17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
arlamentodan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Basın için yeni düzenlemeler getiren tasarılardan ikincisi de dün TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. TCK, Basın Yasası ve Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma yasalannda değişiklik öngören yasa tasarısı ile "Muzır neşriyalla ilgili olarak basına verilen para cezalannda indirira" yapılırken TCK ve Basın Yasası'ndaki para cezaları "arttırıldı". Basın yasalannda yapılan düzenlemelerle "sanık lehine değiştirilen ceza hukümlerinin, yasanın yüriiriüğe girmesinden önce verilen ancak, infaz edilmeyen mahkumiyet kararlan hakkında da uygulanması" kabul edildi. Bu hüküm ile rnuar neşriyat nedeniyle verilmiş mahkumiyet kararlan hafıfletilecek. Genel kurulda yasa tasansına ilişkin görüşlerini açıklayan Adalet Bakanı Oltan Sunguriu, basın için daha önce öngörülen para cezalarının indirildiğini belirterek "Basın hürriyetine saygılannın her tiiriii delille tevsik edildiğini" söyledi. Muhalefet grubu sözcüleri ise iktidarın basına bakışını eleştirdiler. Tasarının tümü üzerinde SHP grubu adına konuşan Güneş Gürseler iktidarın basına değişik gözle baktığını ve sürekli olarak kısıtlamalar getiren yasaların Meclise sevk edildiğini vurguladı. "Basını CUMHURİYET/7 Betül Uncular • Hakkı Erdem •Canan Gedik • Faruk Bildirici Muzır cezasına tenzilat geldi YASA NE GETtRtYOR? TCK'nın 192. maddesinde yapılan değişiklikle basın yoluyla tehdit. şantaj suçunun işlenmesi dunımunda 13 yıS hapis 210 milyon lira para cezasına hükmolunacak. Ceza Kanunu'nun 426. maddesi ile düzenlenen müstehcen yayınlarla ilgili suçlarda yayııtfann satış bedeli tutanran yüzde 9O'ı kadar para cezası verilecek. Bu ceza 30 milyon liradan az olmayacak. TCK'mn 480. maddesinde benrtifen hakaret suçlarınm yayın yoluyla işienmesi halindr 6 ay 3 yıl hapis 325 milyon lira para cezası öngöıülecek. TCK'mn 482. maddesinde belirtilen hakaret suçlarının yayın yoluyla işlenmesi durumunda ceza 3 ay 1 yıl hapis, 215 milpolitikacılar yargılamayaz. Basın politikacıları yargılamalıdır" diyen Gürseler, hükümetin basını sürekli karşısına alan davranışlardan kaçınması gerektiğine işaret etti. Gürseler, 200davada 50 milyar lira para cezası istendiğini. bu miktarların hükümetin basını parasal yönden de zor durumda bırakmak istediğini gösterdiğini söyledi. Gürseler şöyle devam etti: "Basın özgürlüğü halkın haber alma. gerçekleri öğrenme özgüriüğiidür. Yapılmak istenen ise halkın gerçekleri öğrenme hakkını yok etmektir. Basını sürekli yalan yon lira para cezası şekiinde oiacak. İsnat ispaılanmazsa yayınlatan hakkında 20100 milyon liraya kadaı ağıı para cezası verilebilecek. Basın Yasası'nın 19. maddesinde belirtüen düzeltme ve cevap hakkına ilişkin suçjarda, cevap şekil şartlanna uygun yayımlanmazsa 35 milyon lira, hâkim kararına ragmen yayından kacınılırsa 510 milyon lira ağır para cezasına hükmolunabilecek. Hâkim karan üzerine yayınlanan cevap ve dıizeltmede şekil karanna uyulmaması durtımunda ise ceza 1029 milyon lira para cezası oiacak. Hâkim karanna rağmen yayımlanmayan ya da şekil şartma uygun yaymlanmayan düzeltme ve cevap haklarında yayının gçciktiği her gün için, günlük yayınlarda her gün için, periyodiklerde her sayı için 2.5 milyon lira para cezası uygulanacak. Basın Yasası'nın 33. maddesinde düzenlenen yasal cinsel ilişkiler ya da küçüklere yönelik cinsel ilişki haberierinde, yasaklara aykın hareket edenlere verilecek para cezası 1030 milyon lira oiacak ve 3 aya kadar hapis cezası verilebilecek. Küçükleri Zarariı Yaymlardan Koruma Yasası'nın bazı maddelerindeyapılan değişiktikterle 1 aydan az süreli mavkutelerin yanı sıra sinema afişi, ilan, fotoğraf, kabanma, poster, kartpostal, takvim gibi basılı eşerler muzır yasağt kapsamınaalmıyor. içinde bulundüğunu savundu. Sökmenoğlu, TRT'nin iktidarın videosu halinden çıkarılması gerektiğini de öne sürdü. Genel kurulda eleştirileri yanıtlayan Adalet Bakanı Oltan Sunguriu, basına verilen cezalarla basının zor duruma düştüğünü ve bu cezalann basının kaldıracağı çapta cezalar olmadığını söyledi. Sunguriu, basının arzusuna ve istemlerine uygun olarak basını korumak için tasarıyı getirdiklerini anlattı. Sunguriu, "Basına bu kanun reddedilsin mi diye sorsam, verecekleri cevap evet olmayacaktır. Bu kanun reddedilirse basın büyük para cezalan ile karşı karşıya kalacaktır. Kabul edilirse rahatlayacaktır" dedi. Adalet Bakanı, basın kuruiuşlarıyla anlaşma sağlanarak getirilen bu hükümleri basına tehdit olarak görmenin insafla bağdaşmayacağını belirıerek muzır yayınla, müstehcen yayının aynı anlama gelmediğini, müstehcenliğip. suç kabul edildiğini anlattı. Bu konudaki Birleşmiş Milletler sözleşmesini de imzaladığımızı bildiren bakan, tasarıda şahsiyet haklarının korunmasırun gözetildiğini kaydetti. Politikacıların da basın hürriyetine ihtiyacı bulundüğunu, kısıtlanmasınm düşünülemeyeceğini bildiren Sunguriu, "Basın hürriyetine saygımız her türlu delille tesvik edilmiştir" dedi. Basınayeni düzenleme getiren tasarılardan ikincisi dün genel kurulda kabul edildi ~~KüLİS MUletvekili ciddiyeti TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası'nda değişiklik yapan yasa tasarısı görüşülürken, ANAP Muğla Milletvekili Latif Sakıcı'mn umursamaz tavrı dikkati çekti. Sakıcı maddeler görüşülürken, dinlemek yerine partili arkadaşlarını ikide bir "Hadi bunu bitirelim artık" diyerek uyarmayı yeğledi. Bu uyanlannın da zaten "Kabul edenler, etmeyenler.. Kabul edilmiştir" hızıyla görüşülen tasarının kendisini salon dışına bir an önce çıkarmaya yetmemesi üzerine Sakıcı oylamalar yapılmadan da elini havaya kaldırarak oy kullanmaya başladı. Bu sırada bir milletvekili "Afedersiniz biraz önce oylayıp kabul ettiğimiz maddeyi anlayamadım" deyince Sakıcı işin uzamasına bozuldu ve "Beni rahatsız etmeyin de ne yaparsanız yapın" diye konuştu. Rahatsız edilmeme mantığı salondaki havayı o denli etkiledi ki sürekli "kabul" oyu kullanmaya alışkın.ANAP'lı milletvekilleri daha sonra SHP'li Fual Alalay'ın sıkıyönetim yasasındaki değişiklik önerisinin göruşülmesi sırasında da yanlış oy kullandılar. ANAP İzmir Milletvekili Burhan Cahit Gündiiz arkadaşlarını uyarıp yanlışlığı anlatınca ikinci kez oylama yapıldı ve ANAP'hlar bu kez ellerini Atalay'ın önerisinin reddedilmesi yönünde kaldırdılar. ANAP'lılann hayır demesi ve bu sözcüğe alışmaları çok zor görünüyor. haber yazan, uydurma haber veren bir kunım olarak göımek, suçlamak yanlıştır. Her kurumun diizeyi hemen hemen aynıdır. Basın özgürliiğünü düşünce özgiirlüğü çerçevesinde görmek gerekir. Kendisine göre basın yaralmak îsteyenlerin sonu hiisran olmuştur. TRT'nin tek yanlı yayın yapması, basının kısıtlanması bu kurumlan güvenilir olmaktan çtkarmaktadır. ' SHP grup sözcüsü bir yandan kâğıda zam yapılırken diğer yandan TRT'nin reklam ücretlerine zam yapmamasımn dikkat çekici olduğunu belirterek "Yapılmak is tenen halkın lek yönlu şartlandınlmasıdır" dedi. ANAP grubunun görüşlerini açıklayan Mehmet Onur konuşmasında, tasarıyla getirilen düzenlemeleri anlattı. Basının kamu görevi yaptığını ve hür olduğunu kaydeden Onur, "Basın hiirriyeti diğer hürriyetlerin leminalıdır" dedi. Onur, basının fonksiyonlarını iyi ve süratli bir şekildc yerine getirebilmesi açısından yeni düzenlemeler gerektiğini de sözlerine ekledi. DYP grubu adına konuşan Murat Sökmenoğlu ise serbestçe haber alınamayan bir ülkede demok rasiden söz edilemeyeceğine dikkat çekerek halkın doğruları bilmesinin en doğai hakkı olduğunu ve bunun demokrasinın işlemesi için $art olduğunu söyledi. Temeli güdümlü, ancak görünüşü demokratik uygulamalarda doğruları bilme hakkının ne ölçüde geçerli olduğunun tartışılabileceğini belirten Sökmenoğlu, doğruların bilinmediği ülkelerde tercihlerin isabetşiz olacağjnı kaydetti. DYP grup sözcüsü, hür basından ve eleştiriden rahatsız olan hükümetin TRT'yi tekeline aldığını, kâğıt mekanizması, ilan politikasıyla basına zincir vurma gayreti Saygı duruşu tartışması Başbakan, 10 bakan ve eskiyeni iktidar muhalefet milletvekilerinden oluşan Alanya Sultaneli'ndeki yazlık villaların inşası için kurulan Kargı Yapı Kooperatifî'nin genel kurulu geçen hafta cuma günü ANAP grup toplantı salonunda yapıldı. Divan başkanlığım eski Adalet Bakanı Necat Eldem'in yaptığı genel kurulda, saygı duruşu yapılıp yapılmaması tartışma konusu oldu. Eldem, gündem gereği konuşmacılara söz verdiği sırada, DSP'li eski milletvekili Sururi Baykal ayağa kalkarak Atatürk ve şehitler için saygı duruşu yapılmasını istedi. Eski ANAP milletvekili Şerafettin Toktaş, parti kongresi yapılmadığını, bu nedenle saygı duruşuna gerek olmadığını belirtti. Eldem, tartışmalar sürerken, genel kurulu izleyen hükümet komiserine konuyu danıştı. Bazen yapılıp bazen yapılmadığı yanıtını alan Eldem, gene de Baykal'ın uyansını dikkate alarak, genel kurula katılanları saygı duruşuna çağırdı. Genel kurulda aynca, villalann yanıbaşlarmda yer alacak olan sosyal tesislerden milletvekillerinin nasıl öncelikli yararlanabilecekleri konusu da tartışıldı. Hatta yapılacak tenis kortlarından yüzme havuzlarından milletvekillerinin öncelikli olarak yararlandırılmaları istendi. Eski A N A P milletvekili Rezzan Şahinkaya ise inşaatlar sürerken, tropikal bitkiler dikileceğini söyledi. Eski bakan, yeni komisyon başkanı Vehbi Dinçerler Şahinkaya'nın bu sözlerinden hoşnut kalmış olmalı ki, Rezzan Hanım'ın yönetime girmesi için kulis yaptı. Ve sonunda Şahinkaya kooperatif yönetim kuruluna seçildi. UNDEM • Genel kurul gündeminde bulunan pasaport yasasını değiştiren tasan, ateşli silahlar ve bıçaklarla diğer aletler hakkında yasayı değiştiren tasan ile kaçakçıhğın men ve takibine ilişkin yasada değişiklik öngören tasan görüşülecek. • Milli Eğitim Komisyonu'nda Curnhurbaşkanınca veto edilen YÖK Yasası'nda değişiklik öngören yasa ele alınacak. Komisyonda ayrıca ptofesyonel futbol yasa tasarısı da görüşülecek. • İçişleri Komisyonu'nda uzman jandarma yasa tasarısı ile nakdi tazminat yasa tasansıelealınacak. • Bütçe komisyonunda Adalet Teşkilatını Güçlendirme Fonu kurulması ile ilgili tasarı ile malüllerle, şehit, dul ve yetimlere tekel ürünlerinin satışından pay verilmesi hakkında tasan görüşülecek. • KİT Komisyonu'nda TKİ, Sümerbank, TEK ve TAEK'in 1986 yılı hesap ve işlemleri ele alınacak. ANAP'lılar Meclise gelmeyince ilk kez bir tasarıyı reddettiler Muhalefetten "yüıngolü" DGJff Yasası'nda değişiklik yapan lasan, muhalefetin oylanyla reddedilince, Adalet Komisyonu Başkanı Alparslan Pehlivanlı genel kurulda olay çtkardı. Oylamadan sonra Meclise gelen ANAP'hlar birbirlerine "Reddedilen tasan önetnli bir şey miydi bari?" diye sordular. ANKARA (.Cumhuriyet Bürosu) İktidaı partisi milletvekillerinin İstanbut'daki cenaze törenine katılmalan nedeniyie muhalefet birleşerek, dün TBMM'de ilk kez bir yasa tasansıru reddetti. Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Yasa'yı değiştiren tasan SHP ve DYP'Iilerin oyları ile reddedilince, ANAP'lı Adalet Komisyonu Baskaru Alpaslan Pehlivanlı genel kurulda olaylara yol açtı. Pehlivanli, kürsüye yürüyerek, biriesimi yöneten SHP'li başkanvekili Hüdai Oral'a bağırdı. Bunun üzerine SHP'li Kamer Genç ve arkadaşlan Pehlivanlı'nın üzerine yürtidüler. Araya girenler olayın büyümesini önlediler. Başbakan Turgut Özal'ın annesi Hafize Özal'ın cenaze töreni nedeni ile ANAP'lıların büyük bölümü tsıanbuTa gittiği için dün genel kurulda çoğunluk muhalefet millervekillerinin katılımıyla sağlanabildi. Gündetn dışı konuşmalardan sonra geçen hafta göruşülmesi tamamlanan, ancak oyiaması yapılamayan bazı yasalarda değişiklik öngören tasanmn oylamass hükümet ve kotnisyon genel kurulda bulunmadığı için yapılamadı. Genel kunılda daha sonra DGM Yasası'nı değişürerek 8 ildeki DGM'nin yarg» çevresini genişleten ve DGM'lerin görevine giren suçları ihbar edenlerin hüviyetlerinin nzalan olmadıkça açıklanmayacağını öngören yasa tasansının görü^ülmesine geçildi. Adalet Bakanı Ollan Snngurhı ile Komisyon Başkanı Alpaslan Pehlivanh yerlerini aldıktan sorıra Başkanvekili Orai. ta&arıyla ilgili komisyon raporunun okunup okunmamasını oya sundu. Ancak genel kuruldaki üyeierin yanlı; anlamaları sonucunda oylama 3 kez tekrarlanınca Pehlivanh başkanın tutumunu elestirdi. Hüdai Orai, tasarının tümü üzerinde gmplardan söz isteyen oiup olmadığını sordu. Hiçbir grup sözalmayınca lasarııun tümünü oyladı. Bazı ANAP'lılann Istanbul'dan dönerek genei kurula geimelerine karşm sabnda SHP ve DYP'H üyelerin sayısı çofunlukta bulunduğundan tasanmn maddelerine geçilmesi muhalefet oylan ile reddedildi. Oturuma ara verilmesinden sonra ANAP'lı yörteticiler Meclis kulisinde toplanarak durumu deSerlendirdiler. Alpaslan Pehlivanlı o sırada genel kurulda bulunmayan ANAP grup başkanvekillerine itirazmı anlatırken, "Karar yeterli sayısının bulunmadıgını söyleyip itiraz ettim duymadı. Sonra da vakit geçli gerekçesiyle itirazımı dinlemedi" dedi. Görü>ü sorulan ANAP TBMM Başkanvekili Abdulhalim Aras, tasarının tekrar görüşülemeyeceğini söyledi. Pehlivanlı, itirazının tutanaklarda olduğunu söyleyince, tutanakların incelenmesine karar verildi. Usul hakkında tartışma açılmasının istenmesi önerisi ortaya atıhnca bu kez, ANAP'ın karar için yeterli sayısının da olmayabileceği ortaya çıktı. Bunun üzerine ANAP İstanbul Milletvekili Resit Clker. "Grup salonuna geçip arkadaşlarımızı sayalım" dedi. ANAP grup başkanvekilleri Haydar Özalp ve Mükerrem Taşçıoğlu bu öneriyi kabul etmediler. Bu sırada Bayındırlık vc İskân Bakanı Safa Giray da "Kuliste milletvekili olmayan herkesi dışan çıkaralım. Milletvekilleri genel kurula girmeyip burada konuşuyorlar" dedi. Taşcioğlu, bu öneriye de karşı çıkarak Pehlivanlı'ya, "önemli bir kanun muydu reddedilen" diye sordu. Pehlivanlı. '•Önemli degîl canım"' yanıtını verdi. Taşçıoğlu, " O zaman boyle kalsın" diyerck yeniden görüşme istenmeyebileceğini söyledi. 'Ifedeksubay uygulaması k ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Milli Savunma Komisyonu üyeleri, Milli Savunma Bakanlığı'na "yedeksubay askerlik hizmetinin kaldınlması", bunun yerine yüksek tahsilli insanların Türk Silahlı Ku\"\etleri'nde potansiyel bir güç olarak kullanılması önerisini getirdiler. Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, önceki gün TBMM Milli Savunma Komisyonu üyelerini bakanlığa davet etti ve onlara bakanlığın çalışmalanyla ilgili brifıng sundu. tlk bölümü basına açık olarak yapılan toplantının daha sonraki bölümünde, Milli Savunma Komisyonu üyeleri bakanlığa çeşitli öneriler getirdiler. Edinilen bilgilere göre, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı emekli orgeneral, ANAP Milletvekili Recep Ergun, bakanlığa şu öneriyi getirdi: "Bizim yedeksubay mevcudumuz kaynak olarak öyle anlaşılıyor ki, ancak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyacını karşılayacak. Kaynak fazlası olup da bedelli askerliğe ayrılma söz konusu olmayacak. Bu en azından birkaç yıl itibarıyla böyle. Bunun asıl nedenlerinden bir tanesi, gençliğin büyük bölümünün yüksek tahsile yönelmesi ve yedeksubay adayı olmalarıdır. Bunların hepsinin aynı potada değerlendirilmesi söz konusu mu? Yedeksubaylık hakkının kaldınlması, yani behemahal yedeksubay olma ya da yedeksubay olmayanın dahi kısa süreli 8 ay askerlik hizmetinin kaldınlması söz konusu mu? Asıl vurucu kuvvet yüksek öğrenim görmüş olanlardır. Tahsili var, kültürü var. Bizler de silahlı kuvvetler olarak modernizasyona gidiyoruz. Modern silahı kullanabilecek güç budur." Tunceli9niıı volları SHP Tunceli milletvekili Kamer Genç, bir köşe yazarının, "Tunceli'de kapalı köy yolu olmadığı" biçimindeki yazısına çok bozuldu. Genç, TBMM'de karşılaştığı herkese Tunceli'de birçok köyün yolunun kapalı olduğunu anlatırken, ANAP Grup Başkanvekili Haydar Özalp, "Sen gazetecilere inanmıyor musun?" diye takıldı. Genç, Özalp'e "Havadan helikopterle gezip haber yazmakla olmuyor. İnanmıyorum böyle yazan gazeleciye. İsterseniz gelin gidip bakalım" karşılığını verdi. Anlaşılan Genç seçmenlerine kavuşabilmek için yaz günleTİnin gelmesini bekleyecek. Danışma Meclisi daha demokratikti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Gaziantep milletvekili ve Danışma Meclisi üyesi Mehmet Akdemir'e göre "Danışma Meclisi'nin iç çalışmaları TBMM'den daha demokratik" idi. Akdemir, 12 Eylül döneminde DM'de yer alan bir politikacı olarak "12 Eylül yeni politikacı tipini ortaya koyamadı" diyor. Danışma Meclisi üyelerinden çoğu politika dışında kalırken, halen TBMM çatısı altında siyaset yapan DM üyelerinin altısı ANAP'ta, ikisi SHP'de, biri de DYP'de. Bu DM üyelerinden biri olan Mehmet Akdemir, bir karşılaştırma yaptığında DM'yi TBMM'ye göre, iç işleyişi açısından daha demokratik buluyor. Akdemir'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: " DM ile TBMM'yi karşılaştınrsanız, sizce hangisi daha demokratik çalışıyordu? AKDEMİR Meclisin yapısı ve seçimi itibarıyla DM'yi demokratik kabul etmek mümkün değil. SöYLESİ Kooperatife sıkı denetim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kooperatifleri sıkı denetim altına alarak kooperatif dolandırıcılıklannı önleme>i amaçlayan yasa tasarısı, TBMM Sanayi, Teknoloji ve Ticaret Komisyonu'nda kabul edildi. TBMM tatile girmeden önce genel kurulda görüşülüp yasalaşması beklenen tasan ile kooperatiflere ortak kaydetmek için verilecek ilanlarda yanıltıcı bilgi yer alması yasaklanıyor. Kooperatifler Yasası'nda değişiklik öngören tasarıyla kooperatif yönetic'lerine de bir aydan 2 yıla kadar hapis, 50 bin liradan 1 milyon liraya kadar para cezaları getiriliyor. Tasarıya göre yapı kooperatiflerinde konut, işyeri ve ortak sayısı genel kurulca belirlenecek. Yönetim kurulu bu sayının üstünde ortak kaydedemeyecek. Kooperatif üyeleri ortaklıklarını başkalarına devredebilecek. Tüzüğe aykırı bir durum olmaması durumunda yönetim kurulu bu devir işIemini kabul etmekten kaçınamayacak. Kooperatif genel kurullarına ortaklann en az 1/4'ü şahsen ya da temsilen katılacak. Yönetim kurulu üyeleri kooperatifle ilgili konularda bizzat ticari işlem yapamayacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kooperatiflerin aidıkları kredilerin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını denetleyecek. Kooperatiflere sıkı denetim öngören tasarıyla siyaset yasağı da getiriliyor. Buna göre, kooperatifler siyasi faaliyetlerde bulunamayacak, partilerden yardım alamayacak ve siyasi partilerle organik ilişki kuramayacak. Tasarıda kooperatiflere siyaset yasağı zararlı faaliyetlerle birlikte değerlendiriliyor. Tasarı uyarınca kooperatife fazla ortak alanlara, çıkarma'kararı kesinleşmeyenlerin yerine ortak kaydedenlere ve genel kurulun vermediği yetkileri kullananlara 3 aydan 2 yıla kadar hapis, 100 bin liradan 1 milyon liraya kadar para cezası verilecek. Eski DM üyesi, yeni ANAP milletvekili Mehmet Akdemir Danışma Meclisi'nin iç çalışmalarmın TBMM'den daha demokratik olduğu kanısmda. Akdemir, DM'ye 'askerlik gibi bir vatan görevi olduğu için geldiğini, sonra kendisine gelen çeşitli önerileri değerlendirerek ANAP'lı olduğunu söylüyor; Ama DM'nin Meclis içi çalışmaları TBMM'ye göre çok daha demokratikti. Demokratik bir şekilde kurulmadığını söylediğiniz DM'de neden yer aldınız? AKDEMİR Esasen DM'ye büyük bir ısrarla geldim. O zamanki Gaziantep Valisi Fikret Koçak bana, 'Bu askerlik gibi bir vatan görevidir' diye ısrar etti. Türkiye kötü bir durumdaydı. Ülkede sosyal banş tamamen bozulmuşlu ve ben buna belki bir katkım olur diye son gün son saatte çıkıp geldim. Pişman değilim. DM demokratik çalışıyorsa, istediklerinizi gerçekleştirebildiniz mi? AKDEMİR Genel kurul içindeki çalışmaları, kendi iç işleyişi demokratik demiştim, ama netice itibarıyla bizim dediğimiz MGK'nın karan ile gerçekleşiyordu. DM komisyonlannın kuruluş şekli yasalann genel kurulda görü şülme şekli hele hele şu andaki Meclisten, partilerden çok daha demokratik denebilir. Her kişi, her yasa üzerinde istediği anda, istediği kadar konuşabiliyordu. Ama şimdi partilerin bir disiplini var ve herkes grup karanyla konuşma yapabiliyor. Halbuki DM'de böyle değildi. Siz anayasaya. DM'de kabul oyu vermiş bir kişi olarak şimdi değiştirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? AKDEMfR Tabii ihtiyaç doğdukça değişiklik yapılabilir. Anayasanın benim beğenmediğim yerleri de vardı. Nitekim anayasa görüşmelerinde özellikle işçi hakları konusunda büyük mücadelem oldu. Ama bir maddesine karşısımz diye anayasanın bütününe karşı çıkılmaz. Içerisinde kabul edemeyeceğim maddeler olmasına rağmen, yüzde 51'in üstünde beğendiğim yerleri olduğu için 'evef dedim. DM'den sonra ANAP'ı seçtiniz? neden AKDEMİR DM bittikten sonra bana MDP, H P ve ANAPtan teklif gelmişti ve fiilen siyasete girmeyeceğimi söylemiştim. Ama burada çok beğendiğim Hasan Celal Güzelfiey'in ısrarı olunca kabul ettim. Ben milletvekilliğini amaç, hatta particilik şeklinde anlamıyorum. Milletvekilliği hizmette bir araçtır. Yani siz ANAP'lı misiniz? değil AKDEMİR ANAP'lıyım. ANAP'ın çok şeylerini beğeniyorum. Bu ANAP'ın bazı görüşleri ile uyuşmadığınız anlamına mı geliyor? AKDEMİR Uyuşmuyorum diye bir şey yok. Hiçbir kişinin, mesela SHP'deki arkadaşların görüşleri yüzde yüz partileri ile uyuşuyor mu? ANAP'ta bazı davranışlar bana da ters geliyor. Mesela, ittifak grubu, gruplaşmalar deniyor, Halbuki bir felsefe varsa bu bir tanedir. Meclis tatili 1 h aziraııda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM bayramdan sonra bir hafta süreyle gece gündüz çalışacak ve I haziranda tatile girecek. Danışma kurulunda varılan karar uyarınca, TBMM bayramdan sonra 24 mayıs sajı günü SHP'lilerin hazırladığı KlT'lerin özelleştirilmesi, DYP'Iilerin hazırladığı sanayileşme konusundaki Meclis araştırması ve genel görüşme önergeleri ele alınacak. TBMM Genel Kurulu 25 mayıs çarşamba gününden itibaren aralıksız çalışacak. Sabah saat 10.00'da başlayacak genel kurul toplantıları gerekirse gece de devam edecek. TBMM Genel Kurulu cuma ve cumartesi günleri de çalışacak. TBMM'nin tatil öncesi yapacağı aralıksız çalışma sırasında gündemdeki yasa tasarı ve önerilerinin çıkarılması amaçlanıyor. Bu tasarı önerileri arasında çalışma yaşamıyla ilgili yasa değişiklikleri, adalet fonu tasarısı, basın yasasında değişiklik öngören tasan, uzman jandarma yasa tasarısı, özel sektöre otoyol izni veren tasarı. TSK Personel Yasası'nda değişiklik öngören tasarı, hayali ihracatçılara hapis cezasını kaldırarak para cezası getiren yasa tasarısı, malüllerle şehit dul ve yetimlerine Tekel Urünleri satışından pay verilmesi hakkındaki yasa tasarısı, Odalar Birliği Yasası'nda değişiklik öngören tasarı, icra iflas yasasında değişiklik yapan tasarı, kooperalifler yasa tasarısı, Bakanlar Kurulu yetkilerinin bazı kuruluşlara devredilmesi hakkında yasa tasarısı bulunuyor. Komisyonda milletvekiüne azar Milli Savunma Komisyonu 'na hükümet temsilcisi olarak katılan Hâkim Tuğamiral Enver Tuğ, eski Ankara Sıkıyönetim Komutam Recep Ergun'un görevi sırasında savcılara müdahale ettiği iddialanna değinen SHP'li Erdoğan Yetenç'e "Köşe yazarlarımn yazılarım okursanız böyle söylersiniz" diye bağırdı. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Sıkıyönetim mahkemelerinde görülmektc olan davaların sivil yargı organlanna devredilmesine ilişkin yasa önerisinin göruşülmesi sırasında Milli Savunma Komisyonu Başkanı Recep Ergun, Sıkıyönetim Komutanlığı yaptığı döneme ilişkin iddiaları yanıtladı. Ergun, "Bunlar benim bu şerefli yolu seçmemi çekememelerinden kaynaklanıyor. Baştan aşağı yalandır" dedi. Ergun, sıkıyönetim komutanlarırun mahkemelere etkisinin olmadığını savundu.' SHP Diyarbakır Milletvekili Fuat Atalay'ın 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'nın değiştirilerek askeri mahkemelerde halen görülmekte olan davaların sivil mahkemelere devredilmesine olanak sağlayan yasa önerisi dün TBMM Milli Savunma Komisyonu'nda görüşülerek reddedildi. Başbakan Turgut Özal, öneriye ilişkin komisyona gönderdiği yazıda, askeri mahkemelerin savunma hakkınî zedelemeden yargılamayı çabuklaştırdığını belirterek, "Bu davaların sivil mahkemelere gönderilmesi yargılamayı kesintiye uğratır ve sonuçlandınlması uzar. Devir işlemi birçok davanın zaman aşımından düşmesi sonucunu doğurur" görüşünü savundu. Öneri sahibi Fuat Atalay da Başbakanın öneriye karşı gönderdiği yazıya ilişkin görüşünü açıklarken, Türkiye'nin demokratikleşme çabalarıyla sıkıyönetim mahkemelerinin sürmesinin çelişki olduğunu belirterek, bu yargıiamaların yeni onaylanan Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de aykın olduğunu öne sürdü. Hükümet temsilcisi hakim. Tuğamiral Enver Tuğ eleştirileri yanıtlarken, sert bir ifadeyle, "Binlerce klasöriiik davalar adliye mahkemelerine devredildiğinde hangi hâkim bunları anlayıp dava acacak? Bunun anlamı davaları zaman aşımına uğralıp suçlulan serbest bıraktırmaktır" dedi. SHP Manisa Milletvekili Erdoğan Yetenç görüşünü açıklarken, özel mahkemeler kurulmasmın verilen cezaları şaibe altında bırakacağını belirterek, "Kaldı ki Sayın Başkan, sizin de bir hakime etkide bulunduğunuz bir gazetede yazıldı ve siz onu lekzip etmediniz" diye konuştu. Recep Ergun, Yetenç'in Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı yaptığı döneme ilişkin eski Ankara Sıkıyönetim Askeri Savcısı Albay Nureltin Soyer'in gazetemizde yayımlanan açıklamalanna ilişkin sözlerine şöyle yanıt verdi: "Sıkıjönetim komutanları suçlu ve mahkeme arasında bir köprüdiir. Mahkemeyle bir ilgisi yoktur. Gazetede geçen hadisede mühendis odalarında >apılan bir aramada belgeler bulunmuştu, uç muhendisin tutuklanması isleğiyle hemen savcılığa gönderdik, serbest bırakıldı. İtiraz ettik, 2 sayfa gerekçe gönderdik. Yine serbest bırakıldı. Savcı arkadaş, 12 gün gazetede pehlivan lefrikası yayınladı, ben yarıın sayfa cevap verdim. Bu baştan aşağı yalandı. Gönderdiğimiz gerekçeye rağmen, tek ciimleyle 'Tutuklama isteği reddedilmiştir' cevabı verdiler. Bunun üzerine savcı arkadaşa, 'Neyi noksansa onu söyleyin, gerekçeniz yok' dedim. O da, 'Ben size gerekçe bildirmek zorunda değilim' cevabını verdi. Baştan aşağı saptırmadır. Şahitlerim var. Daha birçok cazip görevler varken bu şerefli yeri seçmemi çekemiyoriar. Zaten serbest bıraklıklan üç mühendis ertesi gün kaçtı ve Almanya'dan Türkiye'ye bildiriler gönderdiler. Allah billah aşkına, iki kişinin söylediklerine bakmayın, ben 200 hâkim ile birlikle çalıştım, onlara sorun." Tuğ da Erdoğan Yetenç'e yanıt vermek istedi. Recep Ergun, Tuğ'a söz vermeyincesinirle, "Askeri hâkimler bağımsızdır. Köşe yazarlannın yazılarım okursanız böyle söylersiniz" diye bağırdı. Yasa önerisi oylanarak reddedildi. Pancar için avans bayramdan sonra Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürü Orhan Özozan pancar üreticilerine bayramdan sonra dekar basına 10 bin lira ödeme yapılacağını açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Pancar ekicilerine avans ödemeleri Ramazan Bayramı'ndan sonra yapılacak. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürü Orhan Özozan, tüm Türkiye'de avans ödemelerine bayramdan sonra başlayacaklarını ve dekar başma 10 bin lira ödeme yapacaklarını bildirdi. Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş:nin 1986 yılı hesapları, KİT Komisyonu'nda görüşülerek ibra edildi. Genel Müdür Özozan yaptığı sunuş konuşmasında, ekicilere bu yıl dekar basına toplam 30 bin lira avans ödeneceğini bildirdi. Özozan'ın verdiği bilgiye göre, geçen yıl dekar basına ilk ve ikinci taksit olarak 5'er bin lira, üçüncü laksitle ise 6 bin lira olmak üzere toplam 16 bin lira ödenmişti. Genel Müdür, pancar bedeli ödemelerinin Türkiye'de en iyi şekilde yapıldtğını, Avrupa ülkelerinin de önünde bir uygulama yürütüldüğünü bildirdi. Pancar tohumunu, ilaç ve mücadele araçlarım parasız olarak ekiciye sağladıklannı belirten Özozan, yüzde elliye varan ayni ve nakdi kredi temin ettiklerini anlattı. Pancar ürünü almmadan, üreticiye ürün paıasının yüzde 60'a yakın kısmını ödediklerini anlatan Genel Müdür, geçen yıl toplam 290 milyar lira tutarındaki ödemenin 200 milyar liralık bölümünün yıl içinde, 90 milyar lirasının da ürün alındıktan sonra ödendiğini belirtti. Özozan, Türkiye'nin dünyada şeker üretimi bakımından 17. sırada olduğunu, üretimdeki payının da yüzde 1.4 dolayında bulunduğunu belirterek pancardan şeker üretiminde ise Türkiye'nin üretici ülkeler arasında 7. sırada bulundüğunu söyledi:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle