17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 MAYIS 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ISUUL CUJ;EÇ CUMHURİYET/5 Istanbul'la ilgili bir karabasan Hepsi birkaç dolar için KİM KİME DUM DUMA HEHH, AK &L yt/v71'/ « H Yıl 1995... Uzun bir aynhktan sonra tstanbul'a döndüm. Yaklaşık 7 yıl uzak kalmıştım bu kentten. Kenti bıraktığım 1988 yılında kent adeta bir şantiye havasına bürtinmüştü. Her geçen gün bir betonlaşma çabasıyla karşı karşıya kalmıştı dünyanın bu sayılı kenti. DOÇ.DR. METE TAPAN^ Yıl 1995... Uzun bir aynlıktan sonra tstanbul'a döndum Yaklaşık 7 yıl uzak kalmıştım bu kentten. Kenti bıraktığım 1988 yılında kent adeta bir şantiye havasına bürünmüştü. Geceleri, hele birkaç gün yağmur yağmasa kenti bir toz bulutu kaphyordu.. Hava kirliliği, bir yandan egzoz gaandan, öte yandan sayısız şantıyelenn çamurundan, tozundan dayanılmaz bir duruma gelmiştı. Köstebek yuvasına dönmuştü lstanbul.. Her geçen gün bir betonlaşma çabasıyla karşı karşıya kalmıştı dünyanın bu sayılı kenti.. Halıç'tekı büyük yıkım sayesınde park düzenlemelen beledıyenin yeşil alan uretme alanında önemli bir icraatı olarak bazı çevrelerce değerlendirilirken, doğal yeşili ve guzellıkleriyle dünyanın gözdesi Boğazıçı her geçen gün yeni ıskân üniteleriyle yeşil yoksulu oluyordu.. YeşU kıyımı içın adeta yarışılıyor, lüks vülalardan oluşan siteler Boğaz sırtlannda yükselıyordu. Artık buralarda, çocukluk yıllarımda dınlediğim bülbül sesleri yenni, doğayı, topoğrafyayı bozarak buralara yerİeşmiş kişilerin naralanna terk edecektı. Tarihte, hiçbir dönemde Boğazdçi böyle bir tahribatla karşılaşmamıştı. Topoğrafyası bozulan yalnız Boğaz değildi kuşkusuz. Istanbul'un birçok yamacı, deresı doğal özelhklenni kaybetmiş, en ufak toprak parçası ınşaatlarla dolmuştu Ya tarihi yapılanmız? Tek tük kişilerin buyük bir özveriyle korumaya çalıştıkları tanhi HER GEÇEN GÛN YEŞİL YMSUUI Doğal yeşili ve güzelhtdenyie dünyanın gözdesi Boğaaçı, her geçen gün yeni ıskân ünıtelenyle yeşil yoksulu oluyordu. Tanhın hıçbır dönemınde Boğazıçı böyle bir tahribatla karşılaşmamıştı (Fotoğraf Uğur GOnyuz) yapılann büyiık bir bölümü kültürsüzlükten, parasızlıktan veya kasıtlı olarak yıkıma terk edılmışlerdı. Bızans sarnıçlan, sivil mımari yapılan veya başka başka örnekler bılinçsiz bir koruma pobtikasuıın sonucu tek tek yok oluyordu.. Bir de konıyalım derken, eskıyı tahrip edenlere ne buyrulur... O yıllarda tstanbul'da bir otel furyası vardı.. Kent içinde, özellikle Taksim ve yafan çevresi 5 yjdızlı otel proje ve uygulamalanndan geçilmiyordu. tstanbul Teknik Üniversitelilerın, KabataşbJarın binalan 5 yıldızlı otel girişimlerine peşkeş çekildi Düşünün; bu yapıİardan Taşkışla 31 martın tanığı olan bir yapıydı... Artık bu yapılar eğitim yönünden ömrünü doldurdu, bundan böyle, bol yıldızlı geceleme veya dövizle kumar oynamaya daha elvenşlı yapılar olarak kullanılması fetvası verilerek, eğitim ve sosyal tanhimizin önemli binalan gerçek sahıplennin elinden alındı. Hep birkaç dolar daha fazla kazanacakmışız diye... Bir tarihi kenti bu kadar hızla değiştirmeye acaba kirnin hakkı var diye düşünmuştüm? Avrupa'nın tarihi kentlerinde örneğin Viyana'da, Münih'te, Roma'da, Londra'da bu oranda bir değişıkliğe soyunmak kimin haddineydi! Cambridge'i ve Viyana Teknik Unıversitesi'm otel olarak düşünmek herhalde Viyanahyı veya lngilizi ancak güldürme programlannda olanaklıdır.. Yıne de hem Viyanalı hem de tngiliz bu espriye soğuk soğuk güler, oyuncuya ayıp olmasın diye... Diğer aydınlar gibi, ben de o yıllarda zavalhlığıma kızıyordum.. Gucümuz kalmamıştı. . Dolara karşı, kültür yozlaşmasına karşı yenilmiştık.. tstanbul artık tarıhıni, geçmışini kaybediyordu. Gerçek lstanbullu sanki kalmamıştı bu kentte. Hepsinin Ustüne ölü toprağı serpılmişti. Mışıl mışıl uyuyorlardı Ben de yurtdışına kaçtım. özde, diğer aydınlardan hiç farkım yoktu Evet 7 yıl geçti, hep tstanbul'u öziedim ve gerı döndüm, şimdi Atatürk Havalimanı'ndayım Sevdiklerimle hep mektuplaştım bu yedı yıl boyunca, değişikhklen bana uzun uzun yazmışlardı.. tçime bir korku düştu, acaba taksi şoförüne evimin adresıni tarif edebilecek miydım?... Bu sabah ter içinde uyandım... P İ K N İ K PİYALE MADR.A s*. ^ 'Böyle Gelmiş Böyle Gitmez' Yunancada Kultur Servisi Yunanistan 1 m tamnmış yayınevlerinden Themelio 20. kuruluş yıldönumu etkinlikleri arasında Aziz Nesinin "Böyle Gelmiş Boyle Gitmez" adlı kitabının ikıncı cıldinin basımma da yer verdi. Kitabı Yunancaya çeviren Panayot Abacı ile Aziz Nesin yayınevınin kuruluş etkinliklerine katılmak için 2 mayıs pazartesi gunu Atına'ya gidecek. Yayınevi sahıbı Todoros Maliluosis tarafından Aziz Nesın onuruna verilecek davette unlu ozan Nikiforos Vrettakos, "Aziz Nesin ve Yapıtlan" konulu bir konuşma yapacak. Atına'da bulunduğu sırada bir basın toplantısı düzenleyerek, kitaplarını imzalavacak olan Nesın'le Atina Radyo ve Televizyonu'nda da birer konuşma yapılacak. Yunanistan'da bulunduğu süre içinde Kesariani, Egaleo ve Neaionia beledıyelennin davetlisı olarak bu şehirleri ziyaret edecek olan Nesın, Selanik'e de giderek burada kitaplannı ımzalayacak. Aziz Nesin ve Panayot Abacı 20 mayısta Türkıye'ye dönecek. HIZLI GAZETECI \ECDET ^> MKıKE 6/PBREK 0A:ıuP! J 101 AUİ0RPV PEJ?K£A/ İLK MFTuN/N SOtiMPA HttENEN OLPU FiRTınM A LARl &A61MN. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI ö Beleaıyesı Sanat Galensı'nın açılışını Beyoğlu Beıedıye Baş, H a ) u k uztürtatalay yaptı. Ûzturkatalay'ın, "Yenı Beyoglu eskı dunjmundan güzel olacaktır" dıyerek açılışını yaptığı Beyoğlu Beledıyest Sanat Galerisı'nde yer alan "Fotoğraflarla Beyoğlu" sergısınde Tarlabaşı yıkımlannı göruntuleyen fotoğraflann (yukanda) yanı sıra, Halıç'ın eskı ve yeni durumlartyla Istıklâl Caddesı'nin yeni düzentemesmden kesıöer de sunuluyoc RPtff)fllll LütfıAkad, dokuzyüsonra yeniden kamera arkasında 9 Akad'ın 9 yıl önce gerçekleştirdiği "Bir Ceza Avukatımn Anıları" adlı dizi TRT tarafından yayımlanmamıştı. Akad bu kez 70 yıidır yaşadığı tstanbul'u görüntuleyecek. Dizinin yapımalığım ve yonetmen yardımcılığını Sunar Kural Aytuna üstlenecek. GÜNSELİ ÖNAL ANKARA Son olarak 9 yıl önce, TRT için "Bir Ceza Avukatımn Anılan" adlı dızı filmi çeken yonetmen Lutfi Akad, bu uzun aradan sonra yeniden kamera arkasına geçecek. Akad, idam cezasına karşı çıkıldığından "Bir Ceza Avukatımn Anılan"nı yayımlamayan TRT için bu kez "Dört Mevsim İstanbul" adlı bir belgesel hazıriayacak Ve 70 yıldır yaşadığı Istanbul'u görüntuleyecek. Uç bölumluk belgesehn 500 mılyon liraya mal olacağı behrtilıyor. Dizinin yapımcılığını ve yonetmen yardımcılığını TKT Belgesel Programlar Müdürluğu'nden Sunar Kural Aytuna, göruntu yönetmenlığini ise yıllardır Akad ıle bırlikte çalışan Gani Turanlı yapacak Belgeselin senaryosunu da Akad yazdı. Bdgeselin yapımcısı ve yardımcı yönetmeni Aytuna, Akad'ın yeniden film çekme kararmı almasının, "Sanatımızdan Portreler" adlı belgesel dızı ıçın Akad'ı tanıtan bir bölüm hazırlarken gerçekleştığını soyledı. Aytuna, bu surecı şöyle anlattı: "Bana soyledigi ilk söz çok guzddi. 'Yönetmensiniz, ne isterseniz onu yapanm, hatta oynanm' dedi. Sonsuz bir guvenle ve karşılıklı sevgiyle işe başladık. Belgeseli hazırlarken, hocayı yakından tanıyabilmem için çok fazla birlikte olduk. Sabahtan akşama kadar evine gidijordum, gerektiginde yemek pişirilirken evde oluyordum. Kitap fuanna gitmesi gerekiyordu, yanında yunıyordum. Boyle bir yakınlık oldu ve biriikte film çekme hayallerine başladık." Akad'ın, o zamana değin çekmeyı duşledığı belgesellerın bir lıstesını kendısıne verdığını ve "Al bunlan, istediğini çek; birioi ya biriikte yapalım, ya da sen yap" dedığını söyleyen Aytuna, kendı kafasında da lstanbul'un belgeselini yapmak düşuncesi olduğunu ve bunu Akad'a aktardığını belirtti. Aytuna, duşüncelerini açıkladıktan sonra Akad'ın da çok ilginç bulduğu ve "Alalım kamerayı elinıize, yıkahm, lstanbul'u çekelim" dediği tstanbul belgeselini şöyle özetledı: "Hep duşledigim İstanbul, kopru altından pavyon fedailerine, sokaktaki insandan akla eelen her şeyine kadar Istanbul'du. Oyle bir Istanbul'du ki saray olmasın, tarih olmasın, taş, bina olmasın istiyordum. Yani insanlann yaşadığı, şu anda gorduğumuz lstanbul." Sonradan "Dort Mevsim lstanbul" adını verdıklen bu belgesehn senaryosunun haarlanması içın Akad'ın kendısmden, "lstanbul Bir Şarkıdır", "Islanbul Bir Özlemdir" ve "IsUnbul Bir Kavgadır" konularında öykü yazmasını istedi 'Dört Mevsim lstanbul belgeseli ğıni belirten Aytuna, kendi yazdığı öykulerden filmın senaryosunun nasıl ortaya çıktığını ıse şöyle anlattı: "Hoca, *Senaryo yazmak için tutunacak bir şe>e ihrjyacım var' dedi. Hemen iki gun içinde liç oykn yazıp verdim hocaya; benim istediğim, senanoju biriikte yazrnakö. Hatta, "sinek olayım, etrafında dolanayım, dekor olayım, yazarken seyredeyim' diye espri yapıyordum. Reddediyordu. Çunku hiç alışkanlığı yoku. Oykuleri verdim, Ankara'ya döndum. Bir haita filan sonra, 'Derhal gel' diye telefon etti bana. Senaryo üzerine konuşurken ben bunlann notlannı alıyordum. Ondan sonra aksamlan daktiloya çekiyordum, tekrar getiriyordum. Hoca oklar çıkanyor, "Burada goruntuyu adam gibi duşun' diyor, bazen de azariıyordu beni. Bazen uyanlar yazıyor, bazen de olmamış diye çiziyordu. Ben de olurup yeniden yazıyordam." Aytuna, "O balde senaryoyu kim yazmış oluyor sonuçta?" sorusunu yanıtlarken, "Senaryoyu hoca yazdı, butun duşunce onun. Fakat ditşuncelerini bana yazdırdı ve ben onun kalemi oldum. Bu arada, uç saatlik filmin senaryosunu yazarak, konulu bir filmin senaryosunu yazmasını oğrendim. Yani hocanın ustahğı yamnda, hocalığı çok önemli" dedi. Aytuna, Akad'ın hocalık yonuyle ılgılı olarak da şunları söyledi: "Film çekerken bana bir espri yaptı. 'Film cekeceksin, ben senin arkanda duracağım, iki elim de arkamda duracak ve ellerimden birinde bir sopa olacak. Hangisinde olduğunu hiçbir zaman bilmeyeceksin, yanlış yaptıgında kafana ındirecegim' diye. Hoca bir akademisyen gibi.. birikimlerini çok iyi yansıtıyor. tnsanda bir cevher varsa gelismesine yardımı oluyor. lşimin çok zor olduğunu biliyorum. Hem yardımcı yönetmeni, hem de yapımcısı olacagım dizinin. Çok fazla sopa yiyecegimi duşunuyorum." Belgeselin çekımlerının bir >ıl sureceğını k,aydeden Aytuna, tstanbul'un sisınden yazına, kanndan yağmuruna kadar dört mevsıminın göruntuleneceğinı belirtti. Şu anda yaşanan lstanbul'un aynen yansıtılacağını bıldiren Aytuna, "Film, bir hayal olmayacak" dedi Bolum adları, "tstanbul Bir Şarkıdır", "IsUnbul Bir Özlemdir" ve "İstanbul Bir Kavgadır" olan dizi, dramatık belgesel olarak çekılecek AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KFMAL UOKHAS TARİHTE BUGUN wı MTIZ YILIN BE$INCI AY1.. \MK I\ 1 Mayıs TARıHTB, 1 MAYIS 189O, AME 8KA S£ÇK OETUS 8 SAATLtK ÇAUŞMA KURAUNIN tcAgUL EDıLbıSr GÜHDU. PA&/S '7TT YAPlLAN lT.€MTERN4£YOtJAL'ıN İUC KJOMGGEStUDE, PUNYA £>AYAMŞMA GUfJU SAYtLMIŞrt. A4AY/S ADI, eSKı rUA/AAJ 7XN K/LAG/NDAN t/£CM£S''M AHMESİ MAIA 7 V W MAYrS,£S/Cf UÇUNCU AYIYDl \f£ TUL S£2A/e ZAMAMMOA geŞfNC/ AY OCMUÇm AYf&CA, MAY/S, ROMA'AffM ÇtÇe/C mM&tÇA£t FLOHA 'NffJ AMILDtĞt AYDl CHS774Ç/IG AI/euPAS/AJPA, GEA/Ç tC/ZlAg i SABAHİ E&ICE , ÇlG SULA/Z//V/ SUŞEgM/f. BUMUM SONSUZ GUOLAA/ MAYfS, GÜNEY YAEKueEDE SOMU SONBA "AMELE GOA/U" tLAH £DlLEN 1 MAYIS, £/eTESl YIL OA, TSMM UYEL£IStMbEN YUA/US A/APl 8EY VE BlZKAÇ A,RKAPAS/WN KATILIMIYLA KUTLAA/MtÇn. 1 MAYIS, İ335'TE Çl/CAeiLAIK) YASAYLA, "SAHAG 8Ay/&U*/"UA DOfJUŞ 50 YIL ÖNCE CumhurİYet 1 Mayıs 1938 19381988 Akkada açlık grevi yapanlar Kudus 30 Akka kampmda bulunup bir muddetten beri açlık grevı yapan mevkuflardan dordu dun akşam olmuştur Mevkuflar lehınde başlanan protesto grevı Fılıstmm şımal şehırlerınde devatn edıyor Bu grevın son ölu vakatarı A U U M KAMERAYI EÜMİZE Lütfi Akad'ın "Alalım kamerayı elımıze, çıkalım, Ist^bul'n çekelim" dedığı lstanbul belgeselının çekımlen ' yıi suıe^eK dolayısıyla Fıhsiının Arablarla lıra ıle yapılacaktır. Borç altı Yunan şarkılan meskun butun merkezlennde vılda Beledıve ve Vılayet başgostermesı muhtemeldır. butçelerınden muştereken konseri odenecektir Ağaç ve veşılltk Avrupada bııvıık bir Siirdin bakıımndan pek yoksııl olan muvaffaknet kazanan Yunan şehrıınızın teşçırı takarrur ınillı şarkılan mııtehassısı su ihtiyacı etmışli. Bu munasebetle Bayan A karantmu başlıca caddelere akasya Sıırd (Hususı) Şehrıınızın larafından 2 Ma\ ıs pazarresı fîdanlan dıkılnuşiır. Sıırde asırlardan ben baş ıhıiyacmı akşaını saat 21 de Fransız derdını teşkıl eden su meselesı birkaç kılomeıre ınesafede tıyairosunda bir konser bulunan Botan suyıı kıyılarına verılecekıır. Mayestro Karlo esas ılıbanle halledılmışiır. Tesısal, Beledıye Bankasındaıı da bir ııulyonu mutecavız D'olpıno kapocellı konserde ödunç olarak a/ınacak 150 bın ka\ak fıdanı dıkilnıışıır pıyano çalacak tır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle