17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ekonomik reformlarda da üzerindc durdukları da bu doğrultudadır, ancak değinmiş olduğumuz gibi, bu toplantıda bunlar üzerinde durulmamıştır. Fakat Gorbaçov'un "Glasnost ve Perestroyka" reformlarının Romanya, Çekoslovakya ve Demokratik Almanya tarafından kabul edilmemesinde direnildiği, Macaristan ve Polonya'da, bu arada Yugoslavya'da, ilginç uygulamalar olduğu belırtilmiştir. leri yeni teknolojiler için Batı dövizine gereksinme duymaktadırlar. Nitekim, sempozyum tebliğleri verilerine göre ekonomide bir birimlik katma değer yaratabilmek içın COMECON ülkeleri, OECD ülkelerinden daha fazla aramalı girdisi kullanmalan gerekmektedir. Iki ülkeler grubu arasındaki bu fark, toplam ekonomide yarıya yakın, bazı kesimlerde daha yüksek, ancak yapım sanayiinde %22 dolayındadır. Keza, tüketilen birincil (primer) enerji birimi başına yaratılan katma değerin de COMECON ulkelerinde, OECD ülkelerine göre düşük olduğu, hatta bunun OECD ulkelerinde bir kattan daha fazla olduğu belirtilmektedir. Tabii, Doğu Avrupa ulkelerinde geçmişte enerjinin daha ucuz olmasının da burada bazı etkileri olduğu düşünulebilir. Ancak, enerjiyi daha etkin kullanan teknolojilerin varlığı da çok önemlidir; nitekim enerjinin bol miktarda bulunmadığı bu ülkelerce de çok iyi anlaşılmıştır. 28 MA YIS 1988 Gorbaçov ve Doğu Avrupa EkonomilerL». Doğu Avrupa ülkelerindeki bu reform girişimleri sonucu bazılarında, Macaristan'da olduğu gibi çalışma ile ilgili bazı sorunlar da doğacaktır. Nitekim, başarısız işletmelerin iflas etmelerinin de kabul edilmiş Tanmda işgticti oranı olmasıyla kapanan işletmelerin işçileri açık işsiz durumuna geleceklerdir. Bir nokta da Doğu Avrupa ulkelerinin tumünde Böylece sosyalist ülkeler anayasalarımn "çalışmamn bir hak olduğu, toplam işgücünün %30'unun altmda bir oranı tarım kesiminde bulunmakta, örneğin bu oran en yttksek devletin herkese iş sağlama ödevi" hükümlerinin ne olacağı düşünceleri olarak %29.5'le Polonya'da, en düşük olarak 7*10.2 yeniden gündem konusu olmaktadır. ile Demokratik Almanya'dadır. Bilindiği gibi bizde Ekrana Yansıyan?.. Prof. Dr. NAZÎF KUYUCUKLU ÎÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Gorbaçov reformlarının Sovyetler'deki tartışması sürdüğü gibi, şimdi reform hareketi Dogu Avrupa ülketerinde de tartışılıyor. Bilindiği gibi, Doğu Avrupa ülkeleri içinde bugün sosyalist ülkeler çoğunlukta bulunmakta, bu nedenle de sözü edilen deyimle bu ülkeler anlaşılmaktadır. Hatta, sosyalist ülkelerdeki bu reform düşünceleri, sadece Doğu Avrupa'run bu sosyalist ulkelerinde değil, aynı zatnanda Batı dünyasında da buyük bir güncellikle tartışılıyor. Bunlardan en önemlilerinden biri, önceki ay sonlarında NATO tktisat Direktörlüğü'nOn Bruksel'de duzenlemiş olduğu "Gorbaçov'un Doğu Avrupa Ekonomilerine Etkisi" konulu sempozyumudur. Burada, dünyanın konu ile ilgili belli başlı araştırma merkezlerinden uzmanların hazırlamış oldukları on beşten fazla tebliğ sunulup tartışılmıştır. tlginç yanı, bu tebliğlerden bazılarında değişik, hatta Batının resmi göruşlerine ters düşen görüşlere de yer verilmiş olmasıdır. Bu sempozyurala ilgili görüşleri şu noktalarda toplayabiliriz: rinde durulmuş, ama Gorbaçov'un reformlan üzerinde pek dumlmamıştır. Bunu belki bir bakıma doğal olarak karşılamak gerekir, çünkü ulusal ekonomilerde reform hareketleri Sovyetler'den önce buralarda güncel olmuştur. örneğin Yugoslavya'da "Özyönetim" ^SO'lerden bu yana uygulanmaya çalışılrnaktadır. Macaristan'da bundan on beş yıl kadar önce başlamış olan liberalleşme, 1982'lerde belli alanlarda aile bireyleri de dahil on üç işçiye kadar işçi çalıştırabilecek özel işletmeler açılabilmesine kadar gelmiş, hatta günümüzde zarar eden devlet işletmelerinin de iflaslannı diizenleyen yasa çıkarılmış ve bir yıla yakın bir sürede elli beş iflas olayının olduğu belırtilmiştir. Bu nedenlerden dolayı Doğu Avrupa ulkelerinden bazılarının Sovyetler'deki reform uygulamasına öncülük ettiğinden söz edenler de vardır. Tabii, Yugoslavya ile Macaristan arasında da belirli farklar vardır. Ancak, yakın zamana kadar Sovyet sistemine daha yakın olan Macaristan'daki bu ekonomik değişiklikler, Batı kamuoyunda çok daha güncel olmuştur. Doğu Avrupa ekonomilerinde "reform hareketleri"nden anlaşılanlann, devlet ya da kamu mülkiyeti ve kooperatif mülkiyet yanında, özel mulkiyete ve girişime giderek daha geniş bir yer verme, devlet ve kooperatif mülkiyetteki işletmelere daha genış özerklik ve daha serbest hareket edebilme olanağı, kişisel dürtuleri harekete geçirebilme olanakları olduğunu belirtmek gerekir. Tabii, Gorbaçov'un Sovyetler'de Ekonomik reformlar Sovyetler'den önce... , önce junu belirtmek gerekir: Sempozyumun adı "Gorbaçov'un Doğu Avrupa Ekonomilerine Etkisi" olmakla birlikte, Doğu Avrupa ekonomilerindeki durum tartışılmış, buralardakı ekonomik reformlar üze bu oran %55 dolayındadır. Sonra, tanmda bu işgücü oranı ile tanmda yaratılan GSMH arasında büyük farklar yoktur. tşgücü oranının kendisinden daha duşük GSMH payı yarattığı tek ülke Bulgaristandır. Yani bu ülkede tarım, toplam işgücünün %21.2'sini yapısında topladığı halde, tarım kesiminin GSMH'ye katkısı t!'ol9.6'dır. Polonya ve Romanya'da hemen hemen ikisi birbirine denktir; ötekilerde ise GSMH payı, işgücünden daha yttksek, örneğin Demokratik Almanya'da tanmda işgücü oranı %10.2, GSMH'ye katkısı ise Vol4, Macaristan'da tarımdaki işgücu ¥»19, bunun GSMH'ye katkısı da %24.5'tir. Ancak, tanmsal üretimde 1975'e göre en ytiksek büyüme Romanya'da, Çekoslovakya'da, Macaristan'da vb. olmuştur. Polonya'da ise tanmsal üretimde önemli düşmeler meydana gelmiş, ancak geçen yıllarda eski düzeyine gelebilmiştir. Tanmsal üretimde en yüksek gelişmenin Romanya'da olrnasına karşın bu ülkede besin malları yetmezliği ve pahalılığından dolayı, geçen aylarda meydana gelen huzursuzlukları, herhalde tanmsal mallardan önemli bölümünü dış borç ödemek amacıyla dışsatıma ayırmakla açıklamak rasyonel olsa gerektir. Bir başka nokta da, Doğu Avrupa ulkelerinin Batıya önemli miktara varan dış borçlannın olması ve üretimlerinde kalite düşüklüğünden, bu arada öteki ülkelerin konıma eğılimleri nedeniyle bazı guçluklerle karşılaşmakta olmalarıdır. Bunlardan Polonya, Yugosîavya ve Romanya gibi bazılannın borç miktarları daha da önemli gözükmekte ve bunlar bazı iç sorunlar da yaratmaktadır. Oysa, Doğu Avrupa ülke Işsizlik sonınu Doğu Avrupa ülkelerindeki bu reform girişimleri sonucunda bazılannda, Macaristan'da olduğu gibi çalışma ile ilgili bazı sorunlar da doğacaktır. Nitekim, başarısız işletmelerin iflas etmelerinin de kabul edilmiş olmasıyla kapanan işletmelerin işçileri açık işsiz durumuna geleceklerdir. Böylece sosyalist ülkeler anayasalannın "çalışmamn bir hak olduğu, devletin herkese iş sağlama ödevi" hükümlerinin ne olacağı düşünceleri yeniden gundem konusu olmaktadır. Bu uygulamalarla, önceleri var olan "gizli işsızlik", "açık işsızlik" olarak kabul edilmiş olacaktır. Sonra, önceleri sıkı kısıtlamalar getirilmiş bulunan işçilerin "bölge ve meslek akışkanlığY'na (mobilite=seyyaliyet) daha geniş serbestlik getirilmiş olacaktır. Aynca, iflas etmiş olan iş.'etmelerin işçileri, yeni iş buluncaya kadar belirli bir gelire gereksinme duyacaklarından, işsızlik prımi, ödeneği ya da yardımını düzenleyecek bir kuruma gereksinme duyulacaktır. Nitekim Macaristan'da bu durumdaki işçilere, yani i>sizlere bir yılda ilk altı ay için önceki gelirlerinin yüzde yüzünün, sonraki üç ay için %75'i, daha sonraki Uç ay için de %60'ının ödeneceği bildirilmektedir. Bu toplantılann, Doğu Avrupa ekonomilerüıi, bunların dış ekonomik ilişkilerini, bunların reform sonrası olası yansımalarını inceleyecek sempozyumlann çok yararlı olduklarını ve olacaklannı belirtelim. Necip Fazıl gerici bir şairdi. Büyük Doğu dergisinde, karanlık dünya görüşünün siyasal savaşımına da girmiştır Menderes, şairı örtülü ödenekten beslerdi. O da devletin parasal desteğini kullanarak halkın dinsel duygularını sömürmeye çalışırdı. Necip Fazıl'ın tarihe bakışında özgünlük aramak gereksizdir. Abdülhamit ulu hakandır; Vahdettin vatan haini değildir, Mustafa KemaH Anadolu'ya yollayarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış saygm kişidır; Jön Türkier ve htihatçHar da Ulu H kan'a karsı çıkmış saşkınlardır. Gerici tarih görüşünü Necip Fazıl icat etmedi; ama benimsedi, savundu; kimi zaman bu yüzden yargılandı; Atatürk'e hakaretten mahkum oldu. Ne yazık ki demokratik özgürlüklerin gerçekleşmediği toplumlarda şair ve yazarların başına böyle işler gelebiliyor. Necip Fazıl 25 Mayıs 1983'te öldü. EVET/HAYIR AKBAL "Genel hayatı bir durgunluk, bir umutsuzluk kaplamış. Bu her yerde görülüyor. Sanki bu insanlar için hayat ağır ve büyük bir yüktür Hükümet, o da bu durgunluk, gevşeklık ve umutsuzluğa katılıyor." Konya'nın llgın ilçe merkezinden böyle yazıyor Tanin' gazetesinden Ahmet Şerif... Yıl 1909, günlerden 27 eylül... Yani tam 79 yıl önce! Geçen yıllarda da bir yazımda sözünü etmiştim Ahmet Şerif'ın "Anadolu'da Tanın" başlıklı kitabından.. İkinci Meşrutiyet bir yıl önce ilan edilmiş, Abdülhamit'in zorba saltanatı sona erdirilmış, yeni bir akım, yeni bir coşku her şeye egemendır. ittihat ve Terakki Partisi1 ne yakın bir gazete, genç bir yazarını Anadolu'nun gerçeklerini anlamak, anlatmak, sergılemek amacıyla bir gezıye yollamış. Ahmet Şerif kımdir bılmiyorum. Kitaplarda da bir bilgi bulamadım. Kıtabtn önsözünde Çetin Börekçı şoyle yazıyor: "Ahmet Şerif'ın Anadolu gezı notları bizce iki bakımdan çok önemlidır 1. 1909'larda, yani yirminci yüzyılın başlarında İttihat ve Terakki Cemiyeti, Osmanlı Devleti'nın idaresini elıne aldığı, bu imparatorluğun kaderınde söz sahıbi olduğu sıralarda Anadolunun toplumsal, iktısadi ve siyası gorunüşünün son derece gerçekçi bir dılle anlatılmasıdır. 2. imparatorluğun kaderine hâkim bir siyasi kuruluşun organı olan bir gazetede yazan, belki de bu siyası kuruluşun bir üyesi olan bir Türk aydımnın Anadolu'nun içinde bulunduğu toplumsal, iktısadi, siyası şartları yorumlayışı Anadolu1 nun problemlerimn sebeblerinı ve bu problemlerin hâl çareleri hakkında ilerı sürdüğü fikirler... Bizce Ahmet Şerifin kitabı bu bakımdan daha önemlidır." Ahmet Şerifin saptamaları aradan geçen 79 yıla karşın çoğu yerde olduğu gibi kalmıştır. insanlanmız bir türlü gerçek bir kurtuluşa ulaşamamıştır. Şerifin yurdun dört bir yanında yaptığı gözlemler gibi gözlemleri, saptamaları bugün de yapmak olasıdır! is(Arkası 13. Sayfada) ACI KAYBIMIZ Devrimci Arkadaşımız, Onurlu Insan, PERSONNEL REQUIRED SANDVIK ISTANBUL Ticaret Ltd. Şti., a subsidiary of AB SANDVIK INTERNATIONAL in Svveden, seeks Bir Değişmezlik İçinde!.. HABtB BARUT Aramızdan ayrılmıştır. Unutulmayacaksın... lzmit'ten dost ve arkadaşları adına HALtL DEMtRTAŞ i ! SALESANDSERVICE ENGINEER To join our team dealing in metal cutting tools of the well known brandname SANDVIK COROMANT. Applicants should have a technical background (training will be provided locally as well as overseas), a vvorkable knowledge of English and in possession of a valid Driver's License (some travelling required). Application forms are available at: Büyükdere Caddesi No: 155/1 Zincirlikuyu îstanbul Between 8:30 17:00 hours (Monday thru Friday). For further details please contact our Coromant Manager, Mr. Adnan Yetişener, Tel. No: 1754976 (4 lines). be Ölüm yıldönümünde devletin televizyonu bir anma programı yayımladı Ne var ki çarşamba akşamı 19.20'de Birinci Kanal'da yayımlanan bu program, bir şairi anmak yerine buram buram propaganda kokuyordu. Bir şair mistik olabılır, komünist olabilir, Hıristiyan, Musevi, Budist ya da dinsız olabılır; kralcı veya padişahçı şiirler de yazabilir; ancak şiirıni bir yana bırakıp şairin ınancını pohpohlamaya giriştiniz mi sanatçıya da haksızlık etmiş olursunuz. Necip Fazıl televizyonda anılmadı; kullanıldı, oynatıldı, tezgahlandı. Yazık oldu... Sisler, dumanlar, karanlıklar arasında ekranda bir görünüp bir kaybolan sakallıydı Necip Fazıl; programdan arta kalan da bir tutam saçmalıktı. * Nazım Hikmet "Kuvayı MHIiye" destanında Atatürk'e nastl yaklaşır: O, saati sordu. Paşalar "üç" dediler. Sanşm bir kurda benziyordu. Ve mavi gözlerı çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar Ince uzun bacaklan ustüne yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gıbı kayarak Kocatepe'den Atyon ovasina attayacaktı. Nazım "Kuvayı MıMye'Y hapıshanede yazdı. Necip Fazıl'ın dünya görüşü Nazım'ınkinin tersidir; bu nedenle Nazım'ın suçu büyük... Necip Fazıl'ın tarihsel bakış açısı ne kadar geriye dönükse, Nazım Hıkmet'ınki de o oranda ileriye açıktır: Jön Türkler, Ittihatçılar, ulusal bağımsızlık savaşçılan, cumhuriyet devrimlennin öncüleridir İkinci Abdülhamit ise "Ulu Hakan" değil karanlıklann sultanıdır. Nazım Hikmet'ın yanında Necip Fazıl elbet cüce kalır; birincısi en büyük Türk şairı. * önümüzdekı hafta cuma günü 3 haziran; Nazım Hikmet'in ölüm yıldönümü... Necip Fazıl'ı ölüm yıldönümünde anan TRT, Nazım Hikmet için bir program hazırladı mı? Yoksa Atatürk'e sövenlere açık ekran, övenlere kapalı mı? Mucadele yolumuzda, olumu gülerek kucakladın. Can dostumuzu saygıyla anıyoruz. UŞAKLI ARKADAŞLARI ADINA UĞUR SÜMER, SÜLEYMAN OKTAY, OSMAN ZEYBEK, HALtL ÖTER, MUSTAFA UYSAL, ÇETİN ÇELİK, OKTAY ALAT, AVNİ YILMAZ, MEHMET SOYATLAR, MUAMMER SAKARYALI, DAVUT GÜLHAN, ŞEKİP KEÇİCİ, EROL GÜNGÎ, CEMAL GÜRSEL KIRICI, RAGIP ATILGAN, OSMAN KARAKAYA SELIM MARTIN ACI KAYBIMIZ Ögretmen Nesrin Gurol ve Avukat Fehmi Gürol'un biricik kızlan; Nilufer Bayar'ın yeğeni, Murat Gürol'un ablası, Franz Schneıder'in çok değerli ve sevgili eşi PILAV'A ÇAGRI... MARCO POLO Seyahat acentesi bunyesınde çalışacak yuksekokul mezunu, çok iyi lngilizce bilen bayan elemanlar aranıyor. Şahsen Muraraat: Genç türk Caddesi Mımarbaşı Sokok No: 12 Lalelı DARÜŞŞAFAKA Lisesi'nin 115. kuruluş yıldonümu 29 Mayıs 1988 Pazar günu Daruşşafaka Lisesi'nde geleneksel pilav günu ile kutlanacaktır. DARÜŞŞAFAKA'ya gönül verenler ve DARÜŞŞAFAKA'hlar davetlidir. DARÜŞŞAFAKALILAR DERNEGİ YÖNETtMKURULU GÜNEŞ (GÜROL) SCHNEIDER 19 Mayıs 1988 günü Fransa'da geçırdiği elim bir trafik kazasında hayatını kaybetmiştır. Cenazesi 28 Mayıs 1988 Cumartesi günu (bugün) Şişlı Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Tann rahmet eylesm. AtLESt Çavuşoglu llkokuiu açılıyor! Çocuğunuza hemen bir sıra ayınrT ,i bir yer almaya J~\ ,î Hasr i MI wr ÇAVUŞOĞLU ÖĞRETİM ve EĞrTİM KURUMLARI A.Ş. İncırlı Cad. No.11 BakırköyİSTANBUL Tel: 5710911 5717710 5716978 5716630 Tlx 23443 cvsl tr Tfx. 5710910
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle