Katalog

CUMHURİYET/2 *OLAYLAR VE GÖRÜŞLER vısının, bu gıdışle. tıu vuzvıl bıtmedcn 3 OOO'e var ması onlenemez Ulkenın ekonomık, toplumsal gelışmesı ve kent leşmesı sonucunda buyuyen, hizmet gereksınmelerı değı^en yerleşim yerlerının eskı yonetım kalıplan ıçın de bırakılmasının gujukler yaratması doğaldır Bunun gıbı, ulke topraklarının genışlığı, coğrafva ozel lıklerı, ulaşım koşulları ve guvenhk sorunları, Cumhunyet'ın kuruluşundan bu vana, "hızmetı vurtta şın ayağına goturmevı" vonetım geleneklerımi7 arasına sokmuştur Butun bu nedenlerın ve kamu hız metlerı ekonomısıpıı. gelıştırdığı ılkelerı de goz onunde tutarak, verel bırımlerın sa>ısı ve sınırları uze rınde zaman zaman değışıklıkler yapmak zorunlu olabılır bır sımrı vardır Bunların nıçın, nerede ve nasıl ku rulaıağını gösteren nesnel ve evrensel kurallar bellıdır Anakentler, devletten daha çok kaynak kopar manın va da buyuk kentlerın oy depolarını ıktıdar partılerı lehıne par«,alamanın aracı olarak gorulme melıdır Dunyada pek az ulke, hazıneden, beledıyelere bızdekı kadar buyuk kaynak aktarıyor Bugunku durumun çok surmesı beklenemez Ote vandan, ıl olma yolundakı pazarlıklar da, ne yazık kı, canlılığını koruyor 19501960 arasında, 20 kadar ıke, polıtıkacıların da ozendırmesıvle, ıl ol ma yarışına gırmışlerdır Çoğu, psıkolojık ve oznel nedenlere dayanmaktaydılar 1960 oncesınde, sıyasal ıktıdarların, oy alamadıkları ıllerı ılçe yaptıkları da gorulmuştur Hıçbır şey, kamu vıcdanını keyfilık kadar rahatsız etmcz 27 M«.yıs, o akıldışı gıdışı durdurmuştur 67'de dondurulmuş gıbı gorunen ıl sayısının arttınlabılmesi ıçın Anayasa'da yer alan ölcütler, gereklı olan en kuçuk olçutlerdır Durumu bunlara uyan her ılçenın ıl yapılması zorunlu olmadığı gıbı, vararlı da değıldır Kaldı kı, adı geçen ılçeler den bırçoğunun ozellıklen, Anayasa'dakı ölçulerı bıle karşılamaktan uzaktırlar Iktıdar kadrolarında, ıyı eğıtım görmuş, yonetımde deneyım sahıbı ve dunya nın gıdışını az çok bılen kışıler yok değıldır Onlar dan, uyarı görevlerını yapmaları, yan'ış adımlan durdurmaları beklenır Sıyaset, bılımle ve toplum yaran ıle özdeşleştığı oranda partızanlık olmaktan çıkar 5 MA YIS 1988 Yerel Birimlorüı Sayısıyla Oynamak>.. \erel bınmlenn sıyasal kuruluşlar olarak varlığına saygılı olmak başka, hizmet ureten kuruluşlar olarak çahşmalanm yonlendırecek duzenlemelerı partizanca hesaplara feda etmek ıse başka şeydır. Koy bıle denılemeyecek yerleşim yerlenm yasayla ılçe yapıp ya da gereklı nııfus duzeyıne varır varmaz omuzlarma belediye rutbesı kondurmakla neyi değıştırmış oluyoruz? Prof. Dr. Ruşen KELEŞ Konuk Oğretım Üyesi, İDE, Tokyo Kısa sayılabılecek demokrası tarıhımu boyunca sıvıl yonetımlerı sık aralıklarla askerı darbeler ızledı DayandıVlan toplumsal guvler \e dunya goruşlerı bakımından orta sağ sıvtl ıktıdarlardan farksızdılar Ama Wımı konularda askerlerle sıvıllerın karşıt tu tumlar aldıkları goruldu Bırınuler, kımı kurumla rın mutlak bır depolıtızas\onundan >ana gorunme ye ozen gosterırken, ıkıncıler, bunlan sıyasal amav ları ıçın elden geldığınce kullanmava çalıştılar Her ı)cı tutumun da yanlış olduğunu, hem kendı sıyaset ve \onetim deneyımlerımız hem de dun>ada olup bıtenler açık(»a ortaya kovdu kanallar olarak ışlev gormektedirler Bılındığı gıbı ulkemızde, ıller ve daha alt duzev dekı bırımlerı olan ılt,eler, genel vonetım orgutumuzun, \navasa ve İl ldaresı Yasası \le duzenlenmış kademelerıdır 11 olmada dıkkate alınması gereken olçutler, Anayasa'nın 126 maddesınde, "coğrafvadurumu, ekonomık koşullar ve kamu hızmetlerının gereklen" olarak belırlenmışlır Iller, yalnız merke zın yetk'lerını taşrada kullanma (yctkı genışlığı) avrıcalığına sahıp orgutler değıl, aynı zamanda, ıl ozel yonetımı dıvebılınen bırer "vennden vonetım" W u ruluşudur da Beledıyeler ve anakent beledıyelerı ıse, Anayasa'nın 127 maddesıne gore, kent hızmetlen nı yerıne getırmek uzere kurulan, karar organlarını halkın seçtığı verınden vonetımlerdır II genel yonetımının başı olan valılerın, ıllerındedevletı detemsıl etmelen nedenıyle kuramsal olarak, yansızlıklan esas tır \ma ıl ozel vonetımlerının seçımle oluşan karar organları ve tümuyle beledıyeler, polıtıkanın ta ıçın dedırler Boyle olması da doğaldır Doğal olmayan, bunun tersının duşunulebılmesıdır Ama ozellıkle çok partılı sıyasal yaşama geçılmesının ardından, yanlış bır geleneğın yerleşmesını onleyemedık Bu da, yerel bınmlenn savısını alabıldığıne arttırmanın, bır ovunme nedenı sayılmasıdır Polıtıkacılarımız, yanlış bır demokrası anlayışının sonucu olarak, beledıye sayısını çoğaltmayı, seçmenlerıne, demokrasıye olan savgılarının bır kanıtı gıbı sunmayaçalışmışlardır Bu konuda, askerı mudahaleler donemınde ölçulu davranılmasına kaşın, sıvıl ıktıdarların ölçuyu kaçırdıkları gorulmektedır 1946'dan once gelen 15 yılda, beledıve sayısı valnız 91 (yılda ortalama 6) artarken, 1946'yı ızleyen 15 yıl ıçtnde artış 412 (yılda ortalama 28) olmuştur 19601980 donemınde ıse, belediye savısı artışı 732'dır (yılda ortalama 38) Şımdı yıne olçunun fazlasıyla kaçınlmakta olduğu bır donemdeyız 19851988 arasında, belediye sayısı yılda ortalama 80 dolaylarında anmıştır 2 OOO'e yaklaşmış bulunan belediye sa PENCERE En az kullandığım noktalama ımlerınden bırı "ayraç" ıdı Ne demek ayraç9 Dıyelım kı bu yazının ılk tümcesını daha da açmak ıçın şöyle yazdım "En az kullandığım noktalama ımtennden (ışaretlennden) bın ayraç (parantez) ıdı" Gorülduğü gıbı ayractn ıçındekı sozcukler okunsa da olur, okunmasa da Ilk bakışta azımsanan bu ışlevın önemını, sonradan anladım Dıyelım bırının kımlığını vurgulamak ıçın hayatını anlatıyorsunuz "Çok ıyı ınsandır (ışledtğı bır cınayet dışında) kımsenın tavuğuna kışt dememışbr" Bu örnekte ayraç ıçındekı bılgı öyle bır önem kazanıyor kı okumadan edemezsınız Yalnız kağıt uzerınde mıdır bu ağırlık'? Insanın ozyaşamındakı ayraçların kışılığı belırlemede kaçınılmaz bır ışlevı yok mu1» Sözgelımı Refı Cevat Ulunay'ın hayatında bır parantez vardır Yazar, mütarekede Ingılız Muhıplen Cemıyetmı desteklemış, Ulusal Bağımsızlık Savaşına karşı çıkmıştı Hayatının ayracı da buydu Refı Cevat, (Istıklâl Savaşına karşı çıkması bır yana) yurtsever bır yazardı • Ancak bu denlı çarpıcı olmasa da, her ınsanın yaşamında parantezler vardır Hayat tekduze yaşanıyor, kımı zaman bır ateşlı tutkudur parantez ın ıçındekı, kımı zaman bır suçtur, kımı zaman bır hapıshanedır, kımı zaman bır gunahtır, ama hoşgörüyle yaklaşırsak, dostların, yakınların, sevgılılerın parantezlerını görmezlıkten gelebılırız Bır kadın kocasını aldatmış, ama adam eşını çok sevıyor, bırlıkte yaşarlarken ayracın ıçındeKılerı okumadan geçıyor Olabılır Çoğu kışının hayatındakı parantezı, kendısının dışındakı bır olgu açıp kapar Bızım kuşak bu olayı derınden yaşadı 27 mayısla bırlıkte Türkıye'de sola açılış başlamıştı Yasak duvarları yıkılıyordu Neredevse bır kültur devrımı yaşadık llerıcılık, solculuk, devrımcılık, sosyalızm , Marks, Engels, Lenın vbdan oluşan bır dünyanın kapısı açılmıştı Eh, ordu ılerıcı değıl mıydı 7 Hareket ordusu, Kemalıst devrımlerın ordusu, ılerıye yuruyuşun yolunu açmıştı, aydınlarm arkasındaydı Bırden solculuk modası başladı Ben senden daha devrımcı, sen benden daha sosyalıst1 Ne güzel şeyi Ardında dağ gıbı güyence var Ordu" Derken 12 Mart bütün hışmıyla gelmez mı? Ünıformah sağ egemenleşmez m ı 9 27 Mayısla açılan parantez 12 Mart'la kapanryordu, artık solculuk, sosyalızm, devrımcılık zora koşuluyordu, pabuç pahalıydı Balayı dönemı noktalanmıştı Çoğu yazarın, çızerın, sanatçının solculuğu bu nedenle ıkı askerı darbe arasında bır parantezdır * Geçenlerde eskı bır tanıdığa rasladım Okumuş yazmış, ünıversıtelerde dırsek çürutmüştür, 1960'larda burnundan kıl aldırmaz bır Marksıst ıdı, 7O'lerde ruhunu Karl Popper'e teslım ettı Gerçekte, bıçımsel mantıkla duşünmekten hıç kurtulamadı, kıme bağlandıysa kutsallaştırdı Dedı kı Sosyalızmın modası geçtı. Dedım kı Sosyalızmı moda sayıyorsan doğrudur, ama sen yıne bır pay bırak Çunku moda, eskı modalann tazelenmesıyle surer 19'uncu yüzyılda moda olan lıberalızm, bugun moda oldu Mmı eteğın modası geçmıştı, şımdı yıne moda Bızım eskı tanıdığın sosyalıstlığı ıkı askerı darbe arasında bır parantezdı Bu tur tatlısu entellerını değerlendırırken yaşamlarının ayraç ıçındekı bolumunu es geçeceksın Ayraç!.. Önemli olan niteliktir... ' Her koy belediye olursa... Bu kurumlardan bırı, burada uzerınde durmak ıs ted\ğımız y erel yonetım \ e taşra orgutlendır Bır suredır gazetelerde, ıl, ılçe, belediye, anakent ve hatta •bolge valıhğı savısının arttırılması eğılımlerıne ılışkın haberler yer alıvor Bunlara bakılırsa, 20 ılçenın il olması kararı neredevse kesındır Başka bırkaçı ıse kuyruğa gırmıştır Ote yandan ozel vasalarla. bır çırpıda yuzlerce ılçe, buna bağlı olarak da o sayıda "rmnık" beledıye yaratılmıştır Aynca Adana, Bursa, konva veGazıanıep, son ıkı >ıl ıçınde, lstanbul. An kara ve Izmır'e benzetılerek, anakent statusune ka vuşturulmuşlardır Bundan esınlenen orta buvukluk tekı bırçok kent, anakent beledıyesı olmanın sağla dığı fırsatlardan yararlanabılmek ıçın hukumet uzerınde turlu yollardan baskı yapmaktadırlar Butun dunvada, yerel vonetımlere demokrasının temel taşları gozuyle bakılıyor Bızde de, ozellıkle son yıllarda, merkezdekı sıyasal kadroların \erel yoneiımlere verdıklen önem artmıştır Sıyasal partıler, verel orgutlerıyle olan bağlarının sağlamlaştırılmasında beledıvelere umut bağlamışlardır Bırçok unlu polıtıkacı da "yerel yonetım okulunda" vetışerek Ankara'>a gelmıştır Beledıyeler, bır yandan da \erel halkın ozlem ve ıstemlerını devleıe aktaran onemlı Ne var kı, yerel bırımlerın sıvasal kuruluşlar ola rak varlığına savgılı olmak başka, hizmet ureten kuruluşlar olarak çalışmalarını yonlendırecek duzenlemelerı partizanca hesaplara feda etmek ıse başka şevdır. Kov bıle denılemeyecek yerleşim yerlennı yasavla ılçe yapıp, ya da gereklı nufus duzeyıne varır varmaz omuzlarına beledıve rutbesı kondurmakla neyı değıştırmış oluyoruz'' Gerçekte, hıçbır şeyı1 Boyle ce, ne kamu hızmetının nıtelığı ıyıleşmış ne de yerel halkın gonencı artmış oluyor Sayıları arttırmanın da azaltmanın da haklı nedenlerı bulunmalıdır Nıcelık ve nıtelık arasındakı ters orantı burada da açıkça goruluyor Devlet hazınesınden dağıtılan kaynaklara daha çok yerel bırımı ortak etmek, herbırının payı na duşenı azaltmaktan başka hıçbır sonuç vermez Hele de savıların arttırılması daha çok seçım donem lenne rastlarsa, ış cıddılığını busbutun yıtırır Demokrası bundan kazançlı değıl, zararlı çıkar Yapılması gereken, herhalde, yapılan değıldır Çabalar, nıtelık değışmesı sağlayacak yontemler uzerın de yoğunlaştınlmalıdır Kuçuk beledıyelerı çoğaltmanın sadece ıktıdar partısıne yarayacağı hesabıyla yola çıkmak, akılcılık değıl açıkgozluktur İlen ulkelerde, bu tur duzenlemeler partı hesaplarının uzerınde tutuluyor Japonlar, 1953'te çıVardıklan ozel bır yasayla, savaş sonunda 10 bının uzerınde olan belediye sayısını, yerel ozerklığı çığnemeden, ozendırıcı yontemlerle 1985'te 3 200'e ındırmeyı başarmışlardır tskandınav ulkelerınde ve Federal Almanya'da da, benzerı duzenlemeler yapıldığım goruvoruz Bızım sorunumuz, yerel bınmlenn azlığı değıl çok luğudur 196O'lı vıllarda, kırsal yerleşme vapısının çok dağınık olmasından doğan ekonomık ve toplumsal sorunlar DPT'te ıncelenmış ve çok kuçuk yerleşim verlerının merkez kovler cevresınde bırleştınlmesı onenlmıştı Mılyarlarca lıralık savurganlıkla yenı bınmler yaratmaktansa, var olanların kalkınmaya katkılarını arttıracak çareler aramak akla daha yakmdır Beledıyeler gıbı, anakent sayısını arttırmanın da Geniş açıdan bakmak gereği... II sayısı bır kez "açıkarttırmaya" çıktı mı, sıyasal ıktıdarlar bu yarışın omınu almakta guçluk çekerler Yapılması gereken, yonetım orgut ve vöntemlerınde yenıden duzenlemeyı bır butün olarak, sıstemlı bıçımde, partı çıkarlarının ustunde ele alarak akılcı ılkelere bağlamaktır Boyle bır yaklaşım, Ana yasa'nın 126 ve 127 maddelerının yenıden ve bırlıkte gozden geçırılmelennı de zorunlu kılar Bu du rumda, ıl sıstemının, ıl sayısı da dahıl, değışıklık ısteyen yonlen daha berrak gorulur Belkı, guvenlıkten çok, kalkınma ve planlama ışlevlerı ağır basan bolge valıhklerı yapımıza daha uygundur Bunların tuzel kışılığı bulunması, karar ve yurutme organlarının secımle oluşması, ıktıdann desantralızasyon eğılımlerıne de daha uygun duşer Daha da onemlısı, bu çerçeve ıçınde, yerel bınmlenn gelışme surecındekı gerçek yerlennı alabılmelen, ekonomık, toplumsal ve sıyasal ışlevlennı yerıne getırebılmelerı ıçın, ulu sal bırlık ve toprak butunluğu ıçınde, bölgelerın ozellıklennı hesaba katan, zengın kultur aynmlarının da ha ryı korunmasına fırsat veren sınırlı bır sıyasal yerınden yönetımın, ulke ıçın uzun dönemlı yarar ve sakıncalanm serınkanlılıkla duşunebılmektır Yerel bırımlerın sayısıyla oynayanlann, bu konulara bılımsel olarak eğılmelerınde yarar vardır EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Kimler Dinlenir ya da Dinlenmez? "Onları dınleyıp aman bu kardeşlığınızı, bırlık ve beraberiığınızı bozmayın " 'Onlar" dedığı kımlerdır'? Yanıt acık Partı lıderlerı Yanı Inönu 've Demırel Halk onların soyledıklennı dmlemesın, kımı dınlesın"? Yalnız Sayın EvrenV Neden? Çunku Sayın Evren 12 Eylül'de ulusu bır çıkmazdan kurtarmıştır Ulusumuz yenıden bır çıkmaza gırerse yıne Evren gıbı saygın bır 'yetkıh' ortaya çıkacaktır Halkın oy vererek sectığı 450 kışı o kışılerın oluşturdugu ıktıdar ve muihalefet bır kez daha Meclıs dışına ıtılecek ıçlerınden pek çoğu göz»altına alınacak, mahkemelere goturulecek, surgünlere yollanacakîtır Darbeyı yapan yetkılı herkesı susturup konuşmaya, yazmaya ''kalkışanları hapıslere tıktırıp tek adaylı bır seçımle, yok seçım de değıl, bır çeşıt halkoylamasıyla kendını yedı yıl ıçın o ulkenın başkanlığına getırtecektır' Sayın Evren'ın Trabzon, Rıze ve Gıresun konuşmalarını duyunca kendımı 12 Eylul sonrasında sandım O gunlerdekı konuşmalarını unutmak olası değıl 1 Hem o konuşmaların hepsı koleksıyonlarda duıuyor, kıtaplarda yer alıyor Bu son gunlerdekı konuşmalar da elbet "Cumhurbaşkanı Evren ın Konuşmaları" kıtabının yenı cıldınde yer alacak, gelecek kuşaklar Sayın Evren'ın 12 Eylülden sonrakı konusmalarıyla bugünlerde yaptığı konuşmaları yan yana getırıp okuyunca 'Değışen hıçbır şey yokmuş' dıyecek1 Lıderlerı dınlemeyın 1 Pekı yazarları 7 Onları da dınlemeyın' Polıtıkacıları, bılım adamlarını, unıversıte oğretım uyelerını, sendıkacılan, sanatçıları1' Hıçbırını dınlemeyın Sayın Evren 'Bır memlekette demokrası varsa herkes muhakkak kı kendı fıkrını soyleyecektır" dıyor demesıne 1 Her yurttaşın kendı kendıne düşunüp bır karara varmasını da ıstıyor Bır çelışkı yok mu bu sozlennde 9 Hem lıderlerı dınlemeyecek hem de her duşunceyı bılıp öyle karara varacak Nasıl olacak b u ' Lıderler sıradan ınsanlar değıldırler Adı üstunde, bır topluluğun önunde gıden kışılerdır, onderlerdır, onculerdır, yol gosterıcılerdır Kolay mıdır bır partının lıderı olmak' Kaç seçımden geçeceksın, kaç olayın ustesınden geleceksın, kendını belırlı bır halk kesımıne beğendıreceksın Zamanı geldığınde de bu ulkenın yonetımını ustleneceksın Boyle bır kışının soyledıklerı elbettekı dinlenir Beğenırsenız, doğru bulursanız sız de katılırsınız o sözlerın doğrultusunda duşunmeye başlarsınız Sayın Inönu ya da Sayın Demırel ı alanlarda, Meclıs kursusunde, basın toplantılarmda dınlemek, sonra da kendı kendımıze bır sonuca varmak demokrat bır Turkıye'de her yurttaşın gorevıdır 'Aman onları dınlemeyın" demek gerçeklere aykırı bır oğut vermedır Sayın Evren de bır lıderdır Yıllar 'boyunca 'tek' lıder olarak, hem de her sözu yasa değerınde bır Iıder olarak yaşamıştır Anımsayalım basın susturulmuştu, parlamento dağıtılmıştı, ulkede muhalefet dıye bır guç kalmamıstı . 1980'den 83'e kadar Turkıye'nın tek egemen lıderı Sayın Evren 1 den başkası değıldı 83'ten sonra ANAP ıktıdan yıllannda da Evren etkınlığını korudu Bugun de bu etkınlığını, yanı' tek dınlenen" ınsan olma ozellığını korumak ıstemektedır "Bır zaman gelecek, butun bunlar ortaya çıkacaktır" dıyor Evet, bır gun her şey ortaya çıkacaktır Ama her sey1 Yalnız ıstenen şeyler değıl ıstenmeyenler de Once tek adaylı, baskılı cumhurbaşkanı secımı Sonra Ataturk devrımının sılınıp süpurulmesı TurkIslam sentezı adı verılen gerıcılığın bas tacı edılmesı Bınlerce genç ınsanın acılar ıçınde yasatılması Askerı mahkemelenn onune ulken'n en seçkın ınsanlarının, aydınlarının, yazarlarının, bılım adamlarının, sendıka lıderterının çıkarıtıp yıllarca gozaltında tutul1 maları Daha neler neler var ortaya cıkarılacak " Sayın Evren, Karadenız kentlerınde yaptığı konuşmalardan anladığımıza gore demokratık kuralların cızgısınde görev yapmayı ıçıne sındırememektedır Tartısma ıstemıyor eleştırı hıç ıstemıyor' Ama olmaz kı 1 Ya demokrası sozunu ağzımıza almayalım ya da demokrasının gereklerını yerıne getırelım Yanı dınleyelım, okuyalım, kendı aramızda 'ahatlıkla konusalım, tartısahm, genclere, emekçılere demokratık haklarını verelım, onların örgutleşmelerınden, haklarını aramalanndan korkmayalım Dunyanın her yerınde bır emek bayramı olarak kutlanan 1 Mayısları ocu saymayalım Ataturk anıtına cıçek koymak ıs+eyen yurttaşları coplarla dovmeyelım, 'ıcen' atmayalım1 Halkımız herkesı dınleyecek lıderlerı, yazarları, bılım adamlarını, sanatcıları, pohtıkacıları Herkesın duşuncelerını oğrenecek sonra kendı vereceK son yargıyı Hıçbır şey okumadan, dınlemedcn oğrenmeden yararlı bır yargıya bır karara varılamayacağı apaçık bır gerçek değıl m ı ' Ünlü markadan sürpriz TEK RAPİDO FİYATINA RAPİDO RAPİDO MUREKKEBl VERSATIL ııng JUNIOR SET Kısa bir süre için! 0 01 mm çızgı kalınlığında 0 02 mm çızgı kalınlığında 0 03 mm çızgı kalınlığında 0 04 mm çızgı kalınlığında 0 05 mm çızgı kalınlığında 0,08 mm çızgı kalınlığında mnenız her saafe baktığında sevginizi hattrıasın SANATÇI YAHLIŞA HAYIR DtYEBİLENDlR SANATÇI KENDÎ IŞIĞINI HALKININ GÜZEL ŞEYLER GÖREBİLMESÎ ÎÇİN SAKINMADAN HARCAYABİLENDtR SAĞOL ALIAN ERBULAK MEHMET ESEN VEFAT RAKS Q U A R T Z HatıceAbdullah Günay'ın oğlu, Ffethıye Gunay'ın eşı, Mufıt, Rüçhan, Jale, Gül'ün babalan, Detuz, PoyTaz, Can'm dedesı, Cumhunyet Gazetesı Sıvas eskı muhabın MUHLİS N. GÜNAY 19.4.192330.4.1988 yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak aramızdan aynlmıştır DUVAR SAATİ AİLESİ Sevgıh ŞİRİN Senı ve aramızda olmayan butun devrımLilerı saygıvla anıvoruz Sızlerı M. ŞİRİN TEKÎN SANILMASINSÖNDÜRÜLDÜ. BlR KIV1LCIM VAN'DA AZAMETLİBtR YANGINGtBl DURUYOR DtCLEBOYLARINDA (19703 MAYIS 1987) ÜYE VE DELEGELERE ÇAĞRI TMMOB 30. GENEL KURULU 6 mayıs cuma gunu saat 10.00'da Karayollan Genel Mudurluğu Salonu'nda toplanacaktır. PANEL "PASAPORT YASASI VE AYSEL ZEHİR" KONUŞMACILAR: Av lbrahım AÇAN M. Alı EREN (SHP Mılletvekıli) Av Osman ERGİN RehatSVAN Doç. Dr AUmanTANGÖR YÖNETEN ŞUKRANKETENCt Duıtnleym: İHD lstanbul Şubesı Yer EtLSAK/5 Mayıs 19881700 SırasctvılerCad SoğanaSk. Na 7TAKSİM 19703 M \VIN 1987 100. YIL UNİVERSİTKSİ OGRENCİLERİ AD1NA ORKAN MABALOGLU KATLEDILÎŞİNİN 1. YILINDA SAYGIYLA ANIYORUZ. DİCLE ÜNtVERStTESİ EĞtTİM FAKÜLTESİNDEN BİR GRUP ÖGRENCİ ADINA MEMETÇELİK MÜHENDtS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU ELMALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1987/298 Davacı, Elmalı Kuzu köyünden Mehmet oğlu Mehmet Guzel, mıras şırketı mumessılı Alı Güzel tarafından davalılar Alı Şenol ve arkadaşlan aleyhıne tkame edılen tapu ıptalı ve tescıl davası nedenıyle, Davalılar Sarıbey kızı Hatıce, Hacıbeyoğlu Ahmet, Hacıbeyoğlu Salıh ve Hacıbey kızı Nefıse'ye dava dılekçesı teblığ edılememış olup ılanen teblığıne karar venldığınden, Kuzu köyu 408 parsel sayılı taşınmazın tapusunun ıptalı ıle müstakılen adına tapuya kayıt ve tesg 11 1987 tanhlı dava dılekçesı ve 8 2 1988 tanhlı ıslah dılekçelenmn adı geçen davalılara ılanen tebhğı, Adı geçenlerın 7 6 1988 tarıhınde saat 10 00'da yapılacak duruşmada mahkememız duruşma salonunda hazır bulunmaları veya bır vekılle kendılcnnı temsıl ettırmeten, aksı takdırde duruşrnalann yokluklannda yapılıp karar verılecefı hususu ılanen duyurulur (HUMK nun 509510rad) Basın 18630 SAHİBİNDEN SATILIK 1988 Renault9 GTC Metalık mavı 7.000 km. 1986 Bordo Şahın 42.000 km. Tel: 143 09 30 • 149 62 56