23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 MAYIS 1988 •*•• HABERLERİN DEVAMI CÜNEYT ARCAYUREK CUMHURİYET/13 ARDENDAKI JS2SL OLAYLARIN Kanuni'nin türbesi yakınındaki hanedan mezarlığına defnedildi ortamında tutmayı istiyor. Cumhurbaşkanının kimi gazetecilere söyledıği gıbi, 12 Eylül tartişma(Baştarafı 1. Sayfada) sının açılmaması, bir oldu bittinin . Bu olayı, öliim acısma bağla kaşınıp yara halıne getirilmemeyarak görmezlikten gelemeyiz. sini dilemek çok zor. 12 Eylül ve sonrası bütün öğeTürkiye'nin bugünii ve yarını sorunlarla yüklüdür. 12 trilyon iç leriyle ortaya serilmedıkçe araborcumuz vardır. Güneydoğu'da mızda yaşayan belli başlı isimlebirkaç giin içinde onlarca yurt rinin gerçek kimliklerini nasıl antaşımız aynlıkçt çeteler taraftn layacağız ya da o günlere gelından öldürülmüştür. Dış borcu mesindekı koşulları en yetkıli muz 40 milyar dolar düzeyinde ağızlar bilmediğimiz belgelerle dir. Buyıl 7.3 milyar, 1989'da 7.2söylemezse, titızlendiğimiz "tarimilyar, 1990'da 7.5 milyar ve hi yazmak" ilkesinı nasıl ışleteceI99l'de 7.3 milyar dolar ödeme ğiz? yapmak gerekmektedir. Demek 12 Eylül öncesi ve sonrasını kaki dört ytlda yaklaşık 30 milyar mu vicdanı tüm belgeleriyle öğdolar ödeme yükü altındayız. renmedikçe tartışmaları kesme Ekonomideki ağır yük yoksul çağrısının anlamı da yok, olanahalkın sırtına vurulmuştur. Üst ğı da. Demirel, kişiliğıni yakan üste yapılan trilyonluk zamlar kendince haklı nedenleri elbette halkın dayanma gücünü tüket o günlerın askersivil yöneticilerimiş, öfkesini ve tepkisini yoğun nin davranışlannı açıklayarak söylaştırmıştır. Başbakan Özal'ın aıleyecek. Yanıtları olacak, gerçeklesine ilişkin söylentiler de gün leri kıyaslayarak öğreneceğiz. geçtikçe yoğunlaşmakta, iktida Cumhurbaşkanı, 12 Eylül öncesırın üstünde koyu bir gö'lge oluş nin kimi belgelerıni son günlerde maktadır. kıyısından köşesmden gazeteciBu durumda Başbakan'ın an lere gösteriyor, söyluyor. Bütün bu nesini bir hükümet kararnamesi belgeler neden Sayın Evren'in çıkartarak Süleymaniye Camısi ölümünden sonra yayımlanacağı avlusuna gömmesi, iktidann ba bildirilen "anılarına" hapsedilışında dengesizliğin ağır bastığı yor?.. Şayet 12 Eylül olumlu olumm göstermektedir. suz yönleriyle anlatılacaksa, belEğer ülkede her şey güllük gü gelı belgesiz tüm gerçekler devlistanlık olsaydı, bu davranış bi letin çıkaracağı bir kitapta yer alçimi yine tepkileri uzerine çeke malı. Askeri dönem liderinin aracekti. Süleymaniye Camisi avlu mızdan ayrıldıktan sonra yayımsuna gömülmek için Hafize lanacak anıları ile yeniden başlaözal'ın ötekiyurttaşlardan ne ?/ yacak tartışmada doğruyu bulmabi ayncalığı oiduğu Cumhuri ya yarayacak yanıtlar kuşkusuz • yet Türkiyesi'nde sorulacakn. alınamayacak. Hele anıların kişıANAP hükümetinin bu yolda sel yorumlarla desteklenen üslukararname çıkarmasımn anlamı bu dikkate alınırsa ülkenin siyaaraştınlacaktı. Türk ulusunun sal ve ekonomik yasamına darbegözbebeği olan biranıt caminin, ler, damgalar vuran bir dönemi taÖzal ailesinin özel mezarlığı ol rafsız gözle anlaşılır hale getirmadığı söylenecekti. mek tümüyle güçleşecek. 12 EyAncak bir Başbakan düşünün lül, yapanların kişisel anılanyla ki kardeşini, yeğenlerini, yakın değil, devletin elındeki belgelerin larını, oğlunu; devlet bakanı, ba ilk fırsatta yayımlanmasıyla sağkan, damşman olarak devletin lık.lı bıçimde tartışılabılir. yüksek koltuklarma oturtiuktan Demırel'ın'böyle bir dileği var sonra ölen annesini bir hükümet mı, bilemiyoruz. Ne var ki Demikararnamesi çıkartarak Süley rel, elındeki belgelere bakarak 12 maniye'ye gömdürüyor... Eylül tartışmasına girmeye istekHayır... li olduğunu saklamıyor. Hatta "ArBu davranış neyaşam için ge tık Çankaya ile bir konuda aynı çerli olabilir, ne de ölüme yakı seviyede' bulunuyoruz. O veya şabilir. •* * ben açıklamalar yapanz. sönunda gerçekler neyse ortaya çıkar" demeye getiriyor. GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) Anne Özal toprağa verildi İştaııbul Haber Servisi Başbakan Turgut Özal'ın annesi Hafize Özal, dun Süleymaniye Camisi'nde kılınan oğle namazından sonra, cami avlusunda, Kanuni Sultan Sıileyman'ın türbesinin yanındaki Osmanlı hanedanına ait mezarlann bulunduğu kabristanda toprağa verildi. Cenaze törenine başta Başbakan Turgut Özal ve kardeşleri eski bakanlardan Korkut Özal ile Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal olmak üzere bakanlar, milletvekilleri, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, işadamlan, yüksek bürokratlar ve çok sayıda yurttaş katıldı. DYP Genel Başkan'ı Süleyman Demirel ıse çelenk gondermekle yetindi. Cenaze törenine, Hafize Özal'ın vasiyeti uzerine çok • az sayıda çelenk gönderilirken, Türk Eğitim Vakfı, Türk Milli Kultur Vakfı, Hak Yol Vakfı, Malatya Eğitim Vakfı ve Türk Diabet Cemiyeti ve Vakfı gibi "hayır kurumlarf'na bağışta bulunuldu. Önceki gun tedavi edüdiği Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde ölen Hafize Özal'ın cenazesi İstanbul Buyukşehir Belediyesi'ne ait cenaze aracıyla Süleymaniye Camisi'ne getirildi. Uzerine ANAP milletvekilı Leyla Yeniay Kascoğlu'nun eşi Mustafa Köseoğlu'na Suudi Arabistanlı bir şeyh tarafından hediye edilen Kâbe'nin el ör1 güsü örtüsu örtülen Hafize Özal ın tabutu, geniş guvenlik onlemleri altında musalla taşırıa kondu. İstanbul Valisi Cahil Bayar ile 1. Ordu Komutanı Orgeneral Doğan Gureş, torene gelenleri kapıda karşıladılar. Başbakan Turgul Özal, saat 12.50'de beraberinde kardeşi Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal ve kardeşi Korkut Özal'la birliktc Sulevmaniye Camisi'ne geldi. özal'ın gelişi sırasında çevik kuvvete bağlı polisler, kalabalığı iteleyerek yol açarlarken, Özal, tabutun yanından geçerek öğle namazını kılmak uzere camiye girdi. Özal'ın camiye girişi sırasında kapıyı tutan polis, gazetecileri içeriye almadı. Öğle namazının kılındığı şırada SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, törene geldı. Başbakan Turgut Özal, kardeşi Korkut ÖzaPla 6irlikte tabututı başına geldi. Adem Erim, cenaze namazından once, "Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?" diye sorduktan sonra şu konuşmayı yaptı: "Merhum Hafize Özal hanımefendi valide, Türkun ruh kökune, tarih kütüğüne kayıtlı bir öğrenen, öğreten olarak bu dunyada idamei hayat etti. Amel defterini kapatmayacak hayati evlatlar bırakmanın huzuruyla hayata gozlerini kapatlı. Muhteşem tarihimizi Suleymaniye'den seyrediyoruz ibretle. Süleymaniye Camii'nin ınübarek gölgesine defnedilecek olan Hafize Özal anamıza haklarını helal ediniz." Cenaze namazının kılınmasından ve duanın yapılmasından sonra tabut eller uzerinde Kanuni Sultan Süleyman Turbesi'nin yanındaki Osmanlı hanedanının mezarlığının bulunduğu avluya göturuldu. Ç o i k kuvvetin Özal ailesi bakanlar ve milletvekilleriyle belediye başkanlanndan başka kimseyi içeriye almadığı ANAP İstanbul İl Başkanı Eymen Topbaş'ın ise özellikle yuksek sesle çağrıldığı görüldü. Cenaze töreninde Hafize Özal'ın vasiyetiyle çelenk yerine bazı vakıflara bağışta bulunuldu. Türt Eğitim Vakfı, Türk Milli Kultür Vakfı, Hak Yol Vakfı, Malatya Eğitim Vakfı ve Turk Diabet Cemiyeti ve Vakfı'na 50 milyon liraya yakm bağışta bulunulduğu oğrenildi. Cenaze töreni için THY Ankara'dan iki özel uçak kaldırdı. Özel uçaklarla İstanbul'a gelen 140 kişinin arasında, Bakanlar Kurulu üyeleri, milletvekilleri, ANAP Genel Merkez yoneticileri, partililer ile YÖK Başkanı Ihsan Doğramacı, Ankara Valisi Saffet Ankan Bedük, Ankara Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy, Ankara Emniyet Müdurü Mebmet Ağar, TRT Genel Müdürü Cem Duna da bulunuyordu. Cenaze törenine Vehbi Koç, Erdoğan Demirören, Halit Narin, Nuh Kuşculu. Niyazi Adıguzel, Nejat Eczacıbaşı gibi işadamlarının yanı sıra çok sayıda üniversite öğretim görevlisi, belediye başkanı, Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Abdülhamit Naje ve kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı. Cenaze töreni sırasında Gönenli Mehmet Efendi ile DGM'de "laikliğe aykırı propaganda yapmaktan" yargılanan Mahmut Usta Osmanoğlu (Mahmut Hoca) tabutun vanında durdular. SHP'li Anadol'un tepkisi Süleymaniye'ye defin yasalara aykırı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) SHP İzmir Milletvekili Kemal Anadol, Hafize Özal'ın Nakşibendi tarikatı şeyhi Mehmet Zait Kotku Efendi'nin yar.ına gömulmesinin yasalara, cumhuriyet devrim yasalarına ve Umumi Hıfzıssıhha Yasası'na aykın olduğunu belirterek kınadı. Anadol, Bakanlar Kunılu'nun böyle bir karar vermesi, içilen milletvekili andına aykındır. Cumhurbaşkanı da bu kararnameyi onaylamışsa, bu da Cumhurbaşkanlığı andına aykındır. Cumhuriyetin temel ilkeleri kökünden zedelenmistir" dedi. Atatürk döneminin Devrim yasalanndan olan 667 sayılı yasaya göre "şeyh" sıfatım taşıyan kişinin altı aydan az olmamak üzere hapsinin gerektiğini anımsatan Kemal Anadol, açıklamasıru şöyle sürdürdü: "Oysa seyh Mehmet Zait Kotku, 12 Eylül 1980'den sonra Bakanlar Kurulu kararıyla Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesine gömülmüşlü. Ne Şeyh Mehmet Zait Kotkunun ne de Hafize Özal'ın Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesine gömülmesinin yasal gerekçesi vardır. Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nun 211. maddesi aynen şöyledir: Mezarhk ittihaz olunan yederden başka yerlere ölu defni memr.fdur. Fevkalada hallerde ve sıhhi mahzur olmadığı takdirde lcra Vekilleri Heyeti kararıyla muayyen ve malum mezarlıklar haricinde ölü defnine müsaade edilir!' Milletvekili Anadol, Bakanlar Kurulu kararına dayanan defin işlemleri hakkında şu bilgileri de verdi: 1975'te Konya'da tarikatçı olan bir emekli kişi ve eşinin bu şekilde, kendi yaplırdıkları caminin bahcesine gömulmeleri yolunda verilen bir Bakanlar Kurulu kararnamesi, o tarihte Danıştay tarafından iptal edilmişti. Danıştay, iptal gerekesinde hiçbir kişi ve zümreye imtiyaz tanınamayacağı yolundaki hnkuk kuralını gerekçe göstermişti. 15 Şubat 1985'te ölen Cerrahi tarikatı şeyhi Muzaffer Özak, Cerrahi türbesine Bakanlar Kurulu kararıyla gömülmüştu. Bu kararnameyi Evren de imzalamıştı. Özal ailesine yakıştırılan 'hanedan' sıfatının ne kadar doğru oldugu bu son olayda çok somut bir biçimde görülmüştür. Diğer \atandaşlardan farklı olmasa. anne Özal, Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesine nasıl gomıilecekli?" Anadol, bu gibi kararnamelerin imzalanmasından çoğu bakanın haberdar olmadığı gibi, Resmi Gazete'de de ya>ımlanmadığım hatırlatarak "Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı'ndan bu konuda açıklama beklemek hakkımızdır' dedi. BABAN DA BURAYA 6ÖMÛLSÛN Yaşlı bir kadın. jnönü'ye, törenden ayrthrken böyle bağtrdı "Bız Hafize Özal ve Turgut'la aynı efendıden feyz aldık" dıyen Yusuf Türel, töreni organıze eden kışsydı. (Başbakan'm solunda, beyaz sakallı, açıkbaşlı, gözlüklü). Sıcak ve kalabalıktan bunalan Vehbı Koç, cenaze namazını yalınayak kıldı ANAP'lılar, törene bırçok partilinin katılamamasından dolayı üzüntülüydü. Laıklığe aykırı propaganda yaptığı gerekçesıyle DGMde yargılanan Mahmut Hoca (önde, sarıklı, cüppelı), kapıda eli öpülerek karşılananlardandı. (Fotoğraflar: Erdoğan Köseoğlu, Mehmet Demırkaya, Gündüz Imşır, Süleyman Sarılar). NOTLAR Liberal kanat avludaydı İstanbul Haber Servisi Süleymaniye Camisi, tarihinde belki de iik kez bu kadar çok polkikacm bir arada gorüyordu. Hafize Özal'ın cenaze töreni nedeniyle sanki cami aviusu bir "mini zirveye" sahne oluyordu. Yalnız, zirve milletvekilinden işadamına, tarikatçı hocadan, öğretim gorevlisine, öğrenciye kadar yüzlerce kişiye açıktı. Başbakan Turgut Özal, kardeşi Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal ve eski MSP'li bakanlardan Korkut Özal, toran Ahmet ve Efe, Hafize Özal'ın Kâbe örtüsüne sarılmış tabutu başındaydılar. Ünlu ünsüz pek çok kişi de Ozallara baş sağlığı dileme yanşındaydı. • ANAP'lı yönetieiler katıhmın fazla olması için cenazeyi cuma günü kaldırmak istemişlerdi. Ancak Turgut Özal, "hiçbir politik olay istemediği"ni belirterek, cenazenin hemen kaldınlmasını so\lemişti ve ANAP*hlar bu nedenle birçok partilinin törene katılamamasından üzuntulüydü. • ANAP'lı bakanlar.vç rnjllet., vekillerinden çoğu cenaze namazından once öğle namazı kılarken, "liberal kanaf'takiler avluda bekledi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ise, törene öğle namazı kılınırken geldi. inönü, cenaze namazı kılınırken, Özalların uzağında duruyordu. Inonu'ye, törenden ayrılırken, yaşlı bir kadın "baban da buraya gömülsün" diye bağırdı. • Hafize Özal'ın musalla tasındaki tabutu, İstanbul Milletvekili Leyla Yeniay Köseoğlu'nun eşi Mustafa Köseoğlu'na Suudi Arabistanlı bir şeyh tarafından hediye edilen siyah el orgusü ile >apılmış bir Kâbe ortüsüyleortulmuştü. • Hafize Özal'ın vasiyetine ve Özalların olüm ilanındaki uyarısına uyanlar, çiçek yerine cami avlusunda bağış kabul eden beş vakfın görevlileri onünde uzun kuyruklar oluşturdu. "Gonlünden kopam" bağışlayanlar makbuzlarını alıyordu. En çok bağış, bir ara başkanlığını Turgut Özal'ın yapjtıgı Türkiye Milli Kpltür Va^fı'na yapıldı. Bu vakfa bağış yapan Süleyman Demirel ile Aydın Menderes'in adları yan yana konulmuştu. Halit Narin başta olmak uzere, birçok holding, bu vakfı tercih etmişti. Bağışlann tutan ise 10 milyon lirayı aştı. • Vehbi Koc'un Türk Eğitim Vakfı'na yapılan bağışlar ise ikinci sırada kalmıştı. Bedrettin Dalan, Memduh Yaşa, Asım Kocabıyık, Cem Duna, Ercan Vuralhan, Şevket Vılmaz. Şevket Demirel, Erol Sabancı, Ahmet Hattat, Erdoğan Demirören, Şarık Tara, Mustafa Suzer ve Zeki Muren de bu vakfa bağış yapanlar arasındaydı. • Turk Diabet Cemiyeti ve Vakfı'nı tercih edenler arasında Hulya Koçyiğit; Malatya Eğitim Vakfı'na bağış yapanlar arasında ise Emin Cankurtaran ve Galip Demirel adlanna rastlanı>ordu. Hafize Özal'ın vasiyetine ve özalların olum ilanındaki uyanlanna uymayanlar da vardı. İzdaş Holding, Atilla Yurtçu, Ismet Aydın ve Asmas AŞ'nin çiçekleri cami avlusunun uzak bir köşesinde duruyordu. Bir donem ANAP lzmir İl Başkanlığı'nı yüruten Atilla Yurtçu, holdingi ve kendi adına gonderdiği çiçeklerin yanı sıra iki vakfa da bağış yapmıştı." • Cenaze işini organize eden Yusuf Türel, tören boyunca da sağa sola emirler vagdırdı. İlim Yayma Cemiyeti'nin kurucu başkanı Turel, Nokla Dergisi'ne terdiği bir demecle Ozallara yakınlığını belirtmek için "Biz, Hafize Özal ve Turgut'la avnı tastan çorba içtik, aynı efendiden feyz aldık. Bu çorba, sizin bildiğiniz maddi anlamda değil, manevi anlamda çorbadır" demekle tanınıyordu. Yusuf Turel'in sözunü ettiği "fe>z alınan efendinin ise Hafize Özal'ın yanına gomuldüğü Nakşibendi Şeyhi Mehmet Zaid Koyku Efendi olduğu söyleniyordu. • Kayınvaldesinin ölümünü Hong Kong'da öğrenen ve uçak bulamadığı için Turkiye'ye gelemeyen Semra Özal ile Side'de tatilde bulunan ZeynepAsım Ekren çifti cenazede bulunamadı. • Vehbi Koç, cenaze töreninin kalabalık oluşn ve havanın sıcaklıgı nedeniyle. tören sırasında i>ice bunalanlardandı. Cenaze namnanı yalınayak kılan Koç. törenden sonra YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramacı'yla el ele tutuşarak camiden cıkıp bir sure otomobilini aradı. • İstanbul Emniyet Mudünı Ünal Erkan. her zaman oldugu gibi cenaze töreninde gazetecilere karşı sert bir lutum içindeydi. Cenaze törenini izleyen gazeteciler. lörene gelen eski İstanbul Emniyet Müdiir Yardımcısı, şimdiki Ankara Emniyet Müdüriı Mchmel Ağar'ı karşılannda görünce, "seni arıyoruz Mehmet bev" diye yakındılar. Ağar. İstanbul'da bulun duğu sırada gazetecilerle sıcak x dostça kurduğu ilişkilerle lanını yordu. • THY, cenaze töreni için özel uçaklar kaldırdı. BülenlRahşan Ece\it çifti de larifdi uçakla İstanbul'a gelmişlerdi. Ancak Ece\itler lörene katılmadı. PKK'dan henüz iz yok DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bölgede sürdürülen yoğun operasyonlara karşın Sürt'in Şırnak ilçesine bağlı Dereler köyünün Taraklı ve Üçkardeşler mezraları ile Mardin'in Nusaybin ilçesine bağlı Taşköy'ün Bahminin mezrasını basarak toplam 27 kişiyi oldüren teröristlerin izine dün de rastlanamadı. Olağanustü Hal Bölge Valiliği sınırlan içinde yerleşik askeri birlik ve özel timlere ek olarak geçen ay Kayseri ve Bolu'dan getirilen yaklaşık 7 bir. komandonun da katıldığı operasyonlar, bölgenin özellikle sarp dağlarında karadan ve havadan yoğunlaştırılarak sürdurüluyor. Operasyonlar sırasında geçen hafta sonu yapılan baskını gerçekleştiren PKK'lılann bazılarımn kimlikleri saptanırken aramalar sırasında da teröristlerin kullandığı bazı sığınaklar belirlendi. Bu arada, Olağanustü Hal Bolge Valiliği smırları içinde bulunan yerleşim birimlerindeki işyerlerinin camlarına ve duvarlarına, "Kandınlmış ve suça ililmiş vatan evlaüan" başlıkh afişler asıldı. Afişlerde, Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak isteyenlerin devlet tarafmdan affedileceği, iş verileceği, kendisinin ve ailesinin korunacağı bildiriliyor. Taraklı ve Üçkardeşler mezralarını basanlann PKK ordusu konumundaki ARGK'nın Siirt sorumluları "Botan" kod adlı Nizamettin Taş ve " M e t i a " kod adlı Şahin Baliç'e bağlı 23 'er kişilik PKK gruplarının oiduğu belirlendi. Daha önceki savların aksine söz konusu grupların Mardin'in Nusaybin ilçesi Bahminin mezrasını bir gün sonra basmalarının coğrafi yönden mümkun olmadığı da açıklandı. İdil, Midyât ve Nusaybin bölgesinde operasyonlar yoğun biçimde sürdürulürken, aileler de köyü terk etmeye başladılar. Bahminin mezrası baskınından sonra Osman Ay, Ferhan Ay, Naif Demir ve Kasım Demir'in aileleri köyıi terk ederek çevredeki yakınlarının yauına yerleştiler. Olaydan sonra sorgulamaya alman aile reislerinin sorgulan da tamamlandı. IPI'daki sözleri bu açıdan ele alındığında, darbeler görmüş geçirmiş bir siyaset adamının Türkiye'de bir daha askeri müdahale olmayacağını söylemesi çok zorlaşıyor. Erdal İnönü de Türkiy^ nin geçmiş yapısını biliyor, bir daha darbe olmayacağını bir istek, özlenen bir amaç gibi söyluyor. SHP liderinin vurgulamak istediği "yeni darbe olmazdan" çok, "darbeler olmamalı artık." Müdahale tartışmaları. daha önce de yazdık, Evren'in istanbul'da kapalı kapılar ardında kendini anlatması ve 12 Eylül'e yüklenen savları yanıtlamaslyla külleniyor mu acaba? Bu sanıyı güçlendirecek belirti görülmüyor, tersine kuliste yannlar için tersini gösteren işaretler sezıliyor Demirel, bugünlerde bir yandan 12 Eylül tartışmasıyla uğraşıyor öte yandan büyük kongreden DYP'nin yara almadan çıkmasına çalışıyor. Söylediğine göre, "her şey delegelerin bugün başkente gelmeye başlamalarıylq" daha da somutlaşacak. DYP lideri, parti içinde yönetim kadrolarına girmeyi isteyenler arasındaki çatışmaların ıçeriğinı biliyor. Bu nedenle "kongrenin en müşkül yanının, en iyiyi yapmanın mümkün olmamasında yattığını" söyluyor. DYP liderine göre "40 kişilik yönetim kadrosuna 400 kişi talip olursa" bütün hevesleri doyuracak sonuç almak olanaksız. Bugün yönetimde bulunanlara, girmeyi düşleyen milletvekillerine "beklediklen sonucu alamadıklarında bunu prestij yitmesi gibi görmemelerini" söyleyıp sindirmeye çalışıyor Büyük kongrede liderden gelen "telkiniere rağmen" işin doğasında yatan çekişmeler olacaK. Demirel, sürekli bir başka "telkinde" daha bulunuyor. "Benden duymadığınız söz bana ait değiidır" diyor. Siyasal kulis geleneklerinden kaynaklanan "lider listeye girmeni istemiyor" benzeri oyunlardan şimdiden adını soyutlamaya uğraşıyor. Fakat Demirel, başkente gelen delegelerle kongre öncesi sürekli görüşecek. Ad vermeyecek belki, amayeni kadronun iskeletini delegelere kendine özgü yöntemlerle duyuracak. Sonra?.. Tabii il başkanları bir araya gelecek, bir liste yapacak, bu liste delinir ya da delınmez bugünden söylemek zor; Demirel ağırlıklı liste sandıktan çıkacak. Gücenenler, kırılanlar belkı çekip gidecek, ne var ki Demirel "kalan sağlar bizimdir" diyerek DYP'yi oturtmaya çalıştığı yörüngede yeni bir hareketlenmeye götürmek için kurduğu kadroyla uğraş vermeyi sürdurecek. Şimdiden ışaretlerinı veriyor: Kongreden sonra yurt gezilerine daha ağırlık verecek Kısacası DYP kongresınden eskilerı ile yenileriyle bir Demirel kadrosu çıkacak, kongrede ne olursa olsun parti Demirel'in çizdiği yolda yürüyecek. Onemli olan partinın inandığı, inanmadığı her düşünceye, eğilime daha "liberal" bakan görüşleri geliştirip geliştırmeyeceğı DYP'nin mesafe alan, çağa koşut gelişen bir parti kımliğinı pekiştırmesı bu ana ılkeyı hangi ölçüierde savunacağına bağlı. m M 'Oğlak (Bajtarafi 1. Sayfada) slm|arı, müstehcen telaki edilen bölümleri kitabın baş tarafına konularak yeniden yayımlanmış oldugu incelenerek evrak münderecatına muhteviyatı itibanyla TCK'nın 427. maddesini ihtiva eden ve halkın ar ve haya dnygulannı incitir mahiyettc müstehcen bulunmasına ve kitabın bu haiiyle satışta bulunduruimasının, bu suçun davasını sağlar mahiyette olmasına göre, C. Savcılığınm yerinde bulunan talebinin kabulu ile yukanda açıklandığı uzere 1988 mayıs ayında İstanbul'da Dizerkonca Matbaası'nda basılarak 39 yayınevi tarafından ortak kitap adı altında yayımlanmış bulunan Oğlak Dönencesi isimli kitabın, CMUK'nm 86 ve müteakip maddesi ve 2950 sayılı yasa ile değişik 5680 sayılı Basın Kanunu'na ek 1/2 madde ve fıkralan gereğince toplattınlmasına..." AKEL'IN ÜNYA PIRINCI CALRÖSfimâlİFORNİYA GÜLÜ) TURKMUTFA El değmeden hazırlanmış, besin değeri yüksek, nem oranı düşük, her kilosunda daha çok pirinç olan, ilginç fiyaü ve üstün lezzetiyle birinci sınıf bir pirinç... 1, 5, 10 kiloluk poşetlerde ve 25, 50 kfloluk çuvallarda. 1 Türkiye Emlak Bankası (Anadolu Bankası) Sanat Galerisi Nevın Çokay Atölycsi Kaıma Resım Sergısi FATMA AKKAYA YILMAZ BATUK KAYStJ BİBER ZEHRA COŞKUN LERZAN DÜNDAR ÇAĞLAR NAKİBOĞLU SEMA ÖNER IŞILAY PAK MELTEM TOMAY FERHUNDE UĞUR GÜZİN YAVUZTEKİN 12 Mayıs30 Mayıs Açüış KokteyH: 12 Mayıs 16.0018 00 arası Bcâyoz Sk Yenihan 4/2 TünelBeyoğlu ISTANBUL Rızapaşa Yokuşu NasıMyeSokak AmerikanHan No: 18/1 Ermnönüİstanbul Tel: 5201256/ 5201288/167 36 91 /17563 81 82TIx:23664Caka Tr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle