17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 'Davos ruhu' Brükserden geçti Sahibı: Cumhuriyet Matbaacıltk ve Gazetecilik Turk Anonıtn Şirketi adına Nadir N»di 9 Gencl Yayın Muduru. Hasan O n a l , Muessese Muduru: Emine (J$akhgil. Yazı Işlerı Muduru: Okay Goaensia, 0 Habcr Merkezı Muduru: Yaifin B»y«, Sayfa Duzeni Ytmeımenı Ali Ac«r, # Temsılcıler ANKARAYalçın Dogan, İZMİR: HikmH Çctinkayı, ADANA Cdal Istanbul Habcrlerı: Erkan AkyıMu, Dış Haberler Ergna Bakı, Ekonomı: Osmın l tagıy, Kültur Cdal Lsltr, Spor Danışmanı: Abdblkadir Yunlraıa, Duzeltme Refik Durinş, BıhmEğıtım: Şataia Alpa>. IsSendıka: Şükr»n Kelcaci, Yurl Haberleri: Necdet Dogın, Dızı Yazılar Kertm Çalışkaa, Bursa: Ltveat Gtnçtlli, 0 Koordınalör: Ahmrt Korabaa, • Malı Ijler: Erol Erkul, • Muhasebe. Buloıt Yeaw • BulçePlanlama Scvgi An» #Reklam Ayşe Tonıa, Ek Yayınlar Hulya Akyol # tdare: Hastyin Gartr, Işleıme: Onder Çelik, Bilgı lşlcm Nail Inal. flasm vr Yaym Cumhurıyn Mabucılık ve Gaictealık T.A Ş. Tıttk Ocaft Cad. 39/41 Cagalotlu 34334 tsl PK 246hlanbul Tcl 512 05 05 (20 hal). Tdcı 22246 F u : (I) 526 60 72 • Burokır Aakan: Zıya Gokalp Blv Inkılap S No 19/4. Td 133 II 4147, Tdc< 42344 Fax. (4) 133 82 64 % lımir: H Zıya Blv 1352S2/3,Td I3I23O.TCİU 52359 F«x: (51) 13 12 30 ' • Ad.nı: Inonu Cad II9S No. I Kal I. Tcl 114550119731. Tele* 62155, F u . (71) 328 05« TAKVİM 28 MAYIS 1988 Imsak: 3.36 Güneş: 5.29 Öğle: 13.06 Ikindi: 17.04 Akşam: 20.32 Yatsı: 22.17 Türkiye ve Yunanistan'ın NATO altyapı bütçesine ilişkin vetoları kaldırmaları müttefikler arasında "büyük memnuniyet" yarattı. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Brüksel'de dün sona eren NATO Savunma Bakanları Toplantısı'mn ana gündem maddesinde yer alan, ittifak içinde "yukumliilükJerin paylasımı" sorununun "kolay biçimde çozümlenemeyecegi", oturura bitiminde yayımlanan ortak bildiride açıklandı. Türkiye ve Yunanistan'ın NATO altyapı bütçesine ilişkin vetolannı karşüıkiı olarak kaldırmaları, müttefıkler arasında "büyük rnemnuniyet" yarattı. Bu bağlamda, Brüksel oturutnunda Ankara'yi temsil etmiş olan Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, "Davos nıhuyla başlayan sürecin NATO bünyesindeki TurkYunan sonuılannı geriye dönuş olmaksızın ve olumlu biçimde etkileyecegini. diger üyelerin de bundan böyle altyapı bütçesi komısunda yeni bir vctolaşmaya Lzin vermeyecegini sandığını" belirtti. İttifak Genel Sekreteri Lord Carrington ise, Ankara ve Atina'nın veto kaldırmalarının NATO içinde memnuniyet yarattığını söyledi. Dün sonuçlanan NATO birleşiminin temel özelliğini, ABD'nin Avrupalı müttefikleri, "daba çok savunma yapmalan" için "sıkısürmasından" kaynaklanan "yükümlülüküerin paylaşımı" sorunu oluşturdu. Oturum bitiminde yayımlanan ortak bildiride, bu aşamada hem VVashington'u hem de Doğu Atlantik başkentlerini tatmin edecek "muallak" bir dil kullanıldı ve sorunun çözumlenmesinin zor olduğu saklanmadı. Bu konuda aynen şu ifade kullanıldı: "Şimdiye kadarki sivasetlerimian bâsaroındaki temel unsunı, ittifak üyelerinin hepsinin, ortak savunmanın yarariannı oldu&u kadar, rol, risk ve sorumluluklan da hakça paylaşmalan ihtiyacı oluşturmuştur. Bu ihtiyaç, gelecekte de hayatiliğini koruyacaktır. Bu nedenle gecmişteki çabalanmızı pekiştirmek için gerekli adımları atmaya ve ittifak savunmasının inandıncılıgını korumaya karariıyız. Bu kolay bir gore> olmayaeaktır. özellikle gerekli kaynaklann saglanraası konusunda ciddi sonınlaria karşı karşıya kalacagımızın bilincindeyiz." "Yökiimliilüklerin paylaşımı" konusunda şimdilik bu "muallak bildiriyi" yayunlamakla yetinen savunma bakanlan, aynı konuda NATO'nun çok daha etraflı bir çalışma yapmasına ve sorunun ara•lık ayında yeniden gündeme gelmesine karar verdüer. "Yükümlüliiklerin paylaşımı" çerçevesinde Brüksel'de somut olarak alınan karar ise, daha önce Ispanya'da bulunan ve şimdi ttalya'ya taşuıacak olan 72 F16 uçağından oluşan Amerikan 401. Taktik Filosu yeni üs masraflarının NATO altyapı bütçesinden karşılanmasına karar verilmesi oldu. Ancak bir kriz anında üçte ikisi İncirlik Havaalanı'na tahsis edilecek olan bu filonun, yaklaşık 500 milyon dolar civanndaki ftalya'ya taşıma masrafı konusunda müttefikler "kesenin agzmı açmadılar." Yani daha önceden hesaplanmış olart altyapı bütçesi arturılmadı ve yeni masrafların bu bütçeden karşılanması kararlaştınldı. Bu durum Birleşik Amerika'nın "kırgınlıgına" yol açarken, Türkiye için de herhangi bir artışın olmayacağı anlaşıldı. Ankara, genel NATO altyapı bütçesinin yüzde 0.8'ini karsıladığından, Türkiye'nin "ortak keseye" koydugu 4 milyon dolar da, 401. Filo'nun taşınma masraflarına dahil olacak. NATO neşeü \kto halhth INF Aııtlaşıııası onaylandı ABD Senatosu INF Antlaşması'm zirve öncesinde onaylayarak Reagan'ı zor durumdan kurtardı. Reagan, dün Helsinki'de yaptığı konuşmada SSCB'nin "düşünce ve inanç özgürlüğünü tam sağlamaktan hâlâ uzakta olduğunu" söyledi Dış Haberler Servisi ABD Senatosu, orta menzilli nukleer füzelerin yok edilmesinı ön gören INF Antlaşması'm büyük bir çoğunlukla onayladı. Senato, 5'e karşı 93 oyla kabul ettiği INF Antlaşması, ABD ile SŞCB arasında geçen 8 aralıkta imzalanmıştı. ABD Senatosu'nun kararıyla iki süper güç arasında silahsızlanma alanındaki ilk "gerçek" anlaşma onaylanmış oldu. Senato'da INF'nin onaylanması uzun tartışmaJara yol açmış onayın geçikmesi, otoritesinin yeterli olmadığı kuşkularını doğurduğu için Reagan'ı zor duruma sokmuştu. SSCB ise yeni zirve öncesinde anlaşmanın onayianmasım ısrarla talep etmişti. INF Antlaşmasrmn ABD Senatosu'nda ezici bir çoğunlukla onaylanmasıyla, antlaşmanın onay belgelerinin Moskova doruğunda Reagan ile Gorbaçov arasında teati edilmesi olanağı yaratılmış oldu. 4 Cumhuriyetçi Ue 1 Demokrat senatör, antlaşmnın onaylanmasına karşı oy kullandı. Beyaz Saray Genel Sekretiri Howart Daker, antlasmayla ilgili oylamayı bekleyerek Başkanla birlikte Helsinki'ye gitmemişti. INF Antlaşması, SSCB ve ABD'nin 500 ila 5.500 km. menzilli nükleer füzelerini yok etmelerini öngörüyor. Antlaşma, çok sıkı bir denetim mekanizması getiriyor. ABD ve SSCB dışişleri bakanlan George Shultz ve Eduard Şevardnadze, INF Antlasmasfnın getirdiği denetim sistemini güçlendirmek için daha sonra Cenevre'de bir araya gderek antlaşmaya ek maddeler hazırlamışlardı. Bu ek maddeler de böylece onaylanmış oldu. Senato, aynca, bundan sunra işbaşına gelecek Amerikan hükümetlerinin INF Antlaşması'mn anlamını ve getirdiği sırurlamalan değiştirmesini engellemeyi amaçlayan bir metni de kabul etti. Yannki buluşma öncesinde perşembe gününden bu yana hazırlıklarıru Finlandiya'da sürdüren Başkan Reagan, dün Helsinki'de Fin Cumhurbaşkanı Mauno Koivisto ile bir araya geldi. Koivisto ve eşinin, Reaganlar onuruna verdiği öğle yemeğinden sonra, Başkan Reagan, Helsinki'nin ünlü Finlandiya Hall'unda bir konuşma yaptı. 1975 yıhnda Helsinki Nihai Senedi'nin 35 ülkenin temsilcileri tarafından imzalandığı binada yaptığı konuşmada, insan haklan konusuna ağırlık veren Başkan Reagan, Sovyetler Birliği'ndeki bazı uygulamaları eleştirdi. MOSKOVA ZÎRVESİ Güvener'e yurtdışı izni tstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı ve Milliyet Gazetesi Sorumlu Yazı Işleri Muduru Eren Güvener'e yurtdışma çıkması için tçişleri Bakanlığı ve Başbakan Turgut özal tarafından özel izin verildi. TGS Genel Başkanı Güvener, mahkeme karanyla tçişleri Bakanlığı 'na başvurdu ve FIJ Kongresi'ne katılmak için özel izin istedi. Güvener'in özel izin isteğini yerinde bulan tçişleri Bakanlığı bir kararname hazırladt ve imzalaması için tstanbul'da bulunan Başbakan Turgut özal'a gönderdi. özal da TGS Başkanı Güvener'in yurtdışına çıkış yasağınm 6 ay süreyle kaldırılmasım öngören kararnameyi imzaladı. Savunma Semineri Dış Haberler Servisi Marmara Üniversitesi Uluslararası Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen Batının Bütünleşme Sürecinde Savunma ve Ekonomi konulu seminerin ikinci gününde Türkiye'nin A T'ye üyeliğindeki önemli sorunlarından birinin de "bölgelerarası dengesizlik" olduğu belirtildi. Seminerde bir konuşma yapan NA TO Ekonomik tşler Müdürii Jean Claude Renaud 60 milyona yaklaşan nüfusuyla Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na girmesi halinde bir dizi sorunlar doğmasmm kaçınılmaz olduğunu söyledi. NA TO Dış Ilişkiler Başkan Yardımcısı Philippe Augier ise Türkiye'nin Batı Avrupa Birliği'ne alınması konusunda bir anda olağanüstü sonuçlar almayı beklememek gerek" diye konuştu. REASANLAR ABD Başkanı Reagan'ın "Şeytanın imparatoriuğu" diye adlandırdığı ulkeye konuk olacaklar. Leningrad, Nancy'yi beklîyor ABD Devlet Başkanı'nın eşi Moskova zirvesi sırasında Leningrad'ı ziyaret edecek. Sovyet yurîtaşlan Nancy'ye "konukseverlik" göstermeye hazırlanıyorlar. LENİNGRAD (AA) Kısa bir süre öncesine kadar en çok piyasadaki şeker sıkıntısını konuşan Sovyet halkuun, artık en çok sözünü ettiği konu, ABD Başkanı Ronald Reagan'ın yaklaşan Moskova ziyareti oldu. Sovyet vatandaşlan, bir silahsızlanma anlaşması imzalanmasa da Reagan'ın, 29 mayıs 2 haziran tarihleri arasında yapacağı ziyarete büyük önem veriyor. Leningrad'daki bir dükkânda tezgâhtarhk yapan 60 yaşındaki Nina, Reagan için "Buranın, seytanın imparatoriuğu olduğu yolundaki fikri nereden edindi bilmem, tam tersine, burada dost canlısı, iyî insanlar dolu ve ona gösterebilecegimiz en sıcak karşılamayı yapmayı planlıyoruz" diyor. Leningrad'ın ana caddesi olan Nevsky Prospekt'te, Reuter'in "ABD Başkanı'na ne göstermek isterdiniz?" yolundaki sorusuna aldığı cevap hep aym oldu: "Konukseveriik." Aslında Reagan, hep Moskovada kalacağı için, Leningradlılar bu isteklerini yerine getirmeye fırsat bulamayacaklar. Ancak ABD'nin "First Lady"si Nancy Reagan, eşinden ayrı olarak salı günu Leningrad'ı ziyaret edecek. Leningradlılar da böylece Reagan'a olmasa da Nancy'ye iki Leningradlı öğrencinin dediği gibi, "Yoksul görünüşlerinin ardında mutlu bir yaşanb sürdüklerini" gosterebilecekler. Ancak 50 yaşındaki ekonomist Rima, Slavik ve Andrei adlanndaki öğrencilerden farklı düşünüyor: "Reaganlar'a, iilkenin sadece iyi yanlannı degil, yiyecek sıkınüsı çeken ve konut sorunu olan gerçek SSCB'yi de göslermeliyiz" diyor. Tarihe geçecek zirve toplantılarının, kaçırulmaz tanıkları ise kuşkusuz çevirmenler oluyor. Yapacakları en küçük çeviri hatası, büyük karışıklıklara yol açabileceği için, bir yandan kimsenin göremeyeceği oiaylara yakından tanık olmak fırsatını elde edcrken, diğer yandan büyük bir stres yaşayan çevirmenler, zirvenin isimsiz kahramanları olarak niteleniyor. Çeviride, sadece dili iyi bilmek değil, aynı zamanda kıvrak bir zekâya sahip olmak gerekiyor. Nancy Reagan ise Moskova ziyareti zirvesi ve Leningrad ziyareti sırasında herhangi bir "gaf" yapmamak için Sovyet tarihine çalışıyor. ABD'nin "First iiady"sinin Beyaz Saray'da ve haJen bulunduğu Helsinki'de Sovyet tarihi ve sosyal yaşamı üzerine birçok kitap okuduğu ve danışmanlardan bilgi aldığı belirtiliyor. Eskişehir'de basın sorunları tartışılıyor ESKtŞEHtR (Cumhuriyet) Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Anadolu Üniversitesi'nin ortaklasa duzenledikleri, "Basın Yayın Eğiümi ve Sektöriin Sonınlan" konulu sempozyum, Eskişehir'de başladı. Sempozyumda konuşan Devlet Bakanı Mehmet Yazar, hür basınsız bir demokrasinin düşünülemeyeceğini söyledi. Bakan Yazar, "Demokrasiye yürekten baglı, inançlı insanlar olarak hür basın ve yayına sistemimizin geregi olarak sahip çıkmak zorunlulugunda bulunduklannı" belirtti. Yazar, TBMM'den geçen son yasalar ile basın özgürlüğuneherhangi bir kısıtlama getirilmediğini "sandjgını" belirtti. Sempozyumdaki konuşmasının son bölümünde basın mensuplarının eğitimine değinen Mehmet Yazar, şunlan söyledi: "Basın mensuplannın egitimi yüksekokullarda başlablacaktır. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı lisan kurslan. yurtdışı staj programlan ile desteklenecektir. Gelecek yıldan itibaren daha çok gazcteciye yabancı dil egitimi verilecektir. Aynca basın yayın yiiksckokullanndaki başanlı öğrencilerin stajlarını yurtdışında yapmalannı sağlamak için de çalışmalanmız var." Eskişehir Valisi Bahaettin Giiaey, konuşmasında basının milletin ekolü olduğunu söyledi. Güney, "Basın ulusal yön vermede önemli bir fonksiyondur. Türk basınının rolii bu yönden degerlendirilmelidir" dedi. Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Yılmaz Biiyükerşen de konuşmasında iletişimin hızlı gelişim boyutu içinde yazılı basının sımrlarının her geçen gün daraldığına dikkati çekti. Büyükersen, "Yazılı basındaki degişim sancılannın, eğitim ogretim yöntemlerinin imkânlan kullamlarak giderilecegine inanıyorum" diye konuştu. Konuşmalardan sonra sempozyumun ilk oturumunda Doç.Dr. Korkmaz Alemdar, Prof.Dr. Oya Tokgöz ve gazeteci Oguzhan Kavaklı bildirilerini sundular. "Mevcnt durum nedir?" konusunda bildiri sunan Alemdar, yüksekokulların kütüphanelerinde dünyanın belli başlı yayınlarının bulunması gerektiğini savunurken, "ldeal sistem ne olmaiıdır?" konusunu işleyen Prof. Tokgöz de basın yayın yuksekokullannda yetişen elemanlann bilgi ve teknik yönden donatılması gerektiğini söyledi. Sempozyumun ikinci oturumunda Oktay Verel, Haluk Şahin, Ersin Salman, Haluk Gürgen, Cengiz Tüziin, AA Genel Müdürü Hüsamettin Çelebi, Femıh Dinçer ve Ahmet Göksel konuştular. Anadolu Üniversitesi'ndeki sempozyum bugün de devam edecek. Craxi, İtalyan Mhterrand'ı olma peşinde Mitterrand'ın Fransa'daki zaferi İtalyan sosyalistlehnin lideri Bettino Craxi'yi de "coşturdu." Pazar günü yapılacak kısmi yerel seçimden önce hükümet ortaklarım "açıktan" topa tutan Craxi, yeni bir sosyalisi dalganın üstünde iktidar olacağını öne sürüyor. NİLGÜN CERRAHOĞLÜ ROMA Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sosyalist François Mitterrand'ın sağladığı zaferin ardından İtalyan sosyalistlerinin lideri Bettino Craxi de hızlı bir atağa geçti. Avrupa'da işbaşında olan tutucular için artık geriye doğru bir sayışın basladığjru ileri süren eski İtalyan Başbakanı, orta dönemde İtalya'da da solun iktidan ele geçireceğini iddia ediyor. Merkezdeki küçük laik partilerle birlikte Hıristiyan Demokrat De Mita'nın başkanhğını yaptığı beş partili koalisyon hükümetinin şimdiki halde ortağı olan Craxi, bu ortaklığa rağmen koalisyon partilerini yaylım ateşine tutmaya başladı. Pazar günü yapılacak olan kısmi yerel seçimlerin yarattığı önseçim havası içinde Craxi, bir süredir hükümet ortaklannı gerçek bir siyasi rakip gibi eleştiriyor. Nispi çoğunluğa sahip Hıristiyan Demokratlar'ın Genel Sekreteri Başbakan De Mita için "Sosyalistleri, ancak her sabah yatağımıza sütlü kahve servisi yaparsa susturabilir" diyor. De Mita'dan önce kısa bir süre başbakanlık yapmış olan gene Hıristiyan Demokrat Giovanni Goria'dan da "Zavallı çocuk, iste bir ara, tesadüfen başbakan oldu" diye söz ediyor. Cumhuriyetçilerin lideri La Malfa için ise kısaca "Aptaüıgının sının yok" demekten çekinmiyor. Craxi'nin saldınlanndan muhalefette olan komünistler de paylanna düşeni alıyorlar. Batının en büyük, ülkenin de Hıristiyan demokratlardan sonra en önemli ikinci partisini, Craxi, "Içinde kullanılmayan bir dolu entelektüel ve kadın olan bir sirk" olarak tarumlıyor. Tüm seçmenlerin 1/6'sıru oluşturan 7 milyon seçmenin katılacağı yerel seçimlerin arifesinde Craxi'nin bu sözlü terorizminin anlamı ne? 12 yü önce Sosyalist Parti'nin (PSI) Genel Sekreterliği'ni devralmasından bu yana partinin oylarını yaklaşık iki misline çıkararak seçmenlerin yüzde 15'ini kendi partisine çeken Bettino Craxi, bu seçimlerde durumunu iyice sağlamlaştırarak ülkenin hâkim siyasi gücü Hıristiyan Demokratlara rakip çıkmak istiyor. Bunun için de bir yandan koalisyon ortaklanndan sosyal demokratlan (PSDI) kendi partisinin potası içinde eritmeyi, bir yandan da on yıldan beri oylarında sürekli düşüş kaydeden komünistieri büsbütün zayıflatmayı amaçlıyor. Craxi'nin hedefi, 1992'de yapılması beklenen gelecek genel seçimlerde oylannı mevcut yüzde 15'ten yüzde 20'ye çıkartmak. İtalyan sosyalist lideri şimdiye dek önlenemeyen bu yükselişini sürdürüp bu hedefe ulaşabilirse, Hıristiyan demokratlanr, ttalyan siyaset sahnesindeki hâkim rolleri büyük bir darbe yiyecek. Craxi'nin stratejisinin ikinci kısmı olan, komünistlerin de şimdiye dek olduğu gibigiderek güç kaybetmesi halinde PSI, ülke politikasında sözü geçen gerçek bir siyasi güce dönüşecek. Aslında tüm bu stratejiyi Fransa'da Mitterrand'ın yapmış olduğu gibi bir yandan yavaş yavaş komünist oylan yiyip bir yandan da tutucu güçler arasında sürtüşme yaratmak olarak özetlemek mümkün. Nitekim Bettino Craxi'nin en büyük düşü de ttalya'nın Mitterrand'ı haline gelmek. Fakat bu düşü gerçekleştirebilmek için ttalyan sosyalist liderinin önünde daha uzun bir yol var. Her şeyden önce, bu pazar yapılacak olan kimi yerd seçimler, sosyalistlerin güçlenen oy eğüimlerinin devam edip etmediğini göstermesi açısından önemli. Bu bakımdan da Craxi'nin karşısına çıkan en büyük tehlike de bu seçimlerin yeniliği olan yerel listeler. Parti eğüimlerinin dışında, tamamen yerel pkar ilişkileri üzerine inşa edilmiş olan ve mantar gibi biten bu yerel aday listelerinin iki temel özelliği var: Bunlardan ilki ve belki de en önemlisi söz konusu listelerin İtalya'da sık sık adları yolsuzluğa kanşan siyasi partilere olan genel bir güvensizliği ifade etmeleri. Ikincisi ise gene yerel sorunları unutan merkezi hükümetlere karşı olan bîr güvensizliğin ifadesi olarak ortaya çıkmaları. Son yeret seçimlere sınırlı sayılarla katılan ve oylann sadece yüzde 1.7'sini alan bu yerel aday listelerinin sayılanndaki görülmemiş artışın bu kez geleneksel partilerden önemli bir kaçışı ortaya koyacağı açık. Ancak pazar günü nispi temsil sisteminin uygulanacağı 413 belediyede hazırlanan 727 yerel listeden en çok tehdit altında olanlar, Craxi'nin sosyalistlerinden ziyade Hıristiyan demokratlar ve komünistler gibi ülkenin büyük siyasi partileri. Oylann dağılmasına yol açacak olan yerel listelerin etkisinin en çok bu güçlü partilerin hâkim konumları üzerinde hissedilmesi kaçınılmaz bir gelişme olarak beiiriyor. Jinekoloji Kongresi tSTANBUL (AA) tstanbul Atatürk Kültur Merkezi'nde 3 gün süren 14. Uluslararası Jinekoloji ve Obstetrik fCongresi'nin son gününde AIDS tartışıldı. Türkiye'nin AIDS konusunda şanslı bir ülke olduğunu bildiren Prof. Dr. Melahat Okuyan, bugüne kadar 54 hastaya rastlandığını söyledi. Gebelik ve AIDS ilişkisi konusunu işleyen Dr. Yılmaz Durudoğan, hasta annelerin bebeklerini emzirmesine izin verilmediğini, hastalığın böcek ve sivrisinek ısırmalanyla geçmediğini söyledi. Bu arada, Sofya Basın Ajansı dün bir açıklama yaparak, Sofya Tıp Akademisi'ne bağlı Merkezi AIDS Laboratuvarı'nda bir Bulgar kadınından hastalığın virüsünü "dışlamamn" başanldığmı açıkladı. CIUUO İtalyan sosyalıstennin "kanı kaynamaya başladı Turizmde sulu olmayan' egzotizm TIRSAB Başkanı Ferit Epikmen, Türkiye'nin turistik etkinliklerde, Anadolu kültürü ve Şark egzotizmini kullanması gerektiğini belirterek, 'Ancak bunu yaparken işi sululuğa vardırmadan kültürel zenginlikleri kullanmalıyız" dedi. ANTALYA (AA) Turizmde gelişme sağlayabilmek için deniz, kum ve güneşin yeterli olmadığı belirtilerek, Anadolu'nun kültürel değerlerinin turistik etkenler içindeki payırun arttırılması gerektiği bıkiirildi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) Başkanı Ferit Epikmen, turistik etkinliklerde Şark egzotizminin kullanılması gerektiğini kaydederek, "Kültürel degerierimize ağırlık verirsek, Ispanya ve İtalya gibi devletlerle rekabet şansımız artar" dedi. Yalnızca denizi veya bronzlaşmayı arzu eden turistlerin, Avrupa ülkelerine ulaşım yönünden daha yakın olan İspanya gibi ülkeleri tercih ettiğini anlatan epikmen şöyle konuştu: "Turistik animasyonlarda Anadolu'nun otantik degerierine ağırlık kazandınlmalı ve ülkenin cazibesi artunlmalıdır. Ancak bunu yaparken çok dikkatli davranmalıyız. İşi sululuğa vardırmadan, Türk kültürünün çeşitli zenginlikleri çok önemli animasyon malzemtji olabilir." Türkiye'nin turizm alanında çok bakir bir ülke olduğunu kaydeden Epikmen, Termal turizmi, dağ turizmi ve kültürel turizmin geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Epikmen, deniz, kum ve güneşin turizmde öteki zenginliklerle kaynaştırılmasını istedi. Yabancı turistlere "binbir gece masallan" gibi bir etkinlik yaşatmanın, onlar için unutulmaz bir anı olabileceğini bildiren Epikmen, Türkiye'deki arkeolojik değerlerin de yeterince değerlendirilemediğini sözlerine ekledi. İngiliz tur operatörleri Antalya yöresinde turizm araştınnaları yapıyorlar. tngilizler ile çalışan Aspendos Seyahat Acentesi'nin genel müdürü Mustafa Egemen, İngiliz tur operatörlerinin, bölgede tuvaletlerden modern işletmelere kadar kapsamlı bir arastırma yürüttüklerini bildirdi. tngilizlerin turizm araştırması sırasında antik kentlerin yol, tuvalet sorunu, turistik işletmelerin temizliği ve fıyat cazibesi, gürültü, çevre temizliği ve ulaşım konulanrun ele alındıgını anlatan Mustafa Egemen şunlan söyledi: "tngiliz tur operatörleri şu anda çok temkinli davranıyorlar. Tiirkiye'ye büyük turist gruplan göndermek için iirkek olduklanm göriıyoruz. Tur operatörlerinin müfettişleri lokantalara, ulaşım araçlanna ve konaklama tesislerine raüşteri gibi giderek raporiar bazıriıyoriar. Buraporiannolumlu sonuç vermesi halinde gelecek yıl Antalya yöresine büyük bir tngiliz turist akını bekleniyor." tngiliz tur operatörlerinin deneme amacıyla bu yıl bölgede 2 bin yatak kapattıklarını anlatan Egemen, tngilizlerin Antalya'yı seçmeleri halinde gelecek yıl bölgeye 200 binin üzerinde turist göndereceklerini bildirdi. 6 Taşkışla otel yapılmasın tstanbul Haber Servisi Yakında "otel" olarak restore edilecek olan tTÜ Taşkışla binasında düzenlenen "tstanbul'da Tarihi Çevre ve Anıt Koruma Sorunları" konulu seminerde, "Taşkışla'yı otel yapan zihniyet" eleştirildi. Seminerin açış konuşmasını yapan Prof. Doğan Kuban Türkiye'de restorasyon uğruna "profesyonel cinayetler" işlendiğini belirterek "Yapılan pratikler Türkiye'de restorasyon kavramının yozlaşmasına neden oluyor" dedi. Seminere konuşmacı olarak katılan Hüsrev Tayla ile Zeynep Ahunbay'ın yanı sıra Cengiz Bektaş ve Mete Tapan gibi mimarlar da eleştirilerini dile getirdiler. Haber Merkezi Almanya'dan getirdiği çöpu iade etmesi için Isparta Valiliği tarafından tanınan bir aylık süre dün dolan Göltaş Çimento Fabrikası, bir aylık ek bir süre istedi. Federal Almanya'da Yeşiller, çöpleri bando Ue karşılama hazırlığı yapıyor. Göltaş Çimento Fabrikası yetkilileri, süre uzatımı başvurusunda, gümrük formaliteleri nedeniyle çöpleri zamamnda iade edemediklerini, çöplerin iadesi için mutabakat sağlandığını bildirdiler. Isparta Valisi Selami Teker de çöpün iadesinin taahhüt edilmesi ve iki ülke arasında mutabakat sağlanması nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunmaktan vazgeçtiklerini söyledi. AA'nın haberine göre, Yeşiller Partisi çevre danışmanı Andreas Bernstorff, Baden Württenberg Eyalet Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, 1581 ton çöpün hâlâ Türkiye'yi zehirlemeye devam ettiğini belirterek Çevre Bakanı Erwin Vetter'i ağır bir dille suçladı. Alman çöpüne bandolu karşılama THY Halkla tlişkiler Müdürü Istanbul Haber Servisi THY Tanıtma ve Halkla Ilişkiler Başkanlığı 'na Çetin Özbey getirildi. Daha önce BasınHalkla tlişkiler Muavinliği yapan Çetin Özbey, son olarak tstasyon Hizmetler Müdürlüğü görevini yapıyordu. Waltershn ziyareti ertelendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Amerikan kaynaklarınca, Lübnan 'da rehin tutulan Amerikan vatandaşlan için temaslarda bulunmak için bir Ortadoğu turuna çıktığı belirtilen ABD'nin Birleşmiş Milletler nezdindeki daimi delegesi Vernon Walters'm bu arada Türkiye'ye yapacağı ziyaretin ileri bir tarihe ertelendiği bildirildi. göl, kıyılarındaki hızlı yapriaşma nedeniyle artık "titreyemeyecek" duruma geliyor. Deniz kıyısırtda bir nehir deltasında bulunan gölün kıyısında Turizm Bakanlığı'nın ayırdığı 17 parselm 16'sında inşaat sürüyor. Inşaatı biten 5 yıldızlı Manavgafta Titreyengöl titremeyecek,harikası" otanbir uoğa rıtreyenk otelin Alman Genel Müduru Watf Lerm, "Turkıye'de turizm yapmak güzel, ama şu güzelliği bile mahvetmişsiniz, ona yanıyorum. Bu gölün çevresine bına yapılması çok hatalı" diyor. Gölün çevresinde tesislerin tamamlanmasıyla nüfusun 15 bine çıkacağı ve kendi kendini temizteme olanağı çok düşük olan gölun hızla kirleneceği belirtiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle