17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MA YIS 1988 CUMHURÎYET/7 Eğitim yanşının "dünya şampiyonu" olan Japonlar, merkeziyetçiliği ve "birörnekliği" kırmaya çalışıyor Hedef: 21. Yüzyıl Parola: Reform ı Japonya eğitimde gerçek bir "dünya şarapivonu". Gerek hazırlık okullarmdan üniversiteye kadar her kademede eğitimin topluma yaygmlaştınlması açısından; gerekse, dünyanın en verimli çalışan, yeni teknik ve yönternlere yüksek bir uyum yeteneğine sahip bir işgücünü yetiştirmiş olması açısından çok basarılı bir ülke. Eğitimin niceliği bakımından sağlanan başanrun ölçüsü, okullaşma oranları. Bugün Japonya'da 36 yaş arası çocuklann yüzde 90"ı hazırlık okulları ya da yuvalara gidiyor. Altı yıl süreli ilkokul ve üç yıl süreli ortaokuldan oluşan zorunlu öğrenim, 715 yaş grubunun tamamını kapsıyor. Üç yıllık lise öğrenimi görenler ça| nüfusunun (1618 yaş grubu) yuzde 94'ü dolayında. Bu oranla Japonya yalnızca ABD ile boy ölçuşürken, tüm diğer geüşmiş ülkeleri çok geride bırakıyor. Yüksek oğrenimde yüzde 36 okullaşma oranı ile yalnızca ABD'nin gerisinde kalmakta. Eğitim açısından Japonya, dünyanın ikinci süper devleti. Japon eğitim sistemi, verdiği eğitimin niteliği açısından da çok başarılı. Bunun dolaylı, ama belki en iyi göstergesi, Japonların dünyanın en çok okuyan uluslan arasında gelmesı. Adam başına gazete tüketimi açısından Japonya dünya birincisi. 1986 sayılanyla: 1000 kişiye düşen gazete sayısı 569 (ikinci Isveç'te 528, üçüncü Ingiltere'de 451). Japonya adam başına basılan \e satılan kitap sayısı bakımından da en başta gelen ülkeler arasında. Hemen her köşe başındaki kitapçı dükkânları, süpermarketlerin kitap bölümleri öğlen tatillerinde, iş ve okul saatlerinden sonra tıklım tıklım doluyor. Kitaba bu denü rağbeti, diğer "okuma devi" Isveç'te dahi görmek güc. Çeşitli araştırmalar bu elektronik aygıtlar cennetinde gerek yetişkinler, gerekse gençler arasında kitap okuma alışkanlığmın giderek yayıldığ'nı, güçlendiğini göstermekte. mucizesi' ŞAHÎNALPAY gitti, gördü, yazdı Eğitimde 'Japon SUNUŞ Dünyanın gözü Japon modelinde Türkiye ile Japonya, biri kıtanın batı diğeri doğu ucunda iki Asyalı ülke, çağdaşlaşma çabasına aşağı yukarı aynı zamanda, 19. yüzyıhn ortalarmda giriştiler. Bugün Japonya ekonomik açıdan ABD'yi izleyen ikinci super devlet. Türkiye ise, hayliyol almış olmastna rağmen, azgelişmişlik çemberini henüz kıramadı. "Japonya başardu, Türkiye neden basaramadı?" sorusunu yanıtlayan etkenler kuşkusuz çok çeşittidir. Ne var ki, üzerinde belki yeterince durulmayan bir etken, Japon çağdaşlaşmasmda daha ilk baştan "eğitime" verilen büyuk önemdir. Bugun dunyada Japonya'ya duyulan ilginin başta gelen konutarından biri eğitim. Bir numaralı süper devlet ABD, eğitimde karştlaştığı çeşitli sorunlan çözmede Japonya'dan oğrenebilecekleri olup olmadığını araştırıyor. Gelişmiş, azgelişmiş birçok ülke de aynı amaçla Japon eğitimine yakından bakma ihtiyaanı duyuyor. Japonya ise büyük başanlarına karşın, eğitim alanında tarihinin üçüncü büyük reform hareketini başlatmış bulunuyor. Bu reformlar, bir yandan karşılaşılan çeşitli sorunlara çözüm ararken, öte yandan ülkeyi 21. yüzyıla, "Bilgi Çağı"na hazırlamayı amaçlıyor. Türkiye de eğitim alanında büyuk sorunlarla karşı karşıya. Çeşitli sayısal göstergeler açısından hayli gerilerde olduğumuz gibi, okullarımızda verilen eğitimin kalitesi ilkokuldan universiıeye kadar her kademede gözle görülür bir geritik içinde. Eğitime, bilime ve genel olarak kültüre değer verilmeyen bir dönemi yaşıyoruz. Bu yazı dizisinde başanlan, sorunlan ve geleceğe dönük hazırlıkları ile Japon eğitim sistemini tanttmak, bu vesileyle de ihmal edilen eğitim sorunlarımıza dikkat çekmek istiyorum. Diziyi hazırlarken konuyla ilgili geniş bir yazından ve geçen yılın sonunda Dışişleri Bakanlığı 'nın davetlisi olarak Japonya 'ya yaptığım ziyaret sırasında edindiğim bilgi ve gözlemlerden yararlandım. Şahin Alpay "kapalı kapıları açtıgı" gibi, kendilerine nüfuz alanları kuruyor. örneğin Tokyo Üniversitesi mezunlan yüksek düzey devlet görevlerinde neredeyse bir tekele sahipken, Kyoto, Waseda ve Keio mezunlan da siyaset, sanayi, bankacılık, basın, vb. dallarda suyun başını tutuyor. Japonya, ekonominin yanısıra eğitimde sağladığı büyük başarılarla bütün dünyanın ilgisini çekiyor. ABD dafıil gelişmişazgelişmiş birçok ülke Japon eğitimine "yakından" bakıyor. Japonlar ise tüm başanlarına karşın, eğitim alanında tarihlerinin üçüncü büyük reformunu başlatmış bulunuyor: çeşitli sorunlara çözüm ararken 'Bilgi Çağı'na hazırlanıyorlar. nıyor ve öğrenciler arasında hiçbir aynm yapılmamasını esas alıyor. Ne sınıfta kalma, ne de sınıf atlama söz konusu değil. Rekabeti değil dayanışmayı, bireyselliği değil toplu davramşı özendiren kültürel gelenek, kamu okullarında verilen eğitime de tümüyle egemen. öğrencilerin özel okullara giden yüzde 23 dolayındaki küçük bir bölümü dışındaki büyük çoğunluğu zorunlu öğrenimi devlete ya da çok büyük çoğunlukla yerel yönetimlere (belediyelere) ait kamu okullannda görüyor. Kamu okullarında zorunlu öğretim tumüyle ücretsiz. Gerek kamu gerekse özel okullarda kitaplar devlet tarafından sağlanıyor. Tarihsel başkent Nara'daki tapınağın avlusunda sohbet ettiğim liseli kızlar, üniversite giriş sınavında "zafer bizim olacak" diyorlardı. Liselere giriş sınavla. Kamu okullarının giriş sınavları her ilde ayn ayrı düzenleniyor. Okullar alacaklan öğrencileri hem giriş sınavnndaki puana, hem de ortaokulda alınan notlara bakarak seçiyor. özel liselerin hepsi ayn sınav yapıyor. Öğrenci, genelde tek bir kamu üsesine başvurabiliyor. Özel liseler açısından böyle bir sınırlama söz konusu değil. Ortaokul mezunlannın neredeyse tamamı (yüzde 94) liseye devam ettiği için, lise giriş sınavlannda rekabet en iyi liselere girebilme noktasında toplanıyor. Zira iyi bir liseye giriş, üniversiteye girişteki asıl çetin rekabet açısından büyük bir üstünlük sağlıyor. Lise öğrenimi (ve yüksek öğrenim) kamu okullarında da ücrete tabi. Bir çocuğu lisede okuyan ortalama gelırli bir Japon ailesinin gelirinin yüzde 5 dolayında bir bölümünün eğitim giderine ayrıldığı hesaplanıyor. nasıl bir konuma yükselebileceğini çok büyük ölçüde belirliyor. Işverenlerin işe almada birinci öncelikleri, kişinin hangi üniversitenin diplomasını taşıdığı. Üniversitelerin prestij sıralaması ise sivri bir piramidi andırıyor. Lise mezunlannın yüzde 41'i bir üniversite (yüzde 18) ya da (iki yıllık) yüksek okula (yüzde 23) devam ediyor. öğrenci seçme sınavlarmdaki en çetin mücadele, en prestijli üniversitelere girebilmek için veriliyor. Üniversitelerin prestij piramidinin tepesinde Tokyo ve Kyoto gibi devlet üniversiteleri ile Waseda ve Keio gibi özel üniversiteler bulunuyor. Nisbeten daha ucuz ve nisbeten daha prestijli olan kamu üniversitelerine daha büyük bir talep var. 1979'dan bu yana kamu üniversitelerine girişte, (bizdeki ÖSYM'nin karşılığı olan) Üniversite Giriş Sınavı Merkezi tarafından hazırlanan ve bizdeki gibi tüm ülkede aynı zamanda uygulanan (bizdeki Üniversitelerarası öğrenci Seçme Sınavı'nın karşılığı olan) "Ortak BirinciAşama Başan Sınavı"na katılma zorunluluğu var. Her öğrenci en çok iki kamu üniversitesine başvurabiliyor. Her kamu üniversitesi birinci aşama sınavda alınan puanları, öğrenci seçmede dilediği gibi değerlendiriyor. Bir bölümü ikinci bir sınav uyguluyor; bir bölümü mülakal ve liseden alınan notlar ya da lisenin Dengeli eğitim 1945'ten bu yana dokuz yıl olan zorunlu öğrenim, çocuklann okumayazma, fenmatematik yamnda sanatmüzik alanlarında gtiçlü bir temel eğitim almalarmı sağlıyor. Müzik, Japonya'da eğitimin önem verilen bir parçası. Müzik eğitimi gerek klasik Japon gerekse klasik Batı muziğini kapsıyor. AraştırmaJara göre ilkokul öğrencilerinin tamamır.a yakını Bach, Haendel, Beethoven ve Schubert gibi klasik Batı müziğinin ünlülerinin isimlerini tanıyor. Japon ilk ve ortaokullannın tamamında kütüphane, muzik/sanat odası, jimnastik salonu ve spor sahası var. Her dört okuldan uçünün yüzme havuzu bulunuyor. 12 yaşına gelen tüm çocuklann yüzme bilmesi herhalde bir dünya rekonı. Japonya'nın eğitimdeki başansı, diğer eğitim devi ABD'nin durumuyla karşılaştınldığında daha da belirginleşiyor. 1983'te yayımlanan resmi bir araştırma raporuna göre ("A Nation at Risk" / "Tehlikede Olan Bir Ulus"), ABD'de 23 milyon yetişkin yamnda 17 yaşındaki gençlerin yüzde 13'ü okuryazar de'ğil. 17 yaşındakilerin üçte bire yakın bir bölümü Amerikan tarihi ve kültürüne ilişkin bazı en temel bilgilerden dahi yoksun. Öte yandan, Japonya'da bir lise mezunu, ABD'deki lise mezununa göre en az bir yıl daha fazla eğitime sahip. Nufusu ABD'ninkinin yansı kadar olduğu halde Japonya her yıl ABD'den yüzde 10 daha fazla sayıda mühendis yetiştiriyor. Lise öğrencileri arasında yapılan çeşitli uluslararası matematik yanştnalannda Japonlar en ön sıralan alırken, Amerikalılar hayli geride kalmakta. ABD'li eğitim uzmanlan, ülkelerinin eğitim alanında ikinsi sınıf bir süper devlet olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu sonucuna varıyorlar. Bu başanlan sağlamış olan Japon eğitim sisteminin temel özelliklerine biraz yakından bakalım. tavsiyesi ile yetiniyor. Özel üniversitelerin ise her biri ayrı bir sınav ve seçme yöntemi kullanıyor. Fırsat eşitliği Liseye kadar eğitimde fırsat eşitliğini çok buyük ölçüde sağlamış olan Japonya'da yüksek öğrenim yine de daha büyük ölçüde yukarı gelir gruplannın harcı. Yapılan araştırmalara göre, gelir düzeyi açısından toplumun en alttaki yüzde 20'lik dilimine giren ailelerden ancak üçte biri çocuklarını üniversiteye gönderebiliyor. En tepedeki yüzde 20lik kesimde bu oran onda dokuza çıkıyor. Öte yandan en itibarlı üniversitelerin öğreıicileri, çol^büyük çoğunlukla üst düzey kamu ve özel sektör yöneticilerinin ya da yüksek gelirli serbest meslek sahiplerinin çocuklarından oluşuyor. Örneğin Tohyo Üniversitesi'nde (Todai olarak da anıhyor) bu oran yüzde 80'i buluyor. Yapılan hesaplara göre, bir çocuğu üniversitede okuyan bir aile, gelirinin ortalama >ilzde 2530 dolayında bir bölumünü bu amaçla harcıyor. Japonya'da en itibarlı universitelerden alınan diplomalar en iyi işleri sağladığı gibi, bu en itibarlı üniversitelerde kurulan arkadaşlıklar, ilişkiler, dün>anın başka ülkelerinde (bu arada bizde) görülenden çok daha guçlu klikler oluşturuyor. "Batsu" denilen bu klikler üyeleri için YÖK yok Japonya'da bütün yükseköğretim sistemini "denetleyen" bir yükseköğretim kurulu ve onun başında bir YÖK başkanlığı sistemi bulunmuyor. Yükseköğretim kurumlarından mezuniyet için gerekli 124 kredinin hangi üp okulda hangi derslerden oluşacağı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından saptanan standartlara göre belirleniyor. Bakanhk, hepsi paralı olan gerek kamu gerekse özel tüm üniversitelere mali destek veriyor. Bunun dı?ında üniversiteler idari, mali ve bilimsel özerkliğe sahip. Kamu universitelerinde yöneticiler öğretim üyelerinin oylanyla seçiliyor. îlke olarak rektörun bakanlıkça onaylanması gerekiyor. Ancak bugüne kadar onaylanmadığı görulmemiş. Özel üniversitelerde ise yöneticiler mütevelli heyetlerce belirleniyor. Ancak her iki tarafta da akademik konularda yalnızca öğretim üyeleri karar veriyor. Dünyanın en uzun ders yılı Japonya'da. İlk ve ona öğretimde nisan ayında başlayan ders yılı, nisantemmuz, eylularalık, ocakmart arasında üç döneme aynlıyor. Yalnızca 40 günlük yaz tatili, ders yılının tam ortasında, temmuz ortasından ağustos sonuna uzanıyor. Okullar tüm dünyada terkedilen bir usulle cumartesileri öğlene kadar açık. Çeşitli ülkelerde sekizinci sınıfa (bizde orta 3) giden öğrencilerin ders yılı karşılaştınldığında aşağıdaki tablo ortaya çıkıyor: 1 Özel okullar Japon eğitim sisteminin bir diğer temel özelliği, özel okullann, özellikle de özel üniversitelerin sahip olduğu geniş yer. Birçoğunun kuruluşu yüzyılın başına uzanan özel okullar, kâr amacı gütrneyen kuruluşlar tarafından işletiliyor. öğrencilerin hazırlık okullannda yüzde 75'i; liselerde yüzde 28'i; üniversitelerde ise yüzde 73'ü özel eğitim kurumlanna devam ediyor. (Yüksek oğrenimde özel okulların öğrenci payının ABD'de dahi yüzde 30 dolayını aşmayışı Japonya'da özel üniversitelerin ağırhğını göstermeye yeterli.) Üniversitelerin prestij piramidi Bugun Japonya'da yüksek öğrenim, sahibine belki başka hiçbir Ulkede görülmediği kadar büyük bir avantaj sağlıyor. Öte yandan, kişinin geleceği açısından hangi üniversiteden diploma aldığı dünyanın hiçbir ulkesinde Japonya'da olduğu kadar önemli değil. Kişinin mezun olduğu üniversite, hangi ije gireceğini ve Eşitlikçi ve merkeziyetçi sistem Eğitim, Bilim ve Kültür Bakanlığı'mn (Monbuşo) yönetim ve denetimi altındaki 6 yıllık ilkokul ve 3 yühk ortaokulu kapsayan zorunlu öğretim, Japon eğitim sisteminin belkemiğini oluşturuyor. Tokyo'dan Ulkenin en ücra köşesine kadar bütün okullarda eşit düzeyde eğitim vermeyi amaçlayan Japon zorunlu öğretim sistemi, dünyanın belki en eşitlikçi ve merkeziyetçi sistemlerinden biri. Bakanlıkça belirlenen ders programı uyarınca, bakanlığın onayladığı ders kitaplanyla ve hemen hemen aynı olanaklarla donatılmış okullarda, aynı eğitim yöntemleriyle uygulanan bir eğitim. Verilen eğitim, bütün öğrcncilerin aynı zekâ ve yetenek düzeyinde olduğu, çalışırlarsa hepsinin başarılı olabileceği varsayımlanna daya Japon eğitiminde özel dersane "cuku"lann unemli yeri var.Tokyo'nun ünlü Yoyogi Seminar Dehanesi'nde Ingilizce dersinden görunüş. adamlarına göre, Japonya hızlı sanayileşmeyi, kaynaklarının aşırı ölçüde büyük bir bölümünü eğitime ayırarak başardı. Ondokuzuncu yüzyüın ortalarından bu yana eğitime yapılan yatırımlar yoluyla oluşan insan sermayesi Japon ekonomik mucizesini mümkün kıldı. Japon eğitimi, niteliği; yani dünyanın en verimli çalışan, yeni teknik ve yöntemlere yüksek bir uyum yeteneğine sahip bir işgücünü yetiştirme açısından da çok başarılı. Japonlar dünyanın en çok okuyan uluslarından biri. Bin kişiye düşen günlük gazete sayısı 569. Eğitimin niceliği açısın'dan sağlanan başarının ölçüsü, okullaşma oranları. Bu oranlar okul öncesi eğitimde yüzde 90, dokuz yıllık zorunlu öğretimde yüzde 100, lisede yüzde 94 ve yükseköğretimde yüzde 36. Bu açıdan Japonya bir tek ABD ile boy ölçüşüyor. Ülke Japonya Batı Almanya ŞSCB ingiltere Fransa ABD Ders yılı uzttnluğu (gün) 243 210220 211 192 185 180 Türkiye'de ders yılının uzunluğu yıldan yıla değişiyor. Bakanhk hemen her yıl farkh açılış ve kapanış tarihleri belirliyor. 198788 ders yılı bitimine birkaç hafta kala kısaJtılarak 173 tam güne indirildi. Japonya'da ilk ve orta öğrenime devam eden bir öğrencinin ders yükünün hesaplanmasında resmi ders yılı uzunluğu çok yetersiz bir ölçü. Resmi öğrenime paraiel gayriresmi öğrenimi, yani Japonya'nın dünyaya nam salan dersanelerini de hesaba katmak gerek. "Cuku": Özel dersaneler Japonya'da çok çeşitli dallarda eğitim veren özel dersanelerin genel adı "Cuku". Bunlann çoğu okul saatlerinden sonra ve hafta sonlarında faaliyet göstermekte ve en önemli işlevleri öğrencileri lise ve üniversiteye girişte verilen "Sınav Savası"na hazırlamak. Örgün eğitime koşut olarak örgütlenen ve birçok yorumcuya göre örgün eğitimi tamamlayıcı bir işlevi olan özel dersaneler ilkokul birinci sınıftan itibaren devreye giriyor. 1986 sayılanna göre, "Cnku"ya devam eden ilkokul öğrencilerinin oram yüzde 6. Bu oran giderek yukseliyor ve ortaokul son sınıfta yüzde 47'yi aşıyor. "Cuku", akademik ve sosyal olarak ikiye ayrılıyor. Sosyal "Cuku", oğrcncilere çeşitli güzel sanatlar, müzik, bale, v.b. dallarda eğitim' veriyor. Akademik "Cuku" ise, okulda veriieni derslere yardımcı olduğu gibi, öğrencileri giriş] sınavlarına hazırlıyor. Akademik "Cuku"nun en onemlisi, yalnızca üniversife giriş sınavına hanrlığı amaçlavan "Yobiko". "\bbiko", öğrencileri "Sınav Savaşı"na tam bir "Kamikaze" ruhuyla yetiştiriyor. Özel dersaneler herhangi bir kurumdan izin almaksızın kuruluyor; herhangi bir kurumun denetimine tabi olmadan çalışıyor, diledikleri kitaplan ve diledikleri öğretme yöntemlerini uyguluyorlar. Öğrencilerin özel yetenek ve ihtiyaç: larına cevap vermekle övünüyorlar. "Cuku", yılhk toplam cirosu 800 milyar yen^ (yaklaşık 7 trilyon lira) bulan koca bir sanayi.f Dersanelerin çoğu ailelerin zorianmadan öde| yebileceği bir ücret alıyor. Yapılan bir hesaba] gore, 1985 )ilmda tek çocuklu bir aile gelirinin] onalama yuzde 2 dolayında bir bölumünü "Cuj ku"ya veriyor; bu oran hiçbir ailede yüzde 3.5'iİ geçmiyordu. (Türkiye'de ortaokul ve üniversi'j te giriş sına\ larına hazırlayan benzeri dersanelerin öğrenci başına ayda ortalama 2530 bin! lira dolayında ücret aldıklan düşunülürse, biz, deki dersanelerin görece çok daha pahalı oldu, ğu söylenebilir.) ' Özel dersanelerde çalışan öğretmenlerin pek az bir bölümü (yuzde 4) örgün öğretimde de görev yapıyor. Bunun nedeni, bakanlığın bu konuda bir "yasak" uygulamamakla beraber, kendi işyerlerinde çalışan öğrelmenlerin özel derı sanelerde çaiışmalarına iyi gözle bakmaması. Japonya'da öğretmenlik saygın meslek Japonya'da öğretmenler, sosyoekonomik konumu ve itibarı çok yüksek bir meslek grubu. 1985 yılına ait bir hesaba göre, üniversiteden mezun olup lisede göreve başlayan bir öğretmen, özel sektörde işe yeni giren üniversite mezunu bir memurdan yüzde 15 oranında daha yüksek maaş alıyor. 23 yaşında işe yeni giren bir öğretmenin maaşı yılda 2.5 milyon yen. 55 yaşında ve mesleğin son basamağında bu maaş 9 milyon yen'e yaklaşıyor. öğretmenlerin ortalama geliri, ülkedeki ortalama gelirin 2.4 katı. (Bu oran ABD'de 1.7. Bir hesaba göre bizde en çok 1.5.) Gelirleri yamnda öğretmenlerin toplumdaki itibarları da yüksek. Gençlerin ahlak eğitimi, onlara Japon kültürel değerlerinin kazandınlması görevini toplum, öğretmenlere yuklüyor. Okulun bu alandaki işlevi, aileden ve (Japonya'da zaten çok sınırlı bir gücü olan) din kurumundan çok daha kuvvetli. Öğrencileriyle okul içinde olduğu kadar dışında da ilgilenmeleri beklenen öğretmenler çok saygın bir meslek grubu. 1975'te yapılan bu konudaki son kamuoyu araştırtnasına göre, 82 meslek arasındaki itibar sıralamasında ilkokul öğretmenleri 18., ilkokul müdürleri 9., üniversite öğretim üyeleri ise (1. yargıçlar ve 2. şirket yöneticilerinden sonra; 4. doktorlardan önce) 3. sırada geliyordu. tim kurullarından sertifika almaları gerekiyor. Mesleğe girişte devlet denetimi bu şekilde yapılıyor. öğretmenlik, talebi yüksek olan işler arasında. Her yıl açılan 38.000 dolayında kadro için 200.000 dolayında öğretmen başvuruyor; adaylar yazılı ve sözlü sınavdan geçerek ise alımyor. Öğretmenlerin ders yükü, ilk ve ortaokullarda haftada 2233 saat arasında değişiyor; lisedeyse ortalama 15 saat. Başka ülkelerde olduğu gibi Japonya'da da bir öğretmenin gerçek iş yükünü yalnızca okulda verdikleri derslerle ölçmek olanaksız. Japonların hemen tüm mesleklerdeki Işkolizmiar', çalışma tutkulanm hesaba katmak gerek. ya Öğretmenler Sendikası (Nikkyoso) kamu sektöründeki ikinci büyük sendika. Japonya Sendikalar Genel Konseyi'nin (Sohyo) çok güçlü ve etkili bir üyesi. Öğretmenleri, öğretim üyelerini ve okullann idari görevlilerini örgütleyen sendikanın 600.000 dolayında üyesi var. Savaş ertesinde potansiyel üyelerinin yüzde 96'smı örgütleyen sendikanın, son yıllarda bu oranın hayli altına (yüzde 46 dolayına) düştüğü sarulıyor. Bu gerileme, sendikanın hukumete ve bakanlığa karşı hayli radikal bir muhalefet izlemesiyle ilgili görülüyor. 1950'lerden itibaren bakanlıkla giderek yoğunlaşan bir görüş aynlığı içine giren sendikayı, Eğitim Bakanlığı yetkilileri Sosyalist ve Komünist partileriyle yakın ilişkileri olan "aşın solcu" bir örgüt olarak niteliyorlar. Sendika da Liberal Demokrat Parti iktidannı "aşın milliyetçilik"le suçluyor. Öğretmenliğe talep yüksek Ancak son yıflarda bu itibarın aşındığına dair izlenimler de var. Örneğin, okulunu ziyaret etme olanağım bulduğum, Tokyo'nun tkebukuro semti Daigo IIkokulu Müdürü Sumio lwasa, bu konudaki göruşünü şöyle dile getiriyordu: "İkinci Dünya Savaşı'ndan önce oğretmeniik kutsal bir meslekti. Şimdiyse, az çok sıradan bir meslek haline geli>or. Anne ve babalann giderek daha yüksek egilimli olmalannın da bunda rolü var tabii..." Savaş sonundan bu yana öğretmenler eğitim fakültelerinde yetişiyor. Bugün öğretmenlerin yüzde 90'ı yüksek öğrenimli. Öğretmenlik yapabilmek için il eği Japonya'da öğretmenler, sosyo ekonomik konumu ve saygınlığı çok yüksek olan bir meslek grubu. Öğretmenlerin ortalama geliri, ortalama gelirin 2,4 katına ulaşıyor. 1947 yılında kurulan Japonya Öğretmenler Sendikası, ulkenin en büyük sendikalanndan biri. tş yükü konusundafai fikrini sorduğum tkebukuro Daigo ilkokulu beşincı sınıf öğretmeni bayan Şigeko Sugita, bu konuda konuşmaktan biraz mahcubiyet duyarak şunları soyledi: "28 öğrencim var. Haflada 31 saat ders vçriyorum. Kanuni çalışma suremiz de 44 saat. Ama sanırım okulda geçirdiğim süre 50 saati buluyor. Aynca, ders hazırlamak için evde de herhalde 15 saat kadar çalışıyorum her hafta..." Dengeler Japon eğitim sisteminin ana unsurlan incelendiğinde, bazı temel dengelerin varlığı dikkat çekiyor. Bunlardan biri, bir yanda kamu okullarında devletin sıkı denetimi altında verilen eşitlikçi ve birörnek zorunlu öğretim ile öte yanda devlet denetiminden tamamen bağımsız olarak çalışan özel dersanelerde öğrencilerin bireysel özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre farklılaşan gayri resmi eğitim arasındaki denge. Bir diğeri, kamu okulları ile özel okullar arasında, özellikle yüksek öğretimde önem kazanan denge: Bir yanda "devlet ve ülke için eğitim" felsefe ve geleneğinin temsilcileri olan kamu okulları ile öte yanda, "eğitim için eğitim, bireyin çok yönlü gelişmesi için eğitim" ilkesine dayalı liberal geleneğe bağlı olan ozel okullar. Bir uçüncu denge de, özellikle zorunlu öğretim üzerinde büyük bir otoriteye sahip olan eğitimde merkeziyetçi ve devletçi anlayışın ter.ısilcisi Eğitim, Bilim ve Kültur Bakanbğı ile ona karşı ademi merkeziyetçi ve libera) bir eğitim anlayışının savunuculuğunu yapan Öğretmenler Sendikası arasındaki denge. Japonya'da her yıl 36.000 öğretmen kadrosu için 200.000 kişi başvuruyor. Öğretmenler sendikası Japonya'da öğretmenlerin beş sendikası var. Bunların en onemlisi olan ve 1947 yılında kurulan Japon SLKECKk :
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle