraklar; Develer Çarşısı, Körlerin yakarışı, Marabu'nun tuküruğu, Evlerde sessizlik damların boşluğu, Kafes arkasındaki kadın, Mellah'a yolculuk, Darken ailesi, Öykücüler ve Arzuhalciler, Ekmek seçimi, tftira, Eşeğin sopası, Şehrazat, Çıkın bolumlerinden öluşmuş. tkinci bölum Özdeyişler ve notlar, Canetti'nin 1976 yılında yayırn* lanmış kitabından yapılan seçkilerle düzenlenmiş. Duşunen, düşündüklerinden kuşku duyan, sorular soran bir kafanın okuyucuyu yeniden düşünmeye çağıran özdeyişleri bunlar. Bir kimsenin ne ölçüde bilge sayılabileceğini bilgi ve bilgisizlik arasında kurduğu dengeye bağlıyor Canetti, bilginin yoksullaştıncı bir işleve bürünmemesı gereğini vurguluyor. Bilginin getirdiği her cevaba karşılık yeni bir sorunun fırlayıp kalkması gerekir. Her zaman cevaplann önünde ve onlardan çok olmalıdır sorular. Ve bu yuzden bilge ne kadar cevabı olursa ondan çok sorusu olan kişidir. Ömur boyu çocuktur ve çocuk kalmaya yazgılıdır. Ve bilgi silah olmamalıdır hiç. Çünku bilge kişi silahtan nefret eder, tanıdıklanndan daha çok insanı sevmek ister ve insanlardan soyutlamaz kendisini. Sevme eyleminden dolayı utanç duymaz, yaşammı haklı kılmaya çabalar: "Yaşamımın en iyi dönemlerinde bana öyle gelir ki yer açanm, Elias Canetti hep daha çok yer açanm içimde; şurada karları kureleyip atar, orada gökyuzünün çokmüş bir yeri mi vardır, orauzlayıp kaldınrım; fazladan goller mi oluşmuştur, akıtıp boşaltınm sulannıbalıklan kurtannra; agaçlar buyuyup ormanlar Kültör Servisi "Yayın dünyasına yeni bir dergi daha girdi. tki ayda bir yayımlanacak olan "Mnzik" dergisinin ilk sayısı piyasada satışa sunuldu. Müzik dergisinin Genel Yönetraeni Ertugrul Kayserilioglu, ilk sayıda yer alan sunuş yazısında, derginin ana ekserunin "çagdaş müzik" olduğunu, tarımsal duyarlılıkları değil, endüstriyel duyarlılıklan savunduklarını belirterek şoyle dıyor: "Hedefuniz, muzigi tum yonelimleriyle irdelemek ve Türkiye'de müzik sanatııun ciddi biçimde lartışıldıgı bir platform olabilmek." Derşıde, Fiüz Ali, Jak Deleon, Tank Öcal, Sina Koloğlu, Orhan Tannkulu, Mario Le>i, İ stun Dunıd, Emin Fındıkoğlu, Mehmet Ergüven, Haiil lurhanh, Salâh Birsd, Cezmi Ersöz, Kürşat Başar, Nevzat Erkmen, Ulvi Avşar, Yaşar Akşahin ve Mümin Guneş'in yazılannın yanı sıra Max Harrison ve Gene Kalbacher'den çeviri yazılara da yer veriliyor. ÇİZGİLJK KÂMİL MASARACI Itii'fitD nll L\jv^ l»H7ııt Ç\\ i AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS Aşk buluşmayla başlar Güzel Irmak / tlhan Berk / Adam Yayınları / 86 sayfa GÜVEN TURAN tlhan Berk şiırimizde gövdeye, insan govdesine, çırılçıplakken yaklaşmaktan korkmayan tek şairdir belki de Onun için de Ilhan Berk'in sevgi şiirleri her zaman erotik kıvılcımlarla doludur. Kimi zaman gizli anıştırmalarla gelişir tensel sevgi, kimi zaman ikili anlaşmalarla kıvılcımlanır, kimi zaman da dupeduz "orada"dır. Ama tlhan Berk, kanımca hiçbir kitabında, hiçbir şiirinde, o guzel mı guzel "Littera Amor"da bile "Guzel Irmak"taki şiirler denli tutkulu, baştan çıkancı, ayartıcı, yangınlar yaratıcı olmamıştır. Çunku "Güzel Irmak"taki şiirler de daha önceki pek çok İlhan Berk şiirinde olduğu gibi, sadece bir ovgu, bir yuceltme, bır tammlarna değil, aksine, bir "cağn" var. "Gel" diyen, nın hiçbir zaman altına düşmeyıp, bazen şaşırtıcı sıçrayışlarla sürdürüyor şairliğini. İşte "Güzel Irmak" dabu sıçrayışlarından: Yalın bir söz dizimi ve yalın bir imge dizesi uzerinde taptaze bir dil oluşturuyor "Güzel Irmak". "Güzel Irmak" kitabından, tek bir yapıtmış gibi soz etmek, haksızhk aslında. Çunkü kitapta, bir de "Şairin Kanı" bölumü var. tlhan Berk, bu bolume, "Poetika" adını vermiş. Kanımca, bunlar da şiir. Berk'in bundan önceki kitabı, "Deniz Eskisi"nin ikinci bölumü olan "Şiirin Gizli Tarihi"ne anıştırmalar yapıyorsa da "Şairin Kanı", "Şiirin Gizli Tarihi"ne oranla, çok daha fazla açıdan bakıldığında, benim için, dupeduz bir "Poetika"! Kitaptan, dizeler, bölumler almak, şiirleri parçalamak, bu şiirlerle ilk karşılaşmanın kendi başına bir "haz" olan, keyfini kaçırtmak istemiyorum. Onun için, bir bütün şiirle bağlamak istiyonım yazımı. "Bakmak Aşknr": Kal böyle aşkım, kal böyle/Ve yalnız/Bana bak./Bakmak aşktır./"Soyundum işte sana yol olsun diye."/Böyle çırılçıplak böyle et ete/Bırak gezinsin üstünde soluğum./Saydamdır aşkı, o naif şeytan/Gözlerin, çıplak memelerin, dudakların/Böyle işte böyle gel gir yatağıma./Ve öp sonra da/Durmadan bir daha, bir daha öp benı/Böyle uzun bir yolculuk ister aşk./Ve çek sonra da, daha bir kendine beni/ Çek ki/Bileyim benim olduğunu./Böyle işte böyle kasık kasığa. tlhan Berk'in yeni şiir kitabı "Güzel Irmak" TARİHTE BUGÜN VM//I/ IRIK t\ 5 Mayıs PERUK MODASININ SONU! 8U&ÜN, P(TT(OĞuL)ı, gürçesruı AÇ . gürç£MİM £/U (LGMÇ BÖLUMÜ ı°C/DRAS( H4KKIUOAYDI. 16. KXJtLAUMAK BUYUk: 8l£ MCDA HAUA/£ GELMffT/ !/£" SEYAZ 8l/2. CtMS PUDIS.A SE&PILMESİ AUŞKAUL/Ğt . BU PUO/SA U2AK ULGETtencıyois. ve ÇCK IUAL OUjyO££>U. tam PİH Ilhan Berk: Bakmak Aşktır bir ton var, alttan aJta. Bu "gel", sadece, şiirde seslenüen usevgili"ye yoneltilmiyor. Şair/şiirdeki kişi ile seslendiği kişi arasında daralıp kalmıyor. "Gel" diyen doğrudan doğruya tenin kendisi! Bu çağrının sonunda, şiirimizde gorduğumuz, bizde bir gelenek olan, "vııslat" yok! Bizde aşk şiiri, sevdiğjne kavuşma üzerine kurulmuştur. Kavuşma, sevdanın bitımidir! Oysa, Ilhan Berk'te aşk, buluşmayla başlıyor. Gövdelerin birbirini tanımasıyla, birbirlerine lapınmasıyla gelişiyor. "Güzel Irmak"ı sadece erotik şiirler olarak değerlcndirmek, şiirin bütün gucunun erotizmden kaynaklandığını sanmak da yanlış izlenım vermek olacaktır. Şiirin gucu, dilinden kaynaklaruyor asıl. tlhan Berk, her yeni şiir kitabında, yıllar once ulaştığı doruk noktası ErkJLJdtrde 18 yuzyl peruk. Hpleri SurçEDBKı PuDRA YUKUYEKJI S//Ç l/££G/ ACÇYA&4/C ıST£MİŞTİ. K<£A £U Wl fZEDE PEGUK MODASI g CUMHURIYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN HABERLER AYEV EN ÇOK SATAN KİTAPLARI 3.4.1988 3.5.1988 Sn 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 K M I KNakıı AMYazan 022.317 Hasretifiden Prangalar Esldttim / Ahmed Arif 152.425 Eylül Imparatorluğu / Erbil Tuşalp 066.060 Yaşam Başka Yerde / Milan Kundera 021.301 Sözum Sanadır / Dr. Erdal Atabek 200.017 Kanlı Bilmece Güneydoöu / Celal Başlangıç 066.050 Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği / M. Kundera 027.072 Ziverbey Köşku / Ilhan Selçuk 303.002 Gulunesı Aşklar / Mılan Kundera 087.015 Idam Gecesi Anıları / Halit Çeienk 007.208 Evlilik Raporu / Dr. Kurban uzuğurlu Türfl Şiir Inceteme Roman Anı < Röportaj Roman Anı Ûyku Anı İnceteme 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 5 Mayıs 1938 olarak ıslahata Istanbul gumrüklerinden başlanmıştı. tki senedenberi Istanbul Başmudürlüğtine tâbi gumrüklerde tatbik edilen yeni tarz bugün tamamen muvaffak olmuş * bulunmaktadır. Bunun için gümrukler Vekâleti bu yeni şeklin bütun Türkiye gümruklerinde tatbikına karar vermiştir. Öğrendiğimize gore evvelâ işe tzmir Gümruk Başmüdürlüğu 19381988 mıntakası merkez teşkilâtmm ıshalatıle devam edilecektir. Bunun için tzmir gümnikleri şeflerinden ikısi Istanbul gümruklerinde tetkikat yapmak uzere dün şehrimize gelmiştir. Bundan sonra diğer servis şeflen de tstanbul gümruklerinde tetkikatta bulunacaklardır. Bu suretle tzmir gümruklerinde de muamelâtta azamî kolaylık ve süraı elde edilmiş olacaktır. Amerikah kotnik Stan Lorel Şisman komik Oliver Hardi'nin arkadaşı sıska Stan Lorel, dansöz llena isminde bir kadmı sevmekte idi. Onunia nikâh olmak için üç defa teşebbüse giristiği halde nikâh memuru bu işe kat'iyyen muvafakat etmiyordu. Çünkü Stan Lorel Once evlenip aynldığı eski karısile olan resmi munasebete aid bütün püruzleri hal ve tasfıye edememişti. Son hafta bütün bu işleri bitirdiği için nihayet nikâhları kıyılmıştır. Gümrük ıslahatı Gümrükierimizde yapılacak buyuk ıslahatm ilk tecrübesı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle