Katalog

14ŞUBAT1988 ••*• O HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 GERÇEK (Baştarafı 1. Sayfada) kurmay Başkanı Necdet Üruğ ve eski İstanbul Valısi Nevzat Ayaz'a ilişkin suçlamalan içeren bu rapor, artık kamuoyuna yansımıştır. Karmaşık ve gayri meşru ilişkileri sergileyen bu gizli raporu azımsamak ve böyle bır belgeyi yoksaymak artık olanaksızdır. Raporun doğruluğu, yanlışlığı ve MtT'i ne ölçiide bağladığı da geriplanda kalmaktadır. Yapılacak iş, Sayın Necdet Üruğ'un gösterdiği yoldan yurümektır, ortaya dökülen bu belgeye ilişkin inceleme ve soruşturma kaçırulmazdır. Çünkü bütün Türkiye'yi ilgılendirtn soru işaretleri bundan böyle resmi açıklama ve yalanlamalarla geçiştirilemez. Raporda adı geçen kışilen savunmak da bu kişilenn yaranna değıldır. MtT raporunun hedefı olarak görünen eski Gendkurmay Başkanı Sayın Üruğ, bu gerçeği kavradığı içindir ku doğru yolu tutmuş ve gereken kovuşturmamn yapılmasım istemiştır. Bu inceleme ve soruşturmadan sonradır ki raporun niteliğu kimlerce hazırlandığı ve devlet hayatındakı anlamı ortaya çıkabilir; içeriğindeki suçtamaların yalan oldvğu anlaşüabüır, ondan sonra da yasalann gereği yerine getirilir. Üstelik bu gizli rapor, yalnız kişileri ilgilendirmiyor; Sayın Üruğ'dan çok, kısaca MlTdıye anuan Milli tstihbarat Teşkilatının konumuyla bağlantılidır. Soruşturma, bu örgütü de sorumluluk altına sokabüir, bugunkü siyasal iktidan bile kapsayabilır. Geniş açıdan bakılırsa, Ttirkiye'nin yazgısını etkileyecek Onemli bir olguyla karşı karşıya olduğumuz anlaşılabilir. Evet önce inceleme, araştırma, soruşturma; sonra ortaya çıkacak bilgilerin ışığında yorum ve yargl ARDENI) UĞUR MIMCU GOZLEM " .* * * 'Kaza' (Baparnfı 1. Sayfada) Beyaz Saray'm onayı Ue gerçekleşiyor. New York Tımes, SSCB Ue aralık ayında INF Antlaşmasını ımzalayan ve şımdi uzun menzillı silah göruşmeleri yapan ABD'nin, neden bu asamada böyle bir eyleme gmştığı konusunda açıklık olmadığını vurguladı. Karadeniz'deki olayın ardından ıkı ülke birbirinı gıderek daha sert biçimde eleştirmeye başladılar. ABD Savunma Bakanlığı, Sovyet gemilerinin, Amenkan gemilerine bılerek çarptığını öne surerken, Sovyet yetkililen de Amenkan gemılerinin Sovyet karasularmda "tdüikeii ntaaevnlar" yaplığuıı öne sürdü AP'nın haberine göre, Sovyetler'ın Karadenız Fılosu Komutan Yardımcısı Amıral Nikola> Markov ve Dışişlen Bakanlığı sözcüsü Gennadi Gerarfmov, Moskova'da düzenledıklen basın toplamısında, Amenkan gemilerinin kasıtlı olarak Sovyet karasulanm ıhlal etuklennı ve çarpışmadan Amerikalı kaptanlann sonımlu olduğunu söylediler Gerasimov, "ABD gemüerinin bu davramşuu soo zanumtanta iyleşmeye yuz inUn ABDSovyeJ fli^kflerini bozmaya yöaetik bir eylem olarak görayoraz" dedı. Amiral Markov da ABD gemilerinin bir ara, kıyıya 8 mil yaklaştıklannı söyledi. Sovyetler Birliği, Karadeniz'de karasulannın genişliğiru 12 mil olarak saptamış durumda ABD Savunma Bakanlığı ise Sovyet gemilerinin kasıtlı olarak Amerikan gemilerine çarpağmı öne sürüyor. Donanma operasyonlan komutan yardımcısı Gerrv Flynn çarpışmadan önce Sovyet gemilerinden uyan geldiğini ve Sovyet kaptanının "Size çarpma izaimiz v«r" şeklinde bir mesaj gönderdiönı söyledi. ABD, Ulusluraras Deniz Hukukuna göre Sovyet karasulanndan "zararsz geçiş" hakkı olduğunu ileri sürüyor. 1966 martında da Bogazlardan geçen iki ABD savaş gemısi, Karadeniz'de Sovyet karasulanna sızmıs ve sert uyandan sonra aynlmışlardı. (Baştarafı 1. Sayfada) niş salonlu ve geniş balkonlu evine sık sık geliyor mu? Bilemem ki... Faruk Taşar hakkrnda Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1987/84 esas sayılı dosyasında işlem gören bir kamu davası var. Anadolu Bankası müfettişleri KadirTekgüven ve Kemal Çolak'ın verdikleri 19 Aralık 1986 gün ve 1986/2 sayılı rapor var. Aynı konuda Başbakanlık Tettiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ın "Başbakanlık makamına" sunduğu bır başka rapor da var. Bu rapor da yakında TBMM'de açıklanacak. Peki bu konu daha önce TBMM'de konuşulmamış mı? Konuşulmuş.. icel Milletvekili Aii İhsan Elgin ve arkadaşlan bu konuda "Mec/l(sa/a$um?asj"önergesi vermışler Konu 8 Ocak 1986 günü görüşülmüş. O gün hükümet adına konuşan Devlet Bakanı Mesut Yılmaz bakın neler demiş: .. Sayın Başbakanm talknaüyla ilgilibankanın genel TTÛdurunden bilgi istenmiştir. İlgili bankanın mahallinde yaptırdığı özei iç denetimi sonucunda kredi muamelelerinde an ufak bir usuisüzlük olmadığı anlaşıimıştır.. (..) Bu durumda daha ileri bir araştrmayı hafdı kılacak an ufak bir neden mevcut değMr.. Mesut Yılmaz daha sonra şunları söylemiş: Bu önergenin değeri nedir, onu da söylüyorum. Bu önergenin yazılı olduğu kiğıt kendisinden daha değeriıdir. (TBMM, B: 57, 8.1.1986, 0 : 1 , S: 245) Mesut Yılmaz'ın bu sözleri üzerinden birkaç ay geçtikten sonra, Faruk Taşar'ın Anadolu Bankası'nı 3 milyar TL dolandırdığı ortaya çıkmış, "Mesut Bakan"ın sözleri böylece boşlukta kalmıştır. Vuralhan olayı nedeniyle kürsüye çıkan aynı "Mesut Bakan" bu kez de Dışişlen Bakanlığına alınan zırhlı araç ve gereçler konusunda gerçekleri glzteyici bir konuşma yaptı. Nereden bılsin "Mesut Bakan" bu konunun ayrıntısını? Tabii, yapacağı konuşma tıpkı Taşar olayında olduğu gibibürokratlarca hazırlanmış ve kendisine verilmiştir Ne dedi "Mesut Bakan" örneğin? Dedı ki: .. Bu firmanın verdiği en ucuz tekltfi kaaie almayıp da başka bir finvayla sözleşme yapsaydık, devleti zarara uğrattığımız için de bizi suçlayacaklardı.. "Mesut Bakan"\n bu sözleri de doğru değildır. Çünkü "Schuca" bağlantılı "H UndS. Fahrzeugbau" şirketinden 9 kişilik zırhlı taşıt "164.211 DM" ödenerek alınmıştır. Aynı yıl ABD "Safeguard" şirketinden alınan 9 kişilik zırhlı araca 63.520 dolar ödenmıştir. 1982 yılı ortalama kuru üzerinden hesap yaparsak, 164.211 DM, 66.385 dolar eder. Bu durumda "Schuca" bağlantılı "H Und S. Fahrzeugbau" şirketinden alınan 9 kişilik zırhlı aracın Safeguard şirketinden daha pahalı alındığı ortaya çıkar. Kaldı ki aynı tarihlerde Amerikan "Executive Armoring Corporation"m önerdiği fiyatlar daha düşüktür. "Chevy Station Wagon V8" marka zırhlı araç için bu şirketin önerdiği fiyat 60.676 dolardır. Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, "Mesut Bakan"\n TBMM'de yaptığı açıklamalar, gerçekleri gizlemeye yöneliktir. Tıpkı Taşar olayında yaptığı gibi... Herhalde Sayın Başbakan, "Mesut Bakan "a hep böyle, hiç de "mesut olmayan" görevler veriyor. Gelelim, ANAP Sözcüsü Orhan Ergüder'e... Ergüder'ın konuşması çok eğlenceliydi. Hele SHP Grup Sözcüsü Deniz Baykal için söyledıkleri.. Ne diyordu "Yassıada avukatı" Ergüder: .. Sayın Baykal, o yakışıklı ve güzel adam adeta kelle istiyor.. .. Sayın Baykal bilirsiniz bunu, oralısınız, verilen 1983 yılı takdir betgesini bunu söyleseydiniz size daha çok âşık olacaktım.. .. Çünkü Başbakana dayanamıyoriar; baytlıyoriar, kıskanıyorlar. Bütün mesele bu.. .. Ben Vuralhan'ın sağlığını takdir ederim. Ben olsam ölördum.. Ergüder, bastn locasını eğlendiren bu konuşması sırasında, benım "Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri" Sayın Alı Baransel ıle sevgili örsan öymen'in cenazesi sırasında zırhlı araçlar konusunda görüşmemizi de eleştirdi. Niçin acaba?. Ben, o gün Sayın Baranselre "Cumhurbaşkanlığına alınan zırhlı araç güvensiz bir şirketten almdı. Dikkat edin, araba kurşun geçirebHir" dıyordum. Baransel de bu sözleri Sayın Evren'e aktanyor; daha sonra da köşkten çağrılıyorum. Bilgı istenıyor. Bilgi veriyorum. "Belge var mı?" diyorlar. ikinci görüşmemde belgeleri de veriyorum. Ergüder, Sayın Baransel'i "Cumhurbaşkanının basın görevlisi" diye niteleyip, sanki Baransel ile bir "tertip" peşindeymışız gıbı senaryolar yazıyor. Baransel, kendisine ıletilen bu sözleri, görevi gereği Cumhurbaşkanına iletmeyecek de ne yapacaktı? Ergüder'den bu gibi başvurulann nereye yapılacağı konusunda alacağımız '77i/faj/cdefs/"yoktur. Ergüder bu konudaki derin hukuk bilgisıni, "MesutBakan"a aktarsın. Aktarsın ki "Mesut Bakan" bakanlığının "teftiş kurulu" varken, yasal yetkileri olmayan "muhakkilder"öBn dosya beklemesin.. Sayın Mesut Yılrnaz, Başbakanm "Tasar Oay/"ndan sonra kendisine verdiği bu görevden dolayı acaba "mesut" mudur? Sanmıyorum. Mustafa Taşar'ın Kavaklıdere'de yeni satın aldığı katta ben, Mustafa Taşar, Taşar'ları çok yakından tanıyan Milli Eğitim Bakanı Hasan Celal Güzel ve "Mesut Bakan" bir araya gelsek de şu konuları enine boyuna görüşsek? Faruk Taşar'ı da bekleriz. Nasıl olsa Anadolu Bankası'nın 3 milyar lirasını dolandıran Faruk Taşar ile ilgili belgelerin "Mesut Bakan"a göre "kâğıt kadar bile" değerteri yoktur. Niçin olsun ki?.. MERAKLISINA NOTLAR Bir sosyalist parti ile ilgili olarak İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesı'nce verılen 3.12.1955 tarihli karar, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce onanmış, Yargıtay Başsavcısının başvurusu üzerine konu Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nca ele alınmıştı. Ceza Genel Kurulunun 25.3.1957 gün ve 1/1018 sayılı kararından bir bölüm okuyalım: .. Bilhassa şahit Faruk Çetindağ'ın duruşma zabıtnamesinin sahife 44 ve şahit Hasan Tanrıkut'un şahife 57, 61, şahit Sami Dalay'ın sahife 71 ve 72, şahit İsmail Küçük'ün sahrfe 80,89, şahit Kemal Oğuz'un sahife 122,115, şahit Attila İlhan'ın 133'dekı ifadeleri.. Partinin ve mensuplarının gizli maksatlarla varmak istedıkferi gaye karşısında tevehhus ederek partiden istifa dahi etmiş olmaları... Arkadaşlannın cezalandırılmasına yol açan bu tanık ifadelerini öğrendikten sonra Attila İlhan'ın bir de şu şiirini okuyalım: O sözler ki kalbimizin üstünde I Dolu bir tabanca gibi I ölüp ölesiye taşınz IO sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan I uğruna asılınz. Hangi sözlerdir "uğruna asılınacak" sözler? Arkadaşlarını suçlayan ifadeler mi? SHP'nin misyonu îlebağı tartışıîdı tsUobul Haber ScrvM Istanbul'da dün duzenlenen bir toplanüda SHP'nin siyasal kökeni ve CHP misyonu Ue olan bağı taıüşıldı. Aksaray'da Vatan DüğUn Salonu'nda yapılan toplantmın öncülüğunü eski CHP mUletvekUleri Metin Tttziu, Ayhan AltuJ Ue eski sendikaa Farok Erfinsoy ve SHP Fatih tlçe örgütü yaptı. SHP İstanbul tl Yönetim Kunılunun iptal ettiği, daha sonra toplantıyı üstlenen Fatih Uçe örgütOnon, "kendi orgut toplantısı" olarak kararlaştırdığı toplantıda, eski mUletvekıllen ve partılıler bir araya geldi. Toplanünın açış konuşmasım Mcttaı Tuzun yapü. Tüzün CHP misyonunun önemını vurgularken, "SeçİBkrde SHP'nin b«}ansızlıgıaıa ba mbyona yeteriace sahip çtkılmamasadan ileri geldJginl" söyledi. Daha sonra dünkü toplanünın amacını anlatan "CHP'den SHP'ye Sotyal Demokrat Snrtç" başlıklı bildiriyi Faruk Ergiasoy okudu. Bildiride, 'SHP'nin IdmUk aray^lan De ttketecek vakti yoktnr. SHP'nin UmMgi^osyaJ dcmokral niıec lcİMk 6«ceden belirlenmijtlr" denildi. SHP'nin 12 Eylül sonrasmda sahneye cıkan "diger styasal örfütlenlea aynktıtmjn" vurgulandığı bildiride, daha sonra şu görüslere yer verildi: "SHP Me^ol tamamladıiı zamaa anlamuu yitirecek ve tarikia eöpMtüne atabtcak partilerdea detfltUr. CHP inkirc*fım ba pvti IçMe ytsA olmaTan bir tanr oiarak, ıcddediyomz. Adımızı detiytimiere dc aadımızla karjı çıkıyonu. Dun CHPTJ olarak içmiştik ba andı, bugttn SHPti olarak ttkrartıyoruz." Bildırirun okunmasından sonra söz alan konusmaakrdan Ahoıet tsvan 8O"den sonra halkın "depoUÜzt edUdi|ini" belirterek bunun için her yolun denendiğini, bu dunıma artık bır son verilmesı gerektiğini söyledi. Eski milletvekillerinden Çatlaraa Ege ise yaptığı konuşmada SHP'nin muhalefetının yeterh olmadığını öne sürdü. Ege, "fraksryonolnk ve methepçittte karşı çtkıimasnı" ıstedi. HUnAKLANDILAR "Filıstın Halkıyla Dayanışma ve Sryonist Vahşeö Kınama" konulu basın toplantısının ardından Cağaloğlu'ndan Sultanahmet Meydanına kadar sessizce yürumek ısteyen Demokratik Mücadelede Kadın Derneğı ile Tutuklu Aıleleri Yardımlaşma Derneğı üyeleri ve bazı göstencılerın emnıyet güçterince dağıtılması sırasında çıkan olaylarda çok sayıda gösterici tartakJanarak gözaltına alındı. Sessiz yürüyüşçülere polis dayağı (Baştarafı 1. Sayfada) "semboük" açük grevıne baslayacağı du>uruldu Kortej halınde kaldınmdan sessızcc yuruyen grubun önu, Sultanahmet Parkı'nda emniyet guçlerince kesıldı. Parkta, çok sayıda çer vik kuvvet ve si> ası şube pohsinin rıazır bulunduğu gözJendi Emnıyet güçleri yetkililen yaptıklan uyanlarda, yürüyüşün, Toplantı ve Gösteri Yurüyüşlen Yasası'na a>kın olduğunu belirterek, dağılınmasıru ıstedıler. Sultanahmet Maydanı'nda sessizce dağılacaklannı bıldıren yürüyuşçüler, topluca yere çöktüler. Daha sonra yurümek ıçın ayağa kaJkan gösterıcıler çevık kuvvet ve siyası şube polislerınce zorla dağıtıldı. "tnsanhk onunı jşkeoceyi yeMcektir" seklinde sloganlar atan göstericılen polis tartaklayarak yakapaça polıs otolanna sürükledı. Yunlyuşçüler arasında bulunan bazı yaslı kadınlar bayıldılar. Bu yaşb kadınlann yerlerde tedavılen ıle uğraşıldı. Olaylar sırasında, İstanbul Adliyesi önüne doğru kaçan bir grubu, çevik kuvvet polislen coplarla kovaladı ve yakaladıklannı tartaklayarak gözaltına aldı Bu arada, olaylan görüntülemek ısteyen bazı basın mensuplannın engellenmesi üzenne, basın mensuplan Ue poUsler arasında agız kavgalarına tamk olundu. tstanbul Emnıyet Müdürlüğu yetkililen, olaylar sırasında gözaltına alınanlann sayısının 43 olduğunu behrürken, TAYAD ve DEMKAD yönetıcilerı bu sayıdan daha fazla kışının gözaltına alınmış olabıleceğını ılen surduler öte yandan, polısten kaçan gösterıcıler, Eytıp SHP binasında toplandılar Burada dernek üyeleri ve öğrencılerden oluşan 60 kışi Israil'in Fıhsün halkına uyguladığı baskılan protesto için açlık grevine başladıklannı duyurdular DEMKAD ve TAYAD'ca ortaklaşa duzenlenen "Ftttstin halkıyla dayanışma ve siyonizm vahşelioi kınama" konulu basın toplantısında ise Filistinlılenn tsraıl'e karşı surdürdüklerı mücadelelenn desteklendığı belirtilerek, lsrail'in baskılan kınandı. Olaylar sırasında polis tarafından gözaltına alınanlardan bazıları şunlar: Ajdın Sönmez, Sadık ÇeUk, SDavi Orkmezer, Cafer Soigun, Namık Ereren, Semra Askeri, Galoaz Yerlikaya, Tnrao Dolu, Huseyin Polat, Erdal Koç, Tuncer DUaveroglu, A>dın Panltt, tsmstil Bahçeci, Umit Sezer, Sual Oztomar, Semih Gcaç, Mehmet Gungönnez, Aydın Bulut, Zeki Abah, Fethi Özer, Sabit Erturi, Mnsa Uyar ve soyacttan belırlenemeyen Gnlteo, Adnan, Soreyya, lbrahim, Meral, Okan, Nimet, Adnan, Sultan, Bulent, Nevzat, Orhan. Baştürk: DISK ve îlkeleri yaşıyor Aîdaü kim ödedi? ANKARA (Cumhuri>e( Burosn) Devnmcı Işçı Sendıkaları Konfederasyonu'nun (DİSK) 21 kuruluş yıldönUmü dün Balın Otelı'nde duzenlenen bır resepsıyon ıle kutlandı DtSK Genel Başkanı ve SHP İstanbul Milletvekili AbdnUah Başturk, "DİSK ve ilkelerini ununuramazlar. DtSK ve ilkeleri vaşıyor, yaşayacak" dedı DlSK'in dün yapılan resepsıyonuna DİSK ve DİSK'e bağlı sendıkalaruı yöneticüen, SHP mılletvekUlen, bağımsız ve Türktş'e bağlı sendıkalann yetkililen ıle kalabalık bır davetlı topluluğu katıldı. Törende DtSK Genel Sekreterı ve SHP milletvekili Febmi Işıklar, konuklara "HoşgeMiııiz" dedikten sonra mıkrofona DISK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'ü davet ettı. Baştürk, DlSK'in, 21 yıl önce demokrasiyi kökleştirmek, işçi sınıfının emeğıni ve onurunu konımak üzere, sınıf ve kitle sendıkacüığı temellen üzerinde kurulduğunu anımsattı. DİSKin yok edılmek, ışcı sınıfının sindırilmek ve susturulmak istendığını, ancak bunun başanlamadığını ıfade eden Baştürk, şunlan söyledi: "Bizlere iskence >apanlar, bizleri sindinnek isleyenler bugun nerededirier bilemem. Ancak biz buradayu, fabnkalarda >e tarlalardayız. DtSK ve ilkeleri yaşıyor, yaşayacak. DİSK hakkında 7.5 yıl once 5 kişinin imzas De yurnriuge sokuian ve hâlâ uygulanan 'faaüyetten men' >asagı anayasa ve yasalar dışı, antidemokratik bir yapunmdır. DİSK'e tahammnl edemeyen bir rejim demokrasi degildir ve bnnu boyle soyleyenler valan soylemektedirler. DlSK'lıleri Meclisi fesbetme suçuyla yargıladılar. DİSK'Uleri 'vatan haini' gibi gostermek istedUer. Ama DİSK'liler, halkımızın ıradesi ve o>lanyla bugun Medise kadar geldBer." 24t)cak kararlannın uygulanmasının önundeki en önemlı engel DtSK olduğu ıçın DtSK'ı yok etmek ıstendığını anlatan Baştürk, "DtSK ana, suni bir olgu degildir. DtSK, Tnrkiye'ain ekonomik. toplumsal ve siyasal koşullannın yaratugı bir kurumdur" dedı Başturk, şöyle devam ettı: "DİSK bir nmııt oiarak yaşıyor. Çnnku DtSK, emek ve demokrasi demektir. Sendika ozguriuju ve grrv hakkı demektir. Dusunce ve yaşama ozgiirrngu demektir. Çunku DİSK işçi sımfının onunı ve gelecefi demektir. Bu ulkede ber şevi nnuttnrabilirler. Ama DtSK ve ilkelerini unutturamazlar. Nitekim unutturamadılar. DİSK ve ilkeleri yaşı>or. yaşayacak. Çunkü şu anda da işçi sınıfının sendikal düzeyde gereksinim duydugu şey DtSK ve ilkeleri olmaya devam edi>or. Yeniden DtSK kurulur mu, diye soruyorlar bana. Onlara şöyle diyorum: DtSK kapaülmadı. Yalnızca fiilen çalişmıjor. Bugnn DİSK var. İlkeleri de vasıyor. O nedenle de yeniane ibtryacunız yok. Onemli olan demokratik sınıf ve kitle sendikacılığımn illcrierini savunmaktır. Ekonomik mucadelenin yanı sıra siyasal mucadelenin de gerekli olduğunu savunmaktır. tşçilerin bir sınıf olarak siyaset vnpma hakkım savunmaktır 1LO ilkelerine, yasalara, insan baklanna aykın olarak kazaen DİSK kapatüırsa, yeniden kurulmasım hickirose onlevemevecektir. Davutpaşa')!, Metris'i gorduk. tşkenceyi, hncreyi, beton ve demiri, yaşadık. İşci sınıfı du«manlannın bizleri borlama çabalanna tanık olduk. Ama >ine demokrasi ve DİSK Uketerini savunuyoruz. V ine demokratik sınıf ve kitle sendikacılıği divoruz. Demeye de devam edecegu. Çektiklerimiz ne Uktir ne de son, ama inanamız odur ki, bir gun mullaka, ama mutlaka bu ulkede ozgurInk, kardeşlik ve banş turkuleri bagva bagıra soylenecek ve tum çahşanlann yuzleri gulecektir. 10 yıl sonra tekrar ediyorum: Onlar bir avuçtur, bız ise müyonlanz." naklar, eski başkanın Semıh Bayülken'ın tutumunu takip ettiğinı belırttıler. Kongrenin gdisimirıı zaman ıçersinde izleyecek olan Ali Şen'ın kulübe finans sağlayacak 10 ışadamı ıle Uişkı kurduğu ve "adayım" demek için en uygun z?/nanı beklediği söyleniyor. Parçalanan gruplar Dereağzı grubu ıkiye bölünürken, Kadıköy gnıbunun içinde de bölünmder var. Semıh Bayülken'in ortaya çıkıp "toparlama" çalısmalanmn neler geüreceği merak edilirken, Bayülken'in eski mesaı arkadaşı Muhıttin Bulgurlu'nun, Tahsin Kaya Ue el sıkıştığı öğrenıldı. Ikı grup hderinın ayrı ayn ikı kışiye destek vermeleri kongrenin havasını değıstırdi. 30 yıldır kongre kaybetmeyen Kadıköy Grubu ve lideri Semih Bayülken'in işlen bu sefer o kadar kolay defcl. SOO oyla Kadıköy grubu, 500 oyta Dereağzı grubu ve 500*6 yakın oyla karşı gnıplar çarpışacak. 1600 üyenin oy kullanacağı göz önüne abntrsa "yüzen oylar" Fenerbahçe Başkanını seçecek. İşte Semillon Villaları Sizin için, İstanbul'a 90 dakika mesafede, Marmara'nın kıyısında, yeşillikler içinde 76 mükemmel villa hazırladık. Özlediğiniz huzur dolu tatili,1989'dan başlayarak,heryaz yaşamanız için... Özel çarşısı, yüzme havuzları, özel iskelesi, cafebarı, saunası, mini golften tenise her türlü spor tesisleriyle Semillon Villaları, yaşamayı bilen, mükemmeli isteyen seçkin aileler için hazırlandı... Sizin için hazırlandı. Geç kalmayın. Semillon Vıllaları'nın hepsı dublex, hepsı deniz goruyor Ozel sahıl şerıdı boyunca kurulmuş, 180190 mz'lık, 5'er yatak odalı ıkı değışık tıpte, çok kalılelı malzemeyie ınşa edılıyor 1989 başında teslım edılecek Semillon Villaları hakkında daha fazla bılgı ıstıyorsanız, bıze başvurun, tanıtıcı broşurumuzü gonderelim. Dılersenız, buromuza uğrayın, detaylı bılgı verelım ya da beraberce yerınde görelım İstanbul ve Tekirdağ'ın buluştuğu yerde, 76 seçkin aile için, yepyenı bır belde: İ L L A L A R Ankara ne diyor? Kınm Yanmadası açıklannda ikı Sovyet savaş gemısi ıle çarpışan ABD savaş gemilerimn bogazlardan geçışı Ue ilgılı Montrö anlaşması geregince nizami prosedürün uygulandığı büdirildi. Biri hasar gören vedun öğlcne kadar halen geçiş yapmamış olan Amenkan savaş gemileri ıçın Türkiye'den yardım istenmesı söz konusu olabılecegj bildinldi. Dışişleri Bakanlığı çevreleri meydana gelebılecek kimi olası gelişmeler karşısında Türkıye'nin savaş gemilerinin bogazlardan geçışinde Montrö anlasrnasını harfıyen uygulamakta büyük titizlik gösterdiğını büdirdiler. "Yaşamayı bilenler için" ı: Beta İnsaat Sanayi ve PazarHamo A ^ . Merkez: Buyukdere Cad. Tatko Is Hanı 127/K.3 Gayrettepe/İSTANBUL Tel: 174 68 85/4 hat Şantıye: Tekırdağ'a 6 km kalaBeta İnşaat/Semıllon Villaları Bulaşık makinesi kazanmak ister misiniz? Calgon ve Kosla 5 Arçelik Leydi veriyor! • 1 CALGON ve 1 KOSLA veya 2 KOSLA alt kapağını keserek zarfa koyun Zarfın arkas na adınızı soyadınız adresınızı ve varsa telefon numaranızı yazın • En geç 31 MART 1988 e kadar BENCKISER P K 695 ŞIŞLI İSTANBUL adresme postalayın Daha çok zarf gonderın daha çok kazaoma şansma sahıp olur Sız de katılın sız de kazaırni BENCKISER Ustun Batı Alman TemızlıkTeknoloıısı