Katalog

5 MAYIS 1988•••• CUMHVRİYET/13 Adalılar ucıız suya kavuşuyor Haber Merkezi Adalara deniz dibinden su getirilmesi için çaIışmalara başlandı. Yıllardan beri tankerlerle ihtiyacı karşılanan bu yörenin halkı, navlun farkı da eklenince, suyu Istanbul'dan daha pahalı kulanıyorlar Adalılar, suyun metreküpüne KDV hariç 650, Istanbul'da oturanlar ise 265 lira ödüyorlar. Kötü hava koşullannda ise tankerin gelememesi yüzünden su sıkıntısı başgösteriyor. Yeni deniz dibi su boru hattı, Bostacı'dan Kınalı, Burgaz, Heybeli ve Büyükada bağlantılı olacak. 14 kilumetre uzunluğundaki su boru hattı yapımı hızlı bir sistemle yürütülecek. Boru döşeme işlemini sürdürecek gerai, 90 dakikada 40 metre boru döşeme kapasitesinde. Hilton'da grevkaram İSTANBUL (AA) Türkiye Otel, Lokanta, Eğlence Yerleri Işçileri Sendikası (TOLEYİS), 550 işçinin çalıştığı Hilton Oteli'nde grev kararı aldı. TOLEYİS Sendikası Genel Başkanı Mustafa Aras düzenlediği basın toplantısında, Hilton'da parasal ve idari konular da olmak üzere, toplusözleşmenin hiçbir maddesinde işverenle anlaşamadıklannı belirtti. Aras, istenilen ve verilen ücret zammı arasındaki 135 milyon liralık fark nedeniyle anlaşmazlık çıktığını kaydederek şunlan söyledi: "Turizmde patlama yapan ülkemizde kârlannı milyarla katlayan bu işverenin, hakkını alma sırası işçiye geldiğinde 'Başka sefere' diye yan çizmesi ibrel verici bir manzara ve işverenlerimizin çirkin yanıdır. Üstelik Hilton işvereni yöneticilerini her yıl Afrika safarisine göndermesi ile tanınmıştır." Ender rastlansada anneterin yavrulagadec8 i n s a n ] a r a öz. n n ı t e r k etrT)esi gü değii. Hayvanlar âleminde de bütun analık içgüdülenne rağmen yavrulannı reddeden anneler var. Ronda'daki Busch Garden's hayvanat bahçesınde yenı doğan bu ender beyaz kaplan yavrusu annelen tarafından terk edilmıştir. Neyse ki, kendilenni bıberonla besleyen gönullü anneleri var. (Fotoğraf: Reuter) ftnnİÎIIİİ 1 Işçi Sağlığı ve Iş Htamllğl nen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği haftasi dün başladı. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Imren Aykut haftayı açarken ilgili kuruluşlar ile sendikalar, işverenler ve belediyeleri bu konuda işbiriiğine çağırdı. Istanbul'da ise hafta nedeniyle AKM'de bir toplantı düzenlendi. Iş kazaları ve mesiek hastalıktan konusunda lise öğrencileri duzeyinde açılan aftş ve slogan yanşmasında derece alan 10 öğrenciye ödülleri verildi. İsyiçre'de geçen hafta açılan tarım fuan buyük ilgı gördü. Fuarda satılmayı bekleyen iyi besili bu iki inek ise yakında bırbinnden ayrılacaklannı anlamış olmalılar ki, son kez koklaşarak veda ediyorlar. (Fotoğraf: Reuter) 1 Veda öpücüğü Bir ülkede, silahlı kuvvetlere bu tür malların bir devlet kuruluşunca satılmasından daha doğal ne olabilir? Bu tür ilişki hem doğaldır hem de güvencelidir. Bu alışverişler, her yıl Sümerbank Genel Müdüriüğü ile Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan "mutabakat" gereğince yapılır. Bakanlık, hava, kara ve deniz kuvvetleri için ne gibi mallar alacağını Sümerbank'a bildirir; görüşmeler yapılır, bu gorüşmelerden sonra belli mallarda indirimler sağlanır, sonunda "mutabakat' adı verilen belge imzalanır. Imzalandıktan sonra da satış gerçekleşir. Milyarlık satışlardır bunlar. Yıllardır sürüp giden bu ilişki, Ercan Vuralhan'm Milli Savunma Bakanlığı'na gelmesiyle kesilmiştir. Vuralhan, bu malların bir kısmının özel sektörden alınmasına karar vermiştir! Ne kadarını diyeceksiniz. Kaba bir hesapla, 150 milyarlık malın 60 milyarlık kısmı özel sektörden alınacaktır. Geriye kalan 90 milyarlık bölüm için hazırlanan "mutabakat" henüz imzalanmamıştır. Daha önceki uygulamaya göre şubat ayında bu "mutabakat^ ın imzalanması gerekmekteydi. Hukümet böyle bir karar verebilir; çünkü hükümet, özel sektörü kollayan bir ekonomik model uyguluyor. Buna kimsenin bir diyeceği olamaz. Olamaz, ama o zaman adama sorariar: Sümerbank yıllardır bu malları üretiyor. Madem bu mallan almaktan vazgeçtiniz, niçin daha önce haber v&rmediniz? Evet, niçin haber verilmemiştir, öyle ya; Sümerbank, silahlı kuvvetlerin gereksinmesinı göz önünde tutarak üretim yapıyor. Ne bilsin Sümerbank yöneticileri bakanhğın "mutabakat"\ imzalamayacağını? Vuralhan'm kararı ile silahlı kuvvetlerin gereksinmeleri Sümerbank yerine özel sektörden karşılandı. Kimdir bu özel sektör temsilcıleri? Sümerbank'ın yerine kimler mal satmaya başlamışlardır Türk Silahlı Kuvvetleri'ne? Soru bu.. Tabii başka sorular da oiur. Olmaz olur mu? Diyelim ki, Vuralhan, bu 90 milyarlık "mutabakaf't imzalamadı. Bu durumda, silahlı kuvvetlerin gereksinmesini karşılayacak ölçüde stokları olan fabrikalar hangileridir? Canım, düşündüğünüz işe bakın.. Eğer, Milli Savunma Bakanlığı'na mal satacak özel sektör, bu mallan kendisi üretmiyorsa, gider, Sümerbank'tan alır bu mallan, satar Milli Savunma Bakanlığı'na.. Günümüzde liberallik bu değil midir? Şu konu TBMM'ye gelse de, olayın girdisiniçıktısını, enineboyuna iyice tartışsak diyorum. Sümerbank'ı ben çok seviyorum, ya siz? (Baştarafı 1. Sayfada) UGUR MUMCU GOZLEM HABERLERIN DEVAMI TürkBulgar çalışma (Baştarafı I. Sayfada) 911 mayıs tarihleri arasında Sofya ve Ankara'da toplamyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nüzbet Kandemir ile Bulgaristan Dışişleri Bakan Yardımcısı İvan Ganev arasında Sofya'da yapılacak ve "insani konularda işbirfiğini ön plana çıkaracak" olan siyasi ortak çalışma grubu toplantısında Türk tarafının Bulgaristan'daki Türk azınlıgı konusuna ağırlık vereceği kaydediliyor. Ankara'da aynı tarihlerde yapılacak olan ve ekonomi, ticaret, turizm, teknoloji, ulaştırma, haberleşme ve kültür alanlannda işbiriiğini hızlandırmayı amaçlayan ortak çalışma grubu toplantısında Türk tarafına Dışişleri Bakanlığı ekonomik işlerden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Tansng Bleda, Bulgar tarafına ise dış ticaretten sorumlu Bakan Hristo Hristov başkanlık edecekler. Türkjye, 1984 yılının sonlarına kadar en üst düzeylere kadar erişmiş olan ekonomik ve siyasi ilişkilerin tekrar kurulması için Türk azınlığının durumunun düzelmesini şart koşuyor. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, gerek Belgrad'da gerek daha sonra yaptığı açıklamalarda, Sofya 1 da toplanacak olan ortak çalışma gnıbunun ikili ilişkilerin düzelmesinde "lokomotif rol" oynayacağını söylemişti. Başka bir ifadeyle, Ankara'nın "insani konular" diye nitelendirdiği, Türk azınlığına karşı uygulanan basküann kaldınbnasım Türkiye ekonomik, sosyal ve kultürel işbirliğinin geliştirilmesinin ön koşulu olarak göriiyor. Belgrad'da 23 şubat tarihinde Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile Bulgaristan Dışişleri Bakanı Petar Mladenov tarafmdan imzalanan protokolün 1. maddesinde şöyle deniyordu: "tkili Uişkikrde mevcnt olan problemlere, insani konularda işbiıü^i de dahil olmak uzere, çözüm bulraak amacr>1a Turkiye Dışişleri Bakanlığı Müsleşan ve Bulgar Dışqleri Bakan Yardımcısı'mn ortak başkanlıgında bir karma çalışma grubu oluştunılacaknr. Bu çalışma grubu, aynı zamanda Tnrkiye Cumhuriyeli ile Bulgaristan Halk Cumhuriyeti arasında iyi komşuluk, dostluk ve işbirliği ilkelerini içerecek deklarasyon tasansı hazırlayacaktır." Dışişleri Bakanlığı'ndan Sofyadan yapılacak olan toplantı ile ilgili olarak yapılan açıklamada ise, şu göruşlere yer verildi. "Türkiye, iyi niyet ve yapıcı bir yaklaşımla katılacagı bu toplanunın başanyla sonuçlaomasını ve 1984 sonundan itibaren ortaya çıkan sonınlann çoziimlenmesi ve TürkBulgar ilişkilerinin norraalleşmesi sürecinin başlatılması yolunda önemli bir adım olmasını temenni etmekledir. Turkiye, iki ülke arasındaki ilişkilerde meydana gelecek oluoılu gelişmelerin Balkanlar'da banş, guvenlik ve isükrara hizmetle Balkanlar'a şamil işbiriiğini de teşvik edeceğine inanmaktadır." ö t e yandan TürkBulgar siyasi ortak çahşraa gnıbunun haziran ayında tekrar bir araya gelebileceği belirtildi. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ankara'da yapılacak olan toplantınm gerçekleşmesi, haftaya Sofya'da elde edilecek sonuçlara bağlı olacak. Bu arada daha önce haziran ayında Sofya'yı resmen ziyaret etmesi beklenen Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın yeni belirlemelere göre ziyaretini temmuz ayında gerçekleştirmesi bekleniyor. Yüzde 30 faizlî ihracat (Baştarafı 1. Sayfada) dan en fazla 3 puan bir komisyon alabileceğini bildirdi. Özal'ın verdiği bilgiye göre, bu kredinin vadesi 2 ay olacak ve gümrük çıkış beyannameleri karşılığında verilecek. Gümrük çıkış beyannamesinde yazılı ihracat FOB değeri 50 bin dolann üzerinde olan bütün firmalar krediden yararlanabilecekler. Kredi tutan gümrük çıkış beyannamesinde yazılı ihracat FOB bedelinin yüzde 10'u tutarında olacak. Yusuf Ozal, Eximbank tarafından büyük ihracatçılara kullandırılacak "Merkez Bankası özel ihracat reeskonl kredisi" uygulamasının da başladığını bildirdi. Yusuf özal, 3 ay vadeli ve yüzde 40 faizli bu kredinin Merkez Bankası'mn normal ihracat reeskont kredisinden farklı olduğunu da belirterek Merkez Bankası'mn, son uç yıllık ihracat performansı en az 5 milyon dolar olan firmalara yönelik reeskont kredısi uygulamasının bu krediden ayrı olarak devam ettiğini açıkladı. Yusuf ö z a l , şunlan söyledi: "Çeşitli biiyüklükteki ihracatçı firmalar Merkez Bankası ihracat reeskont kredisinden, ihracat taahhütleri bazında yararlaıurken, yıllık ihracat rakamlan 100 milyon dolan aşan büyük firmalar, kredibilitelerinin yeterli bulunması ve performanslannın devam etmesi koşuluyla özel reeskont kredisinden de faydalanacaklardır. Bu özellikleri ile iki kredi birbirini ikame eden değil, tamamlayan kredi imkânlandır. EJdmbank'ın ihracatçılara sunduğu diğer bir olanak, ticari bankalar aracüığıyla ihracann sevk sonrası aşamasında kullandınlacak olan 'kısa vadeli sevk sonrası reeskont kredisi'dir. Kredi, Türk sanayi mallannın ihracı karşılığında verilecekür ve yüzde 27 faiz uygulanacakbr. Aracı buodan en fazla üç puan komisyon alabilecek ve kredinin kulla ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) nıcıya faizi en çok yüzde 30 olacaktır." Yusuf Bozkurt Özal, hayali ihracat dosyalannın Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından incelendiğini de açıkladı. Hayali ihracat olayının üzerine "aşın" gjdilmesinin doğru olmayacağını söyleyen Özal, "Biz hayali ihracat meselesini ekonomik yöntemlerle ortadan kaldıracağız" dedi. Yusuf Özal, dün düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin hayali ihracatla ilgili sorulannı yanıtlarken, dunyanın her yerinde hayali ihracat olayları yaşandığmı belirtti. Özal, "Mesela mafyanın paralan dünyada bu şekilde hayali ihracat kanallanyla ülkeler arasında transfer edilir" diye konuştu. Hayali ihracatın belirli sınırlar altında tutulabilmesinin önem taşıdığım da kaydeden Yusuf Özal, şöyle devam etti: "Biz eğer bu meseieleri oldugundan daha hızlı büyütüp düriist ihracatçıyı korkutacak şekilde uygulama yapar da herkesin üzerine gitmeye kalkarsak o zaman memleket zarariı çıkar. üüriist ihracatçılar ihracat yapmaktan çekinir." Hayali ihracata, esas olarak "vergi iadesi" uygulamasının yol açtığmı belirten Devlet Bakanı özal, vergi iadelerinin kademeli olarak kaldmlması karannın bu sorunu ekonomik yönden çözeceğini söyledi. önerileri ne ölçüde yerine getirdiği bilinemez. Bununla birlikte doktorların önerılerine "harfiyen uyduğunu" söyleyene de pek rastlamıyoruz. En azından yakın çeyresinde böyle bir gözlem yok. Özal bu ayın sonunda New York'a gidiyor. Gezınin dışa dönük iki yönü var. İlki, "Birleşmış Milletler Sılahsızlanma Konferansı'1 na katılmak. ikıncisi de New York'taki bazı uluslararası bankalarla "Türkiye'ye verilmesi beklenen taze para" üzerinde görüşmeler sürdurmek. Bu iki gerekçenin ikisi de geçerii. Bunun dışında, Amerika gezısinin bir de "Özal'ın sağlığına" dönük yönü var. Çok büyük bir oJasılıkla Başbakan New York'tan bypass ameliyatını geçirdiği Houston'a gidecek Houston'da tepeden tırnağa yeniden bir sağlık kontrolünden geçecek. Çünkü "böyle bir kontrolün zamanı geldiğini" vurguluyor doktorlar. İşin çarpıcı yanı Özal'ın sağlığı ile "herkesin" ilgilendiği. Yani sadece doktorların ya da yakın çevresinın ya da ANAP yöneticilerinin ve milletvekillerinin değil bunun çok ötesinde, özellikle "yabancıların" Özal'ın sağlığına yakın ilgi duymaları... Örneğin Özal'ın iki kez Houston'da bulunduğu sırada "Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın" Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının sağlığı ile yakından ilgilendiği, Hastaneden il Memura maaş bayram (Baştarafı 1. Sayfada) dün geceki toplantısında erken ödeme konusu da görüşuldü. Başbakan Turgut Özal, yaklaşık 4 saat süren toplantıdan çıktıktan sonra memurlar ile kamu işyerlerinde çalışan işçilerin maaşlanmn 11 mayıs günü çarşamba günü ödenmesinin kararlaştırıldığını söyledi. Özal, toplantıda 2821 sayılı Sendikalar Yasası ile 2922 sayılı Grev v e Lokavt yasalannda değişiklik yapan tasannın da TBMM'ye sevk edilmesine karar verildiğini bildirdi. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri de, memur maaşlanmn Ramazan Bayramı nedeniyle erken odenmesi için Başbakan Turgut Özal'ın talimatının gelmesinden sonra kamu kesimindeki işçiler Ue sözleşmeli personelin de devlet memurları ile aynı gün ücret alabiieceklerini belirtüler. Pışişleri'nden açıklama Bu arada Dışişleri Bakanlığı Sözcüsu Inal Batu, Türkiye'nin Pakistan'a atom bombası üretiminde kullanılan hassas elektronik malzeme sağladığı, Pakistan'ında karşılığında Türk uzmanlan eğittiğine ilişkin Hindistan basının da yer alan haberlerin gerçekle ilgisi bulunmadığını söyledi. gili raportarı istediği biliniyor. Bunun dışında, Avrupa başkentlerinde bizim büyükelçilerimize ilgili ülke yöneticılerinın yönelttikleri soruların başında, "Sizin Başbakanınızın sağlığı nasıl" so rusu geliyor. Eğer o ülkenin herhangı bir yöneticisi son bir yıl içinde şu ya da bu biçımde Ozal'la karşılaşmışsa sağlık sorusunun hemen ardından kendi gözlemini aktarıyor: "Benimle görüşürken dikkat ettim; biraz kilolu ve davranışları ağır... Nefes alırken biraz zorlanıyor galiba..." Amerika'dan Avrupa ülkelerine dek, 'Türkiye" denildiğinde, artık sadece siyasal çözümlemelerle yetinilmiyor. Buna son zamanlarda "Özal'ın sağlığı" ekleniyor. Tıpkı ANAP yöneticileri gibi... Onlar da Başbakanla ilgili herhangi bir gözlemlerıni aktarır'ken siyaset içerikli değerlendirmelerine, son zamanlarda "Basbakanın sağlığını" da eklemeyi ıhmal etmıyor. Fazla kiloların yanı sıra "sık sık dinlenmesi gerektiği" yurgulanıyor. Hatta bu nedenle Özal'ın gün ortasında Başbakanlık Konutunda "istirahate çekildiği" belirtiliyor. Geçen yılın mayıs ayından eski siyasilerin siyasal haklannın geri verilmesini öngören referandum kampanyasından ve hemen ardından genel seçimlere kadar uzanan yoğun tempo, bunu izleyen günlerde hükümet kurulması, ekonomideki başarısızlık, parti içi sorunlar, dış politika dolu günler, iç politikadaki tırmanma ve günlük işlenn gerginliği Özal'ı iyiden iyiye yormuş görünüyor. Yorr gunluk Özal'ın tüm davranışlarına yansıyor. Ve bir gün gelebiHr Özal'ın sağlığı öylesine önem kazanabilir ki,. var olan siyasal sorunlar, ekonomideki gidiş ikinci plana düşebılir. Bu nedenle kendisinin önce tam olarak sağlığına kavuşmasını diliyoruz. Houston'daki sağlık denetiminin başanlı sonuçlar ver& mesini diliyoruz. • Paıti (Baştarafı 14. Sayfada) Ekonomik verimiiiik: Ekonomide daha çok verimiiiik, daha çok kişisel çıkara bağlıdır. Daha çok iş yapan daha çok kazanmalı ve gelirini istediği gibi harcayabilmelidir. Daha az iş yapan daha az kazanmalı dır. Daha da tembel olanlar (şimdiye dek devlet en terabelleri de idare etmeli görüşünü savunmamıza rağmen) işten çıkanlabilmeli. Verimsiz işletmeler kapanabilir. Aynca Macaristan'da aydınlara da eğitimlerine ve yeteneklerine göre çok düşük ücret veriliyor, Bunun düzeltilmesi de önemli bir sorun. Vergi sistcmi: Yeni bir kısıntı programı ile kişisel girişim imkânı tanıdığımız sektöre daha çok vergi getiren reformlan birlikte uygulayacağız. Birçok küçük isletme bu arada kapanıyor, ancak birçoğu da kuruluyor. Hiçbir ülkede mükemmel bir vergi sistemi olmadığını biliyoruz. Ama modern bir vergüendirme sistemi uygulamaya çalışıyoruz. Partinin rolü: "Partinin önder rolii" kavramı ve buna bağlı çeşitli ideolojik sorunlan yeniden ele alacagız. Bir yol tuttuk, burada ilerleyeceğiz. Daha hızlı ve modern bir yapıya kavuşmak istiyoruz. Parti yönetimden ve yönetim pratiğinden çekilecek (bu sflreci çoktan başlattık), ancak bu önderlik rolünden vazgeçmesi demek değil. Parti önümüzdeki dönemde başka yöntemlerle değişik bir stille yönetilecek. Partinin hedefleri değişmeyecek, yöntemler değisecek. Toplumsal çıkar çadşmaa: Şimdiye dek parti toplumdaki çeşitli çıkar çatışmalannı kendi bünyesinde tanımlayıp haJletmeye çalıştı. Bu belli tarihsel şartlar içinde doğruydu. Ama artık bu çağlan aştık. Bugiln bu çıkarlar değişik kanallardan toplumda su yuzüne, kamuoyuna çıkmalı ve bir çözüm bulabilmek için birbiriyle rekabet etmeli. Parti ise toplumun gelişme yönlerini formüle etmeli. Parti tabandan gelen her türlü inisiyatife açık olmalı. Emekçiler kendi işyerlerinde sorunlan ortaya koyup çözmeye çalışmalı. Parti üyesi olup olmamalanysa önemli deği). Belki ilerde çok partili bir isteme de geçilebilir, ama bugün için erken Parti sekreterteri: Yeni aldığımızkarara göre MK dahil her komitedeki parti sekreterieri en fazla iki dönem için yani toplam 10 yü seçilebilecek. Daha sonra asü işlerine veya başka görevlere dönecekler. O zaman ben de belki gazeteciliğe dönerim. GENÇ SPORLOTO 2. YILINDA EN ÖNDE... ^ ^» 2. ILGIYLE, GUVENLE... HÎZMET) 5Moy/5İ98688 YU1 Müesseseleri başarıya götüren unsurlar çalışma, gayret en önemlisi ilgi ve güvendir. SPORLOTO,henüz iki yıllık mazisine rağmen, iştirakçilerin gösterdiği ilgi ve güvenle büyümüş, elde ettiği 60 milyar Türk Lirası hasılat ile Türk sporuna ve sporcusuna hizmet için kaynak yaratmış, dağıttığı ikramiyelerle de iştirakçilerine servetler kazandırmıştır. Bugüne kadar şans oyunlarındaki en büyük ikramiyeyi SPOR LOTO vermiş, İzmitli iştirakçi Hasan Demireli 9871988 sezonunun 10. haftasında 1.515.658.870.TL. kazanmıştır. Kulüplerimize isim haklan vererek destekleyen, Üniversite gençliğimize, bakıma muhtaç çocuklarımıza katkı sağlayan Genç SPORLOTO, gösterdikleri ilgi ve güvenden dolayı iştirakçilerine teşekkürü mutlu bir görev saymaktadır. LOTO MASTER