17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 1988 DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3 Belçika'da Türklere baskı BRÜKSEL (AA) Belçika'nm baskenti Brüksel'de, Türklerin yoğun bulunduğu Schaerbeek Belediyesi, seçimler öncesi Belçikalı tüccarlara yaranmak için çoğunluğu Türklerden oluşan yabancı işyerlerine baskınları arttırdı. Çöğunluğu Türkler tarafmdan işletilen 300 kadar ticarethaneye yapılan baskınlarda 64 işyeri mahkemeye verildi. Cezaya çarptırılan isyerleri arasında Belçikahlara ait herhangi bir işyeri bulunmuyor. Ücret zammı kabul edildi, Stalowa Wola tesislerindeki işgal sona erdi Polonya hükümeti yumıışadı POKTRE LECH mLESA DUNYADABUGUN AUSIRMEN Nobel ödüllü sendikacı Polonya'da bir haftadır devam eden grevlerfc yine ön plana çıkan yasaklamışj Dayaruşma sendikası lideri Lech Walesa, 29 \ Eylül 1943'te, Polonya'nın Alman işgali altında olduğu dönemde Lipno yöresinde Popovva'da dünyaya geldi. '.lkokuldan sonra Lipno Ticaret Lisesini !961'de bitiren Walesa, Devlet Makine tdaresi'nde çahşmaya başladı. 1967'de Gdansk tersanelerinde elektrik teknisyeni olarak görev aldı. 1970 yıhnda fiyat artışlannı protesto amacıyla girişilen grevde faal rol aldı. Lech Walesa 14 Ağustos 1980 tarihinde Gdansk Lenin Tersanesi'nde başlatılan grevin. lideri olarak tum dünyanın dikkatini üzerinde topladı. 31 Ağustos 1980'de grevin zaferini ve Bagımsız Dayamşma Sendikası'nın dofuşunu ilan eden Gdansk Anlaşması'nı hükürnet yetkilileri ile imzalayan yine Walesa'ydı. Giderek tiim Polonya'ya yayılıp 9.5 ıtıilyon yandaş toplayan sendikanın basına geçti. 13 Ekim 198Pde General Jaruzelski'nin sıkıyönetim ilan ederek Dayanışma'nm faaliyetlerini durdurmasma ve binlerce kişiyi tutuklamasına kadar da başkan olarak kaldı. 1983 yılında Nobel Banş ödulü'nü kazanan Lech Walesa evlî ve 6 çocuk babası. Gdansk'ta tersanelerde elektrik teknisyenliği görevini sUrdüruyor. Yasadışı Dayanışma Sendikası, Gdansk tersanelerinde çahşan işçilere yarın için 'greve hazır ol" çağrısında bulundu. Dış Haberler Servisi Polonya'nın Krakov kentinde 16 bin işçinin katıldığı çelik işçileri grevi 5. günunu doldururken, ülkenin guneyinde Stalowa Wola ağır sanayi tesislerinde önceki gün yaklaşık 7 bin işçinin fabrika binalarını işgal ederek başlattığı yeni eylem işçilerin isteklerinin kabul edilmesi ile dün sona erdi. Başkentin 200 kilometre güneyindeki Stalowa Wola'daki işçiler ücretlerine zam talebinin kabul edilmesinden sonra fabrikadan ayrılmaya başladılar. Grev bittiğinde fabrikada 2 bin iş;i bulunuyordu. Lenin Çelik Fabrikası Grev Komitesi ile fabrika yönetimi arasında henüz bir anlaşmaya vanlamadı. Komite sözcüsü, fabrika yönetiminin görüşmelerde resmi sendikayı muhatap almasına karşı çıkarak, işçileri yasadışı Dayanışma Sendikası liderlerinin temsil ettiğini belirttiler. Önceki gün çelik işçilerini desteklemek üzere ¥>akov'da gösteri ytirüyüşü düzcnlendiği, polisin olaya müdahale ederek göstericileri dağıttığı bildirildi. Güvenlik güçlerinin ülke çapında alarma geçirildiği haber veriliyor. Yasadışı Dayanışma Sendikası, Gdansk tersaneleri ile diğer birçok işkolunda çahşan işçilere pazartesi günü "grevc hazır olma" çağrısında bulundu. Dayanışma'nm lideri Lech VVaksa, Gdansk'taki evinden AFP'ye telefonla yaptığı açıklamada, bu kararı Krakov yakınlarındaki NowaHuta'da bulunan Lenin Çelik Fabrikalarında grev yapan 20 bin dolayında işçi ile dayanışmalannı göstermek için aldıktarını belirtti. Tüm Polonya halkını da grevcilerle dayanışma içinde olmaya çağıran Walesa, "Eger polis NowaHuta'da grev yapanlara saldınrsa, Dayanışma da Gdansk'ta dognıdan dogruya grev çağrısında bulunur" şeklinde konuştu. Hükümet Sözcüsü Jerzy Urban'ın, metaJürji sanayiindeki grevi kırmak için şimdilik zor kullanma yacaklan yolundaki sözleri ile ilgili olarak görüşünü soran AFP muhabirine Walesa şu cevabı verdi: "Bunu başka birisi soylemiş olsaydı inanırdım. Ben komiinisOere inanmıyonm, çiinkii onlar Unnya inanmıyorlar ve dolayısıyla onlara güvenilmez." Lech VValesa, Bild Zeitung Gazetesine verdiği demeçte de "Komünizmin bizi Avnıpa'nın dilencileri haüne getirmesinden utanıyurum" dedi. Bu arad? polisin geniş çaplı tutuklamalara başladığı öğrenildi. Aralannda Dayanışma'nın danışmanları Jacek Kuron ve Bromislaw Gemerek'in de bulunduğu 40 sendika liderinin tutuklandığı açıklandı. AP'ye göre, hükümet sözcüsü Jerzy Urban düzenlediği basın toplantısında ülkenin geleceğini tehlikeye sokmamak için, grevcileri desteklememeleri için halka çağnda bulunarak, "Grevler, reform dttşmanlannın, hükümetin izlediği açıklık politikasını ve demokratikleşme sürecini temelden yıkmak amacıyla başvurduğu bir yoldur" şeklinde konuştu. Söv ve Döv Dün sabah gazeteyi aJır almaz resmini gördüm. Birinde yerdeydi; arkadaşları durumunu fotoğraflıyorlardı. Ikincısinde bir polis onu sürüklüyordu. Önceki gün Tabipler Birliği önünde başına gelmişti bu oJay; önce bacaklarının arasına bir cop sokmuşlar, tekmelemişler ve ense kökünden coplamışlardı. Makınesi elinden düşmüştu, almak ıstediğinde bir tekme de makineye vurmuşlardı. Olayın kurbanı Oktay Şengülerdi. Hürriyet Gazetesi'nin foto muhabiri arkadaşırnızın başına gelenleri görünce, doğrusu 7 nisan günü Ortaköy Karakdu'nda başıma gelenlerden dolayı halime şükrettim. O gün ne olmuştu ki; bu kez polisin değil, semt kabadayılarının saldırısına uğrayan ve beyin sarsıntısı geçiren oğlumun durumuyla ilgili olarak gittiğim Ortaköy Karakolu'nda karakol amirinin küfurleriyle, tehdidiyte karşılaşmıştım. Bu durumda şikayetten falan vazgeçip canımı kurtarmak için kendimı karakoldan dışarı zor atmıştım da birkaç gün olayın etkisinden kurtulup kendime gelememiştim. Megerse ne şımarıklık etmişim. Bana yapılan bir iki küfürden öteye geçmıyordu. Bir de Oktay Şengüler'in haline bakın, doktorlar sabaha dek beyin kanaması geçireceği korkusuyla yaşamtşlar. Arkadaşırnızın suçu, polisin sürükleyerek götürdüğü iki kızın di|rumunu objektifiyte yakalamaya çahşmak. Şimdi denebilır ki polis kötü bir gorüntüyü engellemek ıçın böyle davranmıştır. Doğallıkla bu sav gecerli değil, çünkü gazeteci iyi ya da kötü olduğuna bakmaksızın olayı yansıtmaklayükümlüdür. Kaldı ki eğer görüntü polise iyi görünmüyorsa, zaten o bıçimde davranmaması gerekirdi. Saklanmak istenen şey ayıp olanıdır, suç olanıdır. Polisin davranışlannda saklanacak hiçbir şey olmamalıdır. önceki gün Oktay Şengüler'in dövülmesi olayında kendisine saldıran görevliler, bir ayıplannı gızlemeye çalışırken ayıplarına ayıp katmışlardır. Bazı polislerin hali gerçekten korkutucu. Ûlkemizin insanı korkudan hakkını bile aramaktan vazgeçmiş durumda. Bazı polister sövüyor, hızını alamayan dövüyor. Bunlar yetmezmiş gibi bir de virgül gibi dergiler de bilınçlı insanları, halkla bütünleşmediği savıyta suçluyor. Saldırıya uğrayanın hakkını koruyacağı yerde, beyin sarsıntısı geçiren, zarara uğramış kişinin can havliyle Amerikan Hastanesi'ne kaldırılmış olmasıyla alay edebiliyor kimi polisler. Kimi potısler, vılayetin 300 metre ötesinde herkesin gözü önünde gazeteci dövebiliyor. "Acaba" diye düşünüyor insan, "birileri, bunlara. söv evladım, hatta sövmekle de yetinme üstelik bir de döv" mü diyor? Biz »çtenlikle belirtelim ki yukandan böyle bir emir gekjiğine inanmıyoruz. Nitekim İstanbul Valisi Sayın Cahit Bayar da sözünü ettiğimiz iki olay dolayısıyla soruşturma açtırmtş bulunmakta. * * • Yanlış anlamaya meydan vermemek için bir noktayı vurgulamak isterim. Sıcak bir döneme girerken, amacımız polisi halkın gözünde kötü duruma düşürmek değil. Bu tür bir yanlıştan herkes kaçınmalıdır Üstelik her toplumda bileşik kaplar kuralının gecerli okluğunu da unutmamak gerek. Bir ülkenin düzeyi belirliyor polisinin de düzeyini. Hiç yüksünmeden ve çekinmeden şu gerceği de dile getirmeliyiz Bizim polisimiz içinde de görevini bilinçle yapan, insanlığını bir an bile unutmayan kıbar insanlar vardır ve sayıları sanıldığından da fazladır Ne var ki polisin içinde bu tür insanlann bulunması, hatta çoğunlukta olsalar bile; görevinin sınırını, yetkisini aşan, söven ve dövenlerin varlığının doğurduğu tehlikeyi ortadan kaldırmıyor. Çünkü güvenlik kuvveti, devletin temsiicisidir. Onun sapması, onun görevini saptırması, sivil bir kişinin işlediği suçtan çok daha tehlikeli sonuçlar doğurur. Polisin işlediği küçük bir suç, devletin suçu haline dönüşüyor. Bu noktaya dikkat etmek gerek. Bulgaristan kınandı NEW YORK (AA) Kuzey Amerika ve Kanada üniversitelerine bağlı öğrencilerin olusturduğu "Model Birleşmiş Milletler" Genel Kurulu 'nda Bulgaristan, Türk azınhğa uyguladığı baskılardan Otürii kınandı. Toplam 99 üniversiteden 950 öğrencinin katıldığı çalışmada, Türk heyeti, Bulgaristan 'daki TOrk azınlığın însan Haklan Evrensel Bildirisi ve Helsinki Nihai Belgesine aykırı olarak baskı gördüğünü vurgulayarak bu uygulamadan Otürii Bulgaristan 'ın kmanmasını istedi. Sonuçta "Model BM Genel Kurulu" Bulgaristan 'ı "kınayan ve protesto eden" kararı kabul etti. Y. Kaledonya'da çatışmalar NOVMEA (AA) Fransız donanması, Yeni Kaledonya 'da yerli Kanaklann bağımsızlık isteğiyle bir hafta unce başlattıklan ayaklanmadan bu yana ilk kez ateş açtı. Soumea'daki Fransız resmi kaynaklarından yapılan açıklamada. Fransız donanmasımn, bu sabah adanın doğu kıyısındaki Puebo'da "silahlı bir gruba ateş açtığı" belirtildi. Rus Ortodoks Kilisesi Başpiskoposunu kabul eden Sovyet lideri, "Geçmişte kilise ve Hıristiyanlara karşı trajik hatalar işlendi" dedi. MOSKOVA (AA/AP) Sovyet lideri MihaU Gorbaçov, Kremlin'in geçmişte, kilise ve Hıristiyanlara karşı trajik hatalar işlediğini söyledi. Sovyet resmi haber ajansı TASS, Gorbaçov'un önceki gün Kremlin'de Rus Ortodoks Kilisesi Başpiskoposunu ilk kez kabul ettiğini bildirdi. TASS, Başpiskopos Pimen'in hazıranda kutlanacak olan kilisenin 1000'inci yıldönümü törenlerini gorüşmek için Gorbaçov' dan randevu istediğini bildirdi. Gorbaçov, yaptığı konuşmada, Stalin dönemine atıfta bulunarak, bu dönemde diğer alanlarda olduğu gibi kilisedevlet ilişkilerinde de çok güçlük çekildiğini ifade etti. Mihail Gorbaçov, "Hıristiyanlar çok »a çckti" şeklinde konuştu. "1930'lu ve daha sonraki yıllarda devlet tarafından işlenen hatalan dfizdtmeye çaltşıyoruz" diyen Gorbaçov, "toanan kişilerin, bu inançlannm gereklerini onuria yerine getirrnesine devlet müdahale etmeyecektir" ifadesini kullandı. Ateist olan Sovyetler Birliği'nde parti genel sekreterinin bir dini lideri kabul etmesi çok ender olduğundan, Gorbaçov'la Başpiskopos arasındaki görüşrae Sovyet basınında geniş yer aldı. AP'nin haberine göre Gorba Gorbaçov ile kilise arasında bahar çov, kilise liderlerinden ekonomik ve sosyal reformlannı desteklemelerini istedi. Genel sekreter, buna karşüık daha geniş dinsel özgürluk tanıyacak yeni bir yasa çıkanlacağını vaat etti. TASS, Başpiskopos Pimen'in de Gorbaçov'un sözJerinden memnunluk duyduğunu ve Sovyet liderinin uyguladığı reform politikalannın başansı için dua ettiğini söylediğini kaydetti. Stalin, 1930'lu yıllarda birçok kiliseyi kapattırmışu. Rum Savunma Bakanı Atina'da LEFKOŞA (AA) Kıbrıs Rum yönetimi Savunma Bakanı Aloneftis, dün Atina'ya gitti. Aloneftis'in, Atina'da, Güney Kıbrıs'ın savunmasına iiişkin konuları görüseceği büdirildi. Aloneftis, Güney Kıbns'tan aynlmadan Once görev süresini tamamlayarak Yunanistan 'a geri dö'necek olan Yunan alayı personeline hitaben yaptığı konuşmada, Türk birlikleri ile göçmenlerin Ada'dan çekilmesi için mücadele edeceklerini tekrarladı ve "babalarımızın topraklarmda kök salacağız" dedi. Gorbaçov, Başpiskopos Pimen'e, perestroyka ortamında dine karşı daha anlayışlı davranılacağını söyledi. Yardım isteyen tarafsız ülke gemileri de korunacak Dış Haberler Servisi ABD Savunma Bakanı Frank Carlucci, Başkan Reagan'ın, Körfez'deki Amerikan donanmasımn görev alanını, genişletme kararı aldığım açıkladı. ABD, Körfez'deki donanmasımn görev alanını 18 nisanda Iran'a ait iki platformu tahrip ettiğinden bu yana fiilen genişletmişti, ancak konuya resmiyet kazandırılmamıştı. Carlucci, karar uyannca, Körfez'de bulunan 29 Amerikan savaş gemisinin bundan böyle yalnızca Amerikan gemilerıyle Amerikan bandırası çekmiş 11 Kuveyt tankerini değil, yardım isteyen tarafsız ülke ticari gemilerini de koruyacağmı belirtti. ABD Savunma Bakanı Carlucci, "Ancak bu sistemli bir konıma olmayacak. Yardım istendiği lakdirde yapılacak. Biz Körfez'in jandannası olmak istemiyomz, ancak yardım isteyen masum insanlara da sırtınuzı donemeyiz. Bu karar aynca Iraktran savaşında taraflardan birine karşı bir tutum degüdir" şeklinde konuştu. Körfez'de ABD'nin yeni hamlesi ABD'nin 200 yıldan bu yana uluslararası sularda ulaşım özgürlüğünü korumaya yönelik bir politika izlediğini ka^eden Carlucci, "Bu kararia ilkelerimize sadıU oldugumuzu bir kez daha gösterdiğimiz gibi, Körfez'de meydana gelen son olajlann mantıklı ve insani sonucudur" dedi. Türk gazetecileri Öte yandan arkadaşımız Zafer Arapgirli'nin Bağdat'tan bildirdigine göre, Irak'ın, 26 aylık bir aradan sonra Iran'dan geri aldığı Bas ra Körfezi kıyısındaki Fao Yanmadası'nı gezmekte olan bir grup Türk gazetecisi, İran topçusunun ateşi ile karşılaştı. Irak hükümetinin daveti üzerine ülkede bulunan^ok sayıda yabancı gazeteci ile biriikte, aralannda Cumhuriyet muhabirinin de bulunduğu Türk gazetecileri Fao Yarımadası'na götürülerek Irandan geri alınan mevzilerde dolaştınldüar. lran topçusu ateş açtı. Ancak Iraklılara ait bir sığınağa giren Türk gazeteciler ateşten yara almadan kurtuldular. ORTADOĞU Bazı FKO grupları Şaıııa taşınıyorlar KUDÜS/ŞAM (AjansJar) FKÖ ile Suriye arasındaki ilişkiierin yeniden düzelmesi uzerine, örgüte bağlı bazı kuruluştarın Tunus'tan Şam'a taşınacağı bildirilıyor. Suriye~desteğindeki Filistin Demokraük Halk Kurtuluş Cephesi (FDKC) lideri Nayif Havatme, yakınlaşma çerçevesinde bazı kuruluşlann "doğal çalışma yerleri" olan Şam'a nakledileceklerini söyledi. FKÖ Yürütme Komitesi üyesi de olan Havatme, Şam'da düzenlediği basın toplantısında FKÖ ile Şam hükümeti arasında, ABD'nin "Sbultz Ptam" diye arulan Ortadoğu Banş Planı aleyhinde bir kampanya ba^latmak amacıyla önümüzdeki günlerde görüşmeler yapılacağını bildirdi. Havatme, Shultz Planı'nm Ortadoğu banş sürecinde FKÖ ve Suriye'nin rolünü sıfıra indirmeyi amaçladığını da belirtti. Bu arada, Israil askerleri önceki gün Lübnan'ın güneyindeki Kfar Hamam ve Rachaiya el Foukhar köylerine baskın düzenlediler. Baskının, hafta içinde Filistinli gerillalann buradan İsrail'e sızması ile ilgili olarak yapıldığı bildirildı. Sızma olayı uzenne meydana gelen çatışmada iki tsrailli asker ve beş Filistinli ölmUştü. lsrail askeri kaynaklan önceki gün Ramallah kasabası yakınlarındaki Kafr Malik köyunde Israil askerlerinin kendilenne yangın bombası fırlatan bir Filistinli genci öldürdüklerini açıkladılar. İşgal altındaki topraklarda beş aydır sürmekte olan Filistin ayaklanmasının yeraltı liderleri, ramazan ayırun ikinci cuması olan önceki gün şimdiye kadar öldürülen 175 Filistinli adına, "sembolik cenaze yürüyiişü" duzenlediler. Cuma namazından sonra düzenlenen gösteride tsrail aleyhinde sloganlar atıldı. DoğuKudüs'te dağıtılan bir bildiri ile işgal altındaki topraklarda lsrail'in atadığı bütün Arap belediye başkanlarının istifa etmesi istendi. tsrail Başbakanı tzak Şamir, Amerikan Televizyonuna bir demec vererek, "Filistinlilerin tsrail yönetimi altında yaşamaya hazır olmadıklannı anlıyorum. ancak Israil toprakları asla paylaşılmayacaktır" dedi. Kudus'te yavımlanan günlük gazetelerden birinde yer alan bir haberde ise "Israil ordusu ayakianmanın sona ermesini beklemiyor" denildi. WE ARE A TELECOMMUNICATION COMPANY INVOLVED IN A MOBILE RADIO NETVVORKS. A ONE YEAR CONTRACT (AU6UST 1988 JULY 1989) IS OFFERED TO.YOUNG ELECTRONIC ENGINEERS ÛUALIFIED AS FOLLOVVS: UN1VERSITY DEGREE FLUENT ENGLISH SPECIALIZATION IN THE TELECOMMUNICATION FIELD (HF, SHF, VHF RADIO MULTIPLEX SVVITCHBOARDS) PREVIOUS EXPERIENCE HIGHLY PREFERABLE DETAILED CURRICULUM VITAE IS REÛUIRED THE SELECTED PERSONS WILL BE INVITED FOR AN INTERVIEW DURING THE MONTH OF JUNE 1988 IN IZMIR THE JOB IS VERY CHALLENGING AND SALARY WILL BE ADEOUATE T0 THE EXPERIENCE/CAPABIUTIES 0F THE APPUCANT W0RK PLACE WILL BE IZMIR WITH FREOUENT TRIPS T0 EASTERN TURKEY POSSIBILITIES EXIST T0 PROLONG THE INITIAL ONE YEAR CONTRACT Bilkent University Summer Program: June 13July 15 ADVANCES IN DYNAMIC MACROECONOMICS AND ECONOMETRICS Courses: Topics ın Macroeconomıc Theory Monetary Theory and Polıcy Econometric Research and Business Cycles Topics in Applied Forecasting Lecturers: Thomas Sargent Hoover Institution Rüşdü Saracoğlu, Governor Central Bank of Turkey Frank Diebold Federal Reserve System,Wash,D.C. Salih N. Nettçi Graduate School, City Univ. of NY APPLICATION SHOULD BE SENT TO: PK.1 GAZİEMİR/İZMİR Sponsored Joınlly by: The Institute of Graduate Studies The Institute of Economic Research and Forecasting For More Information Kıbrıs Rum Yönetim lideri Europaeische Zeitung'a demeç verdi 2.Ulusal OzelOlimpiyatOyunları Ms. ZEYNEP KOKSAL Bilkent University P.O.B. 806572 Maltepe ANKARA Tel: (4) 266 40 0079, (4) 266 41 25 Fax. (4) 266 41 27 lusiliu: Kıbrıshn . bölünmüşlüğü saçma Kıbrıs konusundaki görüşlerini anlatmak üzere yaz aylarında Bonn'da Helmut Kohl'la görüşeeeğini açıklayan Vasiliu, AT'nin Kıbrıs sorununun çözümünde rol oynamak zorunda olduğunu öne sürdü. G ü n ü m ü z d e çağdaş yapılar için en önemlı gereksinimlerden biri jeneratördür. AKSA; size bir jeneratörden beklediklerinızi ve fazlasını sunar. BONN (AA) Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, Federal Almanya'da yayımlanan Europaeische Zeitung Gazetesi'ne verdiği demeçte, Kıbrts'ın bölunmüşlüğunun saçma olduğunu iddia etti. Kıbrıs konusundaki görüşlerini anlatmak üzere yaz aylarında Bonn'a gelerek Federal Âlmanya Başbakanı Helmul Kohl'le görüşeeeğini açıklayan Vasiliu, Avrupa Topluluğu'nun Kıbrıs sorununun çözümünde ro! oynamak zorunda olduğunu öne surerek şu göıüşleri savundu: "Serbest dolaşım, yerleşme özgürliığü ve mülk edinme vazgeçilmez haklardır. Bu haklar, adada banşçıl ve uzun vadede si\asi vönden bir diizenlcmenin en önemli koşuludor. Türkiye Ulerse, Kıbrıs konusunun uluslararası gundcmden kalkmasını saglayabilir. Bu arada Avrupa Topluluğu. Ankaraj vı bu konuda ikna edebilir." j Bu arada, Europaeische Zeitung,. Gazetesi, Vasıliu'nun Federal Alı man\ıa Başbakanı Helmut Kohl ile| yapacağı görüşmede, Kıbrıs' sorus nun çözumu ile ilgili bazı önerilet getireceğini yazdı. Vasiliu'nun Bonn ziyaretini, Federal Almanya'mn ılOnem başkanlığı sona ermeden gerçekleştireceğini ka\deden Alman gazetesi şua ları ekledi: "Kıbrıs Rum lideri henüz gözlı görUlür başanlar elde edememiş tir. Ancak si>«si mantığı, Kıbn: sorununun çözümünde toplulugl önemli bir rol düştuğunü savuıt maktadır. Vasiliu. bu konuda ik . na edici oima>a çalışmaktadır."; Bu çocukların hepsî kazanacak! Ankara'dan, İstanbul'dan, Izmir'den, Adana'dan, .Bursa'dan, Adapazarı'ndan... 150 beyin özürlu sporcu; atletizm, yuzme, basketbol, voleybol, masa tenısinde yarışacak! Siz de gelın. Onların kendı kendılerini aşmalarına alkışlarınızla destek olun. YAPIIARINIZIN ENERJi KAYNAGI AKSA JENERATOR Türk Spastik ÇocukJar Demeği 7 Mayıs I988 Cumartesı 8 Mayıs !988 Pazar Açılış Torenı KaDanıs Torenı Burhan Felek Spor Tesisleri 7/8 Mayıs 1988 13 30 16 00 Giris ücretsızdır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle