17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MAYIS 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Dukakis, Bushh fark yapıyor VVASHINGTON (AA) ABD'de yapılan bir kamuoyu yoklamasımn sonucuna göre, seçimlerin bugün yapılmast durumunda, Demokrat Parti'den Rum asıllı Masschusetts Valisi Micheal Dukakis'in, Cumhuriyetçi Başkan Yardımcısı George Bush 'u büyük farkla geçerek, ABD'nin yeni başkanı olacağı ortaya çıktı. Washington Post Cazetesi ile ABC televizyonu tarafından ortaklaşa düzenlenen kamuoyu yoklamasına katılanlann yüzde 53 'ü, başkanlık seçimlerinde Dukakis iç'ın oy kullanacaklannı belirtirken, yüzde 40'ı da Bush'a oy vereceklerini söyledi. Ateşkesin ardından 7500 asken 100 tank ve 400 zırhlı araç bölgede Suriye, Güney Beyrut'ta sustu. Suriye'nin başkenti Şam'da Devlet Başkanı Hafız Esad ile lran yanlısı Hizbullah örgutu liderleri arasında yapılan görüşmeler sonucu ateşin kesilmesi ve Suriye birliklerinin bölgeye girmesi kabul edilmişti. Anlaşma uyarınca, Suriye birliklerinin ilk kolu olan 900 askerlik piyade birliği dün öğle saatlerinde Güney Beyrut'a girdi. 300 askerlik üç kol halinde bölgeye giren Suriye birlikleri, EMEL ve Hizbullah mevzileri arasında tampon bölgeler oluşturmaya başladılar. Suriye birliklerinin komutanı, 7500 asker, 100 tank ve 400 zırhlı araçtan oluşan kuvvetlerinin bölgeye yerleşmesinin bugün tamamlanacağını bildirdi. Suriyeli komutan, ilk aşamada Şiyab, Gobeyre, Mezanşerif, ve Harel mahallelerinde güvenliğin sağlanacağını açıkladı. Bu arada, Suriye birliklerinin bölgeye girişleri ve çarpışmaların sona ermesi üzerine Hizbullah denetimindeki bölgede bulunan 18 Batılı rehinenin serbest kalabileceği yolundaki umutlar da güçlendi. Söz konusu rehinelerin, Güney Beyrot mahallelerindeki evlerde muhafaza edildigi sanılıyor. Suriye yanlısı EMEL ve lran yanlısı Hizbullah örgütüne bağlı milisler, Güney Beyrut'ta 40 kilo Beyrut'un güneyindeki 40 kilometrekareük alanda, önceki gün kesilen kanlı çarpışmalardan sonra bölgeye yerleşen Suriye birlikleri EMEL ve Hizbullah mevzileri arasında tampon bölgeler oluşturacak. Dış Haberter Servisi Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güney banliyölerinde Suriye yanlısı EMEL ve Iran yanlısı Hizbullah milisleri arasında varılan ateşkes anlaşmasının ardından Suriye ordu birlikleri dün çarpışma bölgesine girdi. Suriye birliklerine kotnuta eden 4 generalin içinde bulunduğu araca ateş açıldı. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. 21 gündür kanlı çarpışmalara sahne olan Beyrut'un güney banliyölerinde EMEL ve Hizbullah'ın silahlan önceki geceden itibaren Vîzeye hayır gösterisi BRÜKSEL (AA) Avrupa Parlamentosu Yeşiller (Gökkuşağı) Grubu öncülüğünde baslatılan "Vizeye hayır" kampanyası çerçevesinde, 3 haziran cuma günü Brüksel'deki Federal Almanya Konsolosluğu önünde bir gösteri düzenlendi. Saat 10.00'da başlayacak gösteri, yaz aylarında BelçikaF.Almanya ve BelçikaFransa sınır kapılannda düzenlenecek gösterilerin ilkini oluşturacak. Konuyla ilgili olarak AA muhabirine bilgi veren Yeşiller Grubu Sözcüsü Ali Yurttagül, bu amaçla "Vizeye Karşı Eylem Grubu" adı altında bir komite oluşturulduğunu belirterek, bundan sonraki eylemlerin de yine bu grubun koordinasyonu altında yapılacağını ifade etti. metrekareük bir alanın egemenliği için 21 günden bu yana çarpışıyorlardı. Çarpışmalarda bugüne kadar 296 kişi öldü, 1400 kişi de yaralandı. Ateşin kesildiği önceki gece yarısmdan sonra "sıcak" bölgeye keşif amacıyla giren Suriye birlikleri istihbarat şefi Tuğgeneral Gazi Kenan ve beraberindeki 3 generalin bindikleri araca, Hizbullah mevzjlerinden ateş açıldı. Ancak generallerin bulunduğu aracın kurşun geçirmez olması nedeniyle ölen ya da yaralanan olmadı. Lübnan polisi tarafından yapılan açıklamada, Hizbullah'ın, "haberieri olmadığı" yolundaki duyurusuna rağmen, Gazi Kenan ve beraberindeki SaidBayraktar, Ali Hamud, Züheyr Musattat adlı generallerin bölgeye gireceklerinin önceden bildirildiği kaydedildi. SSCB 'Filistin devleti'nden vazgeçti KUDÜS (AA)Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu sorununun çözümü için, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını artık şart koşmadığı ileri sürüldü. İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, dün yabancı gazetecilere verdiği brif ingde, "Sovyetler, bize, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının artık öncelikli seçenekleri olmadığını sö> lediler. Ürdiın ile bir federasyon üzerinde duruyorlar" dedi. Yetkili, Sovyetler'in bu görüşlerini, bu ay Dışişleri Bakanı Şimon Peres ve yardımcıları ile Madrid, Washington ve Cenevre'de yapılan ikili temaslar sırasında dile getirdiklerini söyledi. Aynı İsrailli yetkili, "Sovyetler, geçmişteki gibi, bir Filistin devletinin sorunun tek çözumü olduğu goriişünde değiller. Sovyetler av nca diğer Arap ülkelerinin de bir Filistin devletinin kurulmaa konusunu şart koşmamalannın kendilerini şaşkınlığa uğratmayacagını ifade ettiler" diyekonuştu. Yetkili sözlerinişöyletamamladı: "Moskova, FKÖ'nün de konferansa taraf olarak katılmasını istiyor. Belki ilk toplantıya katılmasına karşı çıkmaz. Ancak bu konferansa gelenler, BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı kararlannı kabullenmek ve terorizmi kınamak zorundadıriar. Yaser Arafat'ın bunlan yapacağına kirase inanmıyor." İsrail hükümeti, Ortadoğu konusunda yapılması düşünülen uluslararası bir konferans konusunda ikiye bolünmüş durumda. Başbakan İzak Şamir liderliğindeki Likud cephesi konferans fıkrine karşı çıkarken Dışişleri Bakanı Şimon Peres liderliğindeki tşçi Partisi, böyle bir konferansın toplanmasının, tsrail için "tarihi bir fırsat" olduğu görüşunü savunuyor. Sovyetler Birliği ise 1967 Arapİsrail Savaşı'nın ardından İsrail ile diplomatik ilişkilerini kesmişti. Ancak ikiulkeninyetkilileriarasındaki temaslar, geçen yıldan bu yana yoğunluk kazanmış bulunuyor. öte yandan İsrail işgali altındaki topraklarda bugün meydana gelen çatışmalar sırasında İsrail askerlerininateşinehedef olan 14 ve 16>"aştarındaki Filistinli iki gencin olduğu büdirildi. İsrail ordu sözcüsu, 16 yaşındaki lyad Abdullah İbrahim Zeyd'in, şubat ayında, Batı Şeria'daki Kalkilya kasabasında İsrail sınır polisi tarafından vurulduğunu söyledi. İsrailli yetkilinin iddiası: DUNYADA BUGUN Solarz'la Görüşme VVASHINGTON Her yanı dosyalar ve bilgisayar ekranlarıyla dolu büronun "staff" (uzmanlar) bölümünü aşıp, odağı olan dördüncü odasının kapısmı aralayarak, içeri üç kişi girdiğimizde Stephaıı Solarz'm şaşkınlığını gidermek için "Çalışma yöntemlerinizden öylesine etkilendim ki, Mr. Solarz ben de kendi staffımla geldim" diyorum. Eh "Kırık dökük İngilizcemle konuşmanın ince ayrıntılannı kaçırırım korkusuyla bu yolu tuttum" diyemezdim ya. Türkiye'de, Temsilciler Meclisi'nin New York'tan seçilip gelmiş, koltuğunu uzun yıllar korumuş Yahudi asıllı, politika üretmede usta üyesi Stephan Solarz'm adını duymamış olan azdır herhalde. Otayları yakından izleyen Cumhuriyet okurlan, ÖzalPapandreu arasındaki Davos görüşmesinin en önemli mimannın da Solarz olduğunu bilirler Konuşmaya artık gittikçe sonuçları kuşku uyandırmaya başlayan Davos ile ilgili bir soruyla başladığımda, Solarz yanıtı hemen yapıştırıyor: "Vİ/ashingion'da genel kanı; Davos'un çok, ama çok anlamlı o)duğudur. Türkiye ile Yunanistan arasında iyi ilişkiler kurulması ABD'nin en büyük amaçlarından biridir. İki ülke arasındaki gerginlik NATO'nun güneydoğu kanadının düzgün işlemesini de engelliyor. Davos, Ankara'yla Atina arasındaki güçlüklerin çözülmesine yol açacak bir gelişmedir; Kıbrıs sorununun çözülmesine de yardımcı olur. Benim de altında imzam bulunan ikili bir karar tasansını Temsilciler Meclisi'ne sunduğumuzda, oybirliği ile kabul edildiğini biliyorsunuz. Bu karar, Davos buluşmasını ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıkların karşılıklı görüşmeler yoluyla çözülmesi girişimlerini candan destekliyordu. Başlatılmış olan bu sürecin Türkiye'nin AT'ye katılması yolundaki Yunan itirazını da ortadan kaldırabileceğine inanıyorum. Ama unutmayın ki, Roma bir günde inşa edilmedi. Şunu da umuyorum ki, Davos birçok alanda TürkYunan anlaşmalarına yol açacaktır. PapandreuOzal gorüşmesi, AtatürkVenizelos görüşmesini andırır. Davos'un bir sonuç verip vermeyeceği şu anda kesin değil. Ama inancımo ki, özal ve Papandreu kendilerinden önceki bu iki büyük devlet adamından çok ders alacaklar ve ülkelerı arasındaki çözümü sağlayacaklardır." Solarz soruları yanıtlarken, yanında uzmanlarından biri de bulunuyor ve oturduğu koltuğun ardında duvaria tavanın birleştiği yerde dev boyutlu bir Kudüs resmi bulunan Temsilciler Meclisi üyesine zaman zaman kısa notlar yazılmış bir kâğıdı sessizce, neredeyse girişimini gözden kaçıracak bir ustalıkla uzatıyor. Solarz, Kıbrıs konusunda, çözümün önündeki en büyük engelin ne olduğu sorumuzu da son günlerde VVashington'da oldukça tepki çeken bir kişi oiarak görünen Denkiaş'ın yüreğine su serpecek bir şekilde yanıtlıyor: "Birinci enget Kıbrıs Rumlarının BM Genel Sekreteri'nin ikili görüşmelere zemin hazırlayacak girişimlerine karşı olmalarıdır. Kıbrıs konusunda çözüm için iki tarafın da özveride bulunmaları ve aralarında göruşmelere başlamaları şart. Bu konuda da, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'a altında benim de imzam bulunan ikili bir mektup gönderdik. Şimdi top, Genel Sekreter'in sahasında." "Son zamanlarda VVashington'da, Denktaş sorunun çözümü önünde bir engel olarak görülmeye başlanmış gibi bir hava esiyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusunu da soğukkanlılıkla karşılıyor Solarz: "Denktaş'ın ve Kıbrıs Türklerinin bazı konularda belirli ve geçerti endişeleri var. Kıbrıs'ta çözümü getirecek anlaşma her iki tarafın da isteklerine uygun olrnalı. Denktaş, Genel Sekreter'in teşviki taban alınmak üzere, göruşmelere hazırdı. Hazır olmayan Rum liderleriydi Ama sanırım Vasilu'nun kendisine yapılacak telkinlerle masaya oturması olasıdır. Çünkü Kıbrıs sorununun çözümü ancak toplumlararası görüşmeler le sağlanabilir. MakariosDenktaş anlaşmasının bu alanda bir temel oluşturabilip oluşturamayacağı sorunuza gelince: Evet, bu görüşmeler temel oluşturabilir. Bu anlaşmanın ana çizgileri hâlâ geçerli." Strausz Hupe'nin Demirel'le gorüşmesi sorumuzu ustaca geçiştiren Solarz, ülkemizin doğusunda ve güneydogusunda yogun(Arkast 10 Sayfada) AUSIRMEN Noriega meclise hesap verdi PANAMA (AA) Panama'nın güçlü adamı Genelkurmay Başkanı General Mannel Antonio Noriega ile Devlet Başkanı Solis Palma, ABD ile Panama arasında ilişkileri normalleştirmeye yönelik görüşmelerin kesilmesinden ABD'yi sorumlu tuttular. General Noriega mecliste yaptığı konuşmada, ABD özel temsilcisi Michael Kozak'ın hazırlanan anlaşma hükümleriyle bağdaşmayan bir "nltimatom" vermesi üzerine, görüşmelerin kesildiğini söyledi. General Noriega, ABD'nin Latin Amerika işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Elliot Abrams'ı da suçladı ve Abrams'ın "psikolojik savaş" uygulayarak, ekonomik ve askeri baskılarla Panama'da "düzmece seçimler" yapılmasını sağlamaya çalıştığmı öne sürdü. Devlet Başkanı Manuel Solis Palma da Panama'da bir toplantıda yaptığı konuşmada, ABD ile yapılan görüşmelerin, "VVashington tazminat vennekten kaçındıgı için" kesildiğini söyledi. Başkan Ronald Reagan Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de gazetecilerin Panama ile ilgili sorulannı yanıtlarken, "Son gelişmelerden sonra ne yapacağımız konusunda ben ve danışmanlanm henüz bir karara varamadık" dedi. PANAMA KöRFEZ Irak, eski sınırında I rak birlikleri geçen ay tran'dan geri aldıklan Fao yarımadasmdan sonra bu kez de Şalamşeh kentini ele geçirerek eski smırlarına ilerliyor. gedeki gemicilik kaynaklarından alınan bilgiye göre Iran hücumbotları Don Migoel adlı 18 bin tonluk yük gemisine dün sabah 07.15 sıralarında saldırdılar. Öte yandan lngiltere'de yayımlanan Times gazetesi tran'ın Körfez'de komşu olduğu birçok Arap ülkesine, elindeki Amerikan yapısı Stinger füzelerinden satma önerisinde bulundugunu öne sürdü. Times'ın ust düzeyde bir Arap kaynağına atfen verdiği habere göre Afganistan'.da savaşan mücahitlerden tran'a yakın gruplann, Tahran yönetimine yeterli sayıda Stinger verdikleri, şu anda Iran'ın elinde başkalarına satabilecek düzeyde stok bulunduğu belirtiliyor. Nikaragua9da barış görüşmeleri MANAGUA (AP) Nikaragua'nm başkenti Managua'da, 23 martta Sandinist hükümet ile Contralar arasında imzalanan 60 günlük "geçici ateşkes"i kalıcı barışa dönüştürmek için göruşmelere yeniden başlandı. Görüşmeler sırasında olumlu sonuç alınabilmesi amacıyla, 30 mayısta sona erecek "ateşkes" anlaşmasını tek taraflı olarak uzatan Başkan Daniel Ortega'nın bu önerîsi, Contralarca da kabul edildi. Contra liderleri bir açıklama yaparak, iç savaşın kesin olarak sona erdirilmesini ve "kalıcı barış" isteklerini, ancak ateşkesin 1 ay uzatılması karannı bozmayacaklannı beiirttüer. Dış Haberler Servisi Körfez Savaşı'nın başından bu yana ikinci kez İran'dan bir toprak parçasını geri alan Irak, birliklerinin diğer cephelerde de Uerlediğini duyururken, lran da önceki gün kaybettiği Şalamşeh'te Irak'a ağır kayıplar verdirdiğini bildirdi. 1986 yılında tran'm ele geçirdiği Fao Yarımadası'nı 18 Nisan 1988'de başarılı bir harekâtla geri alan Irak birlikleri, önceki gün de Basra'nın doğusundaki Şalamşeb kentini ele geçirmişlerdi. Irak'ın harekâtını önce kabul etmeyen Iran daha sonra yaptığı açıklamada, birliklerinin geri çekilmeye zorlandığını açıklamıştı. Tahran Radyosu'ndan dün yayımlanan Devrim Muhafızları bildirisinde, cephenin güneyindeki Şalamşeh'de, Iran birliklerinin yeni mevzilerde çarpışmayı sürdürdükleri ve Irak kuvvetlerine karşı direndikleri açıklandı. Bildiride, Şalamşeh'e saldıran Irak birliklerinin çarşamba ve perşembe günleri 10 bin asker kaybettikleri ve çok sayıda tank ve zırhlı aracın da tahrip edildigi kaydedildi. Körfez'de seyreden gemilere yönelik saldırılan sürdUren lran dün de bir Malta gemısini vurdu. Böl* ,' > 18 nısan Fao yenılgısının ardından önceki gun de Şalamşehı yıtıren lran gen cefcüyor. ASALA'nın iddiası Agopyanh Ermeniler öldürdü PARtS (AP) Geçen ay Yunanistan'da oldürülen Ermeni terör örgütünün lideri Agop Agopyan'ın uluslararası bir komplo sonucu olarak kendi örgüttaşları tarafından öldürüldüğu öne süriildü. ASALA'yı temsilen AP'nin Paris bürosuna telefon eden bir kişi Irak'a gömülen Agopyan'ın cenazesinin de kendi vasiyeti uyarınca Sovyet Ermenistan'ına nakledileceğini bildirdi. Aynı şekilde tngiliz haber ajansı Reuters'in Roma'daki bürosuna telefon ederek ASALA tedhiş örgütu adına konuştuğunu söyleyen bir kadın da Agopyan'ı öldürenkişilerin Atina'da bulunduklarını söyledi ve "ASALA güvenlik bölümü, Agopyan'a karşı kurulan bu. uluslararası komplonun arkasındaki karanlık yüzleri belirledi" dedi. "Liderimiz Agopyan'a karşı girişilen suikast bazı Ermeni unsurlar tarafından gerçekleştirildi" diyen kadın, "bu kişiler hâlâ Atina sokaklannda ellerini kollannı salla>a sallaya geziyorlar" ifadesini kullandı. IBM 50 yıldır Türk insanının yaşamında IBM 1938'den beri Türkiye'de... O günün'muhasebe makinelerinden bugünün en gelişmiş bilgisayarlârına... her ürünüyle işleri, işlemleri hızlandırdı, kolaylaştırdı. Türk insanının kafasında gelişmenin adı olarak yerleşti. Türk insanının yaşamına girdi. IBM bugün, Türkiye'de bankacının kafasındadır. (Tasarruf sahibiyseniz bilirsiniz, bugün IBMrle hizmet sunan bir bankada zaman kaybedilmezî) IBM bir turizmcinin kafasındadır. (Tanık olmuşsunuzdur kuşkusuz, çoğu turizm acentesinde, havayolu şirketinde, otelde artık rezervasyonlar, karşılıklı bilgi alış verişi, IBM'lerle anında, hatasız yapılıyor.) Bir öğrencinin ya da öğretim üyesinin kafasındadır. (Bir üniversiteli şimdi yurt içi ve yurt dışı bir eğitim kurumundan istediği bilgiyi IBM tuşlarma basarak hemen elde edebiliyor. Bugün, 9 Türk üniversitesi ile Avrupanm bellibaşlı üniversiteleri bilgisayar ağıyla birbirlerine bağlıdır.) Bir doktorun, bir sanayicinin, bir mimarın. mühendisin kafasındadır. Bir yazarın da. (Bu satırların yazarı yukarıdaki bilgileri bir IBM Personal System/2 yardımıyla topladı ve metni bir IBM yazıcısmdan çıkardı.) IBM yalnızca çalışanların değil, emeklilerin de dünyasındadır. (Türkiye'de tüm emeklilik işlemleri IBM'lerle daha hızlı, daha sağlıklı yapılmaktadır.) IBM elli yıldır yaşamımızda. T ü R K I Y E ' D E 50 V I L
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle